TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kursiyer

İLKHABER-Gazetesi - kursiyer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kursiyer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kursiyer oldukları yerde öğretmen oldular Haber

Kursiyer oldukları yerde öğretmen oldular

Akdeniz Belediyesinin kültür ve sanat evleri, kadınların vazgeçilmez alanları oldu. İlçeye bağlı çeşitli mahallere 19 kültür sanat evi açan belediye, kadınların farklı alanlarda kurs almalarını sağlıyor. Bir yandan öğrenen bir yandan da ekonomik kazanç elde eden kadınlar, herkese örnek oluyor. Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ta Huzurkent Kültür Sanat Evini ziyaret ederek, kadınlarla bir araya geldi. Eğitim alan kadınlarla sohbet eden Gültak, öğreticilerden kurslarla ilgili bilgiler aldı. Başkan Gültak, "Kadınlarımız burada mutlu" Burada konuşan Başkan Gültak, kültür sanat evinin eski sağlık ocağı binası olduğunu belirterek, "Tahsisini aldık. İki tane bina var burada. Bunların hepsinin tadilatlarını yaptık. Şu ana binada kadınlarımız dikiş-nakış, okuma-yazma, kuaförlük gibi kurslarını alırken hemen yan taraftaki binamızda da bu kadınlarımız çocukları kreş hizmeti alıyorlar. Dolayısıyla bu ablalarımız, bu hanımefendiler ‘evde çocuklarım var’ kaygısıyla burada bulunmuyorlar. Kendileri burada bir şeyler öğrenirken, bir şeyler üretirken çocukları da kreş bölümünde bir şeyler öğreniyor ve rahat ediyorlar. Bizden önce hiç kültür evi yoktu. 19 tanesini açtık. Buralara kadınlarımız yoğun bir şekilde talep ediyor. Kadınlarımız burada mutlu ve eğitim-öğretimde çok iyi gidiyor. Biz de onların mutluluğunu hep birlikte biz de yaşıyoruz" dedi. "2 hanımefendi öğrencilikten öğretmenliğe atanmış durumda" Buralarda eğitim alan kadınlardan bazılarının örnek işlerde yaptığını vurgulayan Gültak, "2 tane hanımefendi burada şunu yapmışlar. Bu evlerimize gelmişler. Aslında bu devrim niteliğinde bir iş. Niye devrim niteliğinde? Daha önce hayatlarında çok fazla bir iş yokken bizim bu evlerimizde tanışıyorlar. Geliyorlar, dikiş nakış öğreniyorlar, kuaförlük kursuna geliyor. Daha sonra ‘ben tamam kendime faydalı bilgiler aldım ama kendim de mutlaka bunları birilerine aktarmalıyım’ diyerek buradaki hayatı gördükten sonra halk eğitim üzerinden sertifika alıyorlar, okuyorlar ve usta öğretici oluyorlar. Şu an bu merkezimizde 2 tane hanımefendi bu sıralardan geçip, öğrencilikten öğretmenliğe atanmış durumdalar. Aldıkları sertifikalardan dolayı artık onlar bilgilerini diğer kadınlara, diğer gençlere aktarıyorlar. Bu da çok hoş. Sadece hobi de yok burada. Bütün kadınlarımız profesyonel bir şekilde üretim yapıyorlar. Kendi eşyalarını, çocuklarının ve eşlerinin ve akrabalarının giyim noktasında ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar ve bu da onlara ekonomik bir gelir olarak evlerine ve kasalarına geri dönmüş oluyor. Ayrıca dediğim gibi, bu evlerimizde, bunu kafasına takan, okumak isteyen vatandaşlarımız, hanımefendiler de gidip diğer sertifika işlerini de alıyorlar ve böylelikle çıktıkları evlere tekrardan geri dönüyorlar" şeklinde konuştu. "Kadın isterse her şey yapar" Öğrencilikte öğretmenliğe başlayan Hediye Başak ise üniversiteden mezun olduktan sonra iş aradığını söyledi. O dönemde bu kursları duyduğunu kaydeden Başak, "Annemin yönlendirmesi ile kursa başladım. Öyle hobi amaçlı gittim, daha sonra da hani neden bunu yapamayayım? Aklımda hiç olmayan bir meslek, öğretmenlik mesleği. Daha sonra aşamalarını öğrendi, sınavlarını öğrendim. Sonra da çeşitli sınavlardan geçtim. Sonra da buradayım. Giyim üretim teknolojisi kursuna gittim orada. 3 yıla yakın bir eğitim gördüm. Çok güzel bir duygu. Etrafımdaki insanlara ilk geldiğimde zaten öğrencilerime de söyledim hani onlara örnek olarak onları da yönlendirmeye çalışıyorum. Sizler de yaparsınız, kadın isterse her şeyi yapar. Ben yaptıysam sizler de yaparsınız. Güzel bir duygu. Geri dönüşler sağlanıyor. Şu an iki tane kursiyerimi yetiştirdim. Onlar da adaylar. Sıralamaya girdiler, bekliyorlar. Daha yetiştirmeye çalıştığım 5-6 tane daha kursiyerim var. Kursiyerlerimin hepsi ’siz yaptınız’ bizi bu aşamalarda yönlendirin. Onları yönlendiriyorum bende" ifadelerini kullandı. "Evde durmayın, kurslarımıza gelin" Kuaförlük kursu veren Gonca Çınar da daha önce birçok kez kursa gittiğini ancak faydasını görmediğini dile getirerek, "Daha sonra Özgürlük Kültür Sanat Evine giderekten 3 sene boyunca orada kuaför kursuna gittim. Daha sonra orada aldığım belgelerle sınavlara hak kazandım. Ondan sonra usta öğretici oldum. 2023-2024 yılında Huzurkent Kültür Sanat Evi’nde görev görmeye başladım. Eğitimlere devam ettim. Çok mutluyum, bu da başkanımızın sayesinde oldu. Bize sağladığı imkanlardan dolayı çok teşekkür ediyorum onlara. Ben diyorum işte, evde durmayın. Çıkın halk eğitimlerimize, kurslarımıza gelin. Kendilerini geliştirsinler. Çok güzel iş imkanları var. Onlar bizlere ışık oldu ben de öğrencilerime ışık olup birçoğunun işe atılmalarını istiyorum" dedi.

