Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı: İşe sıfırdan değil eksiden başladık
Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, Tüpraş Stadı Moda Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, göreve geldikleri günden bu yana yaptıkları çalışmaları, transfer sürecini ve Türk futbolunun gündemindeki hakem tartışmalarını masaya yatırdı. Adalı, geçmiş dönemden kalan ağır mali yüklere dikkat çekerken, TFF ve MHK'ye de net uyarılarda bulundu.
Beşiktaş'ta Başkan Serdal Adalı'nın konuşmasında satır başları;
"İŞE SIFIRDAN DEĞİL EKSİDEN BAŞLADIK"
"Futbol takımımızın neredeyse dağılmak üzere olduğu dönemde göreve geldik. O kadronun bizi hedeflere götüremeyeceği açıktı ve bu sezonun başında sıfırdan bir takım kurmak zorunda kaldık.
Son 4-5 yılın birçok dosyasını kapattık. Yepyeni bir takım yapmaya çalışırken diğer yandan seneler önce ayrılan oyuncuların bile ödenmemiş maaşlarını, vergilerini, menajerlik ücretlerini ödedik. Geçmişten gelen borçlar için yaptığımız ödemelerle sıfırdan bir takım daha kurulurdu.
Masuaku üzerine çok konuşmalar oldu; sezon içinde istenmeyen adam durumundaydı, gittikten sonra övgüler dizildi. Gerçek şu ki, sözleşmesi sona ermiş, 31 yaşındaydı ve performansı dalgalıydı. Yıl içinde oyuncu ile yaşanan nahoş anılar da akıllarda. Kendisine 1 yıllık garanti kontrat ve maaş teklif ettik; oyuncu ise ısrarla 2 yıllık ve zamlı kontrat talep etti. Formu yükselmiş olsa da talepleri bizim için fazlaydı ve yollarımızı ayırdık.
Milli takım yetkilileri uzun zamandır Taylan’ı kazandırmak için çaba sarf ediyordu. Kendisinin yerli statüsü işlemleri hızlıca tamamlandı. 35 yaşındaki bir oyuncuya milyonlar ödemek yerine, 19 yaşındaki genç bir oyuncuya yatırım yaptık.
Bu kadro sıfırdan kurulmak zorundaydı. Kaliteli, aidiyet hisseden, kişisel hedefleri bitmemiş oyuncular getirmek durumundaydık. Çok daha genç ve kaliteli kadro oluşturmak zorundaydık. Bu sezon başı tam 25 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. Yerlerine bahsettiğimiz kriterlere uyduğunu düşündüğümüz 12 futbolcuyla anlaştık. Her transfer döneminde gönderilmeye çalışılan oyuncu borsası, Beşiktaş'ın kanayan yarasıydı. Kimler gidecek diye bizden başka manşetlere taşınan kaç kulüp vardır bilemiyorum. Bunlar yılların yanlışı, birikimi. Bizi en çok zorlayan, yeni oyuncular için ayıracağımız bütçeyi de azaltmak durumunda kaldık. Kimisiyle zor kimisiyle kolay geçen pazarlıklar oldu. Bazıları oynama şansı bulamamalarına rağmen, umurlarında değil. Beşiktaş'ın parasıyla İstanbul'da güzel hayatları vardı. Kendi hallerine bıraksak memnuniyetle kalırdı. Futbolcu mutlu, menajeri mutlu ama ortada yok, onları buralara alan yöneticiler teknede, yazlıklarında. Beşiktaş taraftarı hariç herkesin keyfi yerinde.
Altyapıdan yetişen ve kiralık giden 5 oyuncumuzu ayrı tutarsak, performans veremeyen 20 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. İşe sıfırdan değil eksiden başladık.
Yeni bir takım yapmaya çalışırken diğer yandan seneler önce ayrılan oyuncuların ödenmemiş maaşlarını, vergilerini, menajerlik ücretlerini ödedik. Bu borçlar için yaptığımız ödemelerle sıfırdan bir takım daha kurulabilirdi.
