TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Meral Akşener

İLKHABER-Gazetesi - Meral Akşener haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Meral Akşener haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Anıtkabir'i ziyaret etti Haber

Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Anıtkabir'i ziyaret etti

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Anıtkabir'e ziyaret gerçekleştirdi. Akşener, beraberindeki Başkanlık Divanı üyeleri, milletvekilleri, 81 il ve ilçe teşkilatından gelen kadınlarla Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Mozoleye çiçek bırakan Akşener, daha sonra kadınlarla birlikte saygı duruşunda bulundu. Daha sonra beraberindekilerle Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Akşener, imzaladığı Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Aziz Atatürk; Türk kadınlarının yazgısını değiştiren o büyük vizyonunuza duyduğumuz şükranla bir kez daha huzurunuzdayız. Dünyanın dört bir yanında kadınların yaşadığı sorunlar, uğradığı haksızlıklar, karşı karşıya kaldığı adaletsizlikler karşısında bizler tüm dünyadan önce kavuştuğumuz haklarımızın ne kadar kıymetli olduğunun farkındayız. Nice zor şartların ve imkânsızlıkların içerisinde, Cumhuriyetimizin bizlere sunduğu fırsat eşitliğinden faydalanan köy kızları olarak bizlere bıraktığınız kutlu mirasın ne derece paha biçilmez olduğunun da farkındayız ve her ne kadar bugün Cumhuriyetimizin ikinci asrında bizi o kutlu mirastan mahrum etmeye çalışanlar olsa da istiklal ve istikbalimizin yılmaz savunucusu Türk kadınları olarak bizler tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de yılmayacak, yıkılmayacak ve işaret ettiğiniz hedef doğrultusunda mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Çocuk yaşta içtiğimiz andımıza duyduğumuz sadakatle Cumhuriyetimizin kazanımlarına her zamankinden daha büyük bir güçle sarılacağız. İYİ Parti olarak 'Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?' sözünüzden aldığımız ilhamla Türkiye’nin demokratik milli yükselişini Türk kadınlarıyla birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin güçlenmesi için önce Türk kadınlarını güçlendireceğiz. Türkiye’nin başarılı olması için önce Türk kadınlarının önünü açacağız. Kadının adını hayatın her yerine altın harflerle kazıyana kadar durmayacak, dinlenmeyecek, yorulmadan yürümeye devam edeceğiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle büyük Türk milleti için verdiğiniz o büyük mücadeleyi ve biz Türk kadınlarının istikbalini aydınlatan o büyük ufku bir kez daha şükranla selamlıyor, aziz hatıranız önünde minnet ve saygıyla eğiliyorum. Ruhunuz şad olsun." "Atatürk’ümüz sayesinde dünyadaki bütün kadınlardan önce hak ve hukuk açısından pek çok hakka sahip olduk" Akşener, ardından Çankaya ilçesinde bulunan Kuğulu Park'a geldi. İYİ Parti tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle çiçek dağıtılan standı ziyaret eden Akşener, buradaki kadınlarla bir araya geldi. Burada konuşan Akşener, şunları kaydetti: "Atatürk’ümüz sayesinde dünyadaki bütün kadınlardan önce hak ve hukuk açısından pek çok hakka sahip olduk. Dünyada birçok şey değişirken kadınlarla ilgili pek çok alanda geriye gidilmesine de dikkat çekmek isterim. Dijital bir dünyaya girilmişken, dijital iletişimin arşı kapladığı bir zamanda yapay zekalar, şunlar bunlar derken hâlâ kadınlarımız hem Türkiye'de hem de dünyanın birçok yerinde eziyet görüyorsa, ayrımcılığa uğruyorsa bu konuda görevlerimizi tam olarak yerine getirmemişiz anlamını taşıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Doğu Türkistan'daki kamplarda yaşananları, Çin Devleti'nin yaptığı zulmü hatırlatmak isterim. Gazze'de çoluğunu çocuğunu kaybeden kadınlarımıza, kadınlara dikkat çekmek isterim. Çocuğunu besleyemediği için en büyük acıyı çeken, belki ölümü göze alan kadınlara dikkat çekmek isterim." Akşener, Kuğulu Park’taki kadınlarla hatıra fotoğrafı çekinerek buradan ayrıldı.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Etimesgut’u mutlaka isterim, gıcıklık olsun” Haber

