TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Niğde

İLKHABER-Gazetesi - Niğde haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Niğde haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Teknopark, Niğde'nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor Haber

Teknopark, Niğde'nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor

2017 yılından itibaren girişimcileri, akademisyenleri ve sanayicileri buluşturan Niğde Teknopark’ta yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşan 70'ten fazla firma ve 150'ye yakın personel yer alıyor. Yüksek teknolojili ürünler geliştirmek adına çalışmalar yapılan Niğde Teknopark’ın ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü firmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, Teknopark’ın bölgenin teknolojik altyapısına önemli destek verdiğini belirtti. Uslu, "Amacımız Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi'ndeki bilgi birikimini Teknopark’la birleştirerek sanayicilerimizle bölgenin teknolojik altyapısına destek vermektir. Bugün Niğde Teknopark'ta 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel çalışmakta, teknolojiyi geliştirme alanında faaliyetler göstermektedir. Bu firmaların yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşmış durumda ancak farklı sektörlerden de pek çok girişim burada kendini göstermektedir" dedi. Niğde Teknopark’ın sadece yerel değil uluslararası arenada başarı hikayelerinin olduğunu vurgulayan Uslu, bugüne kadar yapılan toplam satışların 1.3 milyar TL'yi aştığını, toplam ihracatın ise 2.9 milyon doları geçtiğini belirtti. Nanoteknolojik Hayvan Bakım ve Destek Ürünleri, Akıllı Tarım Teknolojileri, Tarımsal İlaçlama ve Gözlem Dronları, Akıllı Ayırma ve Sayma Teknolojileri, Bitki Genetiği, İHA Eğitim Simülasyonları gibi firmalarla teknoloji tabanlı ürün ve hizmet geliştiren Niğde Teknopark’ın girişimcilik ekosistemine katkı sağladığını söyleyen Niğde Teknopark Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rifat Battaloğlu ise, kentin sanayi-üniversite iş birliğine destek olduğunu belirtti. Battaloğlu, "AR-GE projeleri, KOSGEB ve TÜBİTAK destekli projelerimiz var. Bu projelerimizin bir kısmı üniversitemiz akademisyenlerinin bilimsel çalışmalarını içeren projeler, bir kısmı öğrencilerimize ait projeler. Bu firmalarımızın çalışmalarının yaklaşık 30 tanesi patent başvuruları yapılan ve ticarileşmiş projeler. Biz burada bu süreçlerin içerisinde onları ulusal ve uluslararası hızlandırıcı programlara dahil ederek, projelerinin ticarileşme imkanlarını sağlamalarına kolaylık sağlıyoruz" dedi. Gençler girişimcilik ekosistemine dahil ediliyor İl genelinde girişimcilere yönelik proje yarışmaları, AR-GE proje pazarları gerçekleştirdiklerini söyleyen Battaloğlu, sanayi-üniversite iş birliğine de destek olduklarını belirtti. Battaloğlu, "Üniversitedeki bilgi birikimi, akademik çalışmaların firmalarla iş birliği içerisinde daha ileri boyutlara taşınması anlamında çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerimizi girişimcilik ekosistemine dahil ediyoruz. AR-GE projeleri, girişimcilik yarışmaları, proje pazarlarını bütün kurumların iş birliğiyle gerçekleştiriyoruz. Bu da ilimizin girişimcilik potansiyeline olumlu olarak yansıyor. Öte yandan Teknopark içerisindeki firmalarda öğrencilere staj imkanı sunabiliyoruz. Oluşturmuş olduğumuz girişimcilik ekosistemi ile birlikte Niğde'den AR-GE dünyasına projeler hazırlamış oluyoruz ve bu firmaların ödüller alması, ulusal ve uluslararası alanda bizim aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" şeklinde konuştu.

Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor Haber

Niğde’de ‘Merkezim Her Yerde’ projesi ile köy okullarında etkinlikler yapılıyor

Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın başlattığı 'Merkezim Her Yerde' projesi ile Niğde Gençlik Spor İl Müdürlüğü Şehit Ramazan Konuş Gençlik Merkezi gönüllüleri, kent genelindeki okullarda eğitim gören öğrencilerle sportif ve sosyal faaliyetler yaparak, geleneksel oyunlar oynayarak çocukların keyifli zaman geçirmesine katkı sağlıyor. Proje çerçevesinde gönüllü gençler ve liderleri, kent merkezine bağlı Ovacık Şehit Bayram Aksoy İlkokulu ile Ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle okul bahçesinde buluştu. Yüz boyama, zeka oyunları, halat çekme, ok atma gibi oyunların oynandığı etkinlikte, müzik eşliğinde oyunlar oynayan gönüllü gençler, minik kardeşlerine patlamış mısır ve pamuk şeker ikram etti. Niğde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri Müdürü Turan Sayın, Niğde Gençlik Spor Müdürlüğü olarak, koordineli olarak köy okullarında ve dezavantajlı öğrencilerin bulunduğu bölgelerde etkinlikler yaptıklarını söyledi. Sayın, "Merkezim Her yerde' projesi çerçevesinde köy okulundaki öğrencilerimiz hem oyun oynadılar, hem de oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi oldular. Projedeki amacımız gençler arasında sosyal farkındalık oluşturarak sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturmak, sorumluluk duygularını geliştirmek ve topluma daha duyarlı bireyler kazandırmak, kırsalda yaşayan ve köy okulunda okuyan gençlere gençlik liderlerimizin aracılığıyla vizyon kazandırmak, gençlere çevre bilinci kazandırmak, gençlerde aidiyet duygusu oluşturmak ve bununla birlikte gönüllü gençlerimizin ve öğrencilerimizin moral ve motivasyonunu arttırmaktır” dedi.