Santrfor pozisyonunda değişikliğie gittik. 35 yaşındaki Immobile gitti, 27 yaşındaki Abraham ile 23 yaşındaki Toure geldi. Abraham ile büyük başarılar yaşamak istiyoruz. Başarılı futboluyla buradaki görevi bittiğinde hala bonservis kazandırabilecek oyuncu. Sözleşmesinde 30 milyon Euro'luk çıkış maddesi bulunuyor. Toure ile 1 yıllık kiralık sözleşme imzaladık. 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek. İstersek de bu opsiyonu devreye girecek. Opsiyon bedeli 15 milyon Euro'dur. Sonrasında 40 milyon Euro'ya çıkış maddesi bulunuyor.
Tammy Abraham’ın sözleşmesinde 30 milyon Euro serbest kalma maddesi var.
El Bilal Toure, 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek. İnisiyatif bizde. Eğer bu gerçekleşirse, opsiyon bedeli 15 milyon euro.
GEDSON'UN REKOR SATIŞI VE KİRALIK GİDENLERİN AĞIR MALİYETİ
Gedson Fernandes... Belki de giden oyuncular içerisinde taraftarlarımızın gerçek anlamda üzüleceği tek oyuncu Gedson'du. Net bilinmesini istiyorum, bu transferde oyuncunun kararlı ayrılma isteği belirleyici oldu. Uzun uzun konuştuk ama Rusya'dan aldığı maaş teklifi önemliydi. Ocak'ta da teklif aldık ama yazın aldığımız rakamın yüzde 30 altındaydı. Transferde üç kulüp olduğu için meşakkatli bir süreç oldu. Benfica ile durumu çözdük öncelikle. Bonservisinin kalan yarısını 10 milyon Euro'ya aldık. Spartak Moskova'ya 26 milyon Euro bonservis ve 2 milyon Euro da şarta bağlı bonuslar olmak üzere transferi gerçekleştirdik. Sonraki satışından da yüzde 10 payımız olacak. Beşiktaş tarihinin en yüksek rakamlı oyuncu satışı oldu.
Gedson'un yerine Orkun Kökçü'yü aldık. Orkun, kendi mevkisinin Avrupa'nın en önemli oyuncularından biri, 24 yaşında. Orkun transferi, camiamızın taraftarımızın beklentiyi yükseltmesine neden oldu. Bu transferden sonra camia içinde farklı bir hava oldu, beklentiler büyüdü. Taraftarımızın bu şekilde mutlu olması da beni diğer transferler için ayrı motive etti. Beklenti büyüyünce, beğeni standartları değişiverdi. Beşiktaşlılar yıllardır alıştıkları sıradanlıktan sıyrıldı. En iyisine sonuna kadar layıklar. Camiamızı karıştırmak için hazır kıta bekleyenler bu durumu kullanmaya başladılar.
Abraham’ı aldığımız gün herkes kaçırdığı gollerden klipler yayınladı. Beşiktaş taraftarının 1 gün bile mutlu olmasına tahammülü olmayan bir kesim var; rica ediyorum, bu taraftarın yakasından düşün.'
Beşiktaş, yıllardır alıştırılmaya çalışıldığı sıradanlıktan sıyrılmaya başladı. En iyisine de sonuna kadar layıktır.
Amir Hadziahmetovic'i Hull City'e 700 bin euro'ya kiraladık. Ama oyuncunun maaşını biz ödemeye devam edeceğiz. Al-Musrati için Verona ile 2 milyon euro kiralama bedeli ve 7 milyon euro satın alma opsiyonu karşılığında anlaştık. Ancak oyuncunun 2.6 milyon euroluk maaşını biz ödeyeceğiz. Jean Onana için Genoa'dan 500 bin euro kiralama bedeli aldık. Ama 1.5 milyon euro maaşını biz ödeyeceğiz. Joao Mario'yu AEK'ya kiraladık. 2.7 milyon euro olan maaşının, 1.7 milyon eurosunu biz ödeyeceğiz. Muci ise 1 milyon euro kiralama bedeli ve 8.5 milyon euro satın alma opsiyonu karşılığında Trabzonspor'a gitti. Maaşını Trabzonspor ödeyecek.
Ndidi... Orkun transferinin yanısıra orta sahayı 28 yaşındaki Ndidi ile güçlendirdik. Yıllardır Premier Lig'de ilk 11 oynamış oyuncu. Orta sahada Demir Ege ve Kartal Kayra'ya inandık. Kendileriyle 3 yıllık yeni sözleşme imzaladık.
