#Melih Baki

İLKHABER-Gazetesi - Melih Baki haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Melih Baki haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Melih Baki: Depremi durduramayız, tek çare dayanıklı binalar Haber

Melih Baki: Depremi durduramayız, tek çare dayanıklı binalar

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) sitesinden edinilen bilgiye göre, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 6,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde 1 kişi öldü, 29 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaptığı açıklamada, yerin yaklaşık 11 kilometre derinliğinde gerçekleşen depremin İstanbul ve çevre illerden de hissedildiğini, AFAD ve ilgili kurumların tüm ekiplerinin saha taramalarını sürdürdüğünü açıkladı. Bakan Yerlikaya, Sındırgı'da 68 kırsal mahallede 16 yıkık bina olduğunu, 4 binadaki kişilerin sağ olarak dışarı çıktıklarını ifade etti. Yerlikaya, enkazdan çıkarılan 81 yaşındaki Nihat Önbaş’ın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını, deprem sonucu 29 kişinin yaralandığını ve yaralıların durumunun ağır olmadığını duyurdu. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da 1 kişinin yaşamını yitirdiği depremde yaralananların çoğunluğunun atlama ve kaçarken oluşan yaralanmalar olduğunu, bunlardan 11'nin tedavisinin sürdüğünü aktardı. "Basınç ve enerji boşalımı, dikey gerçekleşti” Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki ise ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, merkez üssü Sındırgı olan depreminde, boşalan enerjinin, bilimsel verilere göre dikey boşaldığını söyledi. Baki, bu nedenle fazla hasar ve yıkım olmadığını ve artçı sarsıntıların devam edeceğini ifade ederek, "Basınç ve enerji boşalımı, olabilecek büyük depremin önünü kesmiş oldu" dedi. Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusunu her deprem sonrasında dile getirdiğini anlatan Baki, “Her zaman, binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusundaki eksiklilerin konuşulması gerektiğini söylüyoruz. Tek konuşmamız gereken konu, 'depreme dayanıklı binalar nasıl yapılır' olmalı. Türkiye'de son yıllarda meydana gelen depremler yapıların dayanıklılığı ve güvenliğini ortaya koyuyor. Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve 11 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinin sonuçlarına bakacak olursak, bu söylemin haklılığı ortaya çıkıyor” dedi. Baki, ‘Deprem Yönetmeliği’nin binaların tasarımından inşasına kadar birçok aşamada dikkate alınması gereken standartları belirlediğini hatırlatarak, “Bu standartlar, yapıların depreme karşı dayanıklılığını artırmayı ve can kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, inşaat firmalarının bu yönetmeliklere sıkı sıkıya uyması, malzeme kalitesi ile inşaat tekniklerini doğru bir şekilde uygulamaları gerekiyor. Binaların inşa edilmeden önceki zemin etüdü ve sonrasındaki yapı imalatında da yerel yönetimlerce sıkı şekilde takip edilmeli" diye konuştu. "Binaların sadece görsel olarak değil, dayanıklılık açısından da yeterli olması gerekir” diyen Baki, şöyle devam etti: “Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları da bu süreçte önemli. İnşaat sektöründe çalışanların deprem yönetmeliği ve yapı güvenliği konularında sürekli eğitim almalı. Deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş binalar, sadece günümüz için değil, gelecek için de güvenli bir yaşam alanı sunar. Bu gerçek unutulmamalı. Depremi engelleme gibi bir şansımız yok. Bütün dünya önlemini almış. Yasa ve yönetmeliklerde eksikliler masaya yatırılmalı, varsa aksaklıklar bilim ve teknoloji ışığında giderilmeli."

