#Öğretmen Ataması

İLKHABER-Gazetesi - Öğretmen Ataması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Öğretmen Ataması haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

15 bin öğretmen bugün atanıyor: Kura çekilişi tarihi, sonuçları ve göreve başlama tarihi Haber

15 bin öğretmen bugün atanıyor: Kura çekilişi tarihi, sonuçları ve göreve başlama tarihi

15 bin sözleşmeli öğretmen ataması için heyecan dorukta. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde gerçekleştirilecek kura çekimiyle birlikte, atama bekleyen binlerce öğretmenin görev yerleri belli olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı tören saat 14.30’da başlayacak ve atama sonuçları akşam saatlerinde e-Devlet üzerinden ilan edilecek. 15 bin öğretmen ataması ne zaman ve saat kaçta yapılacak? 17-21 Kasım tarihlerinde tamamlanan tercih sürecinin ardından, öğretmen atama kura çekimi bugün gerçekleştirilecek. Öğretmenler Günü’ne özel olarak planlanan tören, öğleden sonra saat 14.30’da başlayacak. Törende adayların görev yerleri açıklanacak ve atama sonuçları akşam saatlerinde e-Devlet üzerinden erişime açılacak. Atanan öğretmenler ne zaman göreve başlayacak? Ataması yapılan 15 bin öğretmen, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının tamamlanmasının ardından 19 Ocak 2026 tarihinde göreve başlayacak. Milli Eğitim Bakanlığı, bu atamayla KPSS ve sözlü sınav sistemi üzerinden yapılan öğretmen alımlarını sonlandıracak; bundan sonraki alımlar MEB Akademi üzerinden sözleşmeli öğretmen statüsünde yapılacak. En fazla kontenjan hangi branşlara ayrıldı? Atamada en fazla kontenjan sınıf öğretmenliği (4.378), özel eğitim öğretmenliği (3.087), din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği (1.802), okul öncesi öğretmenliği (1.321) ve İngilizce öğretmenliği (757) branşlarına verildi. Öğretmen ataması sonuçları nereden öğrenilecek? Atama sonuçları, e-Devlet üzerinden adayların kişisel kullanıcı adı ve şifresiyle sorgulanabilecek. Sonuçlar, kura çekimi tamamlandıktan sonra erişime açılacak.

Bakan Tekin öğretmen atamaları için tarih verdi Haber

Bakan Tekin öğretmen atamaları için tarih verdi

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündemdeki kritik konulara açıklık getirdi. Tekin'in açıklamalarında en dikkat çeken başlık, öğretmen atamaları oldu. 24 KASIM'DA GÖREV YERLERİ BELLİ OLUYOR Bakan Tekin, 2024 KPSS puanı ve mülakat sistemiyle gerçekleştirilen öğretmen alımı sürecinde sona gelindiğini duyurdu. Tercih sürecinin devam ettiğini hatırlatan Tekin, "Son öğretmen atamasını 24 Kasım tarihi itibarıyla yapmış olacağız. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanı'mızın katıldığı bir törenle arkadaşlarımız görev yerlerini öğrenmiş olacak" dedi. ÜNİVERSİTEYİ 3 YILDA BİTİRME TARTIŞMASI Bakan Tekin, Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) gündeminde olan "üniversiteyi 3 yılda bitirebilme" tartışmalarına da değindi. Konunun YÖK'ün alanına girdiğini ancak şahsi görüşünün olumlu olduğunu belirten Tekin, dünyada bilgiye erişim hızının arttığını ve eğitim sürelerinin kısalmasının doğal bir seyir olduğunu ifade etti. Tekin, "Normal koşullarda üniversitelerde kredi sistemi olduğu için, bunun mümkün olduğu üniversiteler var. Bunu yaygınlaştırmak istiyorlar. Çok yerinde bir karar" değerlendirmesinde bulundu. YENİ EĞİTİM MODELİ GÜNDEMDE YOK Yeni bir eğitim modeli iddiasına ilişkin soruları da yanıtlayan Bakan, şu an gündemlerinde böyle bir konunun bulunmadığını, önceliklerinin yaklaşan yarıyıl tatili ve bütçe görüşmeleri olduğunu sözlerine ekledi.

