TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Müzeyyen Şevkin

İLKHABER-Gazetesi - Müzeyyen Şevkin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Müzeyyen Şevkin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milletvekili Müzeyyen Şevkin: Orta hasarlı binalar yıkılmayı bekliyor, vatandaş ev bulamıyor Haber

Milletvekili Müzeyyen Şevkin: Orta hasarlı binalar yıkılmayı bekliyor, vatandaş ev bulamıyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen Dr. Müzeyyen Şevkin, 11 ilde yaşamı felç eden, 53 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, bir çok insanın hâlâ kayıp olduğu depremler nedeniyle mağdur olan insanların konut sorunu yaşadığına işaret etti. “VAAT GERÇEKLEŞİRSE KONUTLARIN 5’TE BİRİ TESLİM EDİLMİŞ OLACAK” Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının Kahramanmaraş ve Hatay Depremleri Raporuna göre deprem bölgesinde acil yıkılması gereken, ağır hasarlı ve yıkılmış konut sayısının 518 bin 9 olduğunu hatırlatan Dr. Şevkin, “Görüyorsunuz ki deprem konutları vaadinde sayı azaldıkça azalıyor. Son bakanın son vaadi gerçekleşirse konutların ancak 5’te biri teslim edilmiş olacak. Hangi şehirde şu ana kadar kaç konut teslim edildiğine dair net bir veri olmamakla birlikte deprem illeri arasında yer alan Adana’da bugüne kadar hiçbir konutun teslim edilmediğini de vurgulamak istiyorum” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan deprem sonrası yapılan açıklamada ağır hasarlılarla birlikte orta hasarlı binaların da yıkılacağının ifade edildiğini ancak orta hasarlı binaların kaderine terk edildiğini belirten Dr. Şevkin, “Depremlerin üzerinden 14 ay geçti. Adana'da ağır ve orta hasarlı binaların büyük bir bölümü kaderine terk edilmiş durumda. 6 binden fazla hasarlı binanın bulunduğu kentte, orta hasarlı olduğu belirtilen binaların bazılarının altındaki işletmeler faaliyetlerine devam ediyor. Şunu biliyoruz ki; deprem sonrası bina kontrolleri gözlemsel yapıldı. Hasar dereceleri ölçüldü. Orta ya da ağır veya hafif ya da hasarsız olarak derecelendirildi. Bu şekliyle binaların depreme karşı dayanıklı olup olmadığını tespit etmek mümkün değil” diye konuştu. “YIKACAKSANIZ YIKIN, YOKSA VATANDAŞI MAĞDUR ETMEYİN” Bu süreçte işin uzmanı olmayan kişilerin vatandaşların kafasını karıştırdığını da ifade eden Dr. Şevkin, “Bu alanda da bir başıboşluk var. Devletin depreme müdahaleden başlamak üzere konut rezerv alan belirleme yöntemleri, konut teslimi gibi hasar tespit ve güçlendirme çalışmalarında da sınıfta kaldığını söyleyebiliriz. Nitekim orta hasarlı binalarla ilgili ne tür bir çalışma yapıldığını kestirmek zor. Evinden barkından olan vatandaşlar bir taraftan güçlendirme maliyetlerini karşılamak için kara kara düşünürken diğer taraftan güçlendirme için devletin tanıdığı sürede evraklarını tamamlayamadıkları için büyük tedirginlik yaşıyor. Orta hasarlı binaların