TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mersin Üniversitesi

İLKHABER-Gazetesi - Mersin Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin Üniversitesi Ödül ve Teşvik Töreni'nde ödüller sahiplerini buldu Haber

Mersin Üniversitesi Ödül ve Teşvik Töreni'nde ödüller sahiplerini buldu

Mersin Üniversitesi akademik ve idari personelinin, öğrencilerinin ve üniversite dışındaki kişi, kurum veya kuruluşların; bilim, sanat ve spor alanlarında özgün ve topluma katkı sunan çalışmalarının desteklenmesi ve göstermiş oldukları üstün başarının ödüllendirilmesine yönelik düzenlenen “Mersin Üniversitesi Ödül ve Teşvik Töreni”, Üniversitemiz Akdeniz Kültür Merkezi’nde 9 Mayıs Perşembe günü gerçekleştirildi. Törene, Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, Mersin Deniz Ticaret Odası (MTDO) Meclis Başkanı Jozef Atat, Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu ve Genel Sekreteri Mesut Öztürk ile yönetim kurulu üyeleri, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı ve Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk, Üniversitemiz Genel Sekreteri İsa Değirmenci, Rektör Danışmanlarımız Prof. Dr. Ayla Özer, Prof. Dr. Tuğba Yelken, Prof. Dr. İlker Fatih Kara, Doç. Dr. Buğra Sarı ve Doç. Dr. Erhan Arslan, dekanlar, yüksekokul ve merkezlerim müdürleri, daire başkanları, akademisyenler ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşının okunmasının ardından Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri Doç. Çiğdem Sığırcı ve Doç. Mehmet Özkanoğlu gitar ve şan dinletisi gerçekleştirdi. Dinletinin ardından öğretim üyelerine Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar tarafından çiçek takdim edildi. YAŞAR: "BİLGİNİN VE AKLIN ÜSSÜ OLAN ÜNİVERSİTEMİZİ BU DOĞRULTUDA GELİŞTİRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ" "Bugün çok değerli personelimiz ile sevgili öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası bilim dünyasına katkılarını ve dış paydaşlarımızın Üniversitemize olan desteklerini ödüllendirmek üzere bir aradayız." diyerek açılış konuşmasına başlayan Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, "Bu anlamlı günde, bu büyük ve başarılı aile tablosunu birlikte görmek benim için bir gurur vesilesi. Konuşmama Atatürk’ün şu sözleriyle başlamak istiyorum: “Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.” Mersin Üniversitesi olarak bizler de Atatürk’ün işaret ettiği bu ilim ordusunun önemli bir parçası olarak azimle ve kararlılıkla üretmeye devam ediyoruz. Bilginin ve aklın üssü olan Üniversitemizi bu doğrultuda geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz." dedi. Liyakatı esas alan ve başarıyı ödüllendiren bir üniversite kültürü yaratmanın temel amaçları arasında yer aldığını belirten Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, "Bu ailenin her bir bireyinin kendini değerli ve mutlu hissettiği bir çalışma ortamı oluşturmak temel hedefimiz. Ayrıca Üniversitemizi, sanayi ile buluşturmak ve tüm paydaşlarıyla ortak iş birliklerini geliştirmek için çabalarımızı da artırma gayretindeyiz. Mersin Üniversitesi olarak ülkemizin teknolojik altyapısını güçlendirmek, bilim ve sanayi alanlarında ilerlemek amacıyla atılan adımların her birinde ayak izimizin olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilen çalışma arkadaşlarımızı, başarılı öğrencilerimizi ve Üniversitemize önemli katkıları olan dış paydaşlarımızı taltif etmek için bir aradayız.” ifadelerini kullandı. YAŞAR: ÜNİVERSİTEMİZ, KENTİMİZ VE BÖLGEMİZ İÇİN BİR AMİRAL GEMİSİ HALİNE GELDİ. Önemli bir motivasyon kaynağı olan bu törenin altyapısı uzun sürece yayılan