#Mehmet Fatih Kacır

İLKHABER-Gazetesi - Mehmet Fatih Kacır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Fatih Kacır haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Kacır: Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları 20 milyar dolara ulaştı Haber

Bakan Kacır: Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları 20 milyar dolara ulaştı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye yılda 37 milyar doların üzerinde otomotiv ihracatı, 30 milyar doların üzerinde kimya ihracatı ve 28 milyar dolar düzeyinde makine ihracatı olan bir ülke. Türkiye bugün ticari araç üretiminde Avrupa'da bir numara. Türkiye'nin Ar-Ge harcamaları bu dönemde 1 milyar 200 milyon dolardan, yıllık Ar-Ge harcamalarımız, 19,9 milyar dolara yükseldi. dünyanın en büyük Startup merkezi, teknoloji girişimciliği merkezi, Terminal İstanbul markasıyla Atatürk Havalimanı'nda inşallah kurulmuş olacak ve inşallah birinci fazın açılışını da 2026'da gerçekleştireceğiz" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul’da Altınbaş Üniversitesi 2025-26 Akademik Yılı Açılışı ve Altınbaş Teknopark Açılış Töreni’ne katıldı. Türkiye’nin son 22 yıllık dönemdeki Ar-Ge faaliyetlerine değinen Bakan Kacır, "Türkiye'nin Ar-Ge harcamaları bu dönemde 1 milyar 200 milyon dolardan, yıllık 19,9 milyar dolara yükseldi. Milli gelirden Ar-Ge'ye ayırdığımız pay binde 5'ten yüzde 1,46'ya yükseldi. Özel sektör Türkiye'de Ar-Ge'nin öncüsü haline geldi. Toplam Ar-Ge harcamalarının yüzde 29'u özel sektörünken, şimdi yüzde 65'i özel sektör tarafından yapılıyor. Türkiye'nin Ar-Ge insan kaynağı 10 mislini aştı. 2002'de 29 bindi Türkiye'nin Ar-Ge insan kaynağı, geçtiğimiz yıl 310 bine erişti. Türkiye adeta bir Ar-Ge ordusu inşa etmiş oldu" dedi. "BUGÜNÜN DÜNYASINDA KÜRESEL TİCARET ESKİSİ KADAR SERBEST DEĞİL" Türkiye’nin 2000'li yılların başından itibaren Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğuna çıktığını vurgulayan Bakan Kacır, "Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye'nin kritik teknolojilerde tam bağımsız olma yolculuğudur. Bu belki 2000'li yılların başında herkesin çokça kolaylıkla anlayabildiği ya da anlamlandırabildiği bir süreç değildi. Çünkü o dönemlerde küreselleşme, liberal ekonomi, serbest ticaret bugüne kıyasla çok daha güçlü kavramlardı. Teknolojinin yerlisi, teknolojinin millisi olur mu, olmaz mı niçin teknolojinin yerlisinin peşinde olalım ki, en ucuzu, en erişilebilir olanı hangisiyse onu alıp kullanalım" yaklaşımı sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada çok daha fazla geçerliydi. Fakat geride kalan 20-25 yıllık dönemde, özellikle son 10 yılda, bütün bu resim bütün dünyada değişti. Bugünün dünyasında küresel ticaret eskisi kadar serbest değil. Her geçen gün daha fazla korumacılık var. Şimdi artık teknoloji ihracatının da kısıtlandığı, kritik teknolojileri kimsenin kimseyle paylaşmadığı, herkesin kendi topraklarına yeniden üretimi çekmek için çaba gösterdiği başka bir dünya resmiyle karşı karşıyayız" şeklinde konuştu. "TÜRKİYE KENDİ KRİTİK İHTİYAÇLARINI KENDİ İMKANLARIYLA KARŞILAYAN BİR ÜLKE OLMA YOLUNDA GELİŞME KAYDETTİ" 40 yıla yakın zamandır terörle mücadele ettiklerini ifade eden Kacır, "Bu mücadelemizde ihtiyaç duyduğumuz sistemleri, savunma sanayii ürünlerini, platformlarını müttefik olduğumuz, aynı ittifakın içinde olduğumuz dostlarımızın çoğu zaman bizimle paylaşmadığına, parasını ödediğimiz sistemleri dahi bize vermekten imtina ettiklerine çokça şahit olduk. Dolayısıyla biz anladık ki yani dünyanın bugün anladığını biz daha erken vakitte anladık ki teknolojinin yerlisi, millisi önemli olmanın da ötesinde hayatiymiş. Ancak teknolojik kabiliyetleriniz varsa bütün bu mücadelede ihtiyaçlarınızı görme imkanına sahip olabilirmişsiniz. Bunun yanında teknolojide bağımsız olmaksızın ekonomide bağımsızlık mümkün değil. Ekonomik bağımsızlık olmaksızın da siyasi bağımsızlık mümkün değil. Türkiye bütün bunları erken fark etmiş oldu. Ama 2000'li yıllardan itibaren, Sayın Cumhurbaşkanımızın gerçekten güçlü iradesiyle Türkiye kendi kritik ihtiyaçlarını kendi imkanlarıyla karşılayan bir ülke olma yolunda muazzam bir gelişme kaydetti. Savunma sanayiinin öncülüğünde başlayan Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye'nin hem bağımsızlığını güçlendirdi hem de toplumsal refahının artmasına vesile oldu" ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE BUGÜN TİCARİ ARAÇ ÜRETİMİNDE AVRUPA'DA BİR NUMARA" Türk sanayisinin bugün pek çok alanda dünyanın en önemli üretim güçlerinden biri olduğunu belirten Kacır, "Türkiye yılda 37 milyar doların üzerinde otomotiv ihracatı olan bir ülke artık. 