güçlendirilmesi için İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine göre, verilen süre 5 Nisan 2024’te doldu. Evi orta hasarlı olan ancak yıkılacağı söylenmesine rağmen hiçbir işlem yapılmayan, evinde de oturamayan bina sahiplerinden birçoğu kendilerine verilen güçlendirme süresini de geçirince şimdi tam olarak ortada kalmış durumda. Orta hasarlı binalar yıkılacaksa bir an önce bu işlemler tamamlanmalı vatandaşa yeni yerleri teslim edilmelidir. Aksi durumda bu binaların yıkımından vazgeçildiyse vatandaşların hak kaybına uğramaması ve mağdur olmaması için bina güçlendirmesi için verilen süre uzatılmalıdır” dedi. Adana’da ağır hasarlı bina sayısının 2 bin 988, orta hasarlı bina sayısının 4 bin 949, az hasarlı bina sayısının ise 40 bin 498 olduğuna dikkat çeken CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi: “Adana için sayı bu ise, Türkiye genelini düşündüğümüzde vatandaşlarımızın çoğunluğunun depreme dirençli olmayan binalarda ikamet ettikleri gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu noktaya kontrolsüz ve plansız şehirleşme, imar afları, rant ve oy hesapları dahil pek çok nedenden dolayı geldiğimiz açıktır. Türkiye’nin karşısında binaların deprem dirençli hale getirilme gerçekliği ortadadır. “HATAY’DA MÜLKİYET HAKKI İHLAL EDİLİYOR” Ayrıca Hatay’da demografik yapıyı bozan ve göç hareketlerini hızlandıracak şehrin kültür dokusuna zarar veren 6306 Sayı ile 9 Kasım 2023 günü getirilen ‘’Mesken Mahalde rezerv alan ilanını’’ düzenleyen yasa ve sahadaki uygulaması Anayasa’da düzenlenen ve kaynağını uluslararası sözleşmelerde bulan ‘‘Mülkiyet Hakkını’’ ihlal niteliğindedir. Aynı zamanda yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlayan demokratik işleyişe müdahale anlamına gelir. Az hasarlı hasarsız veya Orta hasarlı binalar için mülkiyetin sonlanıp binaların yıkımı yurttaşı hem ekonomik açıdan zora sokacak hem idareyi gereksiz bir iş yükünün altına sokacaktır. Ayrıca, hak sahiplerine el konan taşınmazın bulunduğu mıntıkadan yer verilmemesi halinde adeta kent demografisi bilerek değiştirilmiş olacaktır. “İMO KAHRAMANMARAŞ TEMSİLCİLİĞİ YIKILMAMALIDIR” Kahramanmaraş’ta çevresindeki tüm binalar yıkılmasına rağmen dimdik ayakta kalan, hiç hasar almayan İnşaat Mühendisleri Odası binası sembol olmalıdır. Ağır ve orta hasarlı binaları yıkmayı, vatandaşa konutlarını teslim etmeyi beceremeyenler her nedense İMO’nun yaptığı sağlam binayı yıkmak için zaman harcıyor. Yüzbinlerce insan yaşam alanından koptu. Hasarlı binalarda artık yaşamanın mümkün olmadığı görülmelidir. Acilen çözüm üretilmelidir. Acılarıyla baş başa bırakılan depremzede vatandaşlarımız hiç olmazsa sağlıklı binalarına kavuşmalıdır. Ayrıca Gaziantep’te Furkan Apartmanı’ndan kolon kesen 3 kişi tahliye edilmiş. Hiçbir yetkilinin bu konuda sorumluluk üstlenmemesi ve cezasızlık bu felaketleri yaşamamızın önünü açıyor.”

