#Paris

İLKHABER-Gazetesi - Paris haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Paris haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Louvre soyguncusu ünlü YouTuber çıktı: ''Müzenin yerini bilmiyorduk'' Haber

Louvre soyguncusu ünlü YouTuber çıktı: ''Müzenin yerini bilmiyorduk''

Paris’teki Louvre Müzesi’nde yaşanan “yüzyılın soygunu” soruşturması derinleştikçe, zanlıların profilleri de netleşiyor. Fransız basınına göre gözaltına alınan dört kişiden biri, internet dünyasının tanınmış isimlerinden biri çıktı. 19 Ekim’de Louvre’un ünlü Apollon Galerisi’nde gerçekleşen soygunda Fransa Kraliyet tacına ait sekiz mücevher çalınmış, 88 milyon euro değerindeki hazine iz bırakmadan kaybolmuştu. Olay, “imkansız bir soygun” olarak nitelendirildiği için Fransız polisi geniş çaplı bir soruşturma başlatmıştı. Bugüne kadar dört kişi “örgütlü hırsızlık ve suç örgütü üyeliği” suçlamalarıyla tutuklandı. Ancak içlerinden biri kamuoyunda büyük şaşkınlık yarattı: 39 yaşındaki Abdoulaye, sosyal medyada “Doudou Cross Bitume” olarak bilinen eski bir YouTuber. Motosiklet akrobasilerinden suç dünyasına 2000’lerin sonunda YouTube’da motosiklet akrobasi videolarıyla tanınan Doudou Cross Bitume, bir dönem binlerce takipçisi olan popüler bir isimdi. Zamanla içeriklerini motosiklet eğitimi ve vücut geliştirme videolarına çevirdi. Ancak şöhreti, adli sicilindeki uzun listeyi gölgeleyemedi. Fransız Le Parisien gazetesine göre, Abdoulaye geçmişte uyuşturucu bulundurma ve taşıma, ehliyetsiz araç kullanma, polisten kaçma ve emre itaatsizlik gibi suçlardan defalarca gözaltına alındı. 2014’te bir kuyumcu soygununa karıştığı gerekçesiyle üç yıl hapis cezası aldı. Serbest kaldıktan sonra yasa dışı taksi şoförlüğü yaparak geçimini sürdürdü ve bir dönem Centre Pompidou ile Musée Précaire Albinet’de güvenlik görevlisi olarak çalıştı. “Louvre’un nerede olduğunu bilmiyorduk” Soruşturmayı yürüten ekipler, zanlının soygundaki rolünü kısmen kabul ettiğini aktarıyor. Doudou Cross Bitume, “bir grup azmettiricinin talimatıyla” hareket ettiğini öne sürdü. Ancak hem onun hem de suç ortağının ifadeleri poliste şaşkınlık yarattı. Le Parisien’in aktardığına göre zanlılardan biri, “Louvre’un yalnızca cam piramit kısmından ibaret olduğunu” sandığını söyledi. Diğeri ise müzenin pazar günleri kapalı olduğunu düşündüğünü belirtti. Polis yetkilileri, bu “saf” beyanların ardında çok daha karmaşık bir örgütlenme olabileceğini düşünüyor. Çalınan mücevherlerin akıbeti ise hâlâ bilinmiyor. Güvenlik sisteminde şifre skandalı Fransız gazetesi Liberation’a göre, müzenin güvenlik sistemlerine erişim şifresi yıllarca “Louvre” olarak kaldı. Fransa Ulusal Bilgi Sistemleri Güvenliği Ajansı’nın (Anssi) 2014’te hazırladığı gizli denetim raporlarına göre, müzenin dijital altyapısı “çok sayıda zafiyet” içeriyor ve bazı sistemler hâlâ eski Windows sürümlerinde çalışıyordu. Denetçiler, sadece “Louvre” yazarak sisteme erişebildiklerini belirtti. Bu ihmallerin, 88 milyon euroluk kraliyet mücevherlerinin çalınmasını kolaylaştırmış olabileceği düşünülüyor.

