#Marmara Gölü

İLKHABER-Gazetesi - Marmara Gölü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Marmara Gölü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gölü tehdit eden kum ocağına karşı bilirkişiden olumsuz rapor Haber

Gölü tehdit eden kum ocağına karşı bilirkişiden olumsuz rapor

Gediz Havzası’nın en önemli sulak alanlarından biri olan Marmara Gölü, hem bölgedeki tarımsal üretim hem de kuş çeşitliliği açısından büyük bir ekolojik değere sahip. Binlerce kuşa ev sahipliği yapan göl, aynı zamanda çevre köylerde yaşayan vatandaşların geçim kaynaklarını destekleyen bir doğal yaşam alanı konumunda. Ancak gölü besleyen su kaynakları üzerindeki faaliyetlerin, bu ekosistemin geleceğini tehdit ettiği belirtildi. Ekosistemi tehdit eden faaliyetlere karşı çevreci kuruluşların mücadelesinin ise devam ettiği ifade edildi. Salihli, Akhisar ve Turgutlu Çevre Dernekleri ile birlikte Doğa Derneği tarafından Marmara Gölü’nün ana besleme kaynağı olan Gördes Çayı üzerindeki yeni kum-çakıl ocağı projesine verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı da bu mücadele kapsamında dava açıldı. Açılan davada, bilirkişi raporu açıklandı. Raporda, projenin doğa ve su kaynakları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekildi. Bilirkişi heyeti, proje alanının Sarıkız Kaynakları’nın ikinci derece koruma alanı içinde bulunduğunu ve Marmara Gölü’nü besleyen yüzey ve yeraltı su havzasında yer aldığını belirtti. Raporda, planlanan faaliyetlerin yüzey ve yeraltı sularını olumsuz etkileyebileceği, hidrojeolojik baskı ve etkilerin yeterince açıklanmadığı, ocak planlamasına ilişkin bilgilerin tutarsız olduğu ifade edildi. Ayrıca, projenin Zeytincilik Yasası ile çeliştiği, habitat parçalanmasına ve bölgedeki hayvanların barınma, beslenme ve üreme alanlarının azalmasına neden olacağı vurgulandı. Çevre dernekleri ve Doğa Derneği, bilirkişi raporunun ardından kum ocağı faaliyetlerinin durdurulmasını, nehir yatağındaki doğal su akışının yeniden sağlanmasını ve Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne su bırakılmasını talep etti. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmesinde, şu ifadelere yer verdi: “Marmara Gölü, Türkiye’nin biyolojik çeşitliliği açısından eşsiz bir ekosistemdir. Gölü besleyen suların kesilmesi ve çevresindeki madencilik ve mum ocağı gibi faaliyetler, bu yaşam alanını yok olma noktasına getirmiştir. Bilirkişi raporu, doğanın haklarını savunan bir içeriğe sahiptir. Bu kararın ardından yetkili kurumların gölün yaşaması için acil adımlar atması gerekmektedir.”

Marmara Gölü çevresindeki kum ocaklarının kapatılması isteniyor Haber

Marmara Gölü çevresindeki kum ocaklarının kapatılması isteniyor

Manisa'nın Gölmarmara ilçesinde bulunan Marmara Gölü’nün hızla kuruduğu belirtiliyor. Bir zamanlar Ege Bölgesi’nin önemli sulak alanlarından biri olan gölde, su seviyesinin ciddi şekilde azalması hem bölgedeki tarım faaliyetlerini hem de gölde yaşayan canlıları tehdit ediyor. Uzmanlara göre Gölmarmara ilçesinde bulunan Marmara Gölü’nün kurumasının başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, bilinçsiz su kullanımı ve yanlış tarım politikaları yer alıyor. Gölü besleyen su kaynaklarının azalması ve yer altı sularının aşırı tüketilmesi, göldeki su seviyesini kritik derecede düşürüyor. Çevrecilere göre, göl çevresinde bulunan kum ocaklarının da ciddi tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, Marmara Gölü’nü tarım uygulamalarına açan protokol ve sulak alan sınır revizyonu kararının, açılan dava sonucunda iptal edildiğini anımsatarak, “Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve Turgutlu Çevre Derneği ile birlikte Marmara Gölü’nün ana besleme kaynağı Gördes Çayı üzerindeki yeni kum ocağı projesine verilen ÇED Gerekli Değildir Kararı’na karşı da dava açtık. Kum ocakları, Marmara Gölü’nün hakkı olan suyu kullanıyor ve nehir yatağında ciddi tahribata yol açıyor" dedi. Kılıç, şunları kaydetti: "Var olan kum ocakları pek çok soruna neden olurken, bölgeye yeni bir kum ocağı açılması planlanıyor. Bu durum, göl üzerindeki baskıyı daha da artıracak ve ekosistemi tehlikeye atacak. Marmara Gölü’nün yaşamaya devam edebilmesi için kum ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmasını, nehir yatağındaki su akışının yeniden sağlanmasını ve Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne su bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

