#Maden

İLKHABER-Gazetesi - Maden haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Maden haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Altın ve kıymetli maden ticaretinde 100 milyar liralık vurgun: 21 şüpheli gözaltında Haber

Altın ve kıymetli maden ticaretinde 100 milyar liralık vurgun: 21 şüpheli gözaltında

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, altın ve kıymetli maden ticaretinde usulsüzlük yaparak kamuyu devasa zarara uğratan bir suç örgütüne yönelik operasyon gerçekleştirildi. Örgütün, ikinci ve üçüncü şahıslar üzerine kurduğu yeni şirketler aracılığıyla döviz teşviklerini suistimal ettiği belirlendi. DAHİLDE İŞLEME REJİMİ DELİNDİ Soruşturma dosyasına göre, şüphelilerin 9 Ocak 2023 ile 10 Aralık 2024 tarihleri arasında "Dahilde İşleme Rejimi" kapsamında tonlarca altın ve gümüş ithal ettiği saptandı. Ancak mevzuat gereği işlenerek ihraç edilmesi gereken bu kıymetli madenlerin büyük bir kısmının, rejim hükümlerine aykırı olarak yurt dışına çıkarılmadığı tespit edildi. ALTIN YERİNE PİRİNÇ VE İMİTASYON İHRACATI Örgütün izlediği yöntem de deşifre edildi. Şirket yetkililerinin ithalat ve ihracat işlemlerinde sahte ve yanıltıcı belgeler kullandığı ortaya çıktı. Resmi kayıtlarda "altın levha" olarak beyan edilen bazı eşyaların, gerçekte "pirinç levha" veya "imitasyon altın" ile değiştirilerek teslim edildiği belirlendi. Bu yöntemle haksız kazanç sağlayan örgütün, güncel altın kuru üzerinden yaklaşık 100 milyar lira kamu zararına yol açtığı bildirildi. 21 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Elde edilen deliller neticesinde, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "kamu kurumları zararına nitelikli dolandırıcılık" ve "Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'na muhalefet" gibi suçlamalarla 23 şüpheli hakkında karar çıkarıldı. Düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 21 şüpheli yakalanırken, firari 2 kişinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü aktarıldı.

Koç Holding, Balıkesir’deki altın madenini 18,5 milyon dolara CVK Maden’e sattı Haber

Koç Holding, Balıkesir’deki altın madenini 18,5 milyon dolara CVK Maden’e sattı

Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteren Demir Export A.Ş., portföyündeki önemli maden ruhsatlarından birini devretti. CVK Maden İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamaya göre, Demir Export'a ait Balıkesir ili İvrindi ilçesi sınırları içinde bulunan altın madeni ruhsatı satın alındı. CVK MADEN MEVCUT PROJESİNİ GENİŞLETİYOR KAP açıklamasında, CVK Maden'in hali hazırda yürüttüğü Sarıalan Altın İşletmesi Projesi'nin ruhsat sahasını genişletme hedefi doğrultusunda bu adımı attığı belirtildi. Satın alınan Sicil: 201201393 numaralı IV. Grup İşletme Ruhsatlı maden sahasının, CVK Maden'in mevcut sahasına mücavir (komşu) olduğu ifade edildi. RESMİ DEVİR İŞLEMLERİ BAŞLADI İki şirket arasında varılan anlaşmaya göre, maden sahasının devri için CVK Maden, Demir Export'a toplam 18.500.000 USD ödeme yapacak. Bu bedelin ödeme takvimi ise şu şekilde belirlendi: Sözleşme tarihinde (imza anında): 3.500.000 USD 2026 yılı içinde: 3.000.000 USD 2027 ve 2028 yıllarında iki eşit taksitte: Toplam 6.000.000 USD (Yıllık 3 Milyon USD) Anlaşmada ayrıca, bu sabit ödemelere ek olarak, ilgili ruhsat sahasında üretim faaliyetlerine başlanması durumunda, gerçekleştirilecek üretimden Demir Export A.Ş.'ne %3 oranında NSR (Net Smelter Return - Net İzabe Geliri) Payı ödenmesi maddesi de yer aldı. CVK Maden'in KAP açıklamasında, ruhsat devri için yönetim kurulu kararı alındığı ve resmi işlemlerin başlatıldığı bilgisi de paylaşıldı. CVK MADEN HAKKINDA İnternet sitesinde yer alan bilgilere göre, 40 yıllık madencilik deneyimine sahip olduğu belirtilen Çevik ailesi tarafından kurulan CVK Madencilik, 2006 yılında CVK Krom Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş. unvanıyla faaliyete başladı. Şirketin adı 2011 yılında CVK Maden İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. olarak değiştirildi.

Çalıştığı madende hayatını kaybetti Haber

Çalıştığı madende hayatını kaybetti

TTK'ya ait Karadon Müessese Müdürlüğünde saat 12.00 sıralarında göçük meydana geldi. Yerin 263 metre altında meydana gelen göçükte kalan işçilerden 3'ü kaçarak kurtuldu. Ancak Orhan Maskar (44) ile Giray Turpçu göçük altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ekibinin yanı sıra jandarma ekipleri de sevk edildi. Göçüğün meydana gelmesinin ardından kurumun tahlisiye ekipleri kurtarma çalışması başlatıldı. Giray Turpçu ekiplerce kurtarılıp yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Ancak yaklaşık 3 saat süren çalışmaların ardından 16 yıllık maden işçisi Orhan Maskar'ın cansız bedenine ulaşıldı. Maskar'ın cansız bedeni sedyeyle TTK'ya ait Gelik İşletme Müdürlüğünden çıkartılarak Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Bu sırada ailesi ve mesai arkadaşları sinir krizleri geçirerek gözyaşı döktü. Yaralı işçiyi ve hayatını kaybeden Maskar'ın ailesini ziyaret ederek taziyelerini bildiren Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Hacıbektaşoğlu, "Maalesef bugün saat 12.15 sıralarında Türkiye Taş Kömürü Kurumu Gelik İşletmesinde bir göçük ihbarı aldık. Götüğün olduğu ayakta 5 işçimiz eksiği 260-360 kotu arasında beş işçimiz göçüğe maruz kaldı. Bunlardan üçü ilk göçük anında kaçarak kurtuldu. İki işçimiz göç altında kaldı. İki işçimizden bir işçimiz yaralı olarak şuuru açık, hayati tehlikesi yok. Kendisini ziyaret ettik kurtarıldı. Ama maalesef bir işçimiz hayatını kaybetti, şehit oldu. Büyük geçmiş olsun. ölen Orhan Maskar isimli işçimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Yaralı işçimize acil şifalar diliyoruz. Bütün ailesine, bütün arkadaşlarına, bütün madencilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Şu anda arama kutlarına çalışması tamamlandı. Büyük geçmiş olsun. Başımız sağ olsun" dedi. Orhan Maskar'ın cenazesinin yarın Cuma namazını müteakiben Bartın'ın Ellibaş köyünde toprağa verileceği öğrenildi.