15 bin sözleşmeli öğretmen ataması için tercih ve atama kılavuzu yayımlandı Haber

15 bin sözleşmeli öğretmen ataması için tercih ve atama kılavuzu yayımlandı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 15 bin sözleşmeli öğretmen istihdamına yönelik tercih ve atama sürecini başlattı. Sözlü sınavlarını başarıyla tamamlayan adaylar, 17-21 Kasım 2025 tarihleri arasında eğitim kurumu tercihlerini elektronik ortamda yapacak. Atamalar ise 24 Kasım 2025 tarihinde açıklanacak. Ataması yapılan öğretmenler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarının tamamlanmasının ardından 19 Ocak 2026 itibarıyla görevlerine başlayacak. Sözlü Sınav Süreci ve Başarı Puanları 15 bin öğretmen alımına ilişkin başvurular 21 Nisan - 5 Mayıs 2025 tarihleri arasında alınmıştı. Sözlü sınavlar 23 Haziran - 20 Ağustos 2025 tarihlerinde gerçekleştirildi. Başarı puanları, KPSS puanının %50’si ile sözlü sınav puanının %50’si esas alınarak 29 Ağustos 2025’te ilan edildi. İtirazlar ise 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasında elektronik ortamda alınarak 3 Ekim 2025’te sonuçlandırıldı. Tercih ve Atama İşlemleri Adaylar, yayımlanan kılavuza göre tercihlerini 17-21 Kasım 2025 tarihleri arasında MEB’in elektronik sisteminden yapacak. Tercihlerin ardından atamalar 24 Kasım 2025 tarihinde ilan edilecek. Göreve başlayan öğretmenler, ilçelerdeki eğitim kurumlarında görev yapacak. MEB’den Açıklama Bakanlık, atama sürecinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütüleceğini vurgularken, öğretmen adaylarına başarılar diledi. Kılavuzda, tercihlerin nasıl yapılacağı, kontenjan dağılımları ve atama takvimi ile ilgili detaylı bilgiler yer alıyor. Detaylı Bilgi ve Kılavuz Öğretmen adayları, "2025 Yılı Sözleşmeli Öğretmenlik Tercih ve Atama Kılavuzu"na MEB’in resmi internet sitesinden ulaşabilir ve tercih işlemlerini elektronik ortamda gerçekleştirebilir.

10 bin öğretmen ataması ne zaman? MEB, AGS sonuçlarına göre tarih belli oldu Haber

