#Naci Görür

İLKHABER-Gazetesi - Naci Görür haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Naci Görür haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Balıkesir’de 6,1 büyüklüğünde deprem: Sındırgı sallandı, Marmara teyakkuzda Haber

Balıkesir’de 6,1 büyüklüğünde deprem: Sındırgı sallandı, Marmara teyakkuzda

Balıkesir’in Sındırgı ilçesi 27 Ekim 2025 gecesi 22.48’de 6,1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. AFAD verilerine göre yerin yaklaşık 5,9 kilometre derinliğinde gerçekleşen deprem, Marmara ve Ege Bölgesi’nde geniş bir alanda hissedildi. İlk belirlemelere göre can kaybı yaşanmadı ancak 3 bina ve 1 iş yeri yıkıldı. Balıkesir’de meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, vatandaşlarda büyük paniğe neden oldu. Sarsıntı İstanbul, İzmir, Bursa, Çanakkale ve Kocaeli gibi illerde de hissedildi. AFAD, depremin ardından bölgede artçı sarsıntıların sürdüğünü ve vatandaşların riskli yapılardan uzak durmaları gerektiğini belirtti. Bakan Yerlikaya: “Can Kaybı Yok, Okullar Tatil” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, deprem sonrası yaptığı açıklamada “3 bina ve 1 dükkan yıkıldı, can kaybı yok” dedi. Yerlikaya ayrıca, Balıkesir genelinde okulların bir gün süreyle tatil edildiğini açıkladı. “Cami, spor salonu ve okullar vatandaşlarımızın barınması için açıldı” ifadelerini kullandı. Sağlık Bakanlığı: 19 Yaralı, 4’ü Taburcu Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, deprem sırasında atlama ve düşme gibi ikincil nedenlerle 19 vatandaşın yaralandığını, 4 kişinin taburcu edildiğini belirtti. Yaralıların genel sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Vali Ustaoğlu: “En Büyük Tesellimiz Can Kaybı Olmaması” Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, önceki depremlerde hasar alan 3 binanın tamamen yıkıldığını, ancak bu yapıların boş olduğunu ifade etti. Vali Ustaoğlu, “Bütün mahallelerde tarama yapıldı, hiçbir can kaybı yok. En büyük tesellimiz bu” dedi. Bölgede Gece Boyu Çalışmalar Sürdü AFAD, UMKE ve Kızılay ekipleri gece boyunca bölgede arama-tarama ve yardım çalışmalarını sürdürdü. Sındırgı Devlet Hastanesi bahçesine acil müdahale çadırı kuruldu, bazı hastalar çevre ilçelere sevk edildi. Uzmanlardan Uyarı: “Hasarlı Binalara Girmeyin” Jeoloji uzmanları Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Okan Tüysüz, depremin Batı Anadolu’daki aktif fay hatlarıyla bağlantılı olabileceğini belirtti. Görür, “Bu bölge bir graben hattı üzerinde, parçalanma devam ediyor. Hasarlı evlerden uzak durun” uyarısında bulundu. Tüysüz ise, “Sındırgı yöresinde 10 Ağustos’tan bu yana 12 binden fazla deprem oldu. Bu etkinlik uzun süre devam edecektir” diyerek vatandaşlara sabır ve tedbir çağrısı yaptı. Okullar ve Kamu Kurumlarında İzin Kararı Balıkesir Valiliği, 28 Ekim Salı günü tüm okullarda eğitime ara verildiğini, kamu kurumlarında çalışan hamile ve engelli personelin idari izinli sayılacağını duyurdu. Artçı Sarsıntılar Devam Ediyor AFAD’ın son açıklamasına göre sabah saatlerine kadar 4’ün üzerinde birkaç artçı deprem daha yaşandı. En büyüğü 4,3 olan bu sarsıntılar vatandaşlarda endişe yarattı.

