#Mehmet Akif Ersoy

İLKHABER-Gazetesi - Mehmet Akif Ersoy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Akif Ersoy haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana KAGEM'de Mehmet Akif konuşuldu Haber

Adana KAGEM'de Mehmet Akif konuşuldu

Türkiye Diyanet Vakfı Adana Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM), kültür-sanat etkinlikleri kapsamında Millî Şair Mehmet Akif Ersoy’un edebi kişiliğine odaklanan bir programa ev sahipliği yaptı. Etkinlikte, Yazar Veysel Altuntaş’ın Osmanlı Türkçesinden günümüze uyarladığı “Taklitçiliği de Yapamıyoruz” isimli eseri üzerinden bir edebiyat söyleşisi gerçekleştirildi. YAZAR ADAYLARI İÇİN BİR KILAVUZ Söyleşide, Mehmet Akif Ersoy'un sadece bir şair değil, aynı zamanda fikirleri ve düz yazılarıyla bir "yazma eğitmeni" olduğu vurgulandı. Altuntaş’ın çalışmasının, Akif'in edebiyata dair makalelerini bir araya getirerek günümüz yazar adayları için bir rehber niteliği taşıdığı belirtildi. Akif'in 1906 yılında başladığı "resmî yazışma usulü" hocalığının izlerinin, bu metinlerdeki öğretici üsluba yansıdığına dikkat çekildi. EDEBİYATIN FORMÜLÜ: HAKİKAT VE MÜŞAHEDE Programda, eserde yer alan "Yazmak" ve "Gerçek Edebiyat" bölümleri detaylandırıldı. Mehmet Akif'in edebi üretimde "hakikat, hayat ve müşahede" (gözlem) kavramlarını temel aldığı aktarıldı. Akif'in, "Hiç yoktan bir konu icat edilse bile, işe doğallık vermek için hakikat dayanak noktası olmalıdır" görüşü katılımcılarla paylaşıldı. TOLSTOY'DAN SADİ'YE GENİŞ BİR PERSPEKTİF Veysel Altuntaş’ın derlemesinde, Akif’in hem Doğu hem de Batı edebiyatına olan hakimiyetinin görüldüğü ifade edildi. "Akif’in Nazarıdikkatinden" bölümünde, yazarın Tolstoy’dan Sadi’ye kadar uzanan geniş bir yelpazede edebi değerlendirmeler yaptığı, ancak eserlerin "yerli ve millî" olması gerektiği vurgusunu daima koruduğu belirtildi. Etkinlik, Akif'in şiirleri ile düz yazılarının harmanlandığı bu çalışmanın, dönemin edebiyat atmosferini anlamak için önemli bir kaynak olduğu tespitiyle sona erdi. YAZAR VEYSEL ALTUNTAŞ KİMDİR? Etkinlikte eseri konuşulan Veysel Altuntaş, 1990 yılında Adana'da doğdu. Adana Erkek Lisesi'nin ardından Türk Dili ve Edebiyatı alanında lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Yüksek lisans tezini Mitat Enç öyküleri üzerine yazan Altuntaş, "Berhava Öykü" dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Eserleri: Yaşamak Sandığım - İz Yayıncılık Adına Romanlar - İz Yayıncılık Hikâyesini Anlatmak İsteyen Ajan- TDV Yayınları Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine aktardığı eserler: Taklitçiliği de Yapamıyoruz (Edebiyat Yazıları) - Mehmet Akif Ersoy -TDV Yayınları Ashab-ı Kehfimiz - Ömer Seyfettin - İz Yayıncılık Küçük Şeyler - Sami Paşazâde Sezai - İz Yayıncılık Asker Oğlu - Ahmet Rasim - İz Yayıncılık

Vali Köşger: İstiklal Marşı, vatan sevgisinin ve bağımsızlık kararlılığının simgesidir Haber

Vali Köşger: İstiklal Marşı, vatan sevgisinin ve bağımsızlık kararlılığının simgesidir