Amir, Al Musrati, Onana, Kerem Atakan, Bahtiyar ve Chamberlain... Muçi ve Mario da ilave oldu bunlara. Bu oyuncuların toplam maliyeti tam 85 milyon Euro'dur. Maaş maliyetlerini bir yana koyarsak rakam 40-45 milyon Euro'dur. Geçtiğimizde ne kadar yanlış işler yaptığını, toplam maliyete bakarak daha net anlayabilirsiniz.
MUÇİ VE MUSRATİ ÖDEMELERİNDE "ŞÜPHELİ" DURUM İDDİASI
Muçi ve Musrati için yapılacak bonservis ödemelerinin yüzde 60'ının temlik yöntemiyle yurt dışı finans kuruluşlarına reddedilmiştir. Kulübümüz Legia ve Braga'ya yapacağı ödemelerin büyük kısmını yurt dışında yer alan farklı farklı fonlara yapacaktır. Bu kulüplerden biriyle yapılan sözleşmede alacağın fonlara devredilmeme maddesi olmasına rağmen, madde değiştirilmiştir. Bu iki kulüp, alacaklarını farklı finans kuruluşlarına devretmiştir. Hayatın olağan akışına farklı bir durumdur. Ne olduğunu bilmediğimiz farklı yerlere milyon eurolar ödeyeceğiz. Biz vazgeçmeyeceğiz. Bu iş nereye kadar giderse takip edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız.
Amir'i Hull'a 700 bin Euro'ya kiraladık, maaşını biz ödeyeceğiz. Musrati ile 2 milyon Euro kiralama, 7 milyon Euro opsiyona anlaştık; oyuncunun 2.6 olan maaşını biz ödeyeceğiz. Yaklaşık 5 milyon Euro'ya transfer edilen Onana için Genoa'dan 500 bin Euro kiralama ücreti aldık, 1.5 milyon Euro maaşını yine biz ödeyeceğiz. Mario'yu AEK'ye kiralarken 2.7 milyon Euro maaşının 1.7'sini ödemeye devam edeceğiz. Muçi, 1 milyon Euro kiralama 8.5 milyon Euro opsiyon karşılığında Trabzon'a gitti, maaşını Trabzon ödeyecek. İki sene önce 5.5 milyon Euro'ya alınan, 9-10 aylık başkanlığım süresinde idmanda bile göremediğim Bahtiyar 2.5 milyon karşılığı gitti. Kerem Atakan, Sivasspor'a gitti. Chamberlain'in maaşının da 1.5 milyonunu kurtarabildik. Olabilecek en iyi tasarrufu yaptık. Hepsinin yolları açık olsun.
Stoper bölgesinde önemli bir transfer yaptık. Lille, Juventus, Porto'da oynamış 25 yaşındaki Djalo'yu aldık. Oyuncu ilk günden itibaren listemizde olmasına rağmen, biz doğru zamanı bekledik. Uygun bonservis bedeliyle renklerimize bağladık. Tayyip Talha ve Emrecan Uzunhan ayrıldı.
Arroyo için amacımız başkaydı ama tutmayan bir transferde bile 2 M€ kâr sağladık.
Keny Arroyo ve Elan Ricardo... Açık açık konuşalım. Biz geçtiğimiz dönem ara transferde, scout transferleri olarak aldık. Niye aldığımızı söyleyeyim? UEFA'nın mali kriterleri ve FFP konusunda kriterler gereği belli bir harcama hakkımız kalmıştı. O günkü hocamız da o durum nedeniyle iki ayrı oyuncuya maaş vermek yerine, yatırım yapılacak oyuncuların alınması yönündeydi. Özeleştirilerimizi sağlıklı yapmalıyız. Bu oyuncular istedikleri ve beklediğimiz süreleri alamadılar. Süreleri bulamadıkça daha da demoralize oldular. Performans olarak da beklentilerin gerisinde kaldılar, bu bir gerçek. Buradan dersler çıkarmamız lazım. Yapılan eleştirileri doğal karşılıyorum. Bu iki oyuncunun durumu, az önce gidenler arasında tüm oyunculardan daha farklı. Arroyo için cebimizden 1 milyon 200 bin Euro bonservis, 140 bin Euro menajer ücreti, 400 milyon Euro imza parası çıkmıştır. Oyuncu bir şekilde ülkemizde tutmasa bile, göndermek için üzerine para vermedik. Oyuncu gitmek istedi. Planladığımız yükselişi gerçekleştirmemesine rağmen, bonservisinin yüzde 50'si için 8 milyon artı 500 bin euro karşılığında yollarımızı ayırdık. Sonraki satıştan yüzde 10 pay var. Amacımız başkaydı ama tutmayan bir transferde dahi 2 milyon Euro'nun üstünde kar elde ettik.
