TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#otizm

İLKHABER-Gazetesi - otizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, otizm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Mersin'de Otizmli gence şiddet skandalı: Bakıcı 12 ay hapis cezasına çarptırıldı Haber

Mersin'de Otizmli gence şiddet skandalı: Bakıcı 12 ay hapis cezasına çarptırıldı

Mersin'de engelli bakım merkezinde kalan otizm engelli gence, bakım evi görevlisi tarafından dakikalarca şiddet uygulandığı anlara ilişkin görüntüler, görenleri dehşete düşürdü. Ocak ayında meydana gelen olay sonrası tutuklu yargılanan bakıcı, 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mersin'de yatılı özel bir merkezde otizm engelli gence şiddet uyguladığı gerekçesiyle12 ay hapis cezasına çarptırılan bakıcının 8 dakika boyunca uyguladığı şiddetin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüler, izleyenleri dehşete düşürürken, olayla ilgili davanın karar duruşması bugün yapıldı. Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Ali K, şiddete uğrayan otizmli genç E.K'nin annesi Muazzez Ünal ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, olay nedeniyle pişman olduğunu söyleyen sanık Ali K., "E.K. ve ailesinden özür diliyorum. Böyle bir durumdan dolayı karşınıza çıktığım için pişmanım" dedi. E.K'nin annesi Muazzez Ünal ise sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken, müşteki avukatı Mavi Özge Öz de sanığın E.K'yi 8 dakika boyunca darpettiğini, bu nedenle 'eziyet' suçundan cezalandırılmasını istedi. Hakim, sanık Ali K'ye 'beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı basit yaralama suçu'ndan 8 ay hapis cezası verdi. Suçun, yüzde 94 engelli kişiye karşı işlenmesi nedeniyle ceza 12 aya yükseltildi. Sanığın mevcut halinin devamına da karar verildi. Görüntüler dehşete düşürdü Öte yandan, engelli bakım merkezinde yaşanan şiddet olayı, merkezin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, bakımevi görevlisinin, yaklaşık 8 dakika boyunca engelli gence şiddet uyguladığı anlar yer aldı.

