#Malezya

İLKHABER-Gazetesi - Malezya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Malezya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ASEAN Zirvesi Kuala Lumpur’da başladı: Gündemde gümrük vergileri, Güney Çin Denizi ve Myanmar krizi var Haber

ASEAN Zirvesi Kuala Lumpur’da başladı: Gündemde gümrük vergileri, Güney Çin Denizi ve Myanmar krizi var

Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen 46. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi, 10 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla bugün başladı. Malezya 2025 yılı itibarıyla dönem başkanlığını devraldığı 46. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor. Zirve, üye ülkeler Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, Tayland, Brunei, Burma, Kamboçya, Laos, Vietnam’ın devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra diyalog ortağı statüsündeki Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Avustralya, Rusya ve ABD’den temsilcilerin de katılımıyla bugün başladı. ABD’NİN GÜMRÜK VERGİLERİ ELE ALINACAK KONU BAŞLIKLARI ARASINDA ASEAN Zirvesi’nde, ekonomik iş birliği, bölgesel güvenlik, iklim değişikliğiyle mücadele ve dijital dönüşüm gibi başlıklar ele alınacak. Zirvede görüşülecek gündem maddeleri arasında Güney Çin Denizi’nde artan gerilimler, ABD’nin gümrük vergileri, Myanmar’daki siyasi kriz, bölgedeki serbest ticaretin arttırılması, dijital altyapının güçlendirilmesi, iklim değişikliği ve afet yönetimi alanlarında bölgesel işbirliğinin geliştirilmesi konuları da yer alıyor. "BÖLGESEL BARIŞ VE REFAH, BİRLİK İÇİNDE HAREKET EDEN BİR ASEAN İLE MÜMKÜNDÜR" Bu yıl "Birlik, direnç ve sürdürülebilir bir gelecek için iş birliği" temasıyla düzenlenen zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Malezya Başbakanı Enver İbrahim, bölgesel dayanışmanın önemine vurgu yaptı. Anwar İbrahim konuşmasında, "Bölgesel barış ve refah, birlik içinde hareket eden bir ASEAN ile mümkündür" ifadelerini kullandı. ASEAN ülkelerinin karşılaştığı sınamaların ancak ortak kararlılık ve diyalogla aşılabileceğini belirten İbrahim, katılımcı liderlere ekonomik iş birliği, enerji güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde iş birliğinin artırılması çağrısında bulundu. ASEAN ÜLKELERİNDEN TRUMP’A TOPLANTI TALEBİ Malezya Başbakanı İbrahim konuşmasının bir bölümünde, ABD’nin ASEAN üyesi ülkelere uyguladığı yüksek gümrük vergilerine ilişkin ortak toplantı talep ettiğini belirtti. İbrahim, "ASEAN için barış, istikrar ve refah çoğu zaman açık, kapsayıcı, kurallara dayalı bir uluslararası düzene bağlı olmuştur. Bu temeller şimdi keyfi eylemlerin gücü altında sökülüyor" ifadelerine yer verdi. ASEAN LİDERLERİ, YARIN ÇİN BAŞBAKANI Lİ QİANG İLE BİR ARAYA GELECEK Zirvenin öne çıkan ekonomik toplantılarından biri de yarın gerçekleşecek. ASEAN liderleri, Çin Başbakanı Li Qiang ile bir araya gelecekleri özel bir ekonomi zirvesi düzenleyecek. Bu toplantıda, küresel ticaret politikalarının bölge piyasaları üzerindeki etkileri, özellikle ABD'nin uyguladığı bazı gümrük vergilerinin yol açtığı istikrarsızlıklar ve bunlara karşı geliştirilebilecek ortak çözüm önerilerinin geniş çerçevede ele alınması bekleniyor. Kuala Lumpur’daki zirve yarın sona erecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin Asya perspektifi güçleniyor Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin Asya perspektifi güçleniyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerini tamamladıktan sonra uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin Asya ile ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını vurguladı. "Batı hakimiyetinin azaldığı ve Asya'nın stratejik ağırlığını artırdığı bir süreçten geçiyoruz. Türkiye olarak bölgedeki Müslüman ülkelerle ilişkilerimizi her geçen gün güçlendirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Asya ülkeleriyle ticari ve ekonomik bağların pekiştirilmesine önem