10 bin öğretmen ataması ne zaman? MEB, AGS sonuçlarına göre tarih belli oldu

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025 yılı için yapılacak 10 bin öğretmen atamasıyla ilgili takvimi duyurdu. Bu yıl ilk kez uygulanan Akademi Giriş Sınavı (AGS) sonuçlarının ardından öğretmen adayları, atamaların ne zaman yapılacağını merak ediyordu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarının 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde açıklanacağını bildirdi. 10 bin öğretmen ataması ne zaman yapılacak? Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AGS sonuçlarına göre yapılacak 10 bin öğretmen atamasının 24 Kasım 2025 Öğretmenler Günü’nde gerçekleştirileceğini açıkladı. Böylece atama bekleyen öğretmen adayları için uzun süredir devam eden belirsizlik sona ermiş oldu. AGS nedir, nasıl uygulandı? Bu yıl ilk kez uygulanan Akademi Giriş Sınavı (AGS), öğretmen adaylarının Milli Eğitim Akademisi (MEB Akademi) bünyesinde istihdam edilmesi için yapılan yeni bir sınav sistemi olarak dikkat çekti. AGS ile alınacak 10 bin öğretmen, akademi çatısı altında özel bir eğitim sürecinden geçtikten sonra göreve başlayacak. 2025 yılı öğretmen atama planı MEB, 2025 yılında toplam 25 bin öğretmen ataması gerçekleştirecek. Bu kontenjanın: 15 bini sözleşmeli öğretmen alımı, 10 bini ise AGS kapsamında MEB Akademisi bünyesinde yapılacak atamalardan oluşacak. 15 bin öğretmen atamasında branş dağılımı Mayıs ayında tamamlanan 15 bin öğretmen atamasında en fazla kontenjan şu branşlara ayrıldı: Sınıf Öğretmenliği: 4.378 Özel Eğitim: 3.087 Okul Öncesi: 1.321 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 1.802 İngilizce: 757 Türkçe: 623 Rehberlik: 377 Öğretmen atamalarında süreç nasıl işleyecek? 24 Kasım’da açıklanacak 10 bin öğretmen atamasında, AGS puanları esas alınacak. MEB Akademisi bünyesinde eğitim süreci tamamlanan adaylar, ihtiyaç duyulan branşlara göre Türkiye genelinde görev yerlerine atanacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 25 bin yeni öğretmen müjdesi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 25 bin yeni öğretmen müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "10 bini Milli Eğitim Akademisine olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini paylaşmak istiyorum." dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye konusunda kimi aktörler Türkiye'nin sabır taşının direncini sınamak yerine dostluğunun kıymetini bilmeli, buna göre söylemlerini ve politikalarını ayarlamalı, örgüt gibi değil, devlet gibi hareket etmelidir." dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin ikinci döneminin 38. toplantısını gerçekleştirdiklerini belirtti.Toplantıda, ekonomiden tarıma, dış politikadan güvenlikle ilgili konulara kadar çok geniş bir yelpazede gündemdeki meseleleri etraflıca değerlendirdiklerini bildiren Erdoğan, toplantıda aldıkları kararların ve yaptıkları istişarelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti. Kabine olarak yoğun bir gündemle Türkiye'ye hizmet mücadelesini kararlılıkla sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Eğilmeden, bükülmeden, zorbalıklar karşısında asla geri adım atmadan milletimizin hakkını ve hukukunu en güçlü biçimde savunuyoruz. Büyüyen ve güçlenen Türkiye gerçeğine, bölgemizdeki gelişmeler başta olmak üzere birçok alanda şahit olmaya başladık. 11-13 Nisan'da düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu, Türk dış politikasının gücünü görmemiz açısından yeni bir fırsat teşkil etti. 'Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek' temasıyla tertiplenen Foruma, 21'i devlet ve hükümet başkanı düzeyinde olmak üzere toplam 155 ülkeden 6 bini aşkın katılımcı iştirak etti. Forum süresince gerçekleştirilen 50 oturumda eğitimin dönüştürücü gücünden iklim krizine, yükselen korumacılık dalgasından çok kutupluluğa pek çok konu yetkin isimler tarafından ele alındı. Gazze ve Suriye'ye dair oturumlar ülkemizin zulüm karşısındaki vicdanlı duruşunun sergilenmesi noktasında fevkalade önemliydi. Biz de açılış hitabımızda Türkiye'nin Suriye ve Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelere dair net tavrını ortaya koyduk. İnsanlığın beşten büyük olduğunun altını bir kez daha çizdik. Filistin halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya ilan ettik. Suriye'deki çıkarlarımızı koruma noktasında tereddüt göstermeyeceğimizi tekrar teyit ettik. Karşılıklı saygı ve ortak menfaatler temelinde Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi geliştirmeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bir an önce son bulması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğimizi vurguladık. Ayrıca Forum kapsamında 15 ikili görüşme gerçekleştirdik." "Endonezya ile ilişkilerimizin yakaladığı ivmeden bahtiyarlık duyuyoruz" Antalya Diplomasi Forumu'nda dünyanın 155 ülkesinden 6 binin üzerinde katılımcının iştirakiyle uluslararası bir etkinliği daha başarıyla icra ettiklerini anlatan Erdoğan, "Aylar süren titiz bir hazırlık ve emek neticesinde bizlere bu gururu yaşatan Dışişleri Bakanlığımızı ve Foruma destek veren tüm kuruluşlarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum." açıklamasını yaptı. "Gerilimlerin tırmandığı sürekli yeni krizlerin baş gösterdiği bir dönemde Türkiye olarak adaleti, barışı, diplomasiyi