30 milyar doların üzerinde kimya ihracatı olan bir ülke. 28 milyar dolar düzeyinde makine ihracatı olan bir ülke. Türkiye bugün ticari araç üretiminde Avrupa'da bir numara. Demir çelik üretiminde Avrupa'da bir numara. Güneş paneli üretiminde Avrupa'da bir numara. Askeri sınıf insansız hava aracı üretiminde dünyada bir numara. Dolayısıyla büyük bir üretim gücüyüz. Özellikle 2002 ile bugünü kıyasladığımızda her alanda üretim kapasitemizi artırdığımızı, kimi alanlarda 2 misli, 3 misli, kimi alanlarda 10-15 misli daha fazla üretim ve ihracat yapabilen bir ülke olmayı başardığımızı görüyoruz. Türkiye'de 2000'li yılların başında otomobil fabrikaları vardı ama yılda yapılan otomobil üretimi yaklaşık 350 bin düzeyindeydi. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 1 milyon 400 bin araç üretildi. Türkiye'de beyaz eşya üretimi yine vardı ama yılda 6 milyon adet düzeyindeydi. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 32 milyon beyaz eşya üretildi. Demir çelik üretimi aynı dönemde 2 mislini aştı. Bütün sektörlere baktığımızda Türkiye'nin 2002'den bu yana muazzam bir gelişmeyle üretim kapasitesini büyüttüğünü görmemiz mümkün" dedi. "TÜRKİYE'NİN AR-GE HARCAMALARI 1 MİLYAR 200 MİLYON DOLARDAN YILLIK 19,9 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ" Türkiye’nin ihracat rakamlarına değinen Kacır, "2002 yılında Türkiye'de yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracatı 10 milyar dolar düzeyindeydi. Son 12 ayda Türkiye 109 milyar dolara yakın yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ihracatı gerçekleştirdi. 11 misline çıktı Türkiye'nin yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ihracatı. Son 15 yılda bütün diğer ürün gruplarıyla mukayese ettiğimizde Türkiye'yi esas sürükleyenin, teknoloji seviyesi yüksek ürünlerde üretim kabiliyetini artırmak olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye'nin bütün bu hikayesinin arkasında aslında son 22 yıllık dönemde Ar-Ge'de elde ettiğimiz kabiliyetler var. Türkiye'nin Ar-Ge harcamaları bu dönemde 1 milyar 200 milyon dolardan, yıllık 19,9 milyar dolara yükseldi. Milli gelirden Ar-Ge'ye ayırdığımız pay binde 5'ten yüzde 1,46'ya yükseldi. Özel sektör Türkiye'de Ar-Ge'nin öncüsü haline geldi. Toplam Ar-Ge harcamalarının yüzde 29'u özel sektörünken, şimdi yüzde 65'i özel sektör tarafından yapılıyor. Türkiye'nin Ar-Ge insan kaynağı 10 mislini aştı. 2002'de 29 bindi Türkiye'nin Ar-Ge insan kaynağı, geçtiğimiz yıl 310 bine erişti. Türkiye adeta bir Ar-Ge ordusu inşa etmiş oldu" şeklinde konuştu. "ATATÜRK HAVALİMANI, TERMİNAL İSTANBUL İLE TEKNOLOJİ GİRİŞİMCİLİĞİNİN KALBİ OLACAK" Teknoloji girişimlerinin dünyayı hızla dönüştürdüğünü vurgulayan Kacır, "Bugün dünyada hakkında konuştuğumuz yeniliklerin pek çoğu 5, 10, 20 yıl içinde kurulmuş şirketlerden doğdu, ortaya çıktı ve dünyaya sunuldu. Bugün pek çoğumuzun telefonunda artık uygulama olarak bulunan yapay zeka programlarını yapan şirketlerin ismini çoğumuz 10 yıl önce bilmiyorduk. 10 yıl önce bu şirketlerin çoğu da yoktu. Dolayısıyla bu yenilikle yeni girişimler arasında çok güçlü bir ilişki var. Biz bu konuda aslında şanslı bir ülkeyiz. Çünkü şöyle çok genel bir istatistik de var dünyada: Yeniliği gençler doğuruyor. Yenilikleri gençler oluşturuyor. Biz de bu anlayışla teknoloji girişimciliğini güçlendirmek, büyütmek için gayret gösteriyoruz. Bir yandan bütün mevzuatımızı, regülasyonumuzu girişimci dostu haline getiriyoruz. Eski terminal binalarının tamamını Teknopark ilan ettik ve dünyanın en büyük Startup merkezi, teknoloji girişimciliği merkezi, Terminal İstanbul markasıyla Atatürk Havalimanı'nda inşallah kurulmuş olacak ve inşallah birinci fazın açılışını da 2026'da gerçekleştireceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.