Mersin'de 'Otizm Farkındalık Günü' etkinliği düzenlendi Haber

Mersin'de 'Otizm Farkındalık Günü' etkinliği düzenlendi

0-72 ay arası otizm spektrum bozukluk tanısı konulan çocukların ve ailelerinin faydalandığı merkezde düzenlenen programlarla, çocukların gelişimlerine destek olunurken, özel günlerde düzenlenen etkinliklerle de aileler bir araya gelerek sosyalleşiyor. Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Dr. Hülya Atila, çocuk ve ergen psikiyatristi Ender Atabay, özel eğitim öğretmeni Osman Tanrıver ve ailelerin katıldığı programda; otizmli çocuklara uygulanan öğretim yöntem ve teknikleri, otizmle ilgili doğru bilinen yanlışlar anlatılırken, Büyükşehir Belediyesi Otizm ve Aile Danışma Merkezi’nin de eğitim sistemi tanıtıldı. İnteraktif geçen söyleşide uzmanlar, ailelerin de sorularını yanıtladı. Otizm Aile Danışma Merkezi’nde otizm tanısı konulan çocukların sosyal, bilişsel ve motor becerilerinin gelişmesi için uzmanlar eşliğinde ücretsiz hizmet sunuluyor. Çocukların eğitim aldığı merkezden, aynı zamanda aileler de psikolojik destek alabiliyor. Merkezden faydalanmak için ‘Alo 185’ üzerinden veya Engelsiz Yaşam Merkezi ve Otizm Aile Danışma Merkezi’ne şahsen başvuru yapılabiliyor. “Çocuklara ve ailelerine çok faydalı olacağını düşündüğüm bir merkez olmuş” Otizmin, nörogelişimsel bir rahatsızlık olduğunu ve artık birçok alanda bununla ilgili kurumlar ve kuruluşların daha çok aktif olmaya başladığını belirten Ender Atabay, “Söyleşi, aileler açısından verimli geçti. Otizmle ilgili ailelerin yanlış bildiği doğrular, doğru bildiği yanlışlar var. Bu konuyla ilgili çocuk psikiyatrisinin görevleri, sorumlulukları, ilgi alanları, medikal tedavisi ve diğer tedavilere yönlendirmeleri ile ilgili bilgi verdik. Çocuklara ve ailelerine çok faydalı olacağını düşündüğüm bir merkez olmuş” dedi. “Yıl sonunda ailelere, bir yıllık ilerleme raporlarımızı sunacağız” Özel eğitim öğretmeni Osman Tanrıver ise Otizm Aile Danışma Merkezi’nin uygulama yöntemleriyle ilgili aileleri bilgilendirdi. Tanrıver, “Uyguladığımız yöntem, uygulamalı davranış analizi. Bu; bilinen en etkili öğretim, yöntem ve teknikleri içinde barındıran bir yöntem. Aileleri, bu konudaki beklentilerinin ne olması gerektiği konusunda kısaca bilgilendirdik ve soruları cevapladık” diye konuştu. Buraya başlayan çocuklarla ilgili ilk 2 derste eğitimcisiyle ve kurum psikoloğuyla gerçekleşen envanterlere, ailelerle olan soru ve cevaplara yönelik değerlendirmelerde bulunulduğunu ve bu değerlendirmelerin 3 hafta sürdüğünü kaydeden Tanrıver, “Eğitimcisi seanslara başladığında çocuğu değerlendirir ve ilk bir ay tamamlandığında çocuğun eğitim programı hazırdır. Aileler bilgilendirilir ve burada çalışılan programların, bir yılda tamamlanması beklenir. Bu ölçümlerde birer aylık aralıklarla veriler toplanarak, güncel bir şekilde takip edilir. Yıl sonunda ise ailelerimize, bir yıllık ilerleme raporlarımızı sunacağız” ifadelerine yer verdi. “0-72 ay arasındaki tüm çocuklarımıza kapımız açık” Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla hem otizme farkındalık oluşturmak hem de çocukların ve ailelerin sorularını yanıtlamak için bir söyleşi gerçekleştirdiklerini ifade eden Otizm Aile Danışma Merkezi Sorumlusu Fizyoterapist Bilge Yıldırım, “Etkinliğimiz çok güzel geçti. İnteraktifti ve soru cevap şeklinde oldu. Söyleşide genel olarak davranış problemlerinden ve merkezimizin eğitim sisteminden bahsedildi. Uzmanlarımız çocuklarımızı tanıdıkları için bire bir onlarla ilgili soruları cevapladılar. Böyle etkinliklere devam edeceğiz. Otizm Aile Danışma Merkezimiz, 0-72 ay arasındaki tüm çocuklarımıza hizmet vermekte. Bütün çocuklarımıza kapımız açık” şeklinde konuştu. “Çocuklarımızda ilerleme görüyoruz” Oğlu Kuzey’i Otizm Aile Danışma Merkezi’ne getiren velilerden Sermin Yılmaz, “Buradan çok memnunum. Bizlere çok faydası oluyor. Çocuklarımızda ilerleme görüyoruz. İnşallah devamı gelir. Bugün de böyle bir etkinlik düzenlemişler. Hocalarımızla soru cevap şeklinde geçti. Sorularımıza cevap bulabildik” dedi.

Otizm Nedir? Otizm Belirtileri Nelerdir? Otizm düzelir mi? Haber

Otizm Nedir? Otizm Belirtileri Nelerdir? Otizm düzelir mi?