verdiklerini belirterek, "Bölge ülkeleriyle geliştireceğimiz ekonomik ve ticari ilişkiler hem Türkiye’yi hem de Asya ülkelerini güçlendirecektir. Türkiye’nin güvenilir bir ortak olduğunu iş insanlarımızla yaptığımız toplantılarla da gösteriyoruz" dedi. "TÜRKİYE, KÜRESEL GÜÇ DENGELERİNDE ÖNEMLİ BİR OYUNCU OLACAK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin hem Asya’da hem de küresel güç dengelerinde önemli bir oyuncu haline geldiğini vurgulayarak, "Biz iki farklı medeniyetin, Doğu ve Batı’nın köprüsüyüz. Osmanlı’nın mirası, bizim en büyük gücümüz. Hem ekonomik hem siyasi iş birliklerimizi artırarak, küresel bir güç olarak yolumuza devam edeceğiz" dedi. Türkiye’nin ASEAN ile ilişkilerini daha ileri bir seviyeye taşıma hedefinde olduğunu belirten Erdoğan, bu doğrultuda Malezya ve Endonezya’dan destek alındığını kaydetti. "Türkiye'nin etkinliği arttıkça hem Doğu hem Batı dünyasında bizlere ilgi de çoğalıyor. Biz, tarihimizden aldığımız mirasla, küresel güç dengesinde etkin bir rol oynamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "10 Şubat günü başladığımız Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerimizi tamamlamış bulunuyoruz. Bizim için her biri ayrı öneme sahip, bu üç dost ve kardeş ülkede şahsıma ve heyetime gösterilen eşsiz hüsnü kabul, bizi ziyadesiyle memnun etti. Türkiye'den binlerce kilometre ötede milyonlarca kişinin sergilediği içten teveccüh, hiç şüphesiz milletimizle olan gönül bağının somut göstergesidir. Malezya'da tarafıma takdim edilen fahri doktora, değerli kardeşim Enver İbrahim'le birlikte, yaklaşık 3000 kişiye yaptığımız hitap, Endonezya ve Pakistan'da resmi misafirperverliğin ötesinde halkın bizleri bağrına basması, hafızalarımıza adeta kazınmıştır." dedi. Erdoğan, her üç ülke ile kardeşlik ilişkilerinin nişanesi olarak elektrikli aracımız TOGG’u muhataplarına hediye etmekten memnuniyet duyduklarını kaydederek, "Bu turumuz aynı zamanda, 2019 yılında başlattığımız Yeniden Asya Girişimi kapsamında kıta ile iş birliğimizi güçlendirme irademizi fiiliyata döken ziyaretler oldu. Ziyaretimin ilk ayağı olan Malezya'da 2022 yılında tesis ettiğimiz kapsamlı stratejik ortaklığımızı Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey organizmasıyla mücehhez etme konusunda Sayın Enver İbrahim'le mutabık kaldık. Savunma sanayii ve teknoloji başta olmak üzere birçok farklı alanda 11 mutabakata imza attık. İlişkilerimizin geleceğine ışık tutacak ortak bildiriyi kabul ettik." diye konuştu. 2014 yılında Başbakanlığım döneminde, Malezya'yla belirlediğimiz 5 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşıldığını hatırlatan Erdoğan, "Artık 10 milyar doları hedefliyoruz. Toplam 1,5 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşan Endonezya ekonomisinin önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyanın en büyükleri arasına girmesi bekleniyor. Biz de Endonezya'nın altyapı ihtiyaçlarına katkı sunmak ve savunma sanayii gibi sektörlerde ortak üretim dahil, iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. Ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarma hususunda değerli kardeşim Cumhurbaşkanı Prabowo'yla ortak irademizi birlikte teyit ettik. Ayrıca bu iki ülke ile ticaret hacmimizi dengeli ve sürdürülebilir şekilde arttırmak için atılabilecek adımları değerlendirdik. Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ASEAN'la kurumsal ilişkileri geliştirmeyi hedefliyoruz. 2017 yılından bu yana sektörel diyalog ortağı olduğumuz ASEAN'ın, diyalog ortağı da olabilmek nihai hedefimizdir. Bu bağlamda ASEAN'a ev sahipliği yapan Endonezya ve dönem başkanı Malezya'ya ASEAN'dan beklentilerimizi anlattık. Hem Malezya hem Endonezya’nın ülkemize gereken desteği vereceğine inanıyorum." Erdoğan açıklamasında şunları söyledi: "Endonezya ile gerçekleştirdiğimiz ilk Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızda 12 mutabakat metni imzalandı. Sanayi İşbirliği Ortak Komitesi kurulmasını kararlaştırdık. Pakistan ziyaretimde ise 7. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı icra ettik. Madencilikten enerji dönüşümüne, askeri iş birliğinden savunma sanayiinde ortak üretime, ticaretten tarıma 24 belgeye imza attık. Müstesna ilişkilerimizin ruhuna uygun kapsamlı bir ortak bildiriyi kabul ettik. Konsey mekanizmasının bilhassa savunma, güvenlik ve istihbarat boyutu itibarıyla daha da güçlendirilmesi amacıyla ilave bir ortak daimi komite daha kurulmasını kararlaştırdık. Cumhurbaşkanı Sayın Asıf Ali Zerdari ve Başbakan Şahbaz Şerif'le görüşmelerimde Pakistan'la ikili ticaret hacmimizi 5 milyar dolar hedefine ulaştıracak adımları da ele aldık. Tedarik, satış ve ortak üretim dahil, Pakistan'da yürüttüğümüz projeleri ilerletme hususunda irademizi teyit ettik. Tüm muhataplarımla görüşmelerimde Gazze ve Suriye başta olmak üzere, uluslararası meseleleri etraflıca değerlendirdik. Bilhassa Birleşmiş Milletler, G8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı nezdindeki ortak adımlarımızı gözden geçirdik. Filistinli kardeşlerimize verdiğimiz güçlü desteği sürdürme konusunda tam bir mutabakat içinde olduğumuzu gördüm. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin Devleti'nin tesisi için, birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Değerli kardeşim Başbakan Sayın Enver İbrahim, Cumhurbaşkanı Sayın Prabowo Subianto, Başbakan Sayın Şahbaz Şerif ve Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari'ye gösterdikleri son derece samimi misafirperverlik için tekrar teşekkürlerimi ifade ediyorum. Bu düşüncelerle aldığımız kararların ve yaptığımız istişarelerin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Şimdi sizleri dinlemek isterim. SORU - 3 önemli Asya ülkesinde ziyaretlerimiz oldu. Gördük ki, ülkemiz ve liderliğiniz hakkında büyük muhabbet söz konusu. Türkiye, güvenilir bir ortak ve müttefik olarak görülüyor. Asya Müslümanları ile Osmanlı'dan kalan ilişkimizi güçlendirerek, yeni sistemin inşa edilmesinde anahtar ülkelerden biri olacağız inşallah. Batı hakimiyeti sona ererken, Türkiye'nin Asya perspektifini nasıl değerlendirirsiniz? Gerek Enver İbrahim kardeşim gerek Prabowo Subianto gerekse Pakistan’daki muhataplarımız, hepsinin de ifade ettiği bir konu var; Osmanlı. “Siz Osmanlı’nın devamısınız. Biz sizi böyle görüyoruz.” diyorlar. Bu da bizleri gerçekten ayrı bir dünyaya, duygusallığa itiyor. Onlar bizi çok iyi anlıyorlar, ama biz kendimizi maalesef anlayamıyoruz. Sıkıntı burada. Bu seyahatte de Malezya'daki durumu gördünüz. Hele hele Endonezya'yı gördünüz. Aynı şekilde gezimizin son durağı Pakistan'ı gördünüz. Bize yönelik bu teveccüh, durup dururken olan şeyler değil. Çok açık net söyleyeyim, ecdadımızın kıymetli mirası bizim en önemli zenginliğimiz. Bizlere bütün iltifatlar Osmanlı'nın mirası üzerinden geliyor. Onların bu büyük mirası olmasaydı, herhalde bize bu iltifatlar, bu yaklaşımlar yapılmazdı. Bu iltifatlar ecdadın bize bıraktığı mirasından kaynaklanıyor. Türkiye'nin etkinliği arttıkça hem Doğu hem Batı dünyasında bizlere ilgi de aynı nispette çoğalıyor ve çoğalacak. Bundan hiç endişeniz olmasın. Türkiye'nin hem bölgesinde hem dünyada söz sahibi olmasından, gönül coğrafyamızda yaşayan kardeşlerimiz de çok çok memnun. Biz iki farklı medeniyet, iki farklı dünya arasına çok sağlam bir gönül köprüsü inşa ediyoruz. Atalarımız, Asya'nın kültürünü, irfanını Avrupa içlerine kadar taşıyarak yaşadığımız toprakları bizler için yurt haline getirdiler. Şimdi biz, buralarda yaşıyoruz. Bizler de onların mirasını yere düşüremez, yüzümüzü sadece bir yöne çeviremeyiz. Biz, her iki kültürü de tanıyor, biliyor ve izlerini taşıyoruz. Bu nedenle bizim için Doğu, Batı, Kuzey, Güney fark etmez. Hazreti Mevlana'nın tariflediği üzere, pergelimizin bir ayağı Anadolu'da ve Trakya'da sarsılmaz bir biçimde sabittir. Diğer ayağımızla da bizler