hazırlıkların bir sonucu olduğunu dile getiren Üniversite Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, “Bu yıl öncelikle bir “Ödül ve Teşvik Komisyonu” oluşturduk. Söz konusu komisyon, iç ve dış paydaşlarımıza verilecek ödüllerin kapsamını ve içeriğini düzenledi. Komisyonumuzun oluşturduğu Ödül ve Teşvik Yönergesi ile 2023 özelinde ödül alacak kurum ve kişiler belirlendi. Bugün hem iç hem de dış paydaşlarımızın ödüllerini vereceğiz. Değerli çalışma arkadaşlarım ve sevgili öğrencilerim; Üniversitemiz sizlerin çalışmaları ile kentimizin ve bölgemizin adeta bir amiral gemisi haline geldi. Hep birlikte Üniversitemizi daha da iyi seviyelere taşıyacağız. Buna inancım tam. Bugün ödül alacak tüm öğrencilerimizi, öğretim elemanlarımızı, idari personelimizi ve  dış paydaşlarımızı en içten duygularımla kutluyorum. Uzun mesailer harcayarak “Ödül ve Teşvik Yönergesi”ni oluşturan Ödül ve Teşvik Komisyonumuz ile törende emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Yeni başarı hikâyelerini ödüllendirdiğimiz bir sonraki törenimizde görüşmek dileğiyle." ifadelerini kullandı. ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU Açış konuşmasının ardından Üniversiteye Katkı Ödülü'nün takdimine geçildi. Bu yılki Üniversiteye Katkı Ödülü’nü, Türkiye’nin en modern Denizcilik Fakültesi binasının inşasını tamamlayarak Üniversiteye ve şehre kazandıran Mersin Deniz Ticaret Odası aldı. Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihat Lokmanoğlu ve Yönetim Kurulu üyelerine ödüllerini ve hediyesini Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar takdim etti. Aldıkları ödül sonrası konuşan Mersin Deniz Ticaret Odası Başkanı Cihat Lokmanoğlu, tüm donanımlara sahip oldukça modern şekilde tasarlanan Denizcilik Fakültemizin yeni binasında sektöre hizmet edecek nitelikli mezunların çıkacak olmasından dolayı çok mutlu olduklarını ifade ederek Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar nezdinde tüm Mersin Üniversitesi ailesine teşekkürlerini iletti. Üniversiteye Katkı Ödülü’nün ardından, tören, Bilim Ödülü'nün takdimiyle devam etti. Sağlık Bilimleri alanında Prof. Dr. Selahattin Çayan ve Fen Bilimleri Alanı’nda ödül almaya hak kazanan Prof. Dr. Nadir Dizge ve Prof. Dr. Caner Özdemir’i ödüllerini Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar sundu. Üniversite Tercih Ödülü’nü, gerçekleştirilen üniversiteye girişi sınavı sonrasında ilk 5000 öğrenci arasına giren ve Üniversitenin Tıp Fakültesi’ni tercih eden öğrenci Emel Dağtekin kazandı. Emel Dağtekin, ödülünü Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar’ın elinden aldı. Patent, Faydalı Model ve Tescil Ödülü’nü kazanan Eczacılık Fakültesimden Doç. Dr. Selda Doğan Çalhan, Güzel Sanatlar Fakültesinden Prof. Dr. İlhami İlhan, Mühendislik Fakültesinden Doç. Dr. Önder Albayrak, Doç. Dr. Hüseyin Mutlu, Doç. Dr. İskender Özkul ve Doç. Dr. Rükan Genç Altürk’e ise ödüllerini Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk verdi. Törende TÜBİTAK ile diğer uluslararası ve ulusal bilimsel araştırma projelerinde yürütücü olarak yer alan öğretim elemanlarımıza ve uluslararası bilimsel dergilerde yayını bulunan öğretim elemanlarına da Bilimsel Faaliyetlere Teşvik Ödülü Üniversite yönetimi ve dekanları tarafından takdim edildi. Son olarak; Eğitim ve Öğretim Faaliyetleri Teşvik Ödülü, Kurumun İşleyiş ve Faaliyetlerine Katkı Ödülü, Yılın Yüksek Lisans, Doktora ve Sanatta Yeterlik Tez Ödülü, Öğrenci Temsil Ödülü ve Aktif Öğrenci Topluluğu Ödülü sahiplerine de belgeleri takdim edildi. Tören, toplu fotoğraf çekimi ve fuaye alanında gerçekleştirilen kokteyl ile sona erdi.

