#Orman Yangınları

İLKHABER-Gazetesi - Orman Yangınları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Orman Yangınları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Erzurum Valiliği’nden orman yangınlarına karşı alınan tedbirlere ilişkin yeni düzenleme Haber

Erzurum Valiliği’nden orman yangınlarına karşı alınan tedbirlere ilişkin yeni düzenleme

Erzurum Valiliği, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından, il genelinde yerleşim alanlarında gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin izin verilen zaman dilimleri ile orman yangınlarına karşı alınacak önlemler hakkında yeni kararlar alındı. Erzurum Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklama, "Karara göre, Kapalı alanlar ile açık havada gerçekleştirilen ve çevresel gürültüye neden olan etkinlikler 10.00 - 23.00 saatleri arasında yapılabilecek. Havai fişek kullanımı 20.00 - 22.00 saatleri arasında gerçekleştirilebilecek. Madenlerde, taş ocaklarında ve diğer alanlarda patlatma faaliyetleri 10.00 - 20.00 saatleri arasında yapılabilecek. Müzik yayını yapan işyerlerinin açık havada bulunan bölümlerinde müzik yayını en geç saat 23.00’te sona erecek. Havai fişek kullanımı için ise zaman ve mekân bildirilerek mahallin mülkî amirliğinden izin alınması zorunlu olacak" İfadelerine yer verildi. Yapılan açıklamada ayrıca mesire alanlarında, ormanlık alanlarda ve yakın çevresinde yapılan etkinliklerde dikkatli olunması büyük önem taşıdığı belirtilerek, "Yaz aylarında artan sıcaklık, düşük nem ve rüzgârın etkisiyle yangın riski yükselmektedir. Bu nedenle havai fişek gibi yangın riski yüksek malzemelerin kullanımı ormanlık alanlar ve çevresinde kesinlikle yasaktır" denildi.

Orman yangını riski yükseldi, tedbirler sıkılaştırıldı Haber

Orman yangını riski yükseldi, tedbirler sıkılaştırıldı

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, sıcaklıkların yüksek, nem oranının düşük ve rüzgarın etkili olmasının beklendiği bugünden itibaren başlayan hafta orman yangını riski açısından oldukça yüksek olarak değerlendiriliyor. Bu durum karşısında yetkililer harekete geçerken, yangınlara karşı alınan önleyici tedbirler sıkılaştırıldı. Yangınların önüne geçmek için özellikle ormanlık alanlarda denetimler artırılırken, vatandaşların bilinçlendirilmesi amacıyla orman köylerinde duyurulara devam ediliyor. Ormanlarda sigara içmenin, ateş yakmanın ve izinsiz kamp kurmanın yasak olduğu anımsatılarak, özellikle yangına karşı hassas bölgelerde yürütülen denetimlerle bu tür ihlallerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda yetkililer, orman yangınlarının büyümeden kontrol altına alınması için pek çok yöntem kullanıyor. Uyarıcı anonslarla, orman köylerinden başlayarak yangın riski yüksek bölgelerde halk, yangın tehlikesi ve kurallarla ilgili sürekli bilgilendiriliyor. Ormanlar 7 gün 24 saat izleniyor Türkiye genelindeki ormanlarda toplam 776 gözetleme kulesi yer alıyor. Bu kulelerin 184'ünde 368 kamera sistemi bulunuyor. OGM bu kulelerden olası yangınlara karşı ormanları 7 gün 24 saat izliyor. Dakikada 3,5 milyon hektarı tarayan insansız hava aracı (İHA) da kullanan OGM, jandarma gibi kolluk kuvvetlerinden de destek alıyor. Özellikle Muğla, Marmaris, İzmir, Balıkesir, Çanakkale gibi yangın riskinin yüksek olduğu illerde ekipler jandarmayla orman gözetleme ve müşterek devriye faaliyetleri yürütüyor.

Orman yangınlarına bilimsel ve kolektif yaklaşımlar: Doğa Derneği’nden yeni seminer Haber

Orman yangınlarına bilimsel ve kolektif yaklaşımlar: Doğa Derneği’nden yeni seminer

