#Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu

İLKHABER-Gazetesi - Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Memişoğlu: Türkiye sağlıkta dünya çapında örnek ülke oldu Haber

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Memişoğlu: Türkiye sağlıkta dünya çapında örnek ülke oldu

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, bir dizi temaslarda bulunmak, sağlık alanındaki yatırımları incelemek için Çankırı'yı ziyaret etti. Bakan Memişoğlu, ziyaretleri kapsamında Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Daha sonra basına kapalı olarak gerçekleştirilen Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Sağlık Yöneticileri Toplantısına katıldı. Bakan Memişoğlu, daha sonra AK Parti Çankırı İl Başkanlığını ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. "Türkiye herkesin aracı barış elçisi olarak gördüğü bir ülke haline gelmiş durumda" Partililere seslenen Bakan Memişoğlu, "30 senen önce hiç sesini çıkartmayan, ne denilirse yapan ülkemiz şu anda kendi söylediğini yaptırabilen, dünya politikasına yön verebilen, aynı zamanda da güvenilir, herkesin aracı barış elçisi olarak gördüğü bir ülke haline gelmiş durumda. Esasında bu her birimizin Sayın Cumhurbaşkanımımızın liderliğinde, büyük çabasıyla oldu. Bundan sonraki amacımız ülkemizi çok daha iyi seviyeler ulaştırıp hem teknoloji hem insan gücü hem de alt yapısıyla sadece kendisini değil, kendindeki dost ülkelerin kalkınmasını sağlayacak şekilde ön ayak olmak. Cumhurbaşkanımız, ‘Türkiye sadece Türkiye'den ibaret değildir' diyor. Bu cümle önemli bir cümle. Bu cümleden yola çıkarak şunu bilmemiz gerekir; biz geçmişinde üç kıtada hüküm sürmüş, adaletle, barışla insanlığa hizmet etmiş bir medeniyetin temsilcileriyiz. Bunu unutmadan birbirimize sıkıca sarılarak, ayrıştırıcı taraflarımızı değil, birleştirici taraflarımızı ön tarafa çıkararak üreteceğiz ve çok daha iyi yerlere geleceğiz" dedi. "Bazılarının hayal edemediği hizmet kapasitesine Türkiye ulaşmış durumda" Sağlık alanında yapılan yatırımlarla ilgili de konuşan Memişoğlu, "Türkiye sağlıkla ilgili, özellikle son 25 senede, Cumhurbaşkanımız ve geçmiş bakanlarımız ve çalışanlarımızın büyük emeğiyle, sağlık hizmetlerini en iyi şekilde yapan, her yere ulaştıran, aynı zamanda da dünyaya örnek olan, bunu da Kovid ve depremde gösteren bir yapıya kavuşmuş durumda. Çok net söylüyorum, 2024 senesinde 1 milyar 48 bin kez insana dokunan bir sağlık hizmetimiz var. Bugün bazı gelişmiş ülke diye düşündüğümüz ülkelerde insanlar, doktora ulaşmak için 6 ay bekleyebiliyorlar. Bizim ülkemizde her vatandaşın aile hekimi olduğu gibi