TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#sahur

İLKHABER-Gazetesi - sahur haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sahur haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

2024'ün Ramazan ayında iftarda ve sahurda en çok tercih edilen yemekler belli oldu Haber

2024'ün Ramazan ayında iftarda ve sahurda en çok tercih edilen yemekler belli oldu

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte iftar ve sahur sofraları, birbirinden lezzetli yemeklerle donatıldı. Türkiye'nin 81 ilinde hizmet veren online yemek siparişi platformu GetirYemek, Ramazan ayı boyunca kullanıcılarının tercihlerini inceledi. İşte iftar ve sahur vakitlerinde en çok tercih edilen yemekler: Tantuni ve Adana Kebap: Kullanıcılar, iftar saatlerinde en çok tavuk tantuni dürüm sipariş ediyor. Bu lezzetli dürümü, tavuk döner dürüm ve Adana dürüm izliyor. Fırın Sütlaç ve Künefe: Tatlı tercihinde ilk sırayı son iki yıldır zirvede bulunan fırın sütlaç alırken, künefe ikinciliğe yerleşti.Mercimek çorbası zirveyi kaptırmazken, ikinci sırada tavuk suyu çorba ve üçüncü sırada kelle paça çorbası yer aldı.yer aldı. Çorbada Favori: Mercimek Çorbası: İftar sofralarında en çok tercih edilen çorba, geleneksel lezzetiyle mercimek çorbası oldu. İkinci sırada tavuk suyu çorba ve üçüncü sırada kelle paça çorbası yer aldı. Sahurda en çok ne sipariş verildi? Sahurda en çok tercih edilen yemekler arasında ilk sırayı lahmacun aldı. Onu tavuk tantuni ve döner dürüm izliyor. Tatlılarda son yıllarda popüler olan soğuk baklava sahurda ilk sıraya yerleşerek, künefe ve fırın sütlacın önüne geçti. Sahur sofralarında da çorbaların popülerliği devam ediyor. Mercimek ve tavuk suyu çorba, ilk iki sırayı korurken, üçüncü sırada ise ezogelin çorbası tercih ediliyor.

