#Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

İLKHABER-Gazetesi - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Putin’den Ukrayna ve Avrupa’ya sert mesaj: “Gerekirse hemen hazırız” Haber

Putin’den Ukrayna ve Avrupa’ya sert mesaj: “Gerekirse hemen hazırız”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da düzenlenen “Rusya Çağırıyor” forumunda Ukrayna savaşına, Avrupa ülkelerinin tutumuna ve Karadeniz’de artan gerilime ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Putin, Ukrayna limanlarına yönelik saldırıların genişletileceğini belirtirken, Avrupa ülkelerine yönelik sert bir uyarıda bulundu: “Rusya savaş istemiyor ancak başlatılırsa biz buna hemen hazırız.” Başkent Moskova’daki “Rusya Çağırıyor” forumunda konuşan Vladimir Putin, Rus ordusunun Ukrayna’daki ilerleyişine dair değerlendirmelerde bulundu. Ukrayna’nın Krasnoarmeysk kentinin tamamen Rus güçlerinin kontrolüne geçtiğini söyleyen Putin, bölgenin hem lojistik hem de askeri açıdan stratejik önem taşıdığına dikkat çekti. Kentin hala Ukrayna’nın kontrolünde olduğu iddialarına da yanıt veren Putin, “İsteyen gazetecileri oraya götürmeye hazırız. Gerçek durumun görülmesini istiyoruz” dedi. Putin, Kupyansk-Uzlovoy bölgesindeki çatışmaların sürdüğünü ve birkaç gün içinde buranın da Rus ordusunun kontrolüne geçeceğini savundu. “Limanlara ve gemilere saldırıları genişleteceğiz” Karadeniz’deki gerilime de değinen Putin, Ukrayna’nın Rus gemilerine yönelik saldırılarını artırdığını belirterek, buna karşı yeni adımlar atacaklarını söyledi. Putin, “Ukrayna limanlarına ve bu limanlara giren gemilere karşı saldırılarımızın kapsamını genişleteceğiz” ifadelerini kullandı. Ukrayna’ya destek veren ülkelerin gemilerine karşı misilleme ihtimalini de gündeme getiren Putin, “Bunu yapacağımızı söylemiyorum ama değerlendireceğiz. En radikal adım Ukrayna’yı denizden tamamen kesmektir” diye konuştu. “Avrupa ile savaşmak istemiyoruz ama hazırız” Putin, Ukrayna’da barışın sağlanması konusunda Avrupa’nın süreci tıkadığını öne sürerek, “Avrupalıların barış gündemi yok, savaşın tarafındalar” dedi. Rusya’nın Avrupa ile çatışma arayışında olmadığını vurgulayan Putin, şu ifadeleri kullandı: “Rusya Avrupa ile savaşmak istemiyor ama eğer Avrupa başlatırsa, biz buna hemen şu an hazırız. Böyle bir durumda Moskova’nın yakında kimseyle pazarlık yapacak muhatabı kalmayacak.” “Sürekli para dileniyorlar” Ukrayna yönetimini ekonomik politikaları üzerinden de eleştiren Putin, “Ukraynalı yetkililer başka bir gezegende yaşıyor gibiler, savaştan habersizler. Sürekli para dileniyorlar” diyerek Kiev yönetimine sert çıktı.

Trump’tan Ukrayna açıklaması: Savaşın nereye gideceğini 2 hafta içinde göreceğiz Haber