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Etimesgut’u mutlaka isterim, gıcıklık olsun”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Altındağ ilçesinde bulunan tarihi semt Hamamönü’nde 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi dolayısıyla esnaf ziyaretinde bulundu. Ziyareti sırasında esnafların yanı sıra çevrede bulunan vatandaşlarla da sohbet etmeyi ihmal etmeyen Akşener, kendisine gelen fotoğraf çektirme isteklerini de geri çevirmedi. Akşener, esnaf ziyareti sırasında, İYİ Parti Amasya İl Başkanlığı tarafından seçim faaliyetleri çerçevesinde hazırlanan pankartların itirazlar sonucu Merkez İlçe Seçim Kurulu tarafından alınan karar sonrası kaldırıldığını ifade ederek, “AK Parti’nin İlçe Başkanlığı, il seçim kuruluna müracaat etti. Bizim ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) temsilcileri ‘hayır’ demesine rağmen bu pankartları indirme kararı alındı. Çok enteresan olan ölçü de şu: ‘Halkı kin ve nefrete sevk etmek ve tehdit etmek’. Koskoca iktidarı biz tehdit ediyoruz. Bütün bunlara baktığımız zaman ortaya çıkan manzara sizin sesiniz olmak üzere yola çıkan İYİ Parti’nin üzerine gidiyor. Eğer bu tuhaflıklardan kurtulmak istiyorsak bu yerel seçimde kulakları sağ ve sol taraftan çekiniz” ifadelerinde bulundu. Ziyaretin ardından Akşener, Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarına giderek dua etti. Esnaf ziyareti sırasında çevrede bulunan işletmelerde oturan vatandaşlarla da sohbet eden Akşener, vatandaşların oylarına talip olduklarını belirtti. Akşener, sohbet esnasında Etimesgut’ta oy vereceğini öğrenen bir vatandaşa ise, “Etimesgut’u mutlaka isterim. Gıcıklık olsun” dedi.

Meral Akşener'den Muhalefete: Psikoloğa görünmelerini tavsiye ediyorum Haber

Meral Akşener'den Muhalefete: Psikoloğa görünmelerini tavsiye ediyorum

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart'taki yerel seçime kendi adaylarıyla girme kararları sonrası sürekli bir saldırı altında olduklarını belirtti. "Bazı şeylere inanamıyorum." diyen Akşener, partisinin bu kararını aylar önce açıklamalarına rağmen, her yeni aday açıklamasında iktidar ve ana muhalefetin saldırılarına maruz kaldıklarını ifade etti. Akşener ayrıca, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in "FETÖ üyeliği" suçlamasından beraatine de tepki gösterdi. İYİ Parti lideri, "Bir neslin, yalnızca sorularını değil yıllarını, hayallerini, gençliğini çalanlar ne değişti de aklanıverdi?" şeklinde sorular yöneltti. İşte Akşener'in satır başlıkları: Emekliye verilen 3 bin lira gerçekten bir artış mı yoksa kayıp mı? Emeklilere bayram ikramiyesi uygulaması ilk kez 2018 yılında bizim çabalarımızla başlamıştı diyen Akşener'' 2018 yılında 1000 lira olan bayram ikramiyesi enflasyonun hızlı artışına rağmen 6 yıl içinde sadece arttırıldı. son olarak önümüzde ki bayramlar için yüzde 50 artışla 3000 lira yapıldı. 3000 lira gerçekten bir artış mı yoksa kayıp mı? Mesele 2018 yılında bir emeklinin bayram ikramiyesi 217 dolara denk geliyordu bugün ise artırılmış haliyle bile 97 dolar ediyor. 2018 yılında emekli vatandaşımız bayram ikramiyesi ile 25 kg kıyma alabiliyordu bugün ise 7,5 kg kıyma alabiliyor. 