İç Hastalıkları Uzmanı, sahur sonrası hemen yatmak doğru değil Haber

İç Hastalıkları Uzmanı, sahur sonrası hemen yatmak doğru değil

İstanbul Aydın Üniversitesi Medical Park Florya Hastanesi İç Hastalıkları hekimi Doç. Dr. Mehmet Sami İslamoğlu, Ramazan ayının sağlıklı geçirilmesi için dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu. Yağ ve protein dengeli alınmalı Ramazan ayında yılın diğer aylarından farklı olarak 3 veya daha fazla olabilen öğün sayısının 2’ye düşmesi nedeniyle enerji alımı ve gıda alımının genellikle azaldığını işaret eden Doç. Dr. İslamoğlu, “Yeterli enerjiyi sağlayabilen üç gıda grubundan karbonhidrat, yağ ve protein tüketiminin dengeli şekilde olması tercih edilmelidir. Metabolizmanın yavaşlaması ve enerji tüketiminin yılın diğer ayları ile benzer olması nedeniyle aşırı enerji veren gıdalar ve içeceklerden kaçınılmalıdır” şeklinde konuştu. Yeterli ve kaliteli uyku önemli Ramazan ayında uyku düzenin önemine değinen Doç. Dr. İslamoğlu, “Uyku eksikliği arttığında kişide ruh hali değişimleri, halsizlik hissi ve genel yorgunluk hali ortaya çıktığı için yeterli ve kaliteli uyku Ramazan ayında büyük önem kazanmaktadır. Uykusuzluğa bağlı olumsuz etkilerin önüne geçilebilmek için yeterli gün ışığı maruziyeti, öğünlerin düzenlenmesi ve uyku uyanıklık dengesinin sağlanması gerekmektedir” dedi. İftarda besinleri hızlı tüketmeyin İftar ve sahur beslenmesinde genel olarak aşırı karbonhidrat ve yağ tüketiminden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. İslamoğlu, “İftarda hızlı ve kısa sürede fazla gıda tüketmek yerine beslenme zamana yayılmalı ve her tür besin grubunun içerdiği minerallerden ve vitaminlerden yoksun kalmamak için yeterli beslenme sağlanmalıdır. Sıvı tüketimi ihmal edilmemeli, su alımı zamana yayılmalıdır” diye konuştu. Sahur sonrasında belirli bir süre ayakta kalın Sahurdan hemen sonra yatılmasının doğru olmadığını dile getiren Doç. Dr. İslamoğlu, “Sahur yemeğinden hemen sonra yatılmaması ve belirli bir süre ayakta kalınarak fiziksel aktivite yapılması önemlidir. Sahurda sonra hemen yatılması durumunda reflü semptomlarının artması, gaz ve şişkinlik oluşumu gözlenebilmektedir” açıklamasında bulundu. Tok tutan gıdalar Tok tutan ve susuzluğu azaltan besinleri söyleyen Doç. Dr. İslamoğlu, “Sıvı olarak su tüketimi kış aylarında 1.5-2 litre yaz aylarında 2-2,5 litre olarak önerilmektedir. Proteini bol doğal ev yapımı kalsiyum ve mineralleri içeren yoğurt, yumurta, salatalık, domates gibi gıdaların tüketimi hem susuzluk hissini azaltması hem de tok tutması açısından önemlidir” dedi. İftar sonrası yürüyüş yapılabilir Vücut sıvı dengesi, düzenli uyku süresi ve günlük enerji alımının yeterli oranda sağlandığı sürece Ramazan ayında egzersiz performansının etkilenmediğini ifade eden Doç. Dr. İslamoğlu, “Açlığın kardiyak rehabilitasyon ve aerobik egzersiz üzerine olumsuz etkilerinin olmadığı gösterilmiştir. İftar sonrası ağır spor ve efor gerektiren sporlar yerine, yürüyüş ve fiziksel aktivite yapılması daha uygundur” şeklinde konuştu. Karbonhidrat ve yağlı gıdalar tüketilmezse kilo kaybı olabilir Kişisel beslenme düzeni oluşturulması gerektiğini belirten Doç. Dr. İslamoğlu, şu bilgileri paylaştı: “Ramazan ayında öğün sayısının azalması sonucunda aşırı karbonhidrat ve yağ tüketiminin olmaması durumunda asgari 1-2 kg kadar kilo kaybı ve vücut kitle indeksinde düşüş olmaktadır. Ramazan ayında kişisel yaşam tarzı değişimleri baz alınarak kişisel beslenme düzeni oluşturulmalıdır.” Aşırı karbonhidrat ve yağ tüketiminden uzak durulmalı Ramazan ayında bazı besinlerin sağlık sorunlarına ve kilo alımına neden olabileceğini ifade eden Doç. Dr. İslamoğlu, “Aşırı karbonhidrat ve yağ tüketimi, uyku düzeninin sağlanamaması, hareketsizlik, aşırı efor gerektiren sporların yapılması ve sigara gibi alışkanlıkların azaltılmaması Ramazan ayında sağlık sorunlarına neden olabilmektedir” diyerek sözlerini noktaladı.