Milletvekili Şevkin: Emeklimiz tatili unutmuşken bir de 'milliyet farkı' zihniyeti hortladı Haber

Milletvekili Şevkin: Emeklimiz tatili unutmuşken bir de 'milliyet farkı' zihniyeti hortladı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, en düşük kurban fiyatının 15 bin liraya ulaştığı süreçte emekli maaşının bir kurban parası bile etmediğine dikkat çekti.  CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Adana'da Pınar Mahallesi'nin emekli sakinleri ile bir araya geldi. Şevkin, "Emekliler, Ramazan ayında ve Kurban Bayramı'nda 3 bin lira ikramiyeye talim ediyorlar. Bugün en düşük kurban fiyatının 15 bin liraya ulaştığı süreçte, 10 bin lira olan emekli maaşının üzerine ikramiyeyi dahi koysa bir kurban alamayacak. İktidar emekliyi kandırmayı bıraksın. 'Emekliler Yılı' ilan ettiler, bırakın emeklilerin aklıyla dalga geçmeyi" dedi. MİLLİYET FARKINA TEPKİ Emeklilerin sorunlarını dinleyen CHP’li  Dr. Müzeyyen Şevkin, “Emekli maaşlarının 10 bin lira olarak saptandığı ve emeklinin evinde bırakın temel gıda ihtiyaçlarını almayı, ekmeği bile almakta zorlandığı bir süreçte Et ve Balık Kurumu'nun önünde kuyruklarda beklediği, otobüs ücretlerini ödeyemediği, bırakın tatile gitmeyi, evinden dışarı dahi çıkamadığı bir süreçteyiz. Ülkemizdeki bir otelden yer ayırtmış bir vatandaşa 'milliyet farkı' adı altında 180 dolara yakın fark kesilmesi, adeta kendi vatandaşını dışlayıp, yabancı ülkeleri yücelten bir zihniyetle karşı karşıyayız. Dolayısıyla bunu kınıyoruz ve emekli vatandaşları 10 bin liraya mahkum eden bu anlayışın da bir an önce değişmesini bekliyoruz” diye konuştu. "EMEKLİ, MAAŞIN ÜZERİNE İKRAMİYEYİ KOYSA YİNE DE KURBAN ALAMIYOR" Emeklilerin Ramazan ayında ve Kurban Bayramı'nda 3 bin lira ikramiyeye talim ettirildiğine işaret eden Dr. Şevkin, “Bugün en düşük kurban fiyatının 15 bin liraya ulaştığı süreçte, emekli maaşının üzerine ikramiyeyi dahi koysa bir kurban alamayacak. Emekliyi kandırmayı bıraksınlar. 'Emekliler Yılı' ilan ettiler, bırakın emeklilerin aklıyla dalga geçmeyi. Artık lütfen bu ülkenin gerçek emekçileri olan ve yaşamları boyunca çalışmış, emekliliğinde de rahat edecek insanlara insani bir yaşam koşulu sağlayın. İnsani bir yaşam ve en az asgari ücret düzeyinde de ikramiye verin. Rahat bir bayram geçirsinler, torunlarına harçlık verebilecek duruma gelsinler” diye konuştu. EMEKLİ AĞLADI, ALYANSINI SATAN EMEKLİ DERTLENDİ DR. ŞEVKİN DİNLEDİ Ekonomik sorunlarından bahsederken gözyaşlarını tutamayan, eti unuttuklarını, kasapların artık önünden bile geçemediklerini, torunlarını harçlık vermek için alyanslarını sattıklarını ifade eden emekli vatandaşlar ise şöyle konuştu: "Günlük geçimimizi sağlayamıyoruz. Çocuğumuz evimize geldiği zaman sırtımızı dönüyoruz. Ben 1994 yılında emekli olduğum zaman asgari ücretin 1,5 katı maaş alıyordum. Şimdi ise asgari ücret benim maaşımın 1,5 katı. Eti felan unuttuk. Kasapların önünden geçemiyoruz. Alyansımızı sattık torunlarımıza harçlık verdik. Parmağımızda yüzüğümüz kalmadı. Emekli olduğumda iki üç tane yüzüğüm vardı. Hepsini erittik, sattık yedik vallahi.Verdikleri bayram ikramiyesi ile sadece 3 kilo et alınabiliyor. Bize, 'siz yaşamayın, ölün' diyor. Yaşamak bize haram oldu. Emekliler yılı olacak dedi ama emeklileri öldürme yılı oldu. Çocuklarım olmasa geçinebilmem imkansız. Onlardan destek alıyorum. Elektriğimi, suyumu onlar karşılıyor. Devlet bizi kambur gibi görüyor. Doktora gidiyoruz hem eczane maaşımızdan kesiyor, hem de hastane kesiyor. Gün geçtikçe eski dönemleri arar vaziyetteyiz. Her geçen zaman bir öncekini aratıyor."

Adana'da pazar alışverişinde açlık ve hayal kırıklığı: 1 diş sarımsak 1 Lira, et ulaşılmaz bir lüks Haber

Adana'da pazar alışverişinde açlık ve hayal kırıklığı: 1 diş sarımsak 1 Lira, et ulaşılmaz bir lüks