MEÜ'de öğrenciler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti Video Galeri

MEÜ'de öğrenciler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti

Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) bir grup öğrenci, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etti. Çiftlikköy Yerleşkesi'ndeki mescitte kılınan cuma namazının ardından toplanan öğrenciler çeşitli dövizler taşıdı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto eden öğrenciler, ABD'deki çeşitli üniversitelerde İsrail karşıtı yapılan protestolara da destek verdi. MEÜ'de doktora öğrencisi Gizem Akgün, grup adına yaptığı açıklamada, 1948'den bu yana milyonlarca Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının, 7 Ekim 2023'ten beri soykırım halini aldığını söyledi. Egemen güçler ve uluslararası örgütlerin İsrail'in yaptıklarına sessiz kaldığını belirten Akgün, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası platformlara taşınan İsrail barbarlığı, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan dinleri, ırkları, renkleri ve dilleri birbirinden farklı olan ancak vicdanı Gazze'deki çocuklar ve kadınlar için atan yürekli insanlar tarafından protesto edilmeye başlanmıştır" dedi. İsrail'in dünyanın değişik yerlerinde protesto edildiğini hatırlatan Akgün, şöyle devam etti: "Geçtiğimiz hafta ABD'nin New York kentindeki Kolombiya Üniversitesi'nde öğrencilerin ve akademisyenlerin katılımıyla başlayan İsrail karşıtı gösteriler, dünya genelinde onurlu duruşun başkaldırı fitilini ateşlemiştir. ABD genelindeki onlarca kampüse yayılan ve bu insani duruşu derslerini iptal ettirmek, disiplin soruşturmasına sevk edilmek hatta tutuklanma pahasına eylemlere katılan, sesini yükselten tüm kardeşlerimize AK Parti Gençlik Kolları Üniversiteler Teşkilatı olarak yürekten teşekkür ediyoruz. Bizler de vicdan sahibi her bir genç gibi AK Parti Gençlik Kolları olarak Gazze'de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz 'Say Stop' eylemlerimize, boykot çağrılarımıza ve yardım faaliyetlerimize ara vermeksizin devam edeceğimizi ve Gazze halkının çığlığına ses veren herkesin farklılıklarına bakmaksızın yanında olmaya devam edeceğimizi bildiriyoruz." AK Parti Gençlik Kolları Üniversiteler Teşkilatı (ÜNİAK) Birim Başkanı Kenan Can Peker de basın metnini İngilizce okudu. Grup açıklamanın ardından dağıldı.

Kahramanmaraş depremleri sonrası sağlık çalışanlarının deneyimleri bir kitapta toplandı Haber

Kahramanmaraş depremleri sonrası sağlık çalışanlarının deneyimleri bir kitapta toplandı

Editörlüğü, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Oya Ögenler, Prof. Dr. Gülçin Yapıcı, Doç. Dr. Selda Okuyaz ve Dr. Fatma Bolaç tarafından yapılan "Olağandışı Durumlarda Sağlık: Deprem" isimli kitap, Türkiye'de 6 Şubat ve sonrasında meydana gelen depremlerde sağlık hizmeti sunan profesyonellerin karşılaştığı zorluklara odaklanıyor. Çevrim içi yayınlanarak okuyucusu ile buluşan 457 sayfalık kitapta, dünyada ve Türkiye'de tarih boyunca ağır kayıplara neden olan depremlerin oluşturduğu sorunlar, yasal düzenlemeler, sivil toplum kuruluşlarının rolleri ve eğitim üzerindeki etkileri; deprem sonrasında meydana gelen ve sağlığı olumsuz etkileyen durumlar ve çözüm önerileri, depremzede olan ve depremin yakın bölgelerinde yaşayan sağlık çalışanlarının mesleki olarak karşılaştığı zorluklar ve yaşadıkları duygusal anları içeren yazılar yer alıyor. Kitapta, yazarlar, sadece sağlık hizmeti sunarken yaşadıkları mesleki zorlukları anlatmakla kalmayıp; aynı zamanda depremin ardından içinde bulundukları ruhsal, bedensel ve sosyal yaşantılarına dikkat çekmeyi, ekip ruhu ve özveriyle çalışan sağlık profesyonellerinin yaşadıkları atmosferin hissedilmesini, olağandışı durumlarda sağlık hizmetlerinin planlanması ve sunulmasında görev alan tüm çalışanların yaşadıkları sorunlar ve çözümler konularında katkı sağlamayı amaçlıyorlar.