Beslenme Uzmanı İray Şen: sağlıklı bir ramazan için sahur kaçınılmaz Haber

Beslenme Uzmanı İray Şen: sağlıklı bir ramazan için sahur kaçınılmaz

İskenderun ilçesinde özel kliniğinde vatandaşlara hizmet veren Beslenme ve Diyet Uzmanı İray Şen, Ramazan ayında beslenme konusunda yapılması gerekenlerle ilgili tavsiyelerde bulundu. Uzman Şen, uzun süreli açlığın vücut üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için dikkat edilmesi gereken beslenme hatalarını ve sağlıklı bir Ramazan geçirmek adına uygulanabilecek pratik önerileri paylaştı. “Sahuru atladığımız zaman açlık süresi 20 saati bulduğu için bu süreç bizi yorabilir” Ramazan ayının gelmesiyle sağlıklı bir oruç ve beslenmeye dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Şen, "Ramazan’da beslenmede en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri uzun süren bir açlık var ve bunun yanı sıra beslenmede birtakım değişiklikler oluyor. Bu yüzden tek öğün kesinlikle beslenmiyoruz. Bunun yerine iki ana ve en az bir ara öğün yapıyoruz. Bunlara muhakkak dikkat ediyoruz. Sahursuz bir şekilde oruç kesinlikle tutmuyoruz. Sahuru atladığımız zaman açlık süresi 20 saati bulduğu için bu süreç bizi yorabilir. Vitamin, mineral eksikliklerine neden olabilir. Halsizlik yapabilir. Metabolizmanızı yavaşlatabilir. Bu yüzden muhakkak bir sahur yapıyoruz" dedi. Sahurda hamur işi yerine protein değeri yüksek besinler tüketilmesine dikkat çeken Şen, "Bunun yanı sıra sahurda çok böyle yağlı kızartmalar veya hamur işleri tüketmiyoruz. Bunun yerine biraz daha proteinden zengin besinler tüketiyoruz. Ne olabilir, muhakkak yumurta ekliyoruz. Tabi bu tek tip yumurta olmak zorunda değil. Haşlama, omlet ya da yumurtalı ekmek olabilir. Yumurta anne sütünden sonra en kaliteli protein tabii ki de. Bunun yanı sıra sahurda süt, yoğurt, peynir bunları da dahil ediyoruz. Tabii Ramazan'da yapılan en büyük hatalardan biri ise iftarda çok uzun süre aç kaldığımız ve kan şekerimiz düştüğü için çok fazla yemek tüketmek. Sofrada bir kişinin yiyebileceğinin 2-3 katı yemek bulunuyor ve kişi çok fazla her şeyi yemeye çalışıyor. Bunu kesinlikle yapmıyoruz. Olabildiğince biraz daha yavaş yemeye çalışıyoruz. Önce bir bardak ılık suyumuzu içip, 1 tane hurma yiyoruz. Çorba içtikten sonra 5 dakika bekliyoruz. Hemen yemeğimizi yemiyoruz. Sonrasında ana yemeğe geçiş yapıyoruz. Yanında salata tüketebilirsiniz. Bunların yanı sıra tabi iftarınızı yaptığınız sıvı tüketimi çok önemli. Çünkü bütün gün susuz kalıyorsunuz. Başınız ağrıyabilir, yorgun düşebilirsiniz. Bu noktada iftarla sahur arasında en az 2-2,5 litre su tüketiyorsunuz. Suyu ne kadar içtiğinizden çok, nasıl içtiğiniz de çok önemli. Suyu birden içmiyoruz, Olabildiğince yudum yudum tüketmeye çalışıyoruz. Burada eğer birden içerseniz suyu hepsi atılır, böbreklerinizi yorar ve başka hiçbir işe yaramaz" dedi.