CHP'li Gürer'den emeklilere bayram ikramiyesi talebi: Emeklinin yüzü bayramda olsun gülsün Haber

CHP'li Gürer'den emeklilere bayram ikramiyesi talebi: Emeklinin yüzü bayramda olsun gülsün

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi emeklilere verilecek 3 bin TL tutarındaki bayram ikramiye tutarının, ekonomik kriz ortamında çok düşük kaldığını ve Kurban Bayramı’nda olsun emeklilerin rahat bir bayram süreci geçirmeleri ve kurban alacak maddi imkânın sağlanması için bayram ikramiyesi tutarının asgari ücret tutarında olması için Kanun Teklifini TBMM Başkanlığına sundu. Gürer Bayram İkramiyesi ile 3 kilo pirzola alınıyor. Kurbanlık koyun alınabilmesi için bayram ikramiyesi asgari ücret olmalıdır. Bayramda olsun emekli yüzünü güldürün” diye konuştu. AKP İKTİDARI EKONOMİK KRİZİN FATURASINI EMEKLİYE KESTİ CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ortamı, enflasyonun yükselmesi ve alım gücünün düşmesi gibi etkilerle özellikle emeklileri olumsuz yönde etkilemiştir. AKP iktidarı döneminde, emeklilerin ihtiyaçları sürekli göz ardı edilmiş, emekli maaşlarındaki artış ile enflasyon artışı arasındaki makas giderek açılmış ve bu durum emeklilerin temel ihtiyaçlarını karşılamalarını zorlaştırmıştır. Fiyatların artmasıyla birlikte emekli maaşlarının yetersiz kalması, emeklilerin geçim sıkıntısı yaşamasına neden olmuştur. Dolayısıyla, AKP iktidarı ekonomik krizin faturasını özellikle dar gelirli vatandaşlar ve bu kesimin çoğunluğunu oluşturan emeklilere kesmiştir.” dedi. BAYRAM İKRAMİYESİYLE EMEKLİ KURBAN ALABİLMELİ Emeklilerin Kurban Bayramı’nda olsun ekonomik kaygılardan uzak bir bayram geçirmesi gerektiğini ve verilen bayram ikramiyesi tutarının yetersiz olduğunu belirten CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, “Emeklilere verilen bayram ikramiyeleri, özellikle Ramazan ve Kurban Bayram’larında, ekonomik kaygılardan uzak bir bayram geçirmelerini sağlayacak düzeyde olmalıdır. Ancak, özellikle yaklaşan Kurban Bayramı için belirlenen 3 bin TL gibi düşük bir ikramiye miktarı kabul edilemez bir durumdur. Zira, en düşük emekli  maaşı 10 bin TL olduğu bir dönemde ve ekonomik krizin etkilerinin arttığı bir ortamda, birçok emeklinin kurbanlık alabilme olasılığı ortadan kalkmıştır. Bu durumda, en düşük kurbanlık fiyatlarının 12 bin TL ila 15 bin TL arasında olacağı göz önünde bulundurulduğunda, bayram ikramiye tutarının revize edilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir.” şeklinde konuştu. EMEKLİNİN YÜZÜ BAYRAMDA OLSUN GÜLSÜN CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “TBMM Başkanlığına sunduğum bu teklifle ekonomik krizin bu denli ağır yükü altında kalan emeklilerimiz yüzü bari bayramda gülsün. Emeklilere verilen bayram ikramiyesi tutarının asgari ücret seviyesine çıkarılması, emeklilerin bayram sürecinde ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri adına önemli bir adım olacaktır. Böylelikle, emekliler bayramı ekonomik olarak bir nebze rahat geçirebilirler. Ayrıca, ekonomik olarak zor durumda olan emeklilerin bu dönemi daha rahat geçirebilmeleri ve maddi sıkıntılarının bir nebze olsun hafiflemesi sağlanmış olacaktır. Bu adım, toplumsal refahın ve emeklilerin yaşam standartlarının kısa bir süreliğine de olsa iyileştirilmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmelidir.” dedi. GÜRER’İN TBMM BAŞKANLIĞINA SUNDUĞU KANUN TEKLİFİ SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ MADDE 1-31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ek 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "3.000'er TL" İbaresi "net asgari ücret" şeklinde değiştirilmiştir. MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