2018 yılında 158 litre benzin alınabiliyordu bugün ise 73 litre alabiliyor. Yani yarısından bile az. Durum böylesine ibretlikken bende şimdi sormak istiyorum Emeklinin bayram ikramiyesi gerçekten artmış mı? Açıkça görüyoruz ki artmamış kuşa dönmüş.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Emeklilerin Yılı' ilan ettiği 2024 yılında emeklilerimize yine yokluk reva görülmüş.  Biz iyi Parti olarak sessiz kalmayacağız. Meclis grubumuz komisyonda bir kanun teklifi verdi. Emeklilerimizin bayram ikramiyesinin 7 bin liraya çıkartılması önerildi. Mayıs Ayında söz verdiğiniz gibi ocak ayı için tüm emekli maaşlarına seyyanen 11 bin lira zam yapın.'' ifadelerini kullandı. İyi Parti Olarak Mısır ile İlişkilerin İyileştirilmesinden Memnunuz ''Biz, İYİ Parti olarak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, çıkarları doğrultusunda Mısır’la ilişkilerimizin, iyileştirilmesinden ancak memnun oluruz. İYİ Parti olarak, dış politikada, daha önce yaşanan vahim hatalara bu sefer mahal verilmeden, Mısır'la olan ilişkilerimizin ortak tarihe sahip iki ülkenin müşterek çıkarları doğrultusunda sağlıklı, sürdürülebilir ve karşılıklı faydaya dayalı bir şekilde normalleşmesi konusunda da katkılarımızı, önerilerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.'' Meral Akşener'den ÖSYM eski Başkanının Beraatine Tepki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in FETÖ suçlamasından beraatine tepki gösterdi. Akşener, 2020 yılında ortaya çıkan bir olay sonucunda dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir'in "FETÖ üyeliği" ve "görevi kötüye kullanma" suçlamalarıyla tutuklandığını hatırlattı. Ancak bu hafta, beklenmedik bir şekilde Ali Demir'in beraat ettiğini ve sadece "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl 15 gün ceza aldığını, hükmün açıklanmasının da 5 yıl ertelendiğini açıkladı. Akşener, bu durumu bir hukuk garabeti olarak nitelendirerek, bir neslin yıllarını, hayallerini, gençliğini çalanların nasıl bir anda aklanıverdiğini sorguladı. Hükümetin bu konuda verilen kararı nasıl değerlendirdiğini sorguladı ve adaletin sağlanması için gereken adımların atılması çağrısında bulundu. Ayrıca, Akşener, Erzincan İliç'te yaşanan maden faciasına da değindi. Fırat Nehri'nin kıyısında siyanürle altın aranmasına izin verilmesiyle ilgili olarak hükümeti eleştirdi. Heyelan sonucu 9 işçinin hala kayıp olduğunu belirterek, bu büyük ihmalkarlığın sorumlularının hala hesap vermediğini vurguladı. Ayrıca, İliç'teki madenin kapasite artırmasına izin verilmesine ilişkin eleştirilerini dile getirdi ve hükümetin bu konuda gereken önlemleri alması gerektiğini ifade etti. İYİ Parti Lideri Meral Akşener, partisinin yerel seçimlere kendi adaylarıyla katılma kararının ardından yaşanan saldırılara karşı sert tepki gösterdi. Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Bazı şeylere inanamıyorum. Biz bu kararımızı aylar önce açıkladık. Ancak her yeni aday açıkladığımızda ya iktidar ya da ana muhalefet tarafından sürekli ataklarla karşılaşıyoruz. Aylardır bir türlü durumu hazmedemediler. Bildiğiniz, travma sonrası stres bozukluğu yaşıyorlar." dedi. Meral Akşener'den Muhalefete: Psikoloğa görünmelerini tavsiye ediyorum Seçimlere hür ve müstakil olarak girdikleri için saldırılara maruz kaldıklarını belirten Akşener, ''İYİ Parti olarak, öyle bir dönemden geçiyoruz ki, hakkımızda, ahkam kesen kesene.. Biliyorsunuz, tüm bu kuru gürültünün, sebebi de; Biz bu kararımızı açıklayalı, aylar oldu. Ama, ne hikmetse; ne zaman, yeni bir adayımızı açıklasak; ya iktidar, ya da ana muhalefet; her defasında, atak geçiriyor. Aylardır, bir türlü, durumu hazmedemediler. Bildiğiniz, travma sonrası stres bozukluğu yaşıyorlar… Psikoloğa görünmelerinde fayda var.'' ifadelerini kullandı.

