#Orhan Şen

İLKHABER-Gazetesi - Orhan Şen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Orhan Şen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmandan kritik uyarı: “Radyolojik tetkik olmadan masaj yaptırmayın” Haber

Uzmandan kritik uyarı: “Radyolojik tetkik olmadan masaj yaptırmayın”

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, masajın her zaman ve herkese yaptırılmayacağını belirterek, "Elinizde radyolojik tetkik olmadan herhangi bir masaj yaptırmayın" uyarısında bulundu. Son yıllarda artan eklem ağrıları şikayetleri sebebiyle masaja yönelim de arttı. Ancak bilinçsizce, yanlış kişilere yaptırılan masajlar eklem sakatlıklarının yanı sıra felç kalma riskine de yol açıyor. "Radyolojik tetkik olmadan herhangi bir masaj yaptırmayın" Masajın her zaman ve herkese yaptırılmayacağını belirten Prof. Dr. Şen,"Masaj herkese ve her zaman yaptırılmaz. Her masaj ve her hastalık o kişiye özeldir. Tanı doğruluğu çok önemli. Bir kişi ‘Boynum, omuzum ve ensem ağrıyor' deyince siz onun MR'ına bakıp boyun fıtığına yönelik bir fizik tedavi protokolü veya masaj uygulatırsanız hasta hiçbir tedavi görmez. Bir kişinin yine omzunda darlık varsa ve ardından berber koltuğunda veya tanıdığı birisine masaj yaptırırsa hasta bir anda boyunca aşağı felç kalabiliyor. Elinizde radyolojik tetkik olmadan herhangi bir masaj yaptırmayın" ifadelerini kullandı. "Felç kalabilirsiniz" Uyarılarda bulunan Prof. Dr. Şen, "Bazı kişiler vücudunun üzerinde insan gezdiriyor. Şu anda en hafif kişi 45-50 kilogram ağırlığında. Eğer sizde kemik erimesi varsa bu durumda omurga kemiğiniz kırılıp felç kalabilirsiniz" diye konuştu. Sağlıklı insanların gittiği masajlarda da dikkat etmesi gerektiğine de değinen Şen, "Masaj eğer kas dokusuna yönelik yapılıyorsa onda sıkıntı yok. Ancak kemik dokusuna baskı yapacak, çekme-germe hareketleriyle bir masaj yapılıyorsa onda da sakatlanma oranı yüksek. Dikkat edilmesi lazım" şeklinde konuştu.

