Sabri Şenevi’nin Sinema Evi, binlerce film arşivi ile nostalji rüzgarı estiriyor
Sabri Şenevi, sinema tutkusu ve makinistlik yıllarından kalan 35 mm’lik film makinesi ile binlerce orijinal film arşivini evinin bodrumunda kurduğu sinema evinde sergileyerek yazlık sinema kültürünü yaşatıyor. Küçüklüğünden beri evinin zemin katındaki bu mekânda biriktirdiği film afişlerinin yanı sıra, köylerde film gösterimlerinde kullanılan 16 milimetrelik ve ev ortamında izlenen 8 milimetrelik film makineleri de yer alıyor. Şenevi, filmleri avlusunda kurduğu perdeye yansıtmak için avlunun arkasına makine dairesi kurdu. Sabri Şenevi’nin sinema tutkusu, çocukluğunda babasıyla izlediği Johnny Weissmüller’in başrolünde olduğu “Tarzan’ın Zaferi” filmiyle başladığını belirterek, “Babam küçükken beni ilk defa sinemaya götürdü, sinema sevgim o an başladı” dedi. Sinema gösterimlerine gelenlere ise çekirdek ve gazoz ikram ediyor.
Sabri Şenevi’nin sinema tutkusu Johnny Weissmüller’in “Tarzan’ın Zaferi” filmiyle başladı
Sabri Şenevi’nin sinema tutkusu, çocukluğunda babasıyla izlediği Johnny Weissmüller’in başrolünde olduğu “Tarzan’ın Zaferi” filmiyle başladığını belirterek, “Babamın küçükken beni ilk defa sinemaya götürmesi ile başladı. Sinema tutkusu, çocukluğunda gittiği götürdüğü Johnny Weissmüller’in başrol oyuncusu olduğu "Tarzan’ın Zaferi" filmi ile başladı. Daha sonra ilgim arttıkça sinemada kesilen filmleri atarlardı. Bizler 3-4 arkadaş bir araya gelerek atılan afişleri toplardık. Bu sayede afişlerimi ve filmlerimi biriktirdim.”
“Amacım geçmişi geleceğe taşımak”
Bugün Sabri Şenevi Sinema Evi adıyla faaliyet gösteren mekânında, geçmişin sinema kültürünü yaşatmayı amaçladığını ifade ederek şunları söyledi: “Bu biriktirdiğim filmleri nasıl izleyebilirim diye düşündüm, o yıllarda da perdede film izlemek için mercek lazımdı. Bende de mercek olmadığı için bir ampule su doldurarak bugün Sinema Evi'nin de bulunduğu o günün kerpiç evinin bodrumunda film gösterimlerine başladım. Daha sonra arkadaşlarımız merak edip izlemeye başladılar. Ardından gelenlerden 10 kuruş toplamaya başladık, sinema parası çıktı. Filmi oynatmaya başlayınca gelenler bu filmin sesi yok dediler. Paralarını geri istemeye başladılar. Filmin sesi çıksın diye perdenin arkasından ses çıkarmaya başladım. Tren gelirse tren sesi, at gelse filmde at sesi yapardım. Daha sonra biriktirdiğim afişleri, filmleri Sabri Şenevi Sinema Evi’ne getirdim. Burada amacımız geçmişi geleceğe taşımak.”
Şenevi, “Benim sinema sevgim evliliğin önüne geçti o yüzden hiç evlenmedim. Benden sonra burayı devam ettirecek kimse yok. Sinema sevgim için burayı müze haline getirdim. Seyhan Belediyesi ile anlaştık. Hayatta iken burası bana ait benden sonra Seyhan Belediyesine ait olacağına dair anlaştık. Burayı merak edipte gelen çok fazla insan var. İstanbul, Mersin, Eskişehir gibi illerden vatandaşlar oluyor. Buraya gelip bizi ziyaret ediyor. Geçmiş zamanda Engin Çağlar gelmişti ona güzel bir sürpriz hazırladık. Fatma Girik ile ilk oynadığı Öksüz filmini onu oynattık burada. Burada çok güzel anılar biriktirdik. 35 mm'lik filmlerden 400 tane var, yerli ve yabancı çok sayıda film mevcut” şeklinde konuştu.
“Tek amacım insanlara sinemayı sevdirmek”
Sabri Şenevi, “Buraya gelenler bana soruyorlar 'Bilet ne kadar?’ diye. ‘Ücretsiz’ diyorum, pek inanmıyorlar. Benim tek amacım, insanlara sinemayı sevdirmek ve sinemayı yaşatmak. Gelen ziyaretçilere çekirdek ve gazoz ikram ediyorum. Herkese kapımız açık” dedi.