#Ramazanoğlu Konağı

İLKHABER-Gazetesi - Ramazanoğlu Konağı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ramazanoğlu Konağı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana’nın 650 Yıllık Tarihi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi olarak hizmet veriyor Haber

Adana’nın 650 Yıllık Tarihi Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi olarak hizmet veriyor

Adana’nın tarihi miraslarından biri olan ve Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşa edilen Ramazanoğlu Konağı, yenileme ve restorasyon çalışmalarının ardından kültür merkezi olarak yeniden Adanalıların hizmetine açıldı. Türkiye'nin en eski konaklarından biri olma özelliğini taşıyan yapı, 2009 yılında Çukurova Üniversitesi’ne devredildi. Yaklaşık 650 yıllık bir geçmişe sahip olan Ramazanoğlu Konağı, 1983 yılında kapsamlı bir yenileme sürecinden geçti. 1998 Adana-Ceyhan depreminde hasar gören yapı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek özgün mimarisi korunarak ayağa kaldırıldı. Günümüzde ise tarihi dokuya uygun şekilde kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Konağın tarihçesiyle ilgili bilgi veren görevliler yapının Ramazanoğulları Beyliği döneminde iki kısımdan  haremlik ve selamlık – oluşacak şekilde planlandığını ancak günümüze yalnızca selamlık kısmının ulaştığını belirtti. Ramazanoğlu Konağı'nın tarih boyunca önemli ziyaretçilere de kapılarını açtığını söyleyen görevliler şu ifadeleri kullandı: “Kanuni Sultan Süleyman, Irak seferi öncesinde bu konakta 3 gün misafir edilmiştir. Yine IV. Murat, Bağdat Seferi dönüşünde günübirlik ziyaret gerçekleştirmiştir. Ziya Paşa, Adana valiliği döneminde konuklarını burada ağırlamıştır. Hatta Mustafa Kemal Atatürk’ün de Cuma namazı sonrası konağa uğradığı rivayet edilir.” Konağın içinde yer alan bazı orijinal eşyaların ise Ramazanoğlu ailesi tarafından bağışlandığı aktarıldı. Tarihsel değeri ve mimari özellikleriyle dikkat çeken yapı, bugün Adana’nın kültürel yaşamına yön veren merkezlerden biri olma özelliğini taşıyor.