CHP'li Gürer: Buğday taban fiyatı en az 15 bin tl olmalı Haber

CHP'li Gürer: Buğday taban fiyatı en az 15 bin tl olmalı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, buğday hasadının yaklaştığını ve buğday taban fiyatının en az tonunun 15 bin TL olması gerektiğini söyledi. Simit, ekmek üzerinden değerlendirme yapan Gürer, “1 kilo buğday için 1 yıl emek gerekli, ekmek ve simit girdi artışını yansıtırken çiftçi girdi maliyetleri görmeden fiyat hesaplanamaz “ dedi. Gürer, buğday taban fiyatının en az 15 bin TL/ton olarak bir an önce açıklanmasını istedi. Undan mamül ürünleri bu ürünlerin fiyatları üzerinden yaptığı karşılaştırmayla buğday üreticisinin emeğinin karşılığını almasının da bu kapsamda ele alınması gerektiğini belirtti. Gürer ayrıca, taban fiyatın dünya piyasalarında düşük seyreden buğday fiyatlarına bakarak 15 bin TL/ton altında belirlenmesinin çiftçiyi mağdur edeceğini ifade etti. GÜRER: İTHAL YERİNE KENDİ ÇİFTÇİMİZ ÜRETSİN CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2022 yılında 1 ton buğday için verilen taban fiyat 6 bin 50 liraydı. Yüzde elli seçim döneminde artış yapıldı. Toprak Mahsulleri Ofisi 2023 yılının taban fiyatını ekmeklik buğday için tonunu 8.250 lira olarak açıkladı. ÇKS kayıtlı olan çiftçiye ton başına da bin lira verildi, ÇKS kaydı olmayan çiftçi 8.250 liradan Toprak Mahsulleri Ofisine buğdayını teslim etti. O süreçte yurt dışından ithal gelen buğday nedeniyle Toprak Mahsulleri Ofisinin depoları dolu olunca alımda sorunlar oluştu. Randevu sistemi düzenli işlemedi, çok sayıda çiftçi Toprak Mahsulleri Ofisine ürün vermekte zorlandı. Yaklaşık 12 milyon tona yakında Toprak Mahsulleri Ofisi alım gerçekleştirdi. Bu seferde ödemelerde sorunlar oluştu. 3 ay sonra yapılan ödemeler oldu. Çiftçi neden Toprak Mahsulleri Ofisine ürününü verdi? Çünkü tüccar piyasayı düşük tuttu. Çiftçi 6 bin 500 lira ila 7 bin lira aralığında küçük çiftçi ürününü tüccara vermek zorunda kaldı. İlacının, mazotunun borcunu ödeyecekti. Bir de tüccarda nakliye ücreti yoktu. Tarlada ürünü aldı. Bu sebeple ürününü tüccara verdi. Tüccar da 10 milyon tona yakın ürün aldı. Toplam 22 milyon ton geçtiğimiz yılda ürün üretildi. Bunun yanında da dahilinde işleme rejimi kapsamında da 10 milyon tona yakında buğday ithal edildi. Bu rakam son yıllarda ithalatın artışını gösteriyor. Sanayiciye bu yolla bir olanak tanınıyor. Un ve makarna olarak bu ürünler işlenip yurt dışına satılıyor. Ama bir kısmı da Türkiye’ye katma değerli ürüne dönüşüp tekrar girişi sağlanıyor. Türkiye'de buğdayın ekim alanının daha çok geliştirilmesi, bu açığın ortadan kalkması sağlanmadı. Şu anda yine yurt dışından DIR kapsamında buğday ithal edildi. Böylece de dövizimiz yurt dışına gidiyor.” şeklinde konuştu. GÜRER: ÇİFTÇİNİN TABAN FİYAT KAYGISI ARTIYOR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Şu anda Toprak Mahsulleri Ofisi geçen yıl aldığı buğdayı makarnalık 10 bin lira ekmekliği de 9bin 800 liradan ton fiyatı satmaktadır. Borsada ise Gaziantep borsa fiyatlarını çıkardık, ekmeklik 9800'den makarnalı 10.500 liradan son fiyatı sürüyor. Dünyada buğday fiyatları ülkelere göre değişiyor, arz açığı olan ülkeler buğdayı daha yüksek fiyatla temin etmek zorunda kalıyor, üretim fazlası olanlar da değişkenliğe göre üretim sürecini izleyip ona göre belirliyorlar, genelde dünyada gıda ürünlerindeki fiyatlarda bir düşmeden söz edebiliriz. Bu durumda İthal buğdayı da Toprak Mahsulleri Ofisi tonunu 9.700 liradan satıyor, yani Türkiye'deki çiftçiden aldığı fiyattan daha aşağı fiyatlar satıyor. Arpa için geçen yıl 7000 lira ton fiyatı vermiş, 500 lira da destek açıklamıştı. Bu süreçte ithal arpayı da 7.500 liradan satışını gerçekleştiriyor. üretici için ürettiği ürünün girdi maliyetleri esas, bu yıl buğday taban fiyatının bir an önce açıklanmasını istiyor. Geçtiğimiz yıllarda hasat öncesi fiyat açıklamaları gerçekleşiyordu, geçen yıl Haziran ayında açıklandı. Böyle olunca da çiftçinin kaygısı artıyor.” dedi. GÜRER: BU YIL BUĞDAY ALIM HEDEFİ 3,5 MİLYON TON CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer geçtiğimiz yıl 12 milyon tonun üzerinde buğday alan