#Serdal Adalı

İLKHABER-Gazetesi - Serdal Adalı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Serdal Adalı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Beşiktaş’ta Rafa Silva krizi: Adalı ve Yalçın’dan açıklama Haber

Beşiktaş’ta Rafa Silva krizi: Adalı ve Yalçın’dan açıklama

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı ve Teknik Direktör Sergen Yalçın, BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde Portekizli futbolcu Rafa Silva ile yaşanan krize ilişkin ortak bir basın toplantısı düzenledi. Gündemde olan sorunların oyuncu tarafından oluşturulduğunu dile getiren Adalı, "Şimdi Rafa Silva ile ilgili yaşadıklarımızı net biçimde anlatmak istiyorum. Öncelikle bilinmelidir ki, Rafa geçen sezon ligde maç başına 87 dakika süre alan bir oyuncuydu. Bu sezon Başakşehir maçında 73. dakikada oyundan çıktı. Maçtan birkaç gün sonra menajeri arayıp, görüşme talep etti. Bir süre sonra da Rafa Silva ile görüşmemiz gerçekleşti. Başta oyundan alınmasıyla ilgili olarak karşılıklı diyalogla çözülebilecek bir problem olduğunu düşünmüştük ve mesele büyümeden kendi içimizde çözmek istedik. Bunun için de epey uğraştık. Fakat Rafa ile yaptığım görüşmede bana kendisinin kimseyle sorunu olmadığını artık futbol oynamak istemediğini ve hatta emekli olmak istediğini söyledi. Bir süre geçtikten sonra da ağız değiştirip, 'Geldiğimden beri 3 başkan, 4 teknik direktör gördüm. Artık mental olarak başka yere gitmek istiyorum' diyerek farklı söylemleri oldu" şeklinde konuştu. "TÜM YÜKÜMLÜLÜKLERİMİZİ EKSİKSİZ YERİNE GETİRDİK" Rafa Silva konusunda her zaman yapıcı bir tutum içinde olduklarını vurgulayan Başkan Adalı, "Şunu herkes bilsin. Bizim tavrımız başından beri tamamen oyuncuyu kazanma yönünde olmuştur. Bizim Rafa'ya maddi açıdan da resmi ya da gayriresmi hiçbir borcumuz yoktur. Sözleşmesinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerimizi bugüne kadar eksiksiz yerine getirdik. Açıkçası kendisinden de hala aynı beklenti içindeyiz. Biz ilk günden beri kendisine her zaman özel davrandık, yıldız oyuncu olduğu bilerek esneklikler sağladık ve her derdiyle en yakından ilgilendik. Tabir-i caizse oyuncumuzu sarıp sarmaladık. Ben bir Beşiktaşlı olarak, bu kulübün başkanı olarak en iyi oyuncularımdan birisinin, hem de transfer sezonu bile gelmeden takımdan ayrılmasını ister miyim? Ama kendisinin bu tavırlarından sonra da oyuncudan devre arasına kadar profesyonel yükümlülüklerini yerine getirmesi, antrenmanlara çıkması ve maçlarda görev alması istenmiştir. Kendisiyle birebirde de uzun uzun oturduk, konuştum. Bu taraftarın, benim, kulübün, hepimizin onu ne kadar sevdiğini ve en azından bu taraftar için de olsa devre arasına kadar sahaya çıkıp en iyisini yapması gerektiğini söyledim. Kendisini bu kadar bağrına basan Beşiktaş taraftarı ve takımdaşlık yaptığı arkadaşları için bile olsa en azından devre arasına kadar kimseyi yarı yolda bırakmamasını rica ettim. Ama Rafa bu konuda da şu ana kadar olumlu bir adım atmadı" diye konuştu. "BEŞİKTAŞ'TA OYUNCULAR KENDİ ŞARTLARINI DİKTA EDEMEZ" Serdal Adalı, Rafa Silva'nın takımdan ayrılmak istiyorsa yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini aktararak, sözlerine şöyle devam etti: "Bu saatten sonra da Rafa ayrılmak istiyorsa devre arasında çıkış şartı olarak kulübümüzü tatmin edecek bir fesih bedeli olacağı da kendisine net biçimde ifade edilmiştir. Buna karşılık menajerinden "3 milyon Euro'yu getireyim bizi bırakın' demiştir. Burası Beşiktaş. Bu kulüpte oyuncular kendi şartlarını dikte edemez. Bu kulüpte hiçbir futbolcu, 'Ben şu kadar para getirdim, gidiyorum' diyemez. Bir oyuncu Beşiktaş'tan ayrılacaksa, şartları Beşiktaş belirler. Son sözü Beşiktaş söyler. Kulüplerin de hakları vardır. Ayrılmak isteyen bir oyuncu, kulübün belirlediği bonservisi getirir ve gider. Aksi mümkün değildir. Fakat yine altını çiziyorum. Rafa Silva bizim sözleşmeli oyuncumuzdur. Bugünden sonra iki seçeneği vardır. Ya bir an önce kendisine duyulan sevginin ve güvenin karşılığını verir, profesyonelliğin gereğini yapar ve sözleşmesi bitene kadar yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirir ya da Beşiktaş'ın belirlediği bonservisi getirir, gider. Bunların ikisine de yanaşmıyorsa sözleşmesinin sonuna kadar hiçbir yere falan da gidemez. Beşiktaş'ın böyle bir durumda kimsenin maaşından edeceği tasarrufa falan da ihtiyacı yoktur. Gerekirse parasını da veririz, burada oturur. Bir an önce gelip antrenmanlarına ve maçlara çıkmak ve arkadaşlarına katılmak isterse işte saha burada, forması da hala orada duruyor. 'Ben gidiyorum' diyerek kimse buradan gidemez. Gerekirse konu FIFA'ya taşınır, Beşiktaş'ın hakları sonuna kadar savunulur." "HER OYUNCUNUN ALTERNATİFİ BULUNUR" Beşiktaş Kulübü'nde her oyuncunun yerinin dolacağını belirten Başkan Adalı, "Beşiktaş, bir oyuncu vazgeçti diye hedeflerinden asla taviz veremez. Devre arasında hocamızın istediği bölgelere gerekli takviyeleri yapacağız ve Beşiktaş'a katkı sağlayacak oyuncuları kadroya katacağız. Yaz transfer döneminde de bu yapılanmayı tamamlayacak adımları atarak Beşiktaş'ı hak ettiği seviyeye taşıyacağız. Camiamızdan tek beklentimiz, attığımız her adımın Beşiktaş'ın menfaati için olduğunu bilmeleridir. Taraftarlarımızdan günlük iyi ya da kötü sonuçlardan ziyade inşa etmeye çalıştığımız sürece güvenmelerini rica ediyoruz" ifadelerini kullandı. SERGEN YALÇIN: "OYUNCU İDMANA ÇIKMAYACAĞINI DEKLARE ETTİ" Rafa Silva ile yapıcı şekilde iletişime geçmeye çalıştığını vurgulayan Sergen Yalçın, "Milli maç arasında Serkan Hoca (Reçber) ile yeni çalışma sistemimizle alakalı toplantı yapıp pozitif şekilde kulüpteki gelişmelerden basını haberdar etmek istiyorduk. Maalesef yaşanan süreç bizi bu duruma getirdi. Antrenman yaptığımız oyuncuyu burada anlatmamız, tartışmamız ne kadar doğru? Ama işi bu raddeye getirdiniz. Özellikle sosyal medya felaket. Bu arada sosyal medya benim hiçbir şekilde umurumda değil. Bu arada benim için önemli olan maça gelen gerçek Beşiktaş taraftarıdır. Olay bugünün olayı değil. Bu süreçte bugüne kadar hiç idare etmediğimiz kadar oyuncu idare ettik. Ben oyuncularımla bireysel olarak toplantı yapmayı, onları dinlemeyi severim. Bu benim sık sık başvurduğum bir çalışma şeklidir. Göreve başladığım gün Rafa’nın da olduğu 4 yabancı oyunca ile toplantı yaptık. 'Futbolu bırakmak istiyorum. Burada durmak istemiyorum, burada mutsuzum' dedi. Keny Arroyo da aynı şeyleri daha net bir şekilde telaffuz etti. Başkanla konuşup önünü açalım dedim. Rafa Silva konusunda durum daha farklı. Biz seni rahat ettiririz diye oyuncunun kafasını rahatlatmaya yönelik konuşma gerçekleştirdik. Saha sonuçları maalesef sağlıklı olmayınca üzerimize daha çok gelmeye başladılar. Oyuncu ile tekrar bir araya gelerek toparlamaya çalıştık. Maalesef Kasımpaşa maçının olduğu hafta oyuncu bize antrenmana çıkmayacağını, maçlarda oynamayacağını söyledi. Ekibimi topladım ve Rafa’yı serbest bırakın, nasıl istiyorsa öyle yapsın dedim. Oyuncu vitesi artırdı ve maçlara da çıkmayacağını dile getirdi. Olay bu aşamadan sonra bizden çıktı. Yönetimsel bir konu oldu" diye konuştu. "BURASI BEŞİKTAŞ CAMİASI, BURADA HERKESİN YERİ DOLAR" Rafa Silva ile çözüm odaklı iletişime geçemediklerini dile getiren Sergen Yalçın, "Oyuncu bizim en değerli oyuncumuz. Bizim kapımız bugün de açık. Gelsin antrenman yapsın, hafta sonu maça çıksın. Fakat oyuncu bizimle menajeri aracılığıyla konuşmaya başladı. Oyundan neden çıkardın diye soracak olursanız; Evet oyundan çıkardık yani. Messi, Ronaldo da oyundan çıkıyor sonuçta. Camiaya hizmet etmek her şeyden önemlidir. Rafa dışında 27-28 oyuncumuz daha var. Onlarla da ilgilenmemiz lazım. Menajeri bizi arayarak çeşitli isteklerde bulunmaya başladı. Burası Beşiktaş camiası. Burada herkesin yeri dolar. Rafa Silva’nın da Sergen Yalçın’ın da yeri dolar. Şanssızlığımız olmasaydı bunlar o kadar da öne çıkmayacaktı. Benim gönlüm bu konuda çok rahat. Bu saatten sonra konu başkanın ve yönetimin konusudur" açıklamalarında bulundu. "BU DURUM BENİM ÇÖZECEĞİM BİR DURUM DEĞİL" Kendisinin konuya yapıcı ve olumlu yaklaştığını ve oyuncuya açık kapı bıraktığını tekrar eden Sergen Yalçın, "Birçok problemle karşılaşacağımızı biliyorduk. Bunların bilincinde işe başladık. Plan ve programımızı yaptık. Fakat böyle bir sorunun önümüze geleceğini bilemiyorduk. Böyle bir krize hiç hazırlığımız yoktu. Aslında iyi de idare ettik. Sizlerin yeni haberi oldu. Rafa Silva Krizini önce camia içinde çözmeye çalıştık. Ben Samuel Eto ile çalıştım arkadaşlar. Türkiye’ye onun kadar yıldız olan bir oyuncu geldi mi? Bu sorunları halletmek bizim için kolay. Fakat Oyuncunun da olumlu yönde adım atması gerekiyor. Oyuncunun bize karşı bir terbiyesizliği de yok. Üzerine düşen görevleri de yapıyor. Gerekli gördüğüm yerde ben balatayı vurup kendim işi çözerdim. Profesyonel kontratına saygı duyup gerekliliğini yapmıyor. Oyuncu bunları yapmıyorsa bu durum benim çözeceğim bir durum değil" şeklinde konuştu. "TÜM TAKIM ONUN OYUN SİSTEMİNE GÖRE HAZIRLANMIŞ" Göreve başladıklarında tüm oyuncu transferlerinin ve sistemin Rafa Silva üzerine kurulu olduğunu gördüklerini açıklayan Yalçın, "İlk göreve geldiğim günden itibaren aynı şeyleri söylüyorum. Ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Takımın gelişmesi için birçok hamle yapıyoruz. Zamanla her şeyi düzelteceğiz. İlk olarak Rafa Silva sorununu oyuncuya ve kulübe zarar vermeden çözmemiz gerekiyor. Ben oyuncularla birlikte yaşıyorum. Onlarla baba-oğul gibiyiz. Küçük problemlerimizi kendi aramızda çözeriz. Çözemediğimiz, bizi aşan konu olursa da başkana bunu iletirim. Keşke buraya gelse o da konuyu anlatsa. Tüm takım onun oyun sistemine göre hazırlanmış ve o şekilde transferler yapılmış. Hiçbir oyuncuya karşı önyargılı davranmam. Onlardan en fazla verimi almaya çalışırım. Ülkede öyle bir futbol iklimi var ki; beni buraya çıkarak açıklama yapmak zorunda bıraktınız. En kötü tarafı da yazılan her şeye taraftarımız inanıyor. Büyük takımda çalışıyorsanız bazı gerçekler vardır. Başarılı değilseniz çok fazla görevde kalamazsınız. Biraz zamana ihtiyacımız olduğunu söyledim. Taraftarımız bize bu zamanı vermezse kim alacak bu zamanı? Her gün bu sorunlarla mı uğraşacağız yoksa takımı maça mı hazırlayacağız? Bırakın da biraz da işimizi yapalım. Konsantre olmamız lazım. Ligin bitmesine daha çok uzun bir süre var" açıklamalarında bulundu. Şampiyonluk şansları hakkında sorulan soruyu da yanıtlayan siyah-beyazlıların teknik direktörü, "Puan olarak rakiplerimiz bizden öndeler. Kolay değil ama bu futbol. Günün neler getireceği belli olmaz" diye cevap verdi.

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’dan Vitinho transferi hakkında açıklama Haber

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı’dan Vitinho transferi hakkında açıklama

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, gündeme ilişkin düzenlediği basın toplantısında, transfer döneminde medyada yer alan ve menajerler tarafından yönlendirildiğini iddia ettiği haberlere tepki gösterdi. Adalı, bu konuda gazeteci Gökmen Özcan'ı isim vererek eleştirdi. BAŞKAN ADALI'DAN GAZETECİ GÖKMEN ÖZCAN'A DOĞRUDAN ÇAĞRI Konuşması sırasında sosyal medyadaki transfer söylentilerine değinen Başkan Adalı, gazeteci Gökmen Özcan'a doğrudan seslenerek, "Gökmen Özcan, attığın tweetlerde menajer merkezli söylemlerden vazgeç!" ifadelerini kullandı. Adalı, bu tür haberlerin hem kulübe hem de gazetecilerin itibarına zarar verdiğini savundu. "VITINHO LİSTEMİZDEYDİ AMA GELMEK İSTEMEDİ" Eleştirilerinin odağındaki Vitinho transferi hakkında da bilgi veren Serdal Adalı, oyuncunun Beşiktaş'ın transfer listesinde olduğunu doğruladı. Ancak sürecin iddia edildiği gibi ilerlemediğini belirten Adalı, "Vitinho, bizim listemizdeydi. Kulübü 10 milyon euro istedi. Ayrıca çocuk Türkiye’ye gelmek istemedi" diyerek transferin gerçekleşmeme nedenlerini açıkladı. "SANA BİLGİ VEREN FUTBOLCUNUN MENAJERİ DEĞİL" Adalı, gazeteci Özcan'ın haber kaynağının doğruluğunu da sorguladı. Menajer kaynaklı bilgilere dayalı haber yapılmasını eleştiren Adalı, şu sert ifadeleri kullandı: "Sana bilgi veren menajer, futbolcunun menajeri falan değil. İşini gayet iyi yapmaya çalışıyorsun ama bu menajer bilgileriyle haber yapmaktan vazgeç. Doğru değil çünkü, sana da yanlış yaptırıyorlar."

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı: İşe sıfırdan değil eksiden başladık Haber

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı: İşe sıfırdan değil eksiden başladık

