TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#şiir

İLKHABER-Gazetesi - şiir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, şiir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şiir ve fotoğrafı buluşturan "Nurullah Genç Görünenin Şiiri" fotoğraf sergisi Üsküdar'da açıldı Haber

Şiir ve fotoğrafı buluşturan "Nurullah Genç Görünenin Şiiri" fotoğraf sergisi Üsküdar'da açıldı

Şiirlerinin geniş bir kitle tarafından takdir gördüğü şair ve yazar Nurullah Genç'in kendi şiirlerinden esinlenerek çektiği fotoğraflar Üsküdar Belediyesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Nurullah Genç Görünenin Şiiri" fotoğraf sergisinde sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Çekilen fotoğrafların ünlü şairin şiirlerinin adeta görsel bir yansıması olduğu belirtilen serginin açılışına çok sayıda kişi katıldı. İlk defa Üsküdar'da fotoğrafla ilgili bir etkinlikte katılımcılarla buluştuğunu ifade eden Nurullah Genç "Daha önce çok defa program yaptık, ama onlar kültür sanat programı idi. Fotoğrafın benim hayatımda çok derin izleri oldu. Fotoğraf hem edebiyat hem de musiki ile, görsel sanatların tamamıyla çok yakın ilişkisi olan bir sanat dalı. Bugün yeryüzündeki pagan kültürünün, mitolojik kültürün tanrı komedyasının ve şu an dahi Filistin'de canımızı acıtan, 60 bin ton bombanın düştüğü toprakların acısı ateş medeniyetinden insanlığa sunulan elim bir durumun fotoğrafıdır. İşte o yüzden sanat anlayışına da yansıyan o hali bilmemiz gerekiyor. Bizim sanat anlayışımızla, toprak medeniyetinin sanat anlayışıyla, ateş medeniyetinin sanat anlayışı birbirinden farklıdır. Ancak ne acıdır ki son 100-150 yıldır ateş medeniyetinin dünyayı saran hakimiyeti sanat anlayışını bütün dünyaya hakim hale getirmiştir" dedi. "Önümüzdeki 40 - 50 yılda görsel sanatları kullanarak hafızaları alacaklar" Genç, sözlerini "O kadar planlı çalışıyorlar ki. Benim alanım stratejik yönetim. Seksenli yıllardan itibaren çalışırken hep şöyle dedim arkadaşlarıma; Önümüzdeki yüz yıl insanlığın hafızasını ellerinden alarak, onları mankurtlaştırarak tek bir pazarın paydası haline getirmek için görsel sanatları dorukta kullanarak büyük bir devrime imza atacaklar. Niyetleri bu. O zamanlar bilgisayar yok. İnternet yok. Fotoğraf makineleri var ama bugünkü gibi dijital değil filmli fotoğraf makineleri var. İşte o günlerde o çalışmalarda hissettiğim oydu. Önümüzdeki 40-50 yılda görsel sanatları kullanarak hafızaları alacaklar. Çünkü görsel sanatlar kodlama yapar. İşte bugün Filistin'deki hadise, neden milyonlar sokağa çıkıyor da milyarlar çıkmıyor? Hafızaları ellerinden alınmış, milyonlarca milyarlarca insanın gözü önünde yapılıyor. Bunu ne ile becerdiler son yüzyılda? Görsel sanatla fotoğrafla sinemayla musiki ile ve başka şeylerle gerçekleştirdiler." şeklinde sürdürdü. Program daha sonra Nurullah Genç'in çektiği fotoğraflar ve şiirlerinin seslendirilmesinden oluşan slayt sunumuyla devam etti. Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Zekeriya Şanlıer "Üsküdar boğazın kıyısında tarihin ortasında kadim bir belde, kadim bir şehir. Dolayısıyla böyle bir beldede kültür ve sanat Üsküdar'a çok yakışıyor. Biz dün güzel bir kitap lansmanı yaptık İstanbul Camileri diye. Tabii hocamızın bizdeki yeri çok farklı, onu zaman zaman sizlerle buluşturmaya gayret ediyoruz. Çünkü kültür ve sanatın adreslerinden biri Bağlarbaşı. Dolayısıyla bugün buradayız. Yarın da güzel bir sergimiz var, "220. Yılında Üsküdar Matbaası" diye. Yarın saat 19.00'da orada da güzel bir sergimiz var" şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Zekeriya Şanlıer şair ve yazar Nurullah Genç'e günün anısına hediye plaket takdim etti. Nurullah Genç de Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Zekeriya Şanlıer'e Ayasofya'nın kubbesinin tam üzerinde Ay'ın olduğu tabloyu takdim etti. Ardından katılımcılar fotoğraf sergisini Nurullah Genç'in rehberliğinde gezdiler, fotoğrafları hakkında bilgi aldılar. Sergiyi ziyaret eden vatandaşlar, diledikleri eserleri satın alabilecek. Eserlere ödenen ücret ise Gazze'ye yadım olarak gönderilecek.

Erdoğan'ın Büyük Filistin Mitinginde okuduğu şiir Haber

Erdoğan'ın Büyük Filistin Mitinginde okuduğu şiir

Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyük Filistin Mitingi'nde Filistinli Yazar/Şair Tevfik Ziyad'a ait bir şiir okudu. İşte O Şiir: Dişlerimle savunacağım yurdumun her karış toprağını, dişlerimle. Başka yurt istemem onun yerine, assalar damarlarımdan beni istemem gene. Burdayım hâlâ. Aşkımın tutsağı... Evimin çevresinde. Yurdumun peşinde. Burdayım hâlâ. Yıkamazlar beni ne kadar çarmıh yükleseler omuzlarıma. Burdayım hâlâ. Tutarak sizi...tutarak...tutarak avuçlarımda. Dişlerimle savunacağım yurdumun her karış toprağını, dişlerimle. Tevfik Ziyad Kimdir? Tevfik Ziyad da Filistin tarihi denilen anıta ölümsüz ismini kazımış devrimci bir şair olarak, ayrıksı bir kişidir. O, 1929’da Nasıriye’de doğmuş, çocukluğundan beri ebeveynleriyle sıkı ve güçlü bir ilişki içerisinde olmuştur. Ziyad’ın da söylediği biçimiyle o, “iyi yürekliliği ve alçak gönüllüğü” annesinden, “cesareti” ise babasından öğrenmiştir. Ziyad, cüretkâr ve azimli bir kişidir. Bu iki vasfı Temmuz 1994’te ölene dek onda varlığını muhafaza etmiştir. Ariha’daki Arafat’ı ilk kez ziyaret ettikten sonra, Kudüs’teki İsrail Parlamentosu’na giderken hayatına son verecek trajik bir otomobil kazası geçirmiştir. Okuldaki öğretmenlerinin Ziyad üzerinde önemli bir etkisi vardır. Gençken şiir yazma ve liderlik konusunda yetenekli olduğunu gösterir. 1946’da öğrencilerin gerçekleştirdiği Filistin’deki İngiliz sömürgeciliğine karşı yapılan protestoya katılır ve Filistin’in bağımsızlığı yönünde çağrıda bulunur. 1948’deki Nekbe’nin ve İsrail’in kurulması ardından Ziyad ve ailesi anavatanlarında kalır ve Nasıriye’ye gönderilmelerine dönük gayretlere direnir. O dönemde ana vaadi, Filistinli sivillerin transferine karşı koymak olan Komünist Parti’ye katılır. Sonuçta İsrailli devlet makamlarının hedefi hâline gelir ve Filistinli sivillerin özel izin olmaksızın başka bir yere gