TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ömer Çelik

İLKHABER-Gazetesi - Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da iftar programına katıldı Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da iftar programına katıldı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TÜYAP Fuar Alanı'nda düzenlenen iftar programında, 31 Mart'ta yapılacak yerel seçime kısa zaman kaldığını belirtti. Çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren Çelik, "Bütün adaylarımız, büyük bir sabırsızlıkla sizlere hizmet etmek için gün sayıyor." diye konuştu. Çelik, geçmişte Türkiye'yi yönetmeye talip olan "altılı masa"daki siyasi partilerin bugün birbirlerine ağır laflar söylediğini vurgulayarak, "Bunların altılısı, yedilisi, sekizlisinin yapacağı tek işin altılı, yedili, sekizli nifak çıkarmak olduğu bir kere daha görülmüştür." ifadesini kullandı. Cumhur İttifakı'nın birlik duygusu, inanç ve beraberlikle yoluna devam ettiğini anlatan Çelik, şöyle konuştu: "Cumhur İttifakı olarak Adana ve Türkiye'de sadece AK Parti ile MHP tabanını değil bütün vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi kucaklıyoruz. Oy verecek, iradesini gösterecek herkese hizmet etmeye talip olduğumuzu ifade ediyoruz. Gelin eser siyaseti temelinde birleşelim ve Adana'yı, şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı'na taşıyacak iradeyi ortaya koyalım. Bütün bunları yaparken demokrasimizin ve vatandaşımızın gücünü en güçlü şekilde arkamıza alarak yolumuza devam edelim." CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katıldığı bir yayındaki sözlerine tepki gösteren Çelik, şunları kaydetti: "Bizim anlayışımıza göre gençler, demokrasiyle, özgürlükle anılmalı, bilim ve sanatla yan yana gelmeli ama CHP Genel Başkanı Özgür Özel çıkmış, CHP zihniyetini yansıtır biçimde gençleri 'darbe yapmakla' aynı cümlede zikrediyor. 'Gençler darbe yapar ben onlara teslim olurum' diyor. Gençlerle darbenin aynı cümlede zikredilmesi, gençlerle darbe gibi lanetli, çirkin ve uğursuz bir eylemin aynı cümlede yan yana anılması bu ülkenin gençlerine yapılacak en büyük kötülüktür. Onun için bir kere daha diri ve uyanık olmamız gerekiyor. Bunların eline fırsat geçerse demokrasimizi tehlikeye düşürecekleri açık ve net şekilde görülmüştür." Çelik konuşmasının ardından orucunu açan vatandaşlarla sohbet etti. Programa AK Parti İl Başkanı Ozan Gülaçtı, MHP İl Başkanı Yusuf Kanlı ve Cumhur İttifakı'nın Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Kocaispir de katıldı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik: Türkiye Yüzyılı, şehirlerimizin yüzyılı olacak Haber

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik: Türkiye Yüzyılı, şehirlerimizin yüzyılı olacak

Çelik, Tufanbeyli ilçesinde Yöresel Ürün Pazarı'nın açılışında, ilçede Tarım ve Orman Bakanlığı yatırımıyla üretilen ürünlerin sergileneceği panayır havasındaki güzel bir pazarı açtıklarını söyledi.Tufanbeyli'de Cumhur İttifakı'nın güçlü olduğunu belirten Çelik, ittifakın bileşenlerine birlik ve beraberlik dolayısıyla teşekkür etti. Seçimlere çok az bir zaman kaldığını hatırlatan Çelik, Tufanbeyli'de bir bayrak değişimi yapacaklarını dile getirdi. Önlerinde Türkiye'ye hizmet edecekleri uzun bir dönemin olduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "14 Mayıs'ta, 28 Mayıs'ta, Tufanbeyli, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı yaparak ve Cumhur İttifakı'nı Meclis'te en güçlü grup haline getirerek verdiği destekle bütün Türkiye'ye mesajını gösterdi. Önümüzdeki dönemde inşallah Türkiye Yüzyılı, şehirlerimizin yüzyılı olacak. Bu şekilde Adana'nın, Tufanbeyli'nin yüzyılı olacak. Bizim Cumhur İttifakı olarak sahip olduğumuz miras, Tufan Bey'in sahip olduğu mirastır. Tufan Bey'in aziz hatırasını yaşatmak, onların bizlere bıraktığı bu vatanı, verdikleri mücadeleye sahip çıkarak güzide bir nakış gibi işlemek, bizim boynumuzun borcudur. Onun için burada Ekrem, Remzi, Yusuf, Ozan, Ömer yok hepimiz Tufan Bey'iz. Tufan Bey'in aziz hatırasını yaşatmak, onların verdiği mücadeleyi hatırlamak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün silah arkadaşlarının, aziz şehitlerimizin hatırasına sahip çıkmak bizim boynumuzun borcu, bizim için bir şeref borcu. Buranın da simgesinin Tufan Bey olması Tufanbeyli'yi her zaman milli meselelerde bir adım önde yapan bir sembol, bayrak olarak sürekli aklımızda."  Cumhur İttifakı adaylarına destek istedi Ömer Çelik, memlekete daha çok hizmet edip daha iyi yerlere götürmenin, boyunlarının borcu olduğunu vurguladı. Birlik ve beraberlikle şehirleri ileriye taşıyacaklarını anlatan Çelik, "Şimdiye kadar Tufanbeyli'ye çok hizmet ettik. Remzi Ergü'nün de çok hizmeti oldu. AK Parti'de hizmet yarışı, eser siyaseti Cumhur İttifakı'nda bir bayrak yarışıdır. Şimdi yolumuza Ekrem Bey ile devam ediyoruz." diye konuştu. Tufanbeyli'de her kesimden vatandaş için ihtiyaç duyulan bütün hizmetleri daha da güçlü şekilde yerine yetirmeye, projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini vurgulayan Çelik, Cumhur İttifakı'nın Tufanbeyli Belediye Başkan adayı Ekrem Keçe'ye ve Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Kocaispir'e destek istedi. Herkesin seçime kadar çalışmasını isteyen Çelik, "31 Mart akşamına kadar lütfen akrabalarınıza, mahallelerinize, komşularınıza gidin. Deyin ki '14 Mayıs'ta, 28 Mayıs'ta başkasına oy vermiş olabilirsiniz ama bu sefer Tufanbeyli'nin geleceği, Tufanbeyli'de büyüklerimizin, kadınların, gençlerin beklediği hizmetler için hep beraber eser siyasetinde birleşelim ve bütün Tufanbeyli tek ses olarak Ekrem başkan'." ifadesini kullandı. Çelik, önlerinde Ramazan Bayramı ve öncesinde de 31 Mart'ta demokrasi bayramı olduğunu, bunu en güçlü şekilde kutlamak istedikleri yerlerin başında Tufanbeyli'nin geldiğini kaydetti.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da konuştu:  'Yüreğir'e Halil başkan yakışır. Büyükşehir Belediyesine Fatih başkan yakışır' Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da konuştu: 'Yüreğir'e Halil başkan yakışır. Büyükşehir Belediyesine Fatih başkan yakışır'

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin merkez Yüreğir ilçesi Kiremithane Mahallesi'nde düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Kocaispir'i ve Yüreğir Belediyesi Başkan adayı Halil Nacar'ın seçileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Cumhur İttifakı'na Yüreğir ilçesinde her zaman en güçlü desteğin verildiğini belirten Çelik, bundan sonra da en güçlü işlere imza atılacağına emin olduğunu ifade etti. Çelik, kendilerine verilen destek sayesinde Türkiye'de demokrasiyi büyütmeye devam ettiklerini vurgulayarak "Türkiye'nin geleceğini büyütmeye devam ediyoruz. Kara vatanımızda, mavi vatanımızda olduğu gibi her alanda Türkiye'yi her gün daha ileri bir noktaya götürmeye devam ediyoruz. İnşallah uyguladığımız ekonomik programla enflasyonun önümüzdeki dönemde hızla aşağıya gittiğini, çalışanımız, emekçilerimiz, kadınlarımız, işçilerimiz, esnaflarımız için daha güzel gelişmelere Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde imza atacağımızı göreceksiniz." diye konuştu. "Karşımızdakiler kirli pazarlık sezonunu tekrar açtılar" Son seçimde karşılarındakilerin "kirli ittifak" içine girdiğini belirten Çelik, şöyle devam etti: "Şimdi biz seçime giderken, bir kere daha eser siyaseti, hizmet siyaseti dönemini açarken karşımızdakiler kirli pazarlık sezonunu tekrar açtılar ama bir kere daha bu kirli pazarlıklara en güçlü cevabı siz vereceksiniz. Bir kere daha bu yalan dolan siyasetini sandığa siz gömeceksiniz. Bir kere daha sirk cambazlarını sandığa siz gömeceksiniz. Cumhurbaşkanı'mız, önümüzdeki dönemi 'Türkiye Yüzyılı' olarak ilan etti. 'Türkiye Yüzyılı' demek şehirlerin, Adana'nın, Yüreğir'in yüzyılı demek. Onun için bugün size eşlik eden bu küçük çocuklara, evlatlarımıza daha iyi bir ülke, Adana, Yüreğir bırakmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz." Çelik, büyük hizmetlere ve eserlere imza attıklarını ancak bunların yeterli olmadığını, ileriki dönemde daha fazlasını yapmak için daha çok çalışacaklarını ifade etti. Cumhur İttifakı'nın Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Kocaispir ve Yüreğir Belediye Başkan adayı Halil Nacar'a destek isteyen Çelik, şunları kaydetti: "Son kararı siz vereceksiniz. Önümüzdeki günleri koşarak değerlendirelim. Sizlerden ricam komşularınıza, mahalledeki diğer kardeşlerimize giderek arkadaşlarınıza anlatın. 'Yüreğir'e Halil başkan yakışır. Büyükşehir Belediyesine Fatih başkan yakışır' diye gidin ve anlatın. Yüreğir'e şimdiye kadar yapılan hizmetlerin daha da ileri bir noktaya götürülmesi için daha büyük eserler, hizmet kuleleri inşa edilmesi için Halil başkana oy vermelerini akrabalarınıza, komşularınıza söyleyin. Muhalefet partilerine gönül vermiş kardeşlerimize gidin ve deyin ki 'Geçen sene gizli pazarlıkları yanlışlıkları, makam mevki için yapılan dalavereleri hep beraber gördük. Bu sefer bunlarla vakit kaybetmeyelim. Bu sefer doğru adresteyiz, doğru adaylara oy verelim.' diyelim."

AK Parti Sözcüsü Çelik Muhalefetin İddialarına Cevap Verdi, ''Hepinize Yeteriz, Haddinizi Bildirmeye Hazırız'' Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik Muhalefetin İddialarına Cevap Verdi, ''Hepinize Yeteriz, Haddinizi Bildirmeye Hazırız''

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, muhalefetin iddialarına yanıt vererek, Adana'da düzenlenen bir toplantıda şu sözleri sarf etti: "Muhalefet partilerinden birisi çıkmış demiş ki ‘Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'na haddini bildireceğiz.’ İşte ben de diyorum ki; bak biz Adana'dayız. Buradayız. Hepinize yeteriz ve hepinizin haddini bildirmeye hazırız, kararlıyız." Çelik, muhalefeti eleştirerek, "Haddini bildireceğiz" diyenlere karşı kararlı olduklarını belirtti ve şunları ekledi: "Onlar 14 Mayıs'ta, 28 Mayıs'ta ne diyorlardı? ‘Kemal Kılıçdaroğlu anketlere göre Cumhurbaşkanı olacak’ diyorlardı. Adana ne diyordu? ‘Biz Bay Kemal'i Bay Bay Kemal yapmaya hazırız’ diyordu. Şimdi genel başkanları gitti. Başka bir genel başkan geldi. Fakat yine teröre destek verenlerle ittifaklarını sürdürmek için terörle yanaşık düzen yürüyenlerle ittifaklarını sürdürmek için her türlü hesabın kitabın içerisine giriyorlar." Çelik, Cumhur İttifakı'nın üyeleri olarak kararlılıkla yol aldıklarını vurgulayarak, "Biz bu yolda başta Adana olmak üzere Türkiye'nin her tarafında Cumhur İttifakı'nın üyeleri olarak kararlı bir şekilde güçlü bir şekilde yürüyeceğiz" dedi. Ayrıca, genel seçimlerde elde ettikleri başarıyı yerel seçimlerde taçlandıracaklarını ifade etti ve 31 Mart gecesi Cumhurbaşkanlarına Adana Büyükşehir'i ve 15 ilçeyi hediye edeceklerini belirtti. Toplantının ardından AK Parti'nin Adana'daki belediye başkan adayları tanıtıldı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da konuştu Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da konuştu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Şimdi altılı masanın bir tarafı öbür tarafına, öbür tarafı diğer tarafına, başka tarafı hepsine birden karşı. Ama biz, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak dün neredeysek bugün de oradayız, yarın da orada olacağız." dedi. Çelik, merkez Seyhan ilçesi Bey Mahallesi'nde düzenlenen açık hava toplantısında, vatandaşlarla bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Cumhur İttifakı'nın genel seçimden zaferle ayrıldığını belirten Çelik, "Anketlerde 'AK Parti, Cumhur İttifakı kaybedecek, altılı masa kazanacak' diyorlardı. Siz ne yaptınız? Altılı masayı, masanın altındakileri, arkasındakileri, etrafındakileri Adana'da sandıklara gömdünüz." diye konuştu. Çelik, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne hazır olduklarını vurgulayarak şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı'mızın dediği gibi tuttular 'altılı masanın günahını Bay Kemal'e yıktılar, her gün birbirlerinin aleyhine söz söylüyorlar. Bugün, siz kardeşlerimiz sayesinde, altılı masaya oy veren vatandaşlarımız bile diyor ki 'İyi ki bunlar sandığa gömülmüş.' Bunlar, Türkiye'ye 'altılı masa' diye bir kötülük projesini dayattılar ama siz buna müsaade etmediniz. Gerçekten bazen derler ya 'verilmiş sadakamız var' diye. Gerçekten Allah bunlara fırsat vermesin. Şimdi altılı masanın bir tarafı öbür tarafına, öbür tarafı diğer tarafına, başka tarafı hepsine birden karşı. Ama biz, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak dün neredeysek bugün de oradayız, yarın da orada olacağız." Vatandaşların, Türkiye'nin istikrarı ve geleceği için yeniden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı seçtiğini dile getiren Çelik, Türkiye Yüzyılı'nın Adana'nın yüzyılı olması için 31 Mart'ta AK Parti ve Cumhur İttifakı'na destek istedi. Çelik, yerel seçimi Cumhur İttifakı'nın Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Kocaispir'in farkla kazanacağını ifade ederek, "İnşallah 31 Mart gecesi Adana, gerçek belediyeciliğin başkanına kavuşacak, Türkiye Yüzyılı'nı kucaklamak için Fatih Başkan'a kavuşacak." diye konuştu. Muhalefetin, önceki seçimlerde olduğu gibi yerel seçime de millet iradesiyle kavga ederek gittiğini anlatan Çelik, "Bunlar, terör destekçilerine söyleyemedikleri lafları Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na, Devlet Başkanı'na, milletimizin sevgilisi, göz bebeği Recep Tayyip Erdoğan'a söylüyorlar. Bunlar, en çok güçlü cevabı yine vatandaşlardan, bu sokaklardan, mahallemizden alacaklar." değerlendirmesinde bulundu. AK Parti'li Çelik, Adana'nın bütün güzellikler ve iyiliklere layık olduğunu ancak kötü belediyeciliğe maruz kaldığını söyledi. - "Türkiye Yüzyılı Adana için de başlayacak" Vatandaşların, kötülük projelerine karşı "Dimdik ayaktayız" demek için AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı genel seçimde birinci yaptığına işaret eden Çelik, şunları kaydetti: "Gerçek belediyeciliğin şehirlere imza atması, hizmetlerin devamı, hizmet görmeyenlerin gerçek belediyecilik hizmetlerine kavuşması için 31 Mart'ta ikinci mührü vuracağız ve roket ateşlenerek yörüngeye girecek, Türkiye Yüzyılı Adana için de başlayacak. Yüreğir'de Fatih Başkan yüreklere imza attı. Şimdi büyükşehirde inşallah kalplere, sokaklarımıza, mahallelerimize, beldelerimize, ilçelerimize imza atmaya sizin desteğinizle devam edecek. Hep beraber göreceğiz ki bu şehir hak ettiği hizmetlere çok kısa zamanda, aylar değil, haftalar içerisinde kavuşabilecek." Çelik, hazırlıklı olduklarına işaret ederek, "Geçen seçimde karşımızda memlekete kötülük etmek isteyenlerin ittifakının başında Bay Kemal vardı. Bu sefer öyle bir oy vereceksiniz ki birkaç tanesini birden göndereceksiniz." ifadesini kullandı. Adana Büyükşehir Belediyesini kadınlara hizmet götüren bir belediye yapacaklarını dile getiren Çelik, ilçelerde Cumhur İttifakı'nın sandıklardan güçlü çıkmasıyla kenti çok daha iyi hale getireceklerini aktardı. Çelik, belediyelerle şehirleri Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacaklarını, mahalle ve sokaklarda vatandaşlarla buluşmaya devam edeceklerini söyledi. - Kocaispir: "El ele verdiğimizde mahallelerimiz güzelleşecek" Cumhur İttifakı'nın Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Kocaispir de kent için planladıkları vizyon projeleri bu ay duyuracaklarını belirterek, şöyle konuştu: "Allah nasip ederse insanımızı koruyan, gözeten ve bu şehri geleceğe taşıyacak bir anlayışla ilerleyeceğiz. Ulaşım en temel sorunlarımızdan biri, bunu biliyoruz. Mahallelerimizin geri kalmışlığı, kentsel dönüşümler, hepsiyle ilgili çalışmalar yapılacak çünkü arkamızda Cumhurbaşkanı'mız, bakanlarımız, büyüklerimiz var. Ele ele verdiğimizde mahallelerimiz güzelleşecek ve yıllardır gıpta ettiğimiz şehirler artık bize gıpta etmeye başlayacaklar." Programa, AK Parti Adana Milletvekili Faruk Aytek ve AK Parti İl Başkanı Ozan Gülaçtı da katıldı.

AK Parti Sözcüsü Çelik: “(Fatih Camii imamına saldırı) Sorumlu kişi yakalanmıştır” Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: “(Fatih Camii imamına saldırı) Sorumlu kişi yakalanmıştır”

İstanbul'da Fatih Camii İmamı Galip Usta’ya yönelik saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “İstanbul Fatih Camii İmamı Galip Usta’ya ve cami cemaatinden Bilal Erdem’e yönelik menfur saldırıyı üzülerek öğrendik. Hadiseyle ilgili emniyet güçlerimiz ve adli makamlar harekete geçmiş, sorumlu kişi yakalanmıştır. Bu vesileyle Galip hocaya ve yaralı vatandaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Saldırıyı lanetliyoruz” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Fatih Camii imamına yapılan saldırıya ilişkin, “Ö.S. isimli şahıs emniyet güçlerimizce yakalandı” açıklamasında bulundu. İstanbul'da Fatih Camii İmamı Galip Usta’ya yönelik saldırıya ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “İstanbul’da bu akşam Fatih Camii’nde yaşanan menfur saldırıda Fatih Camii İmamı Galip Usta ve cami cemaatinden Bilal Erdem yaralandı. Yoğun bakımda tedavileri sürmekte. Saldırıyı gerçekleştiren Ö.S. isimli şahıs emniyet güçlerimizce yakalandı. Saldırıyla ilgili soruşturma hassasiyetle sürdürülüyor. Galip hocaya ve Bilal kardeşimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, Allah’tan acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.   Ne olmuştu? İstanbul’da Fatih Camisi İmamı Kurra Hafız Galip Usta ve cami cemaatinden bir kişi, namazdan sonra bir kişi tarafından bıçakla yaralandı. Fatih Camisi'nde namaz sırasında sorun çıkaran şüpheli Ö.S, özel güvenlik görevlileri tarafından camiden çıkarıldı. Namazın ardından imam odasına giren ve Usta ile konuşmak istediğini belirten zanlı, imam Galip Usta ile araya girmeye çalışan cami cemaatinden Bilal Erdem'i bıçakla yaraladı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar sağlık görevlilerince hastaneye kaldırıldı. Şüpheli Ö.S. ise gözaltına alındı. “İki yaralının hayati tehlikesi bulunmaktadır" İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada, saat 19.15'te Ö.S'nin Fatih Camisi'nde slogan atıp cami içerisinde huzursuzluk çıkardığı belirtildi.