Toprak Mahsulleri Ofisi, bu yıl 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programında hedef olarak üç buçuk milyon ton alım yapacağı görülüyor. Yani bu durumda 3 kat daha geçen yıl altında buğday alımı öngörülüyor, bu durum çiftçiyi kaygılandırıyor. Onun için bir an önce taban fiyatın açıklanması isteniyor. Taban fiyatı belirlerken neler kriter alınmalı? enflasyonun karşısında üreticinin girdi maliyetleri hangi boyuta erdi? Burada da kuru tarım bölgelerinde ve sulu tarım bölgelerinde fiyat değişkenliği var. Kuru tarım yapılan alanda TÜİK ortalamasına göre 270 kilo bir dönümde ürün alınıyor, ama sulu tarımda bu 500 kilonun üstünde gerçekleşiyor. Bir buğday tarlası ile ilgili fiyatlandırma yaparsak ele almamız gereken kriterler şunlar: kuru tarım yapılan alanda tarla kirası 1500 lira dekarı, sulu da ise 3.000 lira dekara. İlk sürüm, ikileme, üçleme, tohum bedeli, ekim masrafı, taban ve üst gübre, işçilik bedeli, geniş ve dar yapraklı ot ilacı, pas ilacı, sigorta, biçerdöver ve traktör gideri, bakım gideri, tarım sigortası, bakım arıza servis ücreti, yemek ücreti ve BAĞ-KUR primi gibi giderler dikkate alındığında. Ayrıca bir de tarladan satış noktasına ürün gittiğinde fiyat değişkenlik gösteriyor. 90 dekar alanda 40 ton buğday üretimi esas alındığında kuru tarım için belirlenmesi gereken fiyatın bu masrafları karşılayan bir fiyat olması isteniyor. Buğdayda istenen taban fiyat şu anda buğdaydan mamul ürünlerin fiyatlarının mukayese edilerek fiyat saptanmalıdır. Şu anda Ziraat odalarıyla yaptığım görüşmede bir dönüm kurak tarım alanında maliyet 12 lira 68 kuruş, sulu tarımda tarla kirasının daha yüksek olması nedeniyle maliyet 13 lira 30 kuruş. Böyle olunca kuru tarımda 400 kilo altında, sulu tarımda 500 kilodan başlayan, bölgeye göre Çukurova'yı kıstas alırsak üretim verimi değişiyor. Bu durumda çiftçilerimizin istediği taban fiyat 15 lira 1 kilo için. Bunun gerekçesi giderlere dayanıyor.” şeklinde konuştu. SİMİT, EKMEK HESABI CHP’li Vekil  Ömer Fethi Gürer, “ Undan mamül ürünlerde durum ne? fırında bir adet simidi 15 liradan aldım. Mecliste normal simit 11 liradan satılıyor, halk ekmeğin simidi ise 7,5 lira. Esas almamız gereken ise fırında satılan simit. Fırında satılan simitin doğal olarak diğer simitlerden daha fiyatlı olmasının birden çok nedeni var.1 kilo buğdaydan %20 fire hesaplandığında 800 gram un elde ediliyor, 8 tane simit elde ediliyor, 15 lira ile çarptığımızda maliyet rakamı oldukça yüksek çıkıyor. Ama fırıncı ile konuştuğunuz zaman yerine ve bölgesine göre kira fiyatı, maya, üzerindeki susam, tuz, işçilik, nakliye giderleri ile bu fiyattan bu ürünü sattığı zaman para kazanamadığını ifade ediyor. Onun için fırında simit üretenin de kendine göre bir haklılık payı var. Yine ekmek, 1 kilo buğdaydan 800 gram un elde ediliyor, bir kilo undan ise 200 gramlık 5 ekmek çıkıyor, ekmeğin kilosu 40 lira. Ama bu ekmeğin kilosu 40 lira. Örneğin siyez buğdayından ekmek almaya kalkarsanız bunun en az 4 katı para ödemek durumundasınız. Bu durumda ekmek için de kira, işçilik, su, nakliye, enerji giderleri, odun ve yakıt gideri maliyetleri hesap alındığında 8 liradan da bu ekmeğin satışı gerçekleştiriliyor, Öte yandan buğdayın üretimi 1 yıllık bir emeği gerektiriyor. 1 yılın sonunda çiftçi emeğinin karşılığı olarak 1 kilo buğdaya istediği fiyat kiloda 15 lira. Mamül ürün ekmek ve simit üretenler ne yapıyorlar? Yıl içinde kendilerine gelen yükü doğal olarak tüketiciye yansıtıyorlar. Hasat döneminde ürünü ne kaldıran çiftçi bunu bir kere satıyor. 