Doğa savaşçısı avukat, sağlık engelini aşamadı Haber

Doğa savaşçısı avukat, sağlık engelini aşamadı

Doğa savaşçısı Atal, “Erzincan İliç’te sahadaki faaliyetlerimiz sonrasında KOAH'a evrilen sağlık sorunlarım nedeniyle Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi Genel Başkanlığı’ndan ayrılmak zorunda kaldım. Bundan sonraki görevime Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak devam edeceğim” ifadelerini kullandı. Maden ruhsatlarının iptali için çok sayıda dava açtı Adana Barosu avukatlarından İsmail Hakkı Atal, bugüne dek Türkiye'nin birçok bölgesinde çevre tahribatına karşı açtığı davalarla kamuoyunun takdirini kazanmıştı. Erzincan’dan Adana’ya, Muğla’dan İstanbul’a kadar birçok ilde, doğaya zarar verdiği gerekçesiyle çok sayıda maden ruhsatının iptali için hukuki mücadele yürüttü. Özellikle Erzincan İliç’te altın madenine karşı açılan davalarda aktif rol üstlenen Atal, bölgede yaşanan siyanür sızıntıları sonrası çevresel felaket riskine dikkat çekmiş, bölge halkının sesi olmuştu. Akbelen direnişine manevi ve hukuki destek Atal, 17 Temmuz 2021’de Muğla’nın Milas ilçesi İkizköy Mahallesi’nde 700 dönümlük Akbelen Ormanı'nda kömür madeni açılması amacıyla başlatılan ağaç kesimine karşı çıkan köylülerle birlikte yer almış, çevreci eylemlere hem sahada hem hukuk önünde destek vermişti. Sürecin başından bu yana köylülerin yanında yer alan Atal, Akbelen Ormanı’nın korunması için hukuki girişimlerde bulunarak dikkat çekmişti. Termik santral ve su kaynakları tehdidine karşı uyardı Muğla’da faaliyet gösteren termik santrallerin Bodrum ve Milas’ın önemli su kaynaklarını tehdit ettiğine dair yaptığı açıklamalar da kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Atal, bu santrallerin çevresel etkilerine ilişkin somut belgelerle basınla paylaşımlarda bulunmuş, doğa tahribatının geri dönülemez boyutlara ulaşabileceği yönünde kamuoyunu uyarmıştı. İstanbul Beykoz’da ormanlık alanın korunması için mücadele verdi İsmail Hakkı Atal, İstanbul Beykoz’da 188 dönüm ormanlık alanın orman sınırı dışına çıkarılmasına yönelik girişimlere de hukuki açıdan itiraz etmiş, bu kararın iptali için dava açarak doğal alanların yapılaşmaya açılmasına karşı çıkmıştı. Bu girişim, kent ormanlarının korunması konusunda hukuk yoluyla verilen mücadelenin simgesi haline gelmişti. Barış ve adalet çağrılarıyla da gündemdeydi Yalnızca çevre mücadelesiyle değil, aynı zamanda insan hakları ve bölgesel barış konularındaki açıklamalarıyla da dikkat çeken Atal, Orta Doğu’da yaşanan çatışmalara karşı barış ve diyalog çağrıları yaparak uluslararası düzeyde de duyarlılık oluşturmayı hedeflemişti. İsmail Hakkı Atal’ın Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi’ndeki yeni görevi olan “Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı” kapsamında çevre ve hukuk mücadelelerine daha odaklı bir biçimde devam etmesi bekleniyor. Atal’ın sağlık sorunlarına rağmen doğa ve adalet için verdiği mücadeleyi sürdürme kararlılığı, çevre hareketleri açısından önemli bir motivasyon kaynağı olmaya devam ediyor.

CVK Maden’den Harmancık yangını açıklaması: Üç kuyu hasar gördü, faaliyetlere ara verildi Haber

CVK Maden’den Harmancık yangını açıklaması: Üç kuyu hasar gördü, faaliyetlere ara verildi

CVK Maden İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., Bursa’nın Harmancık ilçesinde etkili olan orman yangınlarının şirketin operasyonları üzerindeki etkileri hakkında bugün KAP'a bir bilgilendirme yaptı. KAP'A BİLDİRİLDİ: ÜRETİME GEÇİCİ OLARAK ARA VERİLDİ Şirket tarafından yapılan açıklamada, yangın felaketi nedeniyle önemli bir karar alındığı belirtildi. CVK Maden'in bağlı ortağı konumundaki Hayri Ögelman Madencilik A.Ş.’ye ait Harmancık Krom İşletmesi’ndeki tüm madencilik faaliyetlerine, güvenlik gerekçesiyle geçici olarak ara verildiği kamuoyuna duyuruldu. İLK TESPİT: 3 KUYU HASAR GÖRDÜ Açıklamada, Harmancık'taki orman yangınının, şirketin işletme sahasına fiziki olarak zarar verdiği ifade edildi. Yapılan ilk incelemelerde maden sahası içerisindeki üç adet kuyunun alevlerden hasar aldığı teyit edildi. Yangının sahada yol açtığı toplam hasarın boyutunun ise yangının tamamen kontrol altına alınmasının ardından yapılacak detaylı tespit çalışmalarıyla netleşeceği ve sonucun yine kamuoyu ile paylaşılacağı vurgulandı. TÜM EKİPMANLAR YANGINLA MÜCADELEYE TAHSİS EDİLDİ CVK Maden, yangınla mücadele kapsamında tüm imkanlarını seferber ettiğini de bildirdi. Şirketin maden sahasında bulunan tüm çalışanları, iş makineleri ve diğer ekipmanları, söndürme çalışmalarını yürüten idarenin emir ve koordinasyonuna tahsis edildi. Açıklamada, Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye ekipleriyle tam bir iş birliği içinde hareket edildiği kaydedildi. ŞİRKETTEN "MİNNETTARIZ" MESAJI Şirket, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Son günlerde ülkemizde artış gösteren yangın afetlerinin son bulmasını temenni eder; yangınların söndürülmesinde kendi hayatları pahasına görev alan kahraman itfaiye ekiplerimize, Orman Bölge Müdürlüklerimize, yerel halkımıza ve tüm İdare'ye minnet ve şükranlarımızı sunarız.”