60 yıllık hayatımdaki en büyük servetim adım ve soyadımdır. Bundan sonra da iki üç meczubun yalan yanlış sözleriyle ismime hakaret ettirilmesine izin vermeyeceğim.
Gelelim kanat transferine... Taraftarlarımızı bunu kibarca, bir besteyle bize sormuşlardı. Neyse ki bize bestelerde sadece transfer soruyorlar. Yüzde yüz haklılar. Tribünde olsam aynı tepkiyi gösterirdim. Tüm samimiyetimle söylemek isterim ki, benim taraftar yanım başkan yönümden daha ağır basıyor. En iyi transferleri yapmak, onları mutlu etmek için buradayız. Herkesten de hangi şartlarda mücadele ettiğimizi ve geçmişten gelen hangi yüklerle uğraştığımızı da unutmamalarını rica ediyorum. Bunların hepsi bir bütün olarak değerlendirilmeli. Geçtiğimiz sene bu mevkide oynayacak tek oyuncu Rashica'ydı. Kadro planlaması buydu. Şampiyon olduktan sonra da bu mevkide hep sıkıntı çekmiştik. İşin gerçeği bu. Geçen sene Mario'yu sol açık yapan ben değilim. Mario ile konuştum, '1 defa dahi geçmişte sol açık oynamadım' dedi. Aldığımız futbolcuların da suçu yok.
Yaz transferinde en çok mesaiyi kanat transferlerine yaptık. Sağlı sollu 5 kanat oyuncusu listemizdeydi. Ole Hoca ve Sergen Hocamız, bazı defans ve orta sahalar istedi. Son 2 günde biz Sergen Hocamızla bazı konularda, sol açık konusunda fikir ayrılığı yaşadık. Sonunda orta yolu bulduk. İlk olarak Cerny gibi önemli bir oyuncuyu kadromuza kattık. Cerny taraftarımızın da isteği bir oyuncuydu. Uzun zamandır görüşüyorduk, kendisi Beşiktaş'a gelmeyi çok istiyordu. Pazarlıkları zaman aldı. Önceki kulübü de Cerny'nin yerini doldurmak için bazı çalışmalar yaptı, beklemek zorunda kaldık. Cerny'den sonra yaptığımız diğer takviye Cengiz oldu. Sergen Hocamız büyük bir ısrarla oyuncuyu istedi. Kadro derinliğimize büyük bir artı katacağına, bazı maçların çözümünde katkı sağlayacağını düşündük. Daha ilk maçında hocamızın dediği çıktı. En az hocamız kadar biz de Cengiz'e inandık.
1 oyuncu alıyorsunuz bir mevkiye, 2 alıyorsunuz hala eksik, mecburen aynı rotasyona 3'üncü transferi alıyorsunuz. Şaka gibi ama gerçek böyle. Bir anlamda hocalar da haklı. Yıllardır işler sıkışınca sahada, yedek kulübesine dönünce tekrar sahaya bakıyorlardı. Kanat için 3 ekleme yaptık.
Jota Silva ile yaz başından beri görüşüyorduk. Kendisine ilgimizi, transfer başlarken belli etmiştik. Oyuncunun futbol kariyerine nasıl başladığını araştırsınlar. Kontenjan açmak, mali yüklerle uğraşmak, piyasa koşullarının Beşiktaş için uygun hale gelmesini beklemek, bir yaz döneminde de 25 oyuncuyla yolları ayırıp 12 transfer yapmak zaman alıyor.
Jadon Sancho... İstediği parayı kabul ettik. Kulübüyle belli bir noktaya geldik. Kariyerine ülkemizde devam etmek istemedi. Transfer de olumlu sonuçlanmadı.
