#Savunma

İLKHABER-Gazetesi - Savunma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Savunma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Orta Doğu alev alev: İsrail füze savunması için Batı'dan yardım istedi Haber

Orta Doğu alev alev: İsrail füze savunması için Batı'dan yardım istedi

İsrail'in 13 Haziran'da İran'a karşı başlattığı saldırılar üçüncü gününü geride bırakırken, bölgede karşılıklı misillemeler hız kesmeden devam ediyor. Son saldırılarda İran Dışişleri Bakanlığı binası hedef alınırken, İsrail'in Hayfa kentine de çok sayıda füze isabet etti. Bu gelişmelerin ardından İsrail'in füzeleri durdurmak için Batılı ülkelerden yardım talebinde bulunduğu ve İngiltere'nin bu çağrıya olumlu yanıt verdiği, Fransa'nın ise çekimser kaldığı belirtildi. İsrail'in İran'a yönelik 13 Haziran'da başlattığı saldırının ardından Orta Doğu'da gerilim zirveye çıktı. Üç gündür süren çatışmalarda, son olarak İran Dışişleri Bakanlığı binasının vurulduğu iddia edildi. Bu binanın Türkiye'nin Tahran Başkonsolosluğu'na çok yakın bir konumda bulunduğu belirtilirken, İran'da bulunan bazı Türk vatandaşlarının kendi imkanlarıyla ülkeye dönmeye çalıştığı bilgisi de haberlere yansıdı. Devrim Muhafızları'nda önemli kayıplar İsrail saldırılarında İran Devrim Muhafızları İstihbarat Kurumu Başkanı Kazımi ile birlikte yardımcısı Hasan Muhakkik ve Muhsin Bakıri adlı iki generalin hayatını kaybettiği İran devlet televizyonu tarafından duyuruldu. Öte yandan, İran da İsrail'in saldırılarına yeni bir füze akınıyla karşılık verdi. Tel Aviv ve Hayfa'dan yükselen dumanlar, saldırıların şiddetini gözler önüne serdi. İsrail basınında yer alan haberlere göre, bu son füze saldırılarının ardından Netanyahu hükümeti, füzeleri durdurmak amacıyla Batılı ülkelerden acil yardım talebinde bulundu. İngiltere'nin bu talebe olumlu yaklaştığı, ancak Fransa'nın çekimser bir tavır sergilediği belirtiliyor. Gerilim tırmanıyor, can kayıpları artıyor 13 Haziran'da başlayan İsrail hava harekatında, İran'ın çeşitli şehirlerindeki nükleer tesisler ve üst komuta kademesinden isimlerin bulunduğu noktalar hedef alındı. Saldırılar sonucunda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları'nın Genel Komutanı, çok sayıda üst düzey asker ve 9 nükleer bilim insanının hayatını kaybettiği bildirildi. İran Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında can kaybının 224'e, yaralı sayısının ise 1277'ye yükseldiğini açıkladı. İran ise misilleme olarak İsrail topraklarına yüzlerce füze fırlattı. Bu saldırılarda 13 kişinin yaşamını yitirdiği ve 250'den fazla kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı. Bölgedeki tansiyonun daha da artmasından endişe ediliyor.

Ümit Özdağ'ın savunması ortaya çıktı: ''Türk milletine ve devletine karşı hiçbir suç işlemedim'' Haber

Ümit Özdağ'ın savunması ortaya çıktı: ''Türk milletine ve devletine karşı hiçbir suç işlemedim''

