#Muharrem Kılıç

İLKHABER-Gazetesi - Muharrem Kılıç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Muharrem Kılıç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nda devir teslim: Muharrem Kılıç görevi Fahrettin Altun'a devretti Haber

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nda devir teslim: Muharrem Kılıç görevi Fahrettin Altun'a devretti

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığına atanan Fahrettin Altun görevi Muharrem Kılıç'tan devraldı.Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararıyla İletişim Başkanlığı görevini 2018 yılından itibaren sürdüren Fahrettin Altun Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanlığına getirildi. Bugün gerçekleştirilen devir-teslim töreniyle Altun görevine başladı. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nda gerçekleştirilen devir-teslim töreninde konuşan Fahrettin Altun, Devir teslimin bir bayram değişimi olduğunu dile getirerek, "Burada biz inşallah Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumumuzun temel faaliyet alanlarında daha nitelikli işler yapması için el birliğiyle bütün kurulumuzla, buradaki bütün mesai arkadaşlarımızla canhıraş bir şekilde çalışacağız. Atamaları için, teveccühleri için Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Gayretimiz onun bu teveccühü çerçevesinde, onu mahcup etmemek üzere olacak ve inşallah yoğun bir şekilde gayretlerimizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun hayati fonksiyonlar icra ettiğini dile getiren Altun, "Bir taraftan ayrımcılıkla mücadele, bir taraftan insan haklarının güçlendirilmesi, korunması, diğer taraftan da eşitliğin teşvik edilmesi bağlamında bu kurul bugüne kadar önemli vazifeler ifa etti. İnşallah bu hak arama kurumunu Türkiye'de hak, hakkaniyet ve adalet mücadelesinde çok daha önde bir kurum haline gelmesi için gayret sarf edeceğiz. Bütün çalışanlarımızla birlikte bu gayreti ortaya koyacağız. Ben bu kurumu ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın' felsefesinin çok somut tezahürlerinden biri olarak görüyorum. Bu felsefenin, bu yaklaşımın neticesinde ortaya çıkmış bir kurum ve bu felsefeyle çalışmalarımızı inşallah sürdüreceğiz" şeklinde konuştu. Altun konuşmasını şöyle sürdürdü: "Öncelikle ilk etapta önümüze iki hedef koyarak yol alacağız. Bir yandan çok daha geniş toplum kesimlerine, daha fazla vatandaşımıza ulaşmaya gayret edeceğiz ve bu kurumdan kamu menfaati namına, vatandaşlarımızın menfaati namına faydalanmaları için çaba sarf edeceğiz. Diğer taraftan da yine başlayan uluslararasılaşma çabalarını, çalışmalarını daha ileriye götürmek için yoğun bir çaba sarf edeceğiz. Türkiye gerçekten son dönemde çok müteessir, çok güçlü bir aktör olarak varlık gösterdi, istikrarlaştırıcı bir aktör olarak varlık gösterdi ve bu rolüne uygun olarak da yine çevresine hep olumlu değerler ihraç edebildi ve bu yönüyle baktığımızda Türkiye'nin gerçek anlamda hem ülkesinde, hem bölgesinde, hem küresel alanda adaletin savunulması noktasında Sayın Cumhurbaşkanımızın yine daha Adil Bir Dünya Mümkündür felsefesiyle yürüttüğü çalışmalarına uygun olarak daha fazla atması gereken adım var ve biz bu çerçevede yine bu kurum vasıtasıyla da bu adımları nasıl atabiliriz bunun mücadelesini vereceğiz. Türkiye Yüzyılı Vizyonu çerçevesinde çalışmalarımızı bu bağlamda, bu kurum çatısı altında devam ettireceğiz. Allah mahcup etmesin." Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nda geçirdiği dört yıl boyunca uluslararası arenada akreditasyonu elde etmesinin gurur verici olduğunu dile getiren Muharrem Kılıç ise "Bu bir bayrak yarışı. Bayrağın daha da yükseklere çekilmesi, daha da kurumun hem bütün yönleriyle hem kurumsal kapasitesi, hem insan kaynağı açısından daha da ileri noktaya taşınması, kurumsal tanınırlığın daha da etkili bir şekilde sağlanması, temin edilmesi noktasında kıymetli akademisyen meslektaşım diyeceğim Sayın Başkanım'a bu görevi gururla tevdi edeceğim, devredeceğim. Ben bunu da vesile kılarak bu süre zarfında birlikte çalıştığımız başta kıymetli kurulu üyelerimize yürekten teşekkür ediyorum. Desteklerine, katkılarına, yüreklerine sağlık. Devam edecek olan kıymetli kurul üyelerimize de tebrik ediyorum. Başarılarının daim olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.