öncelemeye devam edeceğiz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Forumdan bir gün önce, 10 Nisan tarihinde Endonezya Cumhurbaşkanı Sayın Subianto ve heyetini ülkemizde misafir ettik. Dostum Subianto'nun Meclisimizde iki ülke tarihine ve münasebetlerine dair mesajları tarafımızdan memnuniyetle karşılanmıştır. Dört asrı aşan kardeşlik bağlarımızın olduğu Endonezya ile ilişkilerimizin geniş bir yelpazede yakaladığı ivmeden bahtiyarlık duyuyoruz. Ticaret hacmimizi 10 milyar dolara taşımakta kararlıyız. Savunma sanayinden müteahhitliğe, sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kuracağımız yeni ortaklıklarla inşallah bu hedefe ulaşacağız." "Dış politikadaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz" "Orta Doğu'daki her gelişme, her kriz, her sorun doğrudan doğruya bizi, ülkemizi, milletimizi, ekonomimizi, güvenliğimizi ilgilendirmektedir. Girişimci, proaktif ve cesur bir anlayışla hadiseleri okumak, politikalarımızı da buna göre güncellemek mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söyledi: "Türkiye olarak bu mücadelede güçlü kurumlara sahibiz. 500 yıllık mazisiyle hariciye teşkilatımız bugün 260'ı aşkın temsilciliğiyle dünyanın en geniş beş diplomatik ağı arasında yer alıyor. TİKA'mız, AFAD'ımız, Kızılay'ımız, Türk Hava Yollarımız, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız, Türkiye Maarif Vakfı ve diğer kurumlarımız birbirinden önemli projelere imza atıyor. İstihbarat diplomasisi alanında da çok ciddi tecrübe kazandık. Askeri mevcudiyetimiz genişlerken, savunma sanayi ürünlerimiz doğudan batıya, kuzeyden güneye birçok ülke tarafından kullanılır hale geldi. Türkiye'nin sert güç ve yumuşak güç unsurları daha önce hiç olmadığı kadar dış politikamızda etkin rol oynuyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sağladığı avantajları da kullanarak şimdi tüm bunları aynı hedefe teksif ediyor, bölgedeki değişimin olumlu yönde seyretmesi için yoğun gayret gösteriyoruz. Sabırla, soğukkanlılıkla ve stratejik akılla mücehhez bir bakış açısıyla dış politikadaki hedeflerimizi gerçeğe dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz." "Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını hissettirmekte" "Muhalefet yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek için Batı'ya ve Batılı medya kuruluşlarına yalvarırken, biz Türkiye'nin itibarını küresel ölçekte artırmaya çalışıyoruz." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Mandacılık hastalığından kendini kurtaramayan ana muhalefetin bizim bu ufkumuzu, bizim vizyonumuzu, bizim diklenmeden dik duruşumuzu, Türkiye'yi 23 yılda nereden nereye getirdiğimizi anlaması zaten mümkün değil. Onlar bırakın dünyayı okumayı, burunlarının dibini bile görmekten acizler. Ülkemizde son 23 yılda nasıl büyük bir değişim yaşandığını kavrayacak bir donanıma, bilgiye ve kavrayışa da sahip değiller. Batı karşısında mahcup ve mağlup, kendi devletine karşı mağrur ve müfsit bir karakterle adeta zihnen mefluç olmuş durumdalar. Muhalefet görmese de şu gerçeği herkes görüyor ve kabul ediyor. Türkiye çok kutuplu dünyada bir kutup başı olarak ağırlığını daha fazla hissettirmektedir. Yeniden şekillenen küresel sistemde Türkiye inşallah hak ettiği yeri bu sefer mutlaka alacaktır." "Kimse kışkırtmalar karşısındaki serin kanlı tavrımızı zafiyet algılamamalı" Milletin ve tüm dünyanın Türkiye'nin her halükarda sulhu sükunun tarafında olduğunu bilmesini istediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye, her komşusunun, her dostunun, her kardeşinin kendisinden emin olduğu bir ülkedir, böyle bir devlettir. Ama aynı zamanda Türkiye sınırları zorlanacak, dostluğu veya düşmanlığı test edilecek bir ülke değildir. Biz istiklal ve istikbalimiz uğrunda gerekirse baş veririz ama asla zalime baş eğmeyiz. Kimse hatalı hesap yapmamalı, kışkırtmalar karşısındaki serin kanlı tavrımızı asla bir zafiyet olarak algılamamalıdır. Özellikle Suriye konusunda kimi aktörler Türkiye'nin sabır taşının direncini sınamak yerine dostluğunun kıymetini bilmeli, buna göre söylemlerini ve politikalarını ayarlamalı, örgüt gibi değil, devlet gibi hareket etmelidir." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa, açık söylüyorum, karşısında Suriye hükümetiyle birlikte bizi de bulacaktır." dedi."Suriye'nin kalıcı huzura ve istikrara kavuşmasına kim engel olursa, açık söylüyorum, karşısında Suriye hükümetiyle birlikte bizi de bulacaktır. Terör koridoruyla Suriye'nin parçalanmasına nasıl müsaade etmediysek başka koridorlarla bu ülkenin bölünmesine de aynı şekilde izin vermeyiz." ifadelerini kullanan Erdoğan, Suriye'de 8 Aralık öncesine geri dönüş diye bir ihtimalin ortadan kalktığını belirtti. Erdoğan, 8 Aralık devrimiyle birlikte bu ülkede artık yeni bir dönemin başladığını, Suriye toparlandıkça istikrara ve huzura kavuştukça bunun kazananının tüm bölge ve bölgedeki tüm halklar olacağını dile getirdi.Türkiye'nin bu yeni sürecin başarıya ulaşması için elinden geleni yapacağını vurgulayan Erdoğan, Gazze'de yaşayanların da öz yurtlarında güvenli, huzurlu ve özgürce yaşamaları için gereken her türlü desteği vermeye devam edeceklerinin altını çizdi. Erdoğan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine giderek daha fazla maruz kalındığını belirterek, "Amerika yerlilerine atfedilen şu sözün manasını anladığımız günlerdeyiz. 