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak'ta yaptığı açıklamaların ardından tutuklandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Özdağ, suçlamaları reddederek “Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim” dedi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşmasında bugün İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Özdağ’ın, 19 Ocak 2025’te Antalya’da partisinin İl Başkanları İstişare Toplantısı’nda yaptığı açıklamaların ardından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandığı dava kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Özdağ’ın sözleri gündem olmuştu Zafer Partisi lideri Özdağ, toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak, “Son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AK Parti'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir” demiş, bu ifadeler sonrası Ankara’da gözaltına alındıktan sonra İstanbul’a getirilerek 21 Ocak’ta tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Özdağ’ın basın ve yayın yoluyla “zincirleme şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunu işlediği iddia edilerek, 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep edilmişti. Savunmasında suçlamaları reddetti Duruşmada savunmasını yapan Özdağ, halkı kışkırtmakla suçlandığı Kayseri olaylarına dair sosyal medya üzerinden yatıştırıcı mesajlar verdiğini ve bu paylaşımlardan ötürü birçok trol hesap tarafından saldırıya uğradığını belirtti. Özdağ, “Paylaşımlarımın tamamı hukuka uygundur. Hiçbir şekilde halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmedim” dedi. “Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim” diyen Özdağ, savcılığın 78 gün boyunca tüm sosyal medya paylaşımlarını incelediğini ancak iddianameye suç teşkil etmeyen içeriklerin konulduğunu savundu. “Haksızlığa itiraz ettik” dedi Özdağ, Türkiye’nin göç politikalarına dair eleştirilerinin arkasında durduğunu vurguladı. “Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye göç konusunda büyük haksızlık yaptığını düşünüyoruz. Ülkemiz stratejik göç mühendisliğiyle gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçakla karşı karşıya” ifadelerini kullanan Özdağ, bu baskının yalnızca ekonomik değil; sosyolojik, kültürel ve güvenlik açısından da ciddi tehditler barındırdığını belirtti. “Siyasi hayatımı milletin güvenliğine adadım” Duruşmada siyasi ve akademik geçmişine de vurgu yapan Özdağ, “Bütün hayatımı Türk milletinin güvenliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir devlet olması için harcadım. Binlerce öğrenci ve güvenlik personeline eğitim verdim. Paylaşımlarımı bu çerçevede kamuoyunu bilinçlendirmek için yaptım. Suç işleseydim, asıl o zaman sorumluluk almazdım” dedi. Dava süreci yakından takip ediliyor Özdağ’ın yargılandığı dava kamuoyunda ve siyasi çevrelerde geniş yankı bulurken, duruşmayı çok sayıda basın mensubu ve destekçisi de takip etti. Mahkeme heyetinin duruşmaya ilişkin kararını önümüzdeki günlerde açıklaması bekleniyor. Özdağ’ın tutukluluğunun devam edip etmeyeceği ise mahkemenin değerlendirmesine göre belirlenecek.

Narin Güran cinayeti davası duruşması avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla sürüyor Haber

Narin Güran cinayeti davası duruşması avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla sürüyor