İftar ve sahur sofralarında gıda israfı uyarısı Haber

İftar ve sahur sofralarında gıda israfı uyarısı

Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Raporu’na göre her yıl 7,7 milyon ton yiyeceğin çöpe atıldığı Türkiye'de Ramazan ayındaki iftar ve sahur sofralarında gıda israfına karşı uyarıda bulunuldu. Yeterli ve dengeli beslenerek Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmek mümkün oluyor. Ramazan ayında tüm ailenin bir arada olduğu kalabalık iftar sofraları, bir gelenek olarak birbirinden lezzetli yemekleri ağırlıyor. Ancak, iftar ve sahur sofralarını çeşitlendirirken açlık hissinin verdiği psikolojiyle gıda israfından da kaçınmak gerekiyor. Uzmanlar, yüksek enflasyon sonucu alım gücü düşşe de,  Ramazan ayındaki iftar ve sahur sofralarında gıda israfına karşı uyarıda bulunuyor. Bağımsız, bilimsel ve kar amacı gütmeyen bir kurum olarak gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlama amacıyla kurulan Sabri Ülker Gıda Araştırmaları Enstitüsü Vakfı da, iftar ve sahur sofralarında gıda israfına karşı açıklama ve önerilerde bulundu. Avrupa’da her yıl ortalama 88 milyon, Türkiye'de 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor Avrupa’da her yıl ortalama 88 milyon ton gıda israf edildiği belirtilen açıklamada, "2021 yılı Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Raporu’na göre Türkiye'de her yıl 7,7 milyon ton yiyecek çöpe atılıyor. Bu nedenle gıda israfının önüne geçmek çok daha da önemli hale geliyor. Bu açıdan bakıldığında ftarda gün boyunca vücudun ihtiyaç duyduğu her besin ögesini içeren bir beslenme sağlıklı bir Ramazan geçirmek için önemli." denildi. İdeal bir iftar sofrasında meyve-sebzeler, tam tahıllar, yoğurt veya ayran gibi süt ürünleri ile zengin kırmızı et, tavuk, balık ve kuru baklagiller arasından tüm besin gruplarının yer alması gerektiği ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: "Örneğin protein grubu olarak tavuk seçilen bir öğünde tam tahıllı ekmek, ayran ve mevsim yeşilliklerinden hazırlanmış bir salata tüketerek ideal bir iftar öğünü oluşturabilirsiniz. Ramazan ayında öğün sayısının 2 ana öğüne düşmesi ile günlük gerekli besin ögeleri ve enerji alımının sağlanmasına dikkat ederken artan yemekler ile gıda israfına yol açılmaması büyük önem taşıyor. Plansız ve fazla miktarda pişirilen yemekler çok sayıda artan yemeğe yol açabiliyor." Ramazan ayında gıda israfından kaçınma önerileri "Sahur ve iftar menüsünü planlayın. Sağlıklı bir Ramazan için iftar ve sahurda besin çeşitliliğini sağlarken, gıda israfından kaçınmak gerekiyor. Ramazan ayı ile zengin iftar sofraları alışveriş sıklığının artmasına yol açarken, daha fazla yemeğin sofralarda yer almasına da neden olabiliyor. Bu nedenle, market alışverişine planlı çıkılması ve mutlaka alışveriş listesi yapılması daha da önemli hale getiriyor. Planlanarak yapılan market alışverişleri sayesinde ihtiyaç duyulmayan ürünler alınmıyor ve böylelikle israfın da önüne geçiliyor. İlk giren ilk çıkar prensibini uygulayarak yiyeceklerin dolaplarda veya buzdolabında unutulmadığından emin olun. Taze market ürünleri, son kullanma tarihleri daha yakın olan, öne konulan ürünlerin arkasına yerleştirilmelidir. Buzdolabını düzenlerken, artan yemek gibi gıdaları üst rafa yerleştirin. Ayrıca, bir önceki günden kalan yemeklerin değerlendirilmesi için menü planlama ve buzdolabını kontrol etmeden alışverişe çıkılmaması da önemlidir. Elinizde olanı kullanın; Buzdolabında ve dolaplarda neler olduğunu düzenli olarak kontrol edin ve son kullanma tarihi yaklaşan yiyeceklerin tüketimini önceliklendirin. Buzdolabından çıkardığınız artan sebzeleri makarna, çorba, omlet içine ekleyin veya bir tencerede birlikte pişirerek iftar sofralarınız için farklı bir sebze çorbası hazırlayın. Böylelikle yeni tarifler deneyerek, henüz iyi durumda olan besinlerin israf olmasını engellemiş olacaksınız. Son kullanma tarihi yakın olan besinleri bu tarihten önce dondurun. Örneğin dondurulmuş meyveler, iftar sofralarında güllaç gibi tatlılarınıza farklı bir tat katmak için güzel bir katkı sunar.  Porsiyon miktarlarına dikkat edin; Kültürümüz gereği iftar sofralarımız her yıl kalabalık oluyor. Kalabalık sofralara alışkın kişiler yemekleri her zamanki gibi fazla pişirme eğiliminde olabilir. Oysa pişirilen yemek miktarını azaltarak ve artan yiyecekleri atmak yerine buzdolabında muhafaza edip tekrar değerlendirerek israfın önüne geçmek mümkün. Ayrıca bir önceki gün iftar sofrasından artan pilavı yeniden değerlendirerek çorba veya salatalarınızda yeni tarifler denemek de gıda israfını önlemek için bir diğer seçenek."

