#Mehmet Akın Doğan

İLKHABER-Gazetesi - Mehmet Akın Doğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Akın Doğan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Greyfurt üreticileri de destek programına alınmalı" Haber

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: "Greyfurt üreticileri de destek programına alınmalı"

Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, şubat ayındaki şiddetli zirai donun greyfurt bahçelerinde de ağır hasara yol açtığını belirterek, greyfurt üreticilerinin destek programının dışında bırakılmasının doğru olmadığını söyledi. Adana, Mersin, Hatay ve çok sayıda ili 22-25 Şubat 2025 tarihlerinde etkileyen don olaylarının narenciye üretiminde ciddi kayıplara neden olduğunu hatırlatan Doğan, çiftçilerin zarar tespit dilekçelerini tarım il ve ilçe müdürlüklerine ilettiğini ifade etti. Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanan destek ödemelerinin 20 Ekim 2025 itibarıyla üreticilerin hesaplarına yatırılmaya başlandığını anlatan Doğan,"Greyfurt da narenciye grubunun bir parçasıdır. Yaprakları ve meyvesi tamamen zarar görmüş bir ürünü kapsam dışında bırakmak üreticiyi mağdur eder" dedi. Doğan, "Limon, mandalina ve portakal gibi ürünlerde yapılan bazı tespitlerin unutulmuş veya yanlış yazılmıştır. Ayrıca bazı parsellerde birden fazla ürün çeşidi varken yalnızca ön kısımlara bakılarak yapılan değerlendirmeler ciddi mağduriyetlere yol açmıştır. Hazırlanan icmallerde ise askı süreci işletilmediği için çiftçimiz itiraz hakkını kullanamamıştır. Çiftçimizin emeği ve yaptığı masraflar dikkate alınarak bu hatalı kararlar bir an önce gözden geçirilmeli ve düzeltilmelidir'' ifadelerini kullandı Greyfurtun limon ve erkenci portakalla birlikte dondan en çok zarar gören ürünler arasında yer aldığını vurgulayan Doğan, şöyle devam etti: "Afet sonrası tüm üreticilerin eşit şekilde korunması esastır. Tarım ve Orman Bakanlığımızın greyfurt üreticilerini de destek kapsamına alacak şekilde düzenlemeyi yeniden değerlendirmesini bekliyoruz. TZOB Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar'ın da ifade ettiği gibi, yaşadığımız doğal afetler, tarımsal üretimin önündeki en büyük engellerden biri olarak karşımızdadır. Bu yüzden üreticilerimizi desteklemek, doğal afetlere karşı önlemleri artırmak ve tarımsal sürdürülebilirliği sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur."

Mehmet Akın Doğan: Erkenci mandalinalar dalında kaldı, üretici zararda Haber

Mehmet Akın Doğan: Erkenci mandalinalar dalında kaldı, üretici zararda

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, elçilerin işçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olması nedeniyle erkenci mandalinaların dalında kaldığını ve üreticilerin zarara uğradığını söyledi.Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, mandalinaların dalında kalması ve bu nedenle üreticilerin zarara uğramasıyla ilgili açıklama yaptı. Doğan, Adana'da tarımsal faaliyetlerin kesintisiz ve sorunsuz bir şekilde devam etmesi için Adana Elçiler Derneği'nin kurulduğunu belirterek, "Çiftçi, işçi, tüccar, ziraat odaları, çiftçiler birliği, Turunçgil Üreticileri Birliği ve Budamacılar Derneği olarak yılbaşından sonra Valiliğimizin başkanlığında bir araya gelinerek ortak bir protokol hazırlanacaktır. Bu oluşumun dışında kalan hiçbir kişi veya grup, Ziraat Odamızın muhatabı değildir ve üreticilerimiz adına konuşma yetkisine sahip değildir. Turunçgil Kesim ve İhraç Tarihlerini Belirleme Komisyonu tarafından 27 Eylül 2025 tarihinde açıklanan erkenci mandalina kesim tarihi sonrasında elçilerin işçilerin işe çıkışına 9 gün boyunca engel olması nedeniyle erkenci mandalinalar dalında kalmış, raf ömrünü kaybetmiş ve üreticilerimiz ağır zarara uğramıştır" ifadelerini kullandı. "Bu sorumsuzluk ve ihmalkarlığın asla kabul edilemez olduğunu" söyleyen Doğan, "Üreticimizin emeği ve alın teriyle kimsenin oynamasına izin vermeyeceğiz. Yüreğir Ziraat Odası olarak çiftçimizin hakkını her platformda savunmaya, emeğini korumaya ve gereken tüm adımları kararlılıkla atmaya devam edeceğiz" dedi.