'Son ağaç kesildiğinde, son nehir kirlendiğinde ve son balık öldüğünde o zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız.' İnsanlık olarak bizden öncekilerden devraldığımız ve çocuklarımızın bize emaneti olan tabiatı, havayı, suyu, toprağı, hoyratça kullanmanın faturasına daha çok muhatap olduğumuz bir dönemin içindeyiz." şeklinde konuştu. İklim değişikliğinin bazen kuraklık, bazen sel, dolu ve zirai don gibi meteorolojik olaylarla kendini belli ettiğine dikkati çeken Erdoğan, hava şartlarına bağlı olan tarımsal üretimin de iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanların başında geldiğini, geride kalan beş günlük dönemde bunun bir kez daha yaşandığını kaydetti. Erdoğan, hava sıcaklıklarındaki ani düşüşler sebebiyle ülkenin belli bölgelerinde don, kar yağışı, dolu olaylarıyla karşı karşıya kalındığını dile getirerek, kimi yerlerde termometrelerin eksi 17 dereceyi gösterdiğini, bazı bölgelerde son 30 yılın en düşük sıcaklık değerlerinin ölçüldüğünü hatırlattı. Tüm üreticilere ve çiftçilere geçmiş olsun dileğinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti: "Tarım ve Orman Bakanlığımız ilk günden beri süreci yakından takip etti. Fakat ülkenin başına gelen her felaketi fırsata dönüştürmek isteyen habis zihniyet, burada da boş durmadı. Hasar tespit çalışmaları henüz tamamlanmadan millete korku salma adına her türlü manipülasyona başvurdular. Gıda arz güvenliğimizin tehlikede olduğundan tutun da yurt dışına bağımlı olacağımıza, bütün bunlara kadar bir sürü tezviratı ortalığa boca ettiler. Tarım Bakanlığımız dün yaptığı açıklamayla, karşı karşıya olduğumuz ilk tabloyu ortaya koydu. Buna göre bazı hususları tekrar açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Başta hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar olmak üzere stratejik öneme sahip tarım ürünlerinde yurt içi gıda arzını olumsuz yönde etkileyecek bir risk yok. Lakin eksi 17 dereceye düşen sıcaklıklardan dolayı belli bölgelerde bazı meyve çeşitlerinde sıkıntı söz konusu. İlk tespitlerimiz kayısı, üzüm, elma, şeftali, nektarin gibi meyve gruplarında farklı derecelerde hasar meydana geldiğine işaret ediyor. Hasar tespit çalışmalarımızın tamamlanmasına müteakip durum daha net ortaya çıkacaktır. Üretimin devamlılığını ve arz güvenliğini sağlamak üzere Tarım ve Orman Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır." "Hükümetimiz bu zor günlerinde çiftçilerimizin yanında" Bu olayın Tarım Sigortaları Havuzu'nun (TARSİM) önemini tekrar hatırlattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, don, sel, kuraklık gibi durumlardan etkilenmemek için prim bedelinin yüzde 70'i kadarının devlet tarafından ödendiği tarım sigortasının yaptırılması ve Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıt olunmasının büyük önem taşıdığını bildirdi. TARSİM uygulamasının başladığı 2006'dan bugüne kadar üreticilere 38,5 milyar lira prim desteği ve 33,5 milyar lira hasar tazminatı ödendiğini belirten Erdoğan, çiftçilerden de bu konuda azami hassasiyet beklediklerini söyledi.Bugünkü kabine toplantısında üreticilerin zararını tazmin konusunda neler yapılabileceğinin enine boyuna değerlendirildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı ve zirai don sigortası olmayan çiftçilerimizin zarar gören mahsullerinin üretimi için yaptıkları harcamalarının hasar oranına göre karşılanması için Tarım Bakanlığımız çalışmalarına başladı. Tarım Bakanımıza konuyu çiftçilerimizle yakın istişare halinde yürütmesi için gereken talimatları verdim. Şahsen biz de yapılan bu çalışmaları büyük bir hassasiyetle takip edeceğiz. Üreticilerimize tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hükümetimizin tüm imkanlarıyla, tüm kapasitesiyle bu zor günlerinde çiftçilerimizin, üreticilerimizin yanında olduğunun bilinmesini istiyorum." "74 canımızın 44'ünü yine aşırı hızdan kaybettik" Milletçe dayanışmanın perçinlendiği, muhabbetin güçlendirildiği, birlik ve beraberliğin büyütüldüğü bir bayramın daha geride bırakıldığını anımsatan Erdoğan, tek bir canın dahi trafik kazasında kaybedilmemesi için 28 Mart-6 Nisan tarihlerinde trafik güvenliğinin en üst seviyede tutulduğunu söyledi. Erdoğan, 69 bin polis ve jandarma personelinin ülkenin dört bir yanında görev başında olduğunu belirterek, trafik kazaları ve can kayıplarının önüne geçmek için bayramlarını görev başında geçirenlere teşekkür etti. Bayram tatilinde geçen seneye göre denetim sayısının yüzde 30 artırıldığını, tedbirler sayesinde bu yıl ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarında yüzde 4,6 oranında düşüş olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat yine de 74 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine maalesef engel olamadık. 10 bin 199 kardeşimiz de trafik kazalarında yaralandı. Vefat eden kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılarımıza ise acil şifalar niyaz ediyorum. Burada şu vahim gerçeği açıkça ifade etmek zorundayım. Hepimizi acıya boğan bu kazaların en büyük nedeni aşırı hızdır. 6 bin 268 kazanın yüzde 41'i hız ihlalinden kaynaklandı. 