Trump’tan Ukrayna açıklaması: Savaşın nereye gideceğini 2 hafta içinde göreceğiz

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna’daki savaşın gidişatına ilişkin, “Önümüzdeki 2 hafta içinde savaşın nereye gideceğini ya da benim nereye gideceğimi göreceğiz. İki tarafa da gidebilirim” dedi. Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşüp görüşmediği sorusuna da, savaşla ilgili memnuniyetinin olmadığını ve durumu yakından takip ettiğini belirterek yanıt verdi. "Nükleer savaşa dönüşebilecek bir sorunu da çözdüm ama bu farklı" Trump, Putin’e süre verip vermeyeceği sorusu üzerine Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i işaret ederek, "Bakın, tango iki kişiyle yapılır. O ikisiyle bir toplantı yapmak istediğimi anlıyorsunuz. Belki sonuç çıkmaz, belki çıkar ama göreceğiz. İnsanlar ölmeye devam ediyor. 30 yıldan uzun süren 3 savaşı çözdüm, Hindistan ile Pakistan arasında nükleer savaşa dönüşebilecek bir sorunu da çözdüm. Ama bu farklı" ifadelerini kullandı. "Büyük yaptırımlar ya da gümrük vergileri gündeme gelebilir" Trump, 2 hafta içinde vereceği kararın savaşın yönünü değiştirebileceğini vurgulayarak, "İki hafta sonunda iki yol var. Ya büyük yaptırımlar ya da büyük gümrük vergileri. Belki de her ikisi. Ya da hiçbir şey yapmayacağız ve bu sizin savaşınız diyeceğiz. Bakın, (Savaş çıktığı zaman) başkan olsaydım bu savaş asla olmazdı. Bu, savaş aptal insanlar yüzünden oldu. 4 yıl boyunca bu konu hiç gündeme gelmedi. Çünkü Putin bizim bunu asla kabul etmeyeceğimizi çok iyi biliyordu" ifadelerini kullandı. Trump, savaşın genç askerler üzerindeki etkisine de dikkat çekerek, "Her gün 5 ila 7 genç çocuk ölüyor. Düşünün, siz bir ebeveynsiniz, oğlunuz evden ayrılıyor ve bir hafta içinde kafasından vuruluyor. Ben savaşları durdurmayı seviyorum. İnsanlar tam tersini bekliyordu ama ben herkesi savaştan çıkarıyorum" diye konuştu. "Kanada misilleme gümrük vergilerini kaldırıyor" Trump, Kanada Başbakanı Mark Carney ile yaptığı görüşmeye de değinerek, "Dün sabah Kanada Başbakanı Carney ile çok iyi bir görüşme yaptık. Kanada misilleme gümrük vergilerini kaldırıyor. Onları seviyorum, ben ABD için savaşıyorum. İş dünyasındaki başarımız geri geliyor, çok güçlüyüz" dedi. "Epstein dosyalarında adı geçen birçok kişi orada olmayı hak etmiyor" ABD Başkanı, Epstein dosyalarının Temsilciler Meclisi’ne gönderilmesiyle ilgili soruya, "İnsanlar incinmemeli, ama ben tamamen açık olmasını destekliyorum. O dosyalarda adı geçen birçok kişi o dosyada olmayı hak etmiyor. Bu olay tamamen bir Demokrat aldatmacası" yanıtını verirken, eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın Epstein ile ilişkilerine de değinerek, Demokratları eleştirdi. "AB artık bizi dolandırmıyor" Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan yeni ticaret anlaşmasına da değinen Trump, "Avrupa Birliği bize 950 milyar dolar ödüyor, ayrıca 750 milyar dolarlık enerji satın alacaklar. Artık bizi dolandırmıyorlar. Bu ülke artık akıllı insanlar tarafından yönetiliyor" dedi. ABD ekonomisinin gücüne dikkat çeken Trump, eski ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i hedef alarak, "Ülkemiz tarihinin en güçlü ekonomisine sahip. Eğer Biden ya da Harris başkan olsaydı bu piyasa 1929’daki gibi çökerdi" ifadelerini kullandı. "İsrail’de tüm rehineleri kurtaran benim" Gazze’deki rehine krizine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Trump, "Tüm rehineleri kurtaran benim. Eğer ben olmasaydım hepsi ölmüş olurdu. Hamas kalan 20 kişiyi teslim etmiyor, çünkü bunun hayatlarının sonu olacağını biliyorlar. Bu durum sona ermeli" dedi.

Zelenskiy: “Putin blöf yapıyor, Alaska görüşmesi öncesi baskı kuruyor” Haber

Zelenskiy: “Putin blöf yapıyor, Alaska görüşmesi öncesi baskı kuruyor”

