Ömer Fethi Gürer TBMM’de tarım ve hayvancılıktaki krizi gündeme taşıdı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan 2026 yılı Bütçe Teklifi üzerinde söz alarak değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı’nı temsilen toplantıda yer alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a, tarımın içinde bulunduğu durumu anlattı. Gürer, “Çiftçinin bankalara borcu 1 trilyon 100 milyar liraya dayandı. Traktöre, tarlaya haciz geliyor; yetmedi, hayvanlara hatta depodaki buğdaya haciz gelen bir süreç yaşanıyor” dedi.
“Çiftçinin bankalara borcu 1 trilyon 100 milyar liraya dayandı”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım Kanunu’na göre millî gelirin yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak ayrılması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Tarım Kanunu’nda millî gelirin yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak verileceği yazıyor. 2026 yılı millî gelirinin yüzde 1’i 722 milyar lira yapıyor, çiftçiye bütçeden ayrılan ise yalnızca 168 milyar lira. Esas düşündürücü olan, Tarım ve Orman Bakanlığının 2026 yılı bütçesi 540 milyar 840 milyon lira; yani kanuna göre destek olarak verilmesi gereken tutardan daha az. Destekler, hasat öncesi ya da hasat sürecinde değil, neredeyse bir yıl sonra veriliyor. Yılbaşında çiftçilerin bankalara borcu 899 milyar 745 milyon iken, takipteki kredi borcu 4 milyar 480 milyon 112 bin liraydı. On ayda 1 trilyon 100 milyar lira borç artışı yaşandı. Takipteki kredi borcu 10 milyar 303 milyon 927 bine erdi. Yani 1 trilyon 100 milyar lira da bankalara kredi borçları var. Traktöre, tarlaya haciz geliyor; yetmedi, hayvanlara hatta depodaki buğdaya haciz gelen bir süreç yaşanıyor. Tüm kesimlerden bu yıl 8 milyon 654 bin icra dosyası gelmiş ve toplamda 24 milyon 781 bin 747 derdest dosya var. Geçmiş dönemde yapılan silinmelere rağmen icra dosyaları azalmıyor.”
“Hububatta ve bakliyatta üretim kaybımız ithalatı artırıyor”
Gürer, “Sürekli tarımda ihracatçı olduğumuzu söylüyorsunuz; fındık, kayısı, üzüm, incir, limon gibi ürünlerde ihracatçıyız, doğru. Ama hububatta ve bakliyatta arz açığımız var ve ithalatçıyız. İki yılda nohutta üretim kaybımız 247 bin tonu buldu. Ana vatanımız olan mercimekte iki yıldaki kaybımız 194 bin ton; ürettiğimizin neredeyse bir katı fazlasını ithal ediyoruz. Kuru fasulyede 2002 yılına kadar ürettiğimiz miktarı bu yıl da üretiyoruz; nüfusumuz 30 milyon artmış ama 2002 üretiminde kalmışız. 2025 yılı Ekim ayı TÜİK verilerine göre meyvedeki kaybımız bir yılda 8 milyon tonu aştı. Kayıt dışıyla birlikte 10 milyona yakın ürün kaybı var. Elmada yüzde 48,3, kirazda yüzde 70,6, zeytinde yüzde 34,7, limonda yüzde 34,8 oranında kayıplar yaşandı. Tahılda ve bitkisel üretimde iki yılda yaşanan kayıp 8 milyon ton. Ancak Bakanlığın sitesine baktığınızda verilerde neredeyse her konuda ‘yeterlilik’ gösteriliyor. Oysa üretim, önceki dönemlere göre önemli ölçüde azaldı. 2023 yılında 22 milyon ton buğday üreten ülkemizde, üretim 17 milyon 900 bin tona geriledi. Biri zirai donla, diğeri kuraklıkla açıklanıyor. Peki bu buğdaydaki kayıpta çiftçiye sağlanan bir destek var mı? Yok, sıfır destek. Üretimde neredeyse 4 milyon tonluk kayıp yaşandı” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılıkta da durum vahim. 2010 yılında başlayan hayvan ithalatında bugüne kadar 10 milyon baş hayvan ithal edildi; ne hayvancılıkta sorun bitti ne ette. Cumhurbaşkanlığı program kitabında büyükbaş hayvan varlığı 16 milyon 800 bin baş yazıyor, TÜİK’te ise 17 milyon 188 bin baş olarak geçiyor. Bu yıl şap salgını yaşandı. Sorduk: ‘Şaptan kaç hayvan öldü? Kaçı şartlı kesime gitti? Üreticinin kaybı ne? Ne kadar destek verildi?’ diye. Ancak açıklanmadı. Şap nedeniyle Türkiye’nin 81 ilinde yasaklama geldiğine göre, kaç hayvan öldü? 2023 yılında 818 bin, 2024 yılında 559 bin hayvan ithal ettik. Bugün baktığım Cumhurbaşkanlığı programına göre, bu yıl sonuna kadar 895 bin baş hayvan ithalatı öngörülüyor. Yerli ırkımız 1 milyonun altına gerilemiş durumda; neredeyse kendi bölgelerimize ait ırkların sonu geliyor” ifadelerini kullandı.
“2026 Bütçesi hiçbir kesime umut ışığı olamadı”
Gürer Gürer, bütçenin geniş kesimlere umut sunmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: bütçenin geniş kesimlere umut sunmadığını “2026 bütçesi işçi, çiftçi, esnaf, memur, emekli, işsiz, kadın, genç, engelli hatta sanayici için bir umut bütçesi değil. Staj ve çırak mağdurları, emeklilikte adalet arayanlar, kademeli emeklilik bekleyenler, taşeronda kalıp kadro alamayanlar bu bütçede yer bulmuyor. 2026’da bütçede, rahat yüzü görmeyenler için yine bir umut yok.”