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, Tüpraş Stadı Moda Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, göreve geldikleri günden bu yana yaptıkları çalışmaları, transfer sürecini ve Türk futbolunun gündemindeki hakem tartışmalarını masaya yatırdı. Adalı, geçmiş dönemden kalan ağır mali yüklere dikkat çekerken, TFF ve MHK'ye de net uyarılarda bulundu. Beşiktaş'ta Başkan Serdal Adalı'nın konuşmasında satır başları; "İŞE SIFIRDAN DEĞİL EKSİDEN BAŞLADIK" "Futbol takımımızın neredeyse dağılmak üzere olduğu dönemde göreve geldik. O kadronun bizi hedeflere götüremeyeceği açıktı ve bu sezonun başında sıfırdan bir takım kurmak zorunda kaldık. Son 4-5 yılın birçok dosyasını kapattık. Yepyeni bir takım yapmaya çalışırken diğer yandan seneler önce ayrılan oyuncuların bile ödenmemiş maaşlarını, vergilerini, menajerlik ücretlerini ödedik. Geçmişten gelen borçlar için yaptığımız ödemelerle sıfırdan bir takım daha kurulurdu. Masuaku üzerine çok konuşmalar oldu; sezon içinde istenmeyen adam durumundaydı, gittikten sonra övgüler dizildi. Gerçek şu ki, sözleşmesi sona ermiş, 31 yaşındaydı ve performansı dalgalıydı. Yıl içinde oyuncu ile yaşanan nahoş anılar da akıllarda. Kendisine 1 yıllık garanti kontrat ve maaş teklif ettik; oyuncu ise ısrarla 2 yıllık ve zamlı kontrat talep etti. Formu yükselmiş olsa da talepleri bizim için fazlaydı ve yollarımızı ayırdık. Milli takım yetkilileri uzun zamandır Taylan’ı kazandırmak için çaba sarf ediyordu. Kendisinin yerli statüsü işlemleri hızlıca tamamlandı. 35 yaşındaki bir oyuncuya milyonlar ödemek yerine, 19 yaşındaki genç bir oyuncuya yatırım yaptık. Bu kadro sıfırdan kurulmak zorundaydı. Kaliteli, aidiyet hisseden, kişisel hedefleri bitmemiş oyuncular getirmek durumundaydık. Çok daha genç ve kaliteli kadro oluşturmak zorundaydık. Bu sezon başı tam 25 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. Yerlerine bahsettiğimiz kriterlere uyduğunu düşündüğümüz 12 futbolcuyla anlaştık. Her transfer döneminde gönderilmeye çalışılan oyuncu borsası, Beşiktaş'ın kanayan yarasıydı. Kimler gidecek diye bizden başka manşetlere taşınan kaç kulüp vardır bilemiyorum. Bunlar yılların yanlışı, birikimi. Bizi en çok zorlayan, yeni oyuncular için ayıracağımız bütçeyi de azaltmak durumunda kaldık. Kimisiyle zor kimisiyle kolay geçen pazarlıklar oldu. Bazıları oynama şansı bulamamalarına rağmen, umurlarında değil. Beşiktaş'ın parasıyla İstanbul'da güzel hayatları vardı. Kendi hallerine bıraksak memnuniyetle kalırdı. Futbolcu mutlu, menajeri mutlu ama ortada yok, onları buralara alan yöneticiler teknede, yazlıklarında. Beşiktaş taraftarı hariç herkesin keyfi yerinde. Altyapıdan yetişen ve kiralık giden 5 oyuncumuzu ayrı tutarsak, performans veremeyen 20 oyuncuyla yollarımızı ayırdık. İşe sıfırdan değil eksiden başladık. Yeni bir takım yapmaya çalışırken diğer yandan seneler önce ayrılan oyuncuların ödenmemiş maaşlarını, vergilerini, menajerlik ücretlerini ödedik. Bu borçlar için yaptığımız ödemelerle sıfırdan bir takım daha kurulabilirdi. Santrfor pozisyonunda değişikliğie gittik. 35 yaşındaki Immobile gitti, 27 yaşındaki Abraham ile 23 yaşındaki Toure geldi. Abraham ile büyük başarılar yaşamak istiyoruz. Başarılı futboluyla buradaki görevi bittiğinde hala bonservis kazandırabilecek oyuncu. Sözleşmesinde 30 milyon Euro'luk çıkış maddesi bulunuyor. Toure ile 1 yıllık kiralık sözleşme imzaladık. 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek. İstersek de bu opsiyonu devreye girecek. Opsiyon bedeli 15 milyon Euro'dur. Sonrasında 40 milyon Euro'ya çıkış maddesi bulunuyor. Tammy Abraham’ın sözleşmesinde 30 milyon Euro serbest kalma maddesi var. El Bilal Toure, 15 gol atarsa satın alma opsiyonu devreye girecek. İnisiyatif bizde. Eğer bu gerçekleşirse, opsiyon bedeli 15 milyon euro. GEDSON'UN REKOR SATIŞI VE KİRALIK GİDENLERİN AĞIR MALİYETİ Gedson Fernandes... Belki de giden oyuncular içerisinde taraftarlarımızın gerçek anlamda üzüleceği tek oyuncu Gedson'du. Net bilinmesini istiyorum, bu transferde oyuncunun kararlı ayrılma isteği belirleyici oldu. Uzun uzun konuştuk ama Rusya'dan aldığı maaş teklifi önemliydi. Ocak'ta da teklif aldık ama yazın aldığımız rakamın yüzde 30 altındaydı. Transferde üç kulüp olduğu için meşakkatli bir süreç oldu. Benfica ile durumu çözdük öncelikle. Bonservisinin kalan yarısını 10 milyon Euro'ya aldık. Spartak Moskova'ya 26 milyon Euro bonservis ve 2 milyon Euro da şarta bağlı bonuslar olmak üzere transferi gerçekleştirdik. Sonraki satışından da yüzde 10 payımız olacak. Beşiktaş tarihinin en yüksek rakamlı oyuncu satışı oldu. Gedson'un yerine Orkun Kökçü'yü aldık. Orkun, kendi mevkisinin Avrupa'nın en önemli oyuncularından biri, 24 yaşında. Orkun transferi, camiamızın taraftarımızın beklentiyi yükseltmesine neden oldu. Bu transferden sonra camia içinde farklı bir hava oldu, beklentiler büyüdü. Taraftarımızın bu şekilde mutlu olması da beni diğer transferler için ayrı motive etti. Beklenti büyüyünce, beğeni standartları değişiverdi. Beşiktaşlılar yıllardır alıştıkları sıradanlıktan sıyrıldı. En iyisine sonuna kadar layıklar. Camiamızı karıştırmak için hazır kıta bekleyenler bu durumu kullanmaya başladılar. Abraham’ı aldığımız gün herkes kaçırdığı gollerden klipler yayınladı. Beşiktaş taraftarının 1 gün bile mutlu olmasına tahammülü olmayan bir kesim var; rica ediyorum, bu taraftarın yakasından düşün.' Beşiktaş, yıllardır alıştırılmaya çalışıldığı sıradanlıktan sıyrılmaya başladı. En iyisine de sonuna kadar layıktır. Amir Hadziahmetovic'i Hull City'e 700 bin euro'ya kiraladık. Ama oyuncunun maaşını biz ödemeye devam edeceğiz. Al-Musrati için Verona ile 2 milyon euro kiralama bedeli ve 7 milyon euro satın alma opsiyonu karşılığında anlaştık. Ancak oyuncunun 2.6 milyon euroluk maaşını biz ödeyeceğiz. Jean Onana için Genoa'dan 500 bin euro kiralama bedeli aldık. Ama 1.5 milyon euro maaşını biz ödeyeceğiz. Joao Mario'yu AEK'ya kiraladık. 