#sanatçı

İLKHABER-Gazetesi - sanatçı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, sanatçı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk sanat müziğinin “hocaların hocası” Süheyla Altmışdört 99 yaşında hayatını kaybetti Haber

Türk sanat müziğinin “hocaların hocası” Süheyla Altmışdört 99 yaşında hayatını kaybetti

Türk sanat müziğinde "hocaların hocası" olarak kabul edilen ve bir asrı aşan ömrünü müzik eğitimine adayan Süheyla Altmışdört, 99 yaşında vefat etti. Sanatçının vefat haberini Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü duyurdu. BÜLENT ERSOY VE AHMET ÖZHAN'I O YETİŞTİRDİ Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında, "Bir asrı geçen ömrünü, yetiştirdiği binlerce öğrencisine adayan hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine ve sanat camiamıza sabır dileriz" ifadeleri kullanıldı. Altmışdört’ün meşk geleneğiyle yetiştirdiği isimler arasında Bülent Ersoy, Ahmet Özhan ve Coşkun Sabah gibi Türk müziğinin önde gelen sanatçıları bulunuyor. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KOROSU'NU 42 YIL YÖNETTİ 1926 yılında Trabzon’da dünyaya gelen Süheyla Altmışdört, 1948’de İstanbul’a geldi. 1954’te İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü’nden mezun oldu. Münir Nurettin Selçuk ve Mesud Cemil gibi dönemin ustalarından eğitim alan Altmışdört, hem klasik Türk müziği hem de halk müziği alanlarında çalıştı. 1963’te İstanbul Üniversitesi Klasik Türk Müziği Korosu’nun şefliğini üstlendi ve bu görevi 42 yıl boyunca sürdürdü. SOYADI HİKAYESİ YENİÇERİ OCAĞI'NA DAYANIYOR Müzik eğitimcisi kimliğinin yanı sıra uzun yıllar İstanbul Radyosu’nda sahne alan Altmışdört, görevini 2005’te Elif Ahıs’a devretmişti. Sanatçı, 2023 yılında Hürriyet’e verdiği bir röportajda, soyadının Osmanlı dönemindeki 64. Yeniçeri Ocağı ağası olan dedelerinden geldiğini açıklamıştı. Ailesinin önce "Altmışdörtzadeler", sonra "Altmışdörtoğulları" olarak anıldığını belirten Altmışdört, son olarak "Altmışdört" soyadının kaldığını ifade etmişti.

Ünlü sanatçı Güllü’nün ölümüyle ilgili şok gelişme: Kızı ve oğlu müşteki olarak ifade verdi Haber

Ünlü sanatçı Güllü’nün ölümüyle ilgili şok gelişme: Kızı ve oğlu müşteki olarak ifade verdi

26 Eylül 2025 tarihinde Çınarcık Harmanlar Mahallesi’ndeki apartmanın 5. katında meydana gelen olayda, ünlü sanatçı Gül Tut, namı diğer Güllü, kızı ve arkadaşıyla birlikte eğlendiği sırada pencereden düşerek yaşamını yitirdi. Olayın ardından Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Kızı ve Oğlu Müşteki Olarak İfade Verdi Soruşturma kapsamında sanatçının oğlu Tuğberk Gülter müşteki, kızı Tuğyan Ülkem Gülter ise müşteki ve tanık olarak dinlendi. Olay sırasında evde bulunan Sultan Nur Ulu da tanık olarak ifadeye çağrıldı. İfadelerin alınmasına Başsavcı Duygu Bayar Öksüz de katıldı. Aileden Tepki: “Acımızı Yaşatmadınız” Oğlu Tuğberk Gülter, açıklamasında medyaya ve kamuoyuna tepkisini dile getirerek, “Bize acımızı yaşatmadınız, bize iftiralar attınız. Biz annemizin acısını yaşayamadan, herkes bunu kendi çıkarına kullandı” dedi. Kızı Tuğyan Ülkem Gülter ise, “Anneme hakaret edenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Annemin kemiklerini sızlattılar. Acımızı görmezden geldiler” ifadelerini kullandı. Avukatlardan Açıklama: Soruşturma Titizlikle Devam Ediyor Ailenin avukatlarından Rahmi Çelik, Tuğberk Gülter’in olay anında İstanbul’da olduğunu vurguladı. Çelik, “Oğlumuzun olay sırasında İstanbul’da olduğu, tüm kayıtlarla net şekilde kanıtlanmıştır. Soruşturma süreci titizlikle devam ediyor” dedi. Avukat Mert Erdoğan ise, adli sürecin manipüle edilmeye çalışıldığını belirterek, “Süreç devam ediyor, gerekli incelemeler yapılmakta. Gerçekler adli soruşturma sonunda ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı. Avukat Muharrem Çetin ise, aile üyelerinin müşteki olarak ifade verdiklerini ve soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü belirtti. Çetin, asılsız iddialarla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını da duyurdu.