Soner Çetin Meral Akşener İle Görüştü: Uğradığımız haksızlıktan sonra bizlere sahip çıktı Haber

Soner Çetin Meral Akşener İle Görüştü: Uğradığımız haksızlıktan sonra bizlere sahip çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi'nden 2024 Yerel Seçimlerde yeniden aday gösterilmediği için istifa edip İYİ Partiye geçen Soner Çetin Meral Akşener ile görüştü.  Soner Çetin, 31 Mart Seçimleri'nde CHP'den aday gösterilmeyerek İYİ Parti'ye katıldıktan sonra yaptığı açıklamada, 10 yıl boyunca Çukurova'da belediye başkanlığı yaparken herhangi bir siyasi ayrım yapmadığını ve herkes için eşit ve adaletli bir hizmet anlayışıyla çalıştığını vurguladı. Kendisinin belediye başkanlığının bir hizmet makamı olduğunu ve siyaset yeri olmadığını belirten Çetin, "Her zaman bu anlayışla hizmet ettim. Bize oy versin vermesin herkesin başkanı oldum. Bir mahalleye hizmet götürürken oradan ne kadar oy aldığımıza hiç bakmadım. Çünkü tüm hemşehrilerimiz bizim için değerlidir. Ben her kesimden oy alarak belediye başkanı oldum. Sağcısı solcusu bana destek oldu ve yüzde 60'a yakın oranla seçimi kazandık. İnanıyorum ki yine her kesimin desteğini alarak 31 Mart’ta seçimi kazanacağız ve Çukurova’da hizmet kesintiye uğramayacak" şeklinde konuştu. Ayrıca, Çetin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve teşkilatlarına teşekkür ederek, "Yıllarca ittifak ortaklığı yaptık ve birlikte çalıştık. Adana’da her zaman uyumlu bir çalışma ortamımız oldu. Seçim sürecinde bu uyumu devam ettireceğiz ve seçimi kazanacağız. Nasıl 10 yıldır hiçbir siyasi ayrım yapmadan herkese hizmet götürdüysek seçimde de her kesimin oyuna talibim. Çukurovalı kendisine verilen hizmete sahip çıkacaktır" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti lideri Akşener meclis kürsüsünde ağladı Haber

İYİ Parti lideri Akşener meclis kürsüsünde ağladı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı'nda konuştu. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin "Ben Kürt-Alevi birini cumhurbaşkanı seçtirir miyim" ifadelerini kullandığı iddialarına yanıt veren Akşener, söz konusu ifadeleri reddetti. Konuya ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu belirten Akşener, şunları söyledi: "Gazeteci kılıklı bir hanım hem yazdı hem haber haline geldi Halk Tv’de. Ben bir bakana, eski bir AK Partili milletvekiline demişim ki ‘Kemal Bey'i Alevi ve Kürt olduğu için’, kaldı ki Kemal Bey'in ailesi Horasan’dan geliyor, ‘Onu cumhurbaşkanı adayı yapmayacağım’ demişim. Orada hangi kavga vardı; Kemal Bey'in dostlarının tasfiye olduğu kavgası vardı. Benimle perdelemeye çalıştılar. Kendi partilerinin iç meselesinin bize yansıtılması olarak görmüyorum, budur ama daha endişe verici bir problem olarak görüyorum. O hanımı mahkemeye verdim, gereğini yapacağız. Sonra önemli kişileri aradım bu nedir diye. İsimler ortaya çıktı, izinlerini almadığım için söylemiyorum ama söyleyebilirim. Eski bakan denilen arkadaşımızı aradım, çünkü