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten yeni Anayasa açıklaması Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten yeni Anayasa açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye'de yeni bir Anayasa yapılmadığı sürece devlet organları arasında çelişkilerin ortaya çıkması mukadderdir." dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları yanıtladı. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesinin (AYM) Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay hakkındaki ihlal kararlarına uyulmasına yer olmadığına yönelik kararını nasıl değerlendirdiği sorulan Çelik, şu yanıtı verdi: "Yüksek mahkemeler arasında bir çelişki var. Bu karar çerçevesinde ortaya çıkan, bir yandan 'adliye mahkemelerinin son karar mercii Yargıtay'dır', bir yandan da 'Anayasa Mahkemesi kararları her şekilde bağlayıcıdır' gibi iki hüküm yan yana geliyor. İkincisi biliyorsunuz ki yüksek yargı organları arasında ast-üst ilişkisi yok. Yani şu mahkeme bundan üsttedir diyeceğimiz bir düzenleme yok. Sonuç nedir? Milletvekili dokunulmazlığı söz konusu, bir de bunun istisnaları var. Bunun nerede geçerli olduğuna dair Anayasa Mahkemesi kararı diyor ki 'bu istisnalar yeterince açık belirtilmemiş ve bu somut olaya uygulanabilecek durumda değil.' Yargıtay'ın da söylediği şu; 'bu konuda oluşmuş içtihatlar, şimdiye kadar oluşmuş bir sürü karar var.' Dolayısıyla Türkiye'de yargı kararlarıyla oluşmuş bir içtihat birliği var. Bu taraf, 'Anayasa Mahkemesi'nin kararı herkes için bağlayıcıdır, bunun uygulanması gerekir' diyor. Bu taraf da diyor ki, 'Türkiye'deki içtihat birliğini bozacak şekilde veya Yargıtay'ın adliye mahkemelerinin son karar mercii olması ilkesini bozacak şekilde bir durumun ortaya çıkmaması gerekir.' diyor. Dolayısıyla bu çelişkinin giderilmesi lazım." Söz konusu çelişkinin giderileceği yer konusunda Anayasa'da birbirine muhalif hükümler olduğunu söyleyen Çelik, "Çünkü yıllardır tartışıyoruz bunu. Anayasa, bir 'Cunta Anayasası' olarak gündeme gelmiş, ondan sonra Anayasa'yı rehabilite etmek için çeşitli zamanlarda seferber olunmuş, bazı düzenlemeler yapılmış. Bütün bunlardan uzaklaşacağımız mesele Türkiye'ye yeni bir Anayasa yapmak. Türkiye'de yeni bir Anayasa yapılmadığı sürece devlet organları arasında çelişkilerin ortaya çıkması mukadderdir." diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'nin veya Yargıtay'ın sınırları konusunda karar verecek merci olmadıklarını belirten Çelik, "Her tarafın kendisine göre argümanları var, Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Ben burada hakem pozisyondayım.' dedi. Cumhurbaşkanlığı makamının burada, devlet organları arasında nihayetinde uyumu gözetme görevi var ama bunun da yazılımla ilgili bir mesele var. Yazılım nedir? Anayasa'dır, eski adıyla Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, devlet teşkilatının esasını oluşturuyor." ifadelerini kullandı. Yeni bir Anayasa olmadığı sürece siyaset ve devlet hayatının önüne tahmin edilemeyecek krizlerin geleceğini vurgulayan Ömer Çelik, "Türkiye niçin bir anayasa yapamıyor?, esas mesele bu, bunun üzerinde konuşmak lazım." dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Anayasa Mahkemesi ile ilgili açıklamalarına ilişkin AK Parti'nin pozisyonunun ne olduğuna ilişkin soruya Çelik, şu yanıtı verdi: "Burada esas mevzu, yüksek yargı organları arasında bir çelişkinin olması hoş bir durum değil. Daha net bir tablonun ortaya çıkması lazım. Bu çerçevede de bunu giderecek şey, yeni bir Anayasa'nın yapılmasıdır. 'Cunta Anayasası' diyoruz, bir sürü müdahale yapılmış ama Türkiye'nin, özellikle siyaset yapanların gelecek nesillere borcu, yeni bir Anayasa'yı hediye etmektir." "Bu hassasiyet doğru bir hassasiyettir" Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki Turkcell Süper Kupa maçının ertelenmesine ilişkin soruya karşılık Çelik, şunları söyledi: "Nihayetinde maçı da FIFA kurallarına göre oynayacaksınız ve FIFA kurallarına uyacaksınız. Kulüplerimizin talepleriyle ilgili birtakım bildirimler, zamanında bildirilmiş ve kabul edilmiş ve bu bir protokole bağlanmış. Daha sonra yeni bildirimler söz konusu olunca onlar da şunu söylemişler, 'Hepimiz FIFA kurallarıyla bağlıyız, bu bildirimler zamanında yapılsaydı bunu protokole bağlardık. Bu protokolün dışında bir adım atamayız.' Suudi Arabistan tarafı da FIFA kurallarına uyacak, yoksa o da cezalı duruma düşer. Burada gördüğüm kadarıyla bir planlama hatası yapılmış. Bütün talepler en başta bir protokole bağlansaydı ve bu protokolde yer alsaydı muhtemelen bu kriz olmayacaktı. Kriz olduktan sonra mesele birdenbire Atatürk tartışmasına döndü. Atatürk tartışmasına dönmesinin sebebi, 'İstiklal Marşı'nı, Türk bayrağını ve formaların üzerinde Atatürk resmi ve imzası olmasını Suudi Arabistan tarafı kabul etmedi' diye sunuldu. Halbuki protokole baktığınızda İstiklal Marşı ve Türk bayrağı protokole bağlanmış. Atatürk'le ilgili talep daha sonradan gelmiş. Kriz, bu planlama çerçevesinde ortaya çıkmış. Cumhuriyet Halk Partisi, birdenbire Sayın Cumhurbaşkanımızı, hükümeti, partimizi bir suçlama kampanyasına dönüştürdü." Bütün bunlardan bağımsız olarak vatandaşların, hiçbir krizin parçası olmaksızın haklı olarak İstiklal Marşı, Türk bayrağı ve Atatürk'le ilgili hassasiyetlerini ortaya koyduğunu söyleyen Çelik, "Atatürk'le