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla devam ediyor. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet savcısının mütalaayı okumasının ardından baba Arif Güran'ın avukatı Berat Kocakaya savunma yaptı. Kocakaya, savunmasında, Arif Güran'ın kızını öldürenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirterek, "Bugün burada hukukun gereklerini yapmazsak Narin'in katledilmesini aydınlatmamış olacağız. Adalet tecelli edecekse bu 4 sanığın ne işlediğini açıkça bilmemiz gerekiyor." dedi. Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç de sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaaya iştirak ettiklerini belirterek şu beyanda bulundu: "Bu dava vesilesiyle basın da üzerine düşeni, gerekeni yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşu, dernek, aktivist, siyasi parti temsilcisi katıldı duruşmaya. Hepinize teşekkür ederim. Olay günü Enes, Yüksel ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın Arif Güran'ın evinde bulundukları HTS kayıtlarıyla anlaşılmaktadır. Rapora göre Narin Güran'ın tepeyi aştığı tespiti söz konusu. Narin'in katillerinin bulunması için mücadele ederken Arif Güran ile aynı noktada duruyoruz. Arif bey konuşurken hepimizin gözü doldu. Babalık duygusuyla yaşadığı o acıyı çok iyi biliyorum. Gerçek, hakikat ortaya çıktığında Arif Güran'ın da kamuoyunun da vicdanı kısmen rahatlayacaktır." Diyarbakır Barosu adına söz alan avukat Aydın Özdemir de Narin'in öldürüldüğü güne ilişkin tutuklu sanık ağabey Enes Güran'ın saatle ilgili bilgilerde çelişkili beyanlarda bulunduğunu ileri sürdü. Özdemir, şunları ifade etti: "Enes ilk beyanında Narin'in kaybolduğu saate ilişkin cinayete yakın saatlerden bahsediyor. Dolayısıyla öldürme olayını bilen birisi ancak bu denli yakın ifadede bulunabilirdi. Enes, vücudundaki izler hakkında da çelişkili beyanlar verdi. Verdiği farklı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Mısır koçanlarıyla bu denli ciddi yaralanma olsaydı kimse tarım işiyle uğraşmazdı. Aile bireyleri aile meclisi toplantısının olmadığını söyledi. Saklayacak bir şeyleri olan insanlar bunu söyler. O toplantıda en çok ismi konuşulan kişi Enes'tir. Enes'in adı ısrarla geçiyor ve onun adına araştırma yapılıyor. Dolayısıyla ciddi olarak müşterek faildir. Sanık Nevzat Bahtiyar, fikir ve eylem birliği içinde olmasaydı böyle bir şey yapmazdı. Soğukkanlılıkla eylemine devam ediyor ve geri dönüyor. Sanki Nevzat bu olayın mağduruymuş gibi bir algı var ama cesedi dereye götürüp gömen Nevzat'tır. Nevzat doğrudan bu olayın içindedir, mağduru değildir. Nevzat ne itirafçı olmuştur ne de pişmandır. Nevzat artık kaçış noktası bulamadığı için olayı anlatmıştır. Nevzat olayı tamamıyla anlatmamıştır. Çünkü kendisi de ifadelerinde beyan değiştirmiştir ve çelişkili ifadeler vermiştir. Nevzat hala bu olayın tüm gerçeklerini anlatmamıştır. Narin'in cansız bedeni bulunmamış olsaydı ve Nevzat'ın aracı kameralara yansımasaydı bu yargılamayı belki de yapmayacaktık. Bütün sanıklar bu eylemi iştirak halinde birlikte gerçekleştirmişler. Dolayısıyla cezalandırılmalarını talep ediyorum." Diyarbakır Barosu avukatlarından Erdem Kaya da Salim Güran ile eşinin ifadeleri arasında çelişki bulunduğunu öne sürerek şunları söyledi: "Sanığın cinayetin işlendiği saatlerde olay yerinde bulunduğu sabittir. Salim Güran'ın işçileri olan Mehmet Selim Atasoy ve oğlu R.A. ile yaptığı telefon görüşmeleri şüphelidir. Bu kişiler Narin'in cansız bedeni gizlenirken belki de gözcülük yaptılar ya da Salim'e bilgi veriyorlardı. Salim'in telefonlarındaki verileri silmesi de zaten şüphelidir. Salim'in öldürme eylemi sırasında cinayet mahallinde olduğu sabittir. Salim Güran'ın cesedin yerini bildiği ve cesedin yerinin değiştirilmesi veya bulunmaması için gizlenmesi için dere kenarına gittiği de belirlendi. Bu kadar yakın olan Salim ve Nevzat'ın birbirini olaydan sonra aramaması iştirak halinde olduklarını gösteriyor. Yüksel Güran, Enes'i korumak için de beyanlarda bulunmuştur. Kayıp kızı için baba Arif Güran'ı aramayarak cinayeti gizlemeye yönelik harekette bulunmuştur. Yüksel Güran'ın diğer sanıklarla iştirak halinde cinayeti işlediğini düşünüyorum. Bu nedenle sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum." Duruşma, avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla devam ediyor.