2.7 milyon euro olan maaşının, 1.7 milyon eurosunu biz ödeyeceğiz. Muci ise 1 milyon euro kiralama bedeli ve 8.5 milyon euro satın alma opsiyonu karşılığında Trabzonspor'a gitti. Maaşını Trabzonspor ödeyecek. Ndidi... Orkun transferinin yanısıra orta sahayı 28 yaşındaki Ndidi ile güçlendirdik. Yıllardır Premier Lig'de ilk 11 oynamış oyuncu. Orta sahada Demir Ege ve Kartal Kayra'ya inandık. Kendileriyle 3 yıllık yeni sözleşme imzaladık. Amir, Al Musrati, Onana, Kerem Atakan, Bahtiyar ve Chamberlain... Muçi ve Mario da ilave oldu bunlara. Bu oyuncuların toplam maliyeti tam 85 milyon Euro'dur. Maaş maliyetlerini bir yana koyarsak rakam 40-45 milyon Euro'dur. Geçtiğimizde ne kadar yanlış işler yaptığını, toplam maliyete bakarak daha net anlayabilirsiniz. MUÇİ VE MUSRATİ ÖDEMELERİNDE "ŞÜPHELİ" DURUM İDDİASI Muçi ve Musrati için yapılacak bonservis ödemelerinin yüzde 60'ının temlik yöntemiyle yurt dışı finans kuruluşlarına reddedilmiştir. Kulübümüz Legia ve Braga'ya yapacağı ödemelerin büyük kısmını yurt dışında yer alan farklı farklı fonlara yapacaktır. Bu kulüplerden biriyle yapılan sözleşmede alacağın fonlara devredilmeme maddesi olmasına rağmen, madde değiştirilmiştir. Bu iki kulüp, alacaklarını farklı finans kuruluşlarına devretmiştir. Hayatın olağan akışına farklı bir durumdur. Ne olduğunu bilmediğimiz farklı yerlere milyon eurolar ödeyeceğiz. Biz vazgeçmeyeceğiz. Bu iş nereye kadar giderse takip edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız. Amir'i Hull'a 700 bin Euro'ya kiraladık, maaşını biz ödeyeceğiz. Musrati ile 2 milyon Euro kiralama, 7 milyon Euro opsiyona anlaştık; oyuncunun 2.6 olan maaşını biz ödeyeceğiz. Yaklaşık 5 milyon Euro'ya transfer edilen Onana için Genoa'dan 500 bin Euro kiralama ücreti aldık, 1.5 milyon Euro maaşını yine biz ödeyeceğiz. Mario'yu AEK'ye kiralarken 2.7 milyon Euro maaşının 1.7'sini ödemeye devam edeceğiz. Muçi, 1 milyon Euro kiralama 8.5 milyon Euro opsiyon karşılığında Trabzon'a gitti, maaşını Trabzon ödeyecek. İki sene önce 5.5 milyon Euro'ya alınan, 9-10 aylık başkanlığım süresinde idmanda bile göremediğim Bahtiyar 2.5 milyon karşılığı gitti. Kerem Atakan, Sivasspor'a gitti. Chamberlain'in maaşının da 1.5 milyonunu kurtarabildik. Olabilecek en iyi tasarrufu yaptık. Hepsinin yolları açık olsun. Stoper bölgesinde önemli bir transfer yaptık. Lille, Juventus, Porto'da oynamış 25 yaşındaki Djalo'yu aldık. Oyuncu ilk günden itibaren listemizde olmasına rağmen, biz doğru zamanı bekledik. Uygun bonservis bedeliyle renklerimize bağladık. Tayyip Talha ve Emrecan Uzunhan ayrıldı. Arroyo için amacımız başkaydı ama tutmayan bir transferde bile 2 M€ kâr sağladık. Keny Arroyo ve Elan Ricardo... Açık açık konuşalım. Biz geçtiğimiz dönem ara transferde, scout transferleri olarak aldık. Niye aldığımızı söyleyeyim? UEFA'nın mali kriterleri ve FFP konusunda kriterler gereği belli bir harcama hakkımız kalmıştı. O günkü hocamız da o durum nedeniyle iki ayrı oyuncuya maaş vermek yerine, yatırım yapılacak oyuncuların alınması yönündeydi. Özeleştirilerimizi sağlıklı yapmalıyız. Bu oyuncular istedikleri ve beklediğimiz süreleri alamadılar. Süreleri bulamadıkça daha da demoralize oldular. Performans olarak da beklentilerin gerisinde kaldılar, bu bir gerçek. Buradan dersler çıkarmamız lazım. Yapılan eleştirileri doğal karşılıyorum. Bu iki oyuncunun durumu, az önce gidenler arasında tüm oyunculardan daha farklı. Arroyo için cebimizden 1 milyon 200 bin Euro bonservis, 140 bin Euro menajer ücreti, 400 milyon Euro imza parası çıkmıştır. Oyuncu bir şekilde ülkemizde tutmasa bile, göndermek için üzerine para vermedik. Oyuncu gitmek istedi. Planladığımız yükselişi gerçekleştirmemesine rağmen, bonservisinin yüzde 50'si için 8 milyon artı 500 bin euro karşılığında yollarımızı ayırdık. Sonraki satıştan yüzde 10 pay var. Amacımız başkaydı ama tutmayan bir transferde dahi 2 milyon Euro'nun üstünde kar elde ettik. 60 yıllık hayatımdaki en büyük servetim adım ve soyadımdır. Bundan sonra da iki üç meczubun yalan yanlış sözleriyle ismime hakaret ettirilmesine izin vermeyeceğim. Gelelim kanat transferine... Taraftarlarımızı bunu kibarca, bir besteyle bize sormuşlardı. Neyse ki bize bestelerde sadece transfer soruyorlar. Yüzde yüz haklılar. Tribünde olsam aynı tepkiyi gösterirdim. Tüm samimiyetimle söylemek isterim ki, benim taraftar yanım başkan yönümden daha ağır basıyor. En iyi transferleri yapmak, onları mutlu etmek için buradayız. Herkesten de hangi şartlarda mücadele ettiğimizi ve geçmişten gelen hangi yüklerle uğraştığımızı da unutmamalarını rica ediyorum. Bunların hepsi bir bütün olarak değerlendirilmeli. Geçtiğimiz sene bu mevkide oynayacak tek oyuncu Rashica'ydı. Kadro planlaması buydu. Şampiyon olduktan sonra da bu mevkide hep sıkıntı çekmiştik. İşin gerçeği bu. Geçen sene Mario'yu sol açık yapan ben değilim. Mario ile konuştum, '1 defa dahi geçmişte sol açık oynamadım' dedi. Aldığımız futbolcuların da suçu yok. Yaz transferinde en çok mesaiyi kanat transferlerine yaptık. Sağlı sollu 5 kanat oyuncusu listemizdeydi. Ole Hoca ve Sergen Hocamız, bazı defans ve orta sahalar istedi. Son 2 günde biz Sergen Hocamızla bazı konularda, sol açık konusunda fikir ayrılığı yaşadık. Sonunda orta yolu bulduk. İlk olarak Cerny gibi önemli bir oyuncuyu kadromuza kattık. Cerny taraftarımızın da isteği bir oyuncuydu. Uzun zamandır görüşüyorduk, kendisi Beşiktaş'a gelmeyi çok istiyordu. Pazarlıkları zaman aldı. Önceki kulübü de Cerny'nin yerini doldurmak için bazı çalışmalar yaptı, beklemek zorunda kaldık. Cerny'den sonra yaptığımız diğer takviye Cengiz oldu. Sergen Hocamız büyük bir ısrarla oyuncuyu istedi. Kadro derinliğimize büyük bir artı katacağına, bazı maçların çözümünde katkı sağlayacağını düşündük. Daha ilk maçında hocamızın dediği çıktı. En az hocamız kadar biz de Cengiz'e inandık. 