ilgili bir yasaklama söz konusu olduğu ya da bir dışlama söz konusu olduğu gibi bir haber yayıldığında vatandaşlarımız da haklı olarak buna tepki gösterip Atatürk'e sahip çıkıyorlar. Bu hassasiyet doğru bir hassasiyettir. Atatürk'e, bayrağa ve İstiklal Marşı'na sahip çıkılması hassasiyeti doğru bir hassasiyettir. Biz de o hassasiyetin yanında yer aldık. Çünkü artık o maç oynanmamış ve kriz başka bir şeye dönmüş." diye konuştu. "İstiklal Marşı ve bayrakla ilgili bildirimler yapılırken Atatürk'le ilgili de yapılsaydı" Maçın Suudi Arabistan'da oynanması kararının herkesin onayıyla alındığını belirten Çelik, "Böyle bir tablo ortaya çıksın istenmezdi ama keşke en başta hem İstiklal Marşı hem bayrakla ilgili bildirimler yapılırken Atatürk'le ilgili de yapılsaydı. Hepsi protokole bağlansaydı ve güzel bir şekilde maç oynansaydı." dedi. Maçın oynanmamasının siyasi kutuplaşma malzemesi haline getirilmeye çalışıldığını söyleyen Çelik, "Atatürk'le ilgili bir hassasiyete vurgu yapıyorsa birisi burada toplumu bütünleştiren bir dil kullanıyorsa samimidir ama bu Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaptığı gibi toplumu ayrıştıran, toplumun belli bir kesimini diğer kesimine karşı bir husumet duygusu içerisinde itmeye çalışan ya da hemen tutup da daha meseleyi anlamadan Cumhurbaşkanlığı makamını ya da partimizi suçlamaya kalkan bir şey varsa bunun istismar olduğunu, sahiplenme olmadığını siyasi hayatımızda defalarca gördük." ifadelerini kullandı. Çelik, AK Parti, Cumhur İttifakı veya hükümetin Galatasaray-Fenerbahçe maçındaki olayları organizasyon içerisinde gerçekleşmiş bir sorun olarak görüp görmediğine ilişkin soruya, "Bütün bunların baştan protokole bağlanması lazımdı. Sonradan getirdiğiniz şeyler, bunlar milli hassasiyetimiz açısından son derece kıymetli şeyler ama karşı tarafın da bağlı olduğu bir protokol var. Bu çerçevede değerlendirmek lazım." yanıtını verdi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı'nın istifa etmesi gerektiğini düşünüp düşünmediği sorulan Çelik, bunun kendisinin değerlendireceği bir konu olmadığını söyledi. "Toplumumuza bütünleştirme mesajı vermeliyiz" Siyasetin kutuplaştırıcı değil bütünleştirici bir dile sahip olması gerektiğini vurgulayan Çelik, tarihsel konular üzerinden çıkarılan siyasi kavgaların, mevcuttaki siyasi pozisyonların tahkim edilmesi amacıyla çıkarıldığını ifade etti. Çelik, "Burada en önemli mesele şu, Türkiye'de niçin belli bir parti, kesim sürekli Atatürk'ten bahsettiğinde toplumun belli bir kesimini ve belli partileri, siyasi organizasyonları suçlayarak işe başlıyor ve bu suçlama hakkını kendinde görüyor? Arkasından bir 'engizisyon mahkemesi' kurarak kimin makbul, kimin makbul olmayan vatandaş olduğuna karar verme yetkisine sahip olduğu gibi bir zihinsel sapkınlık içerisine giriyor ve bununla ne elde etmek istiyor?" dedi. Toplumun bu şekilde zehirlenmesine müsaade edilmemesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Atatürk, Türk bayrağı, İstiklal Marşı gibi değerlerimiz ifade edilirken, konumlandırılırken toplumumuza bütünleştirme mesajı vermeliyiz, ayrıştırma mesajı vermemeliyiz." diye konuştu. "Kelime-i Tevhid" bayrağı taşıyan kişiye yumruklu saldırıda bulunulması Ömer Çelik, İstanbul'da düzenlenen "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" yürüyüşünün ardından "Kelime-i Tevhid" bayrağı taşıyan bir kişiye yumruklu saldırıda bulunulması, ardından başlayan "hilafet" tartışmalarına ilişkin soru üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu, hem cahillik hem barbarlık, Kelime-i Tevhid bayrağıyla hilafet bayrağının ne ilgisi var. İlgili kişi, Gazze mitingine katılmış, İsrail'i lanetlemiş, Filistinlilere sahip çıkmış. Elinde Kelime-i Tevhid, 'la ilahe illallah Muhammedün Resulullah' yazan bir bayrak var diye, 'bu bir hilafet talebidir ve anayasal düzene karşı kalkışma suçudur, o mitingde bu bayrağı taşıyanların hepsi de böyle yapmıştır' diyorlar. Bu absürt, saçma, mantıksızlık zincirini üretenler de barolar. Suç duyurusunda bulunuyorlar, bunlara izin veren İstanbul Valisi'ne de suç duyurusunda bulunuyorlar." "Şiddetin her türlüsü kötüdür, her türlü şiddetin reddedilmesi lazım" Dünyanın her tarafında Gazze ile ilgili müthiş bir vicdan, insanlık dayanışmasının ortaya çıktığına işaret eden Çelik, İsrail'in bu küresel propagandası çerçevesindeki Gazze'deki durumun "Müslüman olanlar-olmayanlar" tartışması haline getirilmeye çalışıldığını ve bu zihin yanlışlığının yanında saf tutulmaması gerektiğini aktardı. Çelik, "Gencin tutuklanmasını hukuken doğru buluyor musunuz?" sorusuna, şu sözlerle yanıt verdi: "Bunu ben hukuken değerlendiremem ama bildiğim şu, bir vatandaşımıza yumruk atılmış, yüzü kan içerisinde ve bana göre bunun mutlaka bir müeyyidesi olması lazım. Şiddete karşı çıkmak konusunda kesin prensibimiz olması lazım, çifte standart olmaz. En çok şuna üzüldüm, kadına yönelik şiddete karşı çıkan bazı muhalif partilerdeki kadın siyasetçi arkadaşlarımız, bu şiddeti savundular. Çok üzüldüm buna. Şiddetin her türlüsü kötüdür ve her türlü şiddetin reddedilmesi lazım." "Gençlere şiddetin yolunu önermek kadar büyük bir kötülük yoktur" İnsanların beğenmediği, adaletsiz bulduğu bir meseleden dolayı diğerine şiddet uygulamasının söz konusu olamayacağını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti: "O yumruğu atan gence söylenmesi gereken şudur; 'Senin bu yaptığın yanlıştır. Az, cahilce bir bilgiyle ve fanatik duygularla gittin birisine şiddet uyguladın. Hayatının sonuna kadar bir daha bunu yapmamalısın, bu yaptığından da utanç duymalısın.' Bunu demek yerine gidip de 'çok iyi yaptın, yumruk attın, rejimi, Cumhuriyet'i korudun' gibi şeyler söylenmesi son derece yanlıştır. Gençlere şiddetin yolunu önermek kadar büyük bir kötülük yoktur. 