1 yıl sonrasında ekim yapmaya gittiğinde kendisinin sattığı fiyattan hiçbir girdi maliyeti durmadığı için zorlanıyor. Bunun için de bankalara ve piyasaya çiftçi borçları 700 milyar lirayı geçmiş durumda, borçla çiftçilik sürdürülebiliyor, faizlerin bu kadar arttığı ortamda çiftçinin üretimini sürdürebilmesi için istenen taban fiyat 15 lira 1 kilo için. Bu nedenle başta Hazine ve Maliye Bakanı olmak üzere siyasi iktidarı uyarıyorum, görünen o ki taban fiyat düşük tutulmak istenecek uygulamalar geçmişte bunun örnekleri ile sabit. Bu süreç devam ederse önümüzdeki süreçte buğday ekim alanlarının daralmasına, daha çok ithalata zorunluluğumuz ortaya çıkar. Bugün ithal için yurt dışından fiyat uygun görülebilir, ama küresel iklim değişikliği başta olmak üzere farklı ülkelerde yaşanan sorun nedeniyle mutlak suretle yerli üreticinin korunması gerekir. Onun için de yerli üreticiyi koruyalım. Nasıl ki simiti üreten kişi günlük gelen zamları gider artışlarına yansıtarak ayakta kalmaya çalışıyorsa, çiftçimiz için de bir yıllık emeğinin karşılığı olan ürününün fiyatı, geçen yıl ÇKS’li çiftçi için tonu 9250 lira destekle verilen fiyat en az bu yıl 15 liraya çıkararak çiftçimizi korumayı sağlayalım. Bu bağlamda yapacakları taban fiyat mutlak suretle gerçekçi maliyet giderlerine içine almalı ve onun dışında fiyat belirlenmemeli, maliyet fiyatlarının altında verilecek bir fiyat çiftçimizi mağdur eder. Şuna sığınmasınlar, dünya piyasalarında buğday şu anda düşük seyrediyor, bu düşük seyir nedeniyle Türkiye'de taban fiyatı düşük tutmak gerçekçi bir yaklaşım değil. Çünkü enflasyonun varlığı yanı sıra çiftçinin borçlanarak üretim yaptığı dikkate alındığında çiftçinin mutlaka korunması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Taban fiyat ne zaman açıklanacak? Taban fiyatlar daha önceki bakanlar döneminde alışılageldiği üzere, hasat öncesinde açıklanarak çiftçi destekleniyordu. Geçtiğimiz yıl ise bu uygulamadan vazgeçildi ve Haziran ayında açıklandı. Normal koşullarda, Mayıs ayından önce açıklanmalı. Çukurova’da hasat Mayıs’ın 15'inde başlayıp farklı bölgelerde Ağustos'a kadar devam eder. Şu anda Türkiye, halen buğday ithal etmeye devam ediyor. Buğday ithal ettikleri için de yurt dışındaki buğday fiyatlarının daha uygun olduğu noktasında davranış biçimi sergiliyorlar. 2024 yılı Cumhurbaşkanlığı yıllık programında hedef 3,5 milyon ton Toprak Mahsulleri Ofisi'nin yapacağı alım. 2023 yılında 12 milyon ton alım yapılmıştı. Bu durumda, bu hedef doğrultusunda çiftçinin büyük bir ihtimalle taban fiyat düşük tutularak Toprak Mahsulleri Ofisine ürün vermesi yerine tüccara yönlendirilecek. Tüccar da piyasayı düşük tuttuğu için özellikle küçük çiftçi mağduriyet yaşayacak. Çünkü küçük çiftçinin stoklama olanağı yok, depolayamayacak, tarlada ürününü satacak. Tarlada ürününü sattığı zaman tüccarın verdiği fiyata razı olacak, onun akaryakıta, ilaç, tohum, gübre borcu var. Borcunu kapatmak isteyecek. Böylece küçük aile tipi dediğimiz işletmeler, hayvancılıktan sonra çiftçilikte de büyük bir mağduriyet yaşayacaklar. Onun için en az 15.000 lira ton fiyatı açıklanmalı, Simite bakarsanız, ekmeğe bakarsanız ortaya çıkan tabloda simitte de ekmeğe de kendini koruyan bir süreç satıcı için devam ediyor, burada mağdur olan bu ekmeği alan simidi alanın yaşadığı mağduriyet esasında. Çünkü bu fiyatlardaki artış ailenin tüketimi üzerinden hesaplarsak ikiye katlanmış durumda. Bir emekli 10.000 lira maaş alıyor, 10.000 lira maaş alan bir emeklinin bu simidi alma durumu kalmadı. Bir de bakınız, 15 liralık simit geçen yıl kaç liraydı? 7.5 liraydı. 15 liralık simidin yarısı 7,5 lira. Peki bu simiti bir daha böldük, aşağı yukarı bir lokma, üç buçuk lira. Bir lokma simit, bir lokma simidin üç buçuk lira olduğu yerde emekli ne yapsın, sabit gelirli dar gelirli ne yapsın, yoksul insanlar ne yapsın? bunları üretenleri de korumak devletin sorumluluğu orada. Tohumu sübvanse edebilir, mazotta ÖTV'yi KDV'yi kaldırabilir, çiftçiye destek verebilir, maliyeti tarlada düşürür, rafa gelecek ürünün fiyatını da engeller. Fırın sahibi, susamın yanına varamazsa, maya yanına varamazsa, odunun fiyatı katlarsa, bunu satan kişi de doğal olarak maliyet artışını dolayı fiyatını arttırır. Yani Türkiye'deki sorun şu, üretim sürecinde hayvancılık yapan da çiftçilik yapan da yüksek girdiler nedeniyle pahalıya o işi yapmak zorunda kalıyor ki kendi emeğini katmadan fiyat belirliyor. Rafa gidinceye kadar bu işin üretiminin içinde olanlar kendi zararlarını kabullenmiyorlar ve sürekli olarak her artışı yansıtıyorlar. Bu artışın yansıtınca da bir yıl önceki simit 7,5 liraya aldığımız simit bugün 15 lira oluyor. Olay bu. Enflasyon sorumlusu çiftçi değil. Çiftçi korumazsak sorun artar” dedi.