bugün yatak kapasitesi olarak 220 binin üzerine çıkmış ve bu yataklardan birçoğunun tek kişilik, çift kişilik en üst sağlık alt yapısıyla hizmet ediliyor. Bunu başarmak çok zor bir iş. Bazılarının hayal edemediği hizmet kapasitesine Türkiye ulaşmış durumda. Şehir hastaneleri dünyanın örnek sağlık kurumlarından bir tanesi. O nedenle de biz bu sağlık hizmetlerini daha iyi sunabilmek için çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu. "İnsanlarımızın başka ile gitmeden bütün sağlık hizmetini karşılayacak şekilde yapıya kavuşacak" Çankırı'ya yapılan sağlık hizmetleri yatırımlarıyla ilgili bilgi veren Memişoğlu, "Termal, ılıca, su altyapısı, sağlık altyapısı gibi her türlü insanımıza hizmet edecek girişimi yapıyoruz ve gerçekleştiriyoruz. Hastanemiz ikmal inşaatıyla beraber 2026'nın sonunda bitecek. 2026 sonu iddialı bir söylem. Bunu yapmak için elimizden geleni, Grup Başkanvekilimiz ile beraber yapacağız. Bu 400 yataklı hastanemizin yapılması ve şu an hizmet veren hastanemizle birlikte yatak kapasitesi 700'e ulaşacak. Bu eğitim ve araştırma hastanesi altyapısına kavuşacak. Eğitim ve araştırma gibi Çankırı'dan başka ile gitmeden insanımızın bütün sağlık hizmetini karşılayacak şekilde yapıya kavuşacak. İlçelerimizin birçoğunda hastanemiz oluşmuş durumda. Kızılırmak ve Ilgaz'daki yeni yapacağımız hastanelerimiz olacak" şeklinde konuştu. Çankırı'nın sağlık turizmi noktası haline gelmesini önemsediklerini kaydeden Memişoğlu, "Özellikle Kurşunlu'da bir termal tesis kurulmuş durumda. Biz bu tesisi Türkiye'de sağlık turizmi anlamında da öncelikli yerlerimizden birisi olarak tespit ettik. Sayın Grup Başkanvekilimiz çok çaba harcamış. Biz de bu çabanın karşılığı olarak orayı sağlık turizmi noktası olarak değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı. "İnsanlar dünyanın 160 ülkesinden Türkiye'ye gelip sağlık hizmeti almaya çalışıyor" Türkiye'nin sağlık hizmetleri noktasında önemli bir ülke haline geldiğini vurgulayan Bakan Memişoğlu, "Bizler AK Parti'nin neferleri olarak çevrenizdeki insanlara Türkiye'nin sağlık alt yapısı ve insan gücü anlamında dünyanın en iyi sağlık hizmetlerine sahip olduğunu söyleyin. Çok net iddia ediyorum, Türkiye dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunan ülkelerinden bir tanesi ve bunu örnek alan birçok ülke var. İnsanlar dünyanın 160 ülkesinden Türkiye'ye gelip sağlık hizmeti almaya çalışıyor. Bundan 30 sene evvel bizim insanımız kalp ameliyatı için bile yurtdışına gidiyordu. Biz sağlıkta dünyanın en iyi hizmetini yapan ülke halindeyiz. Şimdi sağlık teknolojisi üretimini de gerçekleştirmeye çalışıyoruz" dedi.