İstiklal Marşı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabulünün 104. yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma töreni, Adana Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından, ödül töreni, sinevizyon gösterisi ve Yüreğir TOKİ Kuruköprü Anadolu Lisesi’nin tiyatro gösterimiyle devam etti. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, törende yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nın kabulünün milletin bağımsızlık ve istikbalinin teminatı olduğunu ifade ederek, "Bugün, milletimizin istiklalini ve istikbalini ebediyen mühürleyen ruhumuzun derin köklerinden fışkıran kahraman ecdadımızın kanlarıyla yazılmış bir destanın, İstiklal Marşı'mızın kabul edilişinin 104. yıl dönümünü idrak ediyoruz" dedi. "İstiklal Marşı, kahraman ecdadımızın kanlarıyla yazılmış bir destandır" Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, törende yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin, milletimizin bağımsızlık ve istikbalinin teminatı olduğunu  belirterek şunları söyledi: “Bugün milletimizin istiklalini ve istikbalini ebediyen mühürleyen ruhumuzun en derin köklerinden fışkıran kahraman ecdadımızın mübarek kanlarıyla yazılmış bir destanın, İstiklal Marşı'mızın kabul edilişinin 104. yıl dönümüne idrak ediyoruz. Aynı zamanda bu destanın kaleme alan büyük bir tefekkür, şair ve vatan sevdalısı Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle, minnetle yad ediyoruz. İstiklal Marşı sadece bir şiir, sadece bir marş değil. O Çanakkale'den Sakarya'ya, Dumlupınar'dan İzmir'e kadar vatan toprağına düşen her şeyin ahını, gazilerin feryadını, anaların göz yaşını ve milletimizin ebedi kıyamını anlatan bir hürriyet beyannamesidir. O milletimizin sarsılmaz imanının, tükenmez azminin, istiklal aşkının ve istikbal kararlılığının meşakkat azmidir. Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın diye haykıran Mehmet Akif, milletimizin var olma mücadelesine hem kelamıyla  hem de kalemiyle hem de gönlüyle iştirak etmiş bir mücahittir.  O, yalnız bir şair değil, vatan için çarpan koca bir yürek, hakkı ve hakikati her şart altında savunan bir irade sahibidir. Onun şu cümleleri milletimizin ruhunu ve idaresini ne güzel anlatıyor. ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım?’. İşte bu asil duruş, bu sarsılmaz irade, bu iman milletimizi esaretten koruyan en büyük kalkan olmuştur.” "Kahraman ecdadımızın emanetini koruma görevi bizim" Vali Köşger, Mehmet Akif Ersoy’un fikir mirasını da hatırlatarak, gençlere vatan sevgisini, bağımsızlık aşkını ve birlik şuurunu aşılamanın önemli bir görev olduğunu ifade ederek, “Mehmet Akif'in aziz hatırası yalnızca mısralarında değil, bizlere bıraktığı fikri mirasta da yaşamaktadır. O, asımın nesli diyerek gençlerimize bir ideal bırakmış, onları yalnızca ilim ve irfanla değil, iman ve vatan sevgisiyle de kuşanmış nesiller olarak tasvir etmiştir. Bugün bize düşen görev onun şahitliği, bu ruhu diri tutmak, gençlerimize vatan sevgisini, bağımsızlık aşkını, birlik ve beraberlik şuurunu aşılamak ve yaşatabilmektir. Kurtuluş Mücadelemizde kahraman ecdadımız bu vatan uğruna canlarını feda etti. Gözünü kırpmadan süngülerin, bombaların, kurşunların üzerine yürüyen bu kahramanlar bizlere bu toprakları bizlere bir emanet olarak bıraktılar. Mehmet Akif bu emanete sahip çıkmamız gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir” diye ifade etti. "İstiklal Marşı, milletimizin hürriyet ve bağımsızlık yeminidir" Vali Köşger, İstiklal Marşı’nın vatandaşlara hürriyet ve bağımsızlık yeminini temsil ettiğini belirterek, “Sevgili gençler İstiklal Marşı milletimizin bağımsızlık ve hürriyet yeminidir. O yemini her düzede bir kez daha haykırıyor, her kıtada yeniden dinliyoruz. Bu kutlu marşı bizlere armağan eden Mehmet Akif Ersoy’a ve bu destanın gerçek kahramanları olan aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu duygularla başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını aziz ve gazilerimizi minnet, şükran ve saygıyla anıyorum. Rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum” şeklinde konuştu.

İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümü kutlanıyor Haber

İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümü kutlanıyor

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan İstiklal Marşı’nın kabulünün üzerinden 105 yıl geçti. Mehmet Akif Ersoy’un "Kahraman Ordumuza" ithafıyla kaleme aldığı ve milletin hürriyet aşkını dizelere döktüğü bu eşsiz eser, 12 Mart 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde büyük bir coşkuyla kabul edildi. İstiklal Marşı, aradan geçen yıllara rağmen hala bağımsızlığın ve milli ruhun en güçlü ifadesi olmaya devam ediyor. Milli Marş İçin Başlatılan Yarışma ve Mehmet Akif’in Katılımı Kurtuluş Savaşı'nın en zorlu dönemlerinde, Türk milletinin bağımsızlık ruhunu yansıtacak bir milli marş ihtiyacı doğdu. TBMM, 1921 yılında bu ihtiyacı karşılamak amacıyla 500 lira ödüllü bir yarışma düzenledi. 724 şiirin katıldığı yarışmada, hiçbir eser istenen duyguyu tam anlamıyla veremedi. Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy, ödüllü bir yarışmaya katılmak istemediği için başta şiir göndermedi. Ancak Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’in ısrarı üzerine, Taceddin Dergâhı’nda kaleme aldığı şiiriyle yarışmaya dâhil oldu. TBMM’nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda Mehmet Akif’in yazdığı şiir, milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanarak kabul edildi. Ersoy, kendisine verilen 500 liralık ödülü, kadın ve çocuklara mesleki eğitim veren Darülmesai Vakfı’na bağışladı. Bestelenme Süreci ve Bugüne Kadar Geçirdiği Değişimler İstiklal Marşı’nın kabul edilmesinin ardından 1924 yılında bir beste yarışması düzenlendi. 24 bestecinin katıldığı bu yarışmayı Ali Rıfat Çağatay kazandı ve 1930’a kadar marş onun bestesiyle söylendi. Ancak 1930’da dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün bestesi yürürlüğe konuldu. Bugün hâlâ kullanılan bu beste, Edgar Manas tarafından armonize edildi ve bando düzenlemesi İhsan Servet Künçer tarafından yapıldı. İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ve vatan sevgisinin en güçlü ifadesi olarak 105 yıldır yankılanmaya devam ediyor.

Vali Köşger: İstiklal Marşı, Türk milletinin azim ve kararlılığının simgesidir Haber