MERCEK’te kursiyerler teorik ve uygulamaları eğitim alıyor Haber

MERCEK’te kursiyerler teorik ve uygulamaları eğitim alıyor

MERSİN(İLKHABER)- Kursiyerler, aldıkları sertifikalarla mesleki gelişimlerine katkı sunan bilgi, beceri ve donanıma sahip olarak yeni bir meslek ediniyor. Bu çerçevede ‘Mersinli Kadın Ustalar’ projesi ile Tırmıl Mercek’te verilen inşaat boyacılığı kursu, ‘Her işe hakkımız var’ mottosuyla erkek işi sanılan işlerin kadınlar tarafından da yapabileceğini kanıtlıyor. 3 ay boyunca haftada 40 saat verilen kurs sonunda verilen Milli Eğitim Bakanlığı onaylı ve uluslararası geçerliliği olan mesleki yeterlilik belgesi, iş bulma sürecinde kursiyerlere avantaj sağlıyor. İnşaat boyacılığı kurs programında; harç yapma, kaba ve ince sıva ile boyaya hazırlık öncesi astar çekmeyi öğrenen kursiyerler, daha sonra ahşap boyama, yağlı boyama gibi tekniklerin inceliklerini öğrenecek. “Kadınların sahada daha fazla çalışabilmesi için projeler üretiyoruz” MERCEK Mesleki Eğitim Merkezleri Eğitim Koordinatörü Gül Kadem Maya, ‘Mersinli Kadın Ustalar’ projesi ile ‘Her işe hakkımız var’ mottosuyla yola çıktıklarını ve hayatın her alanında kadınlara fırsat eşitliği sunmak amacıyla projeleri hayata geçirdiklerini ifade etti. Ağır sanayi ve inşaat sektöründe 2 alanın bulunduğunu söyleyen Maya, bunlardan birinin saha, diğerinin ise ofis alanı olduğunu ve kadınların genellikle ofis alanları içerisinde çalıştıklarını kaydederek, “Kadınlar, genellikle ofis içinde temizlik ve yemek yaparak ya da bilgisayar başında çalışıyorlar. Bizler de kadınların sahada çalışabileceğini düşünerek bu alana yöneldik” dedi. Sektör ziyaretleri sırasında ağır sanayi, mobilya ve inşaat sektöründe kadınlara çok fazla ihtiyaç duyduklarını gözlemlediklerini ve bu doğrultuda talebin olduğunu dile getiren Maya, inşaat kursunun bu yaklaşımdan yola çıkılarak oluşturulduğunu aktardı. “İnşaat sektörü erkek işi değil, ustalık işi” İnşaat sektöründe her geçen gün kalifiye eleman sayısının giderek azalmaya başladığını ve Büyükşehir Belediyesi olarak kalifiye eleman ve usta yetiştirmek için istihdam sağladıklarını belirten Tırmıl MERCEK’teki inşaat eğitmeni Fadime Kartal, “Mühendislik sektörüne yöneldiğimde, ‘İnşaat işi erkek işi, sana göre değil’ gibi tepkilerle karşılaştım. Fakat vazgeçmedim, inandım ve başardım. İnşaat sektöründe kadın ustaların yetiştirilmesinde olumlu olduğu kadar, olumsuz tepkiler de olacaktır. Toplumda erkek işi olarak bilinen inşaat sektöründe, kadınların varlığını kabullendirmek ve istedikten sonra neler başarabileceğimizi göstermek istiyoruz” ifadelerini kullandı. İnşaat kursu hakkında da bilgi veren Kartal, programın 3 hafta önce başladığını ve şu an sıva aşamasında olduklarını söyleyerek, “Sıva işlemi bittikten sonra boyama işlemine geçeceğiz. Kursiyerlerimiz bu program kapsamında her şeyi detaylı bir şekilde öğreniyor. Kurs programı bittikten sonra sınava giren kursiyerlerimiz, aldıkları belgelerle herhangi bir yerde kalifiye eleman olarak çalışabiliyor” şeklinde konuştu. Kursiyerler, kurs bitiminde hem MEB onaylı hem de uluslararası geçerli belgeye sahip olacak Kursiyerlerden Birsem Sağlam ise tesadüf eseri inşaat kursu başvurusuna denk geldiğini söyleyerek, “İlgimi çeken, kurs sonunda belge verilmesi oldu. Bu belgenin her yerde geçerli olduğunu öğrendim. Bir de istihdam oluşturuyor olması beni çok etkiledi” sözlerine yer verdi. Kursun ücretsiz olmasının da en büyük avantajlarından biri olduğunu aktaran Sağlam, “Malzemeler bizim bütçemizi çok aşıyor. Bizlere her türlü malzemeleri verdiler. Böyle bir fırsatı bizlere sağladığı için belediyemize de ayrıca teşekkürler” dedi.