Bakan Memişoğlu: Tütün, elektronik sigara ve puf birlikte tehlike oluşturuyor Haber

Bakan Memişoğlu: Tütün, elektronik sigara ve puf birlikte tehlike oluşturuyor

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sakarya Valisi Rahmi Doğan’ı ziyaret ederek yürütülen sağlık çalışmaları hakkında bilgi aldı. “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” buluşmaları kapsamında şehirleri ziyaret ettiklerini belirten Bakan Memişoğlu, inşaatının yüzde 70-80 seviyesine ulaştığı Sakarya Şehir Hastanesi’nin 2026 yılında hizmete gireceğini açıkladı. Bakan Memişoğlu, şehirde sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü ifade etti. "Özellikle toplumuzdaki kilo sorunu ve tütün bağımlılığı konusunda bir mücadeleye girdik" Tütün konusunda mücadele ettiklerini aktaran Bakan Memişoğlu, "Bunun yanında sağlıklı toplum olmak için de hep birlikte çaba harcıyoruz. Özellikle aile hekimliği sağlıklı hayat merkezlerimizle, insanlarımıza en yakın sağlık hizmetini sunduğumuz gibi insanlarımıza nasıl sağlıklı yaşayacağı konusunda bilgiler veriyoruz ve yönlendiriyoruz. Özellikle toplumuzdaki kilo sorunu ve tütün bağımlılığı konusunda bir mücadeleye girdik. Herkes kilo, boy ölçtü diye düşünmesin onları yine sağlık merkezlerimize bekliyoruz. Yapacağımız en son proje ile de sigara içen, tütün kullanan vatandaşlarımıza da kendi mahalleleri, parklarında ulaşıp hep beraber hem bedenimize hem etrafımıza zarar veren bu alışkanlıklarını değişmesini sağlatmaya çalışacağız. Artık sadece kilo ve boy ölçmeyeceğiz, artık sigara da içenlere, sigara içmemesi konusunda eğitim vererek, sigarayı bırakmaları konusunda teşvik edeceğiz. Bunun yanında özellikle ifade etmek istediğim bir husus daha var. Lütfen sigara bırakmak istiyorsanız ve bağımlılık ile mücadele edecekseniz ‘171' ve ‘184'ü arayın biz sizi yönlendirelim. Maalesef toplumumuzun 3'te 1'i olan bu sigara ve tütün alışkanlığından vazgeçelim" diye konuştu. "Sadece tütün değil maalesef bugün ki sorunumuz, elektronik sigaralar ve puf" Bakan Memişoğlu, "Sadece tütün değil maalesef bugün ki sorunumuz. Elektronik sigaralar ve puf dediğimiz içerisinde hangi maddenin olduğunu doğru dürüst bilmediğimiz ve özellikle gençlere yönelik bu tür alışkanlıklara başlamamamız veya başlattırmamamız lazım. Her türlü bağımlılıklar insanımıza, sağlığımıza zararlı. O sebeple bizler Sağlık Bakanlığı olarak toplumumuz ile beraber bu mücadeleyi başarmak istiyoruz. Onun için herkesin desteğini istiyoruz. Biz hekimler; insanların dinine, ırkına, rengine ve inancına bakmadan onların sağlığını geliştirip onlara yardım etmeye başlayan bir yemin ile mesleğe başlıyoruz. Bizim için ne ırk, ne milliyet, ne din ayrımı var. Aynı bizim Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi ‘Biz millet olarak ta insanlara nasıl iyilik yaparız ve nasıl yaşatırız, onlara yardım ederize bakıyoruz.' Bizim için bu millet, devlet için Ukrayna'daki çocuk neyse Rusya'daki çocuk neyse Gazze'deki çocukta o. Amerika'daki, İngiltere'deki çocuk neyse Filistin'deki çocukta o. Biz onları farklı görmüyor hepsini çocuk olarak görüyoruz. O nedenle hiçbir çocuğun katledilmesini veya açlıktan öldürülmesini kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Mücadelemize ve sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Melih Baki: Depremi durduramayız, tek çare dayanıklı binalar Haber