Prof. Dr. Naci Görür’den deprem uyarısı: “Kamçatka’da 8,8 oldu kimse ölmedi, bizde on binler ölürdü” Haber

Prof. Dr. Naci Görür’den deprem uyarısı: “Kamçatka’da 8,8 oldu kimse ölmedi, bizde on binler ölürdü”

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Balıkesir’de meydana gelen depremler sonrası sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaptı. Türkiye’de hâlâ deprem dirençli kentler için somut adımlar atılmadığını vurgulayan Görür, “Kamçatka’da 8,8 büyüklüğünde deprem oldu, bir kişi ölmedi. Bizde olsaydı on binler toprağa verilecekti. Yeter artık, deprem dirençli kentlere başlayalım” ifadeleriyle hükümete ve yöneticilere çağrıda bulundu. Balıkesir yöresinde meydana gelen depremlerle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür, uzmanların “tehlike yok, eskiye devam” yönündeki değerlendirmelerine tepki gösterdi. Görür, “Kibarca meslektaşlarına laf çaktırıyor, medya yaptı görevini, müsterihler. Yöneticilerden ses yok. Halkın pek umurunda değil, sadece korkuyorlarmış. Doğruya talep yok. Doğru ne? Deprem dirençli kentler” ifadelerini kullandı. Depremin Türkiye için en büyük tehdit olduğunu yineleyen Görür, örnek olarak Rusya’nın Kamçatka bölgesini gösterdi. Görür, “Daha bir kaç gün önce Kamçatka’da 8,8 deprem oldu, bir kişi ölmedi, bir ev yıkılmadı. Bizde olsaydı on binleri toprağa verirdik” sözleriyle Türkiye’deki riskin büyüklüğünü dile getirdi. Türkiye’nin artık vakit kaybetmeden harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Görür, “Yeter artık. Gelin şu deprem dirençli kentlere başlayıp kurtulalım. Ne olur? Devletin, hükümetin bundan önemli görevi mi var?” diyerek çağrıda bulundu.

Prof. Dr. Naci Görür’den Saimbeyli depremi yorumu: Büyük tehlike kapıda mı? Haber

Prof. Dr. Naci Görür’den Saimbeyli depremi yorumu: Büyük tehlike kapıda mı?

AFAD tarafından sabah saatlerinde açıklanan bilgilere göre, Adana’nın Saimbeyli ilçesinde 4.5 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Deprem, çevre illerden de hissedilirken, uzmanlar bölgedeki fay hattında kritik bir hareketlilik olduğuna dikkat çekiyor. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Saimbeyli Fay Zonunun yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda ve 7 büyüklüğe kadar deprem üretme kapasitesine sahip olduğunu belirterek, 6 Şubat’ta yaşanan büyük depremler sonrası stres alanında değişiklikler olabileceğini vurguladı. Yetkililer, şu ana kadar olumsuz herhangi bir duruma rastlanmadığını açıkladı. AFAD ve Yetkililerden İlk Bilgiler İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Adana Saimbeyli’de 4.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. AFAD ve ilgili kurumlarımız tüm ekipleriyle saha taramalarına başlamıştır. Şu an için olumsuz herhangi bir durum tespit edilmemiştir. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi afetlerden korusun” ifadelerini kullandı. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Yardibi Mahallesi’nde yola ufak kaya parçaları düşmesi ve birkaç evde sıva dökülmesi dışında herhangi olumsuzluk bulunmamaktadır. Yola düşen kayalar ivedilikle temizlenmiştir. Geçmiş olsun Saimbeyli, Allah her türlü afetten ülkemizi korusun” dedi. Prof. Dr. Naci Görür’den Depremle İlgili Önemli Değerlendirmeler Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Saimbeyli’de gerçekleşen depremin Saimbeyli Fay Zonunda meydana geldiğini belirtti. Görür, fay zonunun yaklaşık 40 kilometre uzunluğunda olduğunu ve 7.0 büyüklüğüne kadar deprem üretme kapasitesine sahip olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Görür, “Bu fay zonu sol yönlü, doğrultu atımlı bir yapıya sahiptir. 6 Şubat 2023’te yaşanan büyük depremlerle birlikte bölgedeki stres alanında değişimler gözleniyor olabilir” diyerek, bölgedeki sismik hareketlilik hakkında önemli uyarılarda bulundu. Bölge Halkına Uyarı ve Geçmiş Olsun Mesajı Prof. Dr. Görür, “Bölgede fay hattındaki hareketliliğin yakından takip edilmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız tedbirli olmalı, yetkililerin yönlendirmelerine dikkat etmelidir” ifadelerini kullandı.

