#Ömer Çelik

İLKHABER-Gazetesi - Ömer Çelik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ömer Çelik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şanlıurfa’da 11. Genç Türkiye Forumu: “Terörsüz Türkiye” masaya yatırıldı Haber

Şanlıurfa’da 11. Genç Türkiye Forumu: “Terörsüz Türkiye” masaya yatırıldı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'la Şanlıurfa'da ‘Terörsüz Türkiye' başlığı altında gerçekleştirilen 11. Genç Türkiye Forumu'na katıldı. Çelik, Türkiye Gençlik STK'leri Platformu (TGSP) tarafından "Gençlerin Terörsüz Türkiye Algısı" temasıyla Şanlıurfa'da düzenlenen 11. Genç Türkiye Forumu'na katıldı. Basına kapalı düzenlenen ve moderatörlüğünü Dilara Sayan'ın yaptığı genel müzakere oturumuna katılan Çelik, çıkışta gazetecilere değerlendirmede bulundu. TGSP'nin çeşitli masalarda gündem başlıklarıyla çalışma yaptığını belirten Çelik, "Genç arkadaşlarımızın yaptığı bir çalışmaya katıldık. Türkiye gençlik STK'ları platformunun çeşitli masalarda son derece önemli gündem başlıklarla yaptığı çalışmalar var. Burada ‘Terörsüz Türkiye' başlığı altında terör ve psikoloji, dış politika, ekonomi, çeşitli psikolojik süreçler gibi çok boyutlu bir çalışma, çeşitli workshoplar halinde çeşitli masalarda gençler tarafından gerçekleştirilmiş. Orada yaptıkları çalışmalar neticesinde ortaya çıkan soruları her masayı temsilen bir kişi o gündemle ilgili olarak gündeme getirdi. Birkaç saattir onlarca soruyu cevapladık. Ortaya çıkan tablo gerçekten genç arkadaşlarımızın, genç kardeşlerimizin Türkiye'nin temel meseleleri, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi meselelerle ilgili izleyici değil her birinin biraz siyasal özne olarak fikirlerini ortaya koydukları, fikirlerini net bir şekilde tartıştıkları, bunları soruya çevirdikleri neredeyse her bir konuyu 180 derece çerçeveleyecek şekilde 360 derece görecek şekilde bir performans ortaya koydukları bir toplantı oldu. Gerçekten sorular son derece kapsamlı idi ve son derece incelikliydi. Bu soruların belli çalışmalar neticesinde yapıldığı ve bu çalışmaların neticesi olarak ortaya çıktığı çok belli. O yüzden bütün o arkadaşlarımıza tebrik ediyoruz. Bunların tabii bize siyasette de yol göstermesi kesinlikle söz konusu olacak. Bunların bu değerlendirmeleri, bu soru cevapları siyasi çalışmalarımız açısından da yol gösterici olarak, yol haritamızın güçlenmesi açısından ele alacağız. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bugün de bunun Şanlıurfa'da gerçekleşiyor olmasının da ayrı bir kıymeti var. Buradaki misafirperverlik, organizasyon, genç arkadaşlarımızın Türkiye'nin her yerinden katılmış olması büyük bir zenginlik, benim için de son derece farklı ve son derece verimli bir deneyim oldu" dedi. Toplantı sonrası bir değerlendirmede bulunan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ise "Düzenlenen her bir forumda gençliğin farklı bir gündemini ortaya koyuyoruz. Birçok üniversiteden gençlerimizi bir araya getiriyoruz. Gençler oluşturulan masalarda belirlenen konular üzerinde çalışma yürütüyorlar. Hangi konular hangi bakanlığı ilgilendiriyorsa bunlar paylaşılıyor. Verimli bir toplantı oldu. Herkese teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Programa, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, TGSP Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Ustaosmanoğlu, gençler ve davetliler katıldı.