Banu Kırbağ kimdir? Neden öldü? Haber

Banu Kırbağ kimdir? Neden öldü?

Türk müziğinin sevilen sanatçısı Banu Kırbağ, 1951 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Müziğe lise yıllarında okul orkestrasında solist olarak başlayan Kırbağ, ardından İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda şan ve solfej eğitimi aldı. 1970’li yıllarda Zafer Dilek ve kardeşi Hülya Kırbağ ile kurduğu müzik grubuyla sahneye çıkan sanatçı, kısa sürede solo kariyerine geçerek “Ölsem de Bir Kalsam da Bir” ve “Unutulur” gibi eserlerle geniş kitlelere ulaştı. Müzik kariyeri ve başarıları Banu Kırbağ, sadece yorumcu kimliğiyle değil, aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın aranjörlerinden biri olarak da müzik tarihine geçti. Timur Selçuk yönetimindeki Çağdaş Dershane’de aldığı armoni, kontrpuan ve düzenleme eğitimleriyle müzikal altyapısını güçlendirdi. Sanatçı, yurt içi ve yurt dışında konserler verdi, çeşitli kültürel etkinliklerde sahne aldı ve Türk pop müzik tarihinde ilk kadın orkestra şefi unvanını kazandı. Vefatı ve duyurusu Banu Kırbağ’ın vefatı, MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Başkanı Recep Ergül tarafından duyuruldu. Ergül, “Güne üzücü bir haberle başladık. MESAM üyemiz ve uzun yıllar denetleme kurulu üyesi olarak kurumumuza hizmetlerde bulunmuş sanatçı Banu Kırbağ, hayatını kaybetti. Ailesine, sevenlerine ve camiamıza baş sağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Sanatçının meslektaşı ve yakın dostu Melike Demirağ, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gençlik yıllarımın can arkadaşı, meslektaşım, eski eltim, dostum Banu'cuğum veda etmiş bu aleme. Ruhu ışıklarda olsun. Başka boyutlarda sevdikleriyle buluşsun. Seni çok sevdik. Unutulmaz şarkınla unutulmayacaksın” sözleriyle Banu Kırbağ’a veda etti.

Şarkıcı Şimal hayatını kaybetti Haber

Şarkıcı Şimal hayatını kaybetti

Türk müziğinin sevilen seslerinden Şimal'den üzücü haber geldi. Uzun bir süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve dün durumu ağırlaşan sanatçı, bugün hayata gözlerini yumdu. UZUN SÜREN SAĞLIK MÜCADELESİNİ KAYBETTİ Ünlü şarkıcı Şimal, ilk olarak 2021 yılında meme kanserine yakalanmış ve gördüğü uzun tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuşmuştu. Ancak Şimal, 2024 yılında rutin kontroller için gittiği hastanede bu kez beyninde tümör olduğunu öğrenmiş ve yeniden zorlu bir tedavi sürecine başlamıştı. Hastalığının üç kez metastaz yaptığı belirtilen ve dün durumunun kritik olduğu öğrenilen Şimal, verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. EŞİ NECATİ ARICI VEFATINI DUYURDU Şarkıcı Şimal'in vefat haberini, eşi Necati Arıcı sosyal medya üzerinden duyurdu. Şimal'in kendi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Eşim Şimal Gülen hakkı rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi Kuşadası'na defnedilecektir. Helallik için yer bilgisi verilecektir." ŞARKICI ŞİMAL KİMDİR? 25 Nisan 1986 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Şimal, müzik dünyasına genç yaşlarda adım atmıştı. 400'e yakın bestesi bulunan yetenekli şarkıcı, ilk çıkışını 2012 yılında "Başlangıç" adını taşıyan albümüyle yaptı. Bu albümün prodüktörlüğünü Özken Ulusoy üstlenirken, aranjörlüğünü Taşkın Sabahtan ve Erdem Kınay gibi usta isimler yapmıştı. Albümde yer alan ve söz ile müziği kendisine (Şimal Tebessüm Eden olarak belirtilmiş) ait olan "Şimal Yıldızı" adlı şarkının klip yönetmenliğini ise Enmir Khalilzadeh üstlenmişti. Şimal, kısa sürede kendine has yorumu ve besteleriyle müzikseverlerin beğenisini kazanmıştı.