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cuma günü ABD'nin Alaska eyaletinde yapacağı görüşme öncesinde, "Putin blöf yapıyor, Alaska’daki görüşme öncesi Ukrayna cephesinin her noktasında baskı kurmaya çalışıyor" dedi. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in cuma günü ABD'nin Alaska eyaletinde yapacağı görüşme öncesinde Ukrayna’daki durumun ele alındığı Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ve AB liderleri ile yaptığı iki ayrı video konferans görüşmesinin ardından Zelenskiy ile ortak basın toplantısı düzenledi. Merz, ilk video konferans görüşmesinin Finlandiya, Fransa, İngiltere, İtalya, Polonya ve Ukrayna devlet ve hükümet başkanları ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Antonio Costa, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin katılımıyla yapıldığını belirtti. Merz, ikinci video konferans görüşmesinin ise ilk toplantıya katılan hükümet ve devlet başkanları ile ABD Başkanı Donald Trump arasında olduğunu ifade etti. "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı Avrupa'nın bölünmesinin yarasını yeniden açtı" Almanya Başbakanı Merz, 64 yıl önce bugün 13 Ağustos 1961'de inşasına başlanan Berlin Duvarı'nın Almanların ve Avrupa'nın bölünmesinin sembolü olduğunu ancak bu bölünmeyi aşmayı başardıklarını belirtti. "Ancak üç buçuk yıldır Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı Avrupa'nın bölünmesinin yarasını yeniden açtı" diyen Merz, Trump ile Putin’in cuma günü ABD'nin Alaska eyaletinde yapacağı görüşmenin doğru yönde ilerlemesi için Avrupalılar olarak ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını belirtti. "Alaska'daki görüşmede Avrupa ve Ukrayna’nın temel güvenlik çıkarları korunmalıdır" Trump'ın cuma günkü görüşmede başarılı olmasını istediklerini ifade eden Merz, "Alaska'daki görüşmede Avrupa ve Ukrayna’nın temel güvenlik çıkarları korunmalıdır. Bugün, Avrupalılar olarak ABD Başkanı Trump'a ilettiğimiz mesaj buydu. Cuma günü ulaşılabilir hedef konusunda hemfikir olduğumuzu söyleyebilirim. ABD Başkanı Ukrayna'da barış için çalışırken Avrupa ve Ukrayna'nın çıkarlarını gözetmesi halinde, bizim tam desteğimize güvenebileceğini biliyor" diye konuştu. Trump-Putin görüşmesi öncesi Avrupa'nın 5 şartı Almanya Başbakanı Merz, Rusya-Ukrayna Savaşı’na barışçıl bir çözüm için Avrupalıların beş temel koşulunu sıraladı. Merz, "Müzakerelerin doğru sırayla yapılmasını istiyoruz. Öncelikle ateşkes sağlanmalı, ardından temel unsurlar bir çerçeve anlaşmada kararlaştırılmalıdır. Ukrayna toprak meseleleriyle ilgili müzakerelere hazırdır ancak sınırların zorla değiştirilemeyeceği ilkesi geçerli olmaya devam etmelidir. Dördüncü olarak, müzakereler Kiev için sağlam güvenlik garantileri içermelidir. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, ülkelerinin egemenliğini etkili bir şekilde savunabilecek durumda olmalı ve öyle kalmalıdır. Ayrıca, uzun vadede Batı'nın yardımına güvenebilmelidirler. Beşincisi, müzakereler ortak bir transatlantik stratejinin parçası olmalıdır. Bu strateji, Ukrayna'ya güçlü destek ve Rusya'ya gerekli baskı uygulamaya devam etmelidir" dedi. "Trump ile önce Zelenskiy ve beni, ardından da diğer Avrupa devlet ve hükümet başkanlarını bilgilendireceği konusunda anlaştık" Merz, Alaska’daki Trump -Putin görüşmesinin Rusya tarafında herhangi bir hareketliliğe neden olmazsa ABD ve Avrupalıların Rusya'ya baskıyı arttırması