74 canımızın 44'ünü yine aşırı hızdan kaybettik." diye konuştu. "25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "10 bini Milli Eğitim Akademisine olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum." dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Ramazan Bayramı boyunca otoyol ve köprülerden toplam 25 milyon 715 bin aracın geçtiğini, yine bu dönemde 731 bin otobüs seferi gerçekleştirildiğini ve bu seferlerde 9 milyon 110 bin yolcu taşındığını dile getirdi. Havalimanlarında 42 bin 521 uçak trafiğiyle 6 milyon 108 bin yolcuya hizmet sunulduğunu aktaran Erdoğan, yüksek hızlı tren, ana hat, bölgesel trenler ve şehir içi raylı sistem hatlarını ise 10 milyon 540 bin kişinin kullandığını ifade etti.Artık yollarda milyonlarla ifade edilen araç, 100 milyonlara yaklaşan yolcu rakamlarından bahsedildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Yollarımızdaki trafik hareketliliği ve yolcu sayılarındaki bu artışlar şüphesiz doğu, batı, kuzey, güney demeden ülkemizi baştan başa yüksek standartlı yol ağıyla donatmamızla doğrudan bağlantılıdır. 2002 yılında 6 bin 101 kilometrelik bölünmüş yolumuz varken bugün bu rakam 29 bin 734 kilometreye çıktı. Sadece 6 ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlıyken, bugün bu sayı 77'ye yükseldi." diye konuştu. Bölünmüş yolların, ülkenin yol ağının yüzde 43'ünü oluşturduğunu ve trafiğin yüzde 83'üne hizmet verdiğini anlatan Erdoğan, bu yollarla trafik güvenliğini, seyahat hızını ve konforunu artırdıkları gibi trafik kazalarındaki ölüm oranlarında da düşüş sağladıklarını söyledi. "Farklı tedbir ve yatırımlarla yol güvenliğimizi artırıyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de Türkiye'deki toplam araç sayısının yaklaşık 8,5 milyon, şehirler arasındaki ortalama hızın ise saatte 40 kilometre olduğunu; bugün araç sayısı 31,5 milyonu geçmesine rağmen ortalama seyahat hızının 90 kilometreye çıktığını dile getirdi. Taşıt hareketliliği yüzde 195 oranında artarken, kaza yerinde can kaybının 15'te 1 oranında gerilediğini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Özellikle kafa kafaya çarpışmalardan kaynaklı trafik kazalarının ve bu kazalardan kaynaklı ölümlerin büyük oranda önüne geçtik. Trafik güvenliğine yönelik yatırımlarımız bölünmüş yollarla sınırlı değil. Son 10 yılda yol ağımızda toplam 6 bin 100 kilometre banket sarsma bandı uygulaması gerçekleştirdik. Bu uygulama sayesinde yoldan çıkma türü kazalar, hamdolsun, yüzde 40 oranında azaldı. Ayrıca 2024 yılı sonu itibarıyla devlet ve il yolları genelinde toplam 33 bin kilometre oto korkuluk bulunuyor. Bunun dışında da farklı tedbir ve yatırımlarla yol güvenliğimizi artırıyoruz. Trafik kazalarını daha da aşağı çekmek için sürücü kaynaklı ihlallerin de mutlaka önüne geçmemiz gerekiyor." Erdoğan, yakın zamana kadar trafik güvenliğini tehdit eden ve milletin tepkisine yol açan ihlallerin başında kanunsuz çakar kullanımının geldiğini belirterek, "Cezaların artmasıyla illegal çakar kullanımı yüzde 80 oranında düştü. Bunu sıfırlayana kadar denetimlerimizi sürdüreceğiz." dedi. Trafikte kural ihlallerine yönelik caydırıcılığın artırılması ve bu yolla trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak İçişleri Bakanlığınca bir çalışma yürütüldüğünü bildiren Erdoğan, "Milletimizden gelen şikayetlere özellikle kulak verilerek hazırlanmakta olan bu çalışmayı ilgili tüm taraflarla istişare ettikten sonra kamuoyumuzun ve Meclisimizin takdirine sunacağız. Böylece trafik magandaları başta olmak üzere halkımızın güvenliğini tehdit edenlere karşı daha caydırıcı tedbirler uygulanmasını sağlayacağız." diye konuştu. "Bizim işimiz hizmet ve eser üretmek" Yeni yol yatırımları ve güvenlik odaklı uygulamalarla trafik kazalarından kaynaklanan can kayıplarını daha da azaltmaya kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Nisan Cumartesi günü Antalya Havalimanı Genişleme Projesi ve yeni terminal binalarının açılışını yaptıklarını, böylelikle turizmin başkenti Antalya'yı yıllık 82 milyon yolcu kapasitesine sahip muhteşem bir esere kavuşturduklarını dile getirdi.Yeni terminal binalarının Antalya ve Türkiye için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile projede emeği geçen tüm kurumları kutladı. "Bizim işimiz hizmet ve eser üretmek. Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik." diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "İllerimizi ve insanlarımızı oy tercihlerine göre ayıranlardan olmadık. Biz, milletimizi kucaklaştırmanın, şehirlerimizi kalkındırmanın derdindeyiz. Bizim ufkumuzda sadece büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek var. Bizim vizyonumuzda milletimizi asırlık hayalleriyle buluşturmak var. 23 yıldır muhalefetin engelleme girişimlerine rağmen daima bunun için çalıştık, bunun için ter döktük, emek verdik. İnşallah bundan sonra da 85 milyon için aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Rabbim bizi millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın." "10 bini Milli Eğitim Akademisine olmak üzere toplam 25 bin yeni öğretmen ataması sürecini başlattığımızın müjdesini bugün gençlerimizle paylaşmak istiyorum." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığının atama takvimi ve diğer detaylarla ilgili kapsamlı bilgilendirmeyi önümüzdeki dönemde yapacağını söyledi.Erdoğan, "Bu vesileyle gözbebeğimiz olan evlatlarımızı kendilerine emanet ettiğimiz kıymetli öğretmenlerimize, emekleri ve fedakarlıkları dolayısıyla ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