Adana’da tropikal meyve şaşkınlığı: Ejder meyvesi, mango ve avokado yoğun ilgi gördü Haber

Adana’da tropikal meyve şaşkınlığı: Ejder meyvesi, mango ve avokado yoğun ilgi gördü

Adana'da buğday, pamuk ve narenciye gibi geleneksel ürünler yerine yetiştirilen ejder meyvesi, mango, avokado ve muz gibi tropikal ürünler sergilendi. Tropikal meyveleri tadan ziyaretçiler, ürünlerin Adana'da yetiştiğini öğrenince şaşırdıklarını ifade etti. ZİYARETÇİLER ÜRÜNLERİN ADANA'DA YETİŞTİĞİNİ DUYUNCA ŞAŞIRDI Türkiye'nin en önemli buğday, pamuk ve narenciye üretim merkezlerinden Adana'da iklim değişikliğiyle birlikte ürün çeşitleri de çoğaldı. Bir zamanlar pamuk ayağıyla ünlü şehirde artık binlerce dönüm narenciye bahçeleri, binlerce dönüm buğday tarlalarının yanı sıra tropik ürünler de yer alıyor. İklim değişikliğinin en büyük etkilerini yaşayan kentte, seralarda üretilen avokado, muz, ejder meyvesi, mango, yaban mersini gibi ürünler tarım fuarında Yüreğir Ziraat Odası standında görücüye çıkartıldı. Stantta bulunan tropikal ürünler ve narenciye ürünleri, ziyaretçilere ikram edildi. Tropikal ürünlerin Adana'da yetiştiğini duyan vatandaşlar şaşırdı. "PAMUK AĞALARI ESKİDEN GÜNDEME GELİRDİ, O DEVİR KAPANDI" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çukurova'nın tropikleştiğini anlatarak, "Adana'nın ürün çeşitliliği çok fazla. Türkiye narenciye üretiminin yüzde 40'ı Adana'da üretiliyor. Tropikal ürünlerin son yıllarda üretimi arttı. Adana'da her geçen gün sera ekimi artmakta. Pamuk ağaları eskiden Adana'da gündeme gelirdi ancak o devir kapandı. Adana yavaş yavaş tropikal ürünlere dönüyor, bu ürünlerin Adana'da yetiştiğini görenler şaşırıyor" ifadelerini kullandı. Vatandaşlardan Melek Didem Demirci ise tropik ürünlerin Adana'da yetiştiği bilmediğini belirterek, "Adana'da normalde narenciye ünlüyken böyle tropik ürünleri görmek beni şaşırttı. Tatlarına da baktım ve çok beğendim. Adana'da yetiştiğini bilmiyordum, şimdi öğrendim" diye konuştu.

Doğan: Yeni vasıf değişikliği ücretleri çiftçiyi mağdur ediyor Haber

Doğan: Yeni vasıf değişikliği ücretleri çiftçiyi mağdur ediyor

Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, tarım arazilerinin vasıf değişikliği işlemlerinde 2024 yılı itibarıyla getirilen yeni ücretlendirmelerin çiftçiyi mağdur ettiğini söyledi. ESKİDEN ÜCRETSİZ OLAN İŞLEME YÜKSEK TARİFE GELDİ Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, tarım arazilerindeki tarla, bahçe, sera gibi vasıf değişikliği konusunda açıklamalarda bulundu. Doğan, "Çiftçilerimiz, tarım arazilerini daha verimli hale getirmek amacıyla vasıf değişikliğine gitmek istediklerinde, Tapu Müdürlüklerine başvurmadan önce Tarım İlçe Müdürlüklerinden görüş almak zorundalar. 2024 yılı öncesine kadar ücretsiz olan bu işlem için artık 10 dönüme kadar 4 bin 970 TL, 10 dönümden sonraki her 10 dönüm için ise 9 bin 400 TL gibi yüksek meblağlar talep edilmektedir. Örneğin, 100 dönüm arazisini bahçe vasfına dönüştürmek isteyen bir çiftçi tam 89 bin 570 TL ödeme yapmak zorunda kalıyor" dedi. 'ÇİFTÇİ 2025'TE MALİYETLERİ DAHİ KARŞILAYAMADI' Başkan Doğan, pandemi süreci ve artan üretim maliyetleri sebebiyle zaten zor günler geçiren çiftçilerin, bu yeni uygulama ile mağduriyetlerinin daha da arttığına dikkat çekti. Doğan"2025 yılında birçok ürün grubunda çiftçimiz kar edememiş, hatta kira ve girdi maliyetlerini dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Zaten iflasın eşiğinde olan üreticilerimizin bu tür bir ek maliyetle karşı karşıya bırakılmasının gerekçesi anlaşılamamaktadır. Üretimden uzaklaşan her çiftçi, gıda arz güvenliği açısından ülkemiz için büyük bir risktir" şeklinde konuştu. BAKANLIĞA 'UYGULAMAYI SONLANDIRIN' ÇAĞRISI Başkan Doğan, üretmek isteyen çitçilerimizin önüne bürokratik ve mali engeller çıkarılmaması gerektiğini vurgulayarak, "2024 yılı öncesindeki ücretsiz uygulamaya geri dönülmeli, çiftçilerden bu ücretlerin alınmamalı, üreticiyi mağdur eden bu uygulama bir an önce sonlandırılmalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın üretimi kolaylaştıracak adımları atacağına inanıyoruz. Çiftçimizin yükü hafifletilirse üretim artar, ülkemiz kazanır"ifadelerini kullandı.