Boyun fıtığı zannedilen ağrı, kalp krizinin habercisi oldu Haber

Boyun fıtığı zannedilen ağrı, kalp krizinin habercisi oldu

Adana'da boyun fıtığı şikayetiyle gittiği doktorun muayenehanesinin önünde kalp krizi geçiren 50 yaşındaki Hüseyin Kahveci, hastaneye kaldırıldı. Olay, güvenlik kamerasına saniye saniye yansırken Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, kola vuran her ağrının boyun fıtığı olmadığına değinerek, "Her kola vuran ağrı, boyun fıtığı ağrısı değildir. Genç meslektaşlarıma bir uyarı yapmak istiyorum. Lütfen radyolojik görüntülerin esiri olmayın" dedi. Bir bankanın müdürü Hüseyin Kahveci (50), geçtiğimiz aylarda koluna vuran ağrıları üzerine doktora gitti. Doktorlar, Kahveci'nin boyun fıtığı olduğunu ve ameliyat olması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine ameliyattan çekinen Kahveci, bir tanıdığı aracılığıyla Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen'den randevu aldı. Doktor Şen'in muayenehanesine giden Kahveci, kapının önünde kalp krizi geçirdi. İlk müdahalesi Prof. Dr. Şen tarafından yapılan Kahveci, ambulansla hastaneye kaldırıldı ve burada kalbine 2 stent takıldı. Ameliyat riskli Hastaneden çıktıktan sonra Hüseyin Kahveci yeniden Prof. Dr. Orhan Şen'e gitti. Burada yapılan kontrollerde ise Kahveci'nin boyun fıtığının olduğu tespit edildi ancak ameliyat olmasının risk olduğuna karar verilerek fizik tedaviye yönlendirildi. Bir süre sonra Kahveci sağlığına kavuştu ve günlük rutin yaşantısına yeniden döndü. "Her kola vuran ağrı fıtık değil" Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, kola vuran her ağrının boyun fıtığı olmadığına vurgu yaparak, "Hastamız bana gelmeden önce yakını telefonla arayıp 'kola vuran ağrısı var, boyun fıtığı ameliyatı önerilmiş, siz görür müsünüz' dedi. Ben de gelsin diye hastamızı çağırdım. Hastamız muayenehanenin kapısının önünde bilincini kaybedip kalp krizi geçirdi. Hemen ilk müdahaleyi yaptım ve ambulansa haber verdik. Hastanede hastamızın kalbine 2 stent takılmış. Hastaneden çıktıktan sonra yeniden benim yanıma boyun MR görüntüsüyle geldi. Hastaya baktık ve bu hastaya ameliyat yapmanın risk olduğuna karar verip fizik tedaviye kendisini yönlendirdik. Şu anda hastamız gayet iyi durumda. Her kola vuran ağrı, boyun fıtığı ağrısı değildir" ifadelerini kullandı. "Lütfen radyolojik görüntülerin esiri olmayın" Genç meslektaşlarına da tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Şen, daha sonra şunları söyledi: "Bir hastanın MR görüntüsünde fıtık olsa dahi kolunda ve elinde kuvvet kaybı yoksa bu hastayı mutlaka kardiyolog ile birlikte değerlendirin. Bu değerlendirmeniz bir insanın hayatını kurtarır. Eğer radyolojik görüntülemeyle birlikte bir kuvvet kaybı varsa hasta cerrahiden fayda görür. Ancak hastada bir kuvvet kaybı, his kaybı yoksa MR'da istediğiniz kadar fıtık görün, o hastaya yaptığınız ameliyat gereksiz olur. Genç meslektaşlarıma bir uyarı yapmak istiyorum. Lütfen radyolojik görüntülerin esiri olmayın." "Her ağrıyı fıtık zannedip karıştırmamak lazım" Hüseyin Kahveci ise sağlığının yerinde olduğunu belirterek, yaşadığı süreci anlattı. Kahveci, "Koluma vuran ağrılarım vardı, randevu alıp hocamıza geldim ama tam kapıda kalp krizi geçirdim. Benim kola vuran ağrım meğer fıtıktan değilmiş, kalp kriziymiş. Gözümü açtığımda hastanedeydim ve 2 stent takılmıştı. Her ağrıyı fıtık zannedip karıştırmamak lazım. Bana fıtık için ameliyat önerilmişti ancak ben kalp hastalığı çekiyormuşum. Benden 2-3 ay sonra bir personelimizi kaybettik, doğru müdahale edilseydi belki o arkadaşımız yaşayacaktı" dedi.

Boyun fıtığı ameliyatıyla hayata yeniden tutundu Haber

Boyun fıtığı ameliyatıyla hayata yeniden tutundu

Adana'da boyun fıtığı şikayetiyle kısmı felç geçirerek doktora başvuran kadın, geçirdiği ameliyat sonucu yeniden sağlığına kavuştu.Adana'da yaşayan boyun fıtığı hastası emlakçı Münevver Çelenk (50), fıtığının aniden patlaması üzerine doktora gitti. Doktorlar, ‘Ameliyatın çok riskli, masada kalma riskin var' deyince Çelenk, ameliyat olmaktan vazgeçti. Aradan geçen sürede kısmi felç kalan Çelenk, çalmadık kapı bırakmadı ve en son Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen'e başvurdu. Yapılan tetkikler sonucu ameliyat olan Çelenk, sağlığına kavuştu ve yeniden işine döndü. "Elimi kestiğimi bile hissetmedim" Münevver Çelenk, "Evde patates keserken elimi kesmişim ve haberim bile olmamış. Bunun ardından ameliyat olmaya karar verdim. Ameliyattan ilk çıktığımda hocamın elini tuttum ve gücüm yerine gelmişti. Ameliyat sonrası tedavim çok güzel yapıldı, 3 sezaryen ameliyatım vardı ama bu ameliyat onlardan bile hafif geçti. Bana hep, ‘Yürüyemezsin, ameliyat masasında kalırsın' denilerek korkuttular. Şu anda sağlığıma kavuştum, çok mutluyum" dedi. "Ameliyat çok riskli dediler, korktum" Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen ise ameliyatın riskli olduğunu ancak bazı durumlarda riskin oranının çok önemli olduğunu belirterek, "Hekim olarak bizlerin hastaya her şeyi güllük gülistanlık değil ama riskleriyle beraber doğru bir dille anlatmamız gerekiyor. Benim Münevver hanıma yaptığım bu. Diğer meslektaşlarımız riskleri anlatırken kendisi biraz korkmuş, meslektaşlarımızın dışında ayrıca hasta yakınları da korkutmuş. Acıyı çeken Münevver hanım ama herkes ameliyat olma diyerek hastayı korkutuyor. Kendisi en son noktada ameliyatını oldu ve kolunun kuvvetini kazanınca normal eski aktivitelerini yapmaya başlayınca her şeyden önemlisi ağrısı kalmayınca mutlu mesut günlük hayatına devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Adana'da felç kalan genç, küçük bir hareketle yeniden yürümeye başladı Haber