Niğde'de 45 UMKE gönüllüsü afetlere hazırlık için eğitim alıyor Haber

Niğde'de 45 UMKE gönüllüsü afetlere hazırlık için eğitim alıyor

Daha önce obruk oluşumları sebebiyle boşaltılan Kaynarca köyünde bulunan AFAD Eğitim Alanı'nda verilen eğitimlerde 45 UMKE gönüllüsü hem teorik hem de pratik eğitim aldı. AFAD ekipleri tarafından verilen eğitimlerde, UMKE gönüllüleri kırıcı, delici malzeme kullanmayı, enkazdan yaralıyı güvenli bir şekilde tahliye etmeyi, istasyon kurulumu, güvenli iniş teknikleri, yükseklik korkusu test edilmesi, beton tabaların güvenlik şekilde kesilmesi konularında uygulamalı eğitim aldı. 6 gün süren ve 45 UMKE personelinin aldığı eğitim alanını ziyaret eden Niğde Valisi Cahit Çelik Niğde AFAD İl Müdürü Nihal Öner’den eğitimin detayları hakkında bilgi aldı. Afet eğitiminin yerelde güçlendirilmesi gerektiğini belirten Vali Çelik şunları söyledi: "Sağlık Müdürlüğümüz bünyesinde çalışan 45 personelimize burada temel eğitimleri alıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye deprem açısından çok riskli. Hem Kuzey Anadolu fay hattı hem Doğu Anadolu fay hattı. Anadolu plakasının özellikle Afrika plakası tarafından sıkıştırılması çerçevesinde istemesek de depremlerin sık yaşandığı bir ülkeyiz. O anlamda da depremlere, afetlere sürekli hazır olmamız gerekiyor. Bu anlamda sağlık çalışanlarından oluşan gönüllü bir ekip olan UMKE’nin temel amacı daha çok sağlıkla ilgili hizmetler konusunda afetlerin olduğu bölgelerde vatandaşlarımıza yardımcı olmak olsa da aynı zamanda AFAD'la ilgili arama kurtarma ve enkaz kaldırmayla ilgili temel eğitimleri arkadaşlarımız veriyor.’’ Vali Çelik: "Yerelde afet bilinci oluşturmak hedefindeyiz" Yerelde afet bilincini yerleştirmek hedefinde olduklarını belirten Vali Çelik, yereldeki imkanlar güçlüyse afetlere çok daha rahat bir şekilde müdahale edilebileceğini vurguladı. Vali Çelik, "Nihayetinde başınıza bir olay geldiği zaman o olaya ilk müdahale edecek olanlar oradaki yaşayan insanlar. O açıdan elimizden geldiğince burada da yaşayan herkese afet ve arama kurtarma ile ilgili temel eğitimleri vermek istiyoruz. Bakanlığımız bu sene bizim için 500 hedefini koydu ama biz bin rakamına ulaşmak istiyoruz. Vatandaşlarımızdan sosyal sorumluluk anlamında da bu eğitimleri almalarını talep ediyoruz. Yeter ki eğitimi almak istesinler, bizim bu anlamda her türlü hem eğitmenlerimiz var, hem de ekipmanlarımız var. Onlara yardımcı olacağız. Temel eğitimleri vereceğiz" ifadelerine yer verdi.

