TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mersin

İLKHABER-Gazetesi - Mersin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin'de yollar yenileniyor Haber

Mersin'de yollar yenileniyor

Gerek altyapı çalışmaları, gerekse de doğal şartlar sebebiyle bozulan yollarda faaliyetlerini yoğunlaştıran yol yapım ekipleri, ömrünü tamamlayan veya deforme olan yollarda asfalt sökülmesi işleminin ardından, asfalta hazırlık çalışmalarına geçiyor. Zemin etüdü yaparak bozuk yolları düzeltip iyileştiren ve sıcak asfalt serim çalışması gerçekleştirerek ulaşım kalitesini yükselten ekipler, 4 merkez ilçedeki çalışmalar kapsamında, Akdeniz İlçesi Özgürlük Mahallesi'nde bazı sokaklarda kısmi kaplama çalışması yaparak yolları iyileştirdi. Hız kesmeden faaliyetlerine devam eden ekipler, Yenişehir ilçesi 50. Yıl Mahallesi, Kuzeykent Mahallesi, Akkent Mahallesi, Mezitli ilçesi Yenimahalle Yüksek Harman Caddesi, Çamlıca Mahallesi Atatürk Caddesi, Çankaya Mahallesi ve son olarak Mezitli ilçesi Yeni Mahalle Stadyum Caddesi’nde sıcak asfalt serim çalışması gerçekleştirdi. Vatandaşların sıklıkla kullandığı, insan sirkülasyonunun fazla olduğu alanlarda faaliyetlerine devam eden ekipler, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde ise yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışmalarını tamamladı. Kentteki ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak yüksek standartlarda yolları mahalle sakinlerinin hizmetine sunan yol ve asfalt ekipleri, çalışmalarını kısa süre içerisinde tamamlayarak vatandaşlardan tam not alıyor. Yol yapım ekipleri, kent genelindeki ana arterlerin üstyapılarının bakım, onarım ve yapım işlerine, plan ve program dâhilinde devam edecek.