Ömer Çelik’in acı günü Haber

Ömer Çelik’in acı günü

AK Parti Adana İl Başkanlığı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in dayısı Hasan Öztopal'ın vefat ettiğini duyurdu. Partiden yapılan yazılı açıklamada, "Genel Başkan Yardımcımız ve Parti Sözcümüz Sn. Ömer Çelik'in dayısı vefat etmiştir" ifadelerine yer verildi. CENAZE TÖRENİ BUGÜN KARSLILAR MEZARLIĞI'NDA Açıklamada, merhum Hasan Öztopal'ın defin işlemlerine ilişkin bilgiler de paylaşıldı. Cenazenin, 13 Kasım Perşembe (bugün) saat 13.00'te Adana Çukurova ilçesi Karslılar Mahallesi Mezarlığı'nda kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği belirtildi. SİYASİLERDEN BAŞSAĞLIĞI MESAJLARI AK Parti Adana İl Kadın Kolları Başkanı Hacer Söylemez, yayımladığı taziye mesajında, “Genel Başkan Yardımcımız ve Parti Sözcümüz Sn.Ömer Çelik Bakanımızın dayısı vefat etmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet; Sn.Bakanımıza, kederli ailesine baş sağlığı ve sabırlar dileriz.” ifadelerini kullandı. AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ise, “Parti Sözcümüz Sayın Ömer Çelik’in dayısı Hasan Öztopal amcamızın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin ailesine, yakınlarına ve sevenlerine sabır ve metanet ihsan etsin. Mekânı cennet, makamı âli olsun.” sözleriyle taziyede bulundu. AK Parti Kadın Kolları Yüreğir İlçe Başkanlığı da açıklamasında, “Genel Başkan Yardımcımız, Parti Sözcümüz Sayın Ömer Çelik Bakanımızın dayısı, kıymetli büyüğümüz Hasan Öztopal’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhuma Allah’tan rahmet; Sayın Bakanımıza, ailesine ve tüm yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.” ifadelerine yer verdi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e sert tepki: “Siyasi cehaletin en açık örneği” Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e sert tepki: “Siyasi cehaletin en açık örneği”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı, AK Parti ve hükümetle ilgili sözlerini eleştirerek, konuşmaların “siyasi tutarsızlık ve uydurma faaliyeti” haline geldiğini söyledi. Çelik, Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin istikrarı ve Yüzyıl hedefleri için yoluna kararlı şekilde devam ettiğini vurguladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarını sert bir dille eleştirdi. Çelik, Özel’in Cumhurbaşkanı, AK Parti, ittifak ve hükümetle ilgili sözlerini “siyasi cehaletin en açık örnekleri” olarak nitelendirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mizah tarihimizdeki 'Zihni Sinir Proceleri'nin siyasi türevi olan konuşmalarla karşı karşıyayız. Özgür Özel’in konuşmaları artık tümüyle siyasi tutarsızlık ve uydurma faaliyeti haline geldi. Bu konuşmalarda tarih bilinci, siyasi değerlendirme ve mantık adına hiçbir şey kalmadı. Sadece 'kes, kopyala, yapıştır' tarzıyla yapılan konuşmalar." Çelik, Özel’in sözlerinde siyasetin ve devletin ne anlama geldiğine dair en ufak bir bilincin olmadığını belirtti. Öte yandan Çelik, Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin Yüzyıl hedeflerine ulaşmak için bir ve bütün olarak yoluna devam ettiğini vurguladı. Sözcü açıklamasında, “Ülkemizin etrafındaki kaos senaryolarına karşı en güçlü ve stratejik cevabımız Cumhur İttifakı'nın siyasi iradesidir” ifadelerini kullandı. Çelik sözlerini şöyle tamamladı: "Cumhuriyetimizi koruyarak, demokrasimizi güçlendirerek ve iç bünyemizi sağlam tutarak geleceğe ilerliyoruz. 'Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' ilkemizi en yüksekte tutuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli'nin kararlı ve dirayetli duruşuyla hedeflerimize ilerliyoruz. Aziz milletimizin duası ve desteği en büyük gücümüzdür."

Ömer Çelik’ten “Terörsüz Türkiye” açıklaması Haber

Ömer Çelik’ten “Terörsüz Türkiye” açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "PKK’nın Türkiye’den çekilme kararı alması ve silah bırakma sürecine dönük yeni adımların atılacağının açıklanması, ‘terörsüz Türkiye’ yol haritasındaki ilerlemenin somut sonuçlarıdır" dedi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, terör örgütü PKK’nın "Türkiye’den çekiliyoruz" açıklamasının ardından değerlendirmede bulunarak gelişmenin "terörsüz Türkiye" sürecinin ana hedefine ilerlemesinde faydalı olacağını belirtti.Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Çelik, "PKK’nın Türkiye’nin içindeki unsurları ile Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm bölgedeki silahlı ve illegal yapılarının feshi ve silah bırakmasının devam etmesi, ‘terörsüz Türkiye’ sürecinin asli gündemidir. PKK’nın silah bırakmaya kesintisiz devam etmesi ‘terörsüz Türkiye’ hedefinin yol haritasının ana başlığıdır. Bugünkü gelişmelerle beraber, PKK’nın Türkiye’den çekilme kararı alması ve silah bırakma sürecine dönük yeni adımların atılacağının açıklanması, ‘terörsüz Türkiye’ yol haritasındaki ilerlemenin somut sonuçlarıdır. Terör unsurlarının Türkiye’den çekilmesi ve silah bırakmaya dair yeni adımların açıklanması ana hedefe uygun ilerlemelerdir. Yol haritası ‘terörsüz Türkiye’ hedefi için olumlu sonuçlar üretmeye devam etmektedir. ‘Terörsüz Türkiye’ süreci demokrasimizin tüm tehditlerden arındırılması için atılmış stratejik ve tarihi bir adımdır. Bunun doğal ve ayrılmaz sonucu olan ‘terörsüz bölge’ hedefi, komşu ülkeler başta olmak üzere yakın bölgemizde, terör örgütleri üzerinden emperyalist vesayet kurulmasına karşı bir duruştur" açıklamasında bulundu. "Silah bırakma ve fesih sürecinin kesintisiz devam etmesine dönük adımların atılması, hedeflere ulaşılmasını sağlayacaktır" Terörsüz Türkiye sürecinde MHP lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın irade sahibi olmasının öneminden bahseden Çelik, "Yüce Meclis’in farklı partilerden oluşan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarıyla olgunlaşan desteği ve yol göstericiliği, sürecin yegane siyasal öznesinin milli irade olduğunu net şekilde ortaya koydu. Bundan sonrasında, silah bırakma ve fesih sürecinin kesintisiz devam etmesine dönük adımların atılması, hedeflere ulaşılmasını sağlayacaktır. Fesih ve silah bırakma sürecinin devam etmesiyle, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çizeceği pozitif çerçeve netleşecektir. Sürecin her türlü provokasyondan korunması için azami dikkat gösterilmelidir. Yakın bölgemizde gelişen kaos siyasetlerinin arkasındaki odakların, siyasi, istihbari ve fiili sabotaj girişimlerinin farkındayız. Bunlara karşılık kararlılıkla yol haritasını işletiyoruz" ifadelerini kullandı. Farklı siyasi görüşten partilerin varlığının ve desteğinin siyasi zenginlik olduğuna dikkati çeken Çelik açıklamasına şöyle devam etti: "Bu siyasi zenginliğin devletimizin niteliklerine ve milletimizin değerlerine uygun biçimde korunması ve ana hedefe ilerlemesi yol açıcı olacaktır. Süreci ana odağından uzaklaştıran haksız isnatlar ve iftiralarla, marjinal ve maksimalist yaklaşımların yol haritasını zehirleyen yan etkiler oluşturmasına müsaade etmeyeceğiz. Her bir vatandaşımızın desteğiyle ve kardeşliğimiz, tarih ve kader birliğimizle hedeflerimize ilerliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek devlet iradesiyle devletimizin tüm kurumları terörsüz Türkiye hedefi için çalışmaya kararlılıkla devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti gündemine hakimdir."

AK Parti’den PKK’nın çekilme açıklamasına değerlendirme: “Terörsüz Türkiye yolunda somut ilerleme” Haber

AK Parti’den PKK’nın çekilme açıklamasına değerlendirme: “Terörsüz Türkiye yolunda somut ilerleme”

Terör örgütü PKK'nın bugün yaptığı "Türkiye'deki tüm güçlerimizi geri çekiyoruz" açıklamasına AK Parti'den ilk değerlendirmeler geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve Genel Başkan Vekili Efkan Ala, sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamalarla gelişmeyi "Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında olumlu bir adım olarak yorumladı. ÇELİK: "ANA HEDEFE UYGUN İLERLEMELER, SÜREÇ SONUÇ ÜRETİYOR" AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, PKK'nın çekilme kararı ve silah bırakma sürecine dönük yeni adımlar atılacağının açıklanmasını, "‘Terörsüz Türkiye’ yol haritasındaki ilerlemenin somut sonuçlarıdır" şeklinde değerlendirdi. Çelik, terör unsurlarının Türkiye'den çekilmesinin ve silah bırakmaya dair yeni adımların ana hedefe uygun ilerlemeler olduğunu belirtti. Yol haritasının olumlu sonuçlar üretmeye devam ettiğini vurgulayan Çelik, sürecin asli gündeminin PKK'nın Türkiye içindeki ve bölgedeki (Irak, Suriye vb.) tüm silahlı yapılarının feshi ve kesintisiz silah bırakması olduğunun altını çizdi. Çelik, "Terörsüz Türkiye" sürecini "demokrasimizin tüm tehditlerden arındırılması için atılmış stratejik ve tarihi bir adım" olarak nitelendirdi ve "terörsüz bölge" hedefinin emperyalist vesayete karşı bir duruş olduğunu ifade etti. Sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli'nin iradesiyle ilerlediğini, TBMM'deki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun desteğinin milli iradeyi yansıttığını belirten Çelik, bundan sonraki adımın silah bırakma ve fesih sürecinin kesintisiz devam etmesi olduğunu kaydetti. Çelik ayrıca, süreci provoke etmeye yönelik iç ve dış girişimlerin farkında olduklarını ve bunlara karşı kararlılıkla yol haritasını işlettiklerini belirtti. ALA: "TERÖRÜN TASFİYESİNDE ÖNEMLİ BİR EŞİK DAHA GERİDE BIRAKILDI" AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala da PKK'nın açıklamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Terörsüz Türkiye" hedefine doğru kararlı adımlarla yürüdüklerini belirten Ala, "Son açıklamaları ve atılan adımları terörün tasfiyesine yönelik önemli bir aşamanın daha geride bırakılması olarak değerlendiriyoruz. İç cephemizi tahkim ederek yürüttüğümüz ‘Terörsüz Türkiye' sürecinde bugün önemli bir eşiği daha geride bırakmış bulunuyoruz" dedi. Terörün tamamen ortadan kalkmasıyla yeni bir dönemin kapılarının açılacağını ifade eden Ala, "Enerjisini iç sorunlarıyla tüketmek yerine, fırsatlarına odaklanarak imkan ve kabiliyetlerini tamamıyla 'Türkiye Yüzyılı' hedeflerine yöneltecek bir Türkiye'nin kazananı 86 milyon vatandaşımız... kaybedeni ise ülkemizi ve bölgemizi istikrarsızlaştırmak isteyenler, terörden, kandan ve şiddetten beslenenler olacaktır" şeklinde konuştu. Ala, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli'nin iradeleri ve milletin desteğiyle bu sorunun aşılacağını belirterek, sürecin sonuca ulaşması için herkesin katkısının önemli olduğunun altını çizdi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Siyasi tartışma ile Demokrasiye suikast aynı şey değildir” Haber