Osmaniye'de depremden etkilenen kursiyerler afetzede çocuklar için oyuncak örüyor Haber

Osmaniye'de depremden etkilenen kursiyerler afetzede çocuklar için oyuncak örüyor

OSMANİYE (AA) - MUSTAFA ÜNAL UYSAL / MUZAFFER ÇAĞLIYANER - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Osmaniye'de afeti yaşayan kursiyerler, depremzede çocukların yüzünü güldürmek için oyuncak örüyor.Osmaniye Halk Eğitim Merkezi bünyesinde el sanatları eğitimi alan kadın kursiyerler, depremlerin ardından oluşturulan çadır kentte kurulan alanda afetin izlerini silmek ve morallerini yüksek tutmak için çalışmalara devam ediyor.Depremi yaşayan kursiyerler, kendileri gibi depremzede olan çocuklar için kolları sıvayarak usta öğreticiler eşliğinde "amigurumi" tekniğiyle oyuncak örüyor.Kadınlar, ürettikleri oyuncukları çadır ve konteyner kentlerdeki afetzede çocuklara ulaştırıyor.Usta öğretici Hatice Horzumlu, AA muhabirine, depremlerin ardından çocukların yaşadıklarını unutmaları için çalışma başlattıklarını söyledi.Afet nedeniyle çadırda kurs yaptıklarını dile getiren Horzumlu, depremzede çocukları mutlu etmek için kursiyerlerle oyuncak yapmaya karar verdiklerini belirtti.Çalışmaları 25 kişiyle sürdürdüklerini anlatan Horzumlu, "Depremin etkilerini üzerimizden kaldırmaya çalışıyoruz. Çocukların sevdikleri oyuncakları yapıyoruz. Köylere de göndermeye çalışıyoruz. Depremi unutturmaya çalışıyoruz. Biz de depremden etkilendik, bunu burada bir şekilde atlatmaya çalışıyoruz." dedi.Fatmanur Apaydın da deprem sürecinin çok stresli geçtiğini ancak arkadaşlarıyla geldiği bu kursta yaşadıklarını unutmaya çalıştığını söyledi.Şu an iyi bir şekilde çalışmalara devam ettiğini belirten Apaydın, "Depremden dolayı hepimiz stresliyiz. Burada çalışmalarımızla stresimizi atmaya çalışıyoruz. Örgü bebeklerle, oyuncaklarla hem depremzede çocukları mutlu ediyoruz hem de stresimizi atıyoruz. Burası bize çok iyi geliyor." diye konuştu.Suzan Nazlı Horzumlu da depremden dolayı oldukça zor günler geçirdiklerini anlatarak, şunları kaydetti:"Depremi yaşadık ama geride kalanlara yardım etmemiz ve yüzlerini güldürmemiz gerektiğini düşündük. Hüzünlüyüz ama en azından çocukların yüzlerini güldürdüğümüz için mutluyum. Bugünlerin geçeceğine inanıyoruz. En büyük destekçimiz çocukların mutluluğu ve gülümsemesi. Onlarla birlikte daha da güçleniyorum, hayata daha sıkı sarılıyorum."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.