Bakan Kacır'dan 'Milli Navigasyon' çağrısı: Dijital egemenliğimizi güçlendireceğiz Haber

Bakan Kacır'dan 'Milli Navigasyon' çağrısı: Dijital egemenliğimizi güçlendireceğiz

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, harita ve navigasyon uygulaması geliştirme projeleri çağrısında bulunarak, "Dijital egemenliğimizi güçlendirmek hedefiyle harita ve navigasyon uygulamalarında milli çözümleri ileri düzeylere taşıyacağız" dedi. Bakan Kacır, Rekabet Öncesi İş birliği Programı kapsamında stratejik öneme sahip konum tabanlı hizmetler alanında millî çözümler geliştirmek ve inovatif uygulamaların önünü açmak hedefiyle ‘Harita ve Navigasyon Uygulaması Geliştirme Projeleri Çağrısı' başvurularının başladığını duyurdu. "YATIRIMCILARIMIZI VE SEKTÖR PAYDAŞLARIMIZI DAVET EDİYORUM" Kacır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, dijital egemenliği güçlendirmek hedefiyle, harita ve navigasyon uygulamalarında millî çözümleri ileri düzeylere taşıyacaklarını belirterek, "Stratejik öneme sahip konum tabanlı hizmetler alanında millî çözümler geliştirmek ve inovatif uygulamaların önünü açmak hedefiyle 'Harita ve Navigasyon Uygulaması Geliştirme Projeleri Çağrısı' nı başlatıyoruz. Çağrı kapsamında, ülkemizdeki kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun, 112 ile iletişime geçebilen, karbon ayak izi hesaplayabilen, gerçek zamanlı trafik verisi sunabilen yenilikçi özellikleri ile yüksek performanslı, kullanıcı dostu ve yapay zekâ destekli navigasyon uygulamaları geliştirilmesini amaçlıyoruz. Dijital egemenliğimizi tahkim etmek, harita ve navigasyon alanında yerli ekosistemi güçlendirmek ve uluslararası rekabet gücümüzü artırmak amacıyla başlattığımız programa, yatırımcılarımızı ve sektör paydaşlarımızı davet ediyorum" diye konuştu. KESİNTİSİZ VE BAĞIMSIZ NAVİGASYON UYGULAMASI HİZMETİNE ERİŞİM Harita ve Navigasyon Uygulaması Geliştirme Projeleri Çağrısı ile uluslararası rekabet gücünü artırarak harita ve navigasyon uygulaması pazarında marka oluşturulması, ulusal ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş, kapsayıcı, eşit, güncel, kesintisiz ve bağımsız navigasyon uygulaması hizmetine erişim sağlanması, uygulama geliştirme, veri analitiği ve altyapı kurulumunda yerli geliştiricilerin desteklenmesi, dışa bağımlılığı azaltacak stratejik yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilebilmesi, savunma sanayi, güvenlik güçleri ve kamu hizmetleri gibi alanlar için özelleştirilmiş navigasyon sistemlerinin oluşturulabilmesi hedefleniyor. Başvurular, https://rip.sanayi.gov.tr/anasayfa/Home/Duyurular internet adresi üzerinden 15 Ağustos 2025 tarihine kadar yapılabilecek.