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: “Siyasi tartışma ile Demokrasiye suikast aynı şey değildir”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, X hesabından yaptığı paylaşımda, siyasi tartışmaların sınırını aşan hakaret ve saldırgan söylemleri eleştirdi. Çelik, devletimizin niteliklerini ve milletimizin değerlerini hedef alan her türlü söylemin demokrasiye suikast niteliğinde olduğunu vurguladı. Paylaşımında ayrıca “Terörsüz Türkiye” sürecine yönelik haksız ithamlara karşı sert mesajlar verdi ve güvenlik güçlerine yönelik saldırıları lanetledi. Ömer Çelik’ten Terörsüz Türkiye Sürecine Destek Çelik, paylaşımında, Türkiye’nin terörden tamamen arınması ve milli dinamiklerle yürütülen “Terörsüz Türkiye” sürecinin önemine dikkat çekti. Sürecin istismar edilmesine, marjinal ve faşist ajandaların payandası yapılmasına asla müsaade etmeyeceklerini belirten Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli’ye yönelik haksız iftira ve ithamları kınadı. İşte metnin tamamı; ''Siyasi fikir ifade etmekle, siyaseti ve demokrasiyi zehirlemek aynı şey değildir. “Devletimizin nitelikleri”ne ve “milletimizin değerleri”ne dönük saldırgan ve hakaretamiz söylem ve eylemler “siyasi tartışma” ya da siyasi fikir beyanı değildir. Bunlar siyaseti zehirleme ve demokrasiye suikast teşebbüsleridir. Öte yandan, devletimizin niteliklerini demokrasi karşıtlığı üretmek için kullananlar da, milletimizin değerlerini kardeşlik mayamızın zıddı olan bir fanatizm için istismar edenler de aynı şekilde zehirlidir. Birbirine zıt gözüken tüm bu zehirli sözde siyasetlerin karşısındayız. Tarihi olayları güçlü bir gelecek için değerlendirmek yerine, bir rövanş ve savaş alanı gibi görmek sağlıklı bir zihniyet ortamı doğurmaz. Tam tersine tarihi “travmatik bir siyaset”in mühimmatı haline getirir. Bu son derece yanlıştır. “Tarih” fanatik ideolojilerin savaş arenası değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve İstiklal Mücadelemizin değerlerine dönük kullanılan dilin hakaret içermesi asla kabul edilemez. Bu zehirli yaklaşımları ve “yalan siyaseti”ni lanetliyoruz. Terör tüm insanlığın düşmanıdır. Ülkemizin terörden tümüyle kurtulması için yürütülen “terörsüz Türkiye” süreci, ülkemizdeki her bir vatandaşımızın daha güçlü yarınlara kavuşması ve ülkemizin çevresindeki bölgenin emperyalist vesayetlerden kurtulması içindir. “Terörsüz Türkiye” sürecinde, devlet politikası olan bu sürecin milli dinamiklerine, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Devlet Bahçeli’ye dönük haksız iftira ve ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz. Öte yandan “terörsüz Türkiye” sürecine “sabotaj” düzenleyerek terör propagandası yapanların millet hayatımıza ve kardeşlik mayamıza tasallutunu reddediyoruz ve bu gayrı meşru yaklaşımlarla mücadelemizi sürdürüyoruz. Kahraman emniyet ve güvenlik güçlerimizi lanetli bir zihniyet ve zehirli bir dille “düşman” diyerek hedef alanları ve terör propagandası yapanları lanetliyoruz. Bunların “terörsüz Türkiye” sürecine “suikast” teşebbüsünde bulunmaları beyhudedir ve cevabını siyaset ve hukuk zemininde alacaktır. “Terörsüz Türkiye” süreci milli bir gözle yürütülen ve milletimizin değerlerine yaslanan bir süreçtir. Bunun istismar edilmesine, marjinal ve faşist ajandaların payandası yapılmasına asla müsaade etmeyiz. Siyasi hayatımız, demokrasimiz ve milletimizin bilinci, tüm gelişmeleri yerli yerine oturtacak olgunluğa ve yüksek niteliklere sahiptir. Türkiye “ortak kader” ve “ortak gelecek” bilincine sahip evlatları sayesinde, hiçbir yan yola sapmadan ve çıkmaz sokağa girmeden ana istikametinde ilerlemektedir. Yanlış işlere tevessül edenler, milletin iradesiyle ve hukukla yüzleşecektir. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı hedeflerine en güçlü adımlarla ilerliyoruz. Bunun provokasyonlarla önünün kesilmeye çalışılmasına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı hedefleri, her bir vatandaşımızın emeğinin eseri olacaktır. Siyasi sağduyumuz, toplumsal basiretimiz ve kardeşlik mayamız, her türlü kötülük projesini mağlup edecektir. Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı “TEK VATAN, TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK BAYRAK” ilkesi bugünümüzün ve geleceğimizin pusulasıdır.''

Ömer Çelik: Filistin Devleti’ni tanıyan ülke sayısının artması büyük bir sevinç kaynağıdır Haber

Ömer Çelik: Filistin Devleti’ni tanıyan ülke sayısının artması büyük bir sevinç kaynağıdır

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanımızın aylardır, yıllardır yaptığı çağrıyla mutabık bir şekilde Filistin Devleti'ni tanıyan, Filistin Devleti'nin bağımsız, hür, başkenti Doğu Kudüs toprak bütünlüğüne sahip bir şekilde var olması gerektiğini ifade eden devletlerin sayısının artması da büyük bir sevinç kaynağıdır" dedi. AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Çelik ise MYK Toplantısı'na ilişkin partisinin Genel Merkez binasında basın açıklaması yaptı. "CUMHURBAŞKANI'MIZIN YENİ ANAYASA KONUSUNDA VERDİĞİ MESAJ DA NETTİR" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa konusunda verdiği mesajın net olduğunu söyleyen Çelik, "Bu bütün siyaset insanlarının, bütün devlet adamlarının, devlet insanlarının gelecek nesillere olan bir borcudur. O sebeple bunun da hassasiyetle yerine getirilmesi konusunda partimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu konuda da bir heyetimiz var. Bu heyetimiz düzenli toplantılar yaparak yeni anayasa konusundaki politik tutum belgemizi tamamlama aşamasına geldi" ifadelerini kullandı. İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırıların yıl dönümüne ilişkin konuşan Çelik, 5 Ekim'de İstanbul'da ve çeşitli illerde bu duruma karşı sokağa çıkan herkesi tebrik etti. "NETANYAHU HÜKÜMETİNİN BARBARLIĞININ, HUKUK TANIMAZLIĞININ BİR GÖSTERGESİ OLARAK BİR KERE DAHA KAYDA GEÇMİŞTİR" Küresel Sumud Filosu'nda yer alan ve İsrail tarafından alıkonulan Türk vatandaşların Türkiye'ye getirildiğini hatırlatan Çelik, "Bunların karşı karşıya kaldığı muamele uluslararası hukuk açısından suçtur. Bu Netenyahu Hükümetinin barbarlığının hukuk tanımazlığının bir göstergesi olarak bir kere daha kayda geçmiştir. Bunların her alanda zorbalık, barbarlık, katliam dışında bir iş bilmediği bütün insanlığın önüne bu ajandayı dayatmaya çalıştığı bir kere daha görüldü. Dünyanın çeşitli milletlerinden kendi vatandaşlarımızın da içinde olduğu bu filo, Gazze'ye açlığı bir soykırım olarak dayatan bu insanlık dışı muameleye karşı insani değerleri, insan haysiyetini korumak üzere ortaya çıkmış bir iradedir. Günün sonunda fiziken engellenseler de Gazze'nin mesajını tüm dünyaya duyurarak amacına ulaşan bir eylem yapmışlardır" değerlendirmesinde bulundu. Gazze'de şeridine uygulanan yasa dışı ablukayı delmek ve insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Özgürlük Filosu'na İsrail tarafından müdahale edildiğine değinen Çelik, "TBMM üyesi değerli milletvekillerimizi, vatandaşlarımızı, dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş değerli aktivistleri İsrail her zamanki barbarlığıyla kaçırdı, alıkoyuyor. Bunu bir kere daha lanetliyoruz. Bir kere daha hukuksuzluğun ilanıdır. Bir kere daha Netanyahu hükümetinin insani olan, medeni olan her şeye karşı düşmanlığın ilanıdır. Milletvekillerimizi, vatandaşlarımızı ve o filoda bulunan insanlık ittifakının bütün üyelerini derhal serbest bırakmalıdırlar. Bu işledikleri suçların hepsi eninde sonunda hesabı sorulacak suçlardır" dedi. "FİLİSTİN DEVLETİ'NİN TANIYAN DEVLETLERİN SAYISININ ARTMASI BÜYÜK BİR SEVİNÇ KAYNAĞIDIR" Çelik, bazı ülkelerin İsrail saldırılarının başlamasının yıl dönümünde İsrail bayrağı dalgalandırması ve destek açıklaması gerçekleştirmesini tarihten ders alınmamış bir yaklaşım olarak değerlendirerek, "Bunların hepsi aslında soykırım sürecine destek veren imzalar olarak tarihe düşülmüş notlardır. Bunun karşısında Cumhurbaşkanımızın aylardır, yıllardır yaptığı çağrıyla mutabık bir şekilde Filistin Devleti'ni tanıyan, Filistin Devleti'nin bağımsız, hür, başkenti Doğu