gerektiğini vurguladı. ABD Başkanı Trump’ın baskının artırılması gerektiği konusunu onayladığını belirten Merz, "Putin ile görüşmeden hemen sonra, Trump ile önce Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve beni, ardından da diğer Avrupa devlet ve hükümet başkanlarını bilgilendireceği konusunda anlaştık" dedi. Trump ile Putin arasında Alaska'da gerçekleşecek görüşmeyi "önemli kararların alınabileceği" bir görüşme olarak gördüğünü belirten Merz, "Ukrayna'da barış için umut var. Avrupa'nın ortak bakış açısıyla hareket ediyoruz. Trump ile Putin arasında bir anlaşmaya varılmasını umuyorum" ifadelerini kullandı. Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Ukrayna bağlamında görüşmelere devam edeceklerini de sözlerine ekledi. "Putin blöf yapıyor" Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise sözlerine Almanya’nın ülkesine verdiği askeri ve ekonomik desteklere teşekkür ederek başladı. Rusya Ukrayna savaşı bağlamında yapılan görüşmelere ve atılan adımlara değinen Zelenskiy, "Hepsi Avrupa'da barış, dünyada barış istiyor. Bugün ABD Başkanı ile ortak pozisyonlarımızı görüştük. Bir koordinasyon görüşmesi yapıldı. Ortak ilkeler üzerinde anlaştık" dedi. "Ukrayna ile ilgili her konuda Ukrayna masada oturmalı. Silahların susturulması gerekiyor. Sağlam güvenlik garantileri olmalı" diyen Zelenskiy,"Rusya'ya baskı yapılmalı, yaptırımlar uygulanmalı ve Rusya silahların susturulmasını kabul etmezse bu yaptırımlar daha da sertleştirilmeli" dedi. Putin’in "barış isteği" söylemlerine ilişkin ise Zelenskiy, "Putin blöf yapıyor, Alaska’daki görüşme öncesi Ukrayna cephesinin her noktasında baskı kurmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı. Rusya’nın tüm Ukrayna'yı işgal etmiş gibi bir izlenim oluşturmak istediğini belirten Zelenskiy, bunun işe yaramadığını, Ukrayna’nın da Rus askeri sanayisine yönelik saldırıları olduğunu hatırlattı. "ABD Başkanı’na, Putin'in barış istemediğini, bizi tamamen işgal etmek istediğini söyledim. Putin kimseyi kandıramayacak. Barışı sağlamak için baskıya ve yaptırımlara ihtiyacımız var. Ortaklarımızla birlikte Putin'in savaşını durdurabiliriz" dedi. Alaska'daki Trump - Putin görüşmesinde Rusya-Ukrayna savaşında acil bir ateşkes sağlanacağını umduklarını belirten Zelenskiy, "Trump bana, sonuçlar ortaya çıktığında benimle iletişime geçip sonuçları konuşacağımızı ve sonraki adımlarımızı konuşacağımızı söyledi" dedi. "Bir anayasamız var" Trump-Putin görüşmesinde Rusya ile Ukrayna arasında muhtemel toprak değişimine ilişkin "Toprak takası için Anayasal onay almam lazım" sözleri hatırlatılan Zelenskiy, kararında değişiklik olmadığını belirterek, "Bizim temelimiz olan bir anayasamız var ve anayasa değiştirilmedi, bu nedenle ben de pozisyonumu değiştiremem" dedi. Berlin’deki Ukrayna toplantısında Rusya koruması Almanya Başkanlığının gizli kat olarak bilinen 4’üncü katında çevrimiçi yapılan Ukrayna gündemli toplantılarda en yüksek güvenlik seviyesinin uygulandığı belirtildi. ABD Başkanı Donald Trump ile diğer hükümet başkanları arasında Başbakanlık'ta yapılan video konferans görüşmesinin özellikle Rus casuslarının gizlice dinleyebileceği endişesi nedeniyle bir dizi önlemler alındı. Tercümanların dahi alınmadığı toplantıda Merz ve Zelenskiy’in sınırlı sayıda yardımcısı yer alırken, katılımcıların görüşmeler öncesi kapatılan cep telefonları da hiç bir şekilde dinlenmeyecek kutulara konuldu.