iyilik ve güzellik götürmek için cihanı dolaşırız. Türkiye'nin Asya ile ilişkilerinde, tarihsel bağlar ve kültürel konular noktasında çok farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bunu zenginleştirerek de yaşamaya devam edeceğiz. Batı hakimiyetinin azaldığı ve Asya'nın stratejik ağırlığını artırdığı bir dönemde, Türkiye'nin Asya perspektifi de önem kazanıyor. Asya'daki Müslüman ülkelerle ilişkilerimizi her geçen gün güçlendirmek suretiyle ekonomik, sosyal ve siyasi bağlarımızı pekiştirmek gayretindeyiz. Müslüman Asya ülkeleri ile iş birliklerimizi çoğaltarak, kalkınma ve refah alanındaki fırsatların sayısını da böylece artırabiliriz. Önümüzdeki bu fırsatları değerlendirerek ülkelerimizin küresel bir güç haline gelmesi için ortak iradeye de sahibiz. Bu irademizi de asla kaybetmeyeceğiz. Bu arada bölge ülkeleriyle geliştirilecek ekonomik, ticari ilişkilerin hem Türkiye'yi hem de Asya ülkelerini güçlendireceğinden herhangi bir şüphe duymuyoruz. Bölge ülkelerine Türkiye'nin güvenilir bir ülke olduğunu, işte bu seyahatlerle yanımızda beraber götürdüğümüz iş adamlarımızla gösteriyoruz. Oralarda iş adamlarıyla yapılan toplantıların da ikili görüşmelerin de tabii ki neticeleri bulunuyor. Hamdolsun bunları da başarılı bir şekilde ortaya koyuyoruz. SORU- Malezya Başbakanı Enver İbrahim’in özellikle sizin için kullandığı ve liderliğinize vurgu yaptığı ifadeler çok dikkat çekti. Bu turda gittiğiniz diğer ülkelerde de hem ülke liderleri hem de kamuoyunda bizler de benzer bir durumu gözlemledik. Şimdi başta Gazze olmak üzere, İslam dünyasının lideri olarak sizlere atfedilen bu sorumlulukla İslam dünyasına vermek istediğiniz mesajlar ne olur? Şunu açık net söylememiz lazım. Gazze bizim yüreğimizde bir sızı. Gazze içimizde bir yara. O sızıyı dindirmek, o yarayı kapatmak için canla başla çalışıyoruz, çalışmak durumundayız. Maalesef İslam dünyası hala bu konuda toplu bir adım atamadı. Yürekler toplu vursun diye beklerken, bunu sağlayamadık. Bu konudaki eksikliklerimizi gidermek, yüklerimizden kurtulmak, bagajlarımızı da boşaltmak zorundayız. Gazze’de yaşananları hep beraber gördük, gördünüz. İşte bu akşam televizyon ekranlarında bir şey dikkatimi çekti. Katar iş makinelerini Gazze’ye gönderiyor. Büyük ihtimalle bu iş makinelerini herhalde Mısır'dan satın aldılar. Bu iş makinelerini Gazze'ye aktarıyorlar. Oradaki hafriyatları iş makineleriyle herhalde derleyip toparlayacaklar. Başka çare yok. Aynı durum Suriye'de de geçerli. Suriye'de de iş makinelerine ciddi manada ihtiyaç var. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yla yaptığımız görüşmede de bunları konuştuk. Onların da talebi bizden bu. Dışişleri Bakanımız, İstihbarat Başkanımız onlar da oraya gittiklerinde aynı durumu tespit ettiler. Yoğun bir şekilde iş makinelerine ihtiyaç var ve bu iş makineleriyle oradaki bütün o hafriyatları kaldıralım, ondan sonra da süratle yeniden inşa ve ihya çalışmalarına Suriye’de ve Gazze’de başlayalım. Oradaki zalimler malum, din dil ırk fark etmeksizin acımaksızın oradaki insanların üzerlerine yürüyorlar. Netanyahu’nun son Amerika seyahati herhalde bizlere bir şeyler anlatıyor. Bütün bu olayların sonunda bakıyorsunuz ki, yine ortada din meselesi ciddi manada ayırıcı bir etken oluyor. “Ateşkes yapıldı” denilmesine rağmen ortada hala ateşkese dair bir emare göremiyoruz. Şimdi, beşinci safhanın adımı atılacak. Bu beşinci safhada acaba durum ne olacak? Biz onu da izliyoruz. Temennimiz, beklentimiz odur ki beşinci safhada hiç olmazsa bu ateşkes olması gerektiği gibi, sağlam bir şekilde sağlansın. Birleşmiş Milletler’den beklediğimiz bu. Dün gece ABD Başkanı Donald Trump'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 1,5 saatlik görüşmesinin neticesi ne olacak, bunu da özellikle bekliyoruz. Bu görüşmeden inşallah iyi niyetle beklediğimiz bir netice alınabilirse, o zaman dünya çok daha farklı bir adımı atmış olur."