Vali Köşger: İstiklal Marşı, Türk milletinin azim ve kararlılığının simgesidir

Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Mesajında, Mehmet Akif Ersoy’un kaleminden süzülen bu eşsiz eserin Türk milletinin bağımsızlık ruhunu sonsuzluğa taşıyan bir miras olduğunu vurgulayan Köşger, "İstiklal Marşı, Türk milletinin geleceğine umut taşıyan bir eserdir" dedi. "İstiklal Marşı, Türk milletinin geleceğine umut taşıyan bir eserdir" Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Azim, inanç ve fedakârlıkla kazanılan Milli Mücadele'mizin ardından, Mehmet Akif Ersoy’un kaleminden süzülen İstiklal Marşı, milletimizin bağımsızlık ruhunu sonsuzluğa taşıyan bir mirastır.  104 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisinde alkışlarla ve gözyaşları ile kabul edilerek tarihimizde onurlu bir yer edinen bu eşsiz eserin kabulünün yıl dönümünü büyük bir gurur ve heyecanla kutluyor, Mehmet Akif Ersoy’u ve istiklal uğruna can veren tüm kahramanlarımızı minnetle yâd ediyorum. Türk milletinin tarih boyunca yaşadığı en zorlu dönemlerden birinde, Milli Mücadele’nin ateşi içinde doğmuş İstiklal Marşımız; milletimizin var olma mücadelesinin, özgürlük aşkının ve vatan sevgisinin en güçlü ifadesidir. Milli Mücadele yıllarında milletimizin ortak duygularını, hayallerini ve ideallerini bir araya getiren İstiklal Marşımız kutsal değerlere bağlılığımızın ilmik ilmik dokunduğu eşsiz bir şaheser; aziz milletimizin bağımsızlık tutkusunun simgesi, istikbalimizin teminatıdır” diye ifade etti. “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” İstiklal Marşı’nın, Türk milletinin var olma mücadelesinin, özgürlük aşkının ve vatan sevgisinin en güçlü ifadesi olduğuna vurgu yapan Yavuz Selim Köşger, “Milletimizin his ve fikir dünyasının tercümanı Mehmet Akif,  milli ve manevi değerlerimizi, hürriyet sevdamızı, bayrak sevgimizi, milletçe birlik ve beraberlik içinde olduğumuzda neleri başarabileceğimizi en güzel şekilde anlatmıştır. Anadolu’nun dört bir yanı işgal altındayken, milletimiz bir varoluş mücadelesi verirken onun kaleme aldığı bu şaheser; yüreklere cesaret ve umut vermiştir. İstiklal Marşı, aziz milletimizin yalnızca geçmişi değil, istikbâlidir! Unutulmamalıdır ki bizlere düşen en büyük görev, onun her mısrasında saklı olan bağımsızlık ruhunu anlamak, yaşamak ve yaşatmaktır. Bugün İstiklâl Marşımızı gururla okurken milletimizin ortak hafızasını, kimliğini ve inancını da okuyoruz. Türk milletinin topraklarına göz dikenlere karşı azmini ve kararlılığını temsil eden Marşımız, geçmişten güç alarak geleceğe umutla bakmamızı sağlayan en değerli kılavuzumuzdur. Bizler ecdadının izinden yürüyen mirasçılar olarak onun her kıtasını, her bir dizesini yüreğimizde hissetmeyi sürdürecek, birlik ve beraberliğimizi ilelebet muhafaza edeceğiz. Son nefesimize kadar cennet vatanımızın her karış toprağında ay yıldızlı bayrağımızı her daim yükseklerde tutma iradesiyle var gücümüzle çalışacağız.  Bu duygu ve düşüncelerle İstiklâl Marşımızın kabulünün 104. yıl dönümünü kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmak üzere İstiklal Mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” şeklinde konuştu.

Milli Marşımızın kabulünün 103. yılında Final’e birincilik ödülü Haber

Milli Marşımızın kabulünün 103. yılında Final’e birincilik ödülü

Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma günü dolayısıyla düzenlenen ‘İstiklal Marşını En Güzel Ben Okuyorum’ yarışmasında Adana Final Okulları, 5. sınıf öğrencisi Tevfik Süha Mutlu ile Adana Birincisi oldu. Vali Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Yiğit, İstiklal Marşını En Güzel Okuma Yarışması’nda Adana Birincisi olan Özel Adana Final Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Tevfik Süha Mutlu’ya ödülünü, düzenlenen törenle verdi. Okulunda büyük bir coşkuyla karşılanan Tevfik Süha Mutlu’nun , İstiklal Marşı’nı okumasıyla güne başlayan Adana Final Okulları, anma törenine okulun tiyatro salonunda devam etti. Final Eğitim Kurumları Genel Müdürü ve Adana Final Okulları Kurucusu Şevket Ertem, Adana Final Okulları Genel Müdürü M. Turhan Orhan, okul yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencilerin katıldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Fen ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin sergilediği İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’un o dönem yaşadıklarını anlatan program izleyenlerden büyük alkış aldı. Kurucu Şevket Ertem, “Vatanın bütünlüğü ve bayrak sevgisini pekiştirdiğimiz bu anlamlı günde Adana Birincisi olan öğrencimiz Tevfik Süha Mutlu’yu , ailesini ve emeği geçen öğretmenleri kutlarım” dedi ve bu anlamlı günün anısına  hediyesini taktı.