Mersin Üniversitesi imzasıyla uzaya yörük kültürü: Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı uzaya götürdüğü Yörük kültürüne ait nesneleri açıkladı Haber

Mersin Üniversitesi imzasıyla uzaya yörük kültürü: Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı uzaya götürdüğü Yörük kültürüne ait nesneleri açıkladı

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda geçirdiği 18 günün ardından Türkiye'nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu tamamlayarak 9 Şubat'ta dünyaya dönen Alper Gezeravcı, Üniversitemiz Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Türkiye Yüzyılı’na ve Size Nazar Değmesin” mottosuyla hazırlanan ve her birini ayrı ayrı ustaların yaptığı “eğirtmeç, çaltıdan yapılmış kurt başı ve koçboynuzu nazarlıklar” gibi Yörük kültürü için oldukça önemli nesneleri uzaya götürdü. Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar’ın “Milli Uzay Programı kapsamında uzaya gidecek ilk Türk Uzay Yolcusu olarak ülkemizi temsil etmenizin yaşattığı sevinç ve gurura, kültürümüzü ve şehrimizi dünyaya tanıtma mutluluğunu da eklediğiniz için teşekkür eder, çıkmış olduğunuz bu yolda başarılar dilerim.” notunun da içerisinde yer aldığı kutu Alper Gezeravcı’ya iletildi ve gerekli izinlerin ardından nesneler uzaya gönderilerek uzaya Mersin Üniversitesi'ne ait bir imza atılmış oldu. DOÇ. DR. ALPTÜRKER: “EĞİRTMEÇ İLE NAZARLIKLAR EBATLARI VE TEMSİL GÜCÜ AÇISINDAN UZAYA GÖNDERİLMEK İÇİN EN UYGUN NESNELERDİ” Nesnelerin Alper Gezeravcı tarafından uzaya götürülüş sürecinden bahseden Üniversitemiz Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, “Alper Gezeravcı’nın 2023 yılının Mayıs ayında ‘Ben Silifkeliyim ve bir Yörük’üm. Yanımda da Yörük kültürüne ait nesneler de götüreceğim.’ ifadelerine yer verdiği röportajını, ilk olarak merkezimizin yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Hakan Alptürker izleyerek benimle paylaştı. Çok heyecanlandık, kendisi de bir Yörük olan Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar hocamızla konuyu istişare ettik. Sonrasında Mersin Üniversitesi Yörük Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak bu nesneleri takdim etmek istediğimizi belirterek Alper Gezeravcı ile iletişime geçtik.” dedi. Gönderilecek nesnelerin karar verilmesi sürecine ait aşamaları da aktaran Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, “İlk olarak, Yörük kültüründe önemli bir yere sahip olan nazardan korunmak için kullanılan, çaltı ağacından yapılan nazarlık olabilir önerisini sunduk. Bu konuda “Somut Olmayan Kültürel Miras Bağlamında Bir Amulet/Nazarlık Örneği: Çaltı” adlı makaleyi gönderdik. Kendisi fikri beğendi, ama başka neler olabilir üzerinde de istişare ettik. Çünkü hem temsil gücü en yüksek sembolleri seçmek istiyordu hem de program kapsamında götürülecek nesnelerin en fazla 20, 20, 5 cm ebatlarında ve en fazla 500 g aralığında olması gibi bir sınırlama vardı. Nihai olarak eğirtmeç ile kurt başı ve koçboynuzu şeklinde çaltıdan yapılmış nazarlıkların hem ebatları hem de temsil gücü açısından en uygun olanlar olduğuna karar verdik.” ifadelerini kullandı. DOÇ. DR. ALPTÜRKER: “YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ YAŞATMA VE GELECEK NESİLLERE AKTARMA SORUMLULUĞUMUZLA ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ” Yörük kimliğinin görünürlüğüne, bilinirliğine sağladığı katkı için Alper Gezeravcı’ya ve Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar’a teşekkürlerini ileten Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, “Bu sürecin içerisinde yer alan tüm insanlar, ortak iş birliği ile Yörük kültürüne hizmet motivasyonu ile bu ekibin bir parçası olmuşlardır ve destekleri çok kıymetlidir. Yörük çadırlarının dumanının tütmesi için Yörük kültürünü yaşatma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğumuz dolayısı ile bu ekibin içinde yer almak benim için de büyük bir onur ve gurur nedenidir. Üstlendiğimiz bu sorumlulukla Mersin Üniversitesi olarak çalışmalarımıza devan edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı. UZAYA GÖNDERİLEN NESNELER YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜN İZLERİNİ TAŞIYOR Uzaya gönderilen nesnelerden eğirtmeç, Yörüklerin hayvanlardan kırkılan kıl ve yünü ip hâline getirmek için kullandıkları; oturacağı çadırdan, ununu, buğdayını koyacağı çuvala; çuldan, heybeye; annenin çocuğunu sırtına sabitlemesi ve taşımak amacıyla sarmasında kullandığı (hop ettiği) ipten, hayvanların yularına kadar ihtiyacı olan bütün dokumaların üretim sürecinin temel nesnesi olarak kullanılıyor. Uzaya gönderilen bir diğer nesne olan kurt başı ve koçboynuzu nazarlıklar ise yine Yörük kültürü içinde önemli bir diğer husus olan nazardan korunmak için kullanılıyor. Özellikle Akdeniz Bölgesi’nde nazarı uzaklaştırılacağına inanılan çaltıdan yapılan bu nazarlıklar ev, araba, çocuk ve hayvanlarda sıklıkla kullanılırken; uzaya gönderilen nazarlıklardan kurt başı ise Türk mitolojisinde Türk’ün hayat ve savaş simgesi olarak değerlendiriliyor. Bir diğer nesne koçboynuzu nazarlıklar ise Anadolu’nun pek çok yerinde uğur ve bereket getirmesi, ocağa, mala mülke ve sağlığa gelecek nazarları kovması için evlerin, ahırların kapılarına ve meyve ağaçlarına asılıyor. 