Putin, ABD’ye satılan Alaska’yı ziyaret eden ilk Rus lider olacak Haber

Putin, ABD’ye satılan Alaska’yı ziyaret eden ilk Rus lider olacak

ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna meselesi ve ikili ilişkileri görüşmek üzere 15 Ağustos’ta bir araya gelmeyi planlayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uzun yıllardan sonra ABD’ye ilk kez gidecek. 2015 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kuruluna katılmak üzere New York’a giden Putin’in bu ziyareti, son ABD ziyareti olarak kabul ediliyor. Geçmişte ABD’yi Nikita Kruşçev, Leonid Brejnev, Mihail Gorbaçov, Boris Yeltsin ve Dmitriy Medvedev ziyaret etse de Putin, Alaska’ya giden ilk Rus lider olarak tarihe geçecek. Mihail Gvozdev ve İvan Fedorov adlı iki kaşif tarafından 1732’de keşfedilen Alaska, sonraki yıllarda tüccarlar tarafından değerlendirilmeye başlandı. Başlangıçta Rus toprağı olan bölge, Rus Devletine kürk ticareti üzerinden gelir sağlıyordu. 1799’da bölgede Rus-Amerikan Şirketi kuruldu. Kırım Savaşı sırasında böylesine uzak ve jeopolitik açıdan hassas bir bölgeyi yönetme ve korumanın maliyetinin potansiyel kardan daha ağır olduğu ortaya çıktı. Alaska’nın satılması fikri, ilk kez 1857’de Rus Çarı 2. Aleksandr’ın kardeşi Knez Konstantin Nikolayeviç tarafından ortaya atıldı. Daha sonra Çar 2. Aleksandr’ın onayıyla Alaska, 30 Mart 1867'de ABD’ye satıldı. Yaklaşık 1 milyon 518 bin 800 kilometrekarelik alan karşılığında ABD, Ruslara o dönemde 7 milyon 200 bin dolar ödedi. Bu rakamın bugünkü değeriyle 150 milyon dolardan fazla olduğu belirtiliyor. ABD ise Alaska’yı hem stratejik hem de ekonomik potansiyel olarak değerlendirdiği için satın aldı. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı William H. Seward, buzdan başka bir şey olmayan uzak ve işe yaramaz görülen bir toprağın satın alınmasına neden olduğu için birçok Amerikalı tarafından eleştirildi ve bu durum "Seward’ın çılgınlığı (Seward’s Folly)" olarak adlandırıldı. Yıllar sonra Alaska’nın altın, petrol, doğal gaz, balıkçılık ve stratejik açıdan değerli olduğu ortaya çıkınca bu eleştiriler, yerini "ABD’nin en karlı toprak alımı" yorumuna bıraktı. Rusya ile ABD’yi ayıran sınır noktası, zamanın da dönüm noktası ABD’ye ait Alaska’dan Bering Boğazı’nı geçerek Rusya’nın Çukotka bölgesine kadar olan mesafe 86 kilometre. Burada Rusya’ya ait Büyük Diomede Adası (Ratmanov) ile ABD’ye ait Küçük Diomede Adası arasında 3,8 kilometrelik mesafenin ortasından iki ülke arasındaki sınır geçiyor. Rusya ile ABD sınırını oluşturan bu bölge, saat diliminin değiştiği önemli bir noktadır. "Uluslararası Tarih Değiştirme Çizgisi" buradan geçmektedir. ABD sınırları içinde 15 Ağustos 2025’te gerçekleşecek Putin-Trump zirvesi sırasında sınırın hemen yanındaki Rusya’da takvimler, 16 Ağustos 2025’i gösterecek. İki ülke arasındaki bu kısa mesafeye rağmen zaman farkı 21 saat.