Otizm, bireylerin sosyal etkileşim, iletişim ve davranışlarında gösterdiği çeşitlilikle karakterize edilen bir gelişimsel durumdur. Buhaberde, otizmin ne olduğunu, belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini kapsamlı bir şekilde ele alan bilgileri bulabileceksiniz. Otizm Nedir? Otizm, sosyal etkileşim, iletişim becerileri ve tekrarlayıcı davranışlar gösterme eğilimleri ile ilişkilendirilen karmaşık bir gelişimsel bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğu (OSB), geniş bir yelpazede semptomlar ve beceri seviyeleri gösterir. Otizmli bireylerin bazıları bağımsız bir yaşam sürdürebilirken, bazıları yoğun destek gerektirebilir. Otizm Belirtileri Otizm belirtileri genellikle çocukların ilk üç yılında ortaya çıkar. Bu belirtiler arasında sosyal etkileşimde zorluklar, iletişimde gecikmeler ve tekrarlayıcı davranışlar bulunur. Otizmli bireylerin her biri benzersizdir ve belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Otizm Nedenleri Otizmin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi rol oynar. Otizmin tek bir nedeni olmadığı ve genellikle genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle geliştiği düşünülmektedir. Otizm Tedavi Yöntemleri Otizm için kesin bir tedavi yoktur, ancak çeşitli terapi ve eğitim yaklaşımları otizmli bireylere yardımcı olabilir. Erken müdahale programları, otizmli çocukların sosyal, iletişim ve davranış becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir. Davranışsal terapiler, otizmli bireylerin sosyal becerilerini ve iletişim kabiliyetlerini geliştirmeye odaklanır. Konuşma terapisi, dil ve iletişim becerilerinin geliştirilmesinde önemlidir. Fiziksel terapi ve mesleki terapi, günlük yaşam becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir.

“Depremden 114 bin otizmli çocuğun etkilendiği tahmin ediliyor” Haber

“Depremden 114 bin otizmli çocuğun etkilendiği tahmin ediliyor”