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 'Dünya Su Günü'nde 'Suyun Serüveni' konulu panel düzenledi Haber

Mersin Büyükşehir Belediyesi, 'Dünya Su Günü'nde 'Suyun Serüveni' konulu panel düzenledi

İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı ile Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü iş birliğinde Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi’nde düzenlenen panelde, su kaynaklarının daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılması için yapılması gerekenler ele alındı. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Zorlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Dr. Öğretim Üyesi Korhan Özcan, ‘Mersin’in Su Ekosistemleri: Antroposen Çağının Kentlerinde Doğayı Nasıl Koruyabiliriz’ başlıklı sunum yaptı. Mersin’in coğrafi konumu ve iklimi itibariyle değişik kuş türlerinin yaşamı için uygun bir ortama sahip olduğunu aktaran Dr. Özcan, bölge ekosistemini korumak adına dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi verdi. Kaçak avcılık, çevre kirliliği, hayvanlar ve üreme habitatları hakkında da bilgiler veren Dr. Özcan, doğada yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan kuş türleri ile ilgili yapılması gereken çalışmalara dikkat çekti. Su kaynaklarının korunması için yapılması gerekenler ele alındı MESKİ bünyesinde görev yapan Çevre Mühendisi Taylan Özgür Sağlam, panelde ‘Havzadan Denize Suyun Serüveni’ başlıklı sunum gerçekleştirdi. Kara, deniz ve kıyı ekosistemlerinin birbiriyle ilişkili olduğunu belirten Sağlam, bu ekosistemi korumak adına Mersin Büyükşehir Belediyesinin kent genelinde gerçekleştirdiği sürdürülebilir çalışmaları anlattı. Mersin Üniversitesi Araştırma Görevlisi Dr. Fatma Deniz ise, ‘Su Ayak İzi’ konulu sunumunda, üretim ve tüketime bağlı olarak insanların kullanmış olduğu su kullanım kapasitesini aktardı. Deniz, gündelik hayatta üretim ve tüketim aşamasının her alanında insanların kullandığı toplam su miktarını ele aldı. Aynı zamanda Deniz, su kaynaklarının daha etkin ve akılcı bir şekilde kullanılmasını yaygınlaştırmak amacıyla daha az su kullanımının yöntemlerini ve su ayak izinin nasıl azaltılabileceğinin çözüm önerilerini katılımcılarla paylaştı. Bir diğer panelist Prof. Dr. Cüneyt Güler de ‘Yağmur Suyu Hasadı’ başlıklı sunumunda doğada su döngüsünün nasıl oluştuğunu, dünyada su rezervlerinin dağılımını ve Türkiye’de su kaynaklarının durumunu ele aldı. Sunumların ardından konuşmacılar, katılımcıların sorularını yanıtladı. “Su kaynaklarımızı daha etkin ve verimli bir şekilde kullanmak zorundayız” İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Zorlu, her yıl ‘22 Mart Dünya Su Günü’ nün farklı bir tema ile gerçekleştirildiğini, bu yıl ise ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ temasının seçildiğini dile getirdi. Zorlu, “Genelde alışık olduğumuz tablo suyun dünyada barışa vesile olması değil, savaş