#Muzaffer İzgü

İLKHABER-Gazetesi - Muzaffer İzgü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Muzaffer İzgü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’dan Serik’e Tülay Aktaş’ın minyatürlerle anlatılan Anadolu hikayesi Haber

Adana’dan Serik’e Tülay Aktaş’ın minyatürlerle anlatılan Anadolu hikayesi

Antalya’nın Serik ilçesinde yakında ziyarete açılacak olan Etnografya Müzesi, Eğitimci ve Sanatçı Tülay Aktaş’ın minyatür eserleriyle Anadolu’nun kültürel mirasını ziyaretçilerine sunuyor. Müze, yaklaşık 4 bin metrekarelik alan üzerine kurularak Anadolu halkının yaşam biçimini detaylı şekilde yansıtacak şekilde tasarlandı. Müzedeki yöresel kıyafetlerle giydirilmiş balmumu heykeller, köy hayatını ve geleneksel yaşamı gözler önüne seriyor. Ziyaretçiler, bu müzede Anadolu’nun kültürel zenginliğini birebir deneyimleme fırsatı bulacak. Tülay Aktaş, Türkiye’de bir ilk olarak minyatür heykellerle Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunu anlatan bir panorama da hazırlamıştı. Daha sonra Adana Sinema Müzesi için Yılmaz Güney, Abidin Dino, Orhan Kemal ve Muzaffer İzgü gibi isimlerin heykellerini gerçek giysilerle tasarlamıştı. Bu eserler yalnızca heykel değil, etnografik araştırmalarla desteklenen multidisipliner çalışmalardan oluşmuştu. Serik Etnografya Müzesi de terkedilmiş bir cezaevi binasının restore edilmesiyle hazırlandı. Müze, Aktaş’ın hazırladığı Anadolu halk yaşamını anlatan minyatür eserlerle donatıldı. Müzenin bahçesinde Yörük kültürünü yansıtan kıl çadır, dinlenme alanları ve kültürel atölyeler bulunuyor. Ayrıca burada müzik, resim ve drama çalışmaları da gerçekleştirilebilecek. Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Onursal Başkanı Dr. Haluk Uygur, Tülay Aktaş’ın çalışmalarına dikkat çekerek, “Antalya Kaleiçi’nde gördüğüm minyatür heykellerinden ilham aldım ve Yeşiloba Şehitlik ile Milli Mücadele Müzesi’nde kullanmak istedim. O günden buyana Tülay Aktaş ile sıkı dostuz. Tülay hanım, sanatını sadece estetik bir boyuta taşımıyor, aynı zamanda Anadolu’nun tarihini ve kültürünü yaşayan bir şekilde sunuyor. Serik Etnografya Müzesi de bunun en güzel örneği” dedi. Müze, kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapacak Serik Belediyesi, müzeyi sadece bir sergi alanı olarak değil, aynı zamanda kültür ve sanat merkezi olarak planladı. Etnografya Müzesi, geçmişi yaşatmanın yanı sıra eğitim, kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yaparak ilçenin sosyal ve kültürel yaşamına katkı sunmayı hedefliyor. Ziyaretçiler, bu müzede Anadolu’nun gelenek ve göreneklerini, efsanelerini ve günlük yaşamını yakından tanıma fırsatı bulacak.

Cumhuriyetin 10. Yılında doğdu, Büyük Taarruz’un Yıl Dönümünde sonsuzluğa uğurlandı Haber

Cumhuriyetin 10. Yılında doğdu, Büyük Taarruz’un Yıl Dönümünde sonsuzluğa uğurlandı

Cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933’te Adana’da dünyaya gelen, Türkiye’nin en üretken mizah ve çocuk edebiyatı yazarlarından Muzaffer İzgü, 8 yıl önce Büyük Taarruz’un başladığı 26 Ağustos’ta hayata veda etti. Türk edebiyatının “gülmece ustası” olarak anılan İzgü, öğretmenlikten yazarlığa uzanan yolculuğunda 150'den fazla kitap, 200’e yakın radyo oyunu ve sayısız öyküye imza attı. Çocuk edebiyatına kazandırdığı eserlerle milyonlarca çocuğu kitaplarla tanıştırdı; mizahi roman ve öyküleriyle de toplumsal yapıyı hicvederek eleştirel bir gözle aktardı. Cumhuriyet aşığı bir ailenin çocuğu Muzaffer İzgü’nün dünyaya gelişi de hayatı gibi sıra dışıydı. Annesi, doğum sancıları başladığında Adana Büyük Saat’te başlayan Cumhuriyetin 10. Yıl kutlamalarına katılmıştı. Kalabalıktan çıkamayınca, hastaneye bando takımının arkasına takılarak yürüdü. Önlerinde 10. Yıl Marşı çalınırken, arkasında İzgü dünyaya geldi. Yazar, bu anıyı yıllar sonra “Ben bando mızıka ile doğdum” sözleriyle aktardı. Adı ise Kurtuluş Savaşı zaferine atıfla “Muzaffer” kondu. İzgü’nün ölüm tarihi de tesadüfi değildi. 26 Ağustos 2017’de, Büyük Taarruz’un 95. yıl dönümünde, İzmir’de 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. Öğretmenlikten yazarlığa uzanan yol Diyarbakır İlköğretmen Okulu’nu bitiren İzgü, uzun yıllar Türkçe öğretmenliği yaptı. Çocukların hayal dünyasını ve dilini sınıfta tanıma fırsatı buldu; bu gözlemler yazarlık serüveninin temelini oluşturdu. 1959’da Aydın’da Hüraydın Gazetesi’nde yazmaya başlayan İzgü, 1964’te Demokrat İzmir’de devam etti. Öyküleri Akbaba dergisinde yayımlandı, Milliyet ve Akşam gazeteleri için röportajlar yaptı. Yıllar içinde Türkiye’nin en çok okunan mizah ve çocuk kitapları yazarlarından biri oldu. Eserleriyle nesiller yetiştirdi İzgü, çocuklar için kaleme aldığı “Uçtu Uçtu Ali Uçtu”, “Anneannem”, “Bülbül Düdük” ve “Lüplüp” gibi eserlerle çocukların edebiyat sevgisi kazanmasına öncülük etti. Yetişkinler için yazdığı “Gecekondu”, “İlyas Efendi” ve “Halo Dayı” romanlarında ise Türkiye’nin toplumsal yapısını, kentleşme sorunlarını ve sıradan insanların yaşamını mizahi bir dille aktardı. En çok bilinen eseri “Zıkkımın Kökü”, 1992’de Memduh Ün tarafından sinemaya uyarlandı. 1978’de “Donumdaki Para” ile Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü’nü, ayrıca Nasrettin Hoca Gülmece Yarışması Birincilik Ödülü’nü kazandı. Adana aşkı Memleketi Adana’da Altın Koza Film Festivali başta olmak üzere birçok etkinliğe davet edilen İzgü için Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği üyeleri de “Adana’ya Güç Verenler” projesi kapsamında özel çalışmalar yaptı. Derneğin Onursal Başkanı Dr. Haluk Uygur, “Muzaffer İzgü, Adana aşığı bir isimdi” sözleriyle İzgü’yü andı. Ancak İzgü’nün memleketinde, bugüne kadar ne bir caddeye ne de bir kültür merkezine adı verildi. Dr. Uygur, bu duruma dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı: “Adana’ya çok amaçlı, geniş sahneli bir opera salonu yapılmalı ve bu esere Muzaffer İzgü’nün adı verilmeli. Çünkü hayal etmediğiniz hiçbir şey gerçekleşmez; o da hep bunu söylerdi.” Dr. Uygur, Muzaffer İzgü’nün yaşamı ve görüşlerine dair ayrıntılı bilgilere, Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği’nin hazırladığı www.adanayagucverenler.com adresinden ulaşılabileceğini kaydetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.