Putin: İran-İsrail çatışması küresel savaşa dönüşebilir Haber

Putin: İran-İsrail çatışması küresel savaşa dönüşebilir

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, St. Petersburg’da düzenlenen Uluslararası Ekonomi Forumu’nda yaptığı açıklamada, İran-İsrail geriliminin 3’üncü Dünya Savaşı’na dönüşme ihtimaline dair, “Durum endişe verici. Çatışma potansiyeli çok büyük ve büyümeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. 120'den fazla ülkenin temsilcilerinin katıldığı forumda Putin, Orta Doğu'daki gelişmelerden Ukrayna savaşına kadar birçok kritik başlığa değindi. İsrail ile çatışan İran’a desteğini ileten Putin, "İran'ı meşru çıkarları için verdiği mücadelesinde, özellikle de barışçıl nükleer enerji çıkarları için verdiği mücadelede destekliyoruz. Her zaman bu tutumu benimsedik. Bu konudaki ve çatışmadaki ilkesel tutumumuz değişmedi" ifadelerini kullandı. "Hemen hemen her gün İranlı dostlarımızla temaslarımız var" İsrail-İran çatışmasının önlenmesine dair tüm taraflarla temas halinde olduğunu belirten Putin, "Önerilerimiz var ve şuan tartışılıyor. Hemen hemen her gün İranlı dostlarımızla temaslarımız var. Önerilerimizin uygulanmasını çok isterim. İsrail ile de temas halindeyiz. Kısa bir süre önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ve ABD Başkanı Donald Trump ile görüştüm. Onlar bu sürece doğrudan dahiller. Onlara bakış açımı ve durumu çözme yönünde ilerleme teklifinde bulundum" dedi. İran ile aynı güçlere karşı mücadele ettiklerini belirten Putin, "Biz zaten savunduğumuz fikirlerin düşmanları ve Rusya Federasyonu için tehdit oluşturanlarla savaş halindeyiz. Bunlar temelde aynı güçlerdir" ifadelerini kullandı. "Netanyahu ve Trump’tan güvence aldım" İran’daki nükleer tesislerde görev yapan Rus uzmanların güvenliği için Netanyahu ve Trump’tan güvence aldığını belirten Vladimir Putin, "İran'da, İran'ın barışçıl nükleer enerji hakkına ilişkin görüşlerimiz ve tamamen uluslararası normlar çerçevesindeki hareketlerimizle görevlerimizi yerine getiriyoruz. Personelimizin güvenliğinin sağlanmasını talep ediyoruz. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bunu kabul ettiğini ve ABD Başkanı Trump'ın meşru taleplerimizi destekleyeceğine söz verdiğini belirtmek isterim" ifadelerini kullandı. "Ukrayna’nın ‘kirli bomba’ saldırısına cevabımız çok sert olur" Son günlerde Ukrayna’nın Rus topraklarında radyoaktif malzemeleri konvansiyonel patlayıcılarla birleştiren ‘kirli bombalar’ kullanacağına dair iddiaları da değerlendiren Putin, "Nükleer doktrinimizde, eylemlerimizde her zaman bize yönelik tüm tehditlere aynı şekilde karşılık vereceğimizi belirtiyoruz. Bu nedenle cevabımız çok sert ve büyük olasılıkla Neonazi rejimi ile maalesef Ukrayna için de felaket olacaktır. Umarım bu noktaya asla gelinmez" dedi. Putin konuşmasında ayrıca Ukrayna’nın Rus topraklarında ‘kirli bomba’ kullanacağına dair teyit edilmiş bir bilginin kendilerine ulaşmadığını belirtirken, Ukrayna yönetiminin her türlü eylemleri gerçekleştirebileceğini savunarak, "Bu tür niyetlere dair hiçbir kanıtımız yok. Ancak, bazılarının hastalıklı zihinlerinde bu tür fikirlerin ortaya çıkabileceğini varsayıyoruz. Rusya'ya karşı kirli bomba kullanmak, bugünkü Ukrayna topraklarında Neonaziler olarak adlandırdığımız kişiler tarafından yapılan büyük bir hata olurdu. Belki de bu onların son hatası olurdu" şeklinde konuştu. "Rus askerinin ayak bastığı yer Rus toprağıdır" Rus ordusunun Ukrayna’da kontrol altında tuttuğu toprakların artık Rus toprağı olduğunu savunan Vladimir Putin, "Eski bir kural var. Bu bir atasözü veya benzetme değil. Rus askerinin ayak bastığı yer bizimdir" dedi. Ukrayna ordusunun Rusya’nın Kursk bölgesini işgal etmesinden sonra Rus ordusunun operasyonları sonucu Ukrayna askerlerinin Rus topraklarından ağır kayıplar vererek çıktığını belirten Putin, "Ne yaptıklarını hatırlayın. Gelip Kursk bölgesine girdiler. Orada 76 bin kişiyi kaybettiler" ifadelerini kullandı. "Ukrayna’nın egemenlik hakkını sorgulamadık" Ukrayna ile çatışma halinde olmalarını Ukrayna’nın NATO ile yakınlaşmasına bağlayan Putin, "Ukrayna'nın bağımsız ve egemen olmasının temelleri, 1991 tarihli Ukrayna Bağımsızlık Bildirgesi'nde açıkça belirtilmiştir. Bu bildirgede, Ukrayna'nın ittifak dışı, nükleer silahsız ve tarafsız bir devlet olduğu açıkça yazmaktadır. Ukrayna'nın bağımsızlığını ve egemenliğini kazandığı bu temel değerlere geri dönmek iyi olurdu. Biz gerçeklerden yola çıkıyoruz. Komşu ülkede egemenlik ve bağımsızlık isteyen pek çok insan var. Biz Ukrayna halkının bağımsızlık ve egemenlik hakkını hiçbir zaman sorgulamadık" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.