Orman yangınlarının çıkış sebepleri doğal ve insan kaynaklı olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Doğal nedenler arasında yıldırım düşmesi en yaygın olanı olarak ilk sırada yer alırken, özellikle sıcak ve kuru havalar da ormanlık alanlarda yangına yol açabiliyor. Sıcak yaz günlerinde çıkan orman yangınları sayısı artıyor. Ancak orman yangınlarının büyük çoğunluğu insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Dikkatsizce atılan sigara izmaritleri, kontrolsüz yakılan piknik ateşleri, cam şişe gibi güneş ışığını yoğunlaştıran atıklar ve tarla temizliği amacıyla yakılan ateşlerin kontrolden çıkması, başlıca sebepler arasında bulunuyor. Ayrıca kasten çıkarılan yangınlar da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu sebeple binlerce dekar ormanlık alan yanarak yok oluyor. Bu nedenle ormanların korunması için hem bireysel bilinçlenme hem de etkili denetim ve cezai yaptırımlar büyük önem taşıyor. Orman Genel Müdürlüğü ve Orman Teşkilatı da bireysel bilinçlenme konusunda farkındalık oluşturmak üzere ülke genelinde yılın 12 ayı bilgilendirme kampanyalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı olası yangınlara karşı havadan ve karadan müdahale gücünü her sezon arttırırken, gönüllüler de yangınlarla mücadeleye katkıda bulunuyor. Doğa ve çevre kuruluşları da farklı etkinliklerle bu konuya dikkati çekiyor. Toplumsal farkındalığı artırmak üzere harekete geçen Doğa Derneği de bu kapsamda başladığı seminerlere devam ediyor. Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuğba Kılıç, ilkini geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdikleri seminerlerin ikincisinin yarın yapılacağını söyledi. Yangınlarla mücadelede bilimsel ve bütüncül yöntemleri gündeme taşımaya devam edecekleri bilgisi veren Kılıç, “Orman Yangını Seminerleri serisinin ikinci buluşmasında, Çankırı Karatekin Üniversitesi’nden Doç. Dr. Okan Ürker, ‘Türkiye’de Bütüncül Yangın Yönetişimine Geçiş’ başlıklı sunumuyla katılımcılarla buluşacak” dedi. Kılıç, “Seminerde, ‘Sadece yangın söndürme ekipmanlarına yatırım yapmak ve yanan alanları hızlıca restore etmek, dirençli bir orman ekosistemi için yeterli mi? Yangınlara yakıt olan bitki örtüsü nasıl yönetilmeli? Yangın öncesinde, kontrol amaçlı neler yapılabilir? Otlatma ve gezer arıcılık gibi genel ekolojik bilgi yangın yönetiminde nasıl kullanılabilir? konuları ele alınacak” ifadelerini kullandı. "Sadece yangınla mücadele eden değil, önleyici bir sistemi de inşa etmeliyiz" Seminerin 6 Ağustos Çarşamba günü saat 21.00’de Doğa Derneği YouTube Kanalı üzerinden canlı yayınlanacağını bildiren Kılıç, şunları kaydetti: “Bilimsel bilgiye ve kolektif çözümlere dayalı yangın yönetimini savunan Doğa Derneği olarak doğa dostu yaklaşımları yaygınlaştırmak amacıyla herkesi seminere katılmaya davet ediyoruz. Her yaz orman yangınlarıyla yüzleşen bir ülke olarak, sadece yangınla mücadele eden değil, aynı zamanda yangını önleyici bir sistemi de inşa etmeliyiz. Bu seminer serisiyle amacımız, bilimsel bilgiyle geleneksel bilgiyi bir araya getirerek doğa temelli çözümleri kamuoyuyla paylaşmak. Doğaya uyumlu, katılımcı ve dirençli bir yangın yönetimi mümkün.”

Burak Arıcak: 3 bin hektarlık orman yandı: Yeniden doğması 100 yıl sürebilir Haber