1 oyuncu alıyorsunuz bir mevkiye, 2 alıyorsunuz hala eksik, mecburen aynı rotasyona 3'üncü transferi alıyorsunuz. Şaka gibi ama gerçek böyle. Bir anlamda hocalar da haklı. Yıllardır işler sıkışınca sahada, yedek kulübesine dönünce tekrar sahaya bakıyorlardı. Kanat için 3 ekleme yaptık. Jota Silva ile yaz başından beri görüşüyorduk. Kendisine ilgimizi, transfer başlarken belli etmiştik. Oyuncunun futbol kariyerine nasıl başladığını araştırsınlar. Kontenjan açmak, mali yüklerle uğraşmak, piyasa koşullarının Beşiktaş için uygun hale gelmesini beklemek, bir yaz döneminde de 25 oyuncuyla yolları ayırıp 12 transfer yapmak zaman alıyor. Jadon Sancho... İstediği parayı kabul ettik. Kulübüyle belli bir noktaya geldik. Kariyerine ülkemizde devam etmek istemedi. Transfer de olumlu sonuçlanmadı. TFF VE MHK'YE SERT UYARI: "HER DÜDÜK AYNI STANDARTTA ÇALINMALI" TFF ve MHK'ya seslenmek istiyorum. Her düdüğün her stadyumda aynı standartta çalınmasını garanti altına almalısınız. Her renge, her takıma eşit şekilde davranmalısınız. Biz bu isteğimizi geçtiğimiz günlerde bizzat TFF binasına giderek TFF Başkanımız ve MHK Başkanımız ile görüşerek dile getirmiştik. Tekrar ediyorum, ben geçtiğimiz sezon 9 aylık başkanlık döneminin 6 ayını cezalı olarak geçirdim. Bu süreçte 3 takımın taraftarlarının sinir uçlarıyla özenle oynandığını kendilerini ilettim. Beşiktaş'la başlayan, Rize'yle ve Trabzon'la devam eden mağduriyetler yaşandığına hepimiz tanık olduk. Tüm futbol dünyası, bu sıkıntıların devam edeceği şüphesini yaşamaya başladı. Biz artık rakiplerimizin maçları da dahil her maçta verilen kararlarını, VAR müdahalelerini takip etmeye başladık. Farklı stadyumlarda aynı kriterlerde kararlar verilmezse buna asla kayıtsız kalmayacağız. “VAR KARARLARINI KAYDEDİYORUZ” Dün itibarıyla cezam bittiği için artık konuşabilirim! Federasyonumuza, Merkez Hakem Kurulu’na ve PFDK’ya seslenmek istiyorum.. Sizlerin 1 numaralı görevi ülke futbolunda adaleti sağlamaktır. Her düdüğün her statta aynı standartta çalınmasını garanti altına almaktır. Alacağınız kararlarda, vereceğiniz cezalarda, hakem yönetimlerinde ve tüm uygulamalarınızda her renge eşit şekilde davranmaktır.. Biz bu isteğimizi geçtiğimiz günlerde bizzat TFF binasına giderek, federasyon başkanı ve MHK başkanı ile yüz yüze görüşerek de dile getirmiştik. O yüzden buradan da rahatlıkla tekrar ediyorum. Ben geçtiğimiz sezon 9 aylık başkanlık dönemimin 6 ayını cezalı olarak geçirdim. Bu sürede özellikle 3 takımın sinir uçlarıyla özenle oynandığını gördüm. Beşiktaş'ımızla birlikte Trabzonspor ve Rize’nin de herkesten daha fazla mağduriyetler yaşadığına tanık oldum. Şimdi yepyeni bir sezonun başındayız.. Buna rağmen bu standart konusunda biz ciddi sıkıntılar görmeye başladık bile.. Başakşehir maçı da dahil olmak üzere şu ana kadar lehimize ve aleyhimize verilen kararlar için bugün pozisyon pozisyon bir değerlendirme yapmıyorum. Ama biz artık rakiplerimizin maçları da dahil her maçta verilen penaltıları, kırmızı kartları, iptal edilen golleri, VAR müdahalelerini hatta oyun içindeki faulleri bile takip ediyoruz. Tüm kararları oluşturduğumuz yeni sisteme kaydediyoruz. Söyleyeceğim şey, bu kararlar farklı statlarda da aynı kriterlerde verilmezse buna asla tepkisiz kalmayacağımızdır. Futbolcularımıza gösterilen kartlar daha basit çıkıyorsa ve bunlara verilecek cezalar farklı takımların bugüne kadar almış olduklarının üzerinde olursa buna karşı sadece yönetim kurulu olarak değil, tüm camia olarak sesimiz oldukça yüksek çıkacaktır.. Hepimiz gördük ki son maçta Orkun’un kendisine yapılan kasıtlı müdahaleden sakatlanmadan kurtulabilmesi gerçekten büyük bir şanstı. Allah oyuncumuzu korudu. Gösterdiği refleksin karşılığında da kırmızı kartı gören bizim oyuncumuz oldu. Şimdi biz bu durumun devamını dikkatle izliyor olacağız. Verilecek cezada hangi unsurların göz önüne alınacağını tek tek soracağız. Hiç beklemiyoruz ama olası bir yanlış karar için savunmamız çoktan hazırlandı. Ayrıca özellikle bu pozisyonda VAR hakeminin nasıl olayın içine dahil olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Maç sırasında gerçekten müdahil olması gereken farklı pozisyonlarda ortalıkta gözükmeyen VAR hakemi, bitmiş kapanmış hakem tarafından gerekli kartlar da gösterilerek kapatılmış bir durumun içinde nasıl bir anda ortaya çıkıverdi biz anlayamadık. Dün açıklanan VAR kayıtlarına dikkatlice baktım. Orta hakemle aralarında elle tutulur tatminkar bir diyalog bile geçmemiş. Bu nedenle bir kez daha tekrar ediyorum.. Biz artık geçmişten gerekli derslerin alınmasını ve bu şekilde de daha adil bir yönetim ve daha istikrarlı kararlar istiyoruz. Bu isteğimizi bir kez daha tarihe not olarak bırakıyoruz. Şimdi yepyeni bir sezonun başındayız. Daha ilk haftadan itibaren gördüğüm, herkesin gördüğü bu sıkıntılar devam edecek. Başakşehir maçı da dahil olmak üzere şu ana kadar lehimize, aleyhimize verilen kararlar için pozisyon pozisyon değerlendirme yapmıyorum bugün ama biz artık rakiplerimizin maçlarında dahil her maçta verilen penaltıları, kırmızı kartları, iptal edilen golleri, VAR müdahaleleri, faulleri bile yeni sistemimize kaydediyoruz. Bu kararlar aynı kriterlerle verilmezse tepkisiz kalmayız. Futbolcularımıza gösterilen kartlar, daha basit çıkıyorsa ve bunlara verilen cezalar, farklı takımlara verilen cezalardan yüksekse sesimiz yüksek çıkacaktır. Son maçta Orkun'un kendisine yapılan kasıtlı müdahaleden sakatlanmadan kurtulması büyük bir şans. Kırmızı kartı gören de bizim oyuncumuz oldu. Devamını dikkatle izliyor olacağız. Olası bir yanlış karar için savunmamız çoktan hazırlandı ve yollandı. Özellikle bu pozisyonda VAR hakeminin olaya nasıl dahil olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Müdahil olması gereken farklı pozisyonlarda ortaya çıkmayan VAR, hakemin kart verdiği ve kapattığı olayda dahil oldu. VAR kayıtlarını dikkatle dinledim. Hakemle VAR arasında tatminkar bir diyalog bile geçmemiş. Biz geçmişten gerekli derslerin alınması. Bu şekilde daha adil bir yönetim istiyoruz. Ole Gunnar Solskjaer ile yolları ayırmakta 1 hafta geç kaldık. İlk Lozan maçından sonra bu kararı vermiştim. Geç kalınmış hadise 1 haftadır. Hazırlık maçlarından sonra hoca yollayıp tarihe geçmek doğru gelmedi bana. Çok zor zamanda geldi. Psikolojik olarak darmadağın olduğu dönemde takıma geldi. Bizi mutlu etti. Derbi kaybetmedi. Birinci Lozan maçında yaptığımız transferlerin çoğu da sahadaydı. O görüntüden sonra işin açığı, maç bittikten yarım saat sonra vedalaştık. Uzun sürmedi görüşmemiz. "UEFA ile FFP konusunda sıkıntı var mı?" - Serdal Adalı: "FFP ile ilgili Beşiktaş, UEFA'dan büyük ceza alacak, transfer işlerinden, evrak yanlışlığından falan... Algı operasyonu bu! Beşiktaş, 900 bin Euro'luk ceza aldı. Geçen seneki yönetimin yaptığı limit üstü transferlerden dolayı. Bunu resmi sayfadan bildirdik. Yeni bir şey değil. Sosyal medyada büyük ceza geliyor falan yazdılar. Onun dışında Beşiktaş'ın UEFA'da bir sıkıntısı yok. Geçen seneden yapılan yanlışın cezası 900 bin Euro geldi, devamı da gelebilir. İçinde olduğumuz dönemi kapsana bir sorun, sıkıntı yok. Sanki biz yanlış yapmışız da ceza gelmiş gibi bir algı yapılıyor, doğru değil."