Kacır: Bölgesel kalkınma, Türkiye Yüzyılı'nın temel taşı olacak Haber

Kacır: Bölgesel kalkınma, Türkiye Yüzyılı'nın temel taşı olacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bölgesel kalkınma politikalarını dijital, yeşil ve demografik dönüşüm olmak üzere üç başlıkta ele aldıklarını belirterek, "Bölgesel kalkınma politikalarımız; topyekûn kalkınmamıza güç katacak ve tüm şehirlerimizin Türkiye Yüzyılı yolculuğunda güçlü şekilde var olmasını sağlayacak" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, OECD Bölgesel Kalkınma Politika Komitesi’nin (RDPC) Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlediği "Dayanıklı Yerleşimler için Bölgesel Kalkınmayı Güçlendirme" temalı Bakanlar Toplantısı’na katıldı. Kacır, konuşmasında Türkiye’nin son yıllarda üretim ve teknolojik kalkınma alanında önemli bir merkez haline gelme hedefinde dikkate değer ilerlemeler kaydettiğine dikkati çekerek, "Sahip olduğu dinamik iş gücü, stratejik konumu ve güçlü sanayi altyapısıyla Türkiye, Avrupa küresel değer zincirleri içinde giderek daha önemli bir aktör haline gelmiştir. Sadece büyümeyi teşvik etmekle kalmıyoruz, aynı zamanda bölgesel uyumu güçlendirmeye ve bölgesel eşitsizlikleri etkili bir şekilde ele almaya da kararlılıkla devam ediyoruz. Bu bağlamda Kalkınma Ajanslarımız ve Bölge Kalkınma İdarelerimiz kilit bir rol üstlenmektedir. Bu kurumlar, ulusal sanayi ve inovasyon stratejilerimizi her bölgenin kendine özgü potansiyeli ve öncelikleriyle uyumlu hale getiren hayati bir köprü işlevi görmektedir" ifadelerini kullandı. "İŞ BİRLİĞİNE DAYALI DİJİTAL DÖNÜŞÜME İNANIYORUZ" Toplantının "Rekabet Gücünü Artırmak için Bölgesel Kalkınma Politikalarından Yararlanmak" başlıklı oturumunda konuşan Bakan Kacır, "Türkiye'nin Dijital Avrupa Programı’na aktif katılımı ve kurduğu beş Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi (EDIH), Avrupa dijital ekosistemiyle daha da bütünleşmemizi sağlamaktadır. Bu merkezler, KOBİ’ler ve kamu kurumları için teknoloji test imkânları, beceri geliştirme faaliyetleri ve inovasyon finansmanına erişim sağlamaktadır. Türkiye, herkes için müreffeh bir geleceği güvence altına alan kapsayıcı, dayanıklı ve iş birliğine dayalı bir dijital dönüşüme yürekten inanmaktadır" açıklamasını yaptı. Bakan Kacır, "Bölgelerde, Şehirlerde ve Kırsal Alanlarda Küresel Dönüşümlere Karşı Dirençlilik İnşası" oturumundaki konuşmasında ise bölgesel büyümeye yeni bir ivme kazandıracak Bölge Kalkınma İdaresi Eylem Planlarını tamamladıklarını belirterek, "Bu planlar, bölgesel büyümeye yeni bir ivme kazandırmayı ve bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımları ilerletmeyi amaçlamaktadır. 2024-2028 dönemini kapsayan mevcut eylem planlarımız, 16 dönüştürücü program altında toplam 673 projeyi içermektedir. Önümüzdeki beş yıl içinde bu projelerin hayata geçirilmesi için yaklaşık 45 milyar ABD doları tutarında bir toplam yatırım öngörülmektedir. Yenilenecek teşvik mekanizmamızın temel yapı taşlarından biri ise Yerel Kalkınma Hamlesi Programı'dır. Bu program aracılığıyla yerel kaynakları kullanan ve her il için anlamlı değer üreten projelere yatırımları yönlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. BAKAN KACIR, POLONYA TEMASLARINI DEĞERLENDİRDİ Bakan Kacır, toplantıların ardından Polonya temaslarını değerlendirdi. Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen "Dayanıklı Yerleşimler için Bölgesel Kalkınmayı Güçlendirme" başlıklı Bakanlar Toplantısı'na iştirak ettiklerini kaydeden Kacır, "Bu toplantılarda ana yaklaşım; yerel kalkınmanın, bölgesel kalkınmanın ulusal kalkınmada oynadığı rol ve ülkelerin bu alanda yürüttükleri tecrübeyi diğer ülkelerle, diğer üyelerle paylaşması" dedi. "DİJİTAL, YEŞİL VE DEMOGRAFİK DÖNÜŞÜMÜ ELE ALDIK" Bölgesel kalkınma politikalarını üç ana başlıkta ele aldıklarını anlatan Kacır, "Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve demografik dönüşüm. Üç başlıkta da bölgeler arasında ciddi farklar var. Dijital dönüşüm; farklı bireyleri, farklı toplulukları ve farklı bölgeleri farklı düzeyde etkiliyor. Büyük ölçekli firmalar dijital dönüşümde daha hızlı yol alırken KOBİ’lerin dijital dönüşüme adaptasyonda daha fazla desteğe ihtiyaçları oluyor. Yaş grubu daha ileri bireylerin dijital dönüşüme adaptasyonu gençlerle mukayese edildiğinde daha geriden geliyor. O açıdan bölgesel kalkınma politikaları hazırlarken bu farklılıkları gözeterek hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kacır, yeşil dönüşümün farklı bölgelerde farklı düzeylerde etkiler ortaya çıkaran bir gelişme olduğunu belirterek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bazı bölgelerde emisyon düzeyi yüksek sektörlerin ekonomideki ağırlıkları daha fazla. Bu bölgelerde yeşil dönüşümün daha kapsayıcı, daha kuşatıcı ve kimseyi geride bırakmayan bir anlayışla hayata geçirilmesi çok önemli. Demografik dönüşüm aslında bütün dünyada yaşlanan nüfus gerçeğiyle bizi baş başa bıraktı. Fakat bazı bölgelerde nüfus daha hızlı yaşlandığından burada da bölgesel kalkınma politikalarında yerel yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bütün bu toplantılarda karşılıklı olarak yürüttüğümüz çalışmaları istişare ettik." "HEDEFLERİMİZ, POLİTİKALARIMIZ VE PROJELERİMİZİ PAYLAŞTIK" "Bizler Türkiye olarak özellikle son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyduğumuz bölgesel kalkınma politikalarıyla bölgeler arası gelişmişlik düzeyi farklarını azaltmaya dönük adımlarımızı katılımcı üye ülkelerle paylaştık" diyen Kacır, "Yine geçtiğimiz dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi'nde kamuoyuyla paylaştığımız hedefleri ve Türkiye'mizi bu hedeflere taşıyacak politika ve projelerimizi burada diğer üyelerle paylaşma imkanına sahip olduk" şeklinde konuştu. "KALKINMA AJANSLARIMIZ, BÖLGESEL KALKINMANIN LOKOMOTİFİ" Kalkınma Ajanslarının 26 bölgede bölgesel kalkınma politikalarının lokomotif kurumları olduğuna dikkati çeken Kacır, "Doğu Anadolu Projesi, Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Karadeniz Projesi ve Konya Ovası Projesi, Türkiye'nin önemli dört bölgesel kalkınma projesi. Bütün bu bölgesel kalkınma adımları, Türkiye'de tüm şehirlerimizi ve bölgelerimizi kalkınma yolculuğuna dahil edecek ve bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmamızı mümkün kılacak" dedi. "ORTAK ÇALIŞMALARI GÜÇLENDİRMEYE DÖNÜK ADIMLAR" Kacır, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "İkili görüşmelerimizde Kalkınma Ajanslarımızın diğer ülkelerdeki kalkınma ajanslarıyla karşılıklı olarak yürütebilecekleri projeleri değerlendirdik. Ortak çalışmaları güçlendirmeye dönük adımları ele aldık. Özellikle komşu ülkelerimizde, Avrupa Birliği ülkelerinde bölgesel kalkınma alanında yürütülen projelerde Türk sanayiinin ve Türk inşaat sektörünün daha güçlü şekilde yer alabilmesi için önümüzdeki dönemde atacağımız adımları değerlendirdik. Bölgesel kalkınma politikalarımız 86 milyon topyekûn kalkınmamıza güç katacak ve tüm şehirlerimizin Türkiye Yüzyılı yolculuğunda güçlü şekilde var olmasını sağlayacak."