Kudüs toprak bütünlüğüne sahip bir şekilde var olması gerektiğini ifade eden devletlerin sayısının artması da büyük bir sevinç kaynağıdır" şeklinde konuştu. "NETANYAHU KENDİ KİŞİSEL KADERİNİ DAHA ÇOK KATLİAM YAPMAYA BAĞLAMIŞ BİR FİGÜR OLARAK HAREKET EDİYOR" Mısır'da gerçekleştirilen barış görüşmelerine de değinen AK Parti Sözcüsü Çelik, "Başkan Trump'ın planı çerçevesinde ateşkesinin sağlanması daha sonra da kalıcı barışa geçirmesiyle ilgili sürecin yol haritası üzerine çalışılıyor. Türkiye'de o toplantıda, bu plan ortaya çıktığı andan itibaren Hamas'ın barış odaklı ve diplomasi boyutu son derece güçlü ve incelikli cevabının takdire şayan olduğunu ifade etmek isteriz. Başkan Trump'ın ateşkesin ve barışın sağlanmasıyla ilgili başlattığı girişim çerçevesinde Hamas barıştan, ateşkesten ve diplomasiden yana olduğunu, hem bu soykırım katliamının bitmesi gerektiğini hem de bu çatışmaların bitmesi gerektiğini ifade eden gayet iyi kurgulanmış bir cevap yayınladı. Bunun hayata geçmesi için fırsat verilmesi gerekiyor. Hamas'ın evet cevabından hemen sonra İsrail'in Gazze'ye en yoğun bombardımanları gerçekleştirerek daha çok sayıda çocuk ve kadını öldürmesi aslında Netanyahu'nun barışa ve ateşkese düşman bir tutum içerisinde olduğunu bir kere daha gösterdi. Netanyahu kendi kişisel kaderini daha çok katliam yapmaya bağlamış bir figür olarak hareket ediyor" dedi. "FİLİSTİN VE SADECE FİLİSTİNLİLER TARAFINDAN YÖNETİLEBİLİR" Barış planı üzerinde konuşulduğu bu süreçte İsrail'in, Filistinlilerin Gazze ve Batı Şeria'daki statüleriyle ilgili yaklaşımların son derece sinsi ve tehlikeli altyazılar içerdiğini söyleyen Çelik, "Ateşkesin ve barışın kalıcı olabilmesi için herhangi bir şekilde Filistinlilerin kendi vatanlarından sürgün edilmesi gibi bir seçenek söz konusu olamaz. Bu en önemli konulardan bir tanesidir. Bunun kadar önemli bir konu da Filistinlilerin Filistinliler tarafından yönetilmesidir. Filistin'in ve Filistinlilerin, Filistinliler tarafından yönetilmesi dışındaki seçeneklerin her biri aslında Netanyahu'nun katliamcı politikasına hizmet etmekten başka herhangi bir işe yaramayacak. O sebeple Gazzeliler başta olmak üzere bütün Filistinliler kendi vatanlarında yaşamalılar. Hiçbir sürgün muamelesiyle karşı karşıya kalmaları kabul edilemez. Filistin ve Filistinliler sadece Filistinliler tarafından yönetilebilir" ifadelerine yer verdi. Mısır'daki barış müzakerelerinin belli bir aşamaya geldiğini kaydeden Çelik, ateşkese hızlıca ulaşılması sonucunda Gazze'ye gidecek olan bütün yardımların ilk adımda engelsiz bir şekilde gitmesinin önünü açacağını söyledi. "DEVLETİMİZİN KURUMLARI TEYAKKUZ HALİNDEDİR" Bazı devletlerin 'Terörsüz Türkiye' sürecini sabote etmeye çalıştığını net bir şekilde gördüklerini dile getiren Çelik, "Devletimizin kurumları teyakkuz halindedir. Cumhurbaşkanımızın talimatları her türlü sabotaja, süreci akamete uğratmaya çalışan her türlü girişime karşı net talimatlarla kurumlarımızı görevlendirmiştir. Bu çerçevede sürecin kendi ritmi içerisinde kendi takvimi içerisinde hassasiyetle sürmesi gerektiğini belirtiyoruz. Burada esas mevzumuz terör örgütü PKK'nın feshi ve silahların tamamen ortadan kalkmasıdır. Bunu da daha önce ifade ettik. Bütün unsur, şube ve uzantılarıyla ve bütün boyutlarıyla bunun gerçekleşmesi gerekir" şeklinde konuştu. ‘FESİH İFADESİNİN ALTININ SOMUT OLARAK DOLMASI GEREKİR' "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki komisyon Yüce Meclisi'nin iradesi adına PKK'nın fesih ve silahların bırakılması süreci için gerekli dayanakları oluşturan bir yaklaşım gösteriyor" ifadelerini kullanan Çelik, "Silahların bırakılmasının kesintisiz bir süreç olarak devam etmesi gerekir. Fesih ifadesinin altının somut olarak dolması gerekir. Dolayısıyla burada