Başkan Doğan: "Tarımın geleceği çiftçinin elinde" Haber

Başkan Doğan: "Tarımın geleceği çiftçinin elinde"

Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, çiftçinin finansal gücünü koruyabilmesi için sübvansiyonlu kredi limitlerinin her yıl enflasyon oranında artırılmasını istediklerini söyledi.Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Adana ve Çukurova genelinde tarım üreticilerinin son yılların en ağır ekonomik ve iklimsel sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtti. Doğan, "Artık çiftçi borcunu borçla kapatıyor. Kredi bulabilen şanslı sayılıyor, bulamayan ürününü ucuza satıyor; hiç krediye erişemeyen çiftçi ise üretimi bırakmak zorunda kalıyor. Üreticiler sadece tarımsal giderlerde değil, yanında çalışan mevsimlik işçilerin ve yardımcı personelin ödemelerinde sorun yaşıyor" dedi. Don, kuraklık ve aşırı sıcak ürünleri vurdu Başkan Doğan, 2025 yılında iklim değişikliğinin etkilerinin Çukurova’da yoğun biçimde hissedildiğinin altını çizerek, "Türkiye genelinde 65 ilde görülen don, ardından gelen kuraklık ve aşırı sıcaklar birçok üründe ciddi zarara yol açtı. Soğan, patates, marul, karpuz, kavun, domates, biber gibi ürünlerde üretici maliyetini dahi karşılayamadı. Kıraç bölgelerde buğday ve ayçiçeği verimi düştü. Erkenci şeftali, nektarın ve narenciye bahçelerinde don zararı üreticiyi çaresiz bıraktı" diye konuştu. Doğan, TARSİM sigortalarının mevcut haliyle çiftçinin gerçek risklerini karşılamadığını, sigorta kapsamının mevsimsel değişimlere göre genişletilmesi gerektiğini belirtti. Yüreğir Ziraat Odası olarak, çiftçinin finansal gücünü koruyabilmesi için sübvansiyonlu kredi limitlerinin her yıl enflasyon oranında artırılması talebini Cumhurbaşkanlığı’na ilettiklerini de aktaran Doğan, "Bu karar gecikmemeli. Her geçen ay çiftçinin elindeki üretim araçları değer kaybediyor. Eğer gerekli adımlar atılmazsa, 2026’da binlerce üretici traktörünü, tarlasını ve ekipmanını satarak üretimden çekilmek zorunda kalabilir" şeklinde konuştu. "Tarımın geleceği çiftçinin elinde" Tarım politikalarının, sahadaki üreticinin görüşü alınmadan belirlenemeyeceğini vurgulayan Doğan, "Tarımın sürdürülebilirliği için alınacak her kararda çiftçilerin sesi olan ziraat odalarının görüşüne de başvurulmalıdır. Tarımın geleceği çiftçinin elinde. Çiftçi olmazsa üretim de olmaz. Çiftçinin sesi duyulmalı, destekler yerinde ve zamanında verilmelidir" diyerek sözlerini tamamladı.