Deprem Uzmanı Melih Baki'den Ceyhan depreminin 27. yılında önemli açıklama Haber

Deprem Uzmanı Melih Baki'den Ceyhan depreminin 27. yılında önemli açıklama

Adana'nın Ceyhan ilçesinde 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen depremde 145 kişi yaşamını yitirmiş, bin 500 kişi yaralanmış ve binlerce kişi evsiz kalmıştı. Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki, Ceyhan depreminin 27. yılı dolayısıyla ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusunda titiz davranılması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusundaki eksiklilerin konuşulması gerektiğini ifade eden Baki, “Ülkemizde ‘deprem olabilir’ ifadesi yanlış. Tek konuşmamız gereken konu, 'depreme dayanıklı binalar nasıl yapılır' olmalı. Türkiye'de son yıllarda meydana gelen depremler yapıların dayanıklılığı ve güvenliğini ortaya koyuyor. Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve 11 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinin sonuçları da buna bir örnek” dedi. Baki, "Deprem yönetmeliği, binaların tasarımından inşasına kadar birçok aşamada dikkate alınması gereken standartları belirliyor. Bu standartlar, yapıların depreme karşı dayanıklılığını artırmayı ve can kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, inşaat firmalarının bu yönetmeliklere sıkı sıkıya uyması, hem malzeme kalitesini hem de inşaat tekniklerini doğru bir şekilde uygulamaları gerekiyor. Binaların inşa edilmeden önceki zemin etüdü ve sonrasındaki yapı imalatında da yerel yönetimlerin denetimi çok büyük önem taşıyor" diye konuştu. İnşaatların yönetmeliklere uygun yapılmamasının hem kamu güvenliği hem de yatırımcıların can ve mal güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturabileceğini dile getiren Baki, şunları kaydetti: "Binaların sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda dayanıklılık açısından da yeterli olması gerekir. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları da bu süreçte büyük önem taşıyor. İnşaat sektöründe çalışanların deprem yönetmeliği ve yapı güvenliği konularında sürekli eğitim alması da önem taşıyor" diye konuştu. Baki, deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş binaların, sadece mevcut nesil için değil, gelecek nesiller için de güvenli bir yaşam alanı sunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: "Tüm paydaşların iş birliğiyle, daha güvenli yapılar yapmak mümkün. Binalarımızı güvence altına alarak, deprem sonrası yaşanabilecek olumsuz etkileri en aza indirebiliriz. Ortada bir gerçek var ve bu gerçek de deprem coğrafyasında olmamız. Deprem olacak mı? Olacak. Bunu durdurma şansımız yok. Bütün dünya önlemini almış. Yasa ve yönetmeliklerde eksikliler nedir neden kimse konuşmuyor. Bilmiyorlarsa deprem coğrafyasında yer alan Çin, Japonya, ABD, Fransa gibi ülkelerin yönetmeliklerini okusunlar. Artık bilim ve teknoloji çağındayız."

Deprem uzmanı: İstanbul depremi Adana ve çevresinde büyük bir rahatlama sağladı Haber

Deprem uzmanı: İstanbul depremi Adana ve çevresinde büyük bir rahatlama sağladı

Marmara Denizi Silivri açıklarında gerçekleşen 6.2'lik depremin ardından önemli değerlendirmelerde bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, İstanbul’daki bu büyük depremin, Adana ve çevresindeki iller için bir rahatlama etkisi yarattığını ifade etti. Depremin büyük bir enerji boşalımına yol açtığını belirten Baki, bu enerjinin özellikle Adana, Hatay ve Kahramanmaraş'ta olası yeni bir sismik hareketliliği engellediğini söyledi. İSTANBUL DEPREMİ ADANA VE ÇEVRESİNİ RAHATLATTI Marmara Denizi'nin Silivri açıklarında önceki gün meydana gelen 6,2'lik büyük deprem, İstanbul'un yanı sıra çevre illerde de hissedildi. Depremin ardından birçok artçı sarsıntı da yaşanırken, Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, İstanbul'daki depremin önemli bir enerji boşalımı yarattığını ve bu durumun Adana ve çevresindeki iller için faydalı bir etki doğurduğunu belirtti. BÜYÜK BİR ENERJİ BOŞALIMI OLDU Baki, İstanbul'daki büyük depremin, “büyük bir depremin önünü kesmiş” olduğunu ifade ederek, “Deprem sırasında önemli bir enerji boşalımı oldu. Bu, Adana, Hatay ve Kahramanmaraş gibi bölgelerdeki basıncın azalmasına ve büyük bir deprem riskinin şimdilik ortadan kalkmasına neden oldu” dedi. İSTANBUL DEPREMİ BAŞKA DEPREMLERİ ETKİLEYECEK İFADESİ YANLIŞ Baki, bazı sosyal medya paylaşımlarında yer alan “İstanbul depremi başka bölgeleri tetikleyecek” yönündeki açıklamaları ise yalanlayarak, “İstanbul'daki deprem başka bir bölgedeki depremleri tetiklemez. Özellikle Silivri'deki deniz altı depremi, enerjisini dik bir yönde boşalttı ve bu sayede büyük bir yıkım veya tsunami yaşanmadı” dedi. Baki ayrıca, İstanbul'daki bu büyük sarsıntının Adana ve çevresinde büyük bir rahatlama sağladığını ve Tunceli, Van ve Erzurum arasında ise enerji transferi olduğunu belirterek, bu bölgelerde 5-5.5 büyüklüğünde bir deprem beklediklerini ancak bu depremin yıkım yaratmayacağını söyledi.