Melih Baki: Depremi durduramayız, tek çare dayanıklı binalar

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) sitesinden edinilen bilgiye göre, Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 6,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde 1 kişi öldü, 29 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yaptığı açıklamada, yerin yaklaşık 11 kilometre derinliğinde gerçekleşen depremin İstanbul ve çevre illerden de hissedildiğini, AFAD ve ilgili kurumların tüm ekiplerinin saha taramalarını sürdürdüğünü açıkladı. Bakan Yerlikaya, Sındırgı'da 68 kırsal mahallede 16 yıkık bina olduğunu, 4 binadaki kişilerin sağ olarak dışarı çıktıklarını ifade etti. Yerlikaya, enkazdan çıkarılan 81 yaşındaki Nihat Önbaş’ın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını, deprem sonucu 29 kişinin yaralandığını ve yaralıların durumunun ağır olmadığını duyurdu. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da 1 kişinin yaşamını yitirdiği depremde yaralananların çoğunluğunun atlama ve kaçarken oluşan yaralanmalar olduğunu, bunlardan 11'nin tedavisinin sürdüğünü aktardı. "Basınç ve enerji boşalımı, dikey gerçekleşti” Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki ise ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, merkez üssü Sındırgı olan depreminde, boşalan enerjinin, bilimsel verilere göre dikey boşaldığını söyledi. Baki, bu nedenle fazla hasar ve yıkım olmadığını ve artçı sarsıntıların devam edeceğini ifade ederek, "Basınç ve enerji boşalımı, olabilecek büyük depremin önünü kesmiş oldu" dedi. Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusunu her deprem sonrasında dile getirdiğini anlatan Baki, “Her zaman, binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi konusundaki eksiklilerin konuşulması gerektiğini söylüyoruz. Tek konuşmamız gereken konu, 'depreme dayanıklı binalar nasıl yapılır' olmalı. Türkiye'de son yıllarda meydana gelen depremler yapıların dayanıklılığı ve güvenliğini ortaya koyuyor. Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve 11 ili etkileyen 6 Şubat depremlerinin sonuçlarına bakacak olursak, bu söylemin haklılığı ortaya çıkıyor” dedi. Baki, ‘Deprem Yönetmeliği’nin binaların tasarımından inşasına kadar birçok aşamada dikkate alınması gereken standartları belirlediğini hatırlatarak, “Bu standartlar, yapıların depreme karşı dayanıklılığını artırmayı ve can kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, inşaat firmalarının bu yönetmeliklere sıkı sıkıya uyması, malzeme kalitesi ile inşaat tekniklerini doğru bir şekilde uygulamaları gerekiyor. Binaların inşa edilmeden önceki zemin etüdü ve sonrasındaki yapı imalatında da yerel yönetimlerce sıkı şekilde takip edilmeli" diye konuştu. "Binaların sadece görsel olarak değil, dayanıklılık açısından da yeterli olması gerekir” diyen Baki, şöyle devam etti: “Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları da bu süreçte önemli. İnşaat sektöründe çalışanların deprem yönetmeliği ve yapı güvenliği konularında sürekli eğitim almalı. Deprem yönetmeliğine uygun inşa edilmiş binalar, sadece günümüz için değil, gelecek için de güvenli bir yaşam alanı sunar. Bu gerçek unutulmamalı. Depremi engelleme gibi bir şansımız yok. Bütün dünya önlemini almış. Yasa ve yönetmeliklerde eksikliler masaya yatırılmalı, varsa aksaklıklar bilim ve teknoloji ışığında giderilmeli."