Mersin'deki 'Ecemiş Fay Hattı' için uzmanlardan uyarı Haber

Mersin'deki 'Ecemiş Fay Hattı' için uzmanlardan uyarı

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, Ecemiş Fay Hattı'nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getirerek, "Ecemiş Fayı'nın uzantısının Mersin'e doğru geldiğini düşünürsek, burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ecemiş Fayı'nın Mersin'e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım" dedi. Doç. Dr. Hayati Koç, Türkiye'nin farklı hatlar boyunca çok büyük depremler üretebilecek faylarla kuşatılmış bir ülke konumunda olduğunu belirtti. Bunların, Marmara Denizi'nden başlayıp yaklaşık Karadeniz'e paralel uzanan ve Bingöl Karlıova'ya kadar devam eden Kuzey Anadolu Fay Zonu, diğerinin ise Bingöl Karlıova'dan başlayıp Kahramanmaraş'tan Hatay'a doğru uzanan Doğu Anadolu Fay Zonu olduğunu ve bu fayın uzantısı olan Hatay'dan güneye doğru devam ederek Suriye'ye doğru uzanan Ölüdeniz Fay Zonu olduğunu vurgulayan Koç, "6 Şubat depremleri bunlardan Doğu Anadolu Fay Zonu üzerindeydi" ifadesini kullandı. Bu iki kırık hat boyunca Anadolu'nun batıya doğru kaçtığını, bu esnada da Ege Bölgesi'nde bir genleşme meydana geldiğini ifade eden Koç, "Yani açılma tektoniği etkili oluyor. Bunun sonucunda da bölgede doğu batı doğrultularında, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Gediz nehirlerinin olduğu alanlarda normal fay dediğimiz kırıklar meydana geliyor. Ülkemizde özellikle bu fay zonları boyunca çok büyük depremleri biz yıllarca yaşıyoruz. Ne yazık ki devam edecek" diye konuştu. "Mersin olarak Ecemiş Fayı'ndan etkilenebiliriz" Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'te gerçekleşen depremlerden Mersin'in de ciddi şekilde etkilendiğini hatırlatan Koç, bir de Ecemiş Fay Hattı'nın Mersin için önemli olduğunu söyledi. Bu fay hattının Kayseri'den başlayıp Mersin'e doğru uzandığını belirten Koç, şöyle devam etti: "Pozantı'dan güneye doğru devam eden Ecemiş Fayı üzerinde çok yakın zamanda büyük ölçekli herhangi bir deprem kanıtını göremiyoruz. Ancak, bilimsel çalışmalarda Ecemiş Fayı'nın aktivitesinin devam ettiğini gösteriyor. Araştırmalar, Ecemiş Fayı'nın Gülek'ten sonra güneybatı doğrultusunda Toroslar'ın güney kesimlerinden batıya doğru devam ettiğini ve Namrun Fay Zonu olarak tanımlanmaktadır. Namrun Fay Zonu'nun küçük fay segmetlerinden oluştuğunu ve bu fayların en fazla 5 civarındaki bir büyüklükte deprem üretebileceği öngörülmektedir. Mersin olarak Ecemiş ve Namrun fay zonlarında meydana gelebilecek depremden etkilenebiliriz. Bunun dışında Mersin'i etkileyebilecek Adana bölgesinde 6.0-6.5 büyüklüğünde deprem üretebilecek Karaisalı-Karsantı Fay Zonu, Karataş-Osmaniye Fay Zonu gibi faylar bulunmaktadır. Bu fay zonlarında meydana gelecek 6.0-6.5 büyüklüğündeki bir deprem Mersin'i etkiliyor. Bir de Kıbrıs'ın güneyinde dalma batma zonu özelliğindeki Kıbrıs Yayı bulunmaktadır. Burada da geçmişte depremler olduğunu biliyoruz. Geçmişte Kıbrıs Yayı üzerinde meydana gelen depremlerin de Mersin'i etkilediğini araştırmalar bize gösteriyor. Ayrıca Kıbrıs Yayı üzerinde büyük ölçekli bir deprem meydana gelirse bu da tsunami olarak Mersin'i kısmen etkileyebilir." Ecemiş Fay Hattı'nın yeterince araştırılmadığını düşündüğünü dile getiren Koç, "Ecemiş Fayı'nın uzantısının Mersin'e doğru geldiğini düşünürsek burada yakın zamanda büyük bir deprem kaydını göremiyoruz. Ama bu bölgenin araştırılması gerekiyor. Ecemiş Fayı'nın diğer faylar kadar araştırılmadığını düşünüyorum. Bunun Mersin'e doğru uzantısının sismik yöntemlerle ayrıntılı şekilde çalışılması lazım. Yakın zamanda bir deprem üretmiş midir? Ne kadar bir deprem üretebilir? Bunların daha ayrıntılı araştırılması gerektiğini düşünüyorum" dedi. "Akdeniz'de geçmişte ciddi tsunami izleri gözlenmiş" Tsunamilere de değinen Koç, meydana gelen büyük bir deprem ya da bir volkanizmanın etkisiyle tsunamilerin meydana geldiğini belirtti. Akdeniz'de; Hatay'dan başlayıp Cebelitarık Boğazı'na kadar uzanan dalma batma kuşağı boyunca meydana