Ege Denizi’nde 6,1 büyüklüğünde deprem sonrası Naci Görür'den açıklama: "Afrika Levhası, Anadolu’nun altına dalıyor" Haber

Ege Denizi’nde 6,1 büyüklüğünde deprem sonrası Naci Görür'den açıklama: "Afrika Levhası, Anadolu’nun altına dalıyor"

Bu sabah Ege Denizi’nde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, Girit’in kuzeyi ile Santorini Adası'nın güneyinde paniğe yol açtı. Depremin 73 kilometre derinlikte olması nedeniyle yüzeydeki etkisi sınırlı kaldı. AFAD ve uzmanlardan ilk açıklamalar geldi. Deprem Ege'yi sarstı, uzmanlar bilgilendirdi Bu sabah saatlerinde Ege Denizi’nde, Yunanistan’a bağlı Santorini Adası'nın güneyinde, Girit’in kuzeyinde 6,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin odak noktası Helen-Kıbrıs Yayı üzerinde bulunuyor. Türkiye’nin batı kıyılarında da hafif şekilde hissedilen sarsıntı, özellikle İzmir, Muğla, Bodrum, Marmaris ve Antalya gibi kıyı şehirlerinde kısa süreli endişe yarattı. AFAD verilerine göre, depremin derinliği 73 kilometre olarak ölçüldü. Bu derinlik nedeniyle depremin yüzeydeki etkisi az oldu. Şu ana kadar herhangi bir can ya da mal kaybı bildirilmedi. Prof. Dr. Naci Görür: "Afrika Levhası, Anadolu’nun altına dalıyor" Deprem sonrası sosyal medya hesabından değerlendirme yapan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, sarsıntının Helen-Kıbrıs Yayı boyunca meydana geldiğini ifade ederek, "Bu sabah Ege Denizi’nde, Girit’in kuzeyinde, Santorini Adası güneyinde 6,1 deprem oldu. Deprem Helen-Kıbrıs Yayı boyunca Anadolu Levhasının altına dalan Afrika Levhası üzerinde oldu. Onun için odak derinliği 73 km derinde, dolayısı ile etkisi az. Geçmiş olsun." dedi. AFAD ve Kandilli’den açıklama AFAD, depremin ardından herhangi bir olumsuz ihbarın bulunmadığını, gelişmelerin yakından takip edildiğini bildirdi. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 6,1, derinliğini ise 71 kilometre olarak duyurdu. Her iki kurum da vatandaşlara paniğe kapılmamaları ve resmi kanalları takip etmeleri çağrısında bulundu.

Kulu-Konya depremi sonrası Naci Görür’den dikkat çeken açıklama Haber

Kulu-Konya depremi sonrası Naci Görür’den dikkat çeken açıklama

AFAD verilerine göre saat 15.46'da Konya'nın Kulu ilçesi merkezli 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yerin yaklaşık 18,7 kilometre derinliğinde kaydedilen sarsıntı, Ankara başta olmak üzere birçok çevre ilde de hissedildi. Depremin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür, şu ifadeleri kullandı: “Kırkuyu-Kulu/Konya çevresinde 5,2 deprem oldu. Büyük ihtimalle deprem verev doğrultu atımlı Tuzgölü Fay Zonu içerisinde. Burası nispeten ülkemizin sakin bir yöresi. Sevgiyle...” Naci Görür'ün uyarıları dikkat çekti Daha önce de Konya bölgesindeki diri fay hatlarına dikkat çeken Görür, bölgedeki yapılaşmanın depreme karşı daha bilinçli şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştı. Tuz Gölü Fay Zonu’nun aktif olduğuna dair çalışmalar olduğunu belirten uzmanlar, bu hattın düşük ama ihmal edilemeyecek bir deprem riski taşıdığını ifade ediyor. Konya’da hangi fay hatları var? Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yayımlanan 2025 yılı diri fay haritasına göre Konya’da Akşehir, Ilgın, Doğanhisar ve Altınekin gibi ilçeler diri fay hatları üzerinde bulunuyor. Kulu ilçesi ise Tuz Gölü Fay Zonu’nun etkisi altında olan bölgelerden biri olarak değerlendiriliyor. Uzmanlardan “sakin ama hazırlıklı olun” çağrısı Depremin ardından bölgede artçı sarsıntıların yaşanabileceği ifade edilirken, uzmanlar vatandaşların paniğe kapılmadan ancak bilinçli ve hazırlıklı olması gerektiğini belirtiyor. Yapı güvenliği, zemin etütleri ve olası risklerin gözden geçirilmesi konusunda ise yerel yönetimlere önemli görevler düştüğü ifade ediliyor.