Malezya hükümeti, 10 yıl önce kalkıştan sonra 239 kişiyle kaybolan MH370 uçağını arama çalışmalarına yeniden başlıyor Haber

Malezya hükümeti, 10 yıl önce kalkıştan sonra 239 kişiyle kaybolan MH370 uçağını arama çalışmalarına yeniden başlıyor

Malezya hükümeti, 10 yıl önce 227 yolcu ve 12 mürettebatla kaybolan Malezya Havayolları'na ait MH370 sefer sayılı uçağın enkazını bulmak için yeniden harekete geçti. Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Loke, ABD merkezli deniz arama şirketi Ocean Infinity ile anlaştıklarını duyurdu. YENİ ARAMA ÇALIŞMALARI OCEAN INFİNİTY İLE YÜRÜTÜLECEK Bakan Loke, Hint Okyanusu'nda yeni bir alanda arama yapma teklifinin, 2018'de sona eren son arama çalışmalarını da yürüten Ocean Infinity şirketinden geldiğini belirtti. Loke, "Ocean Infinity'nin arama operasyonu önerisi sağlam bir teklif ve değerlendirilmeyi hak ediyor. Çalışmaların bu sefer olumlu geçmesini, enkazın bulunmasını ve ailelere huzur vermesini umuyoruz." dedi. ENKAZ BULUNURSA 70 MİLYON DOLAR ÖDENECEK Bakan Loke, enkazın bulunması durumunda Ocean Infinity şirketine 70 milyon dolar ödeme yapılacağını aktardı. Bu, şirketin önceki arama çalışmalarında da geçerli olan bir anlaşmaydı. MH370 KAYIP UÇAĞI OLAYI: NE OLMUŞTU? 227 yolcu ve 12 mürettebat taşıyan Boeing 777 tipi MH370 sefer sayılı uçak, 8 Mart 2014 tarihinde Kuala Lumpur'dan Pekin'e gitmek üzere havalandıktan kısa bir süre sonra kaybolmuştu. Malezyalı yetkililer, uçağın kasıtlı olarak rotasından çıkarılmış olabileceğini belirtmişti. 26 ülkenin katılımıyla başlatılan arama kurtarma çalışmalarında hiçbir ize ulaşılamamıştı. Haftalar sonra Malezya hükümeti, MH370'in yakıtı bitene kadar uçtuğunu ve yolculuğunun Pekin'den binlerce kilometre uzakta, Güney Hint Okyanusu'nun derinliklerinde sona erdiğini açıklamıştı. Uçağa ait olduğuna inanılan bazı enkaz parçaları, Afrika kıyılarına ve Hint Okyanusu'ndaki adalara vurmuştu. DAHA ÖNCEKİ ARAMA ÇALIŞMALARI SONUÇ VERMEMİŞTİ Malezya hükümeti, 2018 yılında da Hint Okyanusu'nun güneyinde arama yapması için Ocean Infinity ile anlaşmış ve uçağı bulması halinde 70 milyon dolara kadar ödeme yapmayı teklif etmişti. Ancak bu girişim de başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Uçakta 150 vatandaşı bulunan Malezya, Avustralya ve Çin tarafından Inmarsat uydusu ile uçak arasındaki otomatik bağlantılara ilişkin verilere dayanarak Güney Hint Okyanusu'nda 120 bin kilometrekarelik bir alanda su altında arama yapılmıştı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.