Prof. Dr. Aziz Ekşi: Sahur vazgeçilmemesi gereken bir öğün Haber

Prof. Dr. Aziz Ekşi: Sahur vazgeçilmemesi gereken bir öğün

İslam dünyası için manevi zenginliklerin yaşandığı ve paylaşımın artarak devam ettiği Ramazan ayı başladı. Beslenme alışkanlıklarımızın farklılaştığı bu dönemde önemli bilgiler paylaşan İstanbul Topkapı Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Sahura kalkmayarak öğün sayısını teke indirgemek sıkça yapılan bir hatadır. Böylece günlük gıda gereksinimi bir öğünde tüketilecek ve 24 saat hiçbir şey yenilmeyecektir. Bu durum metabolik düzeni bozacak ve sağlığı olumsuz etkileyecektir.” dedi Beslenme düzeninin değiştiği Ramazan ayında neyi, ne kadar ve nasıl tükettiğimiz çok büyük önem taşıyor. Oruçlu geçirilen sürenin 14-15 saati bulması nedeniyle uzmanlar beslenme konusunda uyarılarda bulundu. İstanbul Topkapı Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi, "Ramazan ayında yapılan en büyük yanlış iftarda fazla tüketim yapmaktır. İftar ile sahur kalori açısından dengeli geçirilmeli." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Ramazan ayında dengeli ve yeterli beslenme için gıda gereksinimi değişmez. Ancak günlük besin ihtiyacının üç değil iki öğünde (iftar ve sahur) karşılanması gerekmektedir. Dolayısı ile iki öğün arasındaki süre uzarken, bir öğünde yenilmesi gereken yemek miktarı da artmaktadır. Vücudumuzun bu değişime uyum sağlaması için yenilen yemek miktarını artırmak yerine çeşitlerin artırılması daha sağlıklı bir yoldur.” dedi. “İFTAR YEMEĞİ ZAMANA YAYILMALI” Ramazan ayında öğün sayısını üçe çıkarılması yahut teke düşürülmesi gibi uygulamaları da değerlendiren Prof. Dr. Ekşi, “Ramazan’da da üç öğün tüketim yapılmasını önerenler olsa da bu gerçekçi ve sağlıklı değildir. Çünkü üçüncü öğünün geleceği yer iftar ile sahur arasıdır. Yani uyku döneminin hemen öncesidir. Dolu mide uyku kalitesini bozacaktır. Onun yerine iftar yemeğini zamana yaymak ve kaliteli bir uykuya odaklanmak daha faydalı ve sağlıklıdır.” değerlendirmesinde bulundu. Sahura kalkmayarak öğünün teke indirilmesinin yanlış bir davranış olduğunu da hatırlatan Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Başka bir yanlış da sahura kalkmayarak öğün sayısını teke indirgemektir. Böylece günlük gıda gereksinimi bir öğünde tüketilecek ve 24 saat hiçbir şey yenilmeyecektir. Bu durum metabolik düzeni bozacak ve sağlığı olumsuz etkileyecektir.” ifadelerini kullandı. “PROTEİN, YAĞ VE KARBONHİDRAT ARASINDAKİ KLASİK ORAN KORUNMALI” Prof. Dr. Aziz Ekşi, günlük kalorinin yaklaşık yarısının ya da biraz fazlasının sahurda alınması gerektiğini vurgulayarak, “Bu öğünde protein, yağ ve karbonhidrat arasındaki klasik oran (20/30/50) korunmaya çalışmalıdır. Karbonhidrat için bulgur pilavı, makarna, erişte vb. gıdalar; protein için ise tok tutan yumurta ve kanatlı eti ile peynir ve yoğurt gibi gıdalar tercih edilmelidir. Sıvı tüketimi artırılmalı ve bu gereksinim kayısı hoşafı, içme suyu, meyve suyu ve ayran gibi kaynaklardan karşılanmalıdır.” dedi. “İFTARI SU İLE AÇTIKTAN SONRA KURU MEYVE VE ZEYTİN YEMEK SAĞLIKLIDIR” İftar öğünü için de önerilerde bulunan Prof. Dr. Ekşi, “İftarda alınan kalori miktarı sahurda alınandan fazla olmamalıdır. Çünkü bu dönemde sahur-iftar arasındaki süre (yaklaşık 13 saat) ile iftar-sahur arasındaki süre (yaklaşık 11 saat) çok farklı değildir. İftar-sahur dönemi arasındaki uyku, sahur-iftar arasında ise bir çalışma dönemi olduğu ve bu çalışma dönemindeki kalorinin sahurda alınması gerektiği unutulmamalıdır. Çok acıkmış olabiliriz ama unutmamalıyız ki sahurun çok uzağında değiliz. İftarın su ile açılması gelenekseldir. Kan şekeri düşeceği için suyu hurma, kayısı, incir gibi kuru bir meyvenin izlemesi ve bunlara zeytinin eşlik etmesi sağlıklıdır. Daha sonra tarhana, mercimek gibi besleyici bir çorba tercih edilmelidir. Bir soluklanma döneminden sonra etli veya yoğurtlu sebze yemeği ve salata ile devam edilmelidir. Yine biraz soluklandıktan sonra ayva, kabak, güllaç gibi bir tatlı yanında çay ile final yapılmalıdır. Tatlıya kaymak değil süzme yoğurt eşlik etmelidir.” dedi. “KIZARTMA VE KAVURMADAN UZAK DURMAMIZ GEREKİYOR” Pişirme yöntemi ve ara öğün hakkında da değerli bilgiler paylaşan Prof. Dr. Aziz Ekşi, “Bence ara öğüne gerek yoktur. Çok gerekli ise meyve ve yoğurt ile yetinilmelidir. Bu dönemde kızartma ve kavurmadan kaçınılarak buğulama, fırınlama ve haşlama yöntemleri tercih edilmelidir. Eğer ortam uygunsa iftardan sonra 30-40 dakikalık hafif tempolu bir yürüyüş hem sindirimi kolaylaştıracak hem de zinde olmanızı sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Sahurda çay içmek zararlı mı? Haber

