#Recep Tayyip Erdoğan

İLKHABER-Gazetesi - Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine sonrası duyurdu: Esenboğa Metrosu için tarih verildi Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine sonrası duyurdu: Esenboğa Metrosu için tarih verildi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Kabine Toplantısı sona erdi. Yaklaşık 2 saat 10 dakika süren toplantının ardından kameralar karşısına geçen Erdoğan, ulaştırma projelerinden dış politikaya, adalet hizmetlerinden sosyal yardımlara kadar geniş bir yelpazedeki verileri kamuoyuyla paylaştı. Erdoğan, "Ulaştırmadan güvenliğe pek çok konuyu görüştüğümüz bir kabine toplantısını daha tamamlamış bulunuyoruz" diyerek başladığı konuşmasında, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. "HER ZAMAN KUCAKLAYICI OLACAĞIZ" Tarihi referanslarla konuşmasını sürdüren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Türk tarihinin ilk yazılı metinlerinden olan Orhun Kitabelerinde şöyle yazar: Bir şeyi yufka iken delmek kolaymış, ince olanı koparmak kolay, yufka kalın olursa onu delmek zor, ince yoğun olursa kırmak zor imiş. Birbirimizden güç ve cesaret alarak her alanda büyük bir atılım halindeyiz. Dünyada sancılı dönüşüm yaşanırken Türkiye olarak belirlediğimiz hedeflere göre adım adım kararlılıkla ilerliyoruz. Güzel günlere her gün biraz daha yaklaşmanın umudunu ve heyecanını yaşıyoruz. Önümüze çıkan engelleri Allah'ın izniyle bunları aşacak irade, azim ve cesarete fazlasıyla sahibiz. Tarihi tecrübelerimizden özellikle aldığımız güç ile bizi güçlü kılan, bizi dirayetli kılan Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Sünni, Alevi fark etmeksizin birbirimize olan sarsılmaz bağlılığımızdır." Siyasetteki söylemlere de değinen Erdoğan, "Kimi zaman kadınları kimi zaman Alevi canlarımızı kimi zaman Kürt kardeşlerimizi hedef alan hadsiz söylemler karşısında nefret siyasetine prim vermeyecek, tam tersine birbirimize daha sıkı kenetlenecek, kardeşliğimizi yücelteceğiz. Her zaman kucaklayıcı olacağız, kimsenin dünya görüşüne, yaşam tarzına, ideolojisine bakmadan 86 milyonun ebedi kardeşliğini büyütecek, muhabbetimizi, ekmeğimizi, aşımızı büyütecek milletimizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin huzuru, refahını büyütecek ve yolumuza bu anlayışla devam edeceğiz" dedi. Muhalefete yönelik mesajlar da veren Erdoğan, şunları kaydetti: "Hangi siyasi partiden olursa olsun şu an ekranları başından bizleri izleyen tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum. Hiç endişeniz olmasın. Muhalefetin iş bilmezliğine bakıp asla umutsuzluğa kapılmayın. Liyakatli kadrolar işbaşındadır. Emanetinize zerre miskal gölge düşürmedik. Hiçbir şart altında ülkemize ve milletimize zarar gelmesine izin vermedik. Bundan sonra da emanetinize gözümüz gibi bakmayı sürdüreceğiz." ADALET İSTATİSTİKLERİ VE AİHM VURGUSU Erdoğan, hükümetin adalet alanındaki çalışmalarına değinerek detaylı adalet istatistikleri paylaştı. "Halka hizmet hakka hizmettir düsturuyla gece gündüz demeden ülkemiz ve milletimiz için koşturuyoruz" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Millete hizmet yolunda medeniyetimizi güçlendirme yolunda sınır tanımıyor, asla yorulmuyor kesintisiz şekilde çalışıyoruz. 86 milyonun huzur ve esenliği için gecemizi gündüzümüze kattık. Hükümet olarak adalet teşkilatımızı gerek insan kaynağı gerekse fiziki ve teknik altyapı bakımından sürekli güçlendiriyoruz. Son 23 yılda adalet personeli sayımızı 26 bin 274'ten 95 bin 224'e, hakim ve savcı sayımızı ise 26 bin 803'e ulaştırdık. Müstakil adliye binalarımızın sayısını 78'den 391'e çıkardık. Adli ve idari yargıda mahkemelerimizin sayısını önemli ölçüde artırdık. Dosyaların kapatılma sürelerini kısaltarak bu alanda birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık." Uluslararası mahkeme kararları ve çifte standart eleştirisinde bulunan Erdoğan, "AİHM kararlarına uyma oranımız yüzde 90 ile Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin çok çok üzerindedir. İhlal kararlarına ilişkin oranlarda da yüzde 1,09 ile konsey üyesi ülkelerde ortalama ihlal oranından daha düşük seviyedeyiz. İnşallah bunu daha da aşağı çekeceğiz. Türkiye'yi bu konuda acımasızca eleştirenlerin AİHM kararlarını uygulamayan birçok ülkeyle ilgili seslerini çıkarmadıklarını görüyoruz. İsrail'in sözde basın özgürlüğü endeksinde Türkiye'nin ve Filistin'in önde olmasına hiçbir tepki gösterilmiyor. Fakat sözkonusu Türkiye olunca bakıyorsunuz hakkaniyet kayboluyor, objektiflik ortadan kalkıyor, nesnelliğin yerini ideolojik at gözlükleri alıyor. Biz elbette bunlara aldırmayacağız. Adalet teşkilatımızı güçlendirmeyi kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. ENGELLİ VATANDAŞLARA DESTEK Sosyal politikalar başlığında engelli istihdamı ve bakım hizmetlerini ele alan Erdoğan, "Kamudaki engelli memurlarımızın sayısını 83 bine ulaştırdık. Sosyal yardım ve destek hizmetlerini etkin şekilde devreye aldık. 23 sene önce evde bakım hizmetlerinden 5 bin kişi yararlanıyordu. 100 katın üzerinde artışla bugün 520 binden fazla vatandaşımız bu hizmetlerden istifade ediyor. İşverenlerimize sağladığımız teşviklerle devlet olarak hayatın her sahasında engelli vatandaşlarımıza dönük hizmet ve desteklerimizi devam ettireceğiz" dedi. SİYASETTE ÜSLUP VE GÜLŞAH DURBAY MESAJI Meclisteki tartışmalara ve kadın haklarına değinen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "5 Aralık aynı zamanda ülkemizdeki kadınların seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 91. yıldönümüydü. AK Parti olarak kadın haklarının tam ve etkin şekilde kullanılması için göreve geldiğimiz ilk günden itibaren devrim niteliğinde adımlar attık. Eğitim görme ve seçilme hakkı başta olmak üzere anayasamızda kayıtlı hak ve özgürlükleri yasak, baskı ve ayrımcı uygulamalarla ellerinden alınan hanım kardeşlerimizin önündeki engellerin tamamını ortadan kaldırdık. Tek parti döneminin kötü mirası, 28 Şubat'ın lekelerini tarihin çöp sepetine yolladık. Partimizin grup başkanvekiline yönelik ana muhalefet partisi milletvekilinin edep sınırını aşan çirkin ifadelerini esefle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Kadın milletvekillerine yapılan saygısızlığı şiddetle kınıyorum. Siyasetin seviyesini düşürecek bu tür yakışıksız ifadelerden uzak durulmalıdır. Polemiklerin ve atışmaların sertleştiği bütçe maratonunda herkesten üslup noktasında biraz daha özenli davranmalarını önemli rica ediyorum. Birbirimizi elbette eleştireceğiz ama kırıcı ve yıkıcı da olmayacağız." Erdoğan ayrıca vefat eden belediye başkanı için de taziye mesajı paylaşarak, "Dün vefat haberini derin bir teessürle öğrendiğim Şehzadeler Belediye Başkanı sayın Gülşah Durbay'a Cenab-ı Allah'tan gani gani rahmet niyaz ediyorum. Durbay ailesine, yakınlarına, CHP camiasına ve Manisa halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum" dedi. DIŞ TİCARET VE İNSAN HAKLARI DERSİ Dış politika gündeminde Macaristan ve Türkmenistan ile ilişkiler ile bölgesel krizler öne çıktı. Erdoğan şunları söyledi: "Macaristan'la 6 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmamıza çok aldı. Macaristan, Türk Devletleri Teşkilatı çalışmalarına çok önemli katkılar yapıyor. Budapeşte'de düzenlenen gayriresmi ve Avrupa Birliği sınırları içinde yapılan ilk Türk Dünyası zirvesi olarak tarihe geçti. Bölgemizde son yıllarda patlak veren çatışmalara baktığımızda yaşam hakkı başta olmak üzere İnsan Hakları Beyannamesinin ayaklar altına alındığını görüyoruz. İsrail'in tüm dünyanın gözleri önünde savaş ve soykırım suçları bunun en somut delilidir. Komşumuz Suriye'de Baas rejimi 13,5 sene boyunca kimyasal saldırılardan, işkencelere varıncaya kadar insan haklarına ilişkin ne kadar değer, ilke, norm varsa hepsini ihlal etmiştir. Uluslararası toplum ve kuruluşlar bu ihlallerin önüne geçememiş, sorunları çözmek yerine sadece seyretmiştir. Türkiye devleti ve milletiyle Gazze'de, Suriye'de, Somali'de, Yemen'de, Libya'da, hülasa kan ve gözyaşıyla ıslanmış bölgelerin tamamında barış ve hakkaniyet odaklı çalışmalarıyla dünyaya insan hakları dersi vermiştir." TİSK Genel Kurulu ve Türkmenistan ilişkilerine de değinen Erdoğan, "11 Aralık'ta TİSK'in 29. olağan genel kuruluna iştirak ettik. Çalışma barışı, sosyal diyaloğun oluşması ve sürdürülmesinde aktif sorumluluk üstlenen TİSK camiasına şahsım ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkmenistan'la ortak tarih, dil, din ve kültüre dayanan münasebetlerimiz karşılıklı saygı ve müşterek menfaat temelinde her geçen gün güçleniyor. İş insanlarımız 55 milyar tutarında bini aşkın projeyi başarıyla tamamladılar. 2024 yılında 2 milyar doları aşan ikili ticaret hacmimizi 5 milyar dolara yükseltmenin gayreti içindeyiz. Türkmen kardeşlerimizle işbirliğimizi gelecekte daha da güçlendireceğiz" diye konuştu. ULAŞTIRMA YATIRIMLARI VE ESENBOĞA METROSU MÜJDESİ Toplantının en dikkat çeken başlıklarından biri ulaştırma yatırımları oldu. Denizcilikten demiryoluna kadar verileri paylaşan Erdoğan, Ankara için de metro müjdesi verdi. Erdoğan şu bilgileri aktardı: "Kabine toplantımızda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın yatırımlarımızla ilgili kapsamlı sunumu oldu. 2025'in ilk yarısında 53,1 milyon kapasiteye ulaşarak ülkemizi dünya deniz ticareti filo listesinde 10. sıraya yükselttik. Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ ve Mersin limanlarımıza bu yıl ilk kez Aliağa limanımızı da ekledik. 2025'te limanlarımızda elleçlenen yük miktarının 550 milyon tona ulaşmasına bekleniyor. Ulaştırma yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Ne kadar çok yol yaparsak trafik o kadar çok sıkışır diyen beceriksizler gibi olmadık. İktidarlarımız döneminde ulaştırma ve haberleşme altyapısına 300 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Bölünmüş yol mesafemiz 30 bin 14 kilometreye çıktı. Otoyol uzunluğumuz 3 bin 796 kilometreyi buldu. Türkiye'yi hızlı trenle biz tanıştırdık. Ayrıca 2971 kilometre uzunluğunda demiryolu ağırlığını 10 bin 561 kilometre uzunluğunda elektrikli ve sinyalli hattı milletimizin hizmetine sunduk. Demiryollarımızı komple yeniledik. Şehirlerimizin kent içi ulaşımını raylı sistemlerle donatarak rahatlattık. 12 ilimize 1033 kilometre uzunluğunda raylı sistem kazandırdık." Esenboğa Metrosu hakkında tarih veren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Şimdi başkentimiz için önemli bir adım atıyoruz. Esenboğa Havalimanı Metro hattının inşaasına 2026 yılında bismillah diyoruz. İlk etapta Kuyubaşı istasyonundan aktarma yapılarak plananlan hattı Gar'dan başlayacak şekilde tasarladık. 12 istasyondan oluşacak Gar-Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı Metro Hattı'nın yapımının başlamasını önümüzdeki yıl hedefliyoruz. Biz siyasi hayatımız boyunca 23 yılı deviren iktidarlarımız boyunca iğne ucu kadar dahi olsa emanete leke bulaştırmamaya hassasiyet gösterdik. Siyaseti ikbal, rant kapısı değil millete hizmet vasıtası olarak gördük. İnşallah son nefesimize kadar bu istikamette devam edeceğiz. Rabbim bizi millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın diliyorum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 'yasa dışı bahis' çıkışı: "Bizi ciddi manada üzdü" Haber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 'yasa dışı bahis' çıkışı: "Bizi ciddi manada üzdü"

Uluslararası Barış ve Güven Forumu'na katılmak üzere gittiği Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'taki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurda dönüş yolunda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Uçakta basın mensuplarıyla bir araya gelen Erdoğan'ın ana gündem maddelerinden biri, spor camiasını etkisi altına alan yasa dışı bahis ve futbolda şike iddialarıydı. "HAYRETLERE DÜŞÜRDÜ" Yürütülen soruşturma kapsamında spor dünyasından, yönetici ve futbolcu düzeyinde birçok ismin adının geçmesini değerlendiren Erdoğan, yaşanan tablonun kendisini derinden sarstığını ifade etti. Futbolun evrensel bir eğlence aracı olduğunu hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Fakat bu son gelişmeler bizi ciddi manada üzmüştür. İdarecisinden yöneticisine ve futbolcusuna kadar birçok ismin burada bulunması ve bu kişilerin adının böylesi skandallara karışması, ülkemde bunun olması, bir Cumhurbaşkanı olarak bizleri gerçekten üzmüştür. Hayretlere düşürmüştür." "MİLYONLAR KAZANIRKEN NASIL BULAŞIRLAR?" Erdoğan, profesyonel futbolcuların ve yöneticilerin elde ettikleri yüksek gelirlere rağmen illegal yapılara bulaşmalarını eleştirdi. "Bu rakamlar için, milyonlarca lira transfer ücreti alan bu insanlar, bu işin içerisine nasıl bulaşır, nasıl girer?" sorusunu yönelten Erdoğan, futbolun ruhunun adalet olduğunu vurgulayarak, "Yöneticilere bakıyorsun, ya bu yöneticiler bunu nasıl yapar, nasıl bulaşır? Gerçekten şunu bir defa çok açık altını çizerek söylüyorum, futbolun ruhu adalettir. Eğer biz bu adaleti tesis edemezsek, sahalardan çıkan netice bizi asla tatmin etmez" dedi. "KULÜP AYRIMI YOK, YARGI GÖREVİNİ YAPIYOR" Sürecin herhangi bir kulüp ayrımı gözetilmeksizin yürütüldüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı sürecine duyduğu güveni dile getirdi. Hukuki mücadelenin süreceğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı: "Nereden gelirse gelsin, hangi kulüpten gelirse gelsin, A kulübü, B kulübü fark etmez. Burada adalet bizim için çok çok önemli. Şu anda da bence yargı bu görevini en ideal şekilde yapmaktadır. Biz bu mücadeleyi özellikle de tribünlerin sesine, gençlerin hayallerine, bu milletin temiz futbol özlemi adına sonuna kadar sürdüreceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Putin bir araya geldi Haber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Putin bir araya geldi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta uluslararası temaslarına devam ediyor. Uluslararası Barış ve Güven Forumu'na katılmak üzere bölgeye giden Erdoğan, forum sonrasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan'ın konakladığı otelde basına kapalı olarak gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesi, yaklaşık 90 dakika sürdü. İkili zirveye dair detaylar ise Kremlin cephesinden paylaşıldı. MASADA UKRAYNA VE EKONOMİ VARDI Görüşme sırasında basına açıklamalarda bulunan Kremlin Sarayı Sözcüsü Dmitriy Peskov, iki liderin gündemindeki ana başlıkları aktardı. Moskova ile Ankara arasındaki diyaloğun seyrine değinen Peskov, "Putin ve Erdoğan, Ukrayna konusunda ayrıntılı görüş alışverişinde bulundu" dedi. İkili ilişkilere dair pozitif mesajlar veren Rus Sözcü, genel tabloda önemli bir pürüz olmadığını vurgulayarak, "Genel olarak, ilişkilerin tüm alanlarda çok iyi geliştiğini belirttik. Bazı sorunlar olsa da, aramızda önemli bir sorun yok" ifadelerini kullandı. "ÜÇÜNCÜ ÜLKELERİN BASKISINI AŞIYORUZ" Peskov, Türkiye-Rusya ilişkileri üzerinde üçüncü ülkelerin oluşturduğu baskıya da değindi. Ticari ve ekonomik bağların gücüne işaret eden Peskov, "Rusya-Türkiye ilişkilerinin özellikle ticaret ve ekonomi alanlarında ilişkilerimizin çok yönlü ve çeşitlilik arz eden yapısı, uluslararası arenadaki zorlukların ve üçüncü ülkelerin baskısının üstesinden gelmemizi sağlıyor" değerlendirmesinde bulundu. Görüşmede ayrıca Avrupalı ülkelerin Rus varlıklarına el koyma girişimlerinin de ele alındığı, liderlerin bu durumun uluslararası finans sisteminin temellerini sarsacağı konusunda hemfikir oldukları bildirildi. KARŞILIKLI DAVET VE ZİYARET TRAFİĞİ Liderlerin birbirlerini ülkelerine davet ettiğini belirten Peskov, Putin'in Türkiye ziyaretinin koşullar uygun olduğunda gerçekleşeceğini söyledi. İki lider arasında sürekli bir temas olduğunu hatırlatan Peskov, şu ifadeleri kullandı: "Elbette, bu tür ziyaretler mümkün olduğunda hemen organize edilecektir. Ne Putin ne de Erdoğan iletişim eksikliği sorunu yaşamıyor. Sürekli ve yoğun bir şekilde iletişim halindeler, bu nedenle böyle bir sorun yok." Öte yandan Putin'in, Erdoğan ile görüşmesinin tamamlanmasının ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de ayaküstü kısa bir sohbet gerçekleştirdiği öğrenildi.

Recep Tayyip Erdoğan'dan 'Filistin' mesajı: İki devletli çözüm nihai hedeftir Haber

Recep Tayyip Erdoğan'dan 'Filistin' mesajı: İki devletli çözüm nihai hedeftir

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 2025'in "Uluslararası Barış ve Güven Yılı" ilan edilmesi ve Türkmenistan'ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yılı dolayısıyla düzenlenen foruma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan onur konuğu olarak katıldı. Türkmenistan Maslahatlar Merkezi'ndeki "Barış ve Güven: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Hedeflerin Birliği" konulu oturumda hitap eden Erdoğan, bölgesel krizlerden ikili ilişkilere kadar geniş bir perspektifte açıklamalar yaptı. FİLİSTİN HALKINA OLAN BORÇ VURGUSU Konuşmasının önemli bir bölümünü Gazze'deki insani duruma ve Orta Doğu barışına ayıran Erdoğan, bölgedeki ateşkesin İsrail'in ihlalleri nedeniyle kırılgan bir yapıda olduğunu belirtti. Uluslararası toplumu sürece destek olmaya çağıran Erdoğan, net bir Filistin mesajı vererek şunları kaydetti: "Barışın tesisine yönelik tüm aşamalara Filistinlilerin dahil olmasını ve katkı vermesini elzem görüyoruz. Nihai hedef ise iki devletli çözümdür. Bunun formülü Filistinli kardeşlerimizin çektiği acılarda, onurlu mücadelelerinde ve uluslararası düzenlemelerde kayıtlıdır. Artık uluslararası toplumun, Filistin halkına olan borcunu ödeme zamanı gelmiştir." RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI VE ARABULUCULUK Türkiye'nin diplomatik misyonuna ve arabuluculuk rolüne de değinen Erdoğan, kuzey komşular Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmaların sona ermesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, "Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın sona ermesi en samimi temennimizdir" diyerek, İstanbul Süreci başta olmak üzere barış girişimlerine destek vermeye hazır olduklarını yineledi. Erdoğan ayrıca Etiyopya ve Somali arasındaki gerginliğin azaltılması için yürütülen Ankara Süreci'ni, Türkiye'nin barışçıl vizyonunun bir kanıtı olarak gösterdi. "TÜRKMENİSTAN İLE KALBİMİZ BİRDİR" Bağımsızlığının ardından büyük bir kalkınma hamlesi gerçekleştiren Türkmenistan ile Türkiye arasındaki kardeşlik bağlarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ata yurdumuz olarak gördüğümüz bu topraklarda bir kez daha bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum" dedi. İki ülkenin ortak tarih ve medeniyetten güç aldığını belirten Erdoğan, "Türkmenistan'la atasözlerimiz gibi kalbimiz de menzilimiz de birdir. Türkmenistan'ın barışçı vizyonunu desteklerken ilişkilerimizi her alanda ilerletip dayanışmamızı daha da güçlendiriyoruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan konuşmasını, "Barış ancak adaletle, güven ancak karşılıklı saygıyla mümkündür" sözleriyle tamamladı.