Başkan Adalı'dan taraftara sabır çağrısı: 'Geçmişin hatalarını temizliyoruz, hatalı transfer lüksümüz kalmadı' Haber

Başkan Adalı'dan taraftara sabır çağrısı: 'Geçmişin hatalarını temizliyoruz, hatalı transfer lüksümüz kalmadı'

Beşiktaş Kulübü Başkanı Serdal Adalı, siyah-beyazlı takımın gündemine yönelik açıklamalar yaptı. Tüpraş Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Adalı, geçmiş yönetimler döneminde yapılan transferlerin büyük bir yük getirdiğini söyledi. Adalı, mevcut kaynaklarını yeni transferlerle birlikte geçmişteki maliyetlere de harcamak zorunda olduklarını belirtti. "Transferlerde yeni hatalar yapma lüksümüz yok." diye konuşan Adalı, geçmiş transferlerin üzerlerinde büyük bir yük oluşturduğunu söyleyerek şunları ifade etti: "Aboubakar, Amartey, Montero, Rebic, Joe Worral, Umut Meraş ve Onur Bulut gibi eski oyuncular için 16-17 milyon avro ödeme yaptık. Buna ilave olarak da geride bıraktığımız hafta, geçtiğimiz yıllardaki birçok ismin ödenmemiş menajerlik ücretleriyle ilgili de kulübümüz aleyhine bir dava sonuçlandı. Boyko, Utku Yuvakuran, Caner Erkin, Atınç Nukan, Pepe gibi birçok ismin menajerlik ücreti olarak 80 milyon lira üzerinde bir tutarı da önümüzdeki günlerde ödeyeceğiz. O yüzden her seferinde sadece bugünleri planlayarak değil, geçmiş yılları da temizleyerek ilerliyoruz. Yani binbir çabayla oluşturmaya çalıştığımız kaynakları bugünümüz ve geleceğimiz için değil maalesef geçmişe de kullanmak zorunda kalıyoruz. Bizden önce transfer edilen ve kadroda düşünmediğimiz oyuncularla yollarımızı ayırarak yabancı oyuncu transferinde kendimize hareket alanı açmaya çalışıyoruz. Geçmişte yapılan hatalı transferler büyük bir külfet oluşturuyor ve bizim yapacağımız hamleleri de etkiliyor. Hatalı transfer yapma lüksümüz yok. Maalesef böyle bir hakkımız kalmadı." YENİ TRANSFERLERİ DEĞERLENDİRDİ İlerleyen günlerde doğru oyuncular aldıklarını herkesin göreceğini söyleyen Adalı, şunları söyledi: "Bugüne kadar yaptığımız 4 transferimiz de kaliteleriyle, daha önce oynadıkları takımlarla, kariyerleri ve karakterleriyle doğru isimler olduklarını gösteriyorlar. Sezon ilerledikçe son derece doğru oyuncular aldığımızı hep birlikte göreceğiz. David Jurasek Çek Milli Takımı'nda forma giyen, Benfica gibi Avrupa’nın önemli bir futbol ekolüne yüksek bir bonservis bedeliyle transfer olmuş, Bundesliga tecrübesi bulunan, henüz 24 yaşında, çok değerli bir oyuncu. Kendisine herhangi bir kiralama ücreti ödemeden kadromuza kattık. Mecburi bir satın alma opsiyonu da bulunmuyor. Tammy Abraham'ın kalitesi tartışılmaz, İngiliz Milli Takımı'nın santrforlarından. Chelsea, Roma gibi Avrupa’da uluslararası kupalar kazanmış önemli takımların formasını giymiş bir oyuncu. Henüz 27 yaşında. Geldiği günden bu yana Beşiktaş’a olan aidiyeti, yapabileceği katkı açıkça görülüyor. Beşiktaş'ımıza çok faydalı olacak. Orkun Kökçü, bizim için bir oyuncu transferinden çok daha fazlası. Transfer sürecinde gösterdiği duruşla, her fırsatta dile getirdiği Beşiktaşlılığıyla, karakteriyle, duruşuyla, futboluyla, her şeyiyle çok sevdiğimiz Beşiktaş’ın evladı. Kendisiyle birlikte bütün Beşiktaşlıların da hayalini gerçeğe dönüştürmek, Orkun’a Beşiktaş forması giydirmek bize nasip oldu. Bundan dolayı çok mutluyuz. Orkun bir Beşiktaş efsanesi olacak, Beşiktaş’ta kupalar ve şampiyonluklar kazanacak, Beşiktaş tarihinde yerini alacaktır. Wilfried Ndidi ise Leicester City formasıyla İngiltere’de sayısız maça çıkmış, takımının sembol oyuncularından olmuş, istikrar abidesi bir oyuncu. Taraftarımızın Atiba sonrası o bölgede yıllardır hissettiği boşluğu dolduracak, Beşiktaş'ımıza çok faydalı olacak." Beşiktaş'ın yeni transferlerinden uzun yıllar katkı alacağını söyleyen Serdal Adalı, "Bu isimler Beşiktaş'ımıza maliyetlerinden çok daha fazlasını kazandırabilirler. Aldığımız oyuncuların durumu ortadadır. Bugüne kadar nasıl oyuncular getirdiysek, bundan sonra da bu profilde ve kalitedeki isimlere yöneleceğiz. Bunların dışında 32-33 yaşlarında bir oyuncu gelecek olursa bonservis vererek almayacağız. Gelirler 1 sene oynarlar, direkt katkı verirler. Hiçbir zaman da 1 seneden fazla kontrat vermeden bu tarz oyunculardan yararlanabiliriz." diye konuştu. "AYNI HATALARA DÜŞMEMEK, AYNI SÜREÇLERİ YAŞAMAMAK İÇİN CAMİAMIZ BİRAZCIK SABREDECEK" Siyah-beyazlı takımın hala takviyeye ihtiyacı olduğunu kaydeden ve taraftarlarından sabır isteyen Adalı, "Ben kendimi alkışlatmak istesem geçtiğimiz yıllarda yaptıkları gibi 30-35 yaş aralığındaki oyuncuları buraya doldurur, transferleri çoktan bitirmiş olur, Shakhtar maçına da o kadroyla çıkardım. Transferi de 10 Temmuz’da bitirirdim ama bugünü kurtarmaktan başka hiçbir şeye yaramazdı. Geçtiğimiz sezon ağustos ayında 5 attığımız Süper Kupa maçını da gördüm, sonra o sezonu nasıl bitirdiğimizi de bizzat yaşadım. Aynı hatalara düşmemek, aynı süreçleri yaşamamak için camiamız birazcık sabredecek. Beş senede yapılan yanlışları hızlı şekilde düzeltmeye gayret ediyoruz. Yanlış yapmadan yürümeye devam etmek zorundayız." ifadelerini kullandı. Lig şampiyonluğu için nasıl bir kadro kurulması gerektiğinin farkında olduklarını söyleyen Adalı, "Son şampiyonluklarımıza bir bakın. 6 numara mevkisinde Tayfur, Ernst, Atiba ve Josef vardı. Yani hep savaşçı ön liberolar ve topla ilişkisi daha yüksek, pas kalitesi daha iyi 8 numaralar. Son 4 yılda hep başka bir şey denedik. Musrati ve Pjanic gibi daha birçok yumuşak 6 numaralara gittik. Orta sahaya alınan birçok oyuncu oldu. Belki hiçbiri kötü oyuncular olmayabilirler ama neredeyse tamamı belirli bir futbol aklı ortaya konmadan hep orta sahaya bir oyuncu almış olmak için alındı. Bu işler bize hiç iyi sonuçlar getirmedi. Biz bunu kökünden en kaliteli oyuncularla değiştirmeye çalışıyoruz. Şimdiki orta saha kurgumuza bakarsanız Ndidi, Orkun ve Rafa üçlüsünün şampiyon olduğumuz sezonlardaki orta saha kurgusuna ne kadar benzer olduğunu göreceksiniz. Demir Ege ve Kartal da süre almaya başladılar, bundan sonra da ciddi süreler alacaklar ve takımımıza büyük katkı sağlayacaklar." şeklinde konuştu. "SİSTEMİMİZE UYAN, OYNAMAK İSTEDİĞİMİZ FUTBOLA KATKI SAĞLAYACAK OYUNCULAR ALMAYA ÇALIŞIYORUZ" Transferlerinin belirli bir plan ve organizasyona göre yapıldığını kaydeden Adalı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece bir sol kanat almak için kimseyi bu takıma getirmeyeceğiz. Sistemimize uyan, oynamak istediğimiz futbola katkı sağlayacak oyuncular almaya çalışıyoruz. Kalan tüm eksiklerimizi de bu felsefe ile tamamlayacağız. Bunun sonuçlarını da saha içinde alacağımıza inanıyorum. Kalan transferlerimizi de kafamızdaki bu takım kurgusuna uygun oyuncularla tamamlayacağız. Transferde öncelikli hedeflerimiz sol açık ve sağ bek. Başka bölgeler için de fırsat transferleri olursa değerlendirebiliriz. Bunun yanı sıra bu sezon transfer ettiğimiz oyuncular, geçtiğimiz sezonki scout transferi politikasını değiştirmişiz gibi algılandı. Stratejimizde hiçbir değişiklik yok. Önce takımın iskeletini tamamlayacağız, yarışmacı hale getireceğiz. Sonra genç oyunculara yöneleceğiz. Planlarımız hazır. Önce iddiamızı sürdürecek oyuncuların transferlerini yapacağız" Marcus Rashford'un hiç gündemlerine gelmediğini söyleyen Adalı, "Rashford ile hiç ilgilenmedik ama sıkça yazıldı çizildi. Ne oldu, oyuncu sonunda Barcelona’ya gitti. Ama yolları ayırmayı planladığımız oyuncularımız Rashford haberlerini görüp bizden taleplerini yükselttiler. Sonra bir de bu iddiaları ortaya atan kişiler 'Rashford'u istedi ama alamadı.' diye başlıklar atıp eleştiri yapmaya başladılar." dedi. Her türlü baskıya rağmen inandıkları şekilde transfer çalışmaları yapacaklarını aktaran Adalı, "Beşiktaş’ın menfaatleri bizim alabileceğimiz eleştirilerden çok daha önemlidir. Biz şahsımıza yapılan eleştirileri göğüsleriz ancak Beşiktaş'a gereksiz külfet oluşturacak bir işe ne olursa olsun imza atmayız." ifadelerini kullandı. "ÖNCE TRANSFERLERİ BİTİRELİM, TAKIMIMIZI İDEAL KURGUSUYLA GÖRELİM, ONDAN SONRA HOCAYI YARGILAYALIM" Teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer ile ilgili de konuşan Serdal Adalı, şunları kaydetti: "Göreve geldiğimiz günden itibaren bir projeksiyon yaptık. Buna göre de en uygun hocanın kendisi olduğuna karar verdik. Kararımızın arkasındayız. Yapılan eleştiriler karşısında da inanılmaz şoktayım. Daha ligin ilk maçına bile çıkmadan hoca yollamayı düşünüyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir algı operasyonu görmedim. Shakhtar maçında arzulanan Beşiktaş’ı izletemediğimizin bilincindeyiz. Bunun nedenlerini ve çözümlerini de kendi aramızda konuştuk ve gerekenleri yapıyoruz. Hocanın oyun tercihinden oyuncu değişikliklerine kadar her şey tartışmaya açıldı ancak henüz sezonun başındayız ve çok uzun bir yolumuz var. Bu yolda zaman zaman yenilgiler de istenmeyen sonuçlar da olacak. Her puan kaybında bu denli büyük bir kaos yaşayamayız. Ben Beşiktaş taraftarının zor günlerde ne kadar aklıselim davrandığını, takımlarını nasıl desteklediğini en iyi bilen insanlardan biriyim. Bunu maksatlı olarak yapan çevreler var. Eleştirecekseniz eleştirin. Faydası olacak her eleştiriye açığız. Beni eleştirin. Transferler gecikiyor diyebilirsiniz. Önce transferleri bitirelim, takımımızı ideal kurgusuyla görelim, ondan sonra hocayı yargılayalım. Hoca kibar olduğu için 'Elimdeki kadro bu, elimdekilerle bunu yapıyorum.' demiyor. Hocaya bu kadar haksızlık yapmanın manası yok. Daha önce de söylediğim gibi geçtiğimiz kış