gelmiş depremlerden ciddi tsunami izleri gözlendiğini ifade eden Koç, "Mesela özellikle Antalya'nın batı bölgesindeki yerlerde Rodos Adası'nda geçmiş uygarlıkların tsunamiyle ciddi şekillerde etkilendiği gözüküyor. Hatta Marmara Denizi'ndeki olan eski depremlerde de tsunami izleri gözlemleniyor. Bunlar için de tsunami izleme istasyonları kurulması lazım. Sonuçta tsunami olsun, depremler olsun, volkanik patlama olsun, bunların hepsi doğal afet. Bu doğal afetler için uyarı sistemlerinin mutlaka kurulup değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. "Son 100 yıla baktığımız zaman Mersin ve yakın civarında 5.0-5.5 üzerinde bir deprem görmüyoruz" Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen bölgedeki 'Akkuyu Nükleer Santrali depreme dayanıklı mı değil mi' şeklindeki sorularla ilgili de konuşan Koç, şöyle devam etti: "Ecemiş Fayı, Gülek’ten güneybatıya doğru dönerek Namrun Fay Zonu'nu oluşturuyor. Bunun Anamur'a doğru uzandığı biliniyor. Ama burada da son 100 yıla baktığımız zaman 5.0-5.5 üzerinde bir deprem görmüyoruz. Araziye gittiğimiz zaman şunu görebiliyoruz; fayların uzanımları kısa, yani enerji birikimi biraz az oluyor ve çok büyük bir deprem açıkçası beklenmiyor. Tabii ki Kıbrıs'ın güneyindeki dalma batma zonundan etkilenebilir. Ona dikkat etmek gerekiyor mutlaka. Burada şu soruya cevap aramamız lazım. Yani burada 5.5, biraz daha yükseltelim 5.8 büyüklüğünde bir deprem olursa Akkuyu buna dayanıklı şekilde yapıldı mı, yapılmadı mı? O soruya bakmamız gerekiyor. Bu biraz da siyasi olarak değerlendiriyor gibi geliyor bana. Yani bilimsel olarak o şekilde bakmak lazım. Japonlar bu tür işleri çok yapıyorlar ama sağlam yapıyorlar. Akkuyu ile ilgili bu şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum." "Merkez üssünden uzaklaştıkça depremin etkisi azalıyor" Depremin büyüklüğünün merkez üssünden itibaren yavaş yavaş etkisinin azalmaya başladığını ifade eden Koç, Mersin'in 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde olduğu gibi 7 üzerindeki 7.6-7.8 büyüklükteki bir depremde ciddi şekilde sallandığını belirtti. Koç, mesafe açısından bakıldığında 1998'de Adana'daki Ceyhan bölgesinde gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Kahramanmaraş merkezli depremler kadar etki oluşturduğunu kaydetti. Bu durumun da depremin olduğu yerle Mersin'e mesafesinin önem arz ettiğini gösterdiğine dikkat çeken Koç, "Mersin olarak düşündüğüm zaman sadece yerleşim merkezi değil, doğusunda Tarsus, batısına doğru Erdemli, Silifke, Anamur bölgesini de düşünecek olursak Adana'da olabilecek 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin, özellikle Tarsus bölgesinde, Mersin'in doğu kısımlarında ve kıyı bölgesinde daha büyük etkiler oluşturacağını tahmin ediyoruz. Kıyı bölgesinin bir de zemin özellikleri önemli oluyor depremin hasarıyla ilgili. Zemin özelliği açısından bu söylediğim yerler biraz risk taşıyan bölgeler. Yani biz Mersin'de sahil bölgesindeki zeminlerin iyi olmadığını, kuzeye doğru gittikçe zeminlerin daha iyi olduğunu net olarak görebiliyoruz. Araştırmalar da bunu söylüyor zaten. Bir de binaların kalitesinin önemi öne çıkıyor. Mesela eski Mersin dediğimiz çarşının olduğu bölgedeki eski binalar neredeyse yıkılacak duruma gelmiş. Bunların 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremde bile yıkılabileceğini tahmin edebiliriz." "Üreticiler, tüketici ne isterse oraya yönelir" Konutların depreme dayanıklı yapılmasında tüketicinin de önemli bir faktör olduğunu belirten Koç, "Üretici, tüketicinin talebine karşılık verecek şekilde üretim yapar. Mesela ev alıyoruz; hepimiz eve gittiğimiz zaman ya bu evin banyosunda ne kullanılmış, balkonu büyük mü, önü açık mı, denizi görüyor mu? Hep bunları soruyoruz. Üreticiler, tüketici ne isterse oraya yönelir. Hiçbirimiz bu bina depreme uygun yapılmış mı? Yapının zemin özelliğini nedir? Zemin raporu var mı? Bunları sormuyoruz. Bunları sorsak herhalde müteahhit ona eğilir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Mersin'de kayısı hasadı başladı Haber