Erdoğan’dan asgari ücret görüşmeleri öncesi TİSK’e çağrı Haber

Erdoğan’dan asgari ücret görüşmeleri öncesi TİSK’e çağrı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 29. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Erdoğan, 12 Aralık’ta başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı öncesinde, komisyonda işverenleri temsil eden TİSK heyetine “ellerini taşın altına koyma” çağrısı yaptı. Asgari ücret zammı görüşmeleri sürerken Erdoğan, “kefenin cebi yok” sözleriyle işverenlere çalışanlar lehine adım atma mesajı verdi. Cumhurbaşkanı ayrıca, enflasyonda tek hane hedefi, KOBİ ve istihdam teşvikleri ile “terörsüz Türkiye” süreci hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan’dan asgari ücret görüşmeleri öncesi TİSK’e çağrı Erdoğan, konuşmasında ilk olarak asgari ücret gündemine değinerek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yarın ilk toplantısını yapacağını hatırlattı. Komisyon görüşmelerinde işveren tarafını temsil edecek TİSK heyetinden beklentisini şu sözlerle dile getirdi: “Komisyonda işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir.” “Kefenin cebi yok” çıkışı: “Geride bırakacağımız asıl miras adalettir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, işverenlere yönelik mesajında sıkça kullandığı “kefenin cebi yok” ifadesini yeniden gündeme taşıdı. Erdoğan, şunları söyledi: “Hep söylerim, kefenin cebi yok. Dar-ı dünyadan dar-ı bekaya mal mülk değil; adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi, ister işveren olalım; eğer geride hayırla yâd edilen bir miras bırakabiliyorsak, işte asıl zenginlik budur.” Enflasyonda tek haneli oran hedefi: “Kasım verileri umut verici” Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerinde Erdoğan, enflasyonla mücadele ve Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı: Kasım ayı enflasyon verilerinin “umut artırıcı” bir tablo sunduğunu, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın yavaş yavaş düzeldiğini, fırsatçılıkla mücadelenin süreceğini vurguladı. Erdoğan, “Orta Vadeli Program’ın rehberliğinde enflasyonda nihai hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız.” diyerek enflasyonda tek haneli seviyelerin hükümetin ana hedefi olmaya devam ettiğini yineledi. 2026’ya uzayan istihdam ve KOBİ destekleri Konuşmasında iş gücü piyasası ve istihdama dönük teşvikleri de açıklayan Erdoğan, özellikle emek yoğun sektörlere verilen destekleri 2026 yılına taşıyacaklarını söyledi. Buna göre: Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma ve destek programı 2026’da da devam edecek. İstihdamını koruyan KOBİ’lere çalışan başına verilen aylık 2.500 TL destek, 2026’da 3.500 TL’ye çıkarılacak. Bu programa büyük ölçekli firmalar da dahil edilecek. Erdoğan, bu çerçevede toplam 48 milyar TL’lik destekle 1 milyon 100 bin istihdamın korunmasının hedeflendiğini dile getirdi. İş kazaları ve işverenlere uyarı: “Kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz” Erdoğan, konuşmasında iş sağlığı ve güvenliği konusuna da ayrı bir başlık açtı. Son dönemde yaşanan Konak, Gayrettepe, Kartalkaya ve Dilovası merkezli iş kazalarını hatırlatarak: “İhmali olan kim varsa, kamu ve belediye görevlileri dahil kimsenin gözünün yaşına bakmıyoruz.” dedi. “Terörsüz Türkiye” vurgusu ve iş dünyasına siyasi süreç çağrısı Ekonomi başlıklarının yanı sıra Erdoğan, konuşmasında “Terörsüz Türkiye” ifadesiyle anılan yeni sürece de değindi. Terörün: Türkiye ekonomisine maliyetinin 2 trilyon doları bulduğunu, hedeflerinin bu yükü “sonsuz bir şekilde” geride bırakmak olduğunu belirtti. Asgari ücret beklentileri için kritik mesaj Asgari ücrete yapılacak zamma yönelik rakam paylaşmayan Erdoğan, buna karşın: TİSK heyetini “ellerini taşın altına koymaya” davet etti, işçilere yönelik olumlu adımların hem verimlilik hem bereket getireceğini söyledi, enflasyon ve istihdam destekleriyle birlikte 2026 perspektifine işaret etti. Yarın başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında, Erdoğan’ın bu mesajının ardından işveren tarafının nasıl bir tutum alacağı ile asgari ücret zammına ilişkin pazarlık süreci kamuoyu ve çalışanlar tarafından yakından izlenecek.