Ege'nin çoraklaşan sulak cenneti Marmara Gölü için umut ışığı Haber

Ege'nin çoraklaşan sulak cenneti Marmara Gölü için umut ışığı

Uzmanlara göre Gölmarmara ilçesinde bulunan Marmara Gölü’nün kurumasının başlıca nedenleri arasında iklim değişikliği, bilinçsiz su kullanımı ve yanlış tarım politikaları yer alıyor. Gölü besleyen su kaynaklarının azalması ve yer altı sularının aşırı tüketilmesi, göldeki su seviyesini kritik derecede düşürüyor. Göl çevresinde yaşayan balık türleri ve kuş popülasyonları da bu durumdan olumsuz etkileniyor. Sulak alan ekosistemlerinin bozulması, bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açıyor. Aynı zamanda çiftçiler, sulama için yeterli su bulamamaktan şikayet ediyor. Zeytinlikler, üzüm bağları ve diğer tarımsal ürünler için gölden sağlanan suyun tükenmesi, tarımsal üretimi büyük ölçüde zorlaştırıyor. Çevre bilimciler ve su yönetimi uzmanları, acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Bölgedeki su yönetiminin daha sürdürülebilir hale getirilmesi, gölü besleyen derelerin korunması ve kaçak su kullanımının önlenmesi gibi adımların atılması gerekiyor. Aksi takdirde Marmara Gölü'nün tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor. Davanın sonucu, çevrecileri sevindirdi Bu arada Marmara Gölü’nü tarıma açan protokol ve sulak alan sınır revizyonu kararının açılan dava sonucunda iptal edilmesi ise çevrecileri umutlandırdı. Doğa Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, "Uzun süredir korunması için mücadele ettiğimiz Marmara Gölü’nü tarıma açan protokol ve sulak alan sınır revizyonu kararı, paydaşlarımızla birlikte açtığımız dava sonucunda iptal edilmişti. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi, WWF-Türkiye, Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği ve göl çevresinde yaşayan topluluklarla birlikte elde ettiğimiz bu zafer, Marmara Gölü için kritik bir kazanım oldu. Bu olumlu gelişme, sadece Marmara Gölü için değil, aynı zamanda sulak alanların korunması yolunda önemli bir adım niteliği taşıyor. Göl ekosisteminin yeniden canlanması ve doğal su dengesinin sağlanması için yürüttüğümüz çalışmalar devam ediyor" dedi.