Adana'da felç kalan genç, küçük bir hareketle yeniden yürümeye başladı

Adana'da 1.5 sene önce silahla vurulan ve belden aşağısı felç kalan 27 yaşındaki Veysel, baş parmağındaki küçük bir hareketten yola çıkılarak yapılan ameliyat sonucu yeniden yürümeye başladı.27 yaşındaki Veysel Söylemez, 1 Eylül 2023 tarihinde karnından silahla vuruldu. Hastaneye kaldırılan Söylemez'in karaciğerinde hasar oluşurken omurgasına da isabet eden kurşun nedeniyle belden aşağısı felç kaldı. Söylemez'in ailesi kapı kapı doktor aradı ancak hiçbir doktor ameliyata yanaşmadı. Aile en son Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen'e başvurdu. Prof. Dr. Şen, Veysel Söylemez'in parmak ucundaki hareketi tespit edip ameliyat yapmaya karar verdi. Omurgasında kırık, omuriliğinde ise hasar olan Veysel, geçirdiği ameliyat sonucu artık yürüyor. "İnsanların doğru doktoru bulması gerekiyor" Veysel Söylemez, "Talihsiz bir kurşundan dolayı hem karaciğer hem de omurilik yaralanması oldu. Felç kalmıştım ve doktorlar ayağa kalkamaz demişlerdi. Ailem son olarak Orhan hocaya başvurdu. O da bizi ameliyat etti. Şu anda ayaktayım, yürüyorum. İnsanların doğru doktoru bulması gerekiyor" dedi. "Parmağındaki hareket umut oldu" Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen ise hastasının yeniden yürümeye başladığı için mutlu olduğunu anlatarak, "Veysel'in omurgasında kırık ve omuriliğinde hasar mevcuttu. Belden aşağısı tutmuyordu. Bir devlet hastanesinde karaciğerinden ameliyat edilmişti ve ayağa kalkamayacak denmişti. Ben hastayı gördüğümde baş parmağında çok ufak bir hareket vardı. Bu hareketin bir ışık olabileceğini anlattım. Ameliyatı Op. Dr. Ahmet Sedat Kurtar ile birlikte yaptım. Şu anda Veysel yürüyebiliyor. Yeni meslektaşlarıma da tavsiyem, sadece filme bakarak karar vermesinler" diye konuştu.

Prof. Dr. Orhan Şen: Kol ağrısı her zaman kalp hastalığı ya da boyun fıtığı değildir Haber

Prof. Dr. Orhan Şen: Kol ağrısı her zaman kalp hastalığı ya da boyun fıtığı değildir

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, kola vuran her ağrının kalp hastalığı veya boyun fıtığının habercisi olmadığını belirterek, “İnternet doktorlarına dikkat edin. İnternetteki her bilgi doğru değildir. Hastalar, mutlaka doktora başvurmalı” dedi. Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, kol ağrısının hafife alınmaması gerektiğini belirterek, “Sıklıkla hastalar kola vuran bir ağrı olduğunda yıllardır bilinen yanlışı tekrar ediyorlar. Bu konuda da sıkıntı yaşanıyor. Kola vuran her ağrı kalp hastalığının habercisi ya da boyun fıtığının habercisi değildir. Biz önce hastanın öyküsünü dinliyoruz” diye konuştu. "Kol ağrısının kaynağını doğru belirlemek için hasta öyküsü çok önemli." Hastaların öyküsünün dinlenilmesinin çok önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Şen, “Hastanın eğer kola vuran ağrısı eforla artıyorsa ve daha sonra da geçiyorsa o hastada kalp hastalığı var demektir. Bu hasta öncelikli kardiyoloji ünitesine yönlendirilir. Eğer hastanın kola vuran ağrısı hep varsa ve ağrı özellikle kürek kemiğinden başlayıp ele vuran bir ağrıysa bu ağrının da boyun fıtığı olma ihtimali yüksek. Kalp hastalığında kürek kemiğinin oradan başlayıp ele vuran bir ağrı olmaz, kolun kendisinde eforla artan bir ağrı olur. Boyun fıtığında ise hep var olan bir ağrı vardır” ifadelerini kullandı. "İnternet doktorlarına dikkat!" İnternet doktorlarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Orhan Şen, şunları söyledi: “Doğru tedavinin başlangıcı doğru tanı koymaktan geçer. Doğru tanının başlangıcı da iyi bir öyküden geçer. Hasta her zaman bunu anlatamayabilir. Bunu da doktorların teşhis etmesi gerekir. İnternetteki her bilgi doğru değildir. Bundan çıkar sağlamaya yönelik yalan, yanlış bilgileri koyanlarda var. Bilgiye herkes her yerde ulaşır ama ilime ulaşamazlar. O yüzden insanları doğru bilgilendirmek lazım.”

