#Şifa Deposu

İLKHABER-Gazetesi - Şifa Deposu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şifa Deposu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yayla karadutundan, sofralara enerji dolu şurup Haber

Yayla karadutundan, sofralara enerji dolu şurup

Şifa deposu olarak bilinen karadut şurubu, günümüzde geleneksel soğuk infüzyon yöntemiyle hazırlanmaya devam ediyor. Meyveler arasında en fazla kromozoma sahip olmasıyla dikkat çeken karadut, bağışıklığı güçlendiren ve enerji veren özelliklerinin yanı sıra birçok rahatsızlığa karşı doğal bir destek olarak öne çıkıyor. Tatlı ustası Şahap Fansa da bu şifa deposu şurubu özenle hazırlayan ustalar arasında yer alıyor. Yeni Uzun Çarşı’daki işletmesinde üretim sürecini anlatan Fansa, kaynatılmadan hazırlanan dut şurubunun satışında ilgi gördüklerini belirtti. Üretimde hijyenin her zaman ön planda olduğunu vurgulayan Fansa, geleneksel yöntemlerin sabır ve özveri gerektirdiğini söyledi. Fansa, “Dut şurubunu ailemizde asıl yapan kişiler annem ve babamdır. Onlardan öğrendiğimiz tecrübeleri aynı özenle sürdürüyoruz. Şurubumuzun hammaddesi olan karadutu, Yayladağ ve Belen’in yayla bölgelerinden temin ediyoruz. Ardından Osmanlı saray mutfağında kullanılan yöntemlerle günler süren bir infüzyon sürecinden geçiriyoruz. Şurubu belli aralıklarla kontrol ediyor, karıştırıyor ve doğal kıvamına gelmesini bekliyoruz” dedi. Şahap Fansa, dut şurubunun özellikle bebeklerde ağız içi yaralarına iyi geldiğini ve geleneksel evlerde her zaman bulundurulduğunu dile getirerek, “Ayrıca şurubun sağlık açısından birçok faydası var. Şurup, yüksek C vitamini ile vücuda enerji veriyor. E ve K vitaminleri sayesinde kanın pıhtılaşmasını düzenliyor, kemik gelişimini destekliyor. Nezle, grip gibi bulaşıcı hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Gastrit gibi mide rahatsızlıklarına da iyi geliyor. Uyumadan önce tüketildiğinde uyku düzensizliğini gideriyor, sindirim sistemini düzenliyor” diye konuştu.

Tam bir şifa deposu: Günün her saati zevkle tüketilen paçaya ilgi arttı Haber

Tam bir şifa deposu: Günün her saati zevkle tüketilen paçaya ilgi arttı

Diyarbakır’da 1960 yılından beri paça çorba hizmeti veren işletme, şifa deposu ve lezzet kaynağı olan paça çorbasının satışını kış aylarında yüzde 100’e çıkardı. Ayak paçanın insan vücudundaki kırık ve çıkıklar için iyi geldiği, paça içerisindeki beynin çocukların gelişimine iyi geldiği ve kemik suyunun soğuk algınlığı için bire bir olduğu söyleniyor. Özellikle kış aylarında vücut direncine iyi geldiği bilinen paça, sarımsak, parça et, sakatat ve kemik suyundan yapılıyor. Kışın her gün ortalama 500 paça çorbası sattıklarını belirten sektörde üçüncü kuşak olan Hakan Onur, birçok hastalığa iyi gelen ve özellikle gelişim çağındaki çocuklara büyük fayda sağlayan paça çorbasının, günün her saatinde sevilerek tüketildiğini söyledi. Dededen gelen lezzetli tarifleri müşterilerine sunduklarını dile getiren Onur, “3 kuşaktır kelle paça sektöründeyiz. Deden babaya, babadan oğullara devam ediyoruz. 1960 yılından bu yana Diyarbakır’a hizmet veriyoruz. Yaz aylarında yüzde 60 oranında paça satışı yaparken, kışın bu oran yüzde 100’e çıkıyor. İnsanlarımız kışın paça ve kibe mumbarı çok tüketiyor. Paça bizim için antibiyotik görevi görüyor. İçindeki sarımsaktan, etten ve kemik suyundan dolayı soğuk algınlığına çok iyi geliyor. Böylelikle de paça vücut direncini arttırıyor” dedi. Onur, “Mesela ayak paça insan vücudundaki kırık ve çıkıklar için tedavi görüyor. Paça içindeki beyin, çocukların gelişimini sağlıyor. 6 yaşına kadar doktorlar da beyinin tüketilmesini tavsiye ediyor. Kemik suyu özellikle direnç için vazgeçilmezdir. Bunun yanında kibe mumbar da yapıyoruz. Bir gün öncesinden kibe mumbarın temizliğini yapıyoruz. Sabahı ise satışa sunmak için önce Karacadağ pirincini kullanıyoruz. İçine bunun yanında baharat çeşitleri de atıyoruz. Hepsini salça ve sosuyla harmanlayıp kaynatıyoruz. 40-50 dakika boyunca kaynadıktan sonra yemeye hazır oluyor. Paça satışlarında kışın günde ortalama 500 tabak oluyor” diye konuştu. Yaklaşık 10 yıldır paça sektöründe mutfakta çalışan Özgür Gül, kibe mumbarı lezzetli yapan püf noktanın Diyarbakır'da volkanik Karacadağ'ın eteklerinde yetişen pirinci ve baharatı olduğunu söyledi.Paça ve kibe mumbarı kışın sıklıkla tükettiğinden ötürü kolay kolay hasta olmadığını ifade eden müşterilerden Ramazan Çokur, soğan, paça ve sarımsak üçlüsünün antibiyotik deposu olduğunu dile getirdi. Çokur, şunları kaydetti: “Kelle paça, soğuk algınlığı ve bağışıklık sistemi için olmazsa olmaz yiyeceklerden birisidir. Bölgemizde bu yemek çok tüketiliyor. Paça, vücut direncime haddinden fazla iyi geliyor. Allah’a çok şükür soğuk algınlığım 7 senede bir oluyor. Bunun tek sebebi de sarımsak, soğan ve paçadır. Bu üçlü benim vazgeçilmezimdir.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.