Vakıf tarafından yapılan açıklamada 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve büyük bir yıkıma sebep olan depremlerin ardından Tohum Otizm Vakfı; bölgedeki otizmli çocuklara ve ailelerine destek olmak için hızla harekete geçti. Depremden etkilenen otizmli çocukları ve aileleri yalnız bırakmamak için birçok çalışma yapan vakıf 2024 yılında da deprem bölgesinde otizmli çocukların nitelikli eğitime ulaşabilmeleri için çalışmalarını sürdürecek. 2023 yılının şubat ayında Kahramanmaraş merkezli peş peşe meydana gelen depremler büyük bir yıkım ve can kaybına sebep olurken herkesi derin bir yasa boğdu. 11 ili ve milyonlarca insanı etkileyen büyük afetin ardından bölgedeki otizmli çocuklara ve ailelerine destek olmak için hemen yola koyulan Tohum Otizm Vakfı, geçen bir yıllık süreçte gerek sahada gerekse dijital ortamda gerçekleştirdiği çalışmalarla 1559'u otizmli çocuk, 2661'i aile bireyi, 108'i öğretmen olmak üzere toplam 37.611 kişiye ulaştı. Afetler otizm gibi özel gereksinime ihtiyaç duyan bireyler için çok daha zorlu depremden 114 bin otizmli çocuğun etkilendiği tahmin ediliyor. Her otizmli çocuğun ortalama 4 kişilik bir ailenin üyesi olduğu düşünüldüğünde ise deprem bölgesinde otizmden etkilenen kişi sayısı yaklaşık 450 bine ulaşıyor. Afet gibi acil durumlarda özel gereksinimlere sahip çocuklar ve aileleri için çok daha zor olabileceği bilinci ile depremin ilk gününden itibaren harekete geçen vakıf, bölgedeki otizmli çocukların ailelerinden gelen talepleri karşılamak için açtığı dayanışma hattı üzerinden 450'nin üzerinde telefon görüşmesi yapan vakıf; bu gereksinimleri Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı (ASHB) işbirliği, yerel STK’lar ve bölgedeki gönüllüler aracılığı ile karşıladı. Arama kurtarma ekiplerine yönelik otizmli bir çocuğu nasıl tanıyabileceklerini ve otizmli çocuklara nasıl davranmaları gerektiğini anlatan bilgilendirici bir kılavuz oluşturdu. Bu kılavuz ile 32.200 kişiye ulaşıldı. Tohum Otizm Vakfı’nın gerçekleştirdiği, afet ve acil durumlarda otizmli bireylere ve ailelerine nasıl yaklaşılması gerektiğini birebir uzmanların aktardığı webinarlardan ise yaklaşık 1.021 kişi faydalandı. VAKIF TARAFINDAN İLK OLARAK "EĞİTİM VE TEKNOLOJİ DESTEĞİ PROJESİ” HAYATA GEÇİRİLDİ Otizmde erken, yoğun ve bilim temelli özel eğitimin önemini vurgulayan Tohum Otizm Vakfı, depremden etkilenen otizmli çocukların yeniden eğitime ulaşmaları için ilk olarak "Eğitim ve Teknoloji Desteği Projesi"ni hayata geçirdi. Projeyle depremden etkilenen 0-18 yaş aralığındaki otizmli çocuklara yaşlarına uygun eğitim materyali, eğitici oyuncaklar ile tablet ve kulaklık gibi teknolojik ürünlerden oluşan kitler hazırladı. Vakıf proje kapsamında; 6 şehir, 20 ilçe ve 45 köye giderek 971 Eğitici Oyuncak Kiti ve 853 Teknolojik Eğitim Kiti olmak üzere Toplam 1.824 kiti otizmli çocuklara ulaştırdı. Konteyner özel eğitim sınıfları ile depremden etkilenen otizmli çocukların eğitimlerine devam edebilmesini hedeflendi. BU PROJE SAYESİNDE 29 OTİZMLİ ÇOCUK VE GENÇ 281 SAAT ÖZEL EĞİTİME ULAŞTI Konteyner kentlerde yaşamın başlaması ile birlikte Vakıf, Malatya’da Sağlık Bakanlığı ve Malatya Sağlık Müdürlüğü işbirliği ile Tohum Otizm Vakfı Destek Eğitim Konteyneri için harekete geçti. Bu proje sayesinde 29 otizmli çocuk ve genç 281 saat özel eğitime ulaştı. Vakıf; Koç Holding’in Hatay ve Adıyaman’da hayata geçirdiği Umut Konteynır Kent içindeki okullarda otizmli öğrenciler için toplam 4 özel eğitim konteyner sınıfı destekçilerinin katkıları ile oluşturdu. Bu sınıflar aracılığı ile 16 otizmli öğrenci, 32 anne-baba ve 8 öğretmene ulaşmayı hedefliyor. Bu bir yıllık süreçte Adana, Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Mersin’de bulunan Milli Eğitim’e bağlı devlet okullarında toplam 10 özel eğitim sınıfına eğitim materyali ve eğitim desteği sağlayan Tohum Otizm Vakfı, 2024 yılında Şubat ayı içinde Adıyaman ve Hatay’da gerçekleştireceği sınıf donanım projeleriyle bölgenin yeniden kalkınması ve otizmli çocukların ve ailelerinin nitelikli eğitime ulaşmaları için çalışmalarına devam edecek. Tohum Otizm Vakfı Başkan Yardımcısı Aylin Sezgin, depremin birinci yıl dönümünde, ‘‘6 Şubat Depremlerinin birinci yılına geldiğimiz bu günlerde, yaşanan acıları unutmadık, herkes gibi bizler de kayıpların acısını hâlâ yüreğimizde taşıyoruz. İlk günden bu yana Yönetim Kurulumuz liderliğinde ve Vakıf Sosyal Komitemizin etkin katılımı ile 11 ildeki otizmli çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. “TÜM BU FAALİYETLERİMİZİ BİREYSEL, KURUMSAL DESTEKÇİLERİMİZİN BAĞIŞLARI İLE SÜRDÜRÜYORUZ” Sezgin, “Depremlerden etkilenen şehirlerde hayatların yeniden kurulması, bir diğer deyişle normale dönmesi uzun yıllar sürecek. Otizmin tek çaresi olan eğitimden her çocuğun eşit yararlanabilmesi için otizmli çocukları ve ailelerini desteklemeye, onların yanında olmaya devam edeceğiz. Tüm bu faaliyetlerimizi bireysel, kurumsal destekçilerimizin bağışları ile sürdürüyoruz. Çalışmalarımıza katkı sağlayan tüm destekçilerimize, alanda işbirliği yaptığımız kamu kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ederiz.’’ diye belirtti” şeklinde konuştu.