Adana’nın tarihine tanıklık eden Ramazanoğlu Konağı Haber

Adana’nın tarihine tanıklık eden Ramazanoğlu Konağı

Ramazanoğlu Konağı, Adana’nın tarihi şehir merkezinde, Ulucami Külliyesi içinde yer alıyor. 1360-1400 yılları arasında inşa edildiği düşünülen bu bina, dünya genelinde ayakta kalan en eski evlerden biri olma özelliğini taşıyor.  Mimari yapısı itibarıyla kesme taş ve tuğladan inşa edilen konak, sade bir görünüşe sahip olmasına rağmen, geçmişin izlerini taşıyan zarif detaylarla dolu. Üç katlı olan bu yapı, "L" şeklindeki zemin katının doğu ucunda yer alan bir terasla tamamlanıyor. Alt katı düzgün kesme taş, üst katı ise tuğla ile yapılmış. Konağın yüksek tavanlı, havadar yapısı, ziyaretçilerine geçmişin mistik havasını sunuyor. Ramazanoğulları Ailesinin Tarihsel Önemi Ramazanoğulları, Adana’da yüzyıllar boyunca hüküm süren önemli bir aile olarak, bölgenin tarihine damgasını vurmuştur. Adana ve çevresinin idaresi Ramazan Bey’e verilmiş, aile, Osmanlı dönemine kadar varlığını sürdürmüştür. Ramazanoğlu Konağı’nın inşası ise Piri Mehmet Paşa tarafından 1495 yılında tamamlanmıştır. Ziyaret Bilgileri Ramazanoğlu Medresesi, Adana’nın tarihi kesiminde, Ulucami Külliyesi’ne oldukça yakın bir konumda bulunuyor. Şehir merkezine yürüme mesafesinde olması, ziyaretçilerin kolayca ulaşmasını sağlıyor. Medrese, resmi tatiller dışında her gün ziyarete açıktır ve giriş ücreti yoktur. Bu özellikleri, hem yerli hem de yabancı turistler için cazip bir durak haline getiriyor. Nasıl Gidilir? Ramazanoğlu Medresesi'ne ulaşmak için çeşitli toplu taşıma araçları kullanılabilir. Adana’nın merkezinde yer alan medreseye, otobüs veya dolmuşlarla rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca, şehir merkezinde yürüyüş yaparak da medreseye ulaşmak mümkündür. Ulucami’yi ziyaret ettikten sonra Ramazanoğlu Medresesi’ne geçmek, tarih ve kültür dolu bir gün geçirmenizi sağlayacaktır. Çevrede Görülebilecek Diğer Yerler Konağın çevresinde gezilebilecek birçok tarihi ve turistik nokta da mevcut. Ulucami, Adana’nın en önemli camilerinden biri olarak, Ramazanoğlu Konağı'nın hemen yakınında yer alıyor ve ziyaretçilerin mutlaka görmesi gereken bir diğer tarihi yapıdır. Bunun yanı sıra, Yağcami, Kazancılar Çarşısı, Büyüksaat, Ziyapaşa Parkı, Kız Lisesi, Taşköprü, Sinema Müzesi, Atatürk Müzesi, Tepebağ Evleri, Sabancı Merkez Camii ve Merkez Park gibi yerler, yürüyüş mesafesinde bulunuyor. Bu bölgedeki yürüyüş, hem tarihi hem de kültürel bir deneyim sunarak ziyaretçileri geçmişe götürüyor.

Adana'nın Tarihi Ramazanoğlu Konağı, kültür merkezi olarak yaşatılıyor Haber

Adana'nın Tarihi Ramazanoğlu Konağı, kültür merkezi olarak yaşatılıyor

Adana'nın tarihi miraslarından biri olan Ramazanoğlu Konağı, Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşa edilmiş olup, günümüzde kültür merkezi olarak kullanılmaya devam ediyor. Türkiye'deki en eski konak örneklerinden biri olan bu yapı, 1983 yılında kapsamlı bir yenileme sürecinden geçmiş ve 1998 Adana-Ceyhan depreminde hasar gördükten sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Konağın işletmesi, 2009 yılında Çukurova Üniversitesi'ne devredilerek kültürel bir merkeze dönüştürülmüş ve halka açılmıştır. Ramazanoğlu Konağı'nda görevli Mahmut Cihangir, konağın tarihi ve misafir ağırlama geleneği hakkında önemli bilgiler paylaştı. Ramazanoğlu Konağında görevli Mahmut Cihangir, “Ramazanoğlu Beyliği Konağı, Bildiğiniz üzere saraylar iki kısımdan oluşur, haremlik ve selamlık kısmı. Ramazanoğlu konağında haremlik kısmı günümüzde bulunmamakta. Ama selamlık kısmı 1360 ile 90 yılları arasında Ramazanoğlu Beyliği döneminde inşa edilen hem divan toplantılarının yapıldığı hem de gelen önemli misafirlerin ağırlandığı yaklaşık 650 yıllık Adana’da bulunan en eski konaktır. Misafir ağırlama derken Kanuni Sultan Süleyman Irak seferine giderken bu konakta 3 gün misafir edilmiştir. İlerleyen zamanlarda 4. Murat Bağdat seferinin dönüşünde günü birlik olarak bu konağı ziyaret etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ünde Cuma namazı çıkışı burada konaklığı söylentiler arasında. Ziya Paşa’da Adana Valiliği döneminde misafirlerini bu kısımda ağırlamıştır. Ramazanoğlu konağının ailesi tarafından içerisindeki eşyalarda bağışlanmıştır” diye ifade etti.