Bakan Memişoğlu: 10 Milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70 fazla kilolu Haber

Bakan Memişoğlu: 10 Milyon kişinin ölçümü yapıldı, yüzde 70 fazla kilolu

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" programı kapsamında Manisa’ya yaptığı ziyarette, bugüne kadar 10 milyon kişinin kilo ve boy ölçümlerinin yapıldığını açıkladı. Ölçümlere göre toplumun yaklaşık yüzde 70’inin fazla kilolu, yüzde 25’inin ise obez olduğunu belirten Bakan Memişoğlu, sağlıklı yaşam için kilo vermenin önemine vurgu yaptı. Memişoğlu, fazla kilonun yaşam kalitesini düşürdüğünü, uyku düzenini bozduğunu ve kalp hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını ifade etti. Devam eden sağlık yatırımlarıyla ilgili bilgi veren Bakan Memişoğlu, "Akhisar'da 450 yataklı, Salihli'de ise 400 yataklı yeni hastanelerimizin inşaatına başladık. Bu hastaneleri 2027 yılı sonuna kadar hizmete açmayı hedefliyoruz. Ruh ve sinir hastalıkları hastanemizin de yenilenmesi için kısa sürede inşaata başlanacak. Çok güzel bir hastaneyi Manisalılara kazandıracağız. Alaşehir'de 20 üniteli ağız ve diş sağlığı merkezi tamamlandı, birkaç hafta içinde hizmet vermeye başlayacak. Saruhanlı'da da 50 yataklı yeni devlet hastanesinin planlaması tamamlandı. Bu yıl ihalesini yaparak, 2026 yılında inşaatına başlayacağız" dedi. Toplumun sadece hastalanınca değil, sağlıklı kalması için de çalışmalar yürüttüklerini belirten Memişoğlu, "Sağlık hizmetleri sadece tedaviyle sınırlı değil. Toplumun sağlıklı kalması önceliğimiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 'Sağlıklı Bir Türkiye' hedefiyle hareket ediyoruz. Bu kapsamda eğitim ve farkındalık programları düzenliyoruz. Kilo ve boy ölçümleri yaparak vatandaşlarımızın farkındalığını artırmaya başladık. Bugüne kadar 10 milyon kişinin kilo ve boy ölçümünü gerçekleştirdik. Ama maalesef yaklaşık yüzde 70'e yakın insanımızın fazla kilolu olduğunu, hatta bu yüzde 70'in de yüzde 25'inin obez diyeceğimiz aşırı kilolu olduğunu fark ettik. Özellikle toplumdan bu konuda bize destek vermesini, beraber bu kiloları vermemiz gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum. Çünkü kilo sonuçta hayat kalitesini düşürüyor, uyku kalitesini düşürüyor, eklemlerimizi bozuyor, kalp hastalıklarına sebebiyet veriyor. Başka bir sorunumuz daha var. Türkiye tam bundan 16 yıl evvel 2009 yılında Tütünle Mücadele Kanunu yapan bu konuda da Dünya Sağlık Örgütü tarafından çok başarılı bulunan bir ülke. 2014-2015 senesinde özellikle senelerine kadar bu konuda iyi bir kampanyayla toplumun da katılımıyla sigara kullanım oranlarımızı ve tütün kullanım oranlarımızı azaltmıştık. Bunu yeniden yapabiliriz. Bugün maalesef Türk toplumunun üçte biri sigara kullanıyor. Özellikle gençlerimizde ve kadınlarımızda sigara kullanım oranları artmaya başladı. O nedenle bizim sigarayla ilgili yeniden etkin ve çok kapsamlı bir çalışma yapmamız gerekiyor. Özellikle sigara kullanan vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Gelin hep beraber bu zararlı bedenimizi de hayatımızı da hayat kalitemize de etki eden ve maalesef bizlerin yaşam süresini kısaltan bu kötü alışkanlıktan hep beraber kurtulalım. Bizler sizlere yardım için hazırız. Hepinizin sigaranın sağlığının, sağlığınıza zarar verdiğini bildiğiniz halde içmenizi istemiyoruz. Onun için toplumumuza ve bütün vatandaşlarımıza tütünle mücadelede bize destek verilmesini, yeni bir ruhla, yeni bir çabayla sigara içen arkadaşlarımızın bu illetten kurtulması için hep beraber çalışmamızı öneriyorum. Bugün Türkiye'de senede 100 bin kişi sigaraya bağlı hastalıktan ölüyor. Baktığınız zaman dünyada 17 milyon insan dolaşım hastalıklarından her sene kaybediliyor. Onun için bu kötü alışkanlıklarını bırakmamız ve bununla mücadele etmemiz gerekiyor. Bunu sadece sağlıkçılar değil, hep beraber başarmamız gerekiyor" dedi.