Deprem uzmanı Melih Baki: ''Bundan sonra daha büyük bir deprem yerine daha küçük bir deprem olabilir" Haber

Deprem uzmanı Melih Baki: ''Bundan sonra daha büyük bir deprem yerine daha küçük bir deprem olabilir"

Marmara Denizi Silivri açıklarında 6.2 büyüklüğünde meydana gelen deprem, İstanbul ve çevresinde büyük bir enerji boşalımına yol açtı. Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, depremin ardından yapılan değerlendirmelerde, büyük bir enerjinin serbest kaldığını ve bu gelişmenin, daha büyük bir depremin önünü kesmiş olabileceğini belirtti. Baki, “Bu deprem, büyük bir depremin önünü kesmiş olabilir. Bundan sonra daha büyük bir deprem yerine daha küçük sarsıntılar beklenebilir” dedi. Depremin ardından yaşanan artçı sarsıntılar ve enerji transferine dair yapılan çalışmalar, uzmanlar tarafından yakından izleniyor. "Bu deprem, büyük bir depremin önünü kesmiş oldu" Yaşanan depremin ardından büyük bir enerji boşalımı olduğuna dikkat çeken Baki, "İstanbul'da meydana gelen depremler sonucu önemli bir enerji boşalımı oldu. Basıncın ne kadar azaldığını, bu depremlerin arkasının gelip gelmeyeceğine arkadaşlarımız çalışıyor. Şu husus çok önemli. Bu deprem, büyük bir depremin önünü kesmiş oldu. Büyük bir enerji boşalımı olunca bundan sonra yaşanacak deprem, daha büyük bir deprem yerine daha küçük bir deprem olabilir. Dolayısıyla bu önemli bir gelişme oldu. Bu depremin ardından yaşanacak basıncın daha büyük bir deprem üretip üretmeyeceğini araştırıyoruz" ifadelerini kullandı. "Enerji yatay boşalmadı, dik boşaldı" Bazı sosyal medya hesaplarında 'İstanbul depremi başka bölgelerdeki depremleri tetikleyecek' açıklamalarının da asılsız olduğuna vurgu yapan Baki, "İstanbul'da yaşanan deprem başka bir depremi tetiklemez. Adana, Hatay ve Kahramanmaraş rahatladı. Silivri'de yaşanan depremin denizde olması ve enerjinin dik bir yönde boşalması büyük bir şans oldu. Çünkü yıkım ve tsunami olmadı. Enerji yatay boşalmadı, dik boşaldı" diye konuştu. "3 ilde enerji transferi var" Tunceli, Van ve Erzurum arasında deprem beklediklerini anlatan Baki, "Tunceli, Van ve Erzurum arasında bir enerji transferi var. Büyük bir deprem oluşturacak basınç yok. 5 ile 5,5 arasında bir deprem yaşanması bekleniyor ancak yıkım beklenmiyor. İstanbul'da biriken basınç ve enerji önemli derecede boşalmış oldu" dedi.