Otizmli Aytekin, öğretmen sevgisiyle hayata bağlandı Haber

Otizmli Aytekin, öğretmen sevgisiyle hayata bağlandı

Osmaniye'de yaşayan otizmli Aytekin Demir, sınıf öğretmeni sayesinde hayata bağlandı. Anaokulu döneminde otizm teşhisi konulan ve annesi dışında kimseyle iletişim kuramayan Aytekin 3 yıl önce başladığı 7 Ocak İlkokulu'nda ilk zamanlarda büyük zorluk yaşadı. Sınıf öğretmeni Hatice Keser, Aytekin'in hastalığını öğrendikten sonra okul hayatına adapte olabilmesi için ona daha fazla ilgi gösterdi. Öğretmenin ilgisiyle günden güne sosyal hayata biraz daha uyum sağlayan Aytekin, annesi dışında da sınıftaki arkadaşlarıyla göz teması ve iletişim kurmaya başladı. Aytekin'in öğretmeni Hatice Keser, AA muhabirine 30 yıllık meslek hayatında ilk kez özel eğitim gerektiren bir öğrencisi olduğunu söyledi. Keser, sınıfa ilk geldiğinde hareketleri ile farklılığını hissettiği Aytekin'in özel bir birey olduğunu öğrendikten sonra onunla çok daha yakından ilgilendiğini belirtti. Ders dışında da Aytekin ile vakit geçirerek iletişim kurmaya çalıştığını aktaran Keser şöyle devam etti: "Önceleri dokunamazken göz teması bile kuramazken şimdi bir şey anlatırken bile bana dokunarak anlatıyor. Topluma kazandırabilirsek ne mutlu diyorum. Amacım Aytekin'i ve sınıfımdaki bütün öğrencilerin topluma faydalı birer insan olarak yetişmelerini sağlamak. Özel öğrencilerimizin bu şekilde topluma kazandırılması güzel bir olay." Anne Çiğdem Mercimek de anaokulunda otizm teşhisi konulan oğlunun ilkokula başlamasıyla artan kaygılarının öğretmeni sayesinde giderildiğini ve mutluluğa dönüştüğünü anlattı. Oğlunun uyum sorunu ve okulun ilk zamanları zorluk yaşadığını dile getiren Mercimek, "Bizim şansımız Hatice Keser öğretmenimizle tanışmaktı. Kendisiyle güzel bir uyum sağladık. Durumu anlattım, hocam da sağ olsun sınıftaki bütün öğrencilerle ilgilendiği gibi benim oğlumla da yakından ilgilendi. Gece gündüz sorularımız olduğunda cevapladı. Her daim bize yardımcı oldu." diye konuştu. Mercimek şu an oğlunun 3 yıl öncesine göre çok farklı olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Doktorumuzun söylediğine göre eğitiminde de yüzde 90 başarıya ulaştık. Gerçekten oğlumda gözle görülebilen değişiklik görüyorum. Onu sınıfta tutmak, bir yerde 5 dakika oturmasını sağlamak bile çok zorken şimdi sınıfta 45 dakika derste kalıyor. Bu anlamda öğretmenimize çok teşekkür ediyorum. İyi ki kendisiyle karşılaştık. Rabb'im böyle güzel öğretmenlerimizi herkesle karşılaştırsın." Otizmli Aytekin ise öğretmenini çok sevdiğini söyledi.