Erdoğan’dan Dünya İnsan Hakları Günü mesajı: “Suriye’de zafer, Filistin’de özgürlük yakın” Haber

Erdoğan’dan Dünya İnsan Hakları Günü mesajı: “Suriye’de zafer, Filistin’de özgürlük yakın”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programında önemli mesajlar verdi. Konuşmasında Suriye’deki gelişmelere ve Filistin meselesine geniş yer ayıran Erdoğan, insan hakları ihlallerine karşı Türkiye’nin duruşunun altını çizdi. Erdoğan, “İnsan hakları cellatlarının ülkemize, milletimize, demokrasimize ve sosyal barışımıza çıkardığı faturaları halen ödüyoruz.” dedi. “Suriye devriminde en zor dönem geride kaldı” Erdoğan, Suriye’deki sürece ilişkin değerlendirmesinde son bir yılın kritik bir eşik olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, “Suriye devriminin son 1 yılda en zoru geride bıraktığını memnuniyetle görüyoruz.” diyerek, Şam yönetiminin yeni dönemde istikrarı koruyacağına inandığını ifade etti. Türkiye’nin Suriyelilere destek politikasının süreceğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye ve Türk milleti olarak Suriyeli kardeşlerimizin inşa, ihya, toparlanma çabalarını tüm imkânlarımızla destekliyoruz.” sözlerini tırnak içinde aktardı. “Filistin’de özgürlük ve barış gelecek” Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin konusunda da güçlü bir mesaj verdi. “1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen bir Filistin devleti muhakkak Allah’ın izniyle kurulacak.” ifadelerini kullanan Erdoğan, Gazze’de yaşananların insanlık dramı olduğuna dikkat çekti. Filistin halkının uzun yıllardır büyük acılar yaşadığını hatırlatan Erdoğan, “Filistin halkı kendi öz yurtlarında emniyet içinde yaşayacak.” sözleriyle Türkiye’nin desteğinin süreceğini vurguladı. İnsan hakları vurgusu: “Tarihimizin hiçbir döneminde çiğ süt içmedik” Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin insan hakları geleneğine de değindi. “Bizim ne tarihimizde ne de kültür ve medeniyet kodlarımızda insan hakları konusunda mahcubiyet duyacağımız hiçbir leke yoktur.” diyen Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin tüm coğrafyalarda mazlumların yanında olmaya devam edeceğini dile getirdi. Ayrıca, “Tarihimizin hiçbir döneminde çiğ süt içmedik. Şükür karnımız da ağrımıyor.” ifadelerini kullanarak Türkiye’nin geçmişiyle güçlü bir bağ kurduğunu söyledi. “Zalimlerin tuzakları bozulacak” Erdoğan, Suriye ve Filistin için umut veren mesajlarını şu sözlerle sürdürdü: “Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur. Şimdi sıra inşallah Filistin’de. Filistin’de de mazlumların sabrı zaferle taçlanacak.” Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin bölgedeki tüm mazlum halklarla dayanışmasını sürdüreceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Macaristan ile ticaret hedefimiz 10 milyar dolar Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Macaristan ile ticaret hedefimiz 10 milyar dolar

Türkiye ile Macaristan arasındaki stratejik ortaklık, İstanbul'da gerçekleşen liderler zirvesiyle yeni bir boyuta taşındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ı Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde resmi törenle karşıladı. İkili ve heyetler arası görüşmelerin ardından, iki ülke ilişkilerini derinleştirecek enerji, savunma sanayii ve eğitim gibi kritik başlıklarda 16 yeni anlaşmaya imza atıldı. TİCARETTE HEDEF BÜYÜTÜLDÜ Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik ilişkilere dair önemli mesajlar verdi. Mevcut 6 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak üzere olduklarını belirten Erdoğan, "Aramızdaki güçlü ticaret potansiyelini dikkate alarak hacim hedefimizi 10 milyar dolar olarak güncellemeyi görüştük" ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca, savunma sanayii alanındaki iş birliğinin ortak üretimi de kapsayacak şekilde ileri seviyelere taşınması için projelerin değerlendirildiğini kaydetti. ORBAN: "SADECE ERDOĞAN BAŞARILI OLDU" Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise konuşmasında Türkiye'nin bölgesel barışa katkısına dikkat çekti. Ukrayna-Rusya savaşında çözümün savaş meydanlarında değil, masada olduğunu savunan Orban, Türkiye'nin diplomatik çabalarını takdir etti. Orban, "Bu konuda başarılı tek arabulucu Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Barış yönündeki gayretlerimizi uyumlaştırmak konusunda mutabık kaldık" değerlendirmesinde bulundu. "TÜRK DÜNYASI BÜYÜK BİR PLANLA HAREKET EDİYOR" Türkiye ile Macaristan arasındaki tarihi bağlara vurgu yapan Orban, "Türk Yüzyılı" vizyonuna da değindi. Macaristan'ın batıda yer almasına rağmen Türk dünyasıyla ilişkilerinin hayati önem taşıdığını belirten Orban, "Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tarihi pencereyi yeniden açtı. Türk dünyasının büyük bir enerji toplayacağını ve büyük bir planla hareket ettiğini gördüm" şeklinde konuştu. İŞ BİRLİĞİ KURUMSALLAŞIYOR Görüşmede ayrıca kurumsal iş birliğini artıracak yeni mekanizmaların devreye alındığı açıklandı. Dışişleri ve savunma bakanları ile istihbarat başkanlarının katılımıyla "ortak istişare mekanizması"nın ilk toplantısı yapılırken, dışişleri bakanları başkanlığında "ortak planlama grubu" kurulması kararlaştırıldı. Erdoğan, bu adımların ilişkilerin ulaştığı seviyenin bir göstergesi olduğunu belirtti.