TİHEK Başkanı Kılıç, haşemayla havuza girilmesine izin verilmemesi "ayrımcılığını" değerlendirdi Haber

TİHEK Başkanı Kılıç, haşemayla havuza girilmesine izin verilmemesi "ayrımcılığını" değerlendirdi

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesince, bir tatil sitesinde haşema ile havuza girilmesine izin vermeyen sanıklar hakkında verilen 10'ar ay hapis cezasının uygun bulunması ve TİHEK'in daha önce bu yönde aldığı ihlal kararlarına ilişkin,açıklama yaptı. TİHEK Kanunu çerçevesinde belirlenmiş 15 temeldeki her türlü ayrımcılığın yasaklandığını kaydeden Kılıç, kanunda öngörülen temellerden birinin de din ve inanç temelinde ayrımcılık olduğunu söyledi. Söz konusu ayrımcılıkla, özel mülklerde havuzların kullanımı ve başka hizmet alanlarında karşılaşılabildiğini belirten Kılıç, "Vatandaşlara bir ayrımcılık yapılması, aynı durumda olanlara ayrımcı muamele sergilenmesi kanunen yasaklanmış durumda." açıklamasını yaptı. TİHEK'in daha önce bu konuda yapılan başvurularda ihlal kararları verdiğini anımsatan Kılıç, 2021'de verilen bir kararda, haşema ile havuza girilmesinde sağlık açısından sorun olmadığının raporlandığını, ihlal kararında da bu rapora değinildiğini ifade etti. "Kişilerin hizmet alırken kısıtlanmaları yasaklanmış durumda" Kılıç, TİHEK Kanunu ile düzenlenen yasaklama ve düzenlemelerin yanında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nden başlamak üzere uluslararası sözleşmelerde ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesinin 22 numaralı yorumunda da ayrımcılığın yasaklandığını belirtti. Muharrem Kılıç, "Kişilerin din ve inançlarını temsil eden giyimle kuşamla ya da ritüellerin temsili niteliğindeki durumlar üzerinden ayrımcılığa maruz bırakılması insan haklarına ve eşitlik hukukuna aykırılık teşkil ediyor." dedi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yorumları doğrultusunda da hak ve özgürlük alanına ilişkin kısıtlamaların makuliyet ölçüsünü aşacak şekilde yapılmasının yasaklandığını belirten Kılıç, konuyla ilgili yargı makamlarınca verilen kararların da mevcut olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kılıç, "Din ve inanç özgürlüğünün herhangi ritüelle olduğu gibi o dinin sembollerinin gösterimi noktasında kişilerin haklarının hizmet alırken kısıtlanmaları, ayrımcılığa maruz bırakılmaları yasaklanmış durumda." diye konuştu. Bugüne kadar "haşema" nedeniyle 13 ihlal kararı verildi TİHEK Başkanı Kılıç, haşema ile havuz kullandırılmaması nedeniyle daha önce verilen kararlara ilişkin, "2020'de ilk kararımızı vermiştik, ayrımcılık yasağının ihlali olarak nitelendirilmiştik. Bir sitede, o sitenin sakini olan bir vatandaşın kendi inancına uygun olan kıyafetle, haşemayla havuza girme isteğinde, diğer vatandaşlara imkan sağlanırken ona sağlanmaması nedeniyle, başvuran kişi hakkında ihlal kararı vermiştik." dedi. Kılıç, TİHEK tarafından diğer yıllarda verilen kararlara ilişkin, "2021 yılında da vermiş olduğumuz bir karar vardı. 2022'de 8 karar verdik bu noktada. Yine ihlal kararı verdi kurulumuz. Geçen yıl da 3 karar, yani kurulumuz bu zamana kadar 13 karar vermiş durumda. Bu bir içtihadın, içtihat birliğinin oluştuğu anlamına geliyor." ifadelerini kullandı. TİHEK'in verdiği kararlara ilişkin yargı yolunun açık olduğunu dile getiren Kılıç, verilen ihlal kararlarının yargı kurumlarınca uygun bulunduğunu belirterek, "Yani hem yargı kararları hem de kurulumuzun vermiş olduğu kararlar, bunun din ve inanç özgürlüğüne dair bir ihlal olduğunu tespit etmiş durumda." diye konuştu. TİHEK'in resen inceleme yetkisi de bulunuyor Muharrem Kılıç, ayrımcılığa maruz kalanların TİHEK'e başvurabileceklerini, bunu şahsen ya da avukatları aracılığıyla da yapabileceklerini dile getirdi. Kılıç, TİHEK'e müracaatta herhangi bir başvuru ücretinin bulunmadığını vurgulayarak, "İllerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar üzerinden ya da doğrudan web sayfamız üzerinden bize başvuru yapabilirler." ifadelerini kullandı. TİHEK'e başvuru öncesi, ayrımcılığa maruz kaldığını iddia eden kişilerin, mağduriyetlerinin giderilmesini ilgili kişiden isteme koşulunun bulunduğunu belirten Kılıç, 30 gün içinde yanıt alınmadığı halde, mağdur olduğunu savunanların TİHEK'e başvurabileceğini söyledi. Kılıç, telafisi imkansız bir durumla karşı karşıya kalınması halinde ise başvuru koşulu aranmaksızın TİHEK'in harekete geçebileceğini belirterek, resen inceleme yetkilerinin de bulunduğunu bildirdi. Bu mağduriyet durumlarının, hukuk ya da ceza davasına konu olabilecek nitelikte de olabildiğini dile getiren Kılıç, TİHEK'e yapılan başvuruların dava sürelerini durdurduğunu belirterek, bunun herhangi bir mahrumiyet ya da mağduriyete yol açmadığını kaydetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.