Sahurda çay içmek zararlı mı?

Sahurda Çay İçmenin Zararları Ramazan ayında, oruç tutan bireylerin sahurda çay tüketimi, bazı sağlık sorunlarına yol açabilecek unsurları beraberinde getirebilmektedir. Çayın içerisinde yer alan kafein, vücudun su dengesini etkileyerek oruç tutulan günlerde susuzluk hissini artırabilir. Ayrıca, çaydaki tanen maddesi demir emilimini azaltır, bu da demir eksikliği riskini yükseltebilir. Bu bağlamda, sahurda çay tüketiminin ölçülü olması gerektiği vurgulanmalıdır. Çayın Sağlığa Etkileri ve Doğru Tüketim Sahur sofralarında çay, pek çok kişi için vazgeçilmez olsa da, içerdiği kafein ve diğer bileşenler nedeniyle dikkatli tüketilmesi gereken bir içecek. Kafeinin diüretik (idrar söktürücü) özelliği, oruç süresince vücudun ihtiyaç duyduğu suyun azalmasına neden olabilir. Bunun yanı sıra, mide hassasiyeti olan bireylerde çay tüketimi mide rahatsızlıklarını tetikleyebilir. Sağlıklı Bir Ramazan İçin Öneriler Ramazan ayında sağlıklı bir oruç dönemi geçirmek için sahurda çay tüketimi konusunda ölçülü davranmak büyük önem taşımaktadır. Sahurda çay içmek isteyenler için azaltılmış kafein içeren çaylar veya bitki çayları alternatif olabilir. Aynı zamanda, gün içinde yeterli su tüketimi sağlamak ve iftarla sahur arasındaki zaman diliminde sıvı alımını artırmak, oruç tutarken vücut sağlığını korumanın altın kuralları arasında yer alır.

Oruca nasıl niyet edilir? Niyet etmeden oruç tutulur mu? Haber

Oruca nasıl niyet edilir? Niyet etmeden oruç tutulur mu?

Bu gece itibarıyla ilk sahurlarına kalkmaya hazırlanan vatandaşlar, oruca nasıl niyet edileceğini araştırmaya başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı, "Oruca nasıl niyet edilir? Niyet etmeden oruç tutulur mu?" sorularına, resmi internet sitesi üzerinden açıkladı. Peki, oruca nasıl niyet edilir? Niyet etmeden oruç tutulur mu? ORUCU NASIL NİYET EDİLİR? Sahura kalktıktan sonra imsak vakti öncesinde oruç tutmaya niyetlenen kişi şu şekilde niyet etmektedir; “Niyet ettim ya Rabbim senin rızan için oruç tutmaya.” NİYET ETMEDEN ORUÇ TUTULUR MU? Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek mensuptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır. Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak üzere adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine kadarki süredir ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz Bu oruçlar için, “yarınki orucu tutmaya” şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve “yarınki Ramazan orucuna” şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazan’ın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir Kaza, kefaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için gün batımından itibaren en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olmalıdır. Bu tür oruçlara niyet edilirken, “falanca kaza, kefaret veya adak orucuna” şeklinde belirtilmesi gerekir. Şafiî mezhebine göre ise nafile dışındaki tüm oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nafile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden öncesine kadar niyet edilebilir

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.