#Mersin Üniversitesi

İLKHABER-Gazetesi - Mersin Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mersin Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin’de İŞKUR Gençlik Programı’na 2 bin 896 öğrenci katılacak Haber

Mersin’de İŞKUR Gençlik Programı’na 2 bin 896 öğrenci katılacak

Mersin'de Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) gençlerin iş gücü piyasasına daha donanımlı şekilde katılmaları amacıyla hayata geçirdiği İŞKUR Gençlik Programı'ndan 2 bin 896 üniversite öğrencisi yararlanacak. Mersin Üniversitesi (MEÜ) ile İŞKUR işbirliğinde yürütülen projenin açılış programı, MEÜ Akdeniz Kültür Merkezi'nde yapıldı. Vali Atilla Toros, etkinlikteki konuşmasında, programın üniversite öğrencilerini geleceğe hazırlayan basamak olduğunu söyledi. 2 BİN 896 ÖĞRENCİ YARARLANACAK Eğitimini sürdüren gençlerin program sayesinde mesleki tecrübe kazanıp gelir elde edebildiğini belirten Toros, öğrencilere şöyle hitap etti: "Bu programla sizlere sadece bir kapı açmıyor, vizyon kazandırıyoruz. Çalışma hayatına hazırlanmanız için güçlü bir imkan sunuyoruz. Bu programda hem öğrenme hem de üretme sürecinde yer alacaksınız. İş hayatının mantığını mezun olmadan kavrayacak, hangi bölümdeyseniz o alanın sahasında olacaksınız. Bu yıl ilimize tahsis edilen kaynak 291 milyon liraya, destekten yararlanan öğrenci sayısı da 2 bin 896'ya çıkarıldı." REKTÖR YAŞAR: “MESLEKİ BECERİLER ARTACAK” MEÜ Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar da programın geçen yıl olduğu gibi bu sene de ilgi gördüğünü anlattı. Gençlerin gelişimine önem verdiklerini dile getiren Yaşar, "İŞKUR öncülüğünde yürütülen bu değerli girişim, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla uyumlu olarak gençlerimizin mesleki becerilerini geliştirmeyi, onları iş gücü piyasasına daha hazırlıklı ve rekabetçi bir biçimde kazandırmayı amaçlamaktadır." diye konuştu. PROGRAM HAZİRAN 2026'YA KADAR SÜRECEK İŞKUR İl Müdürü Yunus Emre Akalın da gençlerin iş gücü piyasasına daha donanımlı şekilde katılmaları amacıyla hayata geçirilen programın 30 Haziran 2026'a kadar süreceğini kaydetti. Konuşmalar ardından öğrencilere, iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim verildi.

Geleceğin gazetecileri Adana’da buluştu Haber

Geleceğin gazetecileri Adana’da buluştu

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda, Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün destekleriyle yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları ve İş Birliği Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında, Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Dezenformasyonla Mücadele Kulübü üyeleri Adana’da önemli ziyaretler gerçekleştirdi. Kamu Kurumlarından Medya Kuruluşlarına Yoğun Program Öğr. Gör. Dr. Gülten Acar rehberliğinde gerçekleşen ziyaretler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Adana Bölge Müdürü Mustafa Yalınız’a yapılan nazik ziyaretle başladı. Genç iletişimciler, burada dezenformasyonla mücadelede kamu kurumlarının üstlendiği rolü yerinde inceleme fırsatı buldu. Ardından Adana İl Millî Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge ve Girişimcilik Merkezi’nde düzenlenen interaktif toplantıya katılan öğrenciler; İletişim Uzmanı Emre Gök, Eğitim Uzmanı Yasemin Yıldırım, Uzman Abdülkadir Ak ve Uzman Muhammed Said Doğru'nun sunumlarını dinledi. Toplantıda medya okuryazarlığı, dijital çağda doğru bilgiye erişim, Basın Kartı Yönetmeliği ve toplumsal farkındalık gibi konular ele alındı. Medya Kurumlarında Yerinde Gözlem Ziyaret programının devamında genç iletişimciler; Anadolu Ajansı (AA) Adana Bölge Müdürlüğü, Basın İlan Kurumu Adana Şube Müdürlüğü, Sabah Gazetesi Adana Temsilciliği ve TRT Haber Adana Müdürlüğü’nü ziyaret etti. Öğrenciler, gazeteciliğin sahadaki uygulamalarını yerinde gözlemledi, muhabirlikten staj olanaklarına, resmi ilan süreçlerinden sektördeki kariyer fırsatlarına kadar birçok konuda bilgi aldı. Program sonunda memnuniyetlerini dile getiren öğrenciler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na ve organizasyona katkı sunan tüm kurumlara teşekkür etti.