Melih Baki, Marmara Denizi'ndeki depremlerin ardından kritik uyarılarda bulundu Haber

Melih Baki, Marmara Denizi'ndeki depremlerin ardından kritik uyarılarda bulundu

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 23 Nisan Çarşamba günü saat 12.49'da Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.  Depremin, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Orta Marmara içinden geçen segmenti üzerinde gerçekleştiği belirtildi. Depremin, yüzeyin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde meydana geldiği ve 13 saniye sürdüğü belirtilerek, "Deprem dış merkezden 300 kilometre yarıçaplı bir alan içindeki illerimizde hissedilmiştir. Ana şok sonrasında şu ana kadar toplam 184 artçı sarsıntı kaydedildi. 4 ve üzeri büyüklükteki artçı sayısı 7'dir. Bu artçı sarsıntılar önümüzdeki günlerde bir süre daha devam edebilecektir. Binasıyla ilgili şüphesi olan vatandaşlarımız, 112 Çağrı Merkezi'ne durumu bildirmelidir. Ana şoktan sonra devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle belirli bir süre daha belli bir büyüklüğe varan depremler olması muhtemeldir. Halkımızın sakin olması, bu tür sarsıntılarda panik yapmaması, ancak tedbirli olması önem arz etmektedir” denildi. Melih Baki, Türkiye’nin genel sismik yapısına dikkati çekti "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli deprem başta olmak üzere son dönemlerde Türkiye genelinde sıkça yaşanan depremlerin, halk arasında büyük bir endişeye yol açtığını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki, Türkiye’nin genel sismik yapısına dikkati çekti. Melih Baki, ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, depremlerin doğası, etkileri ve alınması gereken önlemlere ilişkin görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin, coğrafi olarak deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu söyleyen Baki, “Enerji birikimi sonucu son yıllarda artış gösteren küçük ve orta ölçekli depremlerin, daha büyük depremlerin habercisi olabiliyor. Bu nedenle, öncelikle tüm deprem bölgelerindeki eski ve riskli yapıların güçlendirilmesi, yeni yapıların deprem yönetmeliğine göre inşa edilmesi ve sıkı bir denetim mekanizması gerekliliğine tekrar dikkat çekmekte yarar var” dedi.  “Binalar yönetmeliğe uygun inşa edilmeli” Melih Baki, büyük depremlerin yaratacağı risklerin binaların yıkılmasından kaynaklanacak can kayıplarıyla sınırlı kalmayıp kentlerin altyapılarına zarar vereceğini, ekonomik kayıplara yol açabileceğini dile getirerek, şunları söyledi: "Deprem bölgelerinde yer alan binaların, mutlaka deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi gerekir. Eski binalar ise kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmeli. Bu, felaketin boyutlarını azaltır. Bu konu önceliklidir ve depremden korunmanın ilk unsurudur. Deprem yönetmeliği, binaların tasarımından inşasına kadar birçok aşamada dikkate alınması gereken standartları belirler. Bu standartlar, yapıların depreme karşı dayanıklılığını artırmayı ve can kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, inşaat firmaları bu yönetmeliklere sıkı sıkıya uymalı, hem malzeme kalitesi hem de inşaat teknikleri doğru bir şekilde uygulamalı. Binaların inşasından önceki zemin etüdü ve sonrasındaki yapı imalatında da yerel yönetimlerin denetimi çok büyük önem taşıyor. İnşaatların yönetmeliklere uygun yapılmaması, hem kamu güvenliği hem de yatırımcıların can ve mal güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturur. İnşaat sektöründe çalışanların deprem yönetmeliği ve yapı güvenliği konularında sürekli eğitim alması gerektiğini de hatırlatmakta yarar var.” Türkiye’nin deprem tarihinde büyük yıkımlara yol açan depremler olduğunu hatırlatan Melih Baki, İstanbul ve Marmara Bölgesi için olası bir büyük depremin yaratacağı tehlikelere de daha önce değindiğini anımsattı. Baki, şunları kaydetti: "Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek bir depremin, sadece İstanbul’u değil çevre illeri de ciddi şekilde etkileyebileceğini daha önce açıklamıştım. Enerji ve basınç birikiminin Kıbrıs, Ege, Marmara, Midilli arasında yoğunlaştığını ifade etmiştim. Fay değil, biriken basınç ve enerji deprem üretiyor. Dün meydana gelen depremin artçıları da devam edecektir. Buna karşı tedbirli olunmalı. Dün yaşanan depremle birlikte önemli derecede enerji boşalması oldu. Şimdi de basıncın ve enerjinin yön değiştirip değiştirmediği inceleniyor. Yaşadığımız coğrafya birinci derecede deprem coğrafyası. Deprem olacak mı? Olacak. Önemli olan deprem öncesi önlemler. Yani depreme dayanıklı bina yapmak. Konuşulması gereken tek konu bu olmalı. Yasa ve yönetmeliklerde eksikliler ele alınmalı. Deprem coğrafyasında yer alan Çin, Japonya, ABD, Fransa, gibi ülkelerin yönetmelikleri örnek alınsın. Bilim ve teknoloji çağındayız. Yasalarda zemin etüdünü yapanlar ile binayı yapan ve denetleyenlere yasal sorumluluk getirilmeli. O zaman herkes işini doğru yapar. Bu sayede olası şiddetli depremlerde can kayıpları olmaz."