'Bu gencin attığı yumruk iyi bir şeydir' diyen kim varsa, bunu kim savunuyorsa, bu ülkeye de, bu ülkenin gençlerine de kötülük ediyordur." "Maalesef fay kırıklarına oynayan pek çok eylem, söylem geliştiriliyor" "Hilafet" tartışmalarına yönelik soru üzerine de Çelik, böyle bir gündemlerinin asla olmadığının, rejim değişikliği meselesine de sonuna kadar karşı olduklarının altını çizdi. Çelik, Anıtkabir'de bir kişinin Cumhuriyet rejimine karşı slogan atmasına da değinerek, şunları kaydetti: "Niye Anıtkabir'de birisi bu sloganı atar, bunun herhangi bir şekilde doğal olmasını kabul etmek mümkün mü? Bu memlekette maalesef fay kırıklarına oynayan pek çok eylem, söylem geliştiriliyor ama zaman içerisinde gördük ki toplumumuz, bütün bunları aşacak olgunlukta. Bunlar defalarca görüldü, Türkiye'yi belli bir atmosfere sokmak isteyen, özellikle seçimlere dönük olarak yapılmak istendiğinde... Biz en önemli mücadelemizi şan ve şerefle Cumhuriyet'imizin demokrasiyle taçlanması, demokrasinin önündeki vesayetin, engellerin kaldırılması için verdik. Bizim bugün temel meselemiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olma vasfının güçlendirilmesinden ibarettir." "Böyle bir konu hiçbir yerde gündeme gelmedi" Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokrasiyle taçlanmasının mücadelesini verdiklerinin altını çizdi. "AK Parti içerisinde, kendi aranızda hilafet konuşmuyorsunuz o zaman" şeklindeki değerlendirme üzerine Çelik, "Ben bugüne kadar böyle bir şeye hiç rastlamadım, hiçbir yerde de gündeme gelmedi. Mesela, bazı farklı konularda uzmanları dinliyor, konuşuyoruz. En son yakın zamanlarda bazı hocalarımızı çağırıp, kuantum fiziği konuştuk. Her konuda uzman birisi olduğunda zaman zaman çağırıp, konuşuyoruz ama hiç böyle bir tartışma duymadım, herhangi bir şekilde böyle bir konu gündeme gelmedi. Ancak demokrasinin toplumsal hayatta daha derinleşmesi, şehir siyasetiyle demokrasi ilişkisinin daha güçlü kurulması için neler yapmak gerektiğine dair çok kapsamlı konuşmalar yaptık." diye konuştu. AK Parti Sözcüsü Çelik, üniversitelerde bazı gençlerin kendilerini ifade etmek, istediğini söylemek konusunda endişeler yaşadığını söylediğinin belirtilmesi üzerine, nefret suçu ve nefret siyaseti olmadığı müddetçe her konunun rahatça konuşulabilmesi gerektiğini vurguladı. "Hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir" Türkiye'de gençlerin kendini ifade edebilmesi için birçok çalışma yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Çelik, Türkiye Yüzyılı'nın aynı zamanda gençlerin yüzyılı olduğunu, ifade hürriyeti, kendini ifade etme kabiliyetinin gelişmesinin, ülkenin bekası, milletin geleceği açısından da büyük önem taşıdığını dile getirdi. Çelik, şöyle konuştu: "Ön yargılarımız, adlarımız, meşreplerimiz, mezheplerimiz, ideolojilerimiz farklı olabilir, hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu çatı hepimiz için büyük bir nimettir. Etrafımıza bakalım, kan, gözyaşı var, sandık, demokrasi, Cumhuriyet yok. Önce sahip olduklarımız üzerinden gidelim, bunlara sahibiz ve bunlar üzerinde titizlenelim. Ortak değerlerimizi birbirimizi ayrıştırmak için değil birbirimizi kucaklamak, el sıkışmak için değerlendirelim. Yumruk yumruğa konuşacağımız bir şey yok." Ömer Çelik, ailelerin çocuklarına verebileceği en önemli prensibin de şiddetsiz bir dünya olduğunu, konuşmanın kendisinin başlı başına bir değer olduğunu vurguladı. Kamuda torpil yapıldığı iddialarına ilişkin soruya Çelik, "Bakan Yardımcısı arkadaşımız Ramazan (Can) Bey'e haksızlık ediliyor. Çünkü hepimizin elinde yüzlerce not vardır her gün. Hepimizin görevlendirdiği bir arkadaşımız sadece bu işe bakar. Yani bu notların değerlendirmesi... Belli bir kesimden not gelmiyor sadece. Hangi toplantıya gitsek, nerede bulursak vatandaşımız haklı olarak bunu iletiyor. Bu da demokrasinin iletişim kanallarından bize özgü olanlarından bir tanesi. Partimizde sadece vatandaşlarımızın taleplerini alan ilgili bir ofis var. Torpil şikayetlerinin bize iletilmesi, bunları takip etmemizi kolaylaştırır." diye konuştu. Federasyon ve yerel yönetimle ilgili açıklamaların sorulması üzerine Çelik, "Cumhur İttifakı açısından esas olan, Cumhurbaşkanı'mızın ifade ettiği 'Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' ilkesidir. Bunun dışındaki bir yönetim modelini ya da talebini doğru bulmuyoruz. Bu tartışmalar Türkiye'de yapıldı ve yapılıyor. Bu, ayrı bir mesele ama ben aynı zamanda şunu söylemek isterim; dünyanın başka ülkelerinde demokrasi geliştirmek için gündeme getirilmiş olan federasyon, özerklik, bölgesel yönetim gibi prensipler Türkiye'de demokrasiyi zehirleyen ve aslında demokrasi karşıtı bir mekanizma olarak gündeme geliyor." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'de ikinci sınıf vatandaşın olmadığını, bütün vatandaşların birinci sınıf olduğunu vurgulayan Çelik, "Dolayısıyla federasyon ya da bölgesel yönetimi Türkiye için iyi bir şey olarak önermek son derece yanlıştır. Bu, Türkiye'de olmayan bir bölünmeyi beraberinde getirir. Olmayan bir ayrışmayı beraberinde getirir." ifadelerini kullandı. "Pazar günü İstanbul adayımızı açıklayacağız" Çelik, AK Parti'nin İstanbul ve Ankara adaylarınızın belli olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "Pazar günü İstanbul adayımızı açıklayacağız. Cumhurbaşkanı'mız bugün ifade etti. Büyükşehir ve il adaylarımızın açıklanacağı için büyük oranda bu çalışmalar şu anda tamamlanmıştır. Cumhurbaşkanı'mız bir konuşma yapacaklar. İstanbul ve İstanbul'a mücavir iller açıklanmış olacak. Daha sonraki hafta seçim beyannamemizi açıklayacağız ve kalan adaylarımızı açıklamış olacağız. Seçim beyannamemizi açıkladıktan sonra resmen yerel seçim çalışması için sahaya inmiş oluyoruz." dedi. Çelik, genel seçimlerden önce bir araya gelen altılı masadaki partilerin artık birbirlerini ihanetle suçladıklarını söyleyerek "Bu altılı masanın, yedili masanın bileşenlerinin hepsinin milletten özür dilemesi lazım. Şimdi 'Bilseydim onu desteklemezdim, bunu desteklemezdim.' diyorlar. Mayıstan bugüne kadar geçen 7-8 ayda bu kadar ağır yanılgı ortaya koyanların millete ciddi bir özür borcu var." değerlendirmesinde bulundu. "Bir siyasi parti, bir gence 'iyi ki yumruk attın' der mi?" CHP'nin yeni yönetiminin, şiddeti destekleyen tavır ortaya koymaları dolayısıyla eskisinden geriye düştüğünü ifade eden Çelik, "Bir siyasi parti şiddeti destekler mi? Bir siyasi parti, bir gence 'iyi ki yumruk attın' der mi? Böyle bir saçmalık, barbarlık olabilir mi?" diye konuştu. Çelik, "Ekonominin, yerel seçimi etkileyeceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Biz, bugünkü şartlardan çok daha iyi şartlarda da Türkiye'yi yönettik, çok daha kötü şartlarda da Türkiye'yi yönettik. Dolayısıyla kötü şartlardan iyi şartlara, daha az elverişli şartlardan daha iyi şartlara Türkiye'yi dönüştürme konusunda yüksek siyasi kapasitemiz var. Bugün bir türbülansın içinden geçiyoruz ama çok az bir sabırla, seçimlerden sonra bir sene içinde Türkiye hem yabancı sermayeye ulaşma konusunda hem yatırımlar konusunda büyük bolluğa, refaha ve daha geniş perspektife kavuşacak." yanıtını verdi. Ömer Çelik, ekonomide izlenen politikanın kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi. Çelik, "İsveç'in NATO üyeliği konusu TBMM Genel Kuruluna ne zaman gelir?" sorusu üzerine İsveç'in teröre karşı aldığı çeşitli tedbirlerin, komisyon aşamasında yeterli bulunduğu, bundan sonraki sürecin de Meclis'in iradesinde olduğunu belirtti. Bu durumun, F-16 konusuyla bağlantılı gibi değerlendirilmesine ilişkin Çelik, "Bu konunun F-16 ile ilgili bir şey olmaması lazım. NATO müttefikimizin, bizim savunmamıza katkı sağlaması gerekirken bütün NATO'nun savunmasında eksiklik yaratacak bir tutum içine girmemesi gerekir." dedi. Ömer Çelik, NATO'da bazı kafa karışıklıkları olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Türkiye'nin güvenliğiyle ilgili bir ambargonun uygulanması, bir silah sisteminin Türkiye'ye verilmemeye çalışılması ortak NATO güvenliğini tehlikeye düşüren bir durum olur. Türkiye, kendi ulusal egemenliği açısından hiçbir zaman zora düşmez, dünyanın her yerinden bir tedarikle ihtiyaçlarını karşılar ama bu yaptıkları NATO anlayışına karşı bir şey." "Türkiye ve ABD birbirine güvenmiyor mu?" sorusuna Çelik, "Türkiye'ye müttefiklerimizin güvenmesi için milyon tane sebep var, Türkiye'nin bazı müttefiklerine güvenmemesi için milyon tane sebep var. Bir tanesi PKK/YPG meselesi." diye cevap verdi. Çelik, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Türkiye'ye ziyaretinin nedenlerinin sorulması üzerine ise Gazze başta olmak üzere görüşülmesi gereken konular olduğunu ifade etti. "Topraklarımızda istihbarat faaliyeti yapılmasına müsaade etmeyiz" İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yapanlara yönelik operasyonlara ilişkin Çelik, "Bugün Türk istihbarat ekolü, dünyadaki önemli istihbarat ekollerinden bir tanesidir. Bugün görülmüştür ki, topraklarımızda herhangi bir şekilde egemenliğimize halel getirecek şekilde herhangi bir istihbarat faaliyeti yapılmasına müsaade etmeyiz." diye konuştu. Çelik, Lübnan'ın başkenti Beyrut ve İran'ın Kirman şehrinde yaşananlarla savaşın bölgeye yayılmak istendiğini söyleyerek "Birileri sanki İran'ı ya da başka bir devleti, İsrail'e saldırma gibi bir pozisyona düşürerek büyük resimde ABD'nin İsrail'in yanında bu savaşa dahil olmasını istiyor gibi bir planlama resmi ortaya çıkıyor. Bunun olmaması gerekir." değerlendirmesinde bulundu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, bölgede siyasi denklem değişiklikleri yapmaya çalıştığını kaydeden Çelik, "Gazze'den, Türkiye'nin dikkatini uzaklaştırmaktan sevinecek tek kişi Netanyahu'dur, siyonistlerdir." dedi. Çelik, İsrail'de olası bir yönetim değişikliğinde Türkiye ile İsrail ilişkilerinin nasıl olacağı sorusuna ilişkin, "Netanyahu ve hükümeti baş suçludur. Karambole getirmemek lazım, suçlular belli burada. Bunun ötesinde Netanyahu'nun zihniyetini paylaşan pek çok siyasetçi de var. Buradaki sorun, bu nasıl bir zihniyettir ki 'vadedilmiş topraklar' diyerek cinayet işlemeyi, çocuk öldürmeyi mazur görebiliyor." ifadelerini kullandı.