Sağlık-Sen’den  Sağlık Bakanlığına çağrı: Yönetmelik gözden geçirilsin Haber

Sağlık-Sen’den Sağlık Bakanlığına çağrı: Yönetmelik gözden geçirilsin

Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, Aile Hekimliği Ödeme Yönetmeliği’nin değiştirilmesi talebiyle Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na bir mektup yolladı. Mektup, Adana PTT Adnan Kahveci Şubesi önünde Sağlık-Sen Adana Şube Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte okunarak postalandı. Nennioğlu, son düzenlemelerin sahada huzursuzluk yarattığını ve iş barışını olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Adana’da birçok Aile Sağlığı Elemanı’nın (ASE) aile hekimliğinden ayrılacağına dair duyumlar alıyoruz. Bu durum, diğer illerde de yaşanabilir. Mevcut düzenlemeler sürdürülebilir değil” dedi. Bekir Nennioğlu, “Mektup;  Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Aile hekimliği sistemi içinde görev yapan sağlık çalışanları olarak, son dönemde sahada yaşanan ciddi sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik makul taleplerimizi paylaşmak istiyoruz. Özellikle Kasım ayı itibarıyla uygulamaya konulan yeni düzenlemeler, sahada huzursuzluk ve gerginlik yaratmış; aile hekimleri ve sağlık profesyonellerinin iş yükünü artırmış ve iş barışını bozmuştur. Adana’da çok sayıda Aile Sağlığı Elemanının (ASE) aile hekimliğinden ayrılacağına dair duyumlar alınmakta, benzer durumların başka illerde de yaşanacağı gözlemlenmektedir” şeklinde ifade etti. Nennioğlu taleplerini sıralayarak şunları söyledi: “Bu bağlamda, mevcut düzenlemelerin sahada sürdürülebilir bir sisteme dönüşebilmesi adına aşağıdaki taleplerimizi dikkatinize sunuyoruz: 1. Son 6 ayda gelmeyen hasta süresinin bir yıla çıkarılması: Son altı ayda sağlık kuruluşuna başvurmayan hastaların ASM'ye gelmelerinin sağlanması hem tıbbi bilimsellikten uzak hem de fiilen gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ancak bunun 1 yıla çıkarılması uygun olabilir. Bu minvalde Yabancı uyruklu olan ve Yurt dışına giden vatandaşlarla birlikte İl dışında mernis adresi olanların da ilgili aile hekiminden kaydının silinerek o ildeki uygun olan aile hekimliğine kaydı yapılmalıdır. 2.Hasta memnuniyet kriterinin maaşa yansıtılmaması: Hasta memnuniyetinin aile hekimlerinin maaşına endekslenmesi sahada motivasyonu olumsuz etkilemektedir. Zira Sağlık hizmeti hizmet sektörü değildir ve objektif bir değerlendirme kriteri olmaktan uzaktır. 3. İlaç yazım oranlarının maaş üzerindeki etkisinin kaldırılması: Ab, NSAİ ve PPI İlaç yazım oranlarının makul seviyeye düştüğü görülmüştür ancak bunun sağlık okur yazarlık düzeyi artırılarak yapılması ve eğitimle sağlanması gerekirken bunun maaş teşvik parametresi ile değerlendirilmesi hekimin tedavi seçeneğini ve kapasitesini olumsuz etkileyecektir. 4. Sağlık kuruluşuna başvuru sayısı ve sevk oranlarının maaşa yansıtılmaması: Hastaların yıllık sağlık kuruluşuna başvuru sayısını 7'nin altına düşürmek gerçekçi ve mümkün değildir. 2. Ve 3. Basamak sağlık kuruluşuna sevkin bir önceki dönemin altında kalması da bilimsel ve gerçekçi  olmadığı gibi. Aile Hekiminin bu oranları sağlaması ve kontrol altına alabilmesi de olası değildir. Bu durumu ancak Aile Hekimliği ile 2. Basamak Hastaneye sevk entegrasyonunun sağlanması yoluna koyacaktır ve zaman içerisinde istenilen hedeflere doğru gidiş sağlanabilecektir. 5. HYP hedeflerinin makul seviyeye çekilmesi: En son açıklanan hedefler HYP'nin mevcut yoğunluğa rağmen yapılabilirliğini ortaya koymuş, daha da makul hedeflerle tüm sahanın bunu yapabilir hale getirilmesinin mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca Kanser taramaları gibi hedeflerin teknik imkansızlıklar nedeniyle yapılamaması, aile hekiminin sorumluluğunda olmamalı ve hastanın imzalı beyanla reddi kabul edilmelidir. 6. ASE’lerin haklarının iyileştirilmesi: ASE’lerin iş hacmindeki artışa rağmen hak edişlerinin yeterince artırılmaması, ciddi bir motivasyon kaybına ve sistemden ayrılmalara yol açmaktadır. Bu durum acilen gözden geçirilmelidir.” “Biz bu sürecin eylemlerle değil, masada çözülmesini istiyoruz” Nennioğlu, “Belirttiğimiz bu talepler sahada görev yapan aile hekimleri ve ASE’ler açısından yaşamsal öneme sahiptir. Taleplerimizin eksiksiz karşılanması, sahada huzurun ve düzenin yeniden sağlanmasını sağlayacak ve hizmet kalitesine olumlu katkı sunacaktır. 06.01.2025 - 10.01.2025 tarihleri arasında, eylemler gerçekleşmeden bu konunun çözülmesi gerekmektedir. Sağlık-Sen olarak iş bırakma eylemine katılmamaktayız; ancak sistem içindeki üyelerimizin bu yönetmelikten memnun olmadığını belirtmek isteriz. Biz bu sürecin eylemlerle değil, masada çözülmesini istiyoruz. Lütfen yönetmeliği bir an önce gözden geçirerek gerekli düzenlemeleri yapınız” diye ifade etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.