Kuruyan Marmara Gölü'nün kurtarılması için acil atılması gereken adımlar Haber

Kuruyan Marmara Gölü'nün kurtarılması için acil atılması gereken adımlar

Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arasında imzalanan "Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyon Üzerine İş Birliği Protokolü" ile tarımsal faaliyetlerin yapılmasının mahkeme kararıyla durdurulduğu Marmara Gölü'nün kuraklıktan kurtarılması için, acil adımlar atılması gerektiğini bildirdi. Doğa Derneği’nin sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarla birlikte Marmara Gölü’nün kuruyan tabanında tarımsal faaliyet için Manisa Valiliği, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arasında imzalanan iş birliği protokolüne ve sulak alan sınır revizyonu kararına karşı açtığı davada, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç, dava ile ilgili bilirkişi raporlarının, alandaki uygulamaların Marmara Gölü sulak alan ekosistemini yok edeceği, bu uygulamalar yerine alana su sağlanması hâlinde bölgenin sulak alan ve göl niteliğini kazanmaya elverişli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Manisa'daki Marmara Gölü'nün, Ramsar Sözleşmesi kapsamında hazırlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’ne göre 2017 yılında 24893 hektar büyüklüğünde bir Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescillendiğini anımsatan Kılıç, "Göl, Türkiye’deki 184 Önemli Kuş Alanı’ndan ve 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri. Alanda Türkiye’nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında bulunan kuş türleri bulunuyor. Göl, endemik tatlı su balığı türlerine de ev sahipliği yapıyor. Marmara Gölü, onu besleyen suların kesilmesiyle kurutuldu. Ancak kurutulmuş olsa da göl ekolojik önemini korumaya devam ediyor." dedi. Gölü tarım alanına çeviren uygulamaların yasalara aykırı olduğunu öne süren Kılıç, şunları söyledi: "Manisa Valiliği, DSİ Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile TİGEM arasında 4 Kasım 2022’de Marmara Gölü Sulak Alanı Rehabilitasyon Üzerine İş Birliği Protokolü imzalandı. Protokol kapsamında göl TİGEM’e tahsis edilerek tarım alanına dönüştürüldü. Protokolün imzalanmasının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Ulusal Sulak Alan Komisyonu 8 Aralık 2022 tarih ve 37-2022/2 sayılı, 'Manisa İli Gölmarmara ilçesi sınırları içerisinde bulunan Marmara Gölü’nün eski haline gelmesi durumunda koruma bölgelerinin yeniden değerlendirilmesi kaydıyla, Revize Sulak Koruma Bölgeleri sınırlarının onaylanması ve uygulanması' kararıyla TİGEM’in uygulamalarını meşrulaştırdı. Davaya ilişkin bilirkişi raporunun ardından verilen yürütmenin durdurulması kararında, Mahkeme, sulak alanların öneminin üzerinde duran bilirkişi değerlendirmeleriyle birlikte, iklim değişikliği nedeniyle yağışsız günlerin arttığını, normal yağışların azaldığını ve şiddetli yağışların arttığını, bu durumun sonucu olarak acil durumlarda göl alanına ihtiyaç duyulabileceğini; tarım faaliyetleri için kullanılacak kimyasallar ve yapılacak faaliyetlerin, sulak alana zarar verebileceğini, gölün tarım alanına dönüştürülmesinin, sulak alanların ekolojik bütünlüğünü, dengeleyici yapısı ile ekosistem yapısını bozabileceği değerlendirmelerine dayanmış, söz konusu protokole ilişkin işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığını tespit etmiş, bununu sonucunda işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir." “Marmara Gölü’nün ivedilikle restore edilmesi gerekir” Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kılıç, uluslararası öneme sahip bir sulak alan olma kriterlerini sağlayan bu alanın ivedilikle restore edilmesi gerekirken TİGEM’e tahsis edilerek tarıma açılmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: Marmara Gölü için atılması gereken acil adımlar "Ulusal mevzuatımıza aykırı olan bu uygulamaya karşı sivil toplum kuruluşları bir arada mücadele ediyoruz. Mahkemenin belirlediği uzmanlar, göl ekosisteminin bu uygulamalardan olumsuz etkileneceğini ortaya koydu. Mahkeme heyeti bilim, hukuk ve vicdanla hareket ederek yürütmenin durdurulması kararını verdi. Mahkemeden şimdi iptal kararı vermesini bekliyoruz. Marmara Gölü Sulak alan ekosistemi bütüncül bir şekilde korunmadığı takdirde burada üreyen, kıtalar arası göç yolculuğunda beslenmek için burayı kullanan ve kışlayan kuş türleriyle ve endemik balık türlerinin yaşam alanı yok olmuş olacak. Acilen Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne su bırakılması, Ahmetli Regülatörü’nden Marmara Gölü’ne kış ve bahar aylarında su verilmesi, göl çevresindeki alternatif su kaynaklarından göle su sağlanması, Kum Çayı’nın nehir yatağında kontrolsüz ve denetimsiz kum ocağı işletme faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve derivasyon hattında nehir yatağının düzenlenmesi, göl çevresinde tarımsal üretim kuyuları ve su çekiminin kontrol altına alınması gerekiyor."

Marmara Gölü, yağmur sularıyla hayatta kalmaya çalışıyor Haber

Marmara Gölü, yağmur sularıyla hayatta kalmaya çalışıyor

Manisa'nın Gölmarmara ilçesinin güneyinde yer alan ve sadece yağmur sularıyla hayatta kalmaya çalışan Marmara Gölü'nün kurumaması için baraj ve çevredeki alternatif su kaynaklarından yararlanılması gerektiği bildirildi. Marmara Gölü, Manisa'nın ilçesi Gölmarmara'nın güneyinde alüvyal set gölü olarak bölgedeki tatlı su kaynaklarından birini oluşturuyor. Batı ve kuzeyi tepelerle çevrili olan Marmara Gölü, çok çeşitli bitki ve hayvan türlerine, su kuşlarına, balık ve diğer su canlılarına ev sahipliği yapıyor. Doğu kısmı Gediz Ovası'na, kuzeybatı kısmı ise Akhisar Ovası'na açık olan göl, başta kuraklık olmak üzere kirlilik, aşırı avlanma ve habitat tahribatına maruz kalıyor. Doğa Derneği tarafından yapılan açıklamada, Marmara Gölü'nün yanlış tarım ve su politikalarıyla kurutulduğu öne sürüldü. Gölün kurumasının ardından ortaya çıkan ekolojik açıdan değerli çamur düzlüklerinin tarım alanına dönüştürüldüğü belirtilen açıklamada, “Yaklaşık 2.6 milyon yaşında olan göl, bugün hala yağmur sularıyla hayatta kalmaya çalışıyor. Kurumadan önce 65 bin su kuşunun görüldüğü alanda, bugün az sayıdaki kuş türleri yağmur suyu birikintilerine sıkışmış durumda. Marmara Gölü’nün hayatta kalmaya devam etmesi için yapılması gerekenler ise oldukça açık. Kuruyan alanda tarım yapılmasının önlenmesi, Gördes Barajı’ndan Marmara Gölü’ne su bırakılması, Ahmetli Regülatörü’nden su verilmesi ve göl çevresindeki alternatif su kaynaklarından su sağlanması gerekir." denildi. Kum Çayı’nın nehir yatağındaki kontrolsüz ve denetimsiz kum ocağı işletme faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve derivasyon hattında nehir yatağının düzenlenmesi de istenilen açıklamada, aynı zamanda tarımsal üretim kuyuları ve su çekiminin kontrol altına alınması gerektiği vurgulandı.