Kacır: Milli Uzay Programı hedefleri doğrultusunda Türkiye'yi lider ülkelerden biri haline getireceğiz Haber

Kacır: Milli Uzay Programı hedefleri doğrultusunda Türkiye'yi lider ülkelerden biri haline getireceğiz

15 Nisan 2023 tarihinde fırlatılan Türkiye'nin ilk metrealtı çözünürlüklü yer gözlem uydusu İMECE, uzaydaki görevini iki yıldır kesintisiz sürdürüyor. ABD'nin California eyaletinden SpaceX'in Falcon 9 roketiyle uzaya gönderilen uydu, Türkiye'nin uzay teknolojileri alanındaki önemli bir başarısı olarak kayıtlara geçti. BAKAN KACIR'DAN GURUR VERİCİ AÇIKLAMA: "UZAYIN LİDER ÜLKELERİNDEN BİRİ OLACAĞIZ" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İMECE'nin ikinci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin ilk Metrealtı Çözünürlüklü Yer Gözlem Uydusu İMECE uzaydaki ikinci yılını tamamladı. Milli Uzay Programı hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizi uzayın lider ülkelerinden biri haline getireceğiz" ifadelerini kullandı. Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Bakan Kacır, uydunun kritik bileşenlerinin milli imkanlarla üretildiğini ve İMECE'nin gelecekteki takım uydu projelerinin temelini oluşturduğunu vurguladı. YERLİ VE MİLLİ İMKANLARLA GELİŞTİRİLEN TEKNOLOJİ HARİKASI Alçak Dünya Yörüngesi'nde görev yapan İMECE, TÜBİTAK UZAY tarafından Türkiye'nin uzaydan yer gözlemi alanındaki stratejik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geliştirildi. Yüzde 90'ın üzerinde yerlilik oranına sahip olan uydu, elektro-optik kamerası, uçuş bilgisayarı, elektrikli itki sistemi ve haberleşme alt sistemleri gibi birçok kritik bileşeni tamamen yerli ve milli imkanlarla üretiyor. İMECE, tek geçişte 1000 kilometre uzunluğunda ve 16,7 kilometre genişliğinde bir alanı görüntüleyebiliyor ve elde ettiği yüksek çözünürlüklü verileri saniyede 320 Mbit hızla yer istasyonlarına aktarabiliyor. İMECE, YENİ NESİL TAKIM UYDULARININ TEMELİNİ OLUŞTURDU İMECE projesiyle kazanılan deneyim ve geliştirilen teknolojiler, Türkiye'nin uzay alanındaki bilgi birikimini önemli ölçüde artırdı. Bu başarı sayesinde, birbirleriyle entegre çalışacak şekilde tasarlanan yeni nesil takım uydular olan İMECE-2 ve İMECE-3 projeleri hayata geçirildi. Bu uyduların da sırasıyla 2027 ve 2028 yıllarında tamamlanarak yörüngedeki görevlerine başlaması hedefleniyor.

Sanayi Bakanı Kacır'dan OSB müjdesi: Yatırımcıya 23 milyon metrekarelik yeni alan açıldı! Haber

Sanayi Bakanı Kacır'dan OSB müjdesi: Yatırımcıya 23 milyon metrekarelik yeni alan açıldı!

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Uygulama Yönetmeliği'ndeki son gelişmeleri değerlendirerek, sanayicilere yönelik önemli bir adım attıklarını duyurdu. Bakan Kacır, henüz tahsis edilmemiş yatırım yerlerinin çevrimiçi ortamda sanayicilerin başvurusuna sunulmaya devam edildiğini vurguladı. SON İLANDA REKOR BAŞVURU Bakan Kacır, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, son ilanla birlikte OSB'lerdeki yatırımcı ilgisinin yüksek olduğunu belirtti. Kacır, şu ifadelere yer verdi: "Organize Sanayi Bölgelerinde henüz tahsis edilmemiş yatırım yerlerini çevrimiçi ortamda sanayicilerimizin başvurusuna sunmaya devam ediyoruz. Bu ayki ilanımızda 115 OSB’de 16 milyon 959 bin metrekarelik 1072 yatırım yeri tahsis başvurusuna, 23 OSB’de 6 milyon 917 bin metrekarelik alan ise ön tahsis başvurusuna açıldı." Bakan Kacır, geçtiğimiz yıl devreye alınan OSB Uygulama Yönetmeliği'nin etkilerini değerlendirirken, ilk 6 ayda da sanayicilerden yoğun ilgi gördüklerini ifade etti. İlk 6 aylık dönemde 160 OSB'de toplam 11,5 milyon metrekarelik büyüklüğe sahip 1022 yatırım yeri için 2 bin 17 sanayicinin başvuru yaptığını, 34 OSB'de ise 26,9 milyon metrekarelik alan için 888 sanayicinin ön tahsis başvurusunda bulunduğunu açıkladı. ONLİNE BAŞVURU SİSTEMİ SANAYİCİNİN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR Bakan Kacır, çevrimiçi başvuru sisteminin sanayicilerin işini kolaylaştırdığını ve bürokratik süreçleri azalttığını vurguladı. Bu sayede yatırımcıların daha hızlı bir şekilde yatırım yapma imkanı bulduğunu belirtti. Bakan Kacır, yapılan bu çalışmalarla sanayicilerin önünün açıldığını ve Türkiye'nin üretim gücünün büyütülmesinin hedeflendiğini sözlerine ekledi. OSB'lerdeki bu yeni yatırım alanlarının, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlaması bekleniyor.

