#senet

İLKHABER-Gazetesi - senet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, senet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

2025’in ilk 4 ayında bankalara 3 trilyon TL'lik çek ibraz edildi Haber

2025’in ilk 4 ayında bankalara 3 trilyon TL'lik çek ibraz edildi

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından 2025 yılının Ocak-Nisan dönemine ilişkin çek istatistikleri kamuoyu ile paylaşıldı. Bu dönemde bankalara ibraz edilen 449 bin farklı keşideciye (çek düzenleyicisi) ait 5,1 milyon adet çekin toplam tutarı etkileyici bir rakama ulaşarak 2 trilyon 999 milyar TL oldu. Geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında, tekilleştirilmiş keşideci sayısında yüzde 2'lik bir azalma gözlemlendi. İbraz edilen çek adedi ise yüzde 16 oranında düşerken, çeklerin toplam parasal değeri yüzde 31'lik önemli bir artış kaydetti. ALARM: KARŞILIKSIZ İŞLEMİ YAPILAN ÇEK TUTARI 65 MİLYAR TL'YE ULAŞTI! Ekonomide endişe yaratan bir gelişme olarak, 2025 yılının ilk dört ayında bankalara ibraz edildiği anda karşılıksız çıkan çeklerin durumu dikkat çekiyor. Bu dönemde, 14 bin 400 keşideciye ait toplam 89 bin adet çekin karşılıksız işlemi yapıldı ve bu çeklerin toplam tutarı 65 milyar TL olarak gerçekleşti. KARŞILIKSIZ ÇEKLERİN NE KADARI SONRADAN ÖDENDİ? Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bir kısmı ise daha sonra ödendi. Verilere göre, 5 bin 633 keşideciye ait olan ve toplamda 6 milyar 179 milyon TL değerindeki 10 bin 38 adet karşılıksız çekin ödemesi sonradan gerçekleştirildi. NİSAN AYINDA KARŞILIKSIZ ÇEK ORANLARI DİKKAT ÇEKİCİ Nisan ayı özelinde bakıldığında, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen toplam çeklere oranı da önemli bir gösterge oldu. Bu oran, tutar bazında yüzde 2,2 olarak hesaplanırken, adet bazında ise yüzde 1,7 seviyesinde gerçekleşti. KARŞILIKSIZ ÇEKTE KARA LİSTE: ZİRVEDE İSTANBUL VAR! 2025 yılının Ocak-Nisan döneminde, karşılıksız işlemi yapılan çek tutarının en yüksek olduğu iller de belli oldu. Bu sıralamada ilk beş şu şekilde oluştu: İstanbul Ankara İzmir Bursa Antalya

’İmza’ deyip geçmeyin, alelacele karaladığınız kağıt hayatınızı karartabilir Haber