Mehmet Akif Ersoy kimdir? Mehmet Akif Ersoy neden öldü? Haber

Mehmet Akif Ersoy kimdir? Mehmet Akif Ersoy neden öldü?

"Mehmet Akif Ersoy kimdir?" ve "Mehmet Akif Ersoy neden öldü?" gibi sorular, Türk milletinin büyük bir merakla araştırdığı konuların başında geliyor. Mehmet Akif Ersoy'un hayatı, hem edebiyat tarihimize hem de milli mücadele dönemine ışık tutan önemli bir hikayeyi barındırıyor. Onun şahsiyeti, şiirleri ve vatan sevgisi, Türk milletinin gönlünde özel bir yer edinmiştir. Şimdi, bu büyük şairin yaşamının ve ölümünün perde arkasına birlikte bakalım ve merak edilen soruların cevaplarını bulalım. Mehmet Akif Ersoy Doğumu ve Eğitimi Mehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873'te İstanbul'da doğdu. Babası Mehmet Tahir Efendi, Fatih Medresesi'nde müderrislik yapan bir alimdi. Annesi Emine Şerife Hanım ise Buharalı bir ailenin kızıydı. Mehmet Akif Ersoy, ilk eğitimini Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde aldı. Daha sonra sırasıyla Fatih Merkez Rüştiyesi, Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Fakültesi) ve Baytar Mektebi'nde (Veterinerlik Fakültesi) okudu. Eserleri: Mehmet Akif Ersoy'un en önemli eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin milli marşı olan İstiklal Marşı'dır. Bu eser, 1921 yılında TBMM tarafından milli marş olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy'un diğer önemli eserleri şunlardır: Çanakkale Şehitlerine: Bu şiir, Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen askerler için yazılmıştır. Safahat: Bu eser, Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerinin toplandığı bir kitaptır. Süleymaniye Kürsüsü: Bu eser, Süleymaniye Camii'nde verdiği vaazların metinlerini içerir. Siyasi Faaliyetleri: Mehmet Akif Ersoy, Kurtuluş Savaşı'na aktif olarak katılmıştır. 1920 yılında Burdur milletvekili seçilmiştir. TBMM'de Milli Mücadele'yi savunan önemli hatiplerden biri olmuştur. Vefatı: Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936'da İstanbul'da vefat etmiştir. Edirnekapı Şehitliği'ne defnedilmiştir. Mehmet Akif Ersoy'un Özellikleri: Mehmet Akif Ersoy, vatanseverliği, milliyetçiliği ve dini duyguları ile ön plana çıkan bir şairdir. Eserlerinde, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemindeki çöküşü, Kurtuluş Savaşı'nın getirdiği umut ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun heyecanını dile getirmiştir. Mehmet Akif Ersoy, aynı zamanda usta bir hatip ve mütefekkirdir. Vaazları ve makaleleri ile de büyük ilgi görmüştür. Mehmet Akif Ersoy'un Etkisi: Mehmet Akif Ersoy, Türk edebiyatında ve tarihinde önemli bir yere sahiptir. Eserleri, hala büyük bir ilgiyle okunmakta ve Milli Şairimiz olarak saygı görmektedir.