Louvre soyguncuları kayıplara karıştı: 88 milyon Euro değerindeki mücevherler çalındı Haber

Louvre soyguncuları kayıplara karıştı: 88 milyon Euro değerindeki mücevherler çalındı

Paris’teki Louvre Müzesi’nden çalınan Napolyon dönemi mücevherlerinin değeri 88 milyon Euro olarak açıklandı. Polis, gündüz vakti müzeye giren dört kişilik çeteyi hâlâ yakalayamadı. Organize suçlar konusunda uzman özel birim, soruşturmayı devraldı. Fransa’da son yılların en cüretkâr sanat soygunlarından biri olarak gösterilen olayın maliyetinin yaklaşık 90 milyon Euro olduğu hesaplandı. Müze başkanı Laurence des Cars, çetenin Fransa’nın tarihi taç mücevherlerinden bazılarını nasıl çaldığını bugün Senato’nun kültür komisyonuna açıklayacak. Polis dört kişilik çeteyi arıyor Emniyet güçleri, Pazar sabahı müze açıldıktan kısa süre sonra Apollo Galerisi’ne giren çeteyi aramaya devam ediyor. Hırsızların, birinci kat penceresine ulaşmak için mobilya taşıma asansörüyle donatılmış bir kamyon kullandığı belirlendi. Çete, sekiz parça Napolyon dönemi takıyı alarak olay yerinden kaçtı. Soygunun ardından geçici olarak kapatılan müze, bugün tekrar ziyaretçilere açıldı. Kültür Bakanı güvenlik sistemini savundu Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati, Ulusal Meclis’te yaptığı konuşmada müzenin güvenlik sistemini savundu. Bakan, kameraların arızalı olduğu yönündeki iddiaları reddederek, "Louvre Müzesi'nin güvenlik sistemi çalıştı, bu bir gerçek" dedi. Ayrıca, müzenin yenileme bütçesinin bir bölümünün güvenlik teknolojisinin güçlendirilmesine ayrılacağını açıkladı.Müze yönetimi de çalınan takıların sergilendiği vitrinlerin 2019’da yenilendiğini ve güvenlik açısından kayda değer iyileşme sağlandığını belirtti. Soruşturmayı özel birim devraldı Soruşturma, büyük çaplı soygunları inceleyen 100 kişilik özel polis birimi Brigade de Répression du Banditisme (BRB) tarafından yürütülüyor. Aynı birim, 2016 yılında Kim Kardashian’a yönelik Paris soygununu da soruşturmuştu. Soruşturmaya Kültürel Varlıkların Kaçakçılığıyla Mücadele Merkezi uzmanları da destek veriyor. Dedektifler, olay yerinde bırakılan fosforlu yelekten alınan DNA örnekleri de dahil olmak üzere önemli adli deliller topladı. Hırsızların kaçarken kullandıkları motosikletler, bir plaka, binaya girişte kullanılan asansör ve III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie’ye ait hasarlı bir tacı geride bıraktıkları belirlendi. Mücevherlerin değeri tehlikede Savcı Laure Beccuau, mücevherlerin sökülmesi halinde değerlerinin ciddi biçimde düşeceğini vurguladı: "Bu taşları alan kişiler, mücevherleri sökme gibi kötü bir fikirle hareket ederse 88 milyon euro kazanamayacak. Belki de bu değerli parçaları gelişigüzel yok etmezler diye umut edebiliriz."