Gürer: Geçen yıla göre kurbanlık fiyatları yüzde 100 arttı Haber

Gürer: Geçen yıla göre kurbanlık fiyatları yüzde 100 arttı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Ankara’nın Gölbaşı ilçesine bağlı Tulumtaş köyünde büyükbaş hayvan üreticisi Ertuğrul Koç ile görüştü. Üretici Ertuğrul Koç ile büyükbaş kurbanlıkların fiyatlarındaki artış ve üreticilerin yaşadıkları sorunları konuşan Gürer, 2023 yılı Kurban Bayramı’nda en yüksek büyükbaş hayvan fiyatı 80 bin TL iken, bu yıl büyükbaş kurbanlıkların en düşüğünün 110 bin TL’den başlayacağını belirti. GÜRER: KURBANLIK FİYATLARI YÜZDE 100 ARTTI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Kurban Bayramı yaklaşıyor, büyükbaş hayvanlarda da kurbanlık satışları başladı. Kurban fiyatları geçen yıla göre 0'e yakın artış göstermiş bulunuyor. Bir yıl içinde özellikle yemdeki artış, ahır giderleri, aşılar ve veteriner giderleri artış hayvan fiyatlarını katladı.” dedi. Üretici Ertuğrul Koç’ta girdi maliyetleri hayvancılığın sürdürülmesi zorladığını belirtip tüm giderlerimiz yüzde yüz arttı. Doğal olarak bu artış fiyatlara yansıdı, 750 kilo bir tosun 210 bin liraya satıyoruz. Geçen yıl bu hayvan 95-100 bin liraydı.” dedi. Geçen yıla göre hayvan fiyatlarındaki artışın gidere göre olduğunu ifade eden Besici Ertuğrul Koç, “Geçen yıl yemin çuvalı 250 liraydı, şimdi 600 lira oldu. Geçen yıl bakıcı aylığı 15 bin liraydı, şimdi 30 bin lira oldu. Geçen yıl ilaç 150 liraydı, bu yıl 350 lira oldu. Yani, ilaç arttı, yem arttı, ahır gideri arttı, işçilik arttı, veteriner masrafları arttı ve bu 0'lük artış hayvan maliyetine yansıdı.” diye konuştu. GÜRER: KÖYDE HAYVANCILIK YAPAN HANE BİTMEK ÜZERE CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Büyükbaş hayvanı birden çok kişi ortak olarak alıp kesiyor. Bu yıl farklı bölgelerde fiyatlar değişiklik gösterse de gider artışları ile önceki yıla göre yüzde yüzü bulan artış söz konusu. Et fiyatlarındaki artış, bu sonucun göstergesi. Kesimlik hayvan sayısı azaldı. Bakım giderleri arttı. Hayvancılığın sürdürülmesi zorlaştı. Kurban fiyatlarına da artış yansıdı. Bu artıştan besici kazanamıyor. Hayvanı satıp yenisi almak istediğinde sattığı fiyata hayvan bulamıyor. Vatandaşta enflasyon karşısında geliri daralınca etten sonra kurbanlığın yanına emekli başta geliri düşen ancak bakmak için gelebiliyor” diye konuştu. Besici Ertuğrul Koç, hayvancılıkta artışı başta yem gideri olmak üzere girdi maliyetleri artışı yanında hayvancılık yapanın sayısının azalmasının, hayvan varlığının düşmesinin de etkisi olduğunu belirtti. Koç ,hayvanını satarsa  yeni hayvan alamayacaklarını, almaları durumunda da daha  kilosu düşük zayıf hayvan alıp daha çok bakım ile beslemek durumunda kalacaklarını, bunun da giderlerini artıracağını ifade etti. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, hayvancılık yapan küçük aile tipi işletmelerde çok ahırın boş olduğunu yerinde gidip gördüğünü ifade etmesi üzerine besici Ertuğrul Koç, “Ben 40 senedir bu işle uğraşıyorum. Bizim köyde benimle beraber bir kişi var, diğerleri sattılar hayvanlarını. Tulumtaş'ta hayvancılık yapan iki kişi kaldı köyde. 30 hane vardı, hepsi hayvancılık yapıyordu, herkes de hayvan vardı. Şimdi iki kişi de kaldı, çünkü bu işi sürdürmek çok zorlaştı. Yükünü çekmek isteyen azaldı. Yem giderleri pahalı, işçilik giderleri pahalı. Bu işi yapmak isteyen böyle giderse kalmayacak.” dedi. GÜRER: VATANDAŞ BU FİYATLARLA NASIL KURBANLIK ALACAK? CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, “Kurban Bayramı'nda vatandaşlar bu fiyatlara bu hayvanları nasıl alacaklar? Kurban Bayramı’nda olsun bir kurban dahi kesemeyecek. Büyükbaş kurbanlık birden çok kişinin ortaklığı ile kesilir. 