Prof. Dr. Naci Görür’den İstanbul açıklarında art arda yaşanan depremler hakkında dikkat çeken açıklama Haber

Prof. Dr. Naci Görür’den İstanbul açıklarında art arda yaşanan depremler hakkında dikkat çeken açıklama

İstanbul açıklarında meydana gelen depremler kentte paniğe neden oldu. Art arda yaşanan sarsıntılar sonrası deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Görür, Silivri açıklarında kaydedilen depremin Kumburgaz Fay Zonu üzerinde gerçekleştiğini belirterek, “Bu fay kilitli, enerji biriktiriyor. Zaman zaman küçük depremlerle kendini hatırlatıyor. Yeri çok anlamlı, dikkatli olmak lazım” uyarısında bulundu. VATANDAŞLAR SOKAĞA DÖKÜLDÜ AFAD verilerine göre, İstanbul’da ilk olarak 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Ardından ise merkez üssü Silivri açıkları olan 6.2 büyüklüğünde daha şiddetli bir sarsıntı kaydedildi. Depremler sonrası kısa süreli panik yaşanırken, çok sayıda vatandaş sokaklara çıktı. BÜYÜK DEPREMİN ÖNCÜSÜ OLABİLİR Deprem sonrası sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Prof. Dr. Naci Görür, Kumburgaz Fay Zonu’nun özellikle dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı. “Bu fay uzun süredir sessizdi, şimdi küçük depremlerle enerji boşaltımı yapıyor olabilir. Ancak bu durum büyük bir depremin öncüsü de olabilir” uyarısında bulundu. Görür, İstanbul’un depreme hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizerken, “Kentleşme, yapı stoğu ve afet bilinci konusunda daha fazla zaman kaybetmeden somut adımlar atılmalı” dedi. Uzmanlar, Marmara Denizi içerisindeki Kumburgaz Fayı’nın olası bir büyük depremde kırılma potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamaları ise İstanbul’da deprem gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı.