Mersin'de 4 yıl önce gömülen Fin balinası bilim için topraktan çıkarılıyor Haber

Mersin'de 4 yıl önce gömülen Fin balinası bilim için topraktan çıkarılıyor

Mersin'de 2021 yılında sahile vurduktan sonra Mersin Üniversitesi (MEÜ) Yenişehir Kampüsü'ne gömülen 14 metrelik Fin balinasının iskeleti, bilimsel çalışmalarda kullanılmak üzere topraktan çıkarılacak. "BALİNANIN SESSİZLİĞİ BİLİME DÖNÜŞÜYOR" PROJESİ BAŞLIYOR Üniversite tarafından 4 yıl önce Yenişehir Kampüsü'nün bahçesine gömülen Fin balinasının iskeletinin bilimsel çalışmalara kazandırılması amacıyla "Balinanın Sessizliği Bilime Dönüşüyor" projesi hazırlandı. Yürütücülüğünü MEÜ Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas'ın yaptığı proje kapsamında, 1-8 Ekim'de balinanın gömüldüğü alanda kazı çalışması yapılacak. Öğrencilerin form doldurarak katılabileceği çalışma sonunda iskelet, MEÜ Deniz Canlıları Müzesi'ne götürülecek. PROF. DR. AYAS: "EŞSİZ BİR TARİHSEL OLAYA TANIKLIK EDECEĞİZ" Deniz Ayas, 13 Mayıs 2021'de Adnan Menderes Bulvarı sahiline vuran balinaya nekropsi (hayvanların kadavralarının incelenmesi) yaptıklarını söyledi. İncelemede balinanın, deniz aracının çarpması sonucu telef olduğunu belirlediklerini dile getiren Ayas, kaza sonrasında deniz canlısının iç organlarında büyük hasarlar oluştuğunu tespit ettiklerini anlattı. Ayas, balinanın iskeletinin bilimsel araştırmalara katkı sağlaması için nekropsinin ardından toprak altında tutulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Fin balinası, mavi balinadan sonra dünyanın en büyük ikinci canlısı. Bu balinanın iskeletinin çıkarılması eşsiz bir tarihsel olay. Öğrencilerimizin bu tarihsel olaya tanıklık etmesini ve maceraya katılmasını istiyoruz. Çalışmamız 3 aşamadan oluşacak. İlk aşamada kafa ve çene kemikleri, daha sonra göğüs bölgesindeki omurlar ve kaburgalar çıkarılacak. En sonunda da kuyruk omurları çıkarılacak ve tüm aşamalar numaralandırılacak. Buradaki her omurga, kaburga ve çene kemiği milyonlarca yıllık balinaların geçmişiyle ilgili bizlere bilimsel bulgular verecek." İSKELET, DENİZ CANLILARI MÜZESİ'NİN GÖZDESİ OLACAK Prof. Dr. Ayas, birleştirme süreci sonrasında iskeletin, bilimsel araştırmalar ve deniz canlılarının korunmasına yönelik farkındalık oluşturulması için MEÜ Deniz Canlıları Müzesi'nde sergileneceğini belirterek, "Fin balinası, müzemizin en çarpıcı, güzel materyali olacak. İskeleti bir an önce çıkarıp öğrenci ve vatandaşlarla paylaşmak istiyoruz." dedi.