Ege ve Marmara Bölgesinde deprem uyarısı: Basınç ve enerji birikimi artıyor! Haber

Ege ve Marmara Bölgesinde deprem uyarısı: Basınç ve enerji birikimi artıyor!

Ege ve Marmara bölgelerinde artan depremler, vatandaşlarda tedirginliğe yol açtı. Kıbrıs, Midilli, Ege Adaları ve Marmara Bölgesi'ne doğru yönelen basınç ve enerji birikimi, uzmanları alarma geçirdi. Deprem uzmanı Melih Baki, bu bölgelerde sık sık yaşanan sismik hareketlilik hakkında önemli uyarılarda bulunarak, bölgedeki olası büyük depremlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurguladı. Deprem uzmanı Melih Baki, son dönemdeki yer hareketliliklerine dikkat çekerek, "Basınç ve enerji birikimi, özellikle Kıbrıs, Midilli, Ege ve Marmara bölgelerine yönelmiş durumda. Bu, sıkıntılı bir sürecin başladığını gösteriyor," dedi. Baki, bölgedeki enerji birikiminin artması nedeniyle büyük bir deprem olasılığının her geçen gün daha fazla öne çıktığını belirtti. 24 saatlik bir izleme sürecine girildiğini ifade eden Baki, "Bu süreç çok kritik, bölgede meydana gelecek sismik hareketliliğe karşı dikkatli olunması gerekiyor," diye ekledi. Ege ve Marmara'da Deprem Riskine Karşı Hazırlık Gerekiyor Baki'nin açıklamalarına göre, Ege ve Marmara bölgelerinde biriken enerji ve basınç, bölge halkını tedirgin ediyor. Uzmanlar, bu tür enerji birikimlerinin deprem riski oluşturabileceğini vurgularken, Ege ve Marmara'daki yapıların olası büyük bir sismik hareketliliğe karşı ne denli dayanıklı olduğunu sorguluyor. "Bölgedeki yerleşim yerlerinde yapıların güçlendirilmesi ve güvenlik önlemlerinin artırılması hayati önem taşıyor," diyen Melih Baki, yerel yönetimlerin ve halkın bu konuda duyarlı olması gerektiğini ifade etti. Kıbrıs, Midilli, Ege ve Marmara Bölgeleri İçin Acil Önlemler Gerekiyor Kıbrıs, Midilli Adası ve Ege kıyıları, özellikle Marmara Denizi'nin etrafındaki alanlar, yakın zamanda artan sismik hareketliliğiyle dikkat çekiyor. Deprem uzmanları, yerel yönetimlerin bu bölgelerde, binaların dayanıklılığına dair hızlı testler yapmasını ve deprem tatbikatlarını artırmasını öneriyor. Ayrıca, halkın bilinçlendirilmesi ve olası sismik hareketliliklere karşı acil durum planlarının oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Marmara ve Ege İçin Acil Deprem Tedbirleri Melih Baki, Türkiye'nin özellikle Marmara Bölgesi'nde yüksek deprem riski taşıdığına dikkat çekiyor ve "Bu bölgede herhangi bir büyük sismik hareketlilik, çevre illeri de etkileyebilir. Hazırlık yapmaktan başka çaremiz yok," şeklinde uyarılarda bulunuyor.