Adana'da mandalina hasadı başladı: Fiyatlar düştü, rekor verim yüzleri güldürdü Haber

Adana'da mandalina hasadı başladı: Fiyatlar düştü, rekor verim yüzleri güldürdü

Adana'da erkenci cins mandalinada hasat başlarken, zirai dondan etkilenmeyen ürünün veriminin yüksek olması üreticisini sevindirdi. Bölgede 1 milyon tondan fazla rekolte beklendiği bildirilirken, ilk ürünlerin iç pazara gittiği, aynı zamanda Rusya ve Avrupa ülkelerine de ihraç edildiği ifade edildi. REKOLTE BEKLENTİSİ 1 MİLYON TONU AŞTI Türkiye narenciye üretiminin yüzde 40'ını karşılayan Adana'da kent genelinde yaklaşık 383 bin dönüm alanda ekilen mandalinada hasat başladı. Bu sene Çukurova'da birçok ürün zirai dondan etkilenirken Okitsu, Mihowase, Early ve Primasol cinsi erkenci mandalinalar zirai dondan zarar görmedi. Dönüme ortalama 4 ile 6 ton arasında verim alınan mandalinadan kent genelinde 1 milyon tondan fazla verim bekleniyor. Geçen sene bahçede 15-18 liradan alıcı bulan mandalinalar bu sene ise kilosu bahçede 8 lira ile 15 liradan satılıyor. Tarım işçilerinin binbir emekle topladıkları mandalinaların Adana'dan başta Rusya olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesine ihraç edildiği kaydedildi. Fiyatın düşük olmasına rağmen verimin yüksek olması üreticisini sevindirdi. Hasat yapılan bahçede incelemelerde bulunan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "Turfanda mandalina hasadı başladı. Ovanın tamamında kesimler devam ediyor. Zirai dondan birçok ürün etkilendi ancak erkenci mandalinalar zirai dondan etkilenmedi. Bu yıl erkenci meyvede yüzde en az yüzde 40, yüzde 50 verim fazla" dedi. BAŞKAN DOĞAN: "VERİM YÜKSEK, ÇİFTÇİ ZARAR ETMİYOR" Mandalina fiyatlarının çiftçiyi kurtardığını da belirten Doğan, "Şu anda early, okitsu, mihowase ve primasol cinsi mandalinalar hasat ediliyor. Fiyatı da boyuna göre 8 lira ile 15 lira arasında değişmekte. Küçük boy mandalinalar ise ya ağaçta kalıyor ya da düşük fiyatla piyasaya giriyor. Şu anda kesimler devam ediyor ve Rusya ile Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Fiyatlar düşük ama verim yüksek olduğu için çiftçi zarar etmiyor" şeklinde konuştu. ÜRETİCİ: "FİYAT DÜŞÜK AMA VERİM KURTARIYOR" Çiftçi Mustafa Alkış ise "Verilen emeğe fiyatlar düşük ancak verim fazla olduğu için fiyatlar şimdilik kurtarıyor. Meyve daha kaliteli olsa fiyatlar daha iyi olurdu. Bu sene limon ve portakal hep zirai dondan etkilendi, bu ürünler de yok denecek kadar az" diye konuştu.

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı’ndan çağrı: “Sulama ücretleri ertelensin, çiftçi nefes alsın” Haber

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı’ndan çağrı: “Sulama ücretleri ertelensin, çiftçi nefes alsın”

Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, çiftçilerin mağduriyet yaşamaması için sulama ücretlerinin ödenmesinde kolaylık sağlanmasını istedi. BAŞKAN DOĞAN: "HASAT ZAMANI ÜRETİCİDE NAKİT BULUNMUYOR" Doğan, Adana'da mısır hasadının devam ettiğini ve halen biçilmeyi bekleyen çok sayıda ürün bulunduğunu belirtti. Doğan, sulama birliklerinin mısır sulama ücretlerinin Ağustos ayı sonuna kadar ödenmesini talep ettiğini hatırlatarak, "Çiftçilerimiz hasat ettikleri mısırın satış bedelini en erken bir ay sonra alabilmektedir. Peşin satış yapmak istediklerinde ise ürünlerini çok düşük fiyatlarla elden çıkarmak zorunda kalmaktadırlar" dedi. Üretim maliyetlerinden dolayı çiftçilerin gübreye, mazota, ilaca yüksek bedeller ödediğine dikkat çeken Doğan, "Hasat zamanı geldiğinde üreticilerde yeterli nakit bulunmamaktadır. Borçlarını çevirmekte zorlanan çiftçilerden bu şartlar altında sulama ücretlerinin erken ödenmesinin istenmesi, mali yükü daha da ağırlaştırmaktadır" ifadelerini kullandı. "SULAMA ÜCRETLERİ ERTELENMELİ, FAİZ YÜKÜ GETİRİLMEMELİ" Doğan, çiftçilerin ciddi bir nakit sıkıntısı yaşadığını savunarak, "Çiftçilerimizin bir kısmının kredi kartı bulunmamaktadır. Kredi kartı olanların ise limitleri düşük ya da doludur. Bu şartlarda çiftçilerimizin ödeme yapması mümkün görünmemektedir. Bu durumda sulama birlikleri zaten mali sıkıntıda olan çiftçimize faiz uygulamak zorunda kalacak, bu da üreticimizin yükünü daha da artıracaktır. Çiftçilerimizin mağduriyet yaşamaması için sulama ücretlerinin ertelenmesi gerekmektedir" diye konuştu. Doğan, üreticilerin alın terinin karşılığını almakta güçlük çektiğini ileri sürerek, "Bir yıllık emeklerinin karşılığını almak isteyen çiftçimiz, piyasa şartlarındaki dengesizlikler nedeniyle ürününü gerçek değerinden satamamaktadır. Çiftçimizin yaşadığı bu zorluklara ek olarak sulama ücretlerinin erken ödenmesinin talep edilmesi, adeta üreticimizi çıkmaza sürüklemektedir. Çiftçilerimizin geleceğe güvenle bakabilmesi ve üretimin sürdürülebilirliği için Devlet Su İşleri'nin sulama ücretlerinin ödenmesinde gerekli kolaylığı sağlaması önem taşımaktadır'' şeklinde konuştu.

Mısır üretimi yüzde 40 arttı, ancak alım fiyatı hala belirsiz Haber

Mısır üretimi yüzde 40 arttı, ancak alım fiyatı hala belirsiz

Türkiye’de tarımsal üretimin önemli kalemlerinden biri olan mısır, hem iç tüketim hem de sanayi açısından büyük bir öneme taşıyor. Ülke genelinde özellikle Marmara, İç Anadolu ve Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğun olarak yetiştirilen mısır, çiftçilere önemli ekonomik katkılar sağlıyor. Mısır, hayvancılık sektöründe yem olarak yoğun şekilde kullanılırken, insan tüketiminde de mısır unu, nişasta ve mısır yağı gibi çeşitli ürünlerin hammaddesini oluşturuyor. Ayrıca, biyoyakıt üretiminde mısırdan elde edilen etanol giderek yaygınlaşıyor. Gıda sanayinde cips, mısır gevreği ve patlamış mısır gibi ürünlerin temel bileşeni olan mısır, aynı zamanda nişasta bazlı şeker üretiminde de kritik bir rol oynuyor. Tarım uzmanları, artan nüfus ve gıda talebi göz önünde bulundurulduğunda, mısır üretiminin sürdürülebilir biçimde artırılmasının Türkiye’nin gıda güvenliği açısından stratejik önem taşıdığını vurguluyor. Bunun yanı sıra, çiftçilere yönelik destek programları ve modern tarım teknikleriyle verimliliğin yükseltilmesi hedefleniyor. Türkiye’de mısır üretiminin geliştirilmesi hem ekonomiye hem de tarımsal kalkınmaya katkı sağlarken, sanayi ve enerji alanlarındaki kullanım çeşitliliğiyle ülkenin üretim ve ihracat potansiyelini artırıyor. Bu nedenle, mısır üretimi ve değerlendirilmesi tarım politikalarının öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Ancak, mazot, gübre, zirai ilaç ve diğer bazı girdi fiyatlarındaki artışlar, diğer ürünlerde olduğu gibi mısır üretimini de olumsuz etkiliyor. Türkiye'nin tarımsal üretiminde önemli yere sahip olan Adana'daki üreticiler de, bu artışlardan kaynaklanan sıkıntıların, alımların üretim maliyetlerinin üzerinde yapılması ve destekleme primlerinin günün koşulları dikkate alınarak tespit edilmesiyle mümkün olduğunu ifade ediliyor. Üretim alanı yüzde 40 arttı Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan da mısır üretim alanının Çukurova’da yüzde 40 arttığını söyledi. Üreticilerin, bu ürünün alım fiyatının açıklanmasını beklediğini ifade eden Doğan, “Her ürün hasadı öncesinde çiftçi alım fiyatlarının ne zaman açıklanacağını ve rakamı dört gözle bekliyor. Üreticiler, alım fiyatlarının maliyeti karşılayamayacak düzeyde olacağı olasılığına karşısında gerçek anlamda strese giriyor. Türk üreticisi, gıda ihtiyacının karşılanması, gıda güvenliğinin sağlanması ve doğal kaynakların korunması açısından son derece önemli olan tarımsal faaliyetleri sağlıklı ve kafası rahat şekilde sürdürmeli. Bunun için de girdi fiyatları ne kadar artacak? Alım fiyatı ne olacak? sorusuyla endişelenmemeli. Alım fiyatları ilgili bakanlık yetkililerince her ne kadar günün koşullarına göre belirleniyor olsa da, çiftçinin yaşadığı zorluklar yerinde ve ziraat odaları yetkilileriyle sık sık toplantılar yapılarak sorunlar dinlenmeli” dedi. Geçen üretim döneminde aşırı sıcak ve su stresi nedeniyle mısır veriminde yüzde 25’e varan kayıplar yaşandığına da dikkati çeken Doğan, “Bu yıl ise hava koşulları daha elverişli olmasına rağmen, su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle bazı alanlarda yeterli sulama yapılamadı. Bölgede yer yere hasat başladı ancak haftaya ise yoğun biçimde hasat yapılacak” diye konuştu. Doğan, bu nedenle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) acilen alım fiyatını açıklamasını beklediklerini vurgulayarak, “Bu yıl mısır alım fiyatının, buğdayda olduğu gibi kilogram başına en az 13,50 TL olarak belirlenmesini bekliyoruz. Fiyatların geç açıklanması, üreticiyi tüccara mahkûm eder ve emeğinin karşılığını alamaz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Tarım ve Orman Bakanlığımızdan ve TMO’dan bir an önce 2025 yılı mısır alım fiyatını açıklamalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ziraat Odası Başkanı Doğan’dan eksper ücretlerine tepki: Çiftçinin belini büküyor Haber