Louvre Müzesi Nerede, Ne ile Meşhur, İçinde Neler Var? Dünyanın En Ünlü Müzesi Hakkında Merak Edilenler Haber

Louvre Müzesi Nerede, Ne ile Meşhur, İçinde Neler Var? Dünyanın En Ünlü Müzesi Hakkında Merak Edilenler

Tarih, sanat ve kültürün buluştuğu Louvre Müzesi, Fransa’nın sembollerinden biri olarak her yıl milyonlarca ziyaretçiyi kendine çekiyor. Hem mimarisiyle hem de içindeki paha biçilemez eserlerle dikkat çeken müze, dünyanın en zengin sanat koleksiyonlarından birine sahip. Louvre Müzesi nerede? Louvre Müzesi (Musée du Louvre), Fransa’nın başkenti Paris’te, Seine Nehri’nin sağ kıyısında, 1. arrondissement olarak bilinen tarihi bölgede yer alıyor. Paris’in kalbinde bulunan müze, Champs-Élysées Caddesi ve Tuileries Bahçesi’ne oldukça yakın bir konumda. Ziyaretçiler, müzeye Louvre-Rivoli veya Palais Royal – Musée du Louvre metro istasyonlarından kolayca ulaşabiliyor. Louvre Müzesi ne ile meşhur? Louvre denince akla gelen ilk şey elbette ki Leonardo da Vinci’nin ünlü tablosu “Mona Lisa”. Ancak müze sadece bu başyapıtla değil, binlerce yıllık tarihi kapsayan koleksiyonlarıyla da ünlü. Müzenin öne çıkan diğer simgeleri arasında: Venüs de Milo (Antik Yunan heykeli), Samothrake Zaferi (Nike Heykeli), Napolyon’un taç giyme tablosu, Michelangelo, Delacroix ve Rembrandt gibi sanatçıların başyapıtları bulunuyor. Ayrıca, Louvre Piramidi olarak bilinen camdan yapılmış modern giriş bölümü, Paris’in en çok fotoğraflanan yapılarından biri. Louvre Müzesi’nin tarihi Louvre’un geçmişi 12. yüzyıla kadar uzanıyor. İlk olarak kale olarak inşa edilen yapı, sonrasında kraliyet sarayı olarak kullanıldı. Fransız Devrimi sonrasında, 1793 yılında halkın ziyaretine açılarak Fransa’nın ilk ulusal müzesi haline geldi. Bugün ise yaklaşık 500 binden fazla eseri bünyesinde barındırıyor ve her yıl 10 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor. Louvre Müzesi’nde neler var? Müze, 8 ana bölümden oluşuyor ve ziyaretçiler tarih öncesi dönemden 19. yüzyıla kadar uzanan bir sanat yolculuğuna çıkıyor. Louvre’daki başlıca bölümler şunlardır: Mısır Eserleri Bölümü – Firavun mumyaları, heykeller ve antik papirüsler. Yunan, Etrüsk ve Roma Koleksiyonu – Antik dönem heykelleri ve taş kabartmalar. Yakın Doğu Eserleri – Mezopotamya, Asur ve Babil uygarlıklarından kalıntılar. İslam Sanatı Bölümü – Osmanlı, Selçuklu ve Arap sanatına ait eserler. Heykel Galerisi – Michelangelo’dan Rodin’e kadar birçok sanatçının heykelleri. Resim Galerisi – İtalyan, Fransız, Hollanda ve İspanyol ressamların tabloları. Dekoratif Sanatlar – Mobilyalar, mücevherler, seramikler. Grafik Sanatlar Bölümü – Eskizler, çizimler ve gravür koleksiyonları. Louvre Müzesi giriş bilgileri Adres: Rue de Rivoli, 75001 Paris, Fransa Ziyaret Saatleri: Salı günleri hariç her gün 09.00–18.00 arası açık. Giriş Ücreti: Ortalama 17 € (öğrenciler ve 18 yaş altı ziyaretçiler için ücretsiz). Online Rezervasyon: Ziyaret yoğunluğu nedeniyle biletlerin önceden alınması tavsiye ediliyor.