Çelik’ten Netanyahu’ya fotoğraflı Nazi benzetmesi Haber

Çelik’ten Netanyahu’ya fotoğraflı Nazi benzetmesi

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı 2 saate yakın sürdü. Toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, açıklamalarda bulundu. Çelik’in açıklama yaparken arkasında duran fotoğraflar dikkatlerden kaçmadı. Salonda oturduğu kısmın arka tarafında fotoğraflar bulunan Çelik, Yahudiler ve Filistin halkına yapılan katliamı karşılaştırarak, bu 2 döneme ait fotoğrafları kıyaslayarak yapılan soykırımın benzer olduğunu belirtti. Çelik, “Tabii en önemli konu Filistin’deki insani durum. Bugün aslında şu söylenebilir; 24 saat boyunca dünyanın bütün televizyonları ve Türk televizyonları Gazze’deki katliamın bu fotoğraflarını verirken bugün bu fotoğrafları koyarak yeni ne yapıyorsunuz? denilebilir” dedi. ÇELİK: BENZER BİR SOYKIRIM YAPILIYOR Zaten herkesin gazetelerden, televizyonlardan bu fotoğrafları gördüğünü kaydeden Çelik, “Aynı fotoğrafları bugün buraya niçin koyduğumuzu düşünebilirsiniz. Fakat arada bir fark var. O da şu; fotoğraflar birbirine çok benziyor. Sağ taraftaki fotoğraflarla, sol taraftaki fotoğraflar birbirine çok benziyor. Ama 2 taraftaki fotoğrafların hepsi de Gazze’den değil. Bir taraftakiler Nazilerin yaptığı Yahudi soykırımının tarafları. Diğer taraftakiler Netanyahu hükümetinin yaptığı katliamların ve soykırımın fotoğrafları. Aslında ilk bakışta hepsi Gazze’den fotoğraflar gibi gözüküyor. Çünkü fotoğraflar birbirine çok benziyor. Çünkü benzer bir soykırım yapılıyor” diye konuştu. ÇELİK: BU FOTOĞRAFLARI KARŞILAŞTIRDIĞINIZDA ASLINDA HEPSİ BİRBİRİNE BENZİYOR Çelik, “Burada gördüğünüz fotoğraflarda Nazilerin masum Yahudileri öldürerek gerçekleştiği soykırıma dair fotoğrafları koyduk. Bu benzerlik daha net bir şekilde gözüksün diye. Buradakiler de Netanyahu hükümetinin Gazzelilere karşı yaptığı soykırımın fotoğrafları. Bu fotoğrafları karşılaştırdığınızda aslında hepsi birbirine benziyor. Uzaktan ilk anda baktığınızda, eğer böyle bir siyah beyaz renklendirme de olmasa tamamen Gazze’de yapılan katliamlara ilişkin fotoğraflar zannedilebilir. Ya da hepsini siyah-beyaz bir tarih kitabına koysanız hepsi Yahudilere yapılan soykırım fotoğrafları gibi gözüküyor” şeklinde konuştu. ÇELİK: BU BİR KATLİAM VE BU BIR SOYKIRIM Çelik sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ama görüldüğü gibi masum Yahudilere karşı yapılan, Naziler tarafından gerçekleştirilen soykırımın fotoğraflarıyla bugün masum Gazze halkına karşı Netanyahu hükümeti tarafından gerçekleştirilen soykırımın birbirinden bir farkı yoktur. Bunun daha net bir biçimde görülmesi gerekiyor. Filistin'deki insani durumun geldiği noktada altı bin yüz elliden fazlası çocuk ve dört bininden fazlası kadın, yaklaşık on beş bin insan hayatını kaybetti. Bu bir katliam ve bu bir soykırım.”

AK Parti Sözcüsü Çelik: “Netanyahu hükümeti bir cinayet makinesidir” Haber

AK Parti Sözcüsü Çelik: “Netanyahu hükümeti bir cinayet makinesidir”

ANKARA (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümetine ilişkin, “Netanyahu hükümeti bir cinayet makinesidir” dedi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümetine ilişkin açıklamalarda bulundu. Paylaşımında, “Netanyahu hükümeti bir cinayet makinesidir” ifadelerini kullanan Çelik, “Bu cinayet makinesi her katliamdan sonra Batılı ülkeler tarafından ‘İsrail’in kendini savunma hakkı var’ cümlesiyle daha çok cinayet işlemesi için teşvik edilmektedir. Gazzelilerin ‘yaşama hakkını’ esas almadan kim sadece ‘İsrail’in kendini savunma hakkı var’ diyorsa, bu insanlık suçlarının faillerindendir. Masumların öldürüldüğü her katliamdan sonra ‘İsrail’in kendini savunma hakkı var’ diyerek, Gazzelilerin yaşama hakkının yok edilmesini teşvik edenler, bu cinayet makinesinin asıl destekçisidir” ifadelerine yer verdi. “‘İsrail’e kırmızı çizgi sunmuyoruz’ diyenler ‘daha çok cinayet işle’ demektedirler” Çelik, Başbakan Netanyahu’nun bir “katliam” siyaseti izlediğini ve Batılı ülkelerin şimdiye kadar gür sesle insan hakları ve hukuktan bahsetmediklerini dile getirerek, “Tam tersine ‘İsrail’in kırmızı çizgilerle bağlı olmadığını’ söylüyorlar. ‘İsrail’e kırmızı çizgi sunmuyoruz’ diyenler ‘daha çok cinayet işle’ demektedirler. Barbarlık topyekun insanlığa savaş açmıştır. Savaş sadece Gazze’de değil, insanlığın kalbindedir. Her kim Gazzelilerin yaşama hakkından bahsetmeden tek başına ‘İsrail’in kendini savunma hakkından’ bahsediyorsa tetikçinin arkasındaki odur. Her kim masum çocukların ölümünün ardından ‘İsrail’e kırmızı çizgi sunmuyoruz’ diyorsa insanlığa açılan savaşın asıl planlayıcısıdır” ifadelerini kullandı. “Cumhurbaşkanımızın açıkladığı eylem planı en önemli ve en hayati zemindir” Türkiye’nin barbarlığa karşı yine insanlığın sesi olduğuna dikkati çeken Çelik, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın ateşkes çağrısı ve barış için ortaya koyduğu eylem planı, Gazzeli masumları koruyacak tel yoldur. İnsanlığın barbarlığa karşı mücadelesi ve masumların korunması için cumhurbaşkanımızın açıkladığı eylem planı en önemli ve en hayati zemindir.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.