TFF VE MHK'YE SERT UYARI: "HER DÜDÜK AYNI STANDARTTA ÇALINMALI"
TFF ve MHK'ya seslenmek istiyorum. Her düdüğün her stadyumda aynı standartta çalınmasını garanti altına almalısınız. Her renge, her takıma eşit şekilde davranmalısınız. Biz bu isteğimizi geçtiğimiz günlerde bizzat TFF binasına giderek TFF Başkanımız ve MHK Başkanımız ile görüşerek dile getirmiştik. Tekrar ediyorum, ben geçtiğimiz sezon 9 aylık başkanlık döneminin 6 ayını cezalı olarak geçirdim. Bu süreçte 3 takımın taraftarlarının sinir uçlarıyla özenle oynandığını kendilerini ilettim. Beşiktaş'la başlayan, Rize'yle ve Trabzon'la devam eden mağduriyetler yaşandığına hepimiz tanık olduk. Tüm futbol dünyası, bu sıkıntıların devam edeceği şüphesini yaşamaya başladı. Biz artık rakiplerimizin maçları da dahil her maçta verilen kararlarını, VAR müdahalelerini takip etmeye başladık. Farklı stadyumlarda aynı kriterlerde kararlar verilmezse buna asla kayıtsız kalmayacağız.
“VAR KARARLARINI KAYDEDİYORUZ”
Dün itibarıyla cezam bittiği için artık konuşabilirim! Federasyonumuza, Merkez Hakem Kurulu’na ve PFDK’ya seslenmek istiyorum.. Sizlerin 1 numaralı görevi ülke futbolunda adaleti sağlamaktır. Her düdüğün her statta aynı standartta çalınmasını garanti altına almaktır. Alacağınız kararlarda, vereceğiniz cezalarda, hakem yönetimlerinde ve tüm uygulamalarınızda her renge eşit şekilde davranmaktır.. Biz bu isteğimizi geçtiğimiz günlerde bizzat TFF binasına giderek, federasyon başkanı ve MHK başkanı ile yüz yüze görüşerek de dile getirmiştik. O yüzden buradan da rahatlıkla tekrar ediyorum. Ben geçtiğimiz sezon 9 aylık başkanlık dönemimin 6 ayını cezalı olarak geçirdim. Bu sürede özellikle 3 takımın sinir uçlarıyla özenle oynandığını gördüm. Beşiktaş'ımızla birlikte Trabzonspor ve Rize’nin de herkesten daha fazla mağduriyetler yaşadığına tanık oldum. Şimdi yepyeni bir sezonun başındayız.. Buna rağmen bu standart konusunda biz ciddi sıkıntılar görmeye başladık bile.. Başakşehir maçı da dahil olmak üzere şu ana kadar lehimize ve aleyhimize verilen kararlar için bugün pozisyon pozisyon bir değerlendirme yapmıyorum. Ama biz artık rakiplerimizin maçları da dahil her maçta verilen penaltıları, kırmızı kartları, iptal edilen golleri, VAR müdahalelerini hatta oyun içindeki faulleri bile takip ediyoruz. Tüm kararları oluşturduğumuz yeni sisteme kaydediyoruz. Söyleyeceğim şey, bu kararlar farklı statlarda da aynı kriterlerde verilmezse buna asla tepkisiz kalmayacağımızdır. Futbolcularımıza gösterilen kartlar daha basit çıkıyorsa ve bunlara verilecek cezalar farklı takımların bugüne kadar almış olduklarının üzerinde olursa buna karşı sadece yönetim kurulu olarak değil, tüm camia olarak sesimiz oldukça yüksek çıkacaktır.. Hepimiz gördük ki son maçta Orkun’un kendisine yapılan kasıtlı müdahaleden sakatlanmadan kurtulabilmesi gerçekten büyük bir şanstı. Allah oyuncumuzu korudu. Gösterdiği refleksin karşılığında da kırmızı kartı gören bizim oyuncumuz oldu. Şimdi biz bu durumun devamını dikkatle izliyor olacağız. Verilecek cezada hangi unsurların göz önüne alınacağını tek tek soracağız. Hiç beklemiyoruz ama olası bir yanlış karar için savunmamız çoktan hazırlandı. Ayrıca özellikle bu pozisyonda VAR hakeminin nasıl olayın içine dahil olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Maç sırasında gerçekten müdahil olması gereken farklı pozisyonlarda ortalıkta gözükmeyen VAR hakemi, bitmiş kapanmış hakem tarafından gerekli kartlar da gösterilerek kapatılmış bir durumun içinde nasıl bir anda ortaya çıkıverdi biz anlayamadık. Dün açıklanan VAR kayıtlarına dikkatlice baktım. Orta hakemle aralarında elle tutulur tatminkar bir diyalog bile geçmemiş. Bu nedenle bir kez daha tekrar ediyorum.. Biz artık geçmişten gerekli derslerin alınmasını ve bu şekilde de daha adil bir yönetim ve daha istikrarlı kararlar istiyoruz. Bu isteğimizi bir kez daha tarihe not olarak bırakıyoruz.