sezonunda yerli ve yabancı hocalarla görüştüm. Kimse o günkü koşullarda bu göreve gelmeye cesaret edemedi. Ole geldi ve bir şeyler yapmaya çalıştı. Bir heyecan getirdi. Hocaya süre vereceğiz. Takım hedeflerinden, istenen kadro yapısından çok uzakken, psikolojik ve mental açıdan diplerdeyken taşın altına elini koyan, kaçmayan hocanın elbette kredisi olacak. Transferlerimizi tamamlayınca artık top hocada olacak. İstediğimiz şekilde mücadele eden ve büyük takım oyunu oynayan bir ekibi kendisinden bekleyeceğiz." Bin düşünüp bir adım atacaklarını söyleyen Adalı, "Geçmişimize bir bakın ve yılın bugünleri için ne zaman bu transfer performansı sergilenmiş objektif olarak değerlendirin. Geride kalan 4 yılda bir takım iskeleti kurulmuş olsa sadece transfer döneminin bugünleri için değil tüm transfer dönemi için ilk 11'e 4 transfer son derece yeterli olurdu. Unutulmasın ki bize şampiyonluk kazandıran Ghezzal ve Rosier, transfer sezonu bitmek üzereyken bu takıma katılmıştı. Mario Gomez ilk golünü eylül ayının ortasında atabilmişti. Talisca 24 Ağustos’ta ve Aboubakar da 29 Ağustos'ta Beşiktaş’la sözleşme imzalamıştı. Rakiplerimizde de benzer durumlar var. Mesela Osimhen, Galatasaray kadrosuna geçen sezon 4 Eylül’de dahil olmuş ve ilk lig maçına ligin 4. Haftasında çıkmıştı. Şu an daha 11 Ağustos’tayız ve hatırlatıyorum ki biz ilk 11'imize direkt katkı sağlayacak 4 üst düzey oyuncuyu kadromuza kattık. Unutmayın ki bazı transferler için ya devasa bedeller ödemek ya da en doğru zaman ve fırsatları beklemek zorundasınız." değerlendirmesinde bulundu. Sosyal medyaya da mesaj gönderen siyah-beyazlı kulübün başkanı, "Bunlar 5 senedir bu transferleri yapanların uzantıları. Ben onları anlıyorum. Akıllarınca yaptıkları yanlışların üstünü kapatmaya ve yaşananları unutturmaya çalışıyorlar ama ne yaparsanız yapın Beşiktaş tarihi sizleri hep hatırlayacak. Bu camiaya yaşattığınız rezillikleri de öyle kolay kolay unutmayacak." dedi. Altyapıda da önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Adalı, birçok alanda iyileştirmeler yapıldığını söyledi. Adalı, teknik direktör Serdar Topraktepe'yi gençlik gelişim sorumlusu olarak göreve getirdiklerini kaydetti. Serdal Adalı eski futbolculardan bir danışma kurulu oluşturduklarını vurgulayarak, "Yeni havalimanı yakınlardaki 100 dönüm arazi için de tüm müracaatlar yapıldı. En kısa zamanda bu arazi üzerinde de inşaat çalışmalarına başlamayı umut ediyoruz. Altyapıdan yetişen oyuncuların satışından elde edilecek bedelin belirli bir kısmı altyapıya aktarılacak ve yeni sporcuların yetişmesi için kullanılacaktır." ifadelerini kullandı. Olumsuz her sonucun ardından birilerinin gitmesinin istendiğini kaydeden siyah-beyazlı kulübün başkanı, "Her mağlubiyette, en ufak bir olayda hemen oyuncular gitsin, hoca gitsin, hatta yönetim gitsin algısı yapılıyor. Her 2 ayda bir yepyeni futbolcularla ve bambaşka bir hocayla mı sahaya çıkacağız? Bu algıcılara bakarsak her 2 ayda bir yeniden seçim de yapmamız lazım. Bunların Beşiktaş’a faydalı işler olmadıkları defalarca kanıtlandı." dedi. Sosyal medyadan oyunculara ve ailelerine hakaret edilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Adalı, "Hem takımda oyuncular hem de gündemimizde olan yerli yabancı tüm isimler ve aileleri bu haberleri takip edip olumsuz etkileniyorlar. Bu çocuklar, formamızı giydikleri sürece bize emanetler. Biz de onlara Beşiktaş’ın evleri olduğunu hissettireceğiz. Hem onlara gerektiği gibi sahip çıkabilmek, hem de bu sosyal medya zorbalarına gereken tavrı göstermek adına ne gerekiyorsa yapacağız. Bunlarla sonuna kadar savaşacağım, bunu herkes bilsin. Beşiktaş kulübü meydanı bu sosyal medya eşkıyalarına bırakmaz." ifadelerini kullandı. Ligin ilk haftasından hakem konuşulmaya başlandığını aktaran Adalı, "Hakemlerin futbolun önüne geçmediği bir sezon hepimizin en büyük dileğidir. Bu lig bu hakemlerle devam edecek. Hatalar insanlar içindir, bundan sonra da hakem hataları olacaktır ancak bunun sürekli belli takımların lehine ya da aleyhine olmasını kimse izah edemez. Hakemler karar verirken taraftarımızın dişinden tırnağından artırıp biriktirdiği parayla maça geldiğini, yönetimimizin elinden ne gelirse yapmaya çalıştığını unutmasın. Büyük paralarla oyuncular transfer ediyoruz. Verdikleri kararlar 20 milyonluk bir camiayı etkiliyor. Federasyondaki arkadaşlar MHK’de yeniden yapılanma içinde olduklarını, bu sene daha iyi olacaklarını ifade ediyorlar. İnşallah öyle olur. Beşiktaş'ımızın saha içinde döktüğü alın terinin takipçisi olacağız." şeklinde konuştu. Dikilitaş Projesi ile ilgili bilgilendirme de yapan Adalı, şunları aktardı: "Dikilitaş Projesi planladığımız şekilde ilerliyor. Aşama aşama gidiyoruz. Öncelikle bahsettiğimiz gibi Emlak Konut ile protokol imzalandı ve konu resmiyete döküldü. Avam proje tamamlandı. İlgili devlet dairelerinden de gerekli izinlerin alınması aşamasındayız. Projenin en başından beri bize desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız üRecep Tayyip Erdoğan ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum'a bir kez daha teşekkür ediyorum. Daha önce projede yer almasını düşündüğümüzü söylediğimiz Ziraat Bankası ise büyük ihtimalle projenin dışında kalacak. Bu nedenle süratle başka devlet bankalarının gayrimenkul yatırım ortaklıklarıyla görüşmelere başladık. Yakında tamamlanır. Dikilitaş Projesi ve gelecekte geliştireceğimiz benzer projeler hem kulübümüzün borçlarının ödenmesine hem de önümüzdeki dönemde istediğimiz takım kadrolarının oluşturulmasına büyük katkı sağlayacak." "ÖNCE FUTBOLCUNUN GELMEK İSTEMESİ ÖNEMLİ" Jadon Sancho ile ilgili de konuşan Adalı, "Ben de çok istiyorum ama oyuncunun Türkiye'ye gelme yönünde kararı çok önemli. Her istediğimizi afaki parayla alma lüksümüz yok. 1,5 aydır bu konu gündemde var. Elimizden geleni yapacağız ama önce futbolcunun gelmek istemesi önemli. Kimseyi de zorla Beşiktaş'a getirmeyi düşünmüyoruz. Her şartı zorlayacağız. Futbolcular genellikle Şampiyonlar Ligi'nde olan takımları tercih ediyorlar. Bugünden olur ya da olmaz diye bir şey söylemek doğru değil. Olabilecekse alır geliriz." ifadelerini kullandı. Adalı, Kyle Walker-Peters transferinin gerçekleşmemesinde İngiliz futbolcu Alex Oxlade Chamberlain'in takımla ilgili olumsuz konuşmasının etkili olduğunu belirterek, "Peters transferinde iki ayrı etken vardı. Bir tanesi Chamberlain'in takımla ilgili kötü konuşması etkili oldu. Futbolcu tarafının oyalamalarından sonra ne olduysa son dakikada Türkiye'ye gitmek istemiyorum noktasına geldi. Sebeplerini biliyorum. Beşiktaş'ın prensiplerinden taviz verme niyetimiz yok. Ben gelmek istemiyorum diyeni para zoruyla da olsa getirirdik ama bu mantıktaki bir oyuncunun ne kadar faydalı oyuncu olacağı tartışılır." değerlendirmesinde bulundu. Adalı, Mahmudu Bajo'nun transferinden vazgeçilmesinde Demir Ege'nin Beşiktaş'a dönmesinin önemli bir sebep olduğunu kaydederken, Rıdvan Yılmaz'la da görüştüklerini ancak resmi bir durum olmadığını söyledi. Taraftarın korkusunu ve endişesini anladığını söyleyen Başkan Adalı bu yüzden çok tedbirli olduklarını aktararak, "İşin ciddiyetinin farkında olan futbolcular gelecek. Taraftarlarımız içlerini rahat tutsunlar. Biraz da sabretsinler. Eksikler tamamlanacak ve bambaşka bir Beşiktaş olacak. Sosyal medya dolduruşuna gelmesinler. Zevkle seyredecekleri bir takım kurmaya çalışıyoruz." diye konuştu. "PARASINI VERİP KİMSEYİ YOLLAMAM, PARASINI VERİRİM ÜMRANİYE'DE OTURUR" Gidecek oyuncularla ilgili de konuşan Adalı, "Yüzde yüz bu takıma katkı sağlayacağına emin olmadığım futbolcu bulmadıktan sonra kimseye gidin demiyorum. Hepsiyle görüşüyoruz. Hepsinin de gideceği yerler var. Herkes belli yerlerin transfer zamanını bekliyor. Mali yükün dışında bizi etkilen bir şey yok. Bizim transfer politikamızı etkilemiyor. Parasını verip kimseyi yollamam, parasını veririm Ümraniye'de oturur." ifadelerini kullandı. Kerem Aktürkoğlu ile ilgili bir soruya Adalı, "Benfica'nın Kerem'i bırakmayı düşünmediklerini hissettim. Aynı mevkide bir oyuncularının sakatlandığı, Kerem'in yerini kısa sürede dolduramayacakları için Benfica'yla bir görüşmemiz olmadı. Benfica zaten Kerem'in Türkiye'ye gelecekse bizde oynamak istediğini biliyor. Kerem'le de konuştum, kendisine başarılar diliyorum. Türkiye'nin yetiştirdiği nadide futbolcularımızdan biri." diye cevap verdi. Semih Kılıçsoy'un İtalyan ekibi Cagliari'ye gitmek istediğini de sözlerine ekleyen Adalı, geçmiş dönemde genç oyuncu için herhangi bir resmi teklif gelmediğini söyledi. "ÇOK GÜZEL BİR KADRO OLUŞTURACAĞIZ" Ligde şampiyonluğunu öncelediklerini belirten Başkan Adalı, "Konferans Ligi'nden önce lig şampiyonluğu birinci önceliğimiz. Ligde uzun süredir şampiyonluğumuz yok. Çok güzel bir kadro oluşturacağız. 6-7 yeni oyuncunun takım olabilme, aile ortamı kurması zaman alacak ama bunu yapacağız. Takım oturduktan sonra ligde beklediğimiz sonuçları aldıktan sonra Avrupa'yı önümüze hedef olarak koyabiliriz." diye konuştu. Transfer döneminde en fazla teklifin Elan Ricardo'ya geldiğini söyleyen siyah-beyazlı kulübün başkanı, "6-7 teklif aldı. Bugün yarın karar aşamasındayız. Portekiz ve Polonya'dan iki ciddi teklif var. Oynama şartını arttırmaya çalışıyoruz. Futbolcunun gittiği takımda 25-30 maç süre alması lazım. Ricardo gidip geldiğinde orta sahada yıldız diyeceğimiz bir futbolcu olacak." ifadelerini kullandı. Adalı, Abraham'ın yedeği olarak birer yerli ve yabancı oyuncu alacaklarını söyledi.

