Sığacık ve Seferihisar’da Keşfedilecek En Güzel Noktalar
Türkiye’nin ilk “Cittaslow” yani “Sakin Şehir” unvanını alan Seferihisar, kendine özgü yapısını korumayı başarmış nadir yerleşimlerden biri. 2009 yılında İtalya merkezli Cittaslow ağına katılan Seferihisar, küreselleşmenin hızla dönüştürdüğü dünyada mimarisi, gelenekleri, kültürü ve zanaatleriyle ayakta kalmaya çalışan özel bir ilçe. Bu anlayış, sadece yavaş bir yaşam değil; doğaya, yerel üretime ve geleneksel mutfağa sahip çıkmayı da kapsıyor.
İzmir’e yaklaşık 50 km uzaklıktaki Seferihisar’ın en gözde noktalarından biri ise sahil kasabası Sığacık. 3-4 yıl önce ilk kez ziyaret ettiğimizde Sığacık, restore edilmiş taş sokakları, her pazar kurulan üretici pazarı ve az bilinen Teos Antik Kenti ile bizi büyülemişti. Ancak 2019 yazındaki ziyaretimizde bu güzel sahil kasabasından biraz buruk ayrıldık. Artan ilgiyle birlikte bölge popülerleşmiş, yerel halkın ev ve işletmelerine dışarıdan gelen esnaflar yerleşmişti. Bu da kasabanın özgün “sakin” ruhunu gölgede bırakmaya başlamıştı. Cittaslow hareketi sadece bir yavaşlık arayışı değil; yerel değerleri ve üretimi yaşatmayı amaçlayan bir felsefe. Bu anlayışın temelinde “Slow Food” yani hızlı tüketim kültürüne karşı geleneksel mutfağa sahip çıkma fikri yatıyor. İtalya’da ortaya çıkan bu akım, sağlıklı, yerel ve sürdürülebilir gıdanın önemine dikkat çekiyor. Seferihisar da bu anlayışı benimseyen öncü şehirlerden biri.
İlçede ekonomik yaşamın temeli hâlâ tarım. Özellikle zeytincilik, narenciye ve enginar üretimi öne çıkıyor. Nüfusun yaklaşık %80’i tarımla uğraşıyor. Ayrıca balıkçılık ve turizm de ilçe ekonomisine katkı sağlayan önemli alanlar arasında.