Dr. Şevkin: Ağaçları çocuğu gibi koruyan kadınlarla empati kurun Haber

Dr. Şevkin: Ağaçları çocuğu gibi koruyan kadınlarla empati kurun

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, TBMM Genel Kurulu'nda zeytinliklerin madenciliğe açılmasını içeren torba yasa teklifi üzerine parti grubu adına konuştu. Genel kurulda bulunan AKP ve MHP’li milletvekillerine seslenen Dr. Şevkin, “Bir gün dışarıya çıkıp da 15 gündür ağacını çocuğu gibi koruyan, onun için bir geçim kaynağı olma dışında bir yaşam biçimi olan kadınlarla bir empati kurdunuz mu? Ne diyor bu kadınlar, ne söylemek istiyorlar, hiç dinlediniz mi? Ya, bir gün çıkın, dinleyin; Allah aşkına dinleyin. Ülkemiz ne yazık ki bu konuda sınıfta kalmıştır. Bugün İliç'te, Ermenek'te, Soma'da, Kazdağları'nda, Bergama'da bu örnekleri vermemiz mümkündür” diye ifade etti. “Zeytinlik ve ormanlar süper izinle tehdit altında” Tarım ve orman alanlarının tahsisini kolaylaştıran; zeytinlik, mera ve sit alanlarını madene açacak şirketlere süper izin getiren teklifine değinen Dr. Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi: “Bakın, Çevre Mühendisleri Odası 1,2 milyon hektarlık tarım alanı ve 28 milyon hektar orman alanının tehdit altında olacağını söylüyor. Kamu yararı kisvesi adı altında madenciliğe açılacak olan zeytin, orman, sit alanlarının istisnai olarak kullanılması yol olacaktır sevgili AKP milletvekilleri, kırsal kalkınmaya darbe olacaktır, bir ekosistem kırımı yaratacaksınız oysa 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu gibi düzenlemeler bu alanların mutlak korunmasını öngörür. Şimdi her şeyi paraya tahvil ediyorsunuz ya, hadi gelin, karşılaştıralım: En pahalı kömürün 2025 fiyatıyla ton fiyatı 9 bin 400 TL'ye geliyor. En ucuz zeytinin tonu 200 bin TL. Yine, en ucuz zeytinden elde edilen zeytinyağının tonu 284 bin lira. Yani hem istihdam sağlayacaksınız hem yeşili koruyacaksınız hem üretim yapacaksınız hem de İspanya gibi, İtalya gibi bizim üzerimizden Orta Doğu'ya ve diğer ülkelere ihracat yapan ülkelerin önüne geçeceksiniz. Yani siz zannediyorsunuz ki bir ağacı söktüğünüz zaman, başka bir yere taşıdığınız zaman çok iyi bir şey yapıyoruz. Peki, onun üzerindeki kuş, onun altındaki börtü böcek, o ekosistem, bunu nasıl düzenleyeceksiniz?” “Doğamıza ve mülkiyet haklarımıza sahip çıkmalıyız” Dr. Şevkin, “Kurumlardan 3 ay içerisinde ÇED için bir yanıt gelmez ise olumlu kabul ediliyor Bu suistimallere yol açmaz mı ? Sanki karneniz çok iyiymiş gibi. İliç'te 9 insanımızı gömdük, Soma'da insanlarımızı gömdük, Bergama'da insanlarımızı gömdük. Bu kadar uzun süreçler diye bahsettiğiniz ÇED'de sınıfta kalmışken hangisinden bahsediyorsunuz? Maden Kanunu'nda bir kurul tanımı getiriliyor. Yani jeoloji mühendisleri tanımlamış, 4'üncü grup madenler diye bir maden grubu var, bilimsel tanımı var. Nedir bu stratejik ve kritik maden tanımı? Yeniden bir tanım getiriliyor. Komisyondaki, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ndeki (MAPEG) arkadaşlara soruyorum: Neden bu ihtiyaç? Niye 4 kuruma bırakıyorsunuz? Jeoloji mühendisleri bilimsel verilerle bu stratejik madenleri zaten tanımlamış. Neye varmaya çalışıyorsunuz? Niye özel ayrıcalık alıyor MAPEG burada? Bir yerleri peşkeş çekmeye mi çalışıyorsunuz? Yani yeter artık, gerçekten yeter! Yasa teklifi, acele kamulaştırmayla açık olarak mülkiyet hakkına müdahaleyi barındırıyor. Orman izni ve ÇED kararı aranmayacak, stratejik ve kritik maden tanımında söz konusu madenler için acele kamulaştırma getirilecek. Madenlerin listesi yasal olarak değil, bakanlık kararıyla yapılacak. Esas milliyetçilik nedir biliyor musunuz? İnsanını, canlısını, toprağını, suyunu, gelecek nesillerden ödünç aldığımız doğasını korumaktır. Lütfen, doğamıza, insanımıza, ağacımıza, meralarımıza, zeytinliklerimize ve ormanlarımıza sahip çıkalım; sadece kâr etmeyi düşünmeyelim” şeklinde konuştu.

Barut: Telafisi mümkün olmayan zararlar için yasa teklifi geri çekilsin Haber

Barut: Telafisi mümkün olmayan zararlar için yasa teklifi geri çekilsin

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Danıştay tarafından daha önce iptal edilen ancak madencilik gerekçesiyle yeniden Meclis'e sunulan yasa teklifine tepki gösterdi. Barut, mera, ormanlar, yaylak ve kışlaklar ile yeraltı ve yerüstü varlıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan bu teklifin tümüyle geri çekilmesini istedi. Meclis'teki konuşmasında, “Telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmaması için bu teklif tümüyle geri çekilmelidir” dedi. “Zeytinlik, mera ve ormanları yok etmeye çalışan yasa teklifini reddediyoruz” Ayhan Barut, "Meclis'e sunulan, zeytinlik, mera, ormanlar, yaylak ve kışlaklar ile yeraltı ve yerüstü varlıklarımızı ortadan kaldırmayı amaçlayan teklifi reddediyoruz. Anayasaya ve yasalara aykırılıklar taşıyan, daha önce madencilik gerekçesiyle Danıştay tarafından defalarca reddedilen hususlar bu torba yasa teklifiyle tekrar dayatılıyor. Bunu kabul etmiyor, ısrardan vazgeçilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu. “Enerji ve madencilik düzenlemeleri bilimsel ve ortak akılla yapılmalı” Sunulan yasa teklifini eleştiren Barut şunları söyledi: "Enerji ve madencilik alanındaki tüm yeni düzenlemeler bilimsel yöntemlerle hazırlanmalı, ortak akılda buluşulmalıdır. Hassas ekosistemler koruma altına alınmalı ve burada madencilik faaliyetlerine izin verilmemelidir. ÇED süreci, bağımsız, bilimsel ve bağlayıcı yapıda olmalıdır. Plansız ve hukuka aykırı yapılaşmalara ve imar affı gibi düzenlemelere son verilmelidir. Telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmaması için bu teklif tümüyle geri çekilmelidir.”