Adana Dumlupınar Mahallesi’nde pazarcı esnafı ile kadınları dinleyen CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, bakın nelerle karşılaştı Adana’da Dumlupınar Mahallesi’ndeki semt pazarında pazarcı esnafının ve alışveriş yapmaya çalışan kadınların sorunlarını dinleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, vatandaşların açlık sınırının altındaki maaşlara talim ettirildiğine dikkat çekti. “BİR DİŞ SARIMSAK 1 LİRA, 200 LİRAYA BİR KİLO ET ALAMIYORUZ” Pazarda sarımsak satan esnafla sohbet eden CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, bir baş değil bir diş sarımsağın 1 Lira’ya satıldığına tanık oldu. Türk Lirası’nın oldukça değer kaybettiğine işaret eden Dr. Şevkin, küçük poşetler içerisinde satılan yaklaşık 10 diş sarımsağın 10 Lira’dan satıldığını gördü. Sarımsak satan esnaf, “Gram hesabı satıyoruz. Tanesi hemen hemen 1 Liraya geliyor. Vatandaşın alım gücü olmadığı için bu şekilde satıyoruz. Onu da zararına satıyoruz. Vatandaş “10 Lira’ya bu kadar mı sarımsak olur?” diyor. Şu an sarımsağın halde toptan kilosu 120 Lira. Geçen yıl toptan kilosunu 7.5 liraya kadar alabiliyorduk. Sarımsak fiyatları et fiyatlarını geçti. Pazarda vatandaş alışveriş yapamıyor. Biberin kilosu 100 Lira” diye konuştu. Cebindeki 200 lirayı gösteren pazarcı esnafı, “En büyük paramız 200 TL ve bununla bir kilo et alamıyoruz” ifadesini kullandı. “ET YOK ARTIK, HAYAL OLDU” Pazarcı esnafıyla sohbeti sırasında konuşmaları dinleyen bir kadın ise boş Pazar arabasını göstererek, 15 dakika gezmesine rağmen hiçbir şey alamadığını söyledi. CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin’in “Sepetiniz boş, geçen yıla oranla alışveriş durumu nasıl? Karşılaştırma yapabilir misiniz?” sorusunu yanıtlayan anne, “Eve hiçbir şey götüremiyoruz. Hiçbir şeye güç yetmiyor. Evimize meyve bile alamıyoruz. Sebzeyi de nadir alıyoruz. Eşim, tek çalışıyor. Asgari ücretle çalışıyor. Yetişmiyor, yarım yamalak oluyor” diye konuştu. Vatandaşın açlık sınırının altında maaşla ev geçindirmeye çalıştığını söyleyen Dr. Şevkin’in “Et alabiliyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan Adanalı anne, “O yok artık. Bitti öyle şeyler. Eti unuttuk, hayâl oldu. 15 dakikadır geziyorum hiçbir şey alamadım. Karnımızı doyurabileceğimiz şeylere bakıyoruz” dedi. “EVDE YAĞIM YOK” Evlere temizliğe giderek aile bütçesine katkıda bulunmaya çalıştığını ancak hastalığı nedeniyle iş yapamaz olduğunu kaydeden bir başka anne ise, “5 çocuğum var. 2-3 haftadır pazara gelemiyorum. Birisi bana destek çıktığı zaman pazara gelebiliyorum. Ramazan da geliyor. Evde yağım yok. Ne yiyeceğiz ne içeceğiz bilemiyorum” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Şevkin'den İliç faciasına tepki Haber

Milletvekili Şevkin'den İliç faciasına tepki

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, 1 ton zeytinin getirisinin 5 bin dolar, 1 ton mermerin getirisinin ise 500 Dolar olduğuna dikkat çekti. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kürsüye çıkan Dr. Şevkin, Erzincan İliç Altın Madeni’nde yaşanan faciaya işaret etti. Türkiye’de yaşamı adeta cehenneme çeviren ekonomik ve sosyal bir yönetim krizi olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, “Bir kere tanımı doğru koymalıyız. Bazıları bu olayı "heyelan" olarak niteliyor. Olay heyelan değil. Bir liç yığınının ihmaller zinciri sonucu akmasıdır, heyelan bir doğa olayıdır. Maalesef bu konu bir doğa olayı değil, ihmaller zincirinin ortaya çıkardığı ve belki de o 9 işçimizin hayatını kaybettiği -umuyoruz ki sağ çıkarılırlar- bir olaydır” diye konuştu. “ATTIĞIMIZ TAŞ ÜRKÜTTÜĞÜMÜZ KURBAĞAYA DEĞMİYOR” Mermer için doğanın tahrip edilmesinin, zeytin ağaçlarının kesilmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyen Dr. Şevkin, “Doğayı tahrip etmeye değer mi? Ülkemizin bir yıllık turizm geliri 50 milyar dolar, bugüne kadar çıkarılan altından elde edilen gelir ise 6,4 milyar dolar. Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değiyor mu?” sorusunu yöneltti. Türkiye’de 2001 yılından bugüne kadar altın madenlerinde 7 kez facia yaşandığını vurgulayan Dr. Şevkin, iktidar mensuplarına seslenerek, “Ölümler üzerinden siyaset yapmayı bırakın. İnsanlar öldükten sonra gözyaşı dökmeyi bırakın, önce insanların ölmeyeceği bir denetim mekanizması kurun, madenleri uluslararası şirketlere ve içerideki şirketlere peşkeş çekmeyi bırakın” ifadelerini kullandı. Dr. Şevkin, madenlerden alınan vergilere dikkat çeken AKP’lilere de tepki göstererek, “Hangi vergi 9 insanın canını geri getirir, bunu sorgulamak gerekir” dedi.