Paris'te Dışişleri bakanları düzeyinde Gazze konulu toplantı başladı Haber

Paris'te Dışişleri bakanları düzeyinde Gazze konulu toplantı başladı

Fransa Dışişleri Bakanlığının ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Gazze'de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşması, bölgenin yeniden inşa edilmesi, insani yardımın ulaştırılması gibi farklı konuların ele alınması bekleniyor. Dışişleri bakanları düzeyinde düzenlenen toplantıya, Türkiye, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Avrupa Birliği'nden (AB) temsilciler katıldı. Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın katıldığı toplantı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot’nın açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam etti. Macron sözlerine, yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasına katkılarından dolayı ABD Başkanı Donald Trump'a, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ederek başladı. Macron, Hamas'ın elindeki esirlerin ve Filistinlilerin "iki yıl boyunca tarifsiz acılar" yaşadığını belirterek, anlaşmanın "kalıcı bir ateşkese, tüm rehinelerin serbest bırakılmasına ve Gazze Şeridi'ne derhal insani yardım ulaştırılmasına olanak sağlaması" gerektiğini söyledi. İsrail kabinesini "İsrail halkının çıkarları doğrultusunda anlaşmayı hemen onaylamaya" çağıran Macron, tarafların anlaşmada belirtilen yükümlülüklere uyması gerektiğini vurguladı. Macron, "Yüz binlerce yaralının tedavi edilemediği, on binlerce kurbanın sevdikleri tarafından gömülmeyi beklediği ve bugün Gazze olarak adlandırılan bu yanmış topraklarda yaşam onurunun ve temel güvenliğin yeniden sağlanmasını 2 milyon Gazzeliye borçlu olduğumuz göz önüne alındığında, bu savaşın daha fazla gecikmeden sona erdirilmesi Filistin halkının da apaçık çıkarınadır." dedi. Trump’ın Orta Doğu'da kapsamlı anlaşma için "kararlı bir yol" çizdiğini belirten Macron, "Bu taahhüt çok önemli ve bizler bu vizyonu desteklemek için buradayız." şeklinde konuştu. Anlaşma kapsamında önceliğin Gazze için geçici bir yönetim kurulması olduğunu hatırlatan Macron, bu noktada "Filistinlilerin devlet kurma ve kendi kaderini tayin hakkının göz ardı edilmemesi gerektiğini" kaydetti. Macron, "Gazze ve Batı Şeria'nın Filistin yönetimi tarafından birleştirilmesi, belirsiz bir alan olarak kalmamalıdır. Gelecek aşamaların başarılı olması için, bu hedef doğrultusunda net bir takvimle geçiş sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı. İkinci önemli konunun güvenlik ve kamu düzeninin sağlanması olduğunu dile getiren Macron, bu konuda Trump'ın ateşkes planı ile Fransa’nın da imzacısı olduğu New York Bildirisi'nin ilke ve araçlar bakımından tamamen uyumlu olduğunu söyledi. Macron, "Hamas'ın silahsızlandırılması gerekiyor. Silahların etkisizleştirilmesi kalıcı ateşkes için önemli adım." diyerek, Uluslararası İstikrar Gücü'nün Gazze'ye konuşlandırılması gerektiğini savundu. "Bu güç, Ürdün ve Mısır'la işbirliği içinde Gazze'de güvenlik güçlerine eğitim verecek ve ekipman sağlayacak." diyen Macron, toplantıda bulunan tüm ülkelerin söz konusu uluslararası güç ve onun eğitimi ile ilgili üstlenmesi gereken bir rol olduğunu kaydetti. Macron, bunu Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde oluşturmanın önemine işaret ederek, başka ülkelerin de bu konuda katkı sağlamak istediğini dile getirdiğini aktardı. Gazze'ye hayati bir öneme sahip olan insani yardımın ulaştırılması ve bölgenin yeniden inşa edilmesine destek sağlamak gerektiğini anlatan Macron, "En önemli konu, tabii ki de (insani) yardımın dağıtılması. Bunun acilen çok daha büyük bir boyutta yapılması gerekiyor. Yardım, uluslararası insani hukuka uygun şekilde BM, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve güvenilir bağımsız insani yardım kuruluşları tarafından gerçekleştirilmeli." şeklinde konuştu. Macron, insani yardımın Gazze'ye tüm giriş noktalarından geçmesi gerektiğini dile getirerek, "Bu hepimizin önceliği olmalı." dedi. Kısa vadede insani yardımın yeterli olmayacağını belirten Macron, şöyle devam etti: "Ciddi bir mali krizle karşı karşıya olan Filistin yönetimine, yönetim kapasitesini istikrara kavuşturması, temel hizmetleri sağlayabilmesi, güvenliği