Bakan Kacır: Hedefimiz 2030’a kadar 100 Turcorn ve 100 bin teknoloji girişimi Haber

Bakan Kacır: Hedefimiz 2030’a kadar 100 Turcorn ve 100 bin teknoloji girişimi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, çeşitli programlar kapsamında Çankırı’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) bünyesinde hizmete giren Teknokent’in açılışını yapan Bakan Kacır’a, Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, MHP Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, ÇAKÜ Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, İl Emniyet Müdürü Aytekin Canıtez, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Gülden Mat Şakir, kent protokolü, davetliler, akademisyenler ve yatırımcılar eşlik etti. Açılış töreninde konuşan ÇAKÜ Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’a desteklerinden dolayı teşekkür etti. "GÜNCEL DEĞERLE 7,2 MİLYAR LİRA FİNANSMANI GİRİŞİM EKOSİSTEMİNE KAZANDIRDIK" Dünyanın tarihindeki en güçlü dönüşümlerden birinin eşiğinde olduğunu ifade eden Bakan Kacır ise, "Teknolojik devrim, sosyal yaşamdan iş dünyasına, üretim süreçlerinden tüketici beklentilerine kadar her alanı kökten şekillendiriyor. Yeni düzende, ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasında özgün ve yenilikçi çözümler geliştirme yetkinliği belirleyici bir rol üstleniyor. Bu anlayışla, son 22 yılda adeta sıfırdan başlayarak dev bir Ar-Ge ve inovasyon altyapısı inşa ettik. Yenilikçi fikirlerin ürün ve hizmetlere dönüştüğü teknoparklarımızın sayısını 2’den 105’e, teknoparklarımızda Ar-Ge ve inovasyon üzerine çalışmalar yapan girişimlerimizin sayısını 56’dan 11 bin 500’ün üzerine çıkardık. Kuluçka aşamasındaki girişimlerin pazara açılma ve ölçeklenme sürecinde ihtiyaçlarına cevap veren teknoloji geliştirme merkezlerimizin sayısı 31’e ulaştı. Sayıları bin 600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezleriyle de firmalarımızın Ar-Ge ve inovasyonu özümseyerek, katma değer odaklı ürün ve hizmetler sunmalarını destekliyoruz. Kuşkusuz, girişimlerin can suyu niteliğindeki finansmana erişimini kolaylaştırmak, girişimcilik ekosisteminin sürdürülebilir büyümesini ve inovasyon kapasitesini artırmasını sağlamak açısından oluşturduğumuz altyapılar kadar kritik bir öneme sahiptir. Devreye aldığımız fonların fonu ve eş finansman modelleriyle, toplamda 4,1 milyar liralık kamu kaynağını girişimlerimize yönlendirdik. Sağladığımız finansmanın oluşturduğu çarpan etkisiyle, girişimlerimiz için 88 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik. Ar-Ge teşviklerimizden en üst düzeyde faydalanan Ar-Ge ve tasarım merkezleri ve teknopark firmalarının yararlandıkları teşviklerin bir kısmını girişimlere yönlendirmelerini zorunlu kılan mevzuat düzenlemelerini yürürlüğe koyduk. Bu adım neticesinde bugüne kadar, güncel değerle 7,2 milyar lira finansmanı girişim ekosistemine kazandırdık" dedi. "HEDEFİMİZ 2030'A KADAR ÜLKEMİZDE 100 BİN TEKNOLOJİ GİRİŞİMİNİN YEŞERMESİDİR" Girişimcilik destek modelinin meyvelerini almaya başladıklarını ifade eden Kacır, "Teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerinin girişimlere dönüşmesini destekleyen TÜBİTAK Bigg programıyla 2 bin 490 teknoloji girişiminin kurulmasına öncülük ettik. 2018’den bu yana düzenlediğimiz TEKNOFEST’lerle milyonlarca gencimizi ülkemizin teknoloji üretme ve geliştirme serüvenine dahil ettik. 22 yıl boyunca, adım adım inşa ettiğimiz özgün ve kapsamlı girişimcilik destek modelinin meyvelerini de son yıllarda almaya başladık. Teknoloji girişimciliği ekosistemlerinin küresel ölçekteki başarısını en iyi yansıtan göstergelerden biri, bu ekosistemden çıkıp milyar dolar değerlemeyi aşarak 'unicorn' statüsüne ulaşan girişimlerin sayısıdır. Pandemi öncesi dönemde tek bir 'unicorn'u olmayan bir ülkeyken, bugün 7 'unicorn'umuz, bizim deyimimizle 7 Turcorn’umuz var.7 Turcorn’umuzun 6’sının Bakanlığımız destekleriyle bu başarıyı yakalamış olması, oluşturduğumuz hedef odaklı destek mekanizmalarının başarısını ve girişimcilik politikalarımızın istikametinin doğru yönde olduğunu teyit ediyor. Hedefimiz 2030 yılına kadar bu topraklardan 100 Turcorn’un çıkması ve ülkemizde 100 bin teknoloji girişiminin yeşermesidir. Bu iddialı hedeflere hızla ulaşma potansiyeline