Bahar Candan: Hesabımda 1-2 milyon param var ben bir garibanım Haber

Bahar Candan: Hesabımda 1-2 milyon param var ben bir garibanım

Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından yargılanan Alisya Bahar Candan ve Nihal Candan ile birlikte 21 sanığın bulunduğu davada, Bahar Candan suçlamaları reddetti ve savunmasında kişisel zorluklarını ve sosyal medyadaki lüks paylaşımlarını gerekçe gösterdi. Candan, banka hesaplarındaki hareketlerin iddialarla örtüşmediğini ve kendisinin suç örgütüyle bağlantısının bulunmadığını belirtti. Bahar Candan: ''Taksim bombacısı ile yan odalarda kalıyorum. Psikolojim bozuldu'' Duruşmada savunma yapan Bahar Candan suçlamaları kabul etmeyerek “Ben saf bir kadın değilim. Hukuk Fakültesi’nde burslu okuyorum. 17 yaşımdan beri çalışıyorum. Ablamla birlikte hapse girince ailem maddi ve manevi zorluk çekti. Okula gidemedim. Taksim bombacısı ile yan odalarda kalıyorum. Psikolojim bozuldu 3 aydır akıl hastanesinde yatıyorum ilaçlara bağımlı oldum. Sosyal medyadan paylaştığım lüks hayat ile ilgili paylaşımlar kendimi daha zengin göstermek için. Hesabımda 1-2 milyon param var ben bir garibanım” dedi. Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen davanın görülmesine devam edildi. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Bahar Candan savunma yaptı. Mahkeme başkanı “Bahar Candan ifadeni vermeye hazır mısın?” dedi. Candan ise “evet” şeklinde cevap verdi. “Benim hesabım üzerinden işlem yapıldığı iddiası külliyen yalan” Bahar Candan savunmasında “Hakkımdaki iddialar külliyen yalan. Banka hesaplarımda iddia edilen hareketler mevcut değildir. Daha ilk andan beri haberi duyunca bankalardan hesap dökümümü çıkarıp savcılığa sundum. Buradaki insanları tanımıyorum. Benim çevrem geniştir. Çevremde hiçbir mağdur yoktur. Ablam ‘Kaan benim sevgilim’ deyince eniştem olarak benimseyip sevdim. Kaan isimli kişinin GBT’sine bakmadım. Kaan adlı kişinin adının Onur Apaydın olduğunu soruşturmayla birlikte öğrendim. Onların sevgili olduğu dönemde moda programında yarışmacıydım. Yoğun bir tempo ile yarışmadaydım. Kaan Bey’in neler ile uğraştığını nasıl bir adam olduğunu anlayabilecek zamanım yoktu. Onların özel ilişkisi ile ilgili bilgim var. İddia edilen dolandırıcılık olayları ile ilgili benim bir bilgim yoktur. Ben müştekileri tanımıyorum. Hayatım boyunca hiçbir toplantıda bulunmadım. Ben toplantıların yapıldığının söylendiği restorana gitmedim. Ben Kaan abinin olduğu ortamlarda hiçbir şekilde araç alım satımı ile ilgili konuşmaya şahit olmadım. Benim hesabım üzerinden işlem yapıldığı iddiası külliyen yalan” dedi. “Ben saf bir kadın değilim hukuk fakültesinde burslu okuyorum” Bahar Candan savunmasının devamında gözyaşlarına boğularak “Ben saf bir kadın değilim. Hukuk Fakültesi’nde burslu okuyorum. 17 yaşımdan beri çalışıyorum. Kariyerime mankenlik ile başladım. Son 2 senedir bir ajans ile anlaşıp sosyal medyadan da para kazanıyorum. Ablamla birlikte hapse girince ailem maddi ve manevi zorluk çekti. Okula gidemedim. Taksim bombacısı ile yan odalarda kalıyorum. Psikolojim bozuldu 3 aydır akıl hastanesinde yatıyorum ilaçlara bağımlı oldum. Genç yaşta sağlığımı kaybettim. Sosyal medyadan paylaştığım lüks hayat ile ilgili paylaşımlar kendimi daha zengin göstermek için. Diğer fenomenlere hava atmak için. Mağdurların dolandırılması olayıyla ilgili hiçbir ilgim yoktu. Nasıl bir dolandırıcılık bu mağdurlar için yapılan harcamalar araç fiyatını geçmiş? Ben Kaan abinin adının Onur Apaydın olduğunu dosyadan öğrendim. Ben sosyal medyadan çok para kazanıyorum diye hava atmak için photoshop ile 12 milyon TL şeklinde paylaşım yaptım. Kaan abi ile bir ortamda denk geldik. Ablam hadi oturalım biraz onlarla dedi” şeklinde savunma yaptı. Nihal Candan bu esnada oturduğu koltuktan “Off Bahar korkuyorum diye bana yüklen” şeklinde mırıldandı. Bahar Candan savunma yaparken Nihal Candan “Off Bahar ablan kadar başına taş düşsün” ifadelerini de kullandı. “Hesabımda 1-2 milyon param var ben bir garibanım” Bahar Candan savunmasının devamında “Benim Onur Apaydın tarafından darp edildiğim iddiası da doğru değildir. Gizli muhasebeci olduğum iddiası doğru değildir. Banka kayıtlarında her şey bellidir. Bizi sosyal medyadan görüp çok zengin olduğumuzu görüp böyle iddialarda bulunmuş olabilirler. Benim 5 senelik ilişkim var çıkınca evleneceğim ablamla bile çok az görüşüyorum. Benim hayatım boyunca hiç şirketim olmadı. Vergi mükellefi de olmadım. Hesabımda 1-2 milyon param var ben bir garibanım. Hiç kimseye araç temini konusunda öneride bulunmadım. Zaten benim çevremde hiç kimse ucuz araç peşinde değildir. Onur Apaydın gözaltına alındığı anda ben yanındaydım. Kendimi bir kahraman gibi hissettim o an” dedi. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek'in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamenin devamında “Şüphelilerin önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı” ifade edilmişti. İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan'ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın'ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan'a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan'ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu” şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın 'suç örgütüne üye olmak' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar 'kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık' suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.