Ziraat Odası Başkanı Doğan’dan eksper ücretlerine tepki: Çiftçinin belini büküyor

Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, 2025 yılında ekspertiz ücretlerine yapılan yüksek oranlı zamlara dikkat çekti. Tarla, bağ, bahçe ve sera gibi tarımsal taşınmazları için kredi kullanmak isteyen çiftçilerin bankaların ekspertiz sürecine tabi tutulduğunu belirten Doğan, bu sürecin maliyetinin çiftçileri ciddi şekilde zorladığını ifade etti. Doğan, “2025 yılının başında ekspertiz ücretlerine yapılan zam, yüzde yüzü aşarak enflasyonu dahi geride bırakmıştır. Çiftçilerimiz, üretime devam edebilmek için kredi kullanmak zorunda kalıyor. Ancak ekspertiz işlemleri kapsamında ödenen yüksek ücretler, üreticiye büyük bir yük oluşturuyor” dedi. “ÜCRETLER 2 KATINDAN FAZLA ARTTI” Doğan, ekspertiz ücretlerinin geçtiğimiz yıla kıyasla iki katından fazla arttığını belirterek, “Ekspertiz değeri 10 milyon TL'ye kadar olan taşınmazlar için bankalar tarafından 25 bin TL ekspertiz ücreti talep ediliyor. Bu değerin üzerine çıkıldığında ise ikinci bir ekspertiz şart koşularak toplam ücret 50 bin TL'ye kadar ulaşıyor. Oysa 2024 yılı başında bu ücretler yalnızca 10 ila 13 bin TL arasındaydı” ifadelerini kullandı. YETKİLİLERE ÇAĞRI: HAKSIZ KAZANCA ‘DUR’ DENİLMELİ Yüksek ekspertiz ücretlerinin tarımsal üretimi ve çiftçinin ekonomik sürdürülebilirliğini olumsuz etkilediğini vurgulayan Doğan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Tarım ve Orman Bakanlığı ile milletvekillerine çağrıda bulundu: “Yetkililer, bu duruma acilen müdahale etmelidir. Çiftçimizin üretim gücünü zayıflatan, zorunlu tutulan bu yüksek ekspertiz ücretleri gözden geçirilmeli ve makul seviyelere çekilmelidir. Bu uygulama, adeta bir haksız kazanç kapısı haline gelmiştir. Tarım sektörüne destek olunacaksa bu tür maliyet kalemleri öncelikle azaltılmalıdır.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.