Akademisyenler uyardı: Mersin Körfezi'nde dip müsilajı belgelendi, "Durum iyi değil" Haber

Akademisyenler uyardı: Mersin Körfezi'nde dip müsilajı belgelendi, "Durum iyi değil"

Mersin Körfezi'ndeki ekosistemi incelemek için dalış yapan akademisyenler ve çevre gönüllüleri, deniz dibinde oluşan müsilajı su altı kameralarıyla kaydetti. Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, kıyılarda görülen alg patlamalarının (sucul ortamlarda alglerin veya siyanobakterilerin hızla ve aşırı çoğalması) ekosisteme etkisini incelemek için çalışma başlattı. Çalışma kapsamında aralarında Ayas'ın da olduğu akademisyenler, çevre gönüllüleri ve özel dalış okulunun dalgıçlarından 10 kişilik ekip, Silifke ilçesindeki Boğsak Koyu ile Dana Adası çevresinde suya girdi. Ekip, denizin dibinde müsilajın görüldüğü yerlerden su altı kameralarıyla kayıt aldı. "DİP MÜSİLAJININ PARÇALANMASIYLA SUDAKİ BULANIKLIK ARTABİLİR" Prof. Dr. Ayas, kıyılarındaki alg patlamalarının ekosisteme etkisini incelemek için yaptıkları dalışta yoğun dip müsilajı tespit ettiklerini söyledi. Müsilajın nedenlerine ilişkin değerlendirme yapan Ayas, şunları kaydetti: "Körfezin kirletici yükü fazla olduğu için müsilaj ve alg patlamalarını görüyoruz. Özellikle karasal girdilerin çok fazla rolü var. Kentsel arıtma sisteminin yetersizliği ile evsel ve sanayi atıkları, azot ve fosfor yükünü artırıyor. Onun dışında tarımsal ve turizme bağlı aktiviteler dolayısıyla denize kirlilik ulaşıyor. Bu da dönemsel olarak dip müsilajının oluşmasına neden oluyor. Dip müsilajının parçalanmasıyla sudaki bulanıklık artabilir. Bu durumun turizme direkt etkisinin olacağını düşünmüyoruz ama kısmi ve dolaylı etki olabilir." Ayas, dip müsilajının deniz canlılarına zarar verdiğini ifade ederek, "Müsilaj dibi komple kapladığı için sünger, mercan, deniz yıldızı gibi canlıları kaplıyor ve oksijeni az bir ortam oluşturuyor. Müsilajın parçalanmasıyla oksijensiz ortamda canlılar olumsuz etkileniyor." diye konuştu. "MÜSİLAJ, MERSİN KÖRFEZİ İÇİN ARTIK BİLİMSEL OLARAK BELGELENMİŞ DURUMDA" Dip müsilajının etkisinin ortadan kaldırılması için arıtma sistemlerinin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ayas, şunları anlattı: "Mersin Körfezi'nde müsilajın daha da kalıcı hale gelmesiyle karşılaşabiliriz çünkü körfezin kirlilik yükü çok fazla. Durum çok iyi değil. Buna bağlı olarak yıllardır sıklığı ve boyutu artan şekilde yüzey ve dip müsilajını görmeye devam ediyoruz. Dip müsilajı, Mersin Körfezi için artık bilimsel olarak belgelenmiş durumda bu da körfezin deniz kirliliği konusunda iyi olmadığının somut göstergesi."

Çanakkale'nin 110. yılında anlamlı buluşma: Türk ve Anzak torunları Sidney’de bir araya geldi Haber

Çanakkale'nin 110. yılında anlamlı buluşma: Türk ve Anzak torunları Sidney’de bir araya geldi

Çanakkale Zaferi'nin 110. yılı anısına anlamlı bir buluşmaya imza atıldı. Mersin Üniversitesi öncülüğünde yürütülen proje kapsamında, Çanakkale şehitlerinin torunları ile Anzak askerlerinin torunları Avustralya'nın Sidney kentinde bir araya geldi. İki milletin torunları, birlikte yürüyüş yapıp fidan dikerek, 110 yıl önce savaş meydanında kurulan dostluğu yeniden yeşertti. Mersin Üniversitesi'nin hayata geçirdiği proje çerçevesinde, Mersinli şehit torunları Alaattin Dölek, Ayşe Doğan, Gaye Nur Kalay ve Alanur Sariye Söyler ile proje koordinatörleri Mut Meslek Yüksekokulu Müdürü Koray Gidirişlioğlu ve Öğr. Gör. Filiz Atilla, Sidney'e giderek Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden Anzak askerlerinin torunlarıyla buluştu. Etkinlik, Auburn'deki Gelibolu Camii yerleşkesinde düzenlendi. Bando eşliğinde yapılan yürüyüşün ardından, Auburn Türk Dostluk Anıtı'na çelenk bırakıldı ve geleceğe umut olması için fidanlar toprakla buluşturuldu. TÜRK VE ANZAK TORUNLARI BARIŞ İÇİN BİR ARAYA GELDİ Programa, Türkiye'nin Sidney Başkonsolosu Belgin Ergüneş'in yanı sıra Avustralyalı emekli milletvekilleri, yerel yönetim temsilcileri, Kore gazileri, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ile çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı. Etkinlikte konuşan Başkonsolos Ergüneş, "Geçmişin acılarını unutmadan barış içinde yaşamak, ortak geleceğimizi inşa etmek adına büyük önem taşıyor. Bu anlamlı günde, vatanı uğruna can veren Mehmetçiklerimizi ve Çanakkale'de hayatını kaybeden Anzak askerlerini saygı ve rahmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı. Etkinliğe ev sahipliği yapan Gelibolu Camii Din Görevlisi Abdülhalim Erkoç ise konuşmasında, Çanakkale Muharebeleri'nin tarihi önemine vurgu yaparak, savaşın tarafları olan Türk ve Anzak askerleri arasında zamanla oluşan dostluk bağlarını hatırlattı. Erkoç konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934 yılında Anzak annelerine hitaben söylediği, "Evlatlarınız artık bizim evlatlarımızdır" sözlerine de yer verdi. "MERSİN'DEN ANZAK TOPRAKLARINA BİR BARIŞ KÖPRÜSÜ" Projenin gerçekleşmesinde büyük rol oynayan Mersin Üniversitesi Mut Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Koray Gidirişlioğlu proje hakkında yaptığı açıklamada, "110 yıl önce Çanakkale'de 253 bin şehidimiz var. O 253 bin şehidin yaklaşık bin 250'si Mersin ilimizden Çanakkale'ye gidip şehit olanlar. Bu projenin 2020 yılında yapılmasına karar verildi ama pandemi nedeniyle uçuşlar durduğu için biraz gecikti. Her yıl Anzaklar Çanakkale'ye geliyor ve orada Şafak Ayini yapıp atalarını anıyorlar. Bizim de bu yıl Mersin'den Çanakkale şehidi torunları Avustralya'ya gelip Çanakkale şehidi torunları ve Anzak torunlarını bir araya getirme projesi hasıl oldu. Biz de Mersin Üniversitesi Rektörü Erol Yaşar hocamızın öncülüğünde bu projenin çalışmalarına yaklaşık 1 yıl önce başladık. Tabi Mersin'i üç bölgeye ayırdık Mut, Erdemli ve Silifke olarak. Buradaki şehit yakınlarına belediyeler ve kaymakamlıklarla iş birliğiyle ulaştık. Ondan önce Milli Savunma Bakanlığı'nın arşivlerine girdik özel izinle. Tabi oradaki arşivlerde bin 250 kişinin Mersin'den Çanakkale'ye gidip şehit olduğunu öğrendik. Bu şehitlerin içerisinden dört tane şehidimiz yakınını Mersin'den Avustralya'ya getirip onları Anzakların torunlarıyla buluşturduk. Projemizin adını da Mustafa Kemal Atatürk'ün Anzak askerlerinin ailelerine söylediği 'Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır' sözünden hareketle 'Dedeleriniz Misafirimizdir' koyduk ve iki tarafın torunlarını Avustralya'da başarılı bir şekilde Sidney'de buluşturduk" dedi. "ÇANAKKALE RUHU BİZİ BURAYA TAŞIDI" Mersin'den Sidney'e gelerek Anzak askerleri torunlarıyla tanışma fırsatı bulan Çanakkale şehidi torunu Ayşe Doğan, "Tabi çok uzak bir yoldan geldik, okyanus geçiyorsunuz. Yani bu yol böyle bir enerjiyle, böyle bir motivasyonla ancak gelinebilir. Biz Çanakkale torunlarıyız. Bu fikir daha önce 2020 yılında gündeme geldi ama pandemi nedeniyle ertelendi. Çok özenle hazırlanmış bir proje. Hem Mersin Üniversitesi'nden Koray hocam hem de buradan Mehmet Bey dört dörtlük her şeyi planlamışlar. Çanakkale Savaşı insanların acımasızca belli bir savaş ahlakını, disiplinini, centilmenliğini gözetmeksizin yapılan bir savaş değil. Öyle ki savaşın sonunda Mustafa Kemal Atatürk savaşta Anzak gençlerinin annelerine 'Evlatlarınız bizim evlatlarımızla koyun koyuna yatmakta. Artık onlar bizim misafirimizdir, evlatlarınız bizim evlatlarımız olmuşlardır. Huzur ve sükûn içinde yaşasınlar' diyebilecek kadar savaş konusunda yeni bir bakış açısı ortaya koymuştur. Aslında biz onun izinden buraya geldik" dedi. "ÇANAKKALE'DEN BİR DÜNYA BARIŞI MESAJI" Çanakkale Savaşı'ndaki centilmenliğin dünyaya örnek olması gerektiğine değinen Ayşe Doğan, "Dünyada başka bir örneği olmayan bir şey. Bir savaştan bir barış ve dostluk çıkıyor çünkü. Gerçekten Anzaklı anneler evlatlarının bedenlerine bile kavuşamamışlar, keza Türk anneler de öyle. ‘Bastığın yeri toprak diyerek geçme, tanı! Düşün altında binlerce kefensiz yatanı' denildiği gibi hakikaten Çanakkale bambaşka bir dünya. Bir felsefesi var Çanakkale'nin. Bizi buraya o ruh getirdi. Aynı şekilde Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi onların evlatları bize emanetti. Biz de onların torunlarıyla buluştuk. Ben Çanakkale'de büyük dedemi ve onun oğlunu kaybetmişiz. Onların hatıralarıyla büyüdük zaten. Burada bir araya geldik, çok samimi bir ortam vardı. O kadar büyük bir enerji, hem İstiklal Marşımız hem onların milli marşı çaldı ve herkes ağladı. Türkiye'de de törenlere katılıyoruz, milli marşımızı duygulu dinliyoruz ama böyle ağlamıyoruz. O motivasyonu, o enerjiyi, o duygu yoğunluğunu anlatmam için kelimeler yeterli değil. Gerçekten bu sıradan bir proje değil. Bana göre dünyaya örnek olması gereken bir proje. Kadın, çocuk, genç, yaşlı ayırt etmeden insanların öldürüldüğü savaşlar görüyoruz. Savaş bile diyemeyeceğimiz şeyler görüyoruz. Bu Çanakkale ve Çanakkale sonrası bu dostluk tüm dünyaya örnek olmalı. Biz atamızın izinden buraya geldik ve büyük bir huzurla da ülkemize geri döneceğiz" ifadesine yer verdi. Etkinlik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehitler için yapılan dua ile sona erdi.