Dron ile ceza yiyen taksiciden ilginç tepki: “Yukarıdan görüntü çekmekle ceza yazılmaz” Haber

Dron ile ceza yiyen taksiciden ilginç tepki: “Yukarıdan görüntü çekmekle ceza yazılmaz”

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Sivil Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri, araçlara yönelik Kadıköy’de yaya geçidi denetimi gerçekleştirdi. Denetimde, yaya yol vermeyen araçlara ceza uygulandı. Ceza yiyen bir taksici, yaya görmediğini iddia ederek dron kayıtlarını inceledi. Haksız olduğunu anlayan sürücü denetim yerinden ayrıldı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Sivil Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri ve Trafik ekipleri Kadıköy’de araçlara yönelik dron destekli yaya geçidi denetimi yaptı. Denetimler esnasında yayalara yol vermediği tespit edilen sürücülere ceza yağdı. Yayaya yol vermediği tespit edilen 2 taksi şoförü polis ekiplerine itirazda bulundu. Şoförler, yaya göremediklerini ve cezanın haksız olduğunu iddia etti. Bir sürücü, dron kayıtlarını inceleyince haksız olduğunu öğrenerek denetim alanından ayrıldı. Denetimler çerçevesinde 7 sürücüye yayaya yol vermemekten dolayı 12 bin 453 lira ceza uygulandı. “Bu yapılan etik değil” Denetimde ceza uygulanan taksi şoförü, “Bu etik değil, taksicilere yapılan zulümden başka bir şey değil. Çürük elmalarımız var, yok değil. Sürekli olsun, her yerde çevirme olsun ama etik kurallar içerisinde olsun. Bizde uygulanan cezayı görelim. Arkadan fotoğraf çekmekle, yukarıdan görüntü çekmekle ceza yazılmaz” dedi.

Çiftlik Bank davasında Tosuncuğun sağ kolu savunma yaptı Haber

Çiftlik Bank davasında Tosuncuğun sağ kolu savunma yaptı

Çiftlik Bank davası sanığı ’Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın 4 ayrı dava çerçevesinde yargılanmasına devam edildi. Sanık Osman Naim Kaya, “Fatih Aydın, alınan taşınır taşınmaz mallarda herhangi bir şekilde söz sahibi değildi” dedi. Çiftlik Bank davasında tutuklanan ’Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın 4 ayrı dava çerçevesinde yargılanmasına devam edildi. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Aydın, ağabeyi Fatih Aydın ve Osman Naim Kaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, sanık avukatları salonda hazır bulundu. “Fatih Aydın, alınan taşınır taşınmaz mallarda herhangi bir şekilde söz sahibi değildi” Duruşmada söz verilen Osman Naim Kaya, “Fatih Aydın’ı, Mehmet Aydın geldikten 1 ay sonra tanıdım. Kendisi alınan taşınır taşınmaz mallarda herhangi bir şekilde söz sahibi değildi. Bana ihtiyaç olan şeyleri söyleyen ve aldıran kişi Mehmet Aydın’dı” ifadelerini kullandı. Sağ kolu ile Facebook’ta tanışmış Mehmet Aydın ise, “Osman Naim Kaya’nın Uruguay ile ilgili bir videoda yorumunu gördüm. Facebook’tan ekledim. Osman Naim Kaya ile sosyal medyada tanıştım. Uruguay’a gittiğimde kendisi bana çevirmenlik, çalışma izni alınması, taşınır taşınmaz malların alınması gibi konularda yardımcı oldu. Çiftlik Bank’ın oyun tarafıyla toplanan paralarla herhangi bir bağlantısı yoktu” dedi. Mahkeme heyeti, bilirkişi raporunun dosyaya ulaşmadığını belirterek, raporun beklenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