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin Emeklilerin Sorunlarını Gündeme Taşıdı: “1 ÇAY, 1 SİMİT AYLIK 9 BİN LİRA!” Haber

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin Emeklilerin Sorunlarını Gündeme Taşıdı: “1 ÇAY, 1 SİMİT AYLIK 9 BİN LİRA!”

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde emeklilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için konuşma yaptı. Şevkin, emeklilerin maaşlarının yetersizliğine ve yaşadıkları ekonomik zorluklara vurgu yaparak, partisinin sunduğu grup önerisiyle ilgili konuştu. Ancak AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla önerge reddedildi. EYT’LİLERİN AYLIK BAĞLAMA ORANLARINA DİKKAT ÇEKTİ İktidarın “kök maaş” uygulamasını suistimal ettiğini kaydeden Dr. Şevkin, şunları söyledi: “Normal koşullarda insanların kök maaşla şu anda 24-25 bin lira maaş alması gerekiyor. Maalesef hak kayıpları sonucunda emekliler kök maaş nedeniyle sadece 10 bin liraya mahkûm edilmiş oldular. Yine, intibak yasası hâlâ çıkarılamadı. Banka promosyonları kamu çalışanlarıyla aynı orana yükseltilmedi; emeklilerden muayene, ilaç katılım payları, fark ücretleri hâlâ alınmaya devam ediyor. Kültür, sanat, sporu zaten emekli unuttu, onu da ücretsiz hâle getirmek gibi de bir kaygınız yok. İkramiyenin en az asgari ücret seviyesinde olması gerekiyor, insani olabilmesi için. Emeklilerin ücretsiz tatil yapabilme olanakları sağlanmalı. EYT'lilerin de aylık bağlama oranlarıyla ilgili talepleri dikkate alınmalıdır. “1 ÇAY, 1 SİMİT AYLIK 9 BİN LİRA!” Türkiye; sosyal bir hukuk devleti. Devletin en önemli görevlerinden biri de kuşkusuz emeklilerini rahat ettirmek, onlara insan onuruna yakışan bir yaşam biçimi sağlamak. Bugün hesabını yaptım, 4 kişilik bir ailenin 3 öğün 1 simit ve 1 çay parası 9 bin lira tutuyor. Başka hiçbir şey yapmayacak; ne fatura ödeyecek, ne evine kira ödeyecek, ne telefon ödeyecek, sadece 1 simit ve 1 çay alması hâlinde emeklinin 9 bin lira gideri var. Allah'tan korkun ya! 10 bin lira yeter mi soruyorum size? Simit ve çayla gelenler halkı unutmuş durumda. Simit ve çay hesabını her fırsatta, bu emekliye yaşattığınız ıstırap, bu emekliye yaşattığınız sorun nedeniyle karşınıza çıkaracağız. Ayrıca PTT tarafından emekli aylığı alan vatandaşlarımız ATM'den günlük sınırlı olarak sadece 5 bin lira çekebiliyor. Niye eziyet ediyorsunuz? Zaten gıdım gıdım veriyorsunuz, zaten açlık sınırı altında veriyorsunuz, bir de 5 bin lira sınır konulmuş.” Dr. Şevkin, emeklilerin günlük temel ihtiyaçlarını karşılamak için dahi zorlanmalarını örneklerle anlatırken, özellikle emeklilere yönelik bayram ikramiyesinin yetersiz olduğunu vurguladı. Ayrıca, emeklilerin maaşlarının açlık ve yoksulluk sınırının altında olduğunu iade eden Şevkin,''Buradan vicdanınıza sesleniyorum: Gerçekten 3 bin lirayı çocuğuna harçlık olarak vermeyen sizler, lütfen, bayramda en azından bir asgari ücret kadar emeklinin yüzünü güldürün ve insani koşullarda bir maaşın verilmesini sağlayın. Bu önergemize "Evet" deyin” diye konuştu. Konuşmaların ardından AKP ve MHP’li milletvekillerinin oy çokluğuyla emeklilerin sorunlarının araştırılmasına yönelik önerge reddedildi.