Boyun kütletme modası sağlık riski taşıyor: Felç riski uyarısı Haber

Boyun kütletme modası sağlık riski taşıyor: Felç riski uyarısı

Beyin, sinir ve omurilik cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, “Son yıllarda sosyal medyada popüler hale gelen boyun kütletme videoları, eğlenceli ve masum bir işlem gibi görünse de ciddi sağlık riskleri taşıyor. Kontrolsüz yapılan bu işlemler, omurga sağlığını tehlikeye atarak felç gibi geri dönülmez sorunlara yol açabiliyor” dedi.Son günlerde özellikle sosyal medyada popüler hale gelen boyun ve bel kütletme videoları büyük ilgi görüyor. Ancak bu işlem, uzman kişiler tarafından yapılmayınca büyük risk oluşturuyor. Felç riski oluşuyor Şen, “Özellikle erkek kuaförlerinde siz tıraş olurken, tam rahatlamışken bir anda boynunuz kütletilir. Ancak her zaman ben yapmayın diye uyarıyorum. Hastaların içerisinde öncesinde başka rahatsızlığı olanlar olabiliyor. O bahsettiğimiz ani hareket, uzman fizyoterapistler tarafından uygun mekan ve uygun zamanlarda yapılmadığı zaman hastalar boyunda aşağı felç kalabiliyor” ifadelerini kullandı. Ani hareketler sağlık için tehlikeli: Boyunda ana damarların geçtiği yerlerin olduğuna dikkat çeken Şen, ani hareketler sırasında o damarların zarar görüp beyine giden kan akışının azabileceğini vurgulayarak şunları söyledi: “Berber koltuğunda oturduğunuzda boynunuzu kütletmeyin. Birçok kişiye olmaz ama bir kişiye olduğunda boyundan aşağı felç kalabilirsiniz. Ayrıca, genelde toplumda sırt ağrısı çekenler uzanıp üzerine 70-80 kilogram ağırlığındaki insanları alıp yürütüyorlar. Sizde kemik erimesi olabilir, öyle bir ağırlık çıktığı zaman omurganızda kırıklar gelişebilir. Bilimin ışığında ilerleyip, bu tarz hareketleri yapmayalım.”

Kolesterol ilacı kullananlarda halsizlik normal mi? Uzmanından önemli açıklama Haber