Enerji ve maden düzenlemesi TBMM Komisyonu’nda kabul edildi Haber

Enerji ve maden düzenlemesi TBMM Komisyonu’nda kabul edildi

Enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren teklife göre, Çevre Kanunu'nun çevresel etki değerlendirilmesini düzenleyen hükmünde değişikliğe gidilerek, "veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı" ifadesi çıkarılıyor. Buna göre, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı" alınmadıkça projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyecek, proje için yatırıma başlanamayacak ve ihale edilemeyecek ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına da engel teşkil etmeyecek. Yapılan düzenlemeyle "ÇED Gerekli Değildir Kararı" ifadesinin sebep olduğu yanlış anlaşılmaların engellenmesi amaçlanıyor. Maden Kanunu'ndaki bazı tanımlarda değişiklik yapılıyor. Ruhsat bedeli tanımında yer alan çevre ile uyum teminatı çıkarılarak rehabilitasyon bedeli ayrıca düzenleniyor. Yapılan değişiklikle ruhsat bedeli tanımı, "Taban bedelinin, ruhsatın yürürlükte kaldığı takvim yılı sayısı, maden grubu, cinsi ve alan büyüklüklerine göre belirlenen katsayılarla çarpılarak, ilgili tablolarda gösterildiği şekilde hesaplanarak her yıl ocak ayının sonuna kadar; arama ruhsatlarında tamamı Genel Müdürlüğün bütçesine ve işletme ruhsatlarında ise yüzde 30'u Genel Müdürlüğün bütçesine, yüzde 70'i ise genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Genel Müdürlüğün muhasebe birimi hesabına yatırılması gereken tutar." şeklinde değiştiriliyor. Kanun'a "Kurul", "Rehabilitasyon", "Rehabilitasyon bedeli hesabı" ve "Tahsil dairesi" tanımları da ekleniyor. MADENCİLİK FAALİYETLERİNDE İZİN SÜRELERİNDE DEĞİŞİKLİK Madencilik faaliyetlerinde izinleri düzenleyen hükümde değişiklik yapılıyor. Düzenlemeye göre, özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Kanunu'na göre korunan alanlar, sulak alanlar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, ormanlar, Turizmi Teşvik Kanunu'na göre ilan edilen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, turizm merkezleri, Kıyı Kanunu'na göre korunması gerekli alanlar, 1'inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında kalan sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri, petrol, doğal gaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar, ilgili kurumlar tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilecek. Ormanlar hariç bu alanlarda ruhsat düzenlenmeden önce Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, ilgili kuruma proje hakkında görüşünü sorarak izin talebinde bulunacak. İlgili kurum, değerlendirmelerini tamamlayarak 3 ay içinde izin talebine cevap verecek. Bu süre içerisinde cevap verilmemesi durumunda ilgili kuruma Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce bir ay ilave süre verilecek. Bu süre sonunda da karar bildirilmezse izin verilmiş sayılacak. Verilen izin, işletme ruhsatına geçiş veya temdit değerlendirmelerinde o alanda devam edecek ancak idarenin projede veya rehabilitasyon projesinde değişiklik talep etmesi mümkün olacak. Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine Orman Kanunu hükümlerine göre Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün talebi üzerine 3 ay içinde 24 ay süreyle bedelsiz izin verilecek. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce talep edilmesi halinde izin süresi 12 ay uzatılacak. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce alınan bedelsiz izne ilişkin taahhüt senedi, Orman Genel Müdürlüğüne verilecek ancak verilen bedelsiz iznin işletilmesi, gerçek ve tüzel kişilere devredilmesi veya işlettirilmesi halinde alınması gereken bedeller, Orman Genel Müdürlüğünün özel bütçe hesabına yatırılarak bedelli taahhüt senedi, en geç 1 ay içerisinde Orman Genel Müdürlüğüne verilecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce verilen izinler, ruhsat süresince devam edecek ve 6 ay içerisinde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne devredilecek. Arama faaliyeti için izin verilen alanlarda mücbir sebepler ve kısıtlayıcı yasal hükümler hariç işletme faaliyetine de izin verilecek. İzin süreçlerinde mevzuatı gereği alınması gereken kurum görüşleri, çevresel etki değerlendirmesi belgesi gibi belgeler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce alınacak. Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen izin, çevresel etki değerlendirmesi yönünden uygun görüş olarak kabul edilecek. RUHSAT DÜZENLENDİKTEN SONRA ALAN İZNE TABİ HALE GELSE DAHİ MADENCİLİK FAALİYETLERİNE DEVAM EDİLECEK Ruhsat düzenlendikten sonra alan izne tabi hale gelse dahi madencilik faaliyetlerine devam edilecek ancak ruhsat sahasında kültür varlığının tespiti halinde madencilik faaliyetlerine devam edilebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığının uygun görüşü aranacak. Bakanlığın uygun görüş vermemesi durumunda Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce hesaplanan yatırım giderleri tutarındaki tazminat, lehine kısıtlama kararı verilen idarenin bütçesinden ruhsat sahibine ödenecek. Çevresel etki değerlendirmesi işlemleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yürütülecek. Çevresel etki değerlendirmesi sürecinde ilgili kurumlar görüşlerini en geç 3 ay içinde verecek. Kurumların ilave süre talep etmeleri halinde en fazla bir ay ek süre verilecek. Tüm değerlendirmelerini tamamlayarak bu süreler içinde görüş bildirmeyen kurumun görüşü olumlu kabul edilecek. İzin vermiş kurumlar, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde olumsuz görüş veremeyecek. "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı" alınan madencilik faaliyetleri için ilgili kurum tarafından varsa mali yükümlülükler alınarak, en geç bir ay içinde diğer işlemler tamamlanacak. İlgili kurum tarafından IV. Grup ile stratejik veya kritik madenlere izin verilmeyen hallerde sahanın rezerv potansiyeli, yeri, cinsi ve ekonomiye katkısı gibi hususlar dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yapılacak başvuru üzerine izin hakkında nihai karar, üstün kamu yararı çerçevesinde Kurul tarafından verilecek. Kurul, madencilik faaliyeti lehine karar verirse ilgili kurum bir ay içinde izin kararını Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne gönderecek ve ruhsat düzenlenecek. "STRATEJİK VEYA KRİTİK MADENLER" YENİDEN DÜZENLENİYOR Maden Kanunu'nun "Stratejik veya kritik madenler" başlıklı hükmü yeniden düzenleniyor. Buna göre, arz kesintisi veya yüksek fiyat artışı halinde ciddi ekonomik sorunlar veya güvenlik zafiyeti doğabilecek, sanayi üretiminin temel