Önce yaşam mücadelesini, sonra yürüme savaşını kazandı Video Galeri

Önce yaşam mücadelesini, sonra yürüme savaşını kazandı

Adana’da prematüre olarak dünyaya gelen ve uzun tedaviler sonucu hayata tutunan minik Elisa, serebral palsiyi de yenerek 4 yaşında ilk adımlarını attı. Ailesinin inancı ve mücadelesi sonunda Elisa 4 yaşında ilk adımlarını attı ve ailesi ilk ayakkabısını aldı. Anne Zeynep, “Kızıma ilk ayakkabısını 20 kişi almaya gittik. Herkes ayakkabıyı alırken ağladı. Kızım çok güçlü” dedi. 28 haftalık prematüre olarak dünyaya gelen Elisa, uzun ve zorlu tedaviler sonucunda hayata tutunmayı başardı. Ancak minik Elisa’ya ileri derece prematüreye bağlı beyin hasarının sebep olduğu nörogelişimsel sorunlar sebebiyle serebral palsi tanısı konuldu. Tanının konulmasının ardından minik Elisa’nın zorlu yaşam mücadelesi de başlamış oldu. Medical Park Seyhan Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde tedaviye başlayan minik Elisa, yoğun bir tedavi gördü. 4 yaşında ilk adımlarını attı Haftanın 6 günü süren tedavilerin ardından ailenin inancı ve sabrıyla Elisa, 4 yaşında desteksiz yürümeye başladı. Ayrıca minik kıza ailesi de ilk ayakkabılarını aldı. Anne Zeynep Kalık, kızına ilk ayakkabısını almaya 20 kişi gittiklerini ve herkesin ayakkabı alırken ağladığını söyledi. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Zeynep Kalık, 4 yıl süren tedavi boyunca kızına olan inancını hiç kaybetmediğini dile getirdi. Öğretmenlik olan mesleğine Elisa’nın tedavisi için ara verdiğini ve kızının yürümesi için her türlü fedakarlığı yaptığını ifade eden Kalık, “Kızım 3 ay yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra hiçbir şeyin farkında değildik. 8. ayda ben ters giden bir şeyler olduğunu anladım. Hastaneye götürdüğümüzde kızıma serebral palsi tanısı konuldu. Fizik tedavi sürecimiz başladı ve haftanın 6 günü fizik tedavi gördü” diye konuştu. “Herkes Elisa’nın gözünün içine bakıp ağladı” Kızının bu süreçte gevşetme ameliyatı da olduğunu belirten Kalık, “Kızım artık bağımsız yürümeye başladı. Halen fizik tedavimiz devam ediyor. Ben öğretmenliğime ara verdim kızımın tedavisi için. Şu an onunla birlikte koşturuyorum. Çok şükür mükafatını almaya başladık. İlk ayakkabısını 4 yıl sonra aldık. Tarif edilemez bir duygu. 20 kişi gittik ayakkabısını almaya ve herkes Elisa’nın gözünün içine bakıp ağladı” ifadelerini kullandı. “Yüz güldüren sonuçlar alınıyor” Medical Park Seyhan Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nde görevli Uzm. Dr. Tuğba Yalçın, “Serebral palsi çocukluk çağının en sık özürlülük nedenlerindendir. Erken dönem başlanan etkin ve yoğun rehabilitasyon teknikleriyle yüz güldüren sonuçlar alabilmek mümkündür” dedi. Serebral palsi hastalığında rehabilitasyonun amacı ve önemine değinen fizyoterapist Turhan Ayyıldız ise, “Serebral palside rehabilitasyonun ilk ve en önemli amacı çocuğu günlük yaşama alıştırmaktır. Günlük yaşamda çocuğun fonksiyonelliğini en üst seviyeye çıkartmak için çocuğa uygun egzersiz seçimi oldukça önemlidir. Yapılan aktivitelerin çocuğa yeni beceriler katabilmesi, hayatın içine uyarlanabilmesi ve ailenin bilinçlendirilmesi rehabilitasyonun başarısında en önemli detaylardır” şeklinde konuştu.