Atanamayan öğretmen adayları müjde bekliyor Haber

Atanamayan öğretmen adayları müjde bekliyor

Yarın kutlanacak olan 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi 2023 KPSS A Grubu öğretmenlik sınavı oturumuna katılan 572 bin 19 öğretmen adayı müjde beklerken, atanacakları günün özlemini yaşıyor.   Bu yıl içinde öğretmenlik sınavına 572 binin üzerinde başvuru yapılırken, eğitim fakültelerinden mezun olan veya başka bir fakülteden mezun olup pedagojik formasyon alarak öğretmenliğe atanma koşulları taşıyanlar da dikkate alındığında, atanamayan öğretmen sayısı toplam 1 milyonu geçti. Kamuya iş alımlarının görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatın kaldırılarak sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapılacağına yönelik açıklamayla, öğretmen adayları hayli umutlandı. Ancak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in mülakatların devam edeceğini ilişkin ifadesi ise genç öğretmen adaylarında hayal kırıklığına yol açtı. Ana muhalefet partisi sözcüleri ve sendika temsilcilerinin kamuda ataması yapılan öğretmenlerin özlük haklarını güçlendirecek çalışmalar yapılmasını da istediği günümüzde, 'ücretli öğretmenlik uygulaması' eleştirileri de arttı. MECLİSE SORU ÖNERGESİ SUNDU Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin de Türkiye’de atanamayan öğretmenlerin maddi ve manevi büyük sorunlar yaşadığı gerekçesiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi sundu. Şevkin, atanamayan öğretmenlerin yanı sıra ücretli öğretmenlerin travma yaşadığını ifade ederek, “Atanamayan, ücretli ve hak ettiği halde sözleşmeli öğretmenlik statüsüne geçemeyen tüm öğretmenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir. Bunun  yanı sıra yaşadıkları ekonomik ve sosyal sorunlar giderilmeli." dedi.

“Adana’da yıkılmayı bekleyen 7 bin 272 bina var” Haber

“Adana’da yıkılmayı bekleyen 7 bin 272 bina var”