girdilerinden ve yüksek arz riski taşıyan madenler, kritik maden olarak kabul edilecek. Ulusal güvenlik ve ekonomik refah için yüksek öneme sahip ve iç veya dış etkenler nedeniyle arzı kısıtlanabilecek madenler, stratejik maden olarak kabul edilecek. Stratejik veya kritik madenler, Milli Savunma Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tespit edilecek. Stratejik veya kritik madenlere ilişkin madencilik faaliyetleri için Kamulaştırma Kanunu hükümleri doğrultusunda acele kamulaştırma yapılabilecek. Bir önceki yıldaki üretim miktarının yüzde 10'unu geçmemek kaydıyla stratejik veya kritik madenlerin belirli bir oran veya miktarda ruhsat sahiplerince stoklanmasına Cumhurbaşkanınca karar verilebilecek. REHABİLİTASYON BEDELİ RUHSAT BEDELİNDEN AYRIŞTIRILIYOR Teklifle, ruhsat bedelinde yüzde 30 oranında indirim yapılıyor ve rehabilitasyon bedeli, ruhsat bedelinden ayrıştırılarak ruhsat bedeli kadar bir tutarın rehabilitasyon bedeli olarak ödenmesi zorunlu hale getiriliyor. Tahsil edilecek işletme ruhsatı bedelinde yapılan indirimin genel bütçe gelirlerinde sebep olacağı azalmayı telafi etmek amacıyla ruhsat bedellerinin genel bütçeye gelir kaydedilecek payı yüzde 50'den yüzde 70'e çıkarılıyor. İptal edilen ruhsatlar için ocak ayının sonuna kadar ödenmesi gereken ruhsat ve rehabilitasyon bedelinin ödenmeyen kısmı, ruhsatı iptal eden idarelerce Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilecek. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce iptal edilen ruhsatlara dair ruhsat ve rehabilitasyon bedellerinin takibini ilgili tahsil daireleri yapacak. Rehabilitasyon bedeli, işletme ruhsat bedeli kadar olacak. Tahsil edilen bedeller, vadeli hesapta nemalandırılacak. Rehabilitasyon bedeli ve nema geliri sadece rehabilitasyon için kullanılacak, haczedilemeyecek, rehin edilemeyecek ve temlik edilemeyecek. Nemalandırmaya ilişkin diğer hususlar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yönetmelikle belirlenecek. Rehabilitasyon yükümlülüğü kalmayan ruhsat sahiplerine ödedikleri rehabilitasyon bedelinin kullanılmayan kısmı iade edilecek. Madencilik faaliyeti yürütülen alanların rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce belirlenen yükümlülükler yerine getirilinceye kadar Genel Müdürlük tarafından üretim faaliyeti durdurulabilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait olmayan ham madde üretim izinlerine aynı gruptaki ruhsatların rehabilitasyon yükümlülüklerine ilişkin hükümler uygulanacak. Kamu kurum ve kuruluşları uhdesindeki ham madde üretim izni sahalarının rehabilitasyonu, bu kamu kurum ve kuruluşlarının yükümlülüğünde olacak. Rehabilitasyon uygulamaları, izin sahibi kamu kurum ve kuruluşlarının bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacak. Rehabilitasyon, ayrılan bu kaynağın Tarım ve Orman Bakanlığına aktarılması suretiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca da gerçekleştirilebilecek. Rehabilitasyon yükümlülüğünü ihlal eden kamu kurum ve kuruluşlarına eksiklikleri gidermesi için bir ay süre verilecek. Bu sürede de eksiklik giderilmezse faaliyet durdurulacak. KROM MADENİ GENEL HÜKÜMLERE TABİ HALE GETİRİLECEK Teklifle ruhsat sahiplerinin işletme ruhsat bedeli kadar rehabilitasyon bedeli ödemesi zorunlu hale getiriliyor, mevcut düzenlemede çevre ile uyum bedeli ruhsat bedelinin bir payı olarak tahsil edilmesi nedeniyle ruhsat bedelinde yüzde 30 oranında indirim yapılması öngörülüyor. Tahsil edilecek işletme ruhsatı bedelinde yapılan indirimin devlet hakkı gelirlerinde azalmaya sebebiyet vermemesi için mevcutta en az işletme ruhsat bedeli kadar alınan asgari devlet hakkı miktarı da ruhsat bedelinin yüzde 50 fazlası kadar artırılıyor. Ayrıca düzenlemeyle krom madeni, Maden Kanunu'nun "Devlet Hakkı Oranlarının" bulunduğu tabloda yer almasına rağmen Londra Metal Borsası'nda işlem görmediği için bu tablodan çıkarılarak genel hükümlere tabi hale getirilecek. Ruhsat müracaatlarının hak sağlaması veya ihale yoluyla hak sağlanan sahaların ihale bedelinin yatırılmasını müteakip 2 ay içinde ön inceleme raporu ile arama dönemi faaliyetlerinin yerine getirilebilmesi için gerekli mali yeterliliği de içeren maden arama projesinin verilmesi, proje için gerekli toplam yatırım tutarının yüzde 5'i kadar yatırım teminatı sunulması ve ruhsat bedelinin yatırılması halinde arama ruhsatı verilecek. Düzenlemeyle, 4. Grup madenlerin bent olarak ayrı ayrı ruhsatlandırılmasına imkan tanınıyor ve madenlerin atıl kalması önleniyor. MADEN ARAMA FAALİYETLERİNİ DÜZENLEYEN HÜKÜMDE DEĞİŞİKLİK Maden Kanunu'nun arama faaliyetlerini düzenleyen hükmünde yapılan değişikliğe göre, arama ruhsatının düzenlenmesinden sonraki ilk bir yıl ön arama dönemi olacak. Ön arama dönemini takip eden genel arama dönemi; 4. Grup madenlerde 2 yıl, diğer grup madenlerde 1 yıl olacak. Genel arama dönemi yükümlülükleri yerine getirilen arama ruhsatı, 4. Grup madenlerde 4 yıl detay arama dönemine hak sağlayacak. 4. Grup madenlerde detay arama döneminin, diğer madenlerde genel arama döneminin sonuna kadar üç boyutu ve miktarıyla rezerv belirlenmiş olarak işletme ruhsat talebinde bulunulmaması halinde ise ruhsat iptal edilecek. Ön, genel ve detay arama faaliyet raporlarının ilgili döneminin sonuna kadar Genel Müdürlüğe verilmesi zorunlu olacak. Faaliyet raporlarının süresinde verilmemesi veya yönetmelikte belirlenen asgari faaliyetlerin yapılmaması halinde ilgili dönemin sonunda, raporlara ilişkin eksiklikler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilecek, 1 aylık sürede tamamlanmaması halinde ise verilen sürenin sonunda teminat irat kaydedilerek arama ruhsatı iptal edilecek. Asgari faaliyetler yapılmış olmakla birlikte arama faaliyetlerinin projeye uygun yürütülmediğinin tespiti halinde yıllık gerçekleşmeyen yatırıma karşılık gelen teminat miktarı irat kaydedilecek. Teminatın, yatırımın gerçekleşen kısmına karşılık gelen miktarının talebi halinde ruhsat sahibine iade edilecek. Yatırım programının 2 yıl üst üste yüzde 50'nin altında gerçekleştirilmesi durumunda verilen teminat irat kaydedilecek ve ruhsat iptal edilecek. Arama faaliyetleri sonucunda işletilebilir rezerv bulunmadığının Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Kodu'na göre raporlanması ve talep edilmesi halinde arama ruhsat bedelleri ile ihale bedeli ruhsat sahibine iade edilecek. İDARİ PARA CEZASINA VE RUHSAT İPTALİ YAPTIRIMINA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİK Maden Kanunu'nun "işletme ruhsatı ve madenin işletilmesi"ni düzenleyen hükmünde değişik yapılıyor. Buna göre, rehabilitasyon