Serdal Adalı: “Hala transfer ihtiyacımız var, sosyal medya zorbalığına geçit yok” Haber

Serdal Adalı: “Hala transfer ihtiyacımız var, sosyal medya zorbalığına geçit yok”

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, düzenlenen basın toplantısında transfer süreci, teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer’in durumu, sosyal medya eleştirileri ve taraftar davranışları hakkında dikkat çeken açıklamalar yaptı. Başkan, takımın hala takviye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak transferde önceliğin sol açık ve sağ bek olduğunu belirtirken, sosyal medya üzerinden futbolculara ve ailelerine yöneltilen hakaretlere sert tepki gösterdi. “Hala Transfere İhtiyacımız Var” Başkan, yaşça büyük oyuncuların transferinde bonservis ödenmeyeceğini, maksimum bir yıllık sözleşme yapılacağını belirtti. “Takımımızın hala takviye ihtiyacının farkındayız. Camiamızın transfer beklentilerinin bilincindeyiz” dedi. “5 Senede Yapılan Yanlışları Düzeltmeye Çalışıyoruz” Geçmişte günü kurtaran transferler yapıldığını hatırlatan başkan, “Ben kendimi alkışlatmak istesem 30-35 yaşındaki oyuncularla transferi bitirirdim. Ancak bu, günü kurtarmak olurdu. 5 senede yapılan yanlışları düzeltmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Transferde Önceliğimiz Sol Açık ve Sağ Bek” Başkan, transfer sürecinde bin düşünüp bir adım atacaklarını belirterek, “Önceliğimiz sol açık ve sağ bek. Özellikle sol açıkta elimizde oyuncu yok” diye konuştu. “4 Yılda Bir Takım İskeleti Kurulmuş Olsaydı…” Takımın iskeletinin geçmişte kurulmamış olmasının transfer sürecini uzattığını söyleyen başkan, Rosier, Ghezzal, Mario Gomez ve Talisca gibi isimlerin transferlerinin sezon başına yakın tarihlerde tamamlandığını hatırlattı. “Transferlerle İlgili Rakam Yazmayın” Medyanın transfer süreçlerinde yazdığı rakamların pazarlıkları olumsuz etkilediğini vurgulayan başkan, bu konuda hassasiyet istedi. “Rashford ile İlgilenmedik” Hiç gündemlerinde olmayan oyuncularla ilgili çıkan haberlerin transfer sürecini zorlaştırdığını belirten başkan, Rashford örneğini verdi. “Solskjaer’e Bu Kadar Haksızlık…” Teknik direktör Solskjaer’in arkasında olduklarını belirten başkan, “Sezon başındayız, uzun bir yolumuz var. Her puan kaybında kaos yaşayamayız” dedi. “Doğru Bildiğimiz Yolda İlerleyeceğiz” İstedikleri kadro için üç transfer dönemine ihtiyaç olduğunu hatırlatan başkan, doğru planlamayla ilerleyeceklerini söyledi. “Solskjaer’in Kredisi Olacak” Zor dönemde görev alan teknik direktör Solskjaer’e güven duyduklarını, transferlerin tamamlanmasıyla sorumluluğun hocada olacağını ifade etti. “Her Mağlubiyette…” Sürekli hoca ve oyuncu değiştirmenin fayda sağlamadığını vurgulayan başkan, istikrara dikkat çekti. “Beşiktaş Taraftarı Oyuncusuna Hakaret Etmez” Taraftarın oyunculara sahip çıkması gerektiğini söyleyen başkan, sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlere sert çıktı. “Sosyal Medya Zorbalarına…” Oyuncuların ve ailelerinin sosyal medyada hedef haline gelmesinin kabul edilemez olduğunu belirten başkan, bu konuda mücadele edeceklerini söyledi. “Bu Lig Bu Hakemlerle Devam Edecek” Hakem hatalarının bazı takımlar lehine sürekli tekrarlanmasının izah edilemeyeceğini ifade etti. Jadon Sancho Transferi Hakkında Sancho’yu çok istediğini belirten başkan, “Önemli olan oyuncunun Türkiye’ye gelmek istemesi. Olursa biz alır geliriz” dedi. “Bizim İstediğimiz Şartlarda Olursa Gelecek” Bazı futbolcuların transfer sürecinde şart değiştirdiğini, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Emerson Royal Hakkında Başkan, Emerson Royal transferinden vazgeçilmesinin ciddi sebepleri olduğunu ancak bunların açıklanmayacağını söyledi. “Bajo’dan Vazgeçmemizin Sebebi…” Bajo transferinden, Demir Ege’nin takıma dönmesi nedeniyle vazgeçildiğini belirtti. “Sol Kanatta Futbolcumuz Yok” Başkan, sol açık transferinin en acil ihtiyaç olduğunu vurguladı. Rıdvan Yılmaz Hakkında Rıdvan Yılmaz ile görüşmelerin sürdüğünü, ancak henüz resmiyet kazanmadığını ifade etti.

Serdal Adalı’dan Beşiktaş’a mali kurtuluş planı: Ya bu projelerle kurtulacağız ya da faize mahkum kalacağız Haber

Serdal Adalı’dan Beşiktaş’a mali kurtuluş planı: Ya bu projelerle kurtulacağız ya da faize mahkum kalacağız

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, İstanbul Kongre Merkezi'ndeki Divan Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yönetime geldikleri 6 aylık süreçte bir zihniyet değişimini başlattıklarını belirtti. Kulübün mali tablosunun vahametine dikkat çeken Adalı, "Beşiktaş'ımız, şu anda günlük 125 bin, aylık 4 milyon, yıllık yaklaşık 50 milyon Euro faiz ödediği bir dönemden geçiyor. Böyle bir finansal tabloda devamlılık sağlayan başarı neredeyse imkansız hale geliyor. Bugün divan kurulumuzu sonlandırıp evlerimize gittiğimizde Beşiktaş'ımızın borcu 5 milyon lira daha artmış olacak. Bu tabloyu tersine çevirecek hamleleri bir an evvel hayata geçirmek durumundayız" ifadelerini kullandı. TARİHİ FIRSAT: 400 MİLYON EURO'LUK DİKİLİTAŞ PROJESİ Mali bağımsızlık için en önemli adım olarak Dikilitaş projesini gösteren Başkan Adalı, devlet kurumlarının da paydaş olduğu projenin detaylarını paylaştı. Adalı, "40 yıldır atıl duran 15 bin metrekare arazimize, Gençlik ve Spor Bakanlığından satın alacağımız 5 dönümü de ekleyerek 20 dönümlük bir proje alanı oluşturuyoruz. Bu projeyi devletimizle, Emlak Konut ve Ziraat Bankası ile yapıyoruz" dedi. Projeden yaklaşık 400 milyon Euro ciro beklediklerini belirten Adalı, "Maliyetler çıktıktan sonra kulübümüze kalacak net gelir 150-200 milyon Euro arasında olacaktır. Bu gelirle faizli borçları kapatacağız, kalan tapuları da kasamıza koyacağız" diye konuştu. Adalı, projeye katkılarından dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. FULYA'DAKİ 'KANGREN' SORUNLARI ÇÖZÜLÜYOR Başkan Adalı, yıllardır çözülemeyen Fulya'daki sorunlar için de yetki istediklerini belirtti. Akaryakıt istasyonunun kira bedelini aylık 145 bin liradan 1 milyon 200 bin liraya çıkardıklarını ve altyapı için 3 milyon TL'lik sponsorluk anlaşması yaptıklarını söyledi. Ayrıca firma tarafından kulübe açılan 10 milyon dolarlık davadan da anlaşma yoluyla kurtulduklarını vurguladı. Aşçıoğlu ile devam eden ve aylık 7-8 milyon TL kira kaybına neden olan davanın da anlaşmayla çözüleceğini ve şirketin 40 milyon TL'lik borcunu kişisel kefaletiyle ödeyeceğini açıkladı. "RAKİPLERLE FARK BU YÜZDEN AÇILDI" Sportif başarısızlığın temelinde ekonomik istikrarsızlığın yattığını vurgulayan Adalı, rakiplerle aradaki makasın açılma nedenini de gayrimenkul projelerine bağladı. Adalı, "Rakiplerimiz gayrimenkul projelerinden gelir elde etmeye bizden çok zaman önce başladılar. Onlar bu alanda aksiyon alırken biz bugüne kadar sadece izlemekle yetindik. Onlar bu gelirlerle transfere ciddi bütçe ayırırken, biz 2-3 kaliteli oyuncu getirebileceğimiz devasa bir maliyeti faiz olarak ödüyoruz. Projelerimizle bu ekonomik farkı kapatırsak, biz onların yaptıklarından çok daha iyilerini yaparız" dedi. 22 HAZİRAN BİR YETKİ KONGRESİDİR Tüm bu projelerin hayata geçmesi için 22 Haziran'daki Olağanüstü Genel Kurul'u işaret eden Serdal Adalı, şunları söyledi: "22 Haziran bir yetki kongresidir. Bu projeleri 'yapmayın' derlerse de bu faiz yüküne katlanarak yolumuza devam ederiz. Ancak Beşiktaş’ı bu darboğazdan çıkarmadan, sportif başarıya ulaştırmadan, başkalarının yaptığı gibi yarı yolda bırakıp gitme düşüncemiz yok. 'Beşiktaş, küçük olsun benim olsun' siyasetine izin vermeyeceğiz." "YILDIZ TRANSFERİNİ NASIL YAPACAĞIZ?" Konuşmasını taraftarın en çok merak ettiği transfer konusuna bağlayarak bitiren Adalı, net bir mesaj verdi: "Herkes bana soruyor 'Yıldız transferi yapacak mısın?' diye. Nasıl yapacağız bu transferleri? İşte böyle projelerle yapacağız. Sizler rakiplerimizin ödediği maaşların ve bonservislerin sadece sportif gelirlerle karşılandığını mı düşünüyorsunuz? Onlar bu projelerden 3'er 4'er tane yaptılar. Allah kısmet ederse biz de yapacağız."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.