Burak Arıcak: 3 bin hektarlık orman yandı: Yeniden doğması 100 yıl sürebilir

Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Arıcak, Bursa'daki orman yangınlarında yaklaşık 3 bin hektarlık alanın zarar gördüğünü belirterek, tam anlamıyla bir orman ekosisteminin yeniden oluşmasının 100 yılı bulabileceğini söyledi. Yangının ardından bir yıl içinde ağaçlandırma çalışmalarına başlanacağı bildirildi. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Arıcak, Bursa'da yaşanan orman yangınları hakkında açıklamalarda bulundu. Yangınlarda yaklaşık 3 bin hektarlık, yani yaklaşık 2 bin 200 futbol sahası büyüklüğünde bir ormanlık alanın zarar gördüğünü belirten Arıcak, tam anlamıyla bir orman ekosisteminin yeniden oluşmasının 100 yılı bulabileceğini söyledi. Yangının ardından bölgede ciddi tahribat yaşandığını ifade eden Arıcak, "Bursa'da yaşanan orman yangınında yaklaşık 3 bin hektarlık ormanlık alan ne yazık ki tahrip oldu. Bunu gözümüzde canlandırmak gerekirse, bu alan yaklaşık 2 bin 100 veya 2 bin 200 futbol sahası büyüklüğünde. Ormanlar yalnızca ağaçlardan ve hayvanlardan oluşan birer doğal alan değil; aynı zamanda okyanuslardan sonra dünyanın en büyük karbon yutaklarıdır. Bu sebeple büyük ormanlık alanlar yandığında, iklim değişikliğiyle mücadelede elimizdeki en büyük doğal savunucuları da kaybetmiş oluyoruz. Ayrıca yangın sırasında atmosfere salınan karbondioksit de iklim değişikliğini olumsuz etkiliyor ve bir kısır döngü içerisine giriyor" dedi. 1 yıl içerisinde fidan dikimi ve tohumlama çalışmalarına başlanacağını söyleyen Prof. Dr. Burak Arıcak, "Anayasa'nın 169. maddesi gereği, yanan alanların yeniden ormanlaştırılması gerekiyor ve bu görev Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Bursa çevresinde yanan ağaç türleri genellikle kızılçam ve karaçam. Kızılçam hem yangına duyarlı hem de dayanıklı bir tür. İçerdiği reçine nedeniyle kolay yanıyor, ancak yangın sonrası ısıyla kozalakların açılmasıyla kendiliğinden tohumlarını toprağa bırakabiliyor. Bundan sonraki süreçte öncelikle hasar tespit çalışmaları yapılacak. Alan üzerinde kalan, değerlendirilebilecek ağaçlar sanayi odunu, yakacak odun, lif ve yonga olarak ekonomiye kazandırılacak. Bir yıl içinde ise fidan dikimi ve tohumlama çalışmalarıyla yeniden ağaçlandırma başlayacak" diye konuştu. Yangının yalnızca ağaçları değil, toprak yapısını ve yaban hayatını da olumsuz etkilediğine dikkat çeken Arıcak, "Yangın sonrası toprak asitliliği artıyor, organik maddeler yanıyor ve su tutma kapasitesi düşüyor. Bu da erozyon riskini artırıyor. Ancak bu durum kalıcı değil; toprak zamanla kendini toparlayacak. Orman Genel Müdürlüğü bu konuda teknik çalışmalarını da sürdürecek. Orman ekosisteminin yeniden oluşması uzun bir süreçtir. Bu yanan alanlarda 10 yıl sonra yeniden orman örtüsü görmeye başlayabiliriz. Fakat tam bir orman ekosisteminin oluşması 100 yılı bulabiliyor. Elbette yangın doğanın bir parçası ama bu kadar büyük ve kontrolsüz şekilde olması ciddi tahribat oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Orman yangınlarının yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğunu hatırlatan Arıcak, "Vatandaşlara çağrımız, özellikle yaz aylarında ormanlık alanlarda daha duyarlı ve tedbirli olmaları. Unutmayalım ki, bugün yanan bir ormanın yeniden orman örtüsü kazanması yıllar, tam anlamıyla ekosistem haline gelmesi ise bir asır sürebilir. Bu zamanı kaybetmeyelim" şeklinde konuştu.

Havai fişek kutlamaları doğayı tehdit ediyor, uzmanlar uyarıyor Haber

Havai fişek kutlamaları doğayı tehdit ediyor, uzmanlar uyarıyor

Yapılan araştırmalara göre orman yangınlarının yüzde 90’ı insan kaynaklı. Yüksek sıcaklık, düşük nem ve rüzgâr gibi elverişsiz hava koşullarında en ufak bir ihmal bile büyük yangınlara yol açabiliyor. Kutlama amaçlı atılan bir havai fişek ya da yakılan bir meşale de geri dönülemez zararlara neden olabiliyor. Havai fişeklerin patlama sesi yalnızca gökyüzünü değil, ormanda yaşayan canlıları da etkiliyor. Gürültüden ürken yaban hayvanları yuvalarını terk ederken, yangınlara yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, ekosistemin dengesini bozmakla kalmıyor, geleceğimiz için hayati öneme sahip doğal yaşam alanlarının yok olmasına da zemin hazırlıyor. İstanbul’da yasak getirildi İstanbul Valiliği, orman yangınlarını önlemeye yönelik olarak kent genelinde havai fişek, işaret fişeği ve meşale gibi patlayıcı ve yanıcı maddelerin satışı ile kullanımını 28 Ekim’e kadar yasakladı. Yetkililer, bu yasağın İstanbul’un ormanlarını ve yaban hayatını korumak adına önemli bir adım olduğunu belirtti. Ancak uzmanlar, bu tür yasakların yalnızca belirli şehirlerde ve geçici sürelerle değil, ülke genelinde ve kalıcı şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekti. WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula da konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Kutlamalar, doğaya zarar vermeden de yapılabilir. Havai fişek gibi keyfi araçlar hem orman yangınlarına neden oluyor hem de yaban hayatını tehdit ediyor. Doğaya duyarlı eğlence biçimlerini benimsemek, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın ön koşuludur” ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.