bedelinin ruhsat bedelinden ayrı bir bedel olarak alınmasını öngören ilgili diğer maddelere uyum sağlanması ve ruhsat süresinin uzatılması, taleplerinin uygun bulunabilmesi için makul ölçüde (asgari) üretim faaliyeti yapılması şartı getirilecek. Teklifle, idari para cezasının uygulanmasından başlamak üzere, geriye doğru 3 yıllık dönemlerde yaptığı toplam üretim miktarı projede beyan edilen yıllık üretim miktarının yüzde 30'undan daha az olması durumunda ruhsat sahiplerine verilen 77 bin 632 Türk lirası idari para cezasını içeren hüküm ile 5 yıl içerisinde 2 defa idari para cezası uygulanması halinde ruhsat iptal edilmesine ilişkin hüküm de Kanun metninden çıkarılıyor. İHALE USULLERİNDE DEĞİŞİKLİK Herhangi bir sebeple hükümden düşmüş, terk edilmiş veya taksir edilmiş bütün alanların ihale ile ruhsatlandırılması usulü yerine, rezerv varlığına ilişkin herhangi bir verinin bulunmaması gibi durumlarda alanların genel hükümlere tabi olarak ruhsatlandırılması, böylelikle sürecin daha uygun ve daha verimli yürütülmesi amacıyla değişikliğe gidiliyor. Maden Kanunu'nun "ihale" başlıklı hükmünde yapılan değişiklikle, 2. Grupta yer alan bazı madenler ile 1. Grup, 3. Grup ve 5. Grup maden ruhsatları ihale ile verilecek. Sahayla ilgili konum, rezerv ve geçmiş bilgiler doğrultusunda Genel Müdürlük tarafından gerekliliği ortaya konulan hallerde 2. Grup'ta yer alan bazı madenler ile 4. Grup maden ruhsatları da ihale ile verilecek. Elektrik üretimine münhasır olarak gerçek veya tüzel kişiler tarafından yürütülen madencilik faaliyetleri, uzman kişilerin de sürece katkı sağlaması ile zeytinlik alanlarda kayıp yaşanmadan doğayla barışık bir biçimde sürdürülmesi için bağlı olunacak usul ve esaslar düzenleniyor. Buna göre, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte ruhsat sahibi veya rödovansçı olan gerçek veya tüzel kişiler tarafından ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan bu Kanuna ekli Harita ve Koordinat Listesi sınırları içindeki alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, madencilik faaliyeti yürütülecek kısımdaki zeytin ağaçlarının maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik vermek suretiyle taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verilebilecek. Zeytin ağaçlarının taşınmasından kaynaklanan tüm masraf ve taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumlu olacak. Zeytin ağaçlarının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda ise ilgili sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca izin verilebilmesi için iznin öncesinde aralarında biyolog ve ziraat mühendisinin de bulunduğu uzman kişilerden alınan görüşler doğrultusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek alan ile eşdeğer büyüklükte izin verilecek. Maden sahalarının bulunduğu ilçe ve il sınırlarına öncelik verilmek suretiyle zeytin sahası tesis edilmesi zorunlu olacak. Bu düzenleme kapsamında zeytinlik olarak kayıtlı alanlar veya fiili olarak üzerinde zeytinlik bulunan alanlarda madencilik faaliyeti yürütülen her yıl için, bu sahaların rehabilitasyon çalışmalarını temin etmek üzere ruhsat sahibinden işletme ruhsat bedeli kadar ayrıca tahsilat yapılacak. Bu sahalar madencilik faaliyetlerinin öncesinde sahada bulunan zeytin ağacı sayısı ile aynı sayıda zeytin ağacı dikilerek rehabilite edilecek. Zeytin ağaçlarının taşınması ile zeytin sahası tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca belirlenecek. Yeni tesis edilecek zeytin bahçeleri ile taşınacak zeytin ağaçları için Hazine taşınmazlarına ihtiyaç duyulması halinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca uygun görülenler, zeytinliği kamulaştırılan taşınmaz maliklerinden talep edenlere rayiç bedel üzerinden 10 yıl süreyle doğrudan kiraya verilebilecek. "İŞLETME RUHSAT BEDELLERİ" İLE DEVLET HAKKINA YÖNELİK TABLOLARDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLİYOR Çevre ile uyum teminatı, teminat mektubu olarak verilmiş ruhsatlarda düzenlemenin yürürlük tarihinden itibaren herhangi bir bildirim yapılmaksızın bir yıl içerisinde teminat mektuplarındaki kayıtlı tutar kadar bedelin rehabilitasyon bedeli hesabına nakden yatırılması zorunlu olacak. Aksi takdirde teminat mektupları nakde çevrilerek rehabilitasyon bedeli hesabına aktarılacak. Karşılığı nakden ödenen ruhsatlara ait teminat mektupları ruhsat sahiplerine iade edilecek. Çevre ile uyum teminatı ödenmeyen ruhsatlara ilişkin talepler, teminatlar nakden yatırılana kadar değerlendirilmeye alınmayacak. Düzenlemenin yürürlük tarihinden önce tahsil edilen ve düzenleme kapsamında tahsil edilecek çevre ile uyum bedeli ve nakdi çevre ile uyum teminatları rehabilitasyon bedeli hesabına aktarılacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan ruhsatların çevre ile uyum ve ruhsat bedellerinin hesaplanmasında ve tahsilinde, düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki ilgili hükümler 1 Ocak 2026'ya kadar uygulanacak. Aynı kanundaki "İşletme Ruhsat Bedelleri" ile devlet hakkına yönelik tablolarda değişikliğe gidiliyor. Bu kapsamda işletme ruhsat bedellerinin rehabilitasyon çalışmaları için kullanılan yüzde 30'luk kısmında indirim yapılması ve ruhsat bedeli kadar ayrıca rehabilitasyon bedeli tahsil edilmesi yönünde düzenleme yapılacak. Ons fiyatı 2101 dolar ve üzeri fiyatlar için "devlet hakkı" artırılacak. Devlet hakkına yönelik tablolarda yer alan metalik madenlerle ilgili oranlarda güncellemeler yapılarak devlet hakkı kayıplarının önüne geçilecek. Krom madeni, Maden Kanunu'na ekli 3 sayılı tablodan çıkarılarak genel hükümlere tabi hale getirilecek. Bu hükme yönelik Komisyonda kabul edilen önergeyle devlet hakkına ilişkin uygulamada meydana gelebilecek tereddütlerin giderilmesi amaçlanıyor. Buna göre, devlet hakkının oluştuğu döneme ait Londra Borsası ortalama değeri, devlet hakkının oluştuğu döneme ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ortalama döviz kuru ve borsada işlem görmeyen madenler için Bakanlıkça açıklanan fiyatlar esas alınacak. YENİLENEBİLİR ENERJİYE YÖNELİK DÜZENLEMELER Mera Kanunu'ndaki düzenlemeyle meraların, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında ilan edilen yenilenebilir enerji kaynak alanları için ihtiyaç duyulan yerlerde tahsis amacı değiştirilebilecek. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 8. maddesinin başlığı "Arazi ihtiyacına ve diğer izin süreçlerine ilişkin uygulamalar" şeklinde değiştirilecek. Kanun'daki değişiklikle yenilenebilir kaynaklı enerji yatırımlarını desteklemek amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerine yönelik uygulanan izin, kira ve irtifak işlemlerindeki yüzde 85 indirimin süresi işletmeye girecek tesisler için 31 Aralık 2025'ten 31 Aralık 2030'a kadar 5 yıl süreyle uzatılacak. Bu çerçevede 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin izin, kira ve irtifak işlemlerinde yüzde 85 indirim uygulanacak. Orman vasıflı taşınmazlarda rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulabilmesine ilişkin izin süreçlerinde düzenlemelere gidilecek. Bu kapsamda ön lisans belgesine istinaden, süre uzatımları dahil olmak üzere ön lisans süresi kadar izin verilebilecek. Üretim lisansı aşamasına geçilememesi halinde bu izin, ön lisans süresi sonunda resen sona erecek. Üretim lisansı aşamasına geçildiğinin EPDK tarafından ilgili idareye bildirilmesi durumunda ön lisansa dayalı izin, üretim lisansı süresi sonuna kadar uzatılacak. Proje ve etüt aşamasındaki ölçüm ve sondaj faaliyetleri için ilgili projenin ön lisans veya üretim lisansı alması şartı aranmaksızın izin verilebilecek. Ancak ön lisans kapsamında izin verilen bir saha içerisinde, izne konu projeye yönelik yapılan ölçüm ve sondaj faaliyetleri için ayrıca izin aranmayacak. Orman vasıflı taşınmazlarda rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurulabilmesine yönelik izin başvuruları, başvuru tarihinden itibaren azami 60 gün içerisinde sonuçlandırılacak. Rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerine ilişkin proje tanıtım dosyası veya çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlanması süreçlerinde, rüzgar projelerinin ana kuş göç yolları üzerinde, güneş projelerinin ise ana kuş göç yolları üzerindeki darboğazlarda olması halinde ornitolojik gözlem yapılması zorunlu olacak. Diğer alanlardaki rüzgar ve güneş projeleri için ornitolojik gözlem yapılması gerekmeyecek ancak bu projeler için yatırımcı, ilgili idare tarafından talep edilen tedbirleri almakla yükümlü olacak. İMAR VE RUHSAT İŞLEMLERİ İmar Kanunu'ndaki "istisnalar" saklı kalmak şartıyla ön lisans veya üretim lisansı bulunan rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinin imar planları, parselasyon planları ve bunların değişiklikleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca da onaylanabilecek. Bakanlıkça onaylanan imar planları ve parselasyon planları, onay tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek. Onaylı planlar, Bakanlığın internet sitesinde 15 gün süreyle ilan edilecek, itiraz olmaması halinde ilan süresinin sonunda kesinleşecek. Ön lisans veya üretim lisansı bulunan rüzgar veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinde yer alan yapı ve müştemilata ilişkin yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça da düzenlenebilecek. Ruhsata aykırılığı tespit edilenler için İmar Kanunu'nun ilgili maddeleri çerçevesinde yapılacak işlemler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca tesis edilecek. Yapılara ilişkin yıkım kararı alınması halinde Bakanlığın bildirimi üzerine, ilgisine göre büyükşehir belediyesi, belediye veya il özel idaresi tarafından yıkım işlemi gerçekleştirilecek. Ön lisans veya üretim lisansı bulunan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerine ilişkin yapı ruhsatı başvurularında, acele kamulaştırma kararına istinaden mahkemece verilen taşınmaza el koyma kararı ruhsat alma şartları içerisinde değerlendirilecek belge sayılacak. İmar ve ruhsatla ilgili düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenecek. İNDİRİM SÜRELERİ UZATILACAK Elektrik Piyasası Kanunu'ndaki değişiklikle enerji ithalatının azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve enerji arz güvenliğinin tahkimi açısından yerli kaynakların enerji üretiminde kullanımının desteklenerek kapasite kullanım oranlarının yükseltilmesi ve yerli kaynaklara dayalı üretimin artırılması için izin, kira ve irtifak işlemlerinde uygulanan indirimlerin süresi 5 yıl daha uzatılacak. Bu kapsamda 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye girecek elektrik üretim tesislerinden lisans tarihinden itibaren 15 yıl boyunca izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine yüzde 85 indirim uygulanacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ön lisans veya üretim lisansı bulunan üretim tesisleri için gerekli özel mülkiyete konu taşınmazların temini amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından 31 Aralık 2030'a kadar Kamulaştırma Kanunu kapsamında "acele kamulaştırma" kararı alınabilecek. Bu süre Cumhurbaşkanı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl süreyle uzatılabilecek. Yapı ruhsatı ve/veya yapı kullanma izin belgesi olmadan tesis edilerek 31 Aralık 2024'ten önce kısmen veya tamamen işletmeye girmiş lisanslı elektrik üretim tesisleri ve bunların zorunlu altyapı unsurları için imar planlarına işlenmiş bulunmak ve üretim lisansı sahibi tüzel kişilerce bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde müracaat edilmek şartıyla statik bakımdan uygun olduğuna dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ve fenni mesuliyetin ilgili mühendislerce üstlenildiğine dair belge sunulması durumunda Bakanlıkça bedeli mukabilinde Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi düzenlenecek. Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi, elektrik üretim tesisi ve elektrik üretiminin zorunlu altyapı unsurları kapsamındaki tüm yapılar için tek belge olarak düzenlenecek ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı yerine de geçecek. Üretim Tesisi Uygunluk Belgesi bedeli olarak ilgili tesis türü için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen güncel birim yatırım tutarı ile hesaplanan toplam yatırım tutarının binde 1'i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlıkça tahsil edilecek. Elektrik üretim tesisleri için bu düzenlemelerin yürürlük tarihinden önce İmar Kanunu uyarınca alınmış idari yaptırım kararları, yıkım kararları ve idari para cezaları uygulanmayacak. Yapılmış itirazlar veya açılmış davalar hakkında resen karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek, yargılama ve takip giderleri taraflar üzerinde bırakılacak ve vekalet ücretine hükmedilmeyecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar iade edilmeyecek. REKOR SÜRELİ KOMİSYON TOPLANTISI Kanun teklifinin komisyondaki görüşmeleri yaklaşık 26 saat sürdü. Gerginliklerle başlayan toplantı, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın en uzun süreli komisyon toplantısı olarak kayıtlara geçti. Bazı milletvekilleri, bu şekilde uzun çalışma süresinin sağlıklı olmadığı yönünde eleştirilerde bulundu.