’İmza’ deyip geçmeyin, alelacele karaladığınız kağıt hayatınızı karartabilir

(İLKHABER)- Kişiye özel olan imza, hayatın her aşamasında sıklıkla kullanılıyor ancak çoğu zaman rastgele karalanan kağıtlar istenmeyecek durumlara sebep olabiliyor. Yalnızca ismin veya soy ismin baş harfleriyle oluşan ’paraflar’ yerine ad ve soyad yazılarak imza atılması gerektiğini öneren uzmanlar, imza atılan kalem kadar kullanılan mürekkebin, kağıt üzerinde oluşturulan el baskısının ve kaligrafik harflerin, kişilere güvenlik önlemi oluşturduğuna dikkat çekiyor. "Çeklerde imza inkarı çok yaşanıyor" Kocaeli’de ikamet eden Kartepe 2. Noteri emekli hakim Yaşar Bedir, imza atarken dikkat edilmesi gereken hususlara ilişkin vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. İmzanın en çok senetlerde ve çeklerde kullanıldığını söyleyen Bedir, "Özellikle halkın ’senet’ dediği çeklerde imza inkarı çok yaşanıyor. Sahte imza olayları yaşanıyor. Bunlara karşı ne yapılıyor? İtiraz ediliyor. Yasal yollara başvuruluyor. Bizi önümüze böyle bir şey geldiği zaman bunu ilk önce ya Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesine veya İstanbul Adli Tıp Başkanlığına gönderiyorduk. Tabii ondan önce ilgilinin başka yere attığı imzalar, yazılar var mı toparlıyorduk. Mesela ilgilinin yaşadığı memleketinde banka işlemleri, askerlik şubesinde veya noterliklerde var ise imzalarını istiyorduk. Örnek teşkil edecek imzaları varsa asıllarının gönderilmesini istiyorduk. Ondan sonra biz de duruşmada ayakta ve oturarak sağ elle ve sol elle imzalarını alıyorduk. Adını, soyadını yazdırıyorduk, adresini yazdırıyorduk. Bunları toparlayıp buralara gönderiyorduk. Onlar ’Bu imza onundur veya değildir’ derler. İtiraz edildiğinde bir başka uzmanlık yerine gönderiyorduk. Onların raporları çelişkili olduğu zaman İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gönderiyorduk. Çoğunluğun raporuna göre karar veriyorduk" dedi. "Mahkemeler çok yoğun" İmza ile ilgili birçok problemin yaşandığının altını çizen Bedir, "Mesela icra tetkik mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri, ticaret mahkemeler çok yoğun. Ayrıca ceza mahkemeleri de öyle. Mesela sahte senet düzenlemek veya bonoda tahrifat yapmak suçtur. O yüzden ben senetle ilgili özellikle söylüyorum, bunların doldurma usullerine çok dikkat etmek lazım. Bir imza kalemi edinmek lazım. Özel bir mürekkep karışımı da bir güvence sağlar diye düşünüyorum. Kendiniz karıştırabilirsiniz. ’Gidip çok özel mürekkep alın’ demiyorum zaten. O çok anlamlı değil. Benim de özel mürekkebim var. Onu karıştırıyorum" diye konuştu. "İnsanların el baskıları yazarken ve imzalarken farklıdır" İmza uzmanlarca incelenirken tüm detayların düşünüldüğüne dikkat çeken Yaşar Bedir, "Spektral analiz diye bir çalışmaları da var o dairelerin. Mürekkeplerdeki uçucu maddelere, renk kombinasyonlarına da bakıyorlar. Ayrıca el baskılarına bakıyorlar. İnsanların el baskıları yazarken ve imzalarken farklıdır. Onlardan da hareket ederek eğim, spesifik harfleri oluşturma biçimi, kaligrafik şekillerine bakıyorlar. Yasalarımızda açık bir şekilde imza tanımı yok. Türk Dil Kurumunda var. Yalnız Soyadı Kanunu’nun 2. maddesinde ad önce yazılır imzada, soyad sonra yazılır demektedir. Yani dolaylı bir tanım yapmaktır orada. Ona göre ad soyadı yazmak lazım" şeklinde konuştu. "Doğrulama imzası atın" Emekli hakim Yaşar Bedir, vatandaşların yazarak ve kaligrafik şekiller oluşturarak imza oluşturmaya dikkat etmesi gerektiği uyarısında da bulundu. Bedir, "Örneğin bankaya gittiniz ve kredi alacaksınız. Ya da herhangi bir finans kurumunda işiniz var. Kendi kaleminizi çıkardığınız zaman kabul etmezler. Uçucu mürekkepler var. Kendi kalemleriyle imza atmanızı isterler. Olabilir, imza atın ama kendi kaleminizi de çıkarıp, altına doğrulama imzası atın. İyi bir kalem, iyi bir mürekkep kombinasyonu ve sık çalışılan bir imza epey güvenlik önlemi oluşturabilir" ifadelerini kullandı. Alelacele karalamayın İmzanın alelacele atılmaması gerektiğini belirten Bedir, tanık olduğu bir dava örneğinden bahsederek, "Bir kişinin imzası taklit edilmiş. 5 milyar dolarlık doldurma yapılmış. Şimdi mahkemede yargılanıyor. Bunlar önemli konular. İmzanın alelacele karalanmaması gerekiyor. İmza sizi temsil eden, tespit eden, ifade eden önemli bir şeydir. O nedenden dolayı yani imzaya çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Özel kalem, özel mürekkeple ve sürekli aynı imzayı kullanacaksınız. Değiştirmeyeceksiniz. Adınızı, soyadınızı yazın ama süsleyin. Çizgilerle, dairelerle, aralıklarla süsleyin. İmzanın tespitinde baskıya bakılır. Herkesin farklı baskı derecesi vardır kağıt üzerinde. Ona bakılır. Yazının eğikliğine bakılır, kaligrafik yapısına bakılır, şekline bakılır, büyüklüğüne, küçüklüğüne bakılır. Mürekkep ve kalem bunu destekler diye düşünüyorum ben" dedi. "Kötü niyetle imza atıp, sonra inkar edenler de var" Hayatı boyunca çek ve senet kullanmadığını, kullanmayı da düşünmediğini vurgulayan Yaşar Bedir, sözlerini şöyle noktaladı: "Çek benim hayatımda yok. Sadece insanlara deneyimlerimi aktarmak açısından bunları anlatmak istiyorum. Sahte imza yapabilecekleri gibi kötü niyetle imza atıp, sonra inkar edenler de var. Bunlara çok dikkat etmek lazım bence. Mesela benim senetle işim olmaz ama diyelim birinden bono alacağım. Yanımda doldurturum. ’Adını, soyadını yaz. İmza at’ derim. Kişi büyük ihtimalle kağıda paraf atabilir. O yüzden ben imzaya tamamlatmak için ’Adını, soyadını yaz, adresini yaz, miktarı sen yaz, vadeyi sen yaz’ derim. Yazıyla ortaya çıkar imzanın ona ait olduğu. Kişi karalayıp çıkar, ’O bana ait değildir’ diyebilir ve uğraştırır"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.