Hatay'da deprem kabusu bitmek bilmiyor Haber

Hatay'da deprem kabusu bitmek bilmiyor

Hatay'ın Yayladağı ilçesinde Richter ölçeğine göre 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin, derinliğinin 13.3 kilometre derinliğinde olduğu belirtildi. AFAD tarafından yapılan açıklamada, depremden dolayı herhangi bir can veya mal kaybı olmadığı bildirildi. Meydana gelen deprem, asrın faleketinin yaşandığı kentte vatandaşlar arasında büyük korku ve paniğe neden oldu. Sarsıntı, 6 Şubat sabahını hatırlattı. Depremi hisseden Hataylılar, yaşadıkları korkuyu dile getirdi. Uzmanlar, yıl dönümü yaklaşan depremden dolayı halkın psikolojik olarak da etkilenmeye devam ettiğini, bu nedenle benzer depremlerin travmaları tetiklediğini dile getirdi. Deprem Uzmanı Melih Baki'den açıklama Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi Deprem Uzmanı Melih Baki, artçı depremlerin sıkıntı yaratmayacağını ve gittikçe azalacağını söyledi. 2023 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyerek büyük bir yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin artçı sarsıntılarının devam edeceğini ifade eden Baki, "Fay deprem üretmez, basınç ve enerji birikimi deprem üretir. Nerede hareket varsa orada ekiplerimiz tarafından dünyanın en gelişmiş cihazları ile izleme ve inceleme yapılıyor. 5'ten aşağı artçı depremler olacak. Büyük deprem beklentimiz yok. Daha önce de ifade ettiğim gibi asıl sorun Kıbrıs, Ege, Marmara, Midilli arasında. Enerji ve basınç birikimi bu bölgeler yöneldi. Fay değil, biriken basınç ve enerji deprem üretir" dedi. Baki, depremin değil, dayanıksız binaların can kayıplarına neden olduğunu dile getirerek, "Yasalarda zemin etüdünü yapanlar ile binayı yapan ve denetleyenlere yasal sorumluluk getirilmeli. O zaman herkes işini doğru yapar ve her felakette can kayıpları yaşanmaz" diye konuştu.

'Binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesindeki eksikliler konuşulmuyor' Haber

'Binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesindeki eksikliler konuşulmuyor'