Çukurova Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi kütüphane protokolüyle bilgi paylaşımını artıracak Haber

Çukurova Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi kütüphane protokolüyle bilgi paylaşımını artıracak

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) ile Mersin Üniversitesi (MÜ) arasında, kütüphanelerin ortak kullanımına yönelik iş birliği protokolü imzalandı. Protokolle, her iki üniversitenin kütüphanesi akademik ve idari personel ile her düzeydeki öğrencinin ortak kullanımına açıldı. Mersin Üniversitesi Senato Odası’nda imzalanan protokole Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, MÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Prof. Dr. Ahmet Hakan Öztürk ve Prof. Dr. Mehmet Çağrı Metin; Çukurova Üniversitesi Genel Sekreteri Mustafa Kürşad Birinci, Rektör Başdanışmanı Doç. Dr. Metin Özkan, MÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr. Buğra Sarı ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim elemanı Dr. Öğr. Üyesi Yakup Şahin katıldı. Çukurova Üniversiteleri, personel ve öğrencilerine kütüphane erişimini ortak sunacak Protokol imza töreninde konuşan Rektörler Prof. Dr. Beriş ve Prof. Dr. Yaşar, Çukurova Bölgesi’nin iki güzide üniversitesinin personel ve öğrencilerinin kütüphaneleri ortak kullanmasının bilgi ve imkân paylaşımını artıracağını, bunun da önemli faydalar sağlayacağını belirterek imzalanan protokolün hayırlı olmasını temenni ettiler. İmzalanan protokol kapsamında, Çukurova Üniversitesi ile Mersin Üniversitesi personeli ve öğrencileri, kendi üniversitelerince tanımlanan kimlik kartlarıyla her iki üniversitenin kampüs içindeki kütüphanelerini ortak kullanabilecek ve kitap ödünç alabilecekler.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.