Prof. Akyüz'den tarihi konakta 'sanat' konferansı Haber

Prof. Akyüz'den tarihi konakta 'sanat' konferansı

Serhat AKARSU ADANA (İLKHABER) - Toros Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde düzenlenen “Sanat, Teknoloji ve Modernite” konulu konferansta, sanatın, bir duygu ya da tasarının güzelliğinin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan güzellik olduğunu söyledi. Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, tarihi Ramazanoğlu Konağı'nda faaliyetlerini sürdüren Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi'ndeki (ÇÜTAM) etkinlikte, sanatın, en genel anlamıyla üreticiliğin ve hayal gücünün ifadesi ve uygulanması olduğunu belirtti. 'Sanat' sözcüğünün genelde görsel sanatlar için kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Akyüz, "Sanat, bazı düşüncelerin, amaçların, durumların ya da olayların, beceri ve düş gücü kullanılarak ifade edilmesine ya da başkalarına iletilmesine yönelik üretici insan etkinliğidir” dedi. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirlerin sürekli değiştiğini, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar oluşturulduğunu kaydeden Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, şöyle devam etti: “Sanat, bu geniş anlamından Rönesans zamanında sıyrılmaya başlamış, ancak yakın zamana kadar zanaat ve sanat sözcükleri dönüşümlü olarak kullanılmaya devam etmiştir. Buna ek olarak Sanayi Devrimi sonrasında tasarım ve sanat arasında da bir ayrım doğmuş, 1950 ve 1960'larda popüler kültür ve sanat arasında tartışma kaldıran bir üçüncü çizgi çekilmiştir. Sanat bir duygunun ya da tasarının güzelliği anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan güzelliktir. Sanat, nesnel ve öznel yaklaşımlara göre farklı açıklanır. Nesnel yaklaşımda sanat, toplumsal etkilerle, öznel yaklaşımda ise salt bir bireysellikle yapılır.” Son zamanlarda günlük hayat içinde sıklıkla teknoloji kelimesinin de kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Akyüz, “Sohbetlerin çoğunda en az bir kez geçen teknolojinin gerçek anlamı sorulduğunda ona da sanatta olduğu gibi çok az kişi tam bir cevap verebiliyor. Teknoloji insanların ihtiyaç ve isteklerini karşılamak üzere hedefe ulaşmak için kullanılan çevreyi geliştiren, değiştiren ve hatta dönüştüren bilgi, beceri, yöntem ve süreçlerinin tamamı olarak tanımlanıyor” diye konuştu. Akyüz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlar teknolojiyi mal veya hizmet üretmek, bilgiye ulaşmak ve kullanmak gibi amaçlarla kullanabiliyor. Teknoloji sayesinde bilimsel araştırmalar yapılabiliyor ve insanlığın yararı için önemli çalışmalar gerçekleştiriliyor.  Teknoloji tarihi araçların ve tekniklerin icat edilmesiyle aynı zamanda başlıyor. Teknoloji terimi Yunanca sanat ve zanaat anlamındaki techne kelimesinden geliyor. Önceleri uygulamalı sanatları tanımlarken kullanılan kelime, şimdilerde çevremizdeki ilerlemeyi ve değişiklikleri tanımlamak için kullanılıyor. Günümüzde teknolojinin insan hayatındaki yerine bakılırsa teknoloji tarihi ancak insanlık tarihinin son bulmasıyla sonlanacak gibi görünüyor.” Konferansın sonunda ÇÜTAM Müdürü Prof.Dr. Deniz Abik, sunumundan dolayı Prof. Dr. Uğurcan Akyüz’e teşekkür belgesi verdi. Prof. Dr. Akyüz, daha sonra konferansa katılan izleyiciler arasına geçerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Prof. Dr. Deniz Abik, 9 yıldır konferansların verildiği ÇÜTAM’da 18 Ekim 2023 tarihinde saat 15.30’da Cumhuriyetin 100. Yılı Özel Programı olarak, “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dünyasında Dil ve Edebiyat” konulu konferansta Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel, Bursa Uludağ Üniversitesi‘nden Prof. Dr. Nesrin Karaca ve Çukurova Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik’in konuşmacı olacağını duyurdu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.