"Süper babaanne" sevgisiyle otizmli torununu hayata bağladı Haber

"Süper babaanne" sevgisiyle otizmli torununu hayata bağladı

ANTALYA (AA) - HATİCE ÖZDEMİR TOSUN - Antalya'da 2,5 yaşındayken otizm teşhisi konulan 20 yaşındaki Yiğit Karaaslan, hayatındaki zorlukları babaannesinin ilgisi ve sevgisiyle aşıyor.Polis baba ile ev hanımı annenin tek çocuğu olarak Ankara'da dünyaya gelen Karaaslan'ın, 2 yaşından sonra gelişimi yavaşladı. Daha hırçın bir çocuk olmaya başlayan ve ailesi tarafından doktora götürülen Karaaslan'a, otizm teşhisi konuldu. Çiftin yaklaşık 1,5 yıl sonra ayrılma kararı alması üzerine babasıyla kalan Yiğit'i babaannesi Ayşe Karaaslan yanına aldı.Babaannesiyle Antalya'ya yerleşen Karaaslan, görev yeri nedeniyle ayrı kaldığı babasına da yaklaşık 1 yıl sonra kavuştu. 14 yaşına geldiğinde babasını kalp krizi nedeniyle kaybeden Karaaslan, tuvalet alışkanlığından yemek yemeye kadar tüm davranışları öğrendiği babaannesiyle hayatını sürdürüyor.Özel eğitim okullarına derslere giden, daha sonra da Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği ile tanışan babaanne ve torun, sabah servisle Aksu ilçesindeki derneğin merkezine giderek sosyal etkinliklere katılıyor. Babaanne diğer otizmli bireylerin anneleriyle el işleri yaparken, torunu da resim ve sporla uğraşıyor, merkezdeki hayvanlarla oynayarak enerjisini atıyor.- "Onunla yeniden büyüdüm"Torunuyla sıkı bir bağ kuran 72 yaşındaki Karaaslan, AA muhabirine, eşini erken kaybettiğini ve torununun kendisine hayat arkadaşı olduğunu söyledi.Yiğit'in otizmli olması nedeniyle çok sıkıntılar yaşadığını anlatan Karaaslan, krizleriyle tek başına mücadele ettiğini belirtti.Torunuyla her gün yeni bir şeyler öğrendiğini ifade eden Karaaslan, "Küçükken beni çok ısırdı, her tarafımı mosmor ederdi, o ısırdıkça ben severdim. Hiç ters tepki vermedim. Sadece 'acıyor' dedim. Günden güne bu hareketi de bıraktı. Çok sinirli olduğu zaman banyoya soktum, devamlı duş aldırdım. Ayaktan başlardım başına kadar masaj yapardım, sakinleşsin diye. Çocuğun istediğini pişirirdim, masajını yapardım, saatinde uyutmaya çalışırdım. Onunla yeniden büyüdüm." dedi.Yiğit'i severek büyüttüğünü dile getiren Karaaslan, hırçın, yerinde durmayan, saldırgan, sürekli ısıran ve bağıran bir çocuğu sakin, bütün işlerini kendisi yapan, evin işlerine yardımcı olan bir çocuğa dönüştürdüğünü kaydetti.Karaaslan, bu aşamaya gelinceye kadar çok zor anlar yaşadıklarını, bir gün olsun torununa kötü davranışta bulunmadığını aktardı.- "Allah'ın bana verdiği bir hediye"Yiğit ile yoldaş, sırdaş ve arkadaş olduklarını, bir an ayrı kalamadıklarını vurgulayan Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Geceleri bile ayrılmamak için aynı odada yatıyoruz. Benim yatağımı da o hazırlar, sabah kalkınca düzeltir. O, Allah'ın bana verdiği bir hediye. Torun sevgisi başka oluyor ama Yiğit özel bir çocuk. Allah oğlumu aldı, onu verdi. Onun acısını bunda unutuyorum, emanet gibi geliyor bana. Yiğit'e bakınca oğlumu görüyorum. Komşularım da bana 'süper babaanne' diyorlar. Annesi çıksa istese, dayanamam, ben de giderim onunla beraber. Zaten Yiğit de gitmez, her yerde gözüyle beni takip eder."Üç çocuk büyüttüğünü ancak Yiğit'in durumunun çok farklı olduğunu dile getiren Karaaslan, "Benim gibi otizmli çocuğu olan herkesin tek kaygısı var, biz öldükten sonra bu çocuklar nereye gidecek, ben öldükten sonra bu çocuğu nereye emanet edeceğim. Yıllardır verdiğimiz emek boşa gitmemeli." ifadelerini kullandı.Ayşe Karaaslan, Yiğit'e halası Nilgün Çolak ve ailesinin de çok destek olduğunu, Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneğinin gelişimine ciddi katkı sağladığını anlattı.