isim verildi. Aradım, benim saygı duyduğum bir isim, beni ziyarete gelmişti, hakikaten de sormuştu ve Alevilik üzerinden bir soru sormuştu, iki yıl oldu. Ben de kendisine demiştim ki tam tersine 'Alevilik benim için artı değerdir.' Bu ülkenin cumhurbaşkanının Alevi olması, bu ülkenin yarın problem noktalarından birinin ortadan kalkmasına sebep olur. O hanım bu bakanı aramış demiş ki 'Meral hanım bana bunu söyledi.' Sonra bir AK Parti milletvekilinden bahsedildi, onu da 20 yıldır tanırım, Alevi bir arkadaşımızdır. Aynen kelimeleri ile söylüyorum, ‘Abla, benim karşımda sen bir Alevi’yi, bir Kürt’ü cumhurbaşkanı yapmayacağım dediğin takdirde o kapıyı çarpar giderim. Biz senle sarılarak ayrıldık.’ Şimdi bunları şunun için anlattım; Türkiye’de bir dümen dönüyor. Bu dümenin merkezi ben olmayacağım. Burada başka bir dümen var, bu dümenin ne olduğunu ortaya çıkaracağım. Bu da benim sözüm olsun." Akşener gözyaşına hakim olamadı Meral Akşener, konuşmasının son bölümünde Erzincan İliç’te meydana gelen maden kazasına da değindi. "1607'de doğmuş, 1679'da ölmüş Karacaoğlan. O gün ölümü yazmış, ölüme sebep olanlara sitem etmiş. Bugün Karacaoğlan'ı dinleteceğim size" diyen Akşener, partililere Karacaoğlan’ın "Var Git Ölüm" şiirini dinletti. Akşener, Aytekin Ataş'ın seslendirdiği "Var Git Ölüm" şarkısını açarak, Meclis kürsüsünde hıçkırarak ağlamaya başladı. Akşener, "Niçin hep garipler kaçamıyor? Niçin hep fakirler kaçamıyor? Niçin hep haksızlık bunlara oluyor. 1607, 1679, 2024, ant olsun, şart olsun bunları değiştireceğiz" dedi.

İYİ Parti lideri Akşener'den sansüre tepki: "Bizi engelleyen Saraçhane" Haber

İYİ Parti lideri Akşener'den sansüre tepki: "Bizi engelleyen Saraçhane"

İYİ Parti lideri Meral Akşener, seçim afişlerinin billboardlara asılmamasına yönelik tepkisini dile getirdi. Akşener, "Bizi sansürlemek isteyen; saray değil belediye! Bizi engellemeye çalışan; Beştepe değil, Saraçhane! Yaa, ne kadar da ilginç değil mi?" dedi. Kürsülerden birbirine bağırıp çağırarak, iktidar alanlarını korumaya çalışanları eleştiren Akşener, "Bu riyakârlığı reddettiğimiz için; onların tamamına karşı; biz, gururla, tek başınayız" ifadelerini kullandı. İYİ Parti lideri, sansür girişimlerine karşı durduklarını ve demokrasi mücadelesini sürdüreceklerini belirtti. Akşener'in açıklamaları, siyasi çevrelerde ve kamuoyunda geniş yankı buldu. Sansüre karşı çıkan ve demokrasi vurgusu yapan Akşener, partisinin ilkelerinden taviz vermeden mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener'in açıklamalarının satırbaşları şöyle: "İYİ Parti olarak, haftaya; ilginç, ve bir o kadar da, manidar bulduğum bir olayla başladık… Gerçekten ibretlik bir manzarayla karşı karşıyayız… Görünen o ki; görüşleri fark etmeksizin; siyasetteki herkes, bizden çok rahatsız. İktidar, kurulduğumuz günden beri, bizden çok rahatsızdı; zaten biliyorduk… Eski HDP’liler, yeni DEM’liler, zaten ezelden beri, bizden çok