Mersin'de kayısı hasadı başladı

Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut'ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut'ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.

Mersin'de Otizmli gence şiddet skandalı: Bakıcı 12 ay hapis cezasına çarptırıldı Haber

Mersin'de Otizmli gence şiddet skandalı: Bakıcı 12 ay hapis cezasına çarptırıldı

Mersin'de engelli bakım merkezinde kalan otizm engelli gence, bakım evi görevlisi tarafından dakikalarca şiddet uygulandığı anlara ilişkin görüntüler, görenleri dehşete düşürdü. Ocak ayında meydana gelen olay sonrası tutuklu yargılanan bakıcı, 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mersin'de yatılı özel bir merkezde otizm engelli gence şiddet uyguladığı gerekçesiyle12 ay hapis cezasına çarptırılan bakıcının 8 dakika boyunca uyguladığı şiddetin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüler, izleyenleri dehşete düşürürken, olayla ilgili davanın karar duruşması bugün yapıldı. Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Ali K, şiddete uğrayan otizmli genç E.K'nin annesi Muazzez Ünal ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, olay nedeniyle pişman olduğunu söyleyen sanık Ali K., "E.K. ve ailesinden özür diliyorum. Böyle bir durumdan dolayı karşınıza çıktığım için pişmanım" dedi. E.K'nin annesi Muazzez Ünal ise sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken, müşteki avukatı Mavi Özge Öz de sanığın E.K'yi 8 dakika boyunca darpettiğini, bu nedenle 'eziyet' suçundan cezalandırılmasını istedi. Hakim, sanık Ali K'ye 'beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı basit yaralama suçu'ndan 8 ay hapis cezası verdi. Suçun, yüzde 94 engelli kişiye karşı işlenmesi nedeniyle ceza 12 aya yükseltildi. Sanığın mevcut halinin devamına da karar verildi. Görüntüler dehşete düşürdü Öte yandan, engelli bakım merkezinde yaşanan şiddet olayı, merkezin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, bakımevi görevlisinin, yaklaşık 8 dakika boyunca engelli gence şiddet uyguladığı anlar yer aldı.

65 yaş üstü hastalar hastane bahçesinde egzersiz yaptı Haber

65 yaş üstü hastalar hastane bahçesinde egzersiz yaptı

Sağlıklı Yaş Alma Merkezi tarafından hastaların sosyal aktivitelere katılması, bazı alışkanlıklar kazanması ve sosyal ilişkilerini geliştirmeleri amacıyla etkinlik düzenlendi. Hastane bahçesinde bir araya gelen yaşlılara fizyoterapist İlknur Ceylan Sarıgül tarafından önce egzersiz eğitimi verildi, ardından yaşlarına uygun egzersiz yaptırıldı. Renkli görüntülerin oluştuğu etkinlikte yaşlılar, yanlarında getirdikleri yiyeceklerle de piknik yaptı. Pikniğe Başhekim Doç. Dr. Bahar Aydınlı'nın yanı sıra bazı doktor ve yöneticiler de katıldı. Başhekim Doç. Dr. Aydınlı, Sağlıklı Yaş Alma Merkezi'ne gelen tüm yaşlılarla aktiviteler yapmaya devam ettiklerini söyledi. Bugün de önce nefes egzersizi, ardından fiziksel aktiviteler ve sonunu piknikle tamamladıkları bir etkinlik gerçekleştirdiklerini anlatan Aydınlı, "Yaşlanan bir nüfusa sahip bir Türkiye ve bu yaşlıların sağlıklı yaşlanmasını istiyoruz. O yüzden sesimizi duyurmak istiyoruz. Biz buradayız. Ne kadar yaşlımız varsa onları da bu aktivitelere dahil etmek istiyoruz. Kendileriyle konuştuğumuzda 'Buraya gelirken hastaydım, şu an kendimi çok iyi hissediyorum' diyen yaşlılarımız oldu" dedi. "Etkinlikler ilaçtan daha etkili" Başhekim Yardımcısı İbrahim Yimsek de Sağlıklı Yaş Alma Merkezi'nin en önemli farklılığının yaşlı hastaların randevu almayla uğraşmasını önleyen bir sistemle çalışması olduğunu söyledi. Yaşlı hastaların istedikleri zaman, hatta hiç randevu almadan merkeze uğrayabildiklerini ifade eden Yimsek, "Hekimlerimiz bu hastalara dünya standartlarında süreler ayırıyor. Hastaların hem şikayetleri dikkate alınıyor hem de bugüne kadar bilmedikleri hastalıkları tespit ediyoruz. Bütün yaşlı hastalarımızı misafir etmek istiyoruz. Hepsi çok rahat bir şekilde istedikleri zaman herhangi bir prosedürle uğraşmadan Sağlıklı Yaş Alma Merkezimize başvurabilirler" diye konuştu. Etkinliğe katılan hastalardan 75 yaşındaki Ethem Türk, merkezin düzenlediği etkinliğe daha önce de katıldığını belirterek, kendilerine bu imkanı sağlayanlara teşekkür etti. Merkeze gelmeye başladıktan sonra hayatında bir takım değişiklikler olduğunu dile getiren Türk, "Bu etkinlikler doktorların verdiği ilaçtan daha iyi geliyor, ilaçtan daha etkili" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.