(İLKHABER) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, 2000 yılından 2022 yılına kadar ‘Özel İletişim Vergisi’ adı altında toplanan 88 milyar liralık deprem vergisinin depreme önlem için kullanılmadığını öne sürdü. Şevkin, “Adana’da yıkılmayı bekleyen 7 bin 272 bina var” dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gündem dışı konuşan Dr. Şevkin, Adana ve diğer deprem bölgesindeki illerde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Orta hasarlı binaların depremin üzerinden 8.5 ay geçmesine rağmen yıkılmadığını, vatandaşın endişeli bekleyişinin sürdüğünü kaydeden Dr. Şevkin, “İnsanların yaşadığı travmalar, sakat kalan insanlarımız var. Depremin ekonomik maliyeti 2 trilyon lira. Anlaşılabilir olması için, dolarla konuşanlar için söylüyorum.  depremin bize 103,6 milyar dolar maliyeti var. Bu maliyeti acaba önlem almaya kullansaydık, 50 binin üzerinde insanımızı toprak altında bırakır mıydık? Daha neyi bekliyoruz? Bakın, 88 milyar lira deprem vergisi toplandı. Neden bunları acaba önlem almak, hasar onarmak için kullanmıyoruz” diye konuştu. “Orta hasarlı binalar bekliyor" Depremde aynı ilçede iki evinden biri yıkılan vatandaşların da deprem konutlarından yararlandırılmadığına, ilk kontrolde orta hasarlı rapor verilen bazı binalara sonradan az hasarlıya çevrildiğini iddia eden Şevkin, şunları söyledi: “Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden tam sekiz buçuk ay geçti ancak sorunlar diz boyu, insanlar kalıcı konutlarına erişemediler. Buna erişemedikleri gibi su, çadır, gıda ve hijyen eksikliğiyle karşı karşıyalar. İnsanlar yakınlarını toprağa verdikten sonra bir de yaşam mücadelesi veriyorlar, bir de selle, yağmurla, çamurla mücadele ediyorlar; ısınma problemi yaşıyorlar, kış günlerine geldiğimiz şu aşamada bu sorunlar hâlâ çözülmüş değil. “Adana'da yıkılmayı bekleyen 7 bin 272 bina var" Kendi seçim bölgem olan Adana’da da baktığımızda, ağır hasarlı 3 bin 297 bina, orta hasarlı 4 bin 62 bina var. Depremde Adana’da 13 bina tamamen yıkıldı ve 500’e yakın vatandaşımızı maalesef kaybettik. Deprem sonrası 74 ağır hasarlı bina yıktırıldı, yıkılmayı bekleyen ise 7 bin 272 bina var Adana’da. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı raporuna göre, 6 Mart tarihinde ve daha sonra nisanda aldığımız verilere göre yapılan tespitlerde 1 milyon 712 bin 182 binada hasar tespit çalışması yapılmış ve buna göre 38 bin bina tamamen yıkılmış vaziyette, 20 bin binanın acil olarak yıkılması gerekiyor ve 205 bin 208 binanın ağır, 47 bin 202 binanın ise orta hasarlı olduğu tespit edilmiş. Hatırlarsanız Murat Kurum seçim zamanında orta hasarlı binaların da ağır hasarlıya çevrilmesi gerektiği ve bunların yıkılacağına ilişkin bir beyanat vermişti. Seçimin üzerinden neredeyse dört buçuk ay geçti. Hâlâ buna dair herhangi bir çalışma yok, hâlâ ne yıktırıldı bu binalar. Orta hasarlı binada oturan vatandaşlarımız ne yapacağını bilemez durumda, çaresiz bir şekilde beklemekteler. Ayrıca ilk kontrolde hasarlı raporu verilen birçok bina da sonradan yapılan incelemelerde ya az hasarlıya çevrildi ya da bunlara ‘Güçlendirilebilir’ raporları verildi. Vatandaş eşyalarını dahi alamadığı binaları nasıl kendisi güçlendirecek de buralara oturacak. Zaten kiraları söylemiyorum bile, maalesef ‘ev sahibi-kiracı cinayetleri’ de literatürümüze girmiş oldu, neredeyse 20’den fazla insan bu son olaylardan sonra kiracı ve ev sahibi cinayetlerinde hayatını kaybetti. Yine, aynı ilçede eğer 2 evi varsa vatandaşın ve 1’i tamamen yıkılmışsa hiçbir hak sahipliğinden faydalanamıyor. Hayatı boyunca dişinden tırnağından artırmış, ev sahibi olmuş bu insanların en azından 1 konutla ilgili bir hak sahipliği olması gerekiyor. “88 milyar lira deprem vergisi toplandı" Eğer başka ilçede varsa bu hak sahipliğini kazanabiliyor ama aynı ilçedeyse maalesef bunu karşılayamıyor. Depremler elbette doğa olayıdır, arkadaşlar, bunun afete dönüşmesi insanoğlunun kendi eliyle olmaktadır. Biz yerleşim alanlarımızı fay zonları üzerine seçmeye devam ettiğimiz sürece, zayıf zeminler üzerinde yeterli önlem almadığımız sürece maalesef bu deprem coğrafyasında olan ülkemizde ölümler de olmaya devam edecek ve biz bundan ders almadığımız sürece bu can kayıplarına sadece gözyaşları dökmekle yetineceğiz. Geçen dönem 2 kez Deprem Komisyonu’nda yer aldım; biri 500 sayfalık, biri bin sayfalık iki üretim yapıldı ama maalesef ne yazık ki bu üretimlere dair halâ ciddi önlemler alınmış durumda değil ve hiçbir depremden ders almıyoruz. Bakın, insanların yaşadığı travmalar, sakat kalan insanlar bir tarafa depremin ülkeye maliyeti sadece 2 trilyon lira. Anlaşılabilir olması için, dolarla konuşanlar için söylüyorum. 103,6 milyar dolar maliyeti var depremin bize. Bu maliyeti acaba önlem almaya kullansaydık, 50 binin üzerinde insanımızı toprak altında bırakır mıydık? Daha neyi bekliyoruz? Bakın, 88 milyar deprem vergisi toplandı. Neden bunları acaba önlem almak, hasar onarmak için kullanmıyoruz? Dolayısıyla, niyet önemli. Biz bir deprem ülkesindeyiz, bir deprem gerçeği var. Tıpkı yağmur gibi, dolu gibi bir doğa olayı olan depremde önlem almadığınız sürece üçüncü dünya ülkesi gibi bu ölümlere sadece gözyaşı dökmekle kalırız ve insanlarımız hem hayatını kaybeder hem de travma yaşamaya devam eder.”