25 bin yeni öğretmen ataması ne zaman yapılacak? Hangi branşlarda yapılacak? Haber

25 bin yeni öğretmen ataması ne zaman yapılacak? Hangi branşlarda yapılacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Nisan 2025 tarihinde düzenlenen Kabine Toplantısı’nda öğretmen adaylarına müjdeli haberi verdi. 2025 yılı için yapılacak öğretmen atamalarıyla ilgili detaylar netleşti. Toplamda 25 bin öğretmen ataması yapılacak ve başvurular 21 Nisan 2025 tarihinde başlayacak. Atama yapılacak branşlar, kontenjanlar ve başvuru süreçleri de açıklanarak öğretmen adaylarının merak ettiği pek çok konuya yanıt verildi. İşte 2025 öğretmen atamalarıyla ilgili tüm detaylar ve başvuru süreci hakkında bilmeniz gerekenler. 25 Bin Öğretmen Ataması İçin Başvurular Başlıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından gerçekleştirilecek öğretmen atamaları için 25 bin kadro açıldığını duyurdu. Bu atamaların 10 bini Millî Eğitim Akademisi için yapılacak, kalan 15 bin öğretmen ise doğrudan KPSS puanı ile atama yapılacak. Başvurular, 21 Nisan – 5 Mayıs 2025 tarihleri arasında alınacak. Başvurular, MEB'in online başvuru sistemine e-Devlet kullanıcı adı ve şifresiyle giriş yapılarak gerçekleştirilecek. Başvuru sırasında adayların, 2024 KPSS puan türlerinden en az 50 puan almış olmaları gerekiyor. Sözlü Sınav ve Atama Süreci Nasıl Olacak? Başvuru sürecinin ardından, KPSS puanı ile başvurular yapılacak öğretmen adayları, alan kontenjanlarının üç katı kadar aday, sözlü sınav için davet edilecek. Sözlü sınav ve KPSS puanlarının birleşimiyle belirlenen atamaya esas puan üzerinden sıralama yapılacak ve en yüksek puanla, öğretmen atamaları gerçekleşecek. En Fazla Atama Yapılacak Branşlar MEB, 2025 yılı öğretmen atama takvimine ilişkin yapılan açıklamada, en fazla atama yapılacak branşları da açıkladı. En fazla kadro açılan branşlar ve kontenjanları şu şekilde sıralandı: Sınıf Öğretmenliği – 4.378 kontenjan Özel Eğitim Öğretmenliği – 3.087 kontenjan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği – 1.802 kontenjan Okul Öncesi Öğretmenliği – 1.321 kontenjan İngilizce Öğretmenliği – 757 kontenjan Toplamda 76 farklı branşta 15 bin öğretmen ataması yapılacak. Bu yıl özellikle sınıf öğretmenliği, özel eğitim öğretmenliği ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği gibi branşlarda yoğun bir alım yapılacağı görülüyor. Öğretmen Atama Takvimi ve Kontenjan Dağılımı Öğretmen ataması için belirlenen takvim ve kontenjan dağılımı şu şekilde: Başvuru Tarihleri: 21 Nisan – 5 Mayıs 2025 Sözlü Sınav Tarihi: 7 Mayıs 2025 Atama Tarihi: 2025 yılı itibarıyla atamalar tamamlanacak. KPSS ve Millî Eğitim Akademisi Süreci KPSS ile Alınacak 15 Bin Öğretmen: 2024 KPSS puanı ile alımlar yapılacak. Başvurular sonucu KPSS ve sözlü sınav puanları birleştirilerek atamalar yapılacak. Millî Eğitim Akademisi: 10 bin öğretmen alımı için Millî Eğitim Akademisi süreci kullanılacak. Bu süreçle yapılacak alımların takvimi, Akademi Giriş Sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından duyurulacak. Sözleşmeli Öğretmenlik Başvuru Şartları 2025 sözleşmeli öğretmen alımına başvuru yapmak isteyen adayların yerine getirmesi gereken şartlar şunlardır: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. Maddesi'nde belirtilen genel şartları taşımak. Türk vatandaşı olmak (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları hariç). Mezuniyet: Öğretmenlik alanında mezun olmuş olmak. Pedagojik Formasyon: Öğretmenlik mesleğine uygun yükseköğretim programlarından mezun olmak ya da pedagojik formasyon eğitimi almak. 2024 KPSS Puanı: Atanacağı alan için KPSS’den en az 50 puan almak. Ceza Durumu: Devlet memurluğundan veya öğretmenlikten çıkarılmayı gerektiren bir ceza almamış olmak.