Naci Görür’den kritik uyarı: Marmara depremi Türkiye’yi diz çöktürür Haber

Naci Görür’den kritik uyarı: Marmara depremi Türkiye’yi diz çöktürür

Bursa veya Marmara bölgesinin bir noktasında meydana gelebilecek bir depremin tüm Türkiye'yi etkileyeceğine vurgu yapan Naci Görür, "Muhtemel bir Marmara depreminde, Marmara bölgesinin ekonomisi çöker. Marmara bölgesinin ekonomisi çöker ise Türkiye diz çöker. Siyasi ve ekonomik bağımsızlığımızı kaybederiz" diye konuştu. Osmangazi'yi muhtemel bir depreme hazırlamak, deprem anında ve sonrasında yapılacakları planlamak adına çalışmalar yürüten Osmangazi Belediyesi, ‘Bursa'nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi' adlı söyleşi düzenledi. Osmangazi Gösteri Merkezi'nde gerçekleşen söyleşiye Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İş Sağlığı Uzmanı Dr. Şebnem Akman Balta, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kentin bileşenleri katıldı. Bursa'nın Depremselliği ve Depreme Dirençli Osmangazi' söyleşisi öncesinde Bursa Sinema ve Fotoğraf Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Öğr. Gör. Alper Keskin tarafından Kahramanmaraş depremleri sonrası çekilen fotoğraflardan oluşan ‘Deprem Geliyorum Der' adlı fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, serginin açılışında yaptığı konuşmada, "Kahramanmaraş depremlerinin ikinci yılında, hayatını kaybeden 53 bin yurttaşımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Yaşadığımız depremler ve kaybettiğimiz hayatlar, bizlere çok önemli dersler çıkartmamız gerektiğini söylüyor. Depremin acı gerçeğini hissettiriyor. Ancak üzerinden çok kısa bir süre geçtiğinde, toplum olarak her şeyi unutuyoruz. Bursa'da geçmiş yıllarda büyük depremler meydana gelmiş. Olmaya da devam edecek. Yerel yöneticiler, genel yöneticiler ve toplum olarak bu gerçeği sadece depremlerden sonra hatırlıyor olmamız, bir sonraki depremde aramızda birçok kişinin olmayışı anlamına geliyor. Biraz ürkütücü geliyor ancak gerçek bu. Yöneticiler olarak bizlerle birlikte vatandaşlarımızın da üzerlerine düşeni yapması gerekiyor ki depreme hazırlıklı olalım. Muhtemel bir depremde can kayıplarını en aza indirelim" dedi. Başkan Aydın'ın konuşmasının ardından katılımcılar sergiyi gezdi. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, söyleşideki konuşmasına, Bursa için yapılacak en önemli şeyin kenti depreme dirençli hale getirmek olduğuna vurgu yaparak başladı. "Bursa, depreme karşı dirençli hale gelirse depremin zararlarını minimum şekilde atlatır" diyen Prof. Dr. Naci Görür, "Deprem dirençli kent demek, bu demektir. Bugün Kaliforniya, Japonya, İtalya, Meksika, Çin, Tayvan'da depreme dirençli kentler var. Bizde her büyük depremde 50-60 bin kişi toprağa verirken, depreme dirençli kentlerde 3-5 kişi ölüyor. Günlük yaşam bile değişmiyor. Tayvan'da bizim kadar büyük bir deprem oldu. Yaşam değişmedi. Biz de Güneydoğu'da deprem oldu, 2 senedir, hayat durdu. Bursa, depreme dirençli bir kent haline yerel yönetimlerce dönüştürülebilir. Bunu yapabilmek için merkezi hükümet, belediyeler ve vatandaş el ele, omuz omuza vermeli" diye konuştu. "Bursa 10 senede depreme dirençli hale dönüşür" Bursa'nın 10 senede depreme dirençli bir kent haline dönüştürülebileceğinin mümkün olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, "İstanbul'u 25 senede depreme dirençli yapamadık; ancak Bursalılar 10 sene veya daha az zamanda kenti depreme karşı dirençli yapabilir. Türkiye Cumhuriyeti'nin birimleri ve yapılanması, kentlerimizi depreme dirençli yapmaya yeter de artar bile. Biz yeter ki devlet birimlerini harekete geçirelim. Bursa'yı depreme hazırlamak için merkezi yönetimden bir şey gelmesini beklemeyin. Mevcut sistemi çalıştırın. Halkı deprem konusunda eğitin. Halk deprem konusunda bilinçli değilse, Bursa'yı kesinlikle depreme karşı dirençli yapamazsınız. Halkımız barınma ihtiyacınız karşılamak için depreme dayanıksız olarak inşa edilen kaçak binalara yöneliyor. Bir Japon'u öldürsen dahi imara uygun olmayan bir bina yaptıramazsın. Biz de ise şehirler kaçak binalar ile dolu. Bursa'yı depreme dirençli yapmak için başlangıçta paraya da ihtiyaç yok. İlk olarak yapılacak iş masa başından kalkıp sahaya inmek. 