ANKARA - Yerli havacılık motorları seri üretime hazır Haber

ANKARA - Yerli havacılık motorları seri üretime hazır

ANKARA (AA) - GÖKSEL YILDIRIM - Savunma ve havacılıkta ihtiyaç duyulan mikro jet motorlara yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında 100 ve 200 nevtonluk motorları geliştirme çalışmaları başarıyla tamamlandı. Türkiye'de hava, kara ve deniz platformlarının motorlarının yerli imkanlarla geliştirilmesine yönelik olarak birçok proje sürdürülüyor. Devrezli Makina Mikro Türbin Sanayi de hava araçlarını yurt dışı motor bağımlılığından kurtarmak için mikro bazlı jet motor projeleri yürütüyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bu kapsamda 100, 200, 330 nevtonluk motorlar üzerinde çalışan Devrezli Makina, 100 nevtonluk motoru seri üretime hazır hale getirdi. Yurt dışı pazarlar hedeflenerek IG-20 Thunder isimli verilen 200 nevtonluk mikro türbin model motoru ile 150 saat yer testi gerçekleştirildi. Test sürecinde 5 defa genel bakım yapılan motorda, mekanik parçalarının performansı, yakıt sistemi performansı, pompa sistemleri performansı, itki devir ve ısı testleri, yakıt tüketim performansı, elektronik kontrol sistemi üzerine çalışmalar yürütüldü. Motorun entegrasyon aşamasında doğruluğu ve uçuş güvenirliği sağlanmış bir platform ve aviyonik sistemler kullanıldı. Ağırlığı 2,2 kilogram olan motorun entegrasyonunun tamamlanmasıyla taksi aşamasına geçildi. Bu süreçte pilot ile motor ve platform uyumu test edildi. Taksi süreci toplam 4 saat sürdü. - Akrobasi hareketleriyle limitleri zorlandı Uçuş aşaması için Ankara'da bulunan Orhan Ünsal Hava Parkı tercih edildi ve toplam 4 sorti olacak şekilde 45 dakikalık bir uçuş gerçekleştirildi. Sortilerin içerisinde akrobasi hareketleri yapıldı. Bu sayede motor yüksek g kuvvetlerine maruz bırakılarak mekanik parça dayanımları test edildi. Her sorti için 4 litre yakıt kullanılırken yüksek hız testinde saatte 400 km hıza ulaşıldı. Mevcut sistem ağırlığı, depo sınırı ve aviyonik sistemler (18 kilogram, 4 litre yakıt, 300-400 kilometre/saat hız) göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen uçuş sonucunda ortalama 50 kilometre görev menzili hesaplandı. - Yeni motor yolda Devrezli Makina Mikro Türbin Sanayi Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yasin Pehlivanoğlu, bir süredir üzerinde çalıştıkları motor projelerini birer birer seri üretime hazır hale getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Önce 100, ardından 200 nevtonluk motoru tamamladıklarını dile getiren Pehlivanoğlu, şöyle konuştu: "200 nevtonluk IG-20 Thunder motorumuz mevcut durumu ile birçok havacılık platformunda kullanılabilir seviyededir. Bunun yanında 330 nevtonluk motor geliştirmeye başladık. Bu sene bu motorumuzu da ortaya koymayı hedefliyoruz. Yola ülkemiz ihtiyaçlarını karşılamak için çıktık, öncelimiz bu ama yurt dışındaki potansiyelin de farkındayız. Yurt dışına yerli motor satan ilk firma olmayı hedefliyoruz. Pazarlama aşaması için ilk uçuş ve ortaya çıkacak performans değerleri bizim için önemliydi. Bu aşamayı da başarıyla geride bıraktık. Kendini kanıtlamış motorumuzun seri imalatı için bütçe hazırlıklarına da başlamış olduk."