ve kavgalara sebep olmasıdır. Çünkü su kaynaklarını etkin ve verimli kullanmıyoruz. Doğa temelli bir şehircilik anlayışı benimsemiyor ve dünya nüfusuna yeterli miktarda suyun ulaşmasında problemler yaşıyoruz. Bu da barışa vesile olmaktan ziyade, daha çok savaşa ve kavgaya sebep oluyor. Eğer su kaynaklarımızı etkin ve verimli bir şekilde kullanabilir, su kaynaklarımızı koruyabilirsek, suyu savaş nedeni olmaktan çıkartıp, bir barış vesilesi haline getirebiliriz” dedi. “Merkezimizi 4 ayda 60 bin kişi ziyaret etti” 4 ay önce hizmete açılan Mercan 100. Yıl İklim ve Çevre Bilim Merkezi hakkında da bilgi veren Dr. Zorlu, “Bu süre içerisinde merkezi, büyük bölümü çocuklar ve gençler olmak üzere 60 bin kişi ziyaret etti. Bu merkezin amaçlarından biri de suyun etkin ve verimli bir şekilde kullanılması ile su tasarrufunun üst düzeye çıkartılması konusunda bilinç oluşturmaktır. Merkezimizde; iklim, çevre, atık, geri dönüşüm, su gibi farklı 13 temada deney düzeneğimiz var. Projemiz tamamlandığında ise, toplamda 120 adet deney düzeneğimiz olacak” ifadelerini kullandı. Etkinlik, merkezde yer alan planetaryumda dünyanın oluşumunu, yaşam ve karbon döngüsünü, diğer gezegenlere kıyasla dünyada yaşamanın avantajlarını anlatan ‘Dinamik Dünya’ konulu kısa filmin izlenmesi ile son buldu.

Mersin Üniversitesi'nde Nevruz Bayramı Büyük Bir Coşkuyla Kutlandı Haber

Mersin Üniversitesi'nde Nevruz Bayramı Büyük Bir Coşkuyla Kutlandı

Mersin Üniversitesi'nde Nevruz Bayramı kutlamaları gerçekleştirildi. Nevruz Bayramı kutlamalarına, MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy ve hanımefendi Süreyya Ersoy, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çağrı Çetin, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, Rektör Danışmanları, akademik ve idari personel ile öğrencilerimiz katıldı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki etkinliklerde halk oyunları gösterileri, dinletiler, Nevruz ateşinin yakılması ve örs dövme gibi ritüeller gerçekleştirildi. Konuşan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İmran Gündüz Alptürker, Nevruz Bayramı'nın doğayla yeniden kucaklaşma, umutları tazeleme ve barışı yüceltme vesilesi olduğunu belirtti. Ayrıca, Nevruz'un baharın gelişini ve yeni bir yılın başlangıcını müjdelediğini vurguladı. Üniversitemiz Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansta Prof. Dr. Ruhi Ersoy, “Nevruz Bağlamında Türk Kültür ve Medeniyeti Üzerine Düşünceler” başlıklı bir konuşma yaptı. Ersoy, Nevruz'un insanlığın yenilenme sürecini temsil ettiğini ve Türk mitolojisinin sembolü olan Bozkurt'un önemine değindi. Konferans sonunda Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, Prof. Dr. Ruhi Ersoy’a plaket, hediye ve çiçek takdim etti. Bu anlamlı kutlama, Nevruz'un önemini vurgulayarak birlik, barış ve dayanışmanın önemine dikkat çekti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.