İstiklal Marşı'nın Kabulu: Türk Milletinin Bağımsızlık Destanının 103. Yıldönümü Haber

İstiklal Marşı'nın Kabulu: Türk Milletinin Bağımsızlık Destanının 103. Yıldönümü

Mehmet Akif Ersoy, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en zor zamanlarında İstiklal Marşı'nı yazarak milletin duygularına tercüman olmuş ve ulusal bilincin pekişmesine katkı sağlamış bir şairdir.  Anadolu'da Millî Mücadele'nin devam ettiği sırada Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınmış olan bu şiir, Türk ulusunun bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini yücelten bir destandır. Şair, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin cesaret ve fedakarlığını, Türk ulusunun bağımsızlık, vatan sevgisi ve dinine bağlılığını ifade etmektedir. Bu muhteşem eser, 12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Bestesi Osman Zeki Üngör'e aittir ve orkestrasyonu Edgar Manas tarafından yapılmıştır. İstiklal Marşı'nın Bestelenmesi: Farklı Bestelerin Okunması Maarif Vekaleti, 1921'de milli bir ruhla kazanılan İstiklâl Harbi'nin ruhunu pekiştirmek için bir güfte yarışması düzenledi. 724 şiirin katıldığı yarışmada tanınmış isimler de vardı. Ancak, önemli eserlere imza atan Mehmet Âkif, başarıların para ile ölçülemeyeceğini düşündüğü için yarışmaya katılmadı. 23 Aralık 1920'den sonra Eğitim Bakanlığı, İstiklal Marşı niteliğinde bir eser bulamayınca Mehmet Âkif'e davet mektubu gönderdi. Bu mektup sonrasında Âkif, Ankara'daki odasında Türk ordusuna hitap eden şiiri kaleme aldı. Hamdul­lah Suphi Bey'in kararıyla bu şiir önce cephede askerler arasında okundu. Ardından 17 Şubat 1921'de Hâkimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetelerinde yayımlandı. Birkaç gün sonra da Konya'da Öğüt gazetesinde yer aldı. 12 Mart 1921'de Mustafa Kemal'in başkanlığını yaptığı Meclis'te, İstiklal Marşı için yapılan yedi şiirin elemesi yapıldı. Mehmet Âkif'in şiiri, Hamdullah Suphi Bey tarafından Meclis kürsüsünde okundu ve diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmedi. Bazı mebuslar tarafından eleştirilere rağmen, Mehmet Âkif'in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edildi. Kâzım Karabekir'in sert eleştirilerine rağmen, güfte üzerinde değişiklik yapılmadı. Mehmet Âkif, kazandığı ödülü yoksul kadın ve çocuklara iş öğretmek için kurulan Darülmesaiye bağışladı. Ayrıca, İstiklal Marşı'nın Türk milletinin eseri olduğunu belirterek, marşın güftesini Safahat adlı eserine dahil etmedi. İstiklal Marşı'nın bestelenmesi uzun süre ertelendi ve 1923'te İstanbul Maarif Müdürlüğü tarafından beste yarışması düzenlendi. 24 bestecinin katıldığı yarışmanın sonucu, zor koşullar nedeniyle belirlenemedi ve farklı bölgelerde çeşitli bestelerle marş okunmaya başlandı. 1924'te Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etti. Ancak 1930'da bestelenen Osman Zeki Üngör versiyonu yürürlüğe kondu. 2013'te marşın bestesinin okunma zorluğunu gidermek için çeşitli düzenlemeler yapıldı ve iki versiyon ortaya çıktı: biri gençler ve toplu gruplar için, diğeri ise ulusal ve uluslararası resmi törenlerde kullanılmak üzere hazırlandı. Kutlama ve Anma Günü 12 Mart, Türkiye'de "İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Âkif Ersoy'u Anma Günü" olarak resmî bir kutlama ve anma günü olarak belirlenmiştir. Bu özel gün, İstiklal Marşı'nın kabul edilişini ve Mehmet Akif Ersoy'un ölümsüz eserini anmak için çeşitli etkinliklerle kutlanır. Yurdumuzun birçok köşesi düşman işgali altındayken, milletimiz vatan topraklarını korumak için kahramanca mücadele veriyordu. İşte tam da bu zorlu dönemde, Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşını kaleme alarak millete cesaret aşıladı ve bağımsızlık ateşini daha da alevlendirdi. İstiklal Marşı, bu mücadeleyi ve azmi ölümsüzleştiren destansı bir eserdir. Mehmet Akif Ersoy'un, "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" sözleri, verilen mücadelenin ne kadar fedakarlık gerektirdiğini ve ne kadar değerli olduğunu yansıtır. İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'u, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi minnetle anıyoruz. (Fotoğraf: AA) İstiklal Marşı ''Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal… Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım, Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın. Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli, Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder, varsa taşım, Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım, O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.''