Adanaspor, savunma problemini çözerek üst sıralara çıkmaya çalışacak Haber

Adanaspor, savunma problemini çözerek üst sıralara çıkmaya çalışacak

ADANA (AA) - EREN BOZKURT - Spor Toto 1. Lig ekiplerinden Adanaspor'un teknik direktörü Kemal Kılıç, takımının savunmada yaşadığı problemleri çözüp, bir çıkış yakalamak istediklerini söyledi.Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ligin ilk yarısını arzu ettikleri noktada bitirmediklerini aktardı.İlk yarıda takımlar arasındaki puan farkının az olduğuna dikkati çeken Kılıç, "Ligin bu yıl enteresan bir yapısı var. Puan farkları kısa aralıklarla. Bugün 2-3 maç arka arkaya kazandığınız zaman, birden bire play-off potasında, 3 maç kaybettiğiniz zaman da birden bire küme düşme potasında kendinizi buluyorsunuz. Makas dar, takımlar bütün güçleriyle mücadele ediyorlar. Değişen sistemden dolayı daha fazla takımın play-off'a girmesi, bütün takımların hem dip hem üst sıraya oynamış olmaları, lige her zamankinden çok daha fazla heyecan ve kalite getiriyor." diye konuştu.- "Attığımız gol sayısı küçümsenecek bir rakam değil"Ligin ilk yarısında Adanaspor'un iyi futbol oynadığı ifade eden Kılıç, şöyle devam etti:"Benden önceki maçları da izledim. Rakip kaleye atak düşüncemiz gayet iyi. Attığımız gol sayısı küçümsenecek bir rakam değil. Bugün ligin açık ara lideri olan Eyüpspor'dan daha fazla, 27 gol atmışız. Ancak takımımızın savunmayı doğru yapamama gibi bir problemi var. Yediğimiz goller de bunu gösteriyor. Bunu mutlaka düzelteceğiz. Bir iki takviye yapacağız inşallah. Kalemizi iyi savunduğumuz takdirde iyi skorlar bizi bekliyor. Oyun kurmada, rakip sahaya gitmede, geçiş oyunlarında, pozisyona girme noktalarında takımımızın çok büyük eksiği görünmüyor. Eksiklerimizi, neleri yapamadığımızı biliyoruz. Neyi çok iyi yaptığımızı biliyoruz. Yaptıklarımızın üstüne koyup, yapamadıklarımızı da çok çalışarak saha içerisinde düzeltmek istiyoruz. Yani çok çalışarak bu eksiklerimizi giderebiliriz."- "2-3 oyuncu takviyesi yapmayı düşünüyoruz"Kılıç, ikinci yarıda deplasman galibiyetlerine ihtiyaçları olduğuna dikkati çekti.Çok kaybeden bir takım olmamaları gerektiğini vurgulayan Kılıç, şöyle konuştu:"9 deplasman maçında 2 puanımız var. Bu durumlar kötü. Baktığınız zaman kalemizde tehlike oluştuğu zaman, hem bireysel hatadan hem de takım savunması eksik olduğu için baya zorlanıyoruz, gol yiyoruz. Bunun da doğal sonucu olarak maç kaybediyoruz. Bu kadar maç kaybeden bir takım olmamalıyız. Aslında o kadar maç kaybeden bir takım görüntüsü de yok. Gerçekten tüm analizleri yaptırdık. Yılport Samsunspor maçına baktığınız zaman, topla oynama oranından tutun, gol pozisyonuna girme oranına, atak formasyonuna, pas sayısına varana kadar tüm parametrelerde takımımız önde. Bugün şampiyonluğun en güçlü adayıyla deplasmanda oynanan oyundan bahsediyorum. Eğer bu savunma yönünü düzeltirsek, takımımız kolay kaybeden bir takım olmaktan çıkacak. 3-4 maçlık bir kazanma serisi takımı bambaşka bir yere getirebilir."Lig arasında çalışmalarının çok güzel gittiğini aktaran Kılıç, "Çocukları tebrik ediyorum. Her gün çift idmanla, yoğun bir antrenman programıyla 3-4 gündür çalışıyoruz. Bundan sonraki süreçte maça kadar, oynayacağımız oyunun prensiplerini, uygulamalarını, taktik verilerini sahada çalışacağız. Çok fazla oyuncu ihtiyacımız yok. 2-3 oyuncu takviyesi yapmayı düşünüyoruz. Taraftarlarımıza çok ihtiyacımız var. İkinci yarının başlangıcıyla birlikte onlara çok ihtiyacımız olacak. Destekleri, içinde bulunduğumuz durumdan çıkmamız için bize önemli ölçüde yardım edecek." şeklinde konuştu.Ligin ilk yarısında 4 galibiyet ve 6 beraberlikle 18 puan toplayan turuncu-beyazlı ekip, 27 gol attığı bu karşılaşmalarda kalesinde 30 gol gördü.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.