Çevrecilerden maden yasası teklifine tepki Haber

Çevrecilerden maden yasası teklifine tepki

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ve bugün TBMM Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu’nda görüşülmesine başlanan "Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"ne karşı, çevreci kuruluşların tepkileri giderek artıyor. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan yeni Maden Kanunu Teklifi'nin doğa koruma mevzuatını zayıflatacağını ve kritik ekosistemleri madencilik ile enerji projelerine açacağını belirtti. Kılıç, teklifin zeytinlikler, meralar, ormanlar, sulak alanlar ve kıyılar gibi doğal alanlar üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı. Kılıç, söz konusu teklifle ilgili endişelerini şöyle sıraladı: “Teklif, yasalaşması durumunda, doğayı, kültürü ve tarımı koruyan mevcut yasaları etkisiz hale getirir ve maden projelerine neredeyse koşulsuz onay verilmesinin önünü açılır. Projeler hakkında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı alınmadan teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına imkan tanır. ÇED sürecinde 4 ay içinde görüş bildirmeyen kurumların görüşleri olumlu kabul edilir. Devlet ormanlarında 36 ay süreyle bedelsiz madencilik izni getirilir. Maden arama faaliyetleri için verilen izinlerin işletme faaliyetleri için de geçerli olmasını sağlar.” Dicle Tuba Kılıç, bu koşullarda gerçekleştirilecek maden ve enerji projelerinin ekonomik, sosyal ve ekolojik yıkımlara neden olacağını öne sürerek, geri dönüşü mümkün olmayacak tahribatların önüne geçmek amacıyla, bu kanun teklifinin geri çekilmesini talep ettiklerini sözlerine ekledi. "Ormanlar ve zeytinlikler tehdit altında" TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç da, yeni torba yasa teklifinin doğa koruma politikalarını zayıflatarak vahşi madenciliğin önünü açacağını ve çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerini işlevsiz hale getireceğini belirtti. Orman, tarım ve içme suyu havzaları gibi alanların maden ruhsatları tehdidi altında olduğunu ifade eden Ataç, yeni düzenlemenin doğal ve tarihi sit alanları gibi korunan bölgeleri de tehdit ettiğine dikkati çekti. Ataç, bu alanlarda başvurulara 3-4 ay içinde yanıt verilmemesi halinde izin verilmiş sayılması hükmünün endişe verici olduğunu kaydetti ve aynı zamanda ÇED süreçlerinin zayıflatıldığını, "ÇED Olumlu" kararı beklenmeden projelere teşvik verilebileceğini dile getirdi. Deniz Ataç, yasa teklifinin doğal varlıkları ve üretim kapasitesini geri dönüşü olmayan bir yola sürükleyebileceği uyarısında bulunarak, zeytinliklerin, ormanların, meraların ve su varlıklarının kaybedildiğinde geri kazanılamayacağını vurguladı.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.