Türkiye'de son yıllarda meydana gelen depremler yapıların dayanıklılığı ve güvenliği konusundaki tartışmaların gündemde kalmasına neden olurken,  binlerce kişinin yaşamını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonraki artçı sarsıntılar da vatandaşlarda tedirginliğe neden oldu. Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki, deprem kuşağında yer alan Türkiye'de binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusunda daha da titiz davranılmasının önemine dikkati çekti. Adanalı deprem uzmanı Melih Baki, "Deprem yönetmeliği, binaların tasarımından inşasına kadar birçok aşamada dikkate alınması gereken standartları belirliyor. Bu standartlar, yapıların depreme karşı dayanıklılığını artırmayı ve can kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, inşaat firmalarının bu yönetmeliklere sıkı sıkıya uyması, hem malzeme kalitesini hem de inşaat tekniklerini doğru bir şekilde uygulamaları gerekiyor. Binaların inşasından önceki zemin etüdü ve sonrasındaki yapı imalatında da yerel yönetimlerin denetimi çok büyük önem taşıyor" dedi. İnşaatların yönetmeliklere uygun yapılmamasının, hem kamu güvenliği hem de yatırımcıların can ve mal güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturabileceğini dile getiren Baki, "Binaların sadece görsel açıdan değil, aynı zamanda dayanıklılık açısından da yeterli olması gerekir.  Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları da bu süreçte büyük önem taşıyor. İnşaat sektöründe çalışanların deprem yönetmeliği ve yapı güvenliği konularında sürekli eğitim alması da önem taşıyor" diye konuştu. Baki, deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş binaların, sadece mevcut nesil için değil, gelecek nesiller için de güvenli bir yaşam alanı sunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Tüm paydaşların iş birliğiyle, daha güvenli bir çevre yaratmak mümkün. Binalarımızı güvence altına alarak, deprem sonrası yaşanabilecek olumsuz etkileri en aza indirebiliriz. Ortada bir gerçek var ve bu gerçek de deprem coğrafyasında olmamız. Deprem olacak mı? Olacak. Bunu durdurma şansımız yok. Kaç deprem geçirdik. Hep aynı acılar, aynı yıkımlar. Kahramanmaraş ve Hatay'da olan depremler kaç kilometre uzaklıkta ama Adana'da 400 üzerinde bina yıkılıyor. Bu durum depremden ders alamadığımızın net görüntüsü. Depremlerde binaların yıkılmasından kaynaklanan can kayıplarından ders almayan bir ülke olurmu. Bu güne kadar binalar neden yıkılıyor. Depreme dayanıklı bina nasıl yapılır bunu konuşanı hiç duydunuzmu? Bütün dünya önlemini almış. Yasa ve yönetmeliklerde eksikliler nedir neden kimse konuşmuyor. Yazık bu cennet vatanımıza. Buradan sesleniyorum. Deprem olabilir diye konuşmasınlar. Tek konuşmamız gereken konu, 'depreme dayanıklı binalar nasıl yapılır' olmalı. Bilmiyorlarsa deprem coğrafyasında yer alan Çin, Japonya, ABD, Fransa, gibi ülkelerin yönetmeliklerini okusunlar. Bilim ve teknoloji çağındayız. Yasalarda zemin etüdünü yapanlar ile binayı yapan ve denetleyenlere yasal sorumluluk getirilmeli. O zaman herkes işini doğru yapar."

Melih Baki: Bunlar Adana adına faydalı depremlerdir Haber

Melih Baki: Bunlar Adana adına faydalı depremlerdir

Adana’nın Kozan ilçesinde dün akşam saat 20.07’de meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde de hissedildi ve halk arasında paniğe yol açtı. 20,13 kilometre derinlikte gerçekleşen sarsıntının ardından vatandaşlar sokağa çıktı. Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, depremi “Adana adına faydalı” olarak değerlendirirken, “Bu tür depremler enerjinin boşalması anlamına gelir” diyerek halkı paniğe kapılmamaya çağırdı. 5 büyüklüğündeki deprem panik yarattı Adana'nın Kozan ilçesinde dün akşam saat 20.07'de meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, şehir merkezinde ve çevre illerde geniş bir alanda hissedildi. Depremin 20,13 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlenirken, depremin ardından panikleyen vatandaşlar kendilerini sokaklara attı. “Felaket tellallarına kulak asmayın” Deprem sonrası İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Melih Baki, 5 büyüklüğüne kadar olan depremleri “faydalı” olarak nitelendirdi. Baki, “Bunlar Adana adına faydalı depremlerdir, enerjinin boşalması demektir” dedi. Baki, bu tarz depremlerin genellikle daha büyük bir tehlikenin işareti olmadığını ve panik yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Felaket tellallarına kulak asmayın. En fazla bu büyüklükte artçı depremler devam eder ve zamanla da azalır” şeklinde konuştu. “Bölge uzun süre rahatlayacaktır” Baki, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir deprem meydana geldiğinde o bölge uzun bir süre rahatlayacaktır.” Bu açıklama, bölge halkı için bir rahatlama kaynağı olurken, uzmanlar bölgedeki sismik hareketlerin takibine devam edeceklerini belirtiyor.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.