Özgür Altıok, atanamayan 1 milyon öğretmenin sorununu gündeme getirdi Haber

Özgür Altıok, atanamayan 1 milyon öğretmenin sorununu gündeme getirdi

Adana Büyükşehir Belediye Meclisinde konuşan CHP Meclis Başkan Vekili Özgür Altıok, Türkiye'deki eğitim sisteminin zorluklarına dikkat çekerek kamusal eğitimin zayıfladığını, özel okulların güçlendiğini ve öğretmenlerin yüzde 80'inin borç içinde olduğunu belirtti. Ayrıca, 1 milyon atanamayan öğretmenin bulunduğunu ve yüksek KPSS puanları ile gençlerin atama yapılmadığını ifade etti. “Türkiye’de 1 milyon atanamayan öğretmen var” CHP Meclis Başkan Vekili Özgür Altıok, “ Türkiye’de eğitimin ve öğretmenlik mesleğinin çok önemli problemleri var. Kamusal ve parasız eğitim maalesef zayıflıyor. Bunun yanında özel okullar ve işletmeler güçlendiriliyor. Bu da tabi ki halkın, velilerin ve öğrencilerin ezilmesine neden oluyor. Kamusal sağlık hizmetlerinde olduğu gibi daha fazla parası ve nüfusu olanların konforlu şekilde taleplerinin karşılandığı barınma, ekonomik sıkıntısı olan vatandaşların artık zamanında muayene olamadığı, sağlık alamadığı bir sisteme evirilmiş durumda. Türkiye’de eğitimde sağlık gibi özelleştirilmiş durumda. Öğretmenlerimizin çalışma koşulları, ekonomik durumları maalesef işler açısı. Türkiye’de çalışan öğretmenlerin yüzde 80’ni bir kredi ve borç içerisinde, yüzde 57 si ise taksitlerini ödeyemez durumda. Türkiye’de 1 milyon atanamayan öğretmen var. Biz bu duruma atanamayan öğretmen değil atanmayan öğretmen var diyoruz. Türkiye’de mülakat adı altında yüksek KPSS puanları alan gençlerimiz atanmıyor” şeklinde konuştu. “Kreş bir eğitim faaliyeti değil, bakım faaliyetidir” Özgür Altıok dün bakanlığın açıkladığı karar hakkında konuşarak şunları söyledi: “Okullarımızda temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi ihtiyacı var. Kırsal kesimlerde öğretmenler kendi okullarını temizliyor. Dün açıklanan karara göre belediye kreşleri kapanacakmış. Kreş bir eğitim faaliyeti değil, bakım faaliyetidir. Annelerin işlerine rahat gidebilmesi, ev ekonomisine destek olabilmeleri için belediyelerin yaptığı hizmet engellenmeye çalışıyor.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.