Şimdi yepyeni bir sezonun başındayız. Daha ilk haftadan itibaren gördüğüm, herkesin gördüğü bu sıkıntılar devam edecek. Başakşehir maçı da dahil olmak üzere şu ana kadar lehimize, aleyhimize verilen kararlar için pozisyon pozisyon değerlendirme yapmıyorum bugün ama biz artık rakiplerimizin maçlarında dahil her maçta verilen penaltıları, kırmızı kartları, iptal edilen golleri, VAR müdahaleleri, faulleri bile yeni sistemimize kaydediyoruz. Bu kararlar aynı kriterlerle verilmezse tepkisiz kalmayız. Futbolcularımıza gösterilen kartlar, daha basit çıkıyorsa ve bunlara verilen cezalar, farklı takımlara verilen cezalardan yüksekse sesimiz yüksek çıkacaktır. Son maçta Orkun'un kendisine yapılan kasıtlı müdahaleden sakatlanmadan kurtulması büyük bir şans. Kırmızı kartı gören de bizim oyuncumuz oldu. Devamını dikkatle izliyor olacağız. Olası bir yanlış karar için savunmamız çoktan hazırlandı ve yollandı. Özellikle bu pozisyonda VAR hakeminin olaya nasıl dahil olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Müdahil olması gereken farklı pozisyonlarda ortaya çıkmayan VAR, hakemin kart verdiği ve kapattığı olayda dahil oldu. VAR kayıtlarını dikkatle dinledim. Hakemle VAR arasında tatminkar bir diyalog bile geçmemiş. Biz geçmişten gerekli derslerin alınması. Bu şekilde daha adil bir yönetim istiyoruz.
Ole Gunnar Solskjaer ile yolları ayırmakta 1 hafta geç kaldık. İlk Lozan maçından sonra bu kararı vermiştim. Geç kalınmış hadise 1 haftadır. Hazırlık maçlarından sonra hoca yollayıp tarihe geçmek doğru gelmedi bana. Çok zor zamanda geldi. Psikolojik olarak darmadağın olduğu dönemde takıma geldi. Bizi mutlu etti. Derbi kaybetmedi. Birinci Lozan maçında yaptığımız transferlerin çoğu da sahadaydı. O görüntüden sonra işin açığı, maç bittikten yarım saat sonra vedalaştık. Uzun sürmedi görüşmemiz.
"UEFA ile FFP konusunda sıkıntı var mı?" - Serdal Adalı: "FFP ile ilgili Beşiktaş, UEFA'dan büyük ceza alacak, transfer işlerinden, evrak yanlışlığından falan... Algı operasyonu bu! Beşiktaş, 900 bin Euro'luk ceza aldı. Geçen seneki yönetimin yaptığı limit üstü transferlerden dolayı. Bunu resmi sayfadan bildirdik. Yeni bir şey değil. Sosyal medyada büyük ceza geliyor falan yazdılar. Onun dışında Beşiktaş'ın UEFA'da bir sıkıntısı yok. Geçen seneden yapılan yanlışın cezası 900 bin Euro geldi, devamı da gelebilir. İçinde olduğumuz dönemi kapsana bir sorun, sıkıntı yok. Sanki biz yanlış yapmışız da ceza gelmiş gibi bir algı yapılıyor, doğru değil."