rahatsızdı; onu da biliyorduk… Son dönemdeyse; artık açıkça görmeye başladık ki; meğer, ana muhalefet partisi de bizden, çok rahatsızmış!... Hal böyleyken; ittifak sisteminden beslenen, bu kadar çok aktörü; aynı anda, rahatsız ediyorsak; bu ne demektir, biliyor musunuz? Milletimiz için, çok doğru şeyler yapıyoruz demektir. BİZİ ENGELLEMEYE ÇALIŞAN SARAÇHANE" Bugüne kadar, karşımıza; nice engeller, iftiralar, yalanlar çıktı. Türlü baskılarla, tehditlerle, linçlerle mücadele ettik. Defalarca durdurulmak, sindirilmek, susturulmak istendik. Hepsini, teker teker aştık. Durmadık, yılmadık, yorulmadık ve rabbime şükürler olsun bugünlere geldik. Yolumuza, çöp kamyonları dizdiler sokaklarda yürüdük! Elektriklerimizi kestiler ışıksız salonlarda buluştuk! Sesimizi kısmak istediler megafonla konuştuk! Hatta yeri geldi sırf birilerinin tekerine, çomak sokuyoruz diye; sahipsiz kurşunlarla karşılaştık. Ve nitekim, bugün de önümüzde, yeni bir engel var. Bugün de; birileri istiyor ki; bilbordsuz, seçim kampanyası yapalım! Ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak; önümüze bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet. Bizi sansürlemek isteyen; saray değil belediye! Bizi engellemeye çalışan; Beştepe değil, Saraçhane! Yaa, ne kadar da ilginç değil mi? ‘Hadi canım, o kadar da olur mu?’ dediğinizi duyar gibiyim… Heyhat, oluyor. Maalesef oluyor… Şimdi gelin size, olayın detaylarını anlatayım. Gördüğünüz görseller; yerel seçim kampanyamızın, ilk aşaması için hazırladığımız; bilbord görselleri… 4 sloganımız var: Birincisi; “Tek adam baskısına da; eş başkan kavgasına da; mecbur değilsin!” İkincisi; “Cumhuriyete savaş açana da; teröre alan açana da; mecbur değilsin!” Üçüncüsü; “Yandaş medyaya da; yoldaş medyaya da; mecbur değilsin!” Dördüncüsü; “Hain diyene de; cahil diyene de; mecbur değilsin!” Muhteremlerin, büyük karın ağrısının sebebi, işte bunlar… Bir tane de benden olsun; beşinciyi de ben eklettim; “Saray sansürüne de; belediye sansürüne de mecbur değilsin!” Her siyasi parti gibi biz de; seçim kampanyamızın hazırlıklarını, tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak; Ankara, İstanbul ve İzmir’de, bilbordlar kiraladık. Şirketle yaptığımız, anlaşmaya göre; standart bir uygulamayla belediyelerden, onay alındıktan sonra; billboardlarımız, geçtiğimiz pazar akşamı asılacak, pazartesi sabahı da sokaklarda görünür olacaktı… Ama ne oldu, biliyor musunuz? Bilbord görsellerimiz baskıya gitti. Ancak ne hikmetse basımı yapılan bilbordlarımızın, fotoğrafları çekilip; birilerine gönderilmiş. Sonra da; “İstanbul’dan”, şirkete bir telefon gelmiş… Peki telefonda, ne denmiş, biliyor musunuz? “Bunları asmayacaksınız.” Üstelik, sadece İstanbul’da değil; Ankara ve İzmir’de de asılmayacakmış… Sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar… Gelen bu telefonun üzerine; şirket de haliyle, korkmuş, tedirgin olmuş… "NE KADAR DA NOSTALJİK" Uygulanan bu korkutma taktiği size de