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Gürhan, otizmli çocuklarla buluştu Haber

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Gürhan, otizmli çocuklarla buluştu

ANTALYA (AA) - Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, otizmli çocuklarla bir araya geldi.Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Gürhan, Aksu ilçesi Topallı Mahallesi'ndeki Şahin Harun Kırbıyık Otizm Kurs Merkezi öğrencilerini ziyaret etti. Gürhan, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının desteğiyle açılan merkezde hafta içi 8'er saat atölyelerde ve spor alanlarında eğitim alıp, hayvanların da olduğu doğal ortamda vakit geçiren 12 çocukla yakından ilgilendi. Ziyarette bulunan Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği Başkanı Demet Çileli Baz, 1950 yılında yapılan ve uzun yıllar önce terk edilen köy okulu ile ilgili proje hazırladıklarını belirtti. Hayırsever Şahin Harun Kırbıyık tarafından otizmli çocuklar için yaptırılan merkezde çocuklar ve ailelerinin haftanın 5 günü bulunduğunu bildiren Baz, "Anneler, çocuklar ve eğitimciler burada büyük bir aile olduk. Çocuklar eğitim alırken anneler yemekle ve çevre düzeniyle ilgileniyor çocuklarının güvenli bir biçimde olduğunun rahatlığıyla zaman geçiriyor." ifadesini kullandı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Gürhan ise Gençlik ve Spor Bakanlığınca "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla özel gereksinimli ve otizmli bireylerin daha iyi bir yaşam sürmelerine yönelik birçok proje yürüttüklerini kaydetti. Tesislerde spor yapmaları için "Mutlu Çarşamba" projesi ve gençlik merkezlerinin atölyelerinde çeşitli aktivitelerle kentin gerçeğini ulusal projeler anlamında da farkındalığa çevirme yolunda çalışmaları olduğunu aktaran Gürhan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Antalya'da ilk defa gençlik kampımızda bu çocuklarımızı ailelerinden uzakta kamp yaptırdık. Atılan adımımız sayesinde ailelerden çok olumlu tepkiler aldık. Bakanlığımız diğer ilerimizdeki kamplarımızda da özel bireylerimizi ve ailelerine ağırlamaya başladı. Çocuklarımızın yaşam alanı oluşturması için bu okulumuzun hemen arkasında bulunan 15 dönümlük arazinin tahsisini aldık. Spor ve sosyal yaşam haline getirdik. Bizim de bir hayalimiz var. 'Sporla engelsiz yaşam' alanları kuracak, çocuklarımızın hayata sanatla ve sporla gülümsemelerini sağlayacağız."Bu arada gençlik merkezi gönülleri tarafından hazırlanan eğitsel parkurlarda spor yapan çocuklar, keyifli zaman geçirdi. Ayrıca, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla çocuklar tarafından takılan hayvan figürlü maskelerle farkındalık oluşturuldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.