Kolesterol ilacı kullananlarda halsizlik normal mi? Uzmanından önemli açıklama

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, kolesterol ilacı kullanan kişilerde yaşanan halsizliğin normal olduğunu belirterek, “Bu ilaçlarda ‘Koenzim Q10’ çıkartıldı. ‘Koenzim Q10’ vücudun enerjisini sağlıyor. Ancak Koenzim Q10’u gıda takviyesi olarak almak istemeyenler dengeli bir şekilde sakatat tüketerek bunu almalı” dedi. Sağlıklı bir yaşam için kolesterol seviyesinin kabul edilebilir sınırlarda tutulması çok önemli. Ancak kolesterol ilacı kullanan kişilerde son dönemlerde halsizlik ve yorgunluk yaşanıyor. Uzmanlar, bunun da en önemli nedeninin ‘Koenzim Q10’un ilaçlarda bulunmaması olarak yorumluyor. Koenzim Q10 eksikliği halsizlik yapıyor Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Şen, “Kardiyoloji uzmanları veya aile hekimleri tarafından hastalara kolesterol ilacı önerildiği zaman hastalar bunu kullanıyor. Ancak bir süre sonra kaslarımda incelme, zayıflama ve halsizlik şikayetleriyle doktorlarına başvuruyorlar. Bu yakınmalarda hastalar haklılar. Kolesterol ilaçlarının içeriğinde kaslarda zayıflama ve halsizliğe sebep oluyor” ifadelerini kullandı. Enerji desteği için koenzim Q10 Koenzim Q10’un da doktor tavsiyesiyle kullanılması gerektiğini vurgulayan Şen, “Kolesterol ilaçlarıyla ilgili ilk ruhsat başvurusu yapıldığı zaman ‘Koenzim Q10’ ile birlikte üretilsin denilerek ruhsat alınıyor. Ancak daha sonra Koenzim Q10 çıkartılıyor. Bu Koenzim Q10’un eksikliğine bağlı olarak bu hastaların kaslarında erime ve halsizlik şikayetleri var. Koenzim Q10 vücudun enerjisini sağlıyor. Bu enerjinin açığa çıkması için Koenzim Q10 olmazsa olmaz. Sadece kolesterol hastalarında değil, spordan sonra kendisini yorgun, bitkin hissedenlerde kullanmalı” diye konuştu. Öte yandan, Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, Koenzim Q10’u gıda takviyesi olarak almak istemeyenlerin sakatat başta olmak üzere birçok besinle alabileceklerini söyledi.

Orhan Şen: Fıtık belirtileri romatizma hastalarında sapho sendromu olabilir Haber

Orhan Şen: Fıtık belirtileri romatizma hastalarında sapho sendromu olabilir

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi uzman Prof. Dr. Orhan Şen, fıtık belirtilerinin romatizma hastalarında görülen ‘Sapho Sendorumu' olabileceğini belirtti.Şen, fıtık belirtileri gösteren kişilerde ‘Sapho Sendromu' görüldüğünü bununda romatizma hastalığı olabileceğini belirtti. Şen,” Romatizma hastalarında görünen Sapho Sendromu, tuzak nöropati olarak adlandırdığımız Karpal Tünel Sendromu, Kübital Tünel Sendromu veya Tarsal Tünel Sendromu diye adlandırdığımız tuzak nöropotiler var. Romatizmal hastalığı olanlarda kemik yapıdaki problemlerden dolayı oluklarda ve yollarda daralma meydana geliyor. Bu daralmaya bağlı olarak, el bileğinizde sinir sıkışması varsa gece uykudan uyandıran ağrılar olur. Bu nedenle ellerini sallamak zorunda kalırlar. Kübital Tünel dediğimiz dirsek seviyesinde bir tuzaklanma varsa parmaklara doğru bir ağrı, uyuşma ve buna bağlı kuvvet kaybı ortaya çıkıyor” dedi. Romatizmal hastalıkların tanısı ve tedavi süreci Sapho Sendromu olarak adlandırdığımız tabloda bir hasta sol el bileğinden lokal ameliyat olmuş ve arkasından birkaç yıl sonra sağ el bileği ve daha sonra dirsekten operasyon geçirmiş bir hasta bana geldi. Bana geliş nedeni, sabah kalktığımda iki büklüm halde oluyorum ve oturup kalkerken bel ağrılarım oluyor dedi. Bana hiç, el ve bileğindeki ameliyatlardan bahsetmedi. Hastanın muayenesini yaparken el bileğindekini görünce hemen dirseklerine baktım ve ameliyat izlerini gördüm. Hastanın kendisine sorduğumda bu klinik tabloyu tarif etti. Bunun üzerine beldeki tutulma ağrısının fıtıkla alakası olmadığını, bunlarda Sapho Sendromu olduğunu ve mutlaka Romatoloji uzmanının görmesi gerektiğini anlattım. Romatoloji uzmanı arkadaşımla görüşüp hastalığı anlattım. Hasta, Romatoloji uzmanına gitti ve tanı romatizmal hastalık çıktı. En azından bizim, olan olmuş değil bundan sonrası için romatizmal hastalıkları kontrol altına almış olacağız. Hastamız, keşke daha önce gelseydi de bu kadar ameliyat geçirmemiş olsaydı. Artı olarak zamanla diz seviyesinde ve ayak bileği seviyesinde tuzak nöropotiler oluyor. En azından bunlardan kurtulmuş oluyoruz ve romatizmaya bağlı diğer tablolardan kurtarmış oluyoruz.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.