sağlayabilmesi için yardım etmeliyiz. Filistin banka sistemine de yardımcı olmalıyız ve bunların hepsi, uzun vadede istikrara kavuşulması için gerekli." Macron, "Batı Şeria'da yasa dışı yerleşim yerlerinin inşasının hızlandırılmasının Filistin Devleti için hayati tehdit teşkil ediyor. Bu kabul edilemez aynı zamanda uluslararası hukuka aykırı, bu gerginliği, şiddeti, istikrarsızlığı körüklüyor. Dolayısıyla, bu ABD'nin planına ve barış içinde bir bölge konusundaki ortak isteğimize ters düşüyor." ifadelerini kullandı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ise Katar, Mısır ve Türkiye'nin "yoğun çabaları ile" Gazze'de üzerinde anlaşılan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının sağlandığını dile getirdi. Anlaşmayı "bölgedeki barış ve güvenlik için devasa bir adım" olarak niteleyen Barrot, "Ortak görevimiz Trump'ın planının sahada uygulanmasını sağlamak." dedi. Barrot, İsrail-Filistin barışı için "hiçbir çabadan kaçınılmaması gerektiğini" vurguladı. Fransa Dışişleri Bakanı Barrot: "(Gazze'deki) ateşkes uzun bir yolun ilk aşaması" Barrot, toplantının ardından basına yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile Mısır, Katar ve Türkiye'nin çabaları ile "dönemin en büyük felaketlerinden biri" olarak nitelediği Gazze'deki "savaşı" sonlandıracak bir ateşkes anlaşmasına varıldığını yineledi. Bu "tarihi anda" İsrailli esirleri ve Gazze'de aç bırakılan, bombalanan ve yerinden edilen Filistinlileri anan Barrot, Gazze'de varılan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşmasının, uluslararası toplumun çabalarının bir meyvesi olduğunu söyledi. Öte yandan Barrot, ateşkesin kalıcı bir barış anlamına gelmediğine dikkati çekerek, "Bu İsrail'in güvenliğini ve Filistinlilerin devlet olma konusundaki meşru haklarını tanıyan siyasi bir çözüme yönelik uzun bir yolun ilk aşaması." dedi. "Bugün Paris'te bu çözümü hayata geçirmek için toplandık." diyen Barrot, ateşkes anlaşmasının başarıya ulaşması konusunda istekli olduklarını yineledi. Toplantıdan elde edilen sonuçları paylaşmak üzere ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile bir telefon görüşmesi yapacağını duyuran Barrot, "Bugün Paris'teki görüşmelerden çıkan sonuç öncelikle, Başkan Trump'ın ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve Orta Doğu'da kalıcı barışın hazırlanması için sarf ettiği çabalara hep birlikte destek verilmesiydi. Ve ayrıca Katar, Mısır ve Türkiye'nin yürüttüğü arabuluculuk çabalarını takdir etmekti." ifadelerini kullandı. Trump'ın Gazze için ateşkes planının ilk aşamasının uygulanması ve böylelikle bölgedeki saldırıların sona ermesini ve esirlerin serbest bırakılmasını istediklerini toplantıda dile getirdiklerini aktaran Barrot, ABD ile gelecek günlerde insani yardımın ulaştırılması ve uluslararası bir güvenlik gücünün oluşturulması için birlikte çabalamak istediklerini söyledi. Barrot, söz konusu gücün Filistinlilerin ve aynı zamanda İsraillilerin güvenliğini sağlamaya yarayacağı değerlendirmesinde bulunarak, bu gücün, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesine eşlik etmesi gerektiğini kaydetti. Toplantıya katılan ülkelerin Gazze'de güvenliğin, yönetişimin, yeniden inşanın ve insani yardımların sağlanması konusunda katkı sağlayacaklarını belirten Barrot, Fransız iç siyasetinde yaşanan çalkantıya rağmen böylesi bir toplantıya ev sahipliği yapıyor olmalarını "Fransız diplomasinin zaferi" olarak niteledi. "Daha önce bir ateşkesi ihlal eden (İsrail) Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu ateşkese uyacağından nasıl emin olacaksınız? Bu ateşkesi de ihlal etmek için bir bahane bulmayacağından nasıl emin olacaksınız?" sorularına Barrot şöyle yanıt verdi: "Savaşın ardından bu konsensüsün oluşması için herkesin kendisini bulabileceği bir siyasi ufka ihtiyaç var. ABD Başkanı'nın teklif ettiği barış planında bu sezgiye rastlıyoruz." Bir önceki ateşkeslerin aksine, bu seferki planın ateşkesten ve esirlerin serbest bırakılmasından başlayarak siyasi bir ufku da kapsadığını söyleyen Barrot, "Bugün, çok farklı bir yapılanmada olduğumuzu düşünüyorum, Başkan Trump’ın barış planının başarılı olmasını sağlamak için ortak bir irade mevcut." diye konuştu.