bir yerden tanıdık geliyor mu? Referandum sürecinde toplantılarımız için kiraladığımız, salonları hatırlayın… Partimizin, kuruluş lansmanı için anlaştığımız; ama sonra, anlaşmayı iptal eden, ünlü oteli hatırlayın… Hatta, genel merkezimiz için kiralayacak bina aradığımız, günleri hatırlayın… Ne kadar da nostaljik değil mi?... Bu tip durumlarda, prosedür gereği; eğer belediye onay vermiyorsa sebebiyle beraber, bir ret yazısı kaleme alıp imzalı ve kaşeli şekilde, şirkete dolayısıyla, bize iletmesi gerekir. Ama ne hikmetse; lafa gelince, kapsayıcılık ve şeffaflık abidesi kesilen, bu belediyeden bize gönderilen ne bir ret ne de bir onay yazısı olmadı. Sadece şirket, gelen bu telefon sebebiyle bilbordlarımızın, asılamayacağını söyledi. İşte o nedenle çok yakın bir gelecekte, bu kepazeliğin ihalesini; şirketin üzerine yıkarlarsa, hiç şaşırmayacağız. “ŞİMDİ ÇAKIL TAŞINA MI TAKILACAĞIZ?” Çünkü biz, zaten şirkete telefon açan, bu fevkalade cabbar arkadaşları, kapalı kapılar ardında, aslan kesilip iş icraata geldiğinde ise meydana çıkmaya, cesaret edemeyişleriyle tanıyoruz. Ama belli ki, bunlar karşılarında kimlerin olduğunu unutmuş. Ben hatırlatayım; 15 yıllık bir iktidarın en güçlü, en acımasız ve en baskıcı zamanında hiç kimsenin, kafasını kaldırmaya bile, cesaret edemediği bir dönemde sadece milletimizi arkamıza alarak tek adam rejimine karşı cesurlar hareketini başlatan, İYİ Partiyiz! Biz; haksızlıkla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle, mücadele etmek için mağdurun kim olduğuna bakmaksızın yeri geldiğinde, Pınarhisar’a, yeri geldiğindeyse Saraçhane’ye en önde koşanlarız! Biz; Türk milletine dayatılan, tüm kalıpları yıkan tüm prangaları kıran, alıştırılıp, kabullendirilen bir esaretin karşısında “Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet!” diye haykıran hür ve müstakil, yepyeni bir siyasetin yolunu açanlarız! Şimdi buradan, sizlere sormak istiyorum; yıllardır, ceberut bir iktidar karşısında, dimdik duran bizler; şimdi onun, kötü bir taklidine mi, boyun eğeceğiz? Türlü engelleri, dikenli telleri, yüksek duvarları aşan bizler; şimdi bir çakıl taşına mı takılacağız? Ateşten çemberlerden geçip, bugünlere gelen bizler; şimdi bir kibritle mi yanacağız? Elbette hayır. Bunlar bize, vız gelir, tırıs gider! Varsın onlar sırf doğruları söylüyoruz diye bizi, 9 köyden kovmaya kalksınlar. Biz, milletimizle beraber evelallah, 10’uncu köyü inşa ederiz! Varsın onlar; Saray gücünü de belediye gücünü de üzerimize salsınlar! Biz şerbetliyiz; evelallah, ikisiyle de mücadele ederiz! Varsın onlar; iktidar-ana muhalefet el ele kendi çalıp kendi söyledikleri kazananı da kaybedeni de kendi belirledikleri bir kayıkçı düzenini, korumak için bizi susturmaya çalışsınlar. Biz, milletimizin sesi olmaya aynen devam ederiz! Kimse merak etmesin varsın onlar, tüm köşeleri tutsunlar, tüm yolları kessinler. Biz yepyeni bir yolu, milletimizle birlikte yürümekten asla vazgeçmeyiz. “BİZ GURURLA TEK BAŞINAYIZ” Bugün hep birlikte; siyaseti teslim almış, derin bir hakikat krizinin pençesinde; sürüklenip gidiyoruz. Sürekli, “-mış gibi” yapanların sahnelediği, oyunları izliyoruz. Birbirinden farklı gözüken ama aslında, aynı kurtlu elmanın, iki yarısı olanların sürekli olarak ürettiği, yalanları, dolanları, masalları dinliyoruz… Mesela bunlar, lafa gelince; en büyük Atatürkçü, kendileriy-“miş” gibi yaparlar… Ama bir taraf; Atatürk’ümüze düşman, hangi onursuz varsa onunla birlikte yol yürürken; diğer taraf ise malum şer odağına, şirin gözükmek için ismini, bizzat Atatürk’ün verdiği vilayetimizin adını bile söyleyemez! Mesela bunlar, lafa gelince; Cumhuriyet’imize, sahip çıkıyor-“muş” gibi yaparlar… Ama bir taraf; Federasyon ve özerkliği, dilinden düşürmeyen; HÜDAPAR’la, el ele tutuşurken; diğer taraf ise; Cumhuriyeti, 100 yıllık yıkım ve zulüm olarak gören DEM’li kafaların, kuyruğundan ayrılmaz! Mesela bunlar, lafa gelince; demokrasiyi, savunuyor-“muş” gibi yaparlar… Ama bir taraf; tek adam vesayetini, demokrasi üzerinden, meşrulaştırmaya çalışırken; diğer taraf ise; milletin ve memleketin, birliğine yönelen, tüm kötülükleri; Kandil’e, İmralı’ya, Edirne’ye giden selamları; teröre açılan alanları; Türksüz Türkiye hezeyanlarını demokrasiyle örtmeye çalışır. İşte Türk siyasetinin, içerisine düşürüldüğü; bu vahim tablodan da, anlaşılıyor ki; maalesef, bugün geldiğimiz noktada; sözde düşmanlıklar, özde süt kardeşliğine dönüşmüş. Sözde mücadeleler, özde dayanışmaya dönüşmüş. Sözde değişimler de, özde izdüşümlere dönüşmüş… Nitekim; iktidarın, yıllardır pazarladığı “AK Parti işi demokrasi” trenine de, bine bine; hem de birinci sınıf bilet alıp ana muhalefet partisi binmiş! Hak, hukuk, demokrasi hassasiyetleri aynı iktidarınki gibi; sadece, kendileriyle aynı fikirde olanlar içinmiş. Sansüre ve baskıya karşı, özgürlüğü savunmaları tıpkı iktidarınki gibi kuyruklarına basılana kadarmış! Ez cümle; milletin verdiği yetkiden aldığı gücün, kibriyle kendini kaybeden sadece AK Parti değil; bizzat ana muhalefeti yönetenlermiş! Özünde, birbirinden hiçbir farkı olmayan, bu iki zihniyetin dayattığı; kirli siyaset düzenini, reddettiğimiz için; onların hepsine karşı; biz, gururla, tek başınayız! Kürsülerden birbirine, bağırıp çağırarak; iktidar alanlarını, korumaya çalışan; bu riyakârlığı reddettiğimiz için; onların tamamına karşı; biz, gururla, tek başınayız! Kavga, gürültü ve hamasetten başka bir şey üretmeyen; milletimizin birliğinden değil; ayrışmasından beslenen; bu goygoy siyasetini, reddettiğimiz için onların, topuna karşı biz, gururla, tek başınayız. Milletin derdinin, konuşulmadığı; milletin sesinin, duyulmadığı milletin taleplerinin, karşılanmadığı hangi taraf, kazanırsa kazansın; kaybedenin, daima milletimizin olduğu; bu kayıkçı kavgasını, reddettiğimiz için onların, “alayına” karşı biz, gururla, özü başınayız!"

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.