ve kabiliyetine sahibiz. Yeter ki teknoloji girişimciliğinde elde ettiğimiz yüksek dinamizmi geleceğe taşıyalım. Nitelikli insan kaynağı planlamasıyla, girişimci dostu projelerle yurdumuzun dört bir yanında girişimcilerin fikirlerini gerçekleştirmesini mümkün kılacak adımları atalım. Bu doğrultuda, erken aşamayı başarıyla geride bırakan ve yüksek büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin daha hızlı ölçeklenmesini ve küresel pazarlara açılmasını desteklemek amacıyla Turcorn 100 Programı’nı hayata geçirdik. Terminal İstanbul projesiyle, uzun yıllar boyunca İstanbul’un ve ülkemizin dünyaya açılan kapısı olarak hizmet veren Atatürk Havalimanı’nın terminal binalarını dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getiriyoruz. Teknoloji alanında yetkin profesyonellerin ve yenilikçi girişimlerin başarı yolculuklarını ülkemizde sürdürmeleri için kapsamlı bir destek paketi sunan Türkiye Tech Visa Programı’nı devreye aldık. Elbette teknoloji girişimciliğinin sağladığı ekonomik değerin ülke sathında hissedilmesini mümkün kılacak adımların atılması temel önceliğimiz" diye konuştu. "ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİYLE ŞEHRİMİZ BİR EĞİTİM ÜSSÜ KİMLİĞİNE KAVUŞTU" Teknoparkların önemine değinen Kacır, "Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon kültürünün gelişmesinde öncü role sahip teknoparklarımız son 22 yılda kazandırdığımız eser ve hizmetlerle çehresi değişen şehirlerimizde yenilikçi fikirlerin hayat bulması için güçlü bir zemin de oluşturdu. Tarihiyle, eşsiz tabii güzellikleriyle ve zengin kültürel mirasıyla; Orta Anadolu’nun yıldızı Çankırı da bu şehirlerimizden bir tanesi. 2007’de kurulan ve bugün 17 binden fazla öğrencinin eğitim gördüğü Çankırı Karatekin Üniversitesiyle şehrimiz bir eğitim üssü kimliğine kavuştu. Geçtiğimiz 22 yılda, sayıları 1’den 6’ya yükselen ve bugün 80’e yakın firmaya ev sahipliği yapan OSB’leriyle ve yüksek üretim gücüyle Türkiye’nin sanayi haritasında önemli bir yer edindi. Aynı zamanda yüksek teknoloji üretimi ve girişimcilikte marka şehirlerimizden başkentimiz Ankara’ya coğrafi yakınlığı, yenilikçi iş fikirlerini Çankırı'da yeşertmek isteyen girişimcilere pazara ve finansmana erişim noktasında önemli bir avantaj sunuyor. Şehrimizin teknoloji girişimciliğinde sahip olduğu önemli potansiyeli harekete geçirmek üzere Çankırı Teknokent’i kurduk. Bugün, katma değerli ve teknoloji odaklı kalkınmamızda değerli bir adım olan Çankırı Teknokent’in açılışını gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda teknoparkımızın hizmet binasını devreye alıyoruz. Ofis alanlarının yanı sıra kuluçka merkezi ve prototip atölyelerini de bünyesinde barındıran hizmet binası için; Bakanlık olarak güncel fiyatlarla 222 milyon lira destek sağladık. Hizmet binamızın kısa sürede yüzde 80’in üzerinde doluluk oranı yakalamış olması, şehrimizde teknoloji girişimciliğine yüksek ilginin ve teknoparkımızın da yenilikçi iş fikirlerini hayata geçirmede önemli bir platform sunduğunun somut bir göstergesidir" şeklinde konuştu. "REFAH SEVİYESİ YÜKSEK BİR TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ" Tüm şehirlerin teknolojik odaklı kalkınma yolculuğuna dahil edilmeye çalışıldığını ifade eden Bakan Kacır, "Girişimlerimize çok yönlü hizmetler sunacak GO Girişim Ofislerimizin ilkini Ankara’da açtık. Önümüzdeki dönemde 81 ilimizin tamamında açacağımız 100 yeni girişim ofisiyle, girişimcilerin potansiyel müşterilerine, iş dünyası ve yatırım fırsatlarına daha yakından erişimini mümkün kılacağız. Girişimcilerimizin ortak çözümler üretmelerini teşvik ederken, farklı şehirlerdeki mentorlara, uzmanlara ve potansiyel müşterilere erişimlerini kolaylaştıracağız. Teknoloji girişimciliği dostu adımlarımızın devamı şüphesiz gelecek. Türkiye Yüzyılı'nda, teknolojide rekabet gücü ve refah seviyesi yüksek bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi yalnızca bir strateji ve vizyon değil, bu milletin ortak ve mutlak bir hedefte buluşma hikayesidir" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Bakan Kacır, açılışı gerçekleştirilen Teknokent'te incelemelerde bulunarak yatırımcılar ve akademisyenlerden bilgiler aldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.