Harika Avcı Kimdir? Güzelliğiyle büyüleyen Yeşilçam yıldızının dikkat çeken hayat hikayesi Haber

Harika Avcı Kimdir? Güzelliğiyle büyüleyen Yeşilçam yıldızının dikkat çeken hayat hikayesi

Yeşilçam’ın altın dönemine damga vuran kadın oyunculardan biri olan Harika Avcı, 1980’li ve 90’lı yıllarda hem şarkıcılığı hem de oyunculuğuyla Türkiye’nin en popüler isimlerinden biri haline geldi. Güzelliği, sahne performansları ve kamera karşısındaki etkileyici duruşuyla adeta bir döneme damga vuran Avcı’nın hayatı, başarılarla dolu bir sanat kariyerinin yanı sıra zor zamanlar ve yalnızlıkla da örülü. HARİKA AVCI KİMDİR? ASIL ADI NEDİR? Asıl adı Nermin Ocak olan Harika Avcı, 2 Şubat 1960 tarihinde İzmir'de doğdu. Sanat dünyasına ilk adımını 1980’li yıllarda attı. Dönemin ünlü prodüktörlerinden aldığı destekle sahneye çıkan Avcı, kısa sürede hem sesi hem fiziğiyle dikkat çekti. Güzelliğiyle dillere destan olan sanatçı, henüz kariyerinin başlarında geçirdiği estetik operasyonlarla da sık sık gündeme geldi. Geçirdiği değişim sayesinde "Türk sinemasının seks sembolü" olarak anılmaya başladı. HARİKA AVCI'NIN OYNADIĞI YEŞİLÇAM FİLMLERİ Harika Avcı, sinema kariyerine 1980’lerin başında Yeşilçam’da rol aldığı filmlerle damga vurdu. “Aşkların En Güzeli”, “İffet”, “Kadınca” ve “Talihsiz Yavrum” gibi filmlerdeki performanslarıyla geniş bir hayran kitlesine ulaştı. Dönemin en çok aranan kadın oyuncuları arasında yer alan Avcı, aynı zamanda müzik kariyerinde de başarılı bir grafik çizdi. “Fazla Takma Kafana”, “İşte Bu Gönül”, “Sevdim Sevilmedim” gibi arabesk ve fantezi müzik türünde çıkardığı albümler milyonlara ulaştı. Ancak zamanla yaşadığı özel hayat sorunları, kariyerindeki yavaşlama ve medyadan uzaklaşmasıyla Harika Avcı, gözlerden uzak bir yaşam sürmeye başladı. Basına yansıyan sağlık sorunları, maddi sıkıntılar ve yalnızlık dolu yaşamı, son yıllarda tekrar gündeme geldi. Güzelliği, sesi ve oyunculuğuyla bir döneme damga vuran Harika Avcı, her ne kadar bugün sessizliğe bürünmüş olsa da, Türk sanat tarihinde iz bırakmış önemli isimlerden biri olarak hafızalarda yer etmeye devam ediyor.