‘Marmara’ kuraklıktan en fazla etkilenen göl oldu Haber

‘Marmara’ kuraklıktan en fazla etkilenen göl oldu

ALİ GÜRELİ ADANA (İLKHABER) – Doğa Derneği, Ege Bölgesi’nde tarımsal alana dönüştürülmek istenen ve kuruma tehdidinin en yüksek seviyede olduğu Marmara Gölü’nün eski hâline kavuşması amacıyla başlattığı mücadeleye devam ediyor. Doğa Derneği, 2022 yılı faaliyet raporunu yayımladı. Raporda, nesli tehlike altında olan kuş türleri, biyolojik çeşitlilik, önemli doğa alanları, ekosistemler, kadim üretim havzaları ve doğa kültürü üzerine yürütülen çalışmalara değinildi. Dünya genelinde, doğanın, iklimin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamın herkesin gündemi olduğu yeni bir dönem başladığı ifade edilen raporda, yangınlarda zarar gören ormanlık alanlarda ilk filizlerin fışkırdığı, milyonlarca göçmen kuşun rüzgâr elektrik santrallerine (RES), avcılara ve onlarca tehdide rağmen göç yolculuğuna umutla devam ettiği belirtildi. Büyük çabalarla getirilen su sayesinde Tuz Gölü’ndeki flamingoların kurtulduğu ve binlerce yavrunun bu sayede kanat çırptığı anlatılan raporda, şu bilgilere yer verildi: “Anadolu’da bu yıl da pek çok sulak alan, Devlet Su İşleri’nin eskimiş yanlış su politikaları sonucunda kuraklık yaşadı. Manisa’daki Marmara Gölü, en büyük kayıp yaşayan göl oldu. Göldeki suyu geri getirmek için başlattığımız kampanya büyüyor. Resmi başvurular ve davalarla gölü savunmaya devam ediyoruz. Öte yandan Türkiye’nin en önemli sulak alan ekosistemlerinden biri olan ‘Gediz Deltası’na Sadakat!’ diyerek buradaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önemli Doğa Alanları’nın (ÖDA) korunması için yerel ortaklarımızla birlikte yaşamın yanında olmaya devam ediyoruz. Türler ve alanlar üzerine çeşitli koruma çalışmaları gerçekleştirdik, davalar açtık ve davalara müdahil olduk. Çalışmalarımızı, yıkıcı tehditleri, anlık bilgileri ve önem taşıyan günleri sosyal medya paylaşımlarımızla, Podcast ve Youtube yayınlarımızla duyurduk. Doğa Derneği’nin bir doğa koruma projesi olan Yavaş Dükkan, biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri destekleyen üretimler için çalışmaya devam etti. Sanatın doğayı koruyabileceğine olan inancımızla aramıza katılan ressam Gökçe Sümerkan, bir sergi açtı. Küratörlüğünü Özcan Yüksek’in yaptığı, Doğanın Özü isimli resim sergisi İzmir’de gerçekleşti. Doğa Derneği ve Seferihisar Doğa Okulu’ndaki çizimler ilk kez bir sergide bir aradaydı. Öte yandan 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük acı, Doğa Derneği’nin çalışmalarını büyük ölçüde değitirdi. 6 Şubat Depremi sonrasında deprem bölgesinde, yardıma ihtiyacı olan afetzedelere biraz olsun nefes olabilmek için tüm ekibimiz seferber oldu. Yavaş Dükkan üzerinden düzenlediğimiz yardım paketlerimizle bölgedeki ihtiyaçları gidermek ve yaşanan acılara bir nebze olsun merhem olabilmek için elimizden ne geliyorsa yaptık. Dayanışmayla, imeceyle yaşanan tarifsiz acının dinmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.