10 kişi bir boğaya ortak olsa en az 10 bin lirayı gözden çıkarması gerekiyor. Emekli maaşı ile bir kurban dahi kesilemiyor. Bayrama yakın, fiyatlar esner mi? Büyük kentlere diğer illerden gelen hayvanın fiyatlarına birde nakliye ve konaklama ücreti eklenecek. Bu fiyatlar ile kurban hali vakti yerinde olan dışında orta direk nasıl kesecek?” diye konuştu. Besici Ertuğrul Koç,da “Emekli alamaz ama inşallah alır.” yanıtını verdi. Ömer Fethi Gürer, “Büyükbaş hayvanlarda yetişkinlerin fiyatları 210.000'ı buluyor. Geçen yıl 80 bin liraya kadar büyükbaş kurbanlık vardı, bu yıl ise katlamış derken Besici Koç, büyükbaşların bulunduğu bölümlerde hayvanları göstererek, “Bu yıl danalar 110 bin liradan başlıyor. En ufak hayvan erkek tosun 110 bin lira. Büyükbaş hayvanlar kilosuna göre fiyat değişiyor. Ahırda kurbanlık hayvanlarımız bölüm bölüm ayırdık. Bir grup kurbanlık 140-150 bin lira, diğer bölünmeliler 135-140 bin lira. Holstein Simental, onlarda 120 bin lira. Geçen yıl bu hayvanların fiyatı 40-45 bin lira aralığındaydı. Farklı bölümde cinsine, kilosuna göre hayvanları müşteri daha iyi görsün diye ayrı ayrı koyduk. Geçen yıl 55 bin lira olan hayvan giderlerinden dolayı bu yıl 110 bin lirayı buldu. Bakım masrafı çok arttı. Besici olarak emeğimizi de katarak fiyat koysak bu rakamları da aşar. Piyasada bakın giderleri, her şey ikiye katladı. Geçen yıl 200 lira olan şey, bu yıl 400 lira oldu. Bu hayvan 450 kilo besili hayvan, erkek tosun %65 randıman verir. %65 demek, 100 kiloda 65 kilosu et olur. Zayıf hayvan da %50'ye düşer, erkek hayvan %60-65 randıman yapar. 100 kilo gelen hayvanın en az 65 kilo eti olur.” şeklinde konuştu. GÜRER: HAYVANCILIKTA SORUNLAR HER GEÇEN GÜN ARTIYOR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılıkta desteklerin artırılması ve planlı bir politikanın uygulanması, yemin sübvanse edilmesi gerektiğini söyledi Besici Ertuğrul Koç, “Yemde destek var, yeme az bir destek veriyorlar, o da kurtarmıyor yani. O da az oluyor. Yemin sübvanse edilmesi lazım, %50destek olması lazım, veriyorlar.” dedi. Hayvancılıkta yaşanan sorunlara değinen Ömer Fethi Gürer, “Hayvancılık giderek sorunlu hale geliyor. Artık bu işi yapanların sayısı geçmişe göre çok azaldı. Tulumtaş köyünde 30 hanede hayvan vardı, şimdi iki hanede hayvan var. Hayvancılık yapanlar hayvancılıktan vazgeçiyor, elde kalan hayvanlarını da maliyeti yüksek olunca satmakta da zorlanıyor, kurban için bekliyorlar. Kurbandan sonra hayvanları satınca, yerine yenisini koymakta zorlanacaklar. Fiyatlar artınca satış zorlaşıyor. Kurbanlık fiyatı artış kesime giden hayvan fiyatındaki artışı da gösteriyor. Azalan hayvan varlığı, talebin varlığı, arz sorunu fiyatlara yansıyor” dedi. GÜRER: İTHAL HAYVANIN ÜRETİCİYE BİR FAYDASI OLMUYOR Gürer’in, “İthal hayvan geliyor, bunun size faydası yok mu?” sorusuna cevap veren besici Koç, “O hayvanlar bizim beslediğimiz hayvanların et lezzetini vermiyor. Alıp bir süre bakıp beslemek gerekiyor da maliyetleri artırıyor.” şeklinde konuştu. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemiz besicisi en az altı ay beslediği büyükbaş hayvanın etinin tadıyla ithal gelen hayvanın etinin tadı da bir olmuyor. Yerli ırkımızı geliştirmeliyiz, kendi kaynaklarımıza dönmeliyiz. Bu anlamda besicilerimize ve süt inekçiliği yapanlara gerçekçi destekler vermeliyiz, köylerimizi kalkındırmalıyız ki Türkiye'de tarım bitmesin, hayvancılık bitmesin.” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.