Usta yönetmen Ali Özgentürk Adana’da son yolculuğuna uğurlandı Haber

Usta yönetmen Ali Özgentürk Adana’da son yolculuğuna uğurlandı

Türk sinemasının önemli isimlerinden yönetmen, yapımcı ve senarist Ali Özgentürk, memleketi Adana’da düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. 1945 yılında Adana’da doğan ve sinemaya 1960’larda başlayan Özgentürk için ilk tören, sanata adım attığı Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapıldı. Ali Özgentürk’ün cenaze törenine ailesi, yakınları ve sevenlerinin yanı sıra CHP Adana Milletvekilleri Ayhan Barut ve Müzeyyen Şevkin de katıldı. Tören sırasında Özgentürk’ün tabutunun üzerine karanfil bırakıldı. Daha sonra merkez Seyhan ilçesindeki Akkapı Mezarlığı’nda kılınan namazın ardından Özgentürk toprağa verildi. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar törende yaptığı konuşmada, bu yıl 22-28 Eylül tarihlerinde düzenlenecek 32. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde Ali Özgentürk adına ödül verileceğini duyurdu. Özgentürk’ün kızı Simay Özgentürk, babasının hayat dolu ve insan sevgisiyle dolu biri olduğunu belirterek, "Hep içtenlikle gülerdi. Gülüşünde insanlık vardı. Onu içimizde yaşatacağız" ifadelerini kullandı. Ağabeyi Nebil Özgentürk ise Ali Özgentürk’ün genç yaşta tiyatroya başladığını anlatarak, "Adana’yı Allah’ına kadar severdi. Işıklar içinde uyusun Adana’nın yiğit evladı, devrimci Ali Özgentürk" dedi. ALİ ÖZGENTÜRK KİMDİR? 1945 yılında Adana’da doğan Ali Özgentürk, İstanbul Üniversitesi’nde felsefe ve sosyoloji eğitimi aldıktan sonra sinema kariyerine kamera asistanı olarak başladı. Atıf Yılmaz ve Yılmaz Güney gibi usta yönetmenlere asistanlık yaptı. 1979’da çektiği ilk uzun metrajlı filmi “Hazal” ile adını duyuran Özgentürk, sinema dünyasında yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu olarak birçok önemli çalışmaya imza attı. “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Hazal”, “At” ve “Balkaya” gibi filmler, onun sinema tarihindeki yerini sağlamlaştırdı. Tiyatrodan sinemaya uzanan sanat yolculuğunda, "Sokak Tiyatrosu" grubuyla topluma tiyatroyu taşıyan Özgentürk, “Ferhat” ve “Yasak” adlı kısa filmleriyle de tanındı. Onat Kutlar ve Işıl Özgentürk ile birlikte “At” ve “Bekçi” filmlerini yaptı; Orhan Kemal’in “Murtaza” eserini sinemaya uyarlayarak önemli bir başarı elde etti. Ayrıca “Yusuf ile Züleyha” hikayesiyle 1977’de “Milliyet Gazetesi Film Hikayesi Ödülü”nü kazanan Özgentürk, edebiyat alanında da “Asyalı” dergisini çıkardı. Televizyon programları ve yazılarıyla da sanat yaşamına katkı sunan usta yönetmen, Türk sinemasının önemli figürlerinden biri olarak hafızalarda yerini aldı.

Sanatçı Dilek Küçükyılmaz’dan Mersin’de ilk kişisel sergi: “Sor-ma” Haber

Sanatçı Dilek Küçükyılmaz’dan Mersin’de ilk kişisel sergi: “Sor-ma”

Mersin’de grafik tasarım ve yağlı boya alanında özgün eserler ortaya koyan sanatçı Dilek Küçükyılmaz, ilk kişisel sergisini Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi’nde sanatseverlerin beğenisine sundu. Yaklaşık üç ayda hazırlanan 25 eser, insan olma, toplumsal cinsiyet ve bireysel özgürlük temalarını işliyor. Mersin’de sanat alanında kendini geliştiren Dilek Küçükyılmaz, “Sor-ma” adlı ilk kişisel sergisini Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi’nde açtı. Grafik tasarım ve yağlı boya tekniklerini bir arada kullanarak postmodern tarzda hazırladığı 25 eserden oluşan sergi, kadın ve doğa temalarını merkeze alırken, esas olarak “insan olmak” kavramını ele alıyor. Serginin açılışına ressam Ahmet Yeşil ve çok sayıda sanatsever katıldı. Açılışta konuşan Küçükyılmaz, “Kadın, kadın olarak değil, önce insan olarak görülmeli” mesajını vurguladı. Kadınların tarih boyunca toplumlarda esaret altında gösterildiğine dikkat çeken sanatçı, çalışmalarında insan olma bilincini ön planda tuttuğunu söyledi. Yağlı boya eserlerinde renklerin yoğunluğuna ve özgünlüğüne önem verdiğini belirten Küçükyılmaz, sanatın toplumdaki yerinin artması gerektiğini ifade etti. Sanatın yaygınlaşması ve gençlerin bu alana ilgisinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen sanatçı, özellikle genç kızların bu alanda istekli olduğunu ancak desteklerin az kaldığını dile getirdi. Daha önce birçok karma sergide yer alan Dilek Küçükyılmaz, MTSO Sanat Galerisi’nde açtığı ilk kişisel sergiyle önemli bir adım attığını belirterek, ilerleyen dönemde yeni sergi ve projelerle sanat hayatını sürdüreceğini açıkladı. Sergi süresince kendisine destek olan Ressam Ahmet Yeşil ve MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol’a teşekkür etti. “Sor-ma” sergisi 31 Mayıs’a kadar hafta içi 08.30-17.30, Cumartesi günü ise 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Mersinli sanatseverler, özgün ve düşündürücü eserleri görmek için sergiyi ziyaret ediyor.