kilit olarak hem siyasetin bakacağı alan hem güvenlik kurumlarının bakacağı alan silahların bırakılması sürecinin kesintisiz net ve sahada teyit edilecek bir şekilde devam edip etmediğidir. Bu durum fiilen devam ettiği müddetçe silahların bırakılması ve fesih sürecinin fiilen hayata geçmesi bu durumda atılacak adımlar için bu hayata geçme gerçekleştikten sonra bu teyit edildikten sonra Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla devlet iradesi tamdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli'nin ifadeleriyle Cumhur İttifakı'nın iradesi tamdır. Meclisteki komisyonun iradesi şimdiye kadar yapılan çalışmalar çerçevesinde tamdır. Dolayısıyla silahların bırakması bırakılması sürecinin ve tamamen bu meselenin gündemden çıkması sürecinin kesintisi bir biçimde devam etmesi ve fiilen sonuçlanmış olması ve güvenlik kurumları tarafından da teyidinin gerçekleşmesi gerekir" diye konuştu. "MUHALEFET PARTİLERİNİN HERHANGİ BİR KONUDA TUTARLI, ELE ALINABİLECEK İKİ PARAGRAF BİLE GÖRÜŞÜNÜN OLMADIĞI GÖRÜLDÜ" Çelik, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Muhalefet partilerinin komisyonla ilgili yapılacak yasal düzenlemeler ve Suriye politikası konusunda AK Parti ve MHP arasında görüş farklılıkları bulunduğu iddialarına ilişkin soru üzerine Çelik, "Muhalefet kendi dinamikleriyle kendi tezleriyle yol alamayınca umudunu Cumhur İttifakı içerisinde bir çatlak var mı, Cumhur İttifakı içerisinde politik bir çelişki var mı gibi durumlara bağlıyor. Türkiye bütün bu süreçte bölgede bu kadar olay olurken ve burada Türkiye büyük bir kriz tablosunun içerisinde istikrarlı bir şekilde yönetilirken ve bütün bu krizlere karşı etkili cevaplar geliştirirken muhalefet partilerinin herhangi bir konuda tutarlı, ele alınabilecek iki paragraf bile görüşünün olmadığı görüldü. Ya görüş olarak iktidarımızın zaten yaptığı şeyleri söylüyorlar, ya da bunun dışında bir takım hiçbir şekilde siyaseten Türkiye'ye yol aldırmayacak meseleler konusundaki Türkiye'nin iradesini net bir şekilde göstermeyecek alanlarda şeyler söylüyorlar" cevabını verdi. "HERHANGİ BİR ŞEKİLDE POLİTİK FARKLILIĞI POLİTİK ÇELİŞKİ OLARAK GÖRMEDİK" Cumhur İttifakı'nın içerisinde ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma konundaki güç birliği konusunda herhangi bir şekilde bir zayıflamanın söz konusu olmayacağını söyleyen Çelik, "Bu güç birliği Cumhurbaşkanımızın iradesiyle ve Bahçeli'nin iradesiyle devam edecek ve daha da güçlenecek. Nihayetinde Cumhur İttifakı bir ittifak. AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi iki ayrı siyasi parti. Gelenekleri farklı, siyasi olarak atıf yaptıkları düşünsel değerlerde çeşitli şekilde farklı gelenekler söz konusu olabilir. Dolayısıyla gerek bazı yasalarla ilgili olarak gerek bazı süreçlerle ilgili olarak hemen birçok konu gözümüzün önüne gelebilir. Bu muhalefet partilerinin bahsettiği siyasi bir takım farklılıklar olabilir. Biz hiçbir şekilde bu farklılıkların bir politik çatlağa dönüşmesine müsaade etmedik. Cumhurbaşkanımızın talimatı bu şekildedir. Herhangi bir şekilde politik farklılığı politik çelişki olarak da görmedik" ifadelerini kullandı. "ŞU ANA KADAR SDG'NİN 10 MART ANLAŞMASININ MADDELERİNİ YERİNE GETİRMEKLE İLGİLİ ATTIĞI HİÇBİR ADIM YOKTUR" ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın SDG ile temas için Haseke'ye gerçekleştirdiği ziyaretin sorulması üzerine Çelik, "Bizim için görüşmenin niteliği ve içeriği önemlidir. Burada SDG'nin 10 Mart mutabakatına uyması ve Suriye'de tek devlet, tek ordu ilkesine dönük doğru bir yaklaşım üretmesi çerçevesinde bir takım görüşler SDG'ye aktarılıyorsa bu görüşmeleri biz olumlu karşılarız. Ama bunun dışında bir yaklaşım olursa tabii ki olumlu bulmayız. Örneğin daha öncesinde Büyükelçi'nin 10 