Paris’te tren raylarında 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bomba bulundu Haber

Paris’te tren raylarında 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bomba bulundu

Fransa’nın başkenti Paris'te, Gare du Nord tren istasyonuna 2,5 kilometre uzaklıkta yapılan çalışmalar sırasında 2. Dünya Savaşı'ndan kalma bir patlamamış bomba bulundu. Bulunan bomba nedeniyle tüm tren seferleri durdurulurken, güvenlik güçleri bombayı etkisiz hale getirmek için çalışma başlattı. Yaşanan gelişme, şehirdeki demiryolu ulaşımını ciddi şekilde aksattı. Gare du Nord İstasyonu’nda Ciddi Aksaklıklar Bombanın bulunduğu bölge, Paris’in en yoğun tren istasyonlarından biri olan Gare du Nord’a yakın bir alan olması nedeniyle, seferlerin durdurulması büyük aksaklıklara neden oldu. Fransa Ulaştırma Bakanı Philippe Tabarot, yaptığı açıklamada, tren seferlerinde gün boyunca önemli aksaklıklar yaşanacağını, öğleden sonra ise yalnızca sınırlı bir hizmet verilebileceğini belirtti. Gare du Nord, günde yaklaşık 700 bin kişiye hizmet veren önemli bir ulaşım merkezi olma özelliği taşıyor. Polis ve Uzmanlar, Bomba İmhası İçin Çalışmalarını Sürdürüyor Olayın ardından polis, bölgeyi güvenlik çemberine alarak bomba imha uzmanlarıyla birlikte çalışmalarına hız verdi. Yapılan ilk değerlendirmelere göre, bombanın patlamamış olduğunun belirlenmesinin ardından etkisiz hale getirme işlemlerine başlanmışken, bölgede güvenlik önlemleri de arttırıldı. Fransa polisi, olaya ilişkin geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığını açıkladı. Gare du Nord’un Stratejik Önemi Paris’teki Gare du Nord, Londra, Belçika ve Hollanda gibi Avrupa şehirlerine giden tren seferlerinin geçtiği en yoğun istasyonlardan birisi. Bu istasyon, hem yerel hem de uluslararası tren seferleri açısından büyük bir öneme sahip. Günde yaklaşık 700 bin yolcu taşıyan Gare du Nord, aynı zamanda Paris’in ulaşım ağının önemli bir parçası.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.