6 kişi ile Bursa'yı dirençli hale getirebiliriz. Bu ekip, belediye başkanı, yönetim koordinatörü, halk koordinatörü, alt yapı koordinatörü, yapı stoku koordinatörü, ekosistem çevre koordinatörü ve ekonomi koordinatöründen oluşacak. Koordinatörler yapılan her işi yönetim koordinatörüne o da belediye başkanına bildirecek. Sonrasında belediye başkanı halka açık basın toplantısı yaparak; neler yaptıklarını, ne yapacaklarını, hangi kurumların yardımcı olduklarını, hangi kurumların engellediklerini vatandaşa söyleyecek. Halk da hiç siyaset ve particilik yapmadan, mülkün sahibi olarak gözetim ve denetim işlerini yapacak. Eğer böyle olmaz diyorsanız, ebediyen bu ülke adam olmaz" ifadelerini kullandı. "Bursa'nın ova bölümünün zemini çok çürük" "Kentler için tehdit fay sistemleridir" diyen Prof. Dr. Görür, "Türkiye'deki depremleri oluşturan faylar 14 milyon sene önce var oldu. 14 milyon yıldır depremler bu ülkede devam ediyor. Milyonlarca sene daha devam edecek. Bursa'nın üzerinde yer aldığı fay sistemi 7 ve üzeri deprem üretebilirler. Bursa, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney kolunu oluşturan fay sisteminin kucağında yer alıyor. Bursa'nın ova bölümünün zemini de çok çürük. Yer altı suyu fazla. Depremde en fazla hasar verebilecek nitelikte. Yıllardır deprem olmuyor, bana bir şey olmaz demeyelim. Bu kenti deprem dirençli yapmaya konsantre olalım. Eğer fay zonu içerisindeyseniz, ya binanızı depreme dayanıklı yapacaksınız ya da sağlam bir zeminde oturacaksanız. Fay kırıldığı an inanılmaz bir enerji ortaya çıkar ve önüne çıkan her şeyi yok eder. Bu işin hiç şakası yok. Deprem her gün olmuyor ancak olduğu zaman da insanı öldürüyor. Deprem bir yerde bir sefer olmuş ise tekerrür periyodunu doldurduğunda muhakkak ki aynı yerde yeniden olur. Bu hiç kaçmaz" ifadelerini kullandı. "Yer altından gelebilecek tehlikeyi bilirseniz, yerin üstünde ona göre önlem alırsınız" Prof. Dr. Görür, konuşmasında şu ifadeler ile devam etti: "Merkezi hükümet, belediyeler ve vatandaş birlikte olmadığı sürece bir kenti depreme karşı dirençli hale getiremeyiz. Bu iş, sadece belediye başkanının iyi niyetiyle olacak iş değil. Bu hazırlık şöyle olmalı; merkezi hükümet, belediye başkanların önünü açacak bir yasa çıkartmalı. Kentleri deprem dirençli yapma adına çıkartılan bu yasada belediye başkanlarına tam yetki verilmeli. İkinci olarak, Bursa'nın bütün bilimsel veriler ile mikro bölgeleme çalışmasını yapmak lazım. Bursa'nın sınırları ele alınarak kent karelere bölünmeli. Bu karelerin ortasına en az 30 metrelik sondajlar yapılmalı. Elde edilen veriler doğrultusunda kentin depremselliği ve muhtemel bir depremin etkisinin ne kadar olacağı hesaplanmalı. Bu çalışma en az iki yıl sürer. Mikro bölgeleme çalışması tamamlandıktan sonra tüm kentin tehlike haritaları ortaya çıkarılacak. Depremin şiddeti nerede daha çok olacak buna bakılacak, nerede azaldığı bilinecek. Zemin özellikleri ortaya çıkacak. Yer altından gelebilecek tehlikeyi bilirseniz, yerin üstünde ona göre önlem alırsınız. Yerin altını bileceksiniz. Bunu bildiğiniz zaman belediye başkanı bir kentte nereye binaların yapılacağını, hangi bölgelerin tehlikeli olduğunu, kaç katlı binaların inşa edilmesi gerektiğini, nerelere yeşil alan yapılacağını bilir. İmar planlarını da bu doğrultuda hazırlar. Yapılara ruhsatı ona göre verir." "Kent tüm fonksiyonlarıyla depreme hazırlıklı olmalı" Bir şehri depreme dayanıklı bir hale dönüştürmek için kanun çıkarılması ve mikro bölgeleme çalışmasının yanında bir de finansın gerekli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, "Evini depreme dirençli hale getirmek isteyen vatandaşlara, devlet kolaylık sağlamalı. Devlet bankaları ve özel bankalar uzun vadeli, düşük faizler vermeli. Bursa'yı depreme hazırlayan bir belediyeye depremin belli ölçüde yardım etmesi gerekir. İnsanların can güvenliği için yatırım yapılmalı. Kentlerin depreme dirençli hale dönüştürülmesinde yapı stoku meselesi önem taşıyor. Yöneticiler, kentsel dönüşüm yapmayı depreme hazırlanmak olarak değerlendiriyor. Kent tüm fonksiyonlarıyla depreme hazırlıklı olmalı" dedi. Prof. Dr. Görür, konuşmasını şu sözler ile sonlandırdı: "Bursa'nın ekonomisin çok iyi olduğunu düşünüyorum. Ancak iş dünyası depreme hazırlıklı mı onu bilmiyorum. Deprem sonrasında da üretimi devam ettirebilecek yapıya sahipler mi? Deprem bölgesindeki kentlerdeki iş insanlarının, muhtemel bir depremin ardından da çalışmayı sürdürebilecek hazırlığa sahip olması gerekiyor. Bursa'nın iş dünyası depremden bir gün sonra da çalışıyorsa Bursa kendini çok çabuk toparlar. Ekonomisi yerle bir olmuşsa Bursa'da hayat durur." Başkan Aydın, söyleşinin ardından Prof. Dr. Görür'e teşekkür plaketi takdim etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.