Erdoğan: Şehrini yağmalayana karşı, hizmet edenin yanındayız Haber

Erdoğan: Şehrini yağmalayana karşı, hizmet edenin yanındayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. belediyelere yönelik yolsuzluk operasyonlarına atıfta bulunarak, "Hizmet etmek isteyeni desteklerken, milletin malının çarçur edilmesine de yasal sınırlar çerçevesinde müsaade etmiyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide bu yola devam edeceğiz. Hiçbir ayrım yapmadan şehrine hizmet edenin yanında olacağız, yine hiçbir ayrım yapmadan şehrini yağmalayanın karşısında olacağız" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı tarafından İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi"ne katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadının omuzlarındaki yükün her geçen gün arttığına dikkat çekerek, "Kadınlardan bir taraftan geleneksel sorumluklarını yerine getirmeleri, diğer taraftan çalışma hayatı içinde bizzat yer alarak aile bütçesine destek olmaları bekleniyor. Kadınlar eskiden olduğu gibi hem aileyi çekip çevirmeye çalışırken hem de çalışma hayatının zorluklarını omuzlamak zorunda kalıyor. Savaşların, çatışmaların, ekonomik krizlerin yükünü herkesten fazla kadınlar çekiyor. İdeal ve adil bir toplumsal hayat ancak kadınların söz ve hak sahibi olmaları ile mümkündür. Şehir hayatı ve yerel yönetimlerde de kadınların etkin olmaları önemlidir. Her şehir aynı zamanda o insanların yuvasıdır. Kadının olduğu yerde barış olur, kadının olduğu yerde birlik olur, kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur, ilerleme olur, inşa olur. Tıpkı medeniyetimiz gibi şehirlerimizin de anaç karakterde olması işte bu hakikatin tezahürüdür. Kadınların kurucu aklı o kadar kıymetli ki bunu gündelik hayatta eşlerden birinin vefat ettiği ailelerde çok net görebiliriz. Eşlerden evin erkeği rahmetli olmuşsa kadın dirayetiyle, şefkatiyle aileyi kanatları altına alarak tüm bireylere sahip çıkar. Eşi vefat ettikten sonra o ocak sönmüyorsa başında kadın olduğu içindir. O aile dağılmıyorsa kadının kurucu ve kuşatıcı fıtratı sayesindedir. Toplumun çekirdeği olan aile nasıl kadınların fedakarlıkları sayesinde ayakta duruyorsa, toplumsal hayatta da şehirler, ülkeler ve milletler kadınlar sayesinde ayakta durur. Kemal Tahir’in ifadesiyle ‘devletimizi devlet ana yapan kadınlardır’" şeklinde konuştu. "ÜLKEMİZDEKİ KADINLAR AVRUPA’DAKİ HEMCİNSLERİNDEN ÇOK DAHA EVVEL SEÇME, SEÇİLME HAKKINA KAVUŞMUŞLARDIR" Kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 91. yıldönümü olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ülkemizde kadın hakları açısından önemli bir düzenlemenin 91. yıldönümüdür. 1930 yılında önce belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı elde eden kadınlar, 1934’te anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır. Böylece ülkemizdeki kadınlar Avrupa’daki hemcinslerinden çok daha evvel seçme, seçilme hakkına kavuşmuşlardır. 1935 yılında yapılan ilk genel seçimlerde 17 kadın milletvekili mecliste temsil hakkına sahip olmuşlardır. Temel hak ve özgürlüklerin kullanımında eşit muamelenin önünü açan bu önemli düzenlemenin 91. yıldönümü kutlu olsun diyor, ülkemizin tüm kadınlarının 5 Aralık Kadın Hakları Günü'nü tebrik ediyorum" diye konuştu. "KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI GAZİ’NİN VEFATINDAN SONRA GELENLER TARAFINDAN SABOTE EDİLMİŞ, ÇEŞİTLİ KISITLAMALARLA AŞINDIRILMIŞTIR" Kadınların tarihimizde de özel bir konumu olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Uygur dönemine ait yazıtlara bakıldığında ‘ana’ sözcüğünün her zaman ‘baba/ sözcüğünden önde geldiği görülür. Tabiri caizse çift başlı kartalın biri kadın, diğeri erkektir. Kartalın bir başı ‘hakan’ ise, diğer başı ‘hatun’dur. Tarihimizde Ertuğrul Gazi’nin annesi Halime Ana gibi, Osmangazi’nin eşi Bala Hatun gibi, Orhangazi’nin eşi Nilüfer Hatun gibi nice öncü ve örnek kadın şahsiyetler vardır. O fedakar kadınları hep şükranla yad ediyoruz, bir kez daha rahmetle anıyoruz. Kadınlar istiklal harbimizde de son derece mühim roller üstlenmişlerdir. Şehir şehir dolaşarak milli mücadeleyi halka anlatan, bebeği kucağında olduğu halde cepheye mermi taşıyan, ‘ben cephe gerisinde değil cephede erkeklerle birlikte savaşacağım’ diyerek işgalcilere kök söktüren yiğit kadınlar, erkeklerle birlikte bu topraklar için can verdiler. Bize özgürçe yaşayacağımız bir vatan bıraktılar. Cumhuriyetimizin kuruluşu ve yükselişinde de kadınlar her zaman ön safta yer aldılar. İşte 1930 ve 34’te yapılan düzenlemelerle kadınların bu mücadelesi onurlandırılarak hakları teslim edilmiştir. Gazi Mustafa Kemal bu hakkın verilmesinin ardından şöyle demiştir; ‘Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır.’ Bizzat kendi ifadesiyle kadınların liyakat ve salahiyetle kullanmaları için verilen bu hak, Gazi’nin vefatından sonra gelenler tarafından sabote edilmiş, çeşitli kısıtlamalarla aşındırılmıştır" ifadelerini kullandı. "OKULLARDA YÜRÜTÜLEN CADI AVINI NASIL UNUTABİLİRİZ" Kadınların seçme ve seçilme hakkını uzun yıllar özgürce kullanamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görünür görünmez birçok engelle karşılaştılar. Başörtüleri dolayısıyla seçilme hakkından mahrum bırakıldılar. Üniversiteyi kazandıklarında karşılarında ikna odalarını buldular. Mesela kimi zaman kılık kıyafetlerinden, kimi zaman mezun oldukları okullardan ötürü ayrımcılığa uğradılar. 28 Şubat baskıcı atmosferinde binlerce kadın, eğitim, çalışma, kamuda istihdam haklarından feragat etmek zorunda kaldı. Kadınlar yıllarca inanç değerleriyle okulları, eğitimleri ve meslekleri arasında çok travmatik tercihler yapmak mecburiyetinde bırakıldı. Bunların hepsini beraber yaşadık. Şu an bu salonda bulunan arkadaşlarımızın da önemli bir kısmı bunu iliklerine kadar yaşadı. Soruyorum, Meclise başörtüsü ile girdi diye adeta linç edilen kadınları hangimiz nasıl unutabiliriz. Okullarda yürütülen cadı avını nasıl unutabiliriz. Unutmayın, ‘411 el kaosa kalktı’ manşetinin temsilcisi olduğu karanlığı nasıl unutabiliriz. Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi'nin kapısında nöbet tutan CHP’yi ve özgürlük düşmanı zihniyetini nasıl unutabiliriz. Bugün sesleri eskisi kadar çok çıkmasa da sosyal medyada, iş dünyasında, siyasette, bürokraside varlığını halen devam ettiren kadın hakları cellatlarını nasıl unutabiliriz. Bunları unutmadık, unutmuyoruz, hiçbir zaman unutmayacağız" dedi. "MAHKEME KAPILARINDAN AYRILMAYAN MUHALEFETE, KADIN HAKLARI MESELESİNİ MARJİNAL İDEOLOJİLERİNE PARAVAN YAPAN ÇEŞİTLİ YAPILARA RAĞMEN BAŞARDIK" Türkiye’nin AK Parti döneminde kadın haklarında altın çağını yaşadığını söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yıllarca bu meselenin edebiyatını yapanlar hiçbir adım atmazken, biz hanım kardeşlerimizin sosyal hayatta, kamuda, ticarette, siyasette hak ettikleri yere gelmeleri için yoğun bir gayret içindeyiz. Bunu son 23 yılın rakamlarına göz attığınızda zaten görüyorsunuz. Göreve geldiğimizde kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27,9 idi. 2025 Eylül ayı itibarıyla yüzde 35,7’ye yükseldi. Kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı ise sadece yüzde 4,4 idi. 2023 Mayıs seçimleriyle meclisteki kadın milletvekili sayısı 119’a, temsil oranı ise yüzde 19,83’e çıktı. Kadın muhtarların sayısı 117’den 2 bin 1’e yükseldi. Kadın kamu çalışanlarının oranı 2024 yılı itibarıyla yüzde 43,46’a ulaştı. Kadın valililerimizin sayısını dört katına, kadın kaymakamlarımızın sayısını ise 3,7 katına çıkardık. 2002’de kadın büyükelçilerimizin sayısı sadece 14 iken, bugün 80 kadın büyükelçimiz var. Kadın akademisyenlerin sayısında da ciddi artış oldu. Kadın profesörlerimizin oranı yüzde 24’ten yüzde 36’ya, kadın doçentlerin oranı yüzde 31’den yüzde 44’e, kadın öğretim görevlilerinin oranı yüzde 36’dan yüzde 53’e yükseldi. Sadece 23 yılda bütün bunları başardık. Mahkeme kapılarından ayrılmayan muhalefete, kadın hakları meselesini marjinal ideolojilerine paravan yapan çeşitli yapılara rağmen başardık. Bu mücadeleyi sonuna kadar sizlerle birlikte sürdüreceğiz. İnşallah daha güzel seviyelere yine birlikte geleceğiz." "HİÇBİR AYRIM YAPMADAN ŞEHRİNE HİZMET EDENİN YANINDA, ŞEHRİNİ YAĞMALAYANIN KARŞISINDA OLACAĞIZ" 2019 yerel seçimleri sonrasında yerel yönetimlerde yaşanan değişime dikkat çeken Erdoğan, "Belediyeler iyi çalıştığında merkezi idarenin vizyonunu tamamlayıcı bir işlev görmektedir. Tersi durumda ise vatandaş hak ettiği hizmete kavuşamamakta, iller ve ilçeler arasında halka sunulan hizmetlerin kalitesinde fark oluşmaktadır. 2019 seçimleri sonrasında el değişen birçok belediyede bunu bizzat tecrübe ettik. Hizmet ve eser yerine reklamı önceleyen kifayetsiz kişilerin yönetiminde belediyelerimiz hızla irtifa kaybetti. Daha önce pürüzsüz işleyen hizmetlerde aksaklıklar yaşanmaya başladı. Trafik toplu taşıma temizlik hizmetleri, çevre düzenlemeleri gibi temel hizmet alanlarında bırakın iyiye gitmeyi sorunlar derinleşti, kronikleşti, daha da içinden çıkılmaz hale geldi. Tabii bu sorunlar özellikle yolsuzluk, rüşvet, irtikap, kamu malını talan etme ve bunun yanında ahlak ve hukuk dışı skandallar ne yazık ki Türkiye’yi bir tahribatla karşı karşıya bıraktı. Bütün bunları eklediğimizde ortaya çok daha vahim bir tablo çıkıyor. Biz 86 milyonun sorumluluğunu taşıdığımız için her türlü çabayı gösteriyoruz. Belediyelerin yetişemediği yerlere biz ulaşıyoruz. Kaynakların verimli kullanılması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Hizmet etmek isteyeni desteklerken, milletin malının çarçur edilmesine de yasal sınırlar çerçevesinde müsaade etmiyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide bu yola devam edeceğiz. Hiçbir ayrım yapmadan şehrine hizmet edenin yanında olacağız, yine hiçbir ayrım yapmadan şehrini yağmalayanın karşısında olacağız" açıklamalarında bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.