Vali Köşger'den İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yılı mesajı Haber

Vali Köşger'den İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yılı mesajı

Yarın İstiklal Marşı’nın kabulünün 103. yılı olacak. Bu önemli gün için Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, hem İstiklal Marşı’nın kabulü hem de bu vesileyle Mehmet Akif Ersoy’u anma mesajı paylaştı. Vali Köşger, “Milletimizin, tarihte eşi ve benzeri görülmemiş bir mücadele ve parlak bir zaferle taçlandırdığı Milli Mücadele'mizin ardından, Vatan Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un muhteşem cümleleriyle kaleme aldığı, Türk milletinin bağımsızlık savaşını ölümsüzleştiren İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulünün 103. yıl dönümünü büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz” dedi. İstiklal Marşı’nın milletimizin eşsiz bağımsızlık destanı, istiklalimizin sembolü, milletimizin tüm imkânsızlıklar içerisinde gösterdiği büyük kahramanlığın, azim ve fedakârlıkla verilen kurtuluş mücadelesinin mısralara dökülmüş ifadesi olduğunu dile getiren Köşger, “İstiklâl Marşımızın her mısrasında Türk milletinin bağımsızlık aşkı, Türk'ün sarsılmaz imanı ve çelikten iradesi dile getirilmiştir” şeklinde konuştu. Vali Köşger, “Tarihteki şanlı yürüyüşümüzü, milli ve manevi değerlerimizi, bağımsızlık tutkumuzu, bayrak sevgimizi, milletçe tek yürek olduğumuzda neleri başarabileceğimizi en güzel şekilde anlatan İstiklal Marşımız, Milli Mücadele döneminde olduğu gibi bugün de milletimize umut ve cesaret vermektedir” dedi. Köşger, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “İstiklal Marşımız; varlığımızı, inancımızı, birliğimizi hatırlatarak içimizde bir coşku, vatan toprağının her karışı için mücadele eden, bizlere bu ülkeyi emanet eden kahramanlarımıza karşı yüreğimizde büyük bir minnettarlık hissi uyandırır. İlk dizesi “Korkma” diye başlayan İstiklal Marşımızın muhatabı olarak bizler; kendisine armağan edilen bu eşsiz marşın her kıtasını, her bir dizesini kalbimizin derinliklerinde hissetmeyi sürdürecek, mısralarda yer alan ortak idealleri, ortak duygu birliğini ilelebet muhafaza edeceğiz. Şunu biliyoruz ki, İstiklal Marşımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu kutsal vatanın semalarında sonsuza kadar yankılanmaya devam edecek; son ocak tüttüğü, ay yıldızlı al bayrağımız semada nazlı nazlı dalgalandığı, uğruna şehadeti göze alan yiğitlerimiz var olduğu müddetçe, bu topraklarda varlığımız daim olacaktır. Ezelden beri hür ve bağımsız yaşadığımız vatanımızda, gelecekte de namahreme asla fırsat vermeden yaşayacağız. Bizler bu şanlı ecdadın torunları, bu yüce milletin fertleri olarak son nefesimize kadar cennet vatanımızın her karış toprağında ay yıldızlı bayrağımızı gururla dalgalandırmaya ve İstiklal Marşımızı dünyanın dört bir yanında coşkuyla okumaya devam etme azim ve kararlılığındayız. Bu duygu ve düşüncelerle İstiklâl Marşımızın kabulünün 103. yıl dönümünü kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy olmak üzere İstiklal Mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.