Mart anlaşmasına uyulmasıyla ilgili Suriye'de tek devlet ilkesinin var olmasıyla ilgili yaklaşımları söz konusu oldu, bunlar olumludur. Ama bütün bu süreç devam ederken SDG bir şekilde 10 Mart anlaşmasından firar etmek için özerklik, federasyon gibi konuları gündeme getirirken herhangi bir şekilde de müttefik devletlerden o olmasa da onun bir tık altı olabilir gibisinden yaklaşımları da olumlu bulmayız. Orada bir 10 Mart anlaşması var, bu anlaşmayı SDG'de imzalamış ve SDG belli bir tarih içerisinde bunu gerçekleştireceğini söylemiş. Şu ana kadar SDG'nin 10 Mart anlaşmasının maddelerini yerine getirmekle ilgili attığı hiçbir adım yoktur. Anlaşma kağıt üzerinde kalmamalıdır" ifadelerine yer verdi. "KRİZ ÇIKARMA FAALİYETİNİN MÜELLİFİ CUMHURİYET HALK PARTİSİ'DİR" CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in dün partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sarf ettiği sözlerin sorulması üzerine Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli'nin siyasi meşruiyet gündemiyle ilgili yaptığı açıklamalar gerçekten birer manifesto niteliğindedir. Bu açıklamalar Sayın Özgür Özel'in siyasi meşruiyet konusunda alfabe düzeyinde bile bir bilgisi olmadığının beyanıdır. Siyasi rekabet edebilirsiniz, farklı siyasi partiler olabilirsiniz. Ama farklılıklarınıza rağmen sonuçta bir siyasi meşruiyet alanı vardır. Bir devlet meşruiyeti alanı vardır. Hepimizin bütün siyasi partilerin var olduğu alan milletin verdiği yetki ve anayasal düzendir. Şimdi siz kendi kendinize halkın doğrudan oylarıyla seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımız şimdiye kadar girdiği her seçimde her seçimde doğrudan demokratik yarışa girerek sonuç almış Cumhurbaşkanımızı siyasi olarak gayrimeşru ilan etmeye kalkıyorsunuz. ‘AK Parti seçimi kaybedince kriz çıkardı' diyor ya seçimi kaybedince kriz çıkarmanın telif hakları CHP'ye aittir. Bunlar seçimi kaybedince Menderes'e, Özal'a, Demirel'e ve Erbakan'a diktatör demiştir. Yani bu kriz çıkarma faaliyetinin müellifi Cumhuriyet Halk Partisi'dir" değerlendirmesinde bulundu. "HERHANGİ BİR SİYASİ PARTİ KENDİ SPESİFİK AJANDASINI SÜRECİNİN TAMAMININ AJANDASI ZANNETMEMELİDİR" Çelik, TBMM'de terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın lehine slogan atılmasının Terörsüz Türkiye sürecine zarar verip vermediğinin sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı: "Sürecin sahibi vatandaşlarımızdır. Bu süreci yürütenler ya da siyaset alanında yetki kullananlar millet iradesi sayesinde varız. Bu süreçlerde dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesi budur ki bu konuda çok büyük hatalar yapıldığını görüyorum. Herhangi bir siyasi parti kendi spesifik ajandasını sürecin tamamının ajandası zannetmemelidir. Herhangi bir siyasi parti kendi özel ideolojik siyasi gündemini sürecin tamamının siyasi gündemi diye düşünmemelidir. Bu tip süreçlerde yüksek siyasi akıl ve gerçekten çözüm odaklı yaklaşım farklı siyasi partilerin ve farklı yaklaşımların sürece dönük entegre bir siyasi akıl üretmesini ve yine sürece dönük entegre bir siyasi söylem üretmesini gerekir. Ama siz hem ben sürece gireyim hem çözümden yana olayım. Ama ortak akıl ve ortak söylem dışında kendi dar söylemi ya da spesifik ajandamı sürecin ana rengi haline getirmeye çalışayım derseniz o zaman başka tartışmalar çıkar. Şimdi günün sonunda siyaset açısından baktığınızda bu meselelerin bu görüntülerin ortaya çıkması bu sürecin doğru ilerlemesine mi katkı sağlamıştır? Yoksa başka tartışmaların kapısını mı açmıştır? Onun için herkesin son derece sorumlu davranması gerekir. Süreçten odağımızı uzaklaştıracak. Vatandaşlarımızda haklı tepkiler oluşturacak bir takım yaklaşımlar içerisine girilmemesi gerekir."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.