Okullarda 'güvenlik zafiyeti' iddiası Haber

Okullarda 'güvenlik zafiyeti' iddiası

İbrahim BAYSAL (İLKHABER) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, ilkokul, ortaokul ve liselerdeki güvenlik zafiyeti iddiaları ile kalabalık sınıfları Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Adana’daki bir ilkokul ve ortaokulda güvenlik personeli bulunmadığı gerekçesiyle güvenlik personeli istihdam edilmek üzere velilerden para talep edildiğini belirten Şevkin, ayrıca mülteci öğrencilerin de katılımıyla özellikle ilkokul 1 ve ortaokul 1. sınıfların çoğununun mevcudunun 50’ye dayandığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bu konularla ilgili cevaplaması istemiyle meclise soru önergesi sunan Dr. Şevkin, velilerin, “Devlet, küçük çocukları, öğrencilerini bile koruyamıyorsa bizler veliler olarak kime derdimizi anlatacağız. Kime sığınacağız. Devlet kadrolarında istihdam edilen bekçiler okul önlerinde düzenli olarak güvenliği sağlayamaz mı? Büyük tedirginlik yaşıyoruz” şeklindeki serzenişlerini de Bakan Tekin’e iletti. “OKUL YÖNETİMLERİ ÇARESİZ” 2023-2024 eğitim-öğretim döneminin başladığı şu günlerde Türkiye genelindeki bir çok ilköğretim okulunda güvenlik zafiyeti oluştuğuna yönelik kendisine iletilen bilgi ve belgeler ışığında Bakan Tekin’e bir çok soru yönelten Dr. Şevkin, “Öyle ki bazı okullarda güvenlik personelinin bulunmadığı okul yönetimlerinin yazılı beyanıyla da açığa çıkmıştır. Adana’daki bir ilk ve ortaokul müdürlüğü okul giriş-çıkışlarını kontrol edemedikleri gerekçesiyle güvenlik personeli alımı için velilerden para toplamak zorunda kalmıştır. İşkur ve MEB işbirliğiyle Toplum Yararına Çalışma  Programı (TYÇP) kapsamında alınan personellerin güvenlik personeli olarak çalıştırılamaması nedeniyle okul yönetimi 1800 mevcutlu okulda güvenliği sağlamak adına velilerden 175’er Lira para talep etmiştir” dedi. Ayrıca Adana başta olmak üzere yurdun bir çok yerinde ilkokul 1 ve ortaokul 1. sınıfların mevcudu aşırı kalabalık olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, önergesinde şu bilgilere yer verdi: “Öyle ki ilkokul birinci sınıfların mevcudu mülteci öğrencilerin de katılımıyla 50 kişiye dayanmıştır. 6-7 yaşlarındaki çocukların bu yoğunluktaki sınıflarda okuma-yazma öğrenebilmesi bile çok güçtür. Öğrencilerin daha güvenli ve sağlıklı ortamlarda eğitim-öğretime devam edebilmesi için okul yönetimleri ile yapılan görüşmelerde çaresizliklerini beyan etmişlerdir. Bu olumsuzluklar Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullardaki yetersizliğinin açık ve net kanıtıdır. Velilerden tarafımıza ulaşan şikayetlerde, “Devlet, küçük çocukları, öğrencilerini bile koruyamıyorsa bizler veliler olarak kime derdimizi anlatacağız. Kime sığınacağız. Devlet kadrolarında istihdam edilen bekçiler okul önlerinde düzenli olarak güvenliği sağlayamaz mı? Büyük tedirginlik yaşıyoruz” şeklinde görüş belirtmişlerdir.” SORULARA YANIT ARIYOR CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin’in Bakan Yusuf Tekin’e yönelttiği ve cevabını beklediği sorular şöyle: “Türkiye’de toplam kaç ilkokul, ortaokul ve lise mevcuttur? Bu okullarda MEB tarafından güvenlik personeli istihdam edilenler var mıdır? Varsa toplam kaç okulda güvenlik personeli istihdam edilmektedir? Adana’da güvenlik personeli istihdam etmek üzere okul yönetimi tarafından velilerden para talep edilmesine yönelik girişimden haberiniz var mı? Varsa nasıl bir önlem almayı düşünüyorsunuz? Adana ve Türkiye’de kaç ilkokul, ortaokul ve lise okul yönetimi güvenlik personeli istihdam etmek üzere velilerden para talep etmektedir? Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sorunu tamamen ortadan kaldırmak ve okulların tamamında güvenliği sağlamaya yönelik bir çalışması var mıdır? Varsa nelerdir? Yoksa neden? Adana başta olmak üzere Türkiye genelindeki ilkokul ve ortaokul birinci sınıflarda ortalama sınıf mevcudu kaçtır? Kaç öğrenci ile eğitim-öğretim sürdürülmektedir? Adana’da ilkokul 1 ve ortaokul 1. sınıfların bir çoğunda 50’ye yakın öğrenciyle eğitim-öğretim gerçekleştirilmeye çalışıldığını biliyor musunuz? Bu sorunun çözümü için acil önlem alacak mısınız? İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan mahalle bekçilerinin okul önlerinde güvenliği sağlamaya dönük bir çalışma içerisinde olması düşünülebilir mi? Milli Eğitim Bakanlığı, bu konuda İçişleri Bakanlığı ile bir işbirliği yapabilir mi?”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.