İbrahim Erkal kimdir, neden öldü, hangi şarkılarla hafızalara kazındı? Ölümünün 8. yılında anılıyor Haber

İbrahim Erkal kimdir, neden öldü, hangi şarkılarla hafızalara kazındı? Ölümünün 8. yılında anılıyor

Arabesk ve fantezi müziğin sevilen ismi İbrahim Erkal, vefatının 8. yılında ailesi, hayranları ve sanat dünyasından isimler tarafından anılıyor. 11 Mayıs 2017'de hayatını kaybeden Erkal, "Canısı", "Unutmayacağım" ve "Sen Aldırma" gibi hafızalara kazınan eserleriyle Türk müzik tarihinde derin izler bıraktı. Ünlü sanatçının yaşamı, sanat kariyeri ve beklenmedik vefatı, ölüm yıldönümünde yeniden gündeme geldi. İBRAHİM ERKAL KİMDİR? 10 Ekim 1966’da Erzurum’un Narman ilçesinde doğan İbrahim Erkal, müzik hayatına "İbrahim Güzelses" takma adıyla başladı. 1984 yılında çıkardığı Sarhoş Baki (Erzurum Türküleri) albümüyle sesini duyurmaya çalıştı ancak aradığı çıkışı 1994 yılında kendi adıyla yayımladığı Tutku albümüyle yakaladı. Erkal, hem söz yazarı hem de besteci kimliğiyle müzik dünyasında kısa sürede kendine sağlam bir yer edindi. 1995’te Sıra Bende/Aklımdasın, 1996’da Gönlünüze Talibim albümleriyle geniş kitlelere ulaştı. "Unutmayacağım" ve "Canısı" parçalarıyla milyonların gönlünde taht kurdu. MÜZİKTEN EKRANA: "CANISI" EFSANESİ 1996’da "Canısı" şarkısının yakaladığı büyük başarı, aynı isimle 1997’de televizyon filmi olarak uyarlandı. Filmin başrolünde Emine Ün ile yer alan Erkal, oyunculuğuyla da beğeni topladı. Film, yoğun ilgi görünce diziye dönüştü ve Star TV'de ekranlara geldi. "Canısı" dizisi 26 bölüm boyunca reyting rekorları kırdı. UNUTULMAZ ŞARKILARI VE ALBÜMLERİ Erkal’ın müzik kariyeri boyunca yayımladığı albümler arasında şunlar öne çıkıyor: 1994 – Tutku 1995 – Sıra Bende/Aklımdasın 1996 – Gönlünüze Talibim 1998 – Sırılsıklam (Güllere de Küstüm, Gavurun Kızı) 2000 – De Get Yalan Dünya 2001 – Su Gibi 2002 – Aşkname 2004 – Gönül Limanı 2006 – Yüreğinden Öpüyorum/Gülüm 2008 – Aranağme 2011 – Burnumda Tütüyorsun 2015 – Nefes 1 2017 – Ömrüm Şarkılarının çoğunun söz ve müziği kendisine ait olan sanatçı, bu yönüyle Türk müziğinde önemli bir yer edindi. İBRAHİM ERKAL NEDEN ÖLDÜ? İbrahim Erkal, 12 Nisan 2017’de İstanbul’daki evinin otoparkında baygın halde bulunmuştu. Dengesini kaybederek düşen sanatçı, başını sert şekilde yere çarpması sonucu beyin kanaması geçirdi. Hastaneye kaldırılan Erkal, 29 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından, 11 Mayıs 2017’de 52 yaşında hayatını kaybetti. GERİYE MÜZİĞİ KALDI Erkal, 2003 yılında Filiz Erkal ile evlenmişti. Üç çocuk babası olan sanatçının vefat ettiğinde en küçük kızı sadece 12 günlük idi. Ailesi ve sevenleri, her yıl olduğu gibi bu yıl da mezarı başında ve sosyal medyada anma mesajlarıyla sanatçıyı yaşatıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.