#lösemi

İLKHABER-Gazetesi - lösemi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, lösemi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Umut Treni Lösemi savaşçılarını taşıdı Haber

Umut Treni Lösemi savaşçılarını taşıdı

Ankara’da lösemi tedavisi görerek hastalığı yenen 50 çocuk, nostaljik vagonlu Umut Treni ile Kayseri’ye geldi. Kayseri Tren Garı’na gelen çocuklar, lösemili çocuklar, aileleri ve gönüllü vatandaşlar tarafından coşku ile karşılandı. Bando takımının çaldığı müzikler ve balonlarla karşılanan çocuklar büyük moral buldu. Umut Treni ile yola çıkan çocukların yolculukları Kurtalan’da sona erecek ve son istasyonlarına kadar güzergahta bulunan illerde diğer lösemi savaşçısı çocuklara moral olacak. Ankara’dan Umut Treni ile Kayseri’ye gelen 11 yaşındaki Hasret Ata, "Lösemiyle 2017 yılında tanıştım. 2019 yılında da tedavim bitti. Umut Treni bana çok heyecanlı hissettiriyor. İlk defa arkadaşlarımla bireysel bir tatile çıktım ve çok eğleniyoruz. Beraber oyunlar oynuyoruz. Palyaço ve bando ekibimiz var. Orada dans da ediyoruz. Çocuklara hiçbir zaman pes etmemeleri gerektiğini ve hiçbir zaman umutsuz kalmamalı ki bizim gibi iyileşip gelsinler ve bizimle oyun oynayabilsinler. Hiçbir zaman pes etmeyin. Ben 2 buçuk yıl hastanede yattım ama hiçbir zaman pes etmedim. Her zaman da buradayım" dedi. Motosikleti ile çocukları karşılamaya gelen Mert Uysal ise, "Bugün burada senelerdir düzenlenen Umut Treni isimli projelerinde motosikletliler olarak yer aldık. Bizim için mükemmel bir hissiyat. Duygusal olarak hepimiz eminim ki çok iyi hissediyoruz. Kardeşlerimizin de mutlu olduklarını düşünüyoruz. Farklı bir ortam kurmaya çalıştık. ‘Motorları bekledik’ diyen kardeşlerimiz var Umut Treni’nden inen. Biz çok mutluyuz ve umarım onlar da mutlu olmuşlardır" ifadelerini kullandı.

Adana’da çocuklara umut oldular: 2 yılda 75 kemik iliği nakli başarıyla gerçekleştirildi Haber

Adana’da çocuklara umut oldular: 2 yılda 75 kemik iliği nakli başarıyla gerçekleştirildi

Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kemik İliği Nakli Ünitesi'nde son iki yılda 75 çocuk, yapılan nakillerle sağlığına kavuştu.Hastanede iki yıl önce kurulan merkezde lösemi ve Akdeniz anemisi (talasemi) başta olmak üzere birçok hematolojik hastalığın tedavisi gerçekleştiriliyor.Adana'nın yanı sıra Mersin, Hatay, Osmaniye ve Niğde gibi çevre illerden çok sayıda hastaya hizmet sunulan merkezde açıldığı günden bu yana 75 çocuk, gerçekleştirilen nakillerle sağlığına kavuştu. "Hastalarımız, tüm hizmetlerden ücretsiz faydalanmaktadır" Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Osman Çiloğlu, kemik iliği nakil servisinde 10 yatak ve laboratuvarların bulunduğunu söyledi. Merkezin yüksek başarı oranına sahip olduğunu belirten Çiloğlu, "Kısa sürede onlarca çocuğumuza umut olmak ve ailelerinin yüzünü güldürmek, bizim için büyük mutluluktur. Hastalarımız, burada tüm hizmetlerden ücretsiz faydalanmaktadır. İki yılda 20 nakil beklerken 75 hastaya ulaşmak, bizim için sevindiricidir." diye konuştu.Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Defne Ay Tuncel de merkezde önemli ve başarılı nakillerin gerçekleştirildiğini ifade etti. Merkezin başarısına değinen Tuncel, "Bakanlığımız, yeni kurulan merkezlerde ilk 3 yıl için yıllık 10 nakil yapılmasını beklemektedir. Biz ise iki yıl içerisinde 75 nakile ulaştık. Bu, bizim için çok kıymetli." dedi.Tuncel, her hastanın nakil öncesi ayrı ayrı değerlendirildiğini ve en uygun tedavi planının uygulandığını belirtti.Nakil öncesi hazırlık aşamasında tüm birimlerle titizlikle çalıştıklarını ifade eden Tuncel, şöyle konuştu: "Hastalarımıza otolog (kişinin kendi kök hücresinden), haploidentik (yarı uyumlu akraba vericisinden), allojenik akraba içi (tam uyumlu akrabadan) ve allojenik akraba dışı verici bireylerden kök hücre nakilleri yapmaktayız." "Başarı oranımız allojenik nakillerde yüzde 92, otolog nakillerde yüzde 100" Uluslararası Avrupa Birliği verilerine göre allojenik kök hücre nakillerinde başarı oranının yüzde 85-90 civarında olduğunun altını çizen Tuncel, "Bizim başarı oranımız allojenik nakillerde yüzde 92, otolog nakillerde ise istatistiksel olarak yüzde 100. Bu da merkezimizin ne kadar güçlü ve etkili çalıştığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.Akraba içi vericilerin öncelikli olduğunu ancak her çocuk için bunun mümkün olmadığını dile getiren Tuncel, kök hücre bağışı çağrısında bulundu.

Uzmanından uyarı: "Enerji içecekleri lösemi tedavisini zorlaştırıyor" Haber

Uzmanından uyarı: "Enerji içecekleri lösemi tedavisini zorlaştırıyor"

Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ganiye Begül Yağcı, enerji içeceklerinde bulunan taurin maddesinin insan vücudunu lösemi tedavisinde kullanılan ilaçlara dirençli hale getirdiğini ve tedaviyi zorlaştırdığını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri'nin New York eyaletinde yapılan yeni bir araştırma, enerji içeceklerinde yaygın olarak bulunan taurin adlı maddenin kan kanserini (lösemi) daha da agresif hale getirebileceğini ortaya koydu. İçeceklerde bulunan bu amino asidin, lösemi hücrelerini besleyerek hastalığın ilerlemesini hızlandırabileceği belirtildi. Günlük hayatta bazı kişilerin sıkça tükettiği ve masum gibi görünen enerji içeceklerinin ayrıca gençlerdeki ani ölümleri de tetiklediği uzmanlar tarafından belirtildi. "Fazla miktarda taurin ciddi sorunlara yol açar" Konuyla ilgili Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Ganiye Begül Yağcı, enerji içeceklerinin lösemi tedavisini zorlaştırdığına, insanlarda metabolik sorunlar ve obeziteyi tetiklediğine vurgu yaparak şunları söyledi: "Günlük tüketimde sıkça bulunan meşrubat ve enerji içecekleri sağlık açısından pek çok sorunlara yol açmakta. Özellikle obezite ve metabolik sendromlar bu sorunların başında yer almaktadır. Bunun yanı sıra enerji içeceklerinin içerisinde bol miktarda bulunan taurin maddesinin de lösemi tedavisinde kullanılan ilaçlara insan vücudunu dirençli hale getireceği ve zor tedavi edilebilir hale gelmesine neden olabileceğiyle ilgili yeni bir yayın yer almakta. Taurin maddesi normalde bir amino asittir ve hücresel pek çok yolakta önemli rollere sahiptir. Ancak fazla miktarda taurin alımı ciddi sorunlara yol açar." "Enerji içecekleri obeziteyi tetikliyor" 18 yaşından küçük kişilerin enerji içeceklerini asla tüketmemesi gerektiğini de anlatan Prof. Dr. Yağcı, "Enerji içeceklerinin çocuklar için beslenmenin bir parçası olmaması, tüketilmemesi gerektiğini söylüyoruz. Enerji içecekleri, içerdiği früktoz şurubu nedeniyle karaciğerde yağlanma, obezite ve metabolik sendrom gibi sorunlara yol açıyor" diye konuştu. "Ani ölümlerde de sorumlu enerji içecekleri" Son dönemlerde özellikle ani genç ölümlerinin de enerji içeceklerindeki maddelerden kaynaklandığına dikkat çeken Yağcı, "Enerji içeceklerinin tüketimiyle ilgili ani ölümlerde gündemde. Özellikle genç ani ölümlerinin enerji içeceklerinin içerisinde bulunan bazı maddelerin sorumlu olabileceği düşünülüyor. Bu içecekler, çok yüksek miktarda kafein içeriyor. Özellikle dikkat arttırma, sınav başarılarını arttırma gibi kullanım alanları var. Bir çeşit istismar da gerçekleşiyor. Bu içecekler tüketilirken bu sağlık sorunları akılda bulundurulmalı. Mümkünse tüketilmemeli" şeklinde konuştu.Öte yandan, Prof. Dr. Yağcı, enerji içecekleri yerine ayran ve meyve tüketiminin daha uygun olduğunu, su tüketiminin de aksatılmaması gerektiğini söyledi.

Adana’da 23 Nisan’a özel anlamlı etkinlik: Lösemi tedavisi gören çocuklar bir günlüğüne doktor oldu Haber

Adana’da 23 Nisan’a özel anlamlı etkinlik: Lösemi tedavisi gören çocuklar bir günlüğüne doktor oldu

Adana'da aralarında lösemiyi atlatan ve tedavisi devam edenlerin de olduğu 23 çocuk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na özel bir günlüğüne doktor oldu. ‘Hayalim Doktor Olmak' projesi kapsamında önlük giyen çocuklar, gerçek doktorlar ile birlikte maketler üzerinde temsili ameliyat yaptı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, ülke genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Acıbadem Adana Hastanesi ise çocuklar için ‘Hayalim Doktor Olmak' projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında aralarında lösemiyi atlatmış veya tedavisi devam eden çocukların da olduğu 23 çocuk, bir günlüğüne doktor oldu. Hastanenin konferans salonu ameliyathaneye çevrilirken, kendileri için hazırlanan önlükleri giyen çocuklar doktorlar ile birlikte maketler üzerinde ameliyat gerçekleştirdi. Bazı çocuk doktorlar ise laboratuvarda deneyler yaptı. "ONLARI GÖRÜNCE MUTLU OLUYORUZ" İhlas Haber Ajansı muhabirine bilgi veren Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Kemik İliği Nakli Merkezi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Antmen, "Bugün çok anlamlı bir gün. Bugün çocukların bayramı ve onların isteklerini yerine getirme günü. Çocuklar burada inanılmaz güzel işler başarıyorlar. Çocuklar burada doktorların yaptığı her işi yapıyorlar. Çok eğleniyorlar ve bizler de onları görünce mutlu oluyoruz" dedi. "BU ÇOCUKLARIN BAZILARININ DOKTOR OLACAĞINA İNANIYORUZ" 23 çocuğun bazılarının gelecekte doktor olmasını istediğini belirten Prof. Dr. Antmen, "Bu çocuklarımız arasında lösemi tedavisi, kanser tedavisi gören çocuklarımız var. Bu çocukların bazıları gerçekten doktor olmak istiyor. Bu proje onların içinde bir kıvılcım oluşturacak. Gelecekte gerçekten bu çocukların bazılarının doktor olacağına inanıyoruz" diye konuştu. "BEN DE ÇOCUKLARI TEDAVİ ETMEK İSTİYORUM" Lösemi tedavisi görüp sağlığına kavuşan 11 yaşındaki Muhammet Mansur Elçi, "Bülent hocam gibi bir doktor olmak istiyorum. Ben de ileride doktor olup çocukları tedavi etmek istiyorum. Burada ameliyat yaptık ve çok mutluyum" ifadelerini kullandı. Lösemi tedavisi devam eden 9 yaşındaki Gülşen Yazel Karakoç da, "Çocuk doktoru olmak istiyorum. Benim hastanede tedavim devam ediyor. Ben de doktor olup çocukları iyileştirmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Adana'da lösemi tedavisi gören çocuklar için moral etkinliği düzenlendi Haber

Adana'da lösemi tedavisi gören çocuklar için moral etkinliği düzenlendi

Dünya Kemik İliği Bağışçıları Günü kapsamında Acıbadem Adana Hastanesi’nde onkoloji hastası çocuklar için özel bir moral etkinliği düzenlendi. Hastanenin konferans salonunda gerçekleştirilen etkinlikte çocuklar, palyaço ile dans edip çeşitli oyunlar oynadı. Doktorlar ise ailelere kemik iliği bağışının önemini anlattı. Kardeşinin İliğiyle Hayata Tutundu Etkinlikte konuşan 17 yaşındaki Melek Sürer, 6 aylıkken lösemi teşhisi konduğunu ve 14 yaşına kadar birçok tedavi gördüğünü belirtti. Melek, kardeşi Ahmet Emir'den aldığı kemik iliği ile tedavi sürecinin devam ettiğini anlattı. “2 kez kardeşimden ilik aldım. Tedavim halen devam ediyor. Donör olmanız bizler için çok önemli” diyen Melek, kemik iliği bağışının hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı. ''Herkesin bağışçı olmasını öneriyorum'' Kemik İliği Bağışının Önemi Vurgulandı 17 yaşındaki Osman Kürşat Renkliova da etkinlikte yer aldı. Renkliova, 2 yıl önce lösemi teşhisi aldığını ve gönüllü donörden aldığı kemik iliği ile tedavi olduğunu belirtti. “Kemik iliği bağışçılığının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tedavi sürecinde liseyi dışarıdan okudum. Herkesin bağışçı olmasını öneriyorum” dedi. Lösemiyle Savaşan Bir Başarı Öyküsü Etkinlikte, lenfomayı yenip hukuk fakültesini bitirerek cumhuriyet savcısı olan Yasir Açık da konuşma yaptı. Açık, çocuklara ve ailelerine asla pes etmemeleri gerektiğini belirterek, tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları ve başarı öyküsünü paylaştı. Türkiye'de bağışçı sayısı artıyor Bağışçı Sayısı Artıyor Çocuk Hematolojisi Uzmanı ve Çocuk Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Antmen, Türkiye’de kemik iliği bağışçı sayısının arttığını söyledi. Prof. Dr. Antmen, “Bağışçıların yüzde 75’i akraba dışıdır. Türkiye’de bağışçı sayısı 1 milyonu geçti ve yapılan nakillerin yüzde 80’i karşılanıyor. Küçük bir form imzalayarak bağışçı olabilirsiniz” dedi.

Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği Başkanı Kemal Yücel: Lösemiye karşı umut ışığı olalım Haber

Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği Başkanı Kemal Yücel: Lösemiye karşı umut ışığı olalım

Kemal Yücel, lösemi hastası çocukların tedavi süreçlerinin hem fiziksel hem de psikolojik açıdan oldukça zorlayıcı olduğunu belirterek, "Bu hafta boyunca lösemi ile savaşan çocuklarımızın ve ailelerinin sesini duyurmak, onların ihtiyaçlarına dikkat çekmek istiyoruz. Lösemi, sadece tıbbi tedaviyle değil, aynı zamanda sevgi, destek ve moral ile de yenilebilecek bir hastalıktır," dedi. Yücel, dernek olarak gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi vererek, lösemi hastası çocuklar ve ailelerine yönelik psikolojik destek, eğitim olanakları ve sosyal etkinlikler düzenlediklerini ifade etti. Ayrıca, lösemi farkındalığını artırmak amacıyla çeşitli kampanyalar ve etkinlikler düzenlediklerini belirtti. "Her bir çocuğumuzun sağlıklı bir geleceğe umutla bakabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz," diyen Yücel, toplumun her kesiminden destek beklediklerini dile getirdi. Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası boyunca yapılacak etkinliklerin programını da paylaşan Yücel, "Farkındalık yürüyüşleri, seminerler, bağış kampanyaları ve sosyal medya üzerinden gerçekleştirilecek bilinçlendirme çalışmaları ile lösemiye dikkat çekeceğiz. Amacımız, lösemili çocuklarımıza umut ışığı olmak ve bu mücadelede yalnız olmadıklarını hissettirmektir," şeklinde konuştu. Kemal Yücel ayrıca, lösemi hastası çocukların hayatını kurtarmak için kök hücre bağışının önemine dikkat çekerek, tüm vatandaşları kök hücre donörü olmaya çağırdı. "Lösemi tedavisinde kök hücre nakli, birçok çocuğumuz için hayati önem taşıyor. Kök hücre bağışçısı olmak, bir çocuğun hayatını kurtarmak demektir. Bu nedenle, herkesi kök hücre donörü olmaya davet ediyoruz. Kök hücre bağışçısı olma süreci oldukça basit ve güvenlidir, ancak bu bağışın sağlayacağı umut ve yaşam, tarif edilemez derecede değerlidir," dedi. Son olarak, lösemiyle mücadelede erken teşhisin önemine değinen Yücel, "Ailelerin ve sağlık çalışanlarının dikkatli olması, erken teşhis ve tedavi süreçlerinde büyük rol oynuyor. Bu konuda herkesi bilinçli ve duyarlı olmaya davet ediyorum," dedi. Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği Başkanı Kemal Yücel, Uluslararası Lösemili Çocuklar Haftası boyunca yapılacak etkinliklerde herkesi yanlarında görmekten mutluluk duyacaklarını belirterek, toplumun her kesiminden destek beklediklerini bir kez daha vurguladı.

Lösemiye karşı savaş verdiği hastanede işe başladı Haber

Lösemiye karşı savaş verdiği hastanede işe başladı

Kastamonu’dan yaz tatili için Adana’ya gelen Hüda ve Gazi Demir çiftinin oğulları 9 yaşındaki Doğukan Demir’in şikayetlerinin artması üzerine başvurdukları hastanede, küçük çocuğa lösemi teşhisi konuldu. 2006 yılında Çocuk Hematolojisi Uzmanı ve Çocuk Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Antmen’in kontrolünde tedaviye başlandı. 2009 yılında Acıbadem Adana Hastanesi’nin açılması ve Bülent Antmen’in hastanede çalışmaya başlamasıyla Doğukan Demir, tedaviye bu hastanede devam etti. Yaklaşık 5 yıl tedavi gören Doğukan, zorlu tedavi sürecinin ardından kemik iliği nakline gerek kalmadan lösemiye karşı verdiği savaşı kazandı. Kontrolleri devam etti Lösemiye karşı verdiği mücadeleyi kazanan Doğukan, 3 ayda bir yine doktorunun yanına gelip kontrollerini yaptırdı. Bu sırada Doğukan, önce liseyi ardından da üniversitede sosyal hizmetler bölümünü başarıyla tamamladı. Lösemili çocuklara umut oldu Hem lise hem de üniversite döneminde Doğukan Demir, Acıbadem Adana Hastanesi’ndeki gönül bağını hiç koparmadan ve doktorların izin verdiği ölçüde lösemili çocuklarla moral etkinliklerine katıldı. Kendisi gibi hastanede tedavi gören kardeşlerini yalnız bırakmayan Doğukan, onların gönüllü ağabeyi oldu. Lösemiyi yendiği hastanede işe başladı Üniversiteyi tamamlayan Doğukan, lösemi savaşını kazandığı hastaneye iş başvurusunda bulundu. Gerekli yetkinliklere sahip olduğu tespit edilen Doğukan işe alındı ve hastanenin tıbbi arşiv bölümünde çalışmaya başladı. Şimdi hastanede kendisi gibi tedavi gören lösemili çocuk hastaların dosyalarının ona geldiğini, bu dosyaların onu ayrıca duygulandırdığını söyleyen Doğukan, aynı süreci yaşamış biri olarak neler yaşadıklarını çok iyi bildiğini belirtti. "Zorlu tedaviyi atlattı" Çocuk Hematolojisi Uzmanı ve Çocuk Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Antmen, Doğukan’ın kendisi için çok özel olduğunu söyledi. Antmen, “Doğukan ile 2006 yılında tanıştık. Tetkiklerimizden sonra Doğukan’a lösemi teşhisi koyduk. Çok yoğun tedaviye başladık. Onun ilk 1 yılı Doğukan hastanede kaldı ve çok ciddi tedaviler gördü. Toplam 6 kürü 10-11 ayda aldı. Bu kürlerden sonra oral tedavi süreci sürdü ve o süreyi de Doğukan başarıyla bitirdi. Tedavisiz olduğu dönemde de kontroller devam etti. Doğukan tedaviden sonra okuluna döndü ve üniversiteden sonra karşımıza bir delikanlı olarak çıktı. Doğukan, hastanemizde işe başladı. Onun sağlıklı büyüdüğünü görmek güzel, ama Doğukan aynı zamanda tüm çocuk hastalarımız için bir umut. Kanseri yenip, iyileşebileceklerine dair canlı örnek ve çok büyük bir umut oldu” ifadelerini kullandı. Hastalarının büyüyüp yetişkin olduklarını görmenin, aynı hastanede çalışmanın çok güzel bir duygu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bülent Antmen, Doğukan’ın hastanede işe girmesinden dolayı mutlu olduğunu belirtti. “Bülent hocam benim ikinci babam” Doğukan Demir ise yaşadığı zorlu sürecin ardından lösemiyi kazandığı hastanede işe girdiği için mutlu olduğunu belirterek, “İlk 4 sene çok ağır olmak üzere toplamda 5 sene tedavi gördüm. Ağır kemoterapiler uygulandı. Bu süreçte çok zorluklar çektim çünkü çocuktum. 9 yaşındaki bir çocuk için gerçekten zor günlerdi. Ağır kemoterapiler alıyordum. Bazı yiyecekler kısıtlanıyordu, çorbayı bile pipetle içtiğim günler yaşadım. Dışarı çıkmak istiyordum, top oynamak istiyordum ama bana yasaktı. O zaman Bülent hocama biraz kızıyordum. Büyüdükçe anladım tabii; Bülent hocama o kadar büyük saygı ve sevgi duydum ki anlatamam. Şu anda beni hayata bağlayan doktorumla aynı hastanede çalıştığım için çok mutluyum. O benim ikinci babam. Kendisine minnettarım. Beni tedavi eden doktorumla aynı hastanede çalışmak çok güzel bir duygu. Bülent hocam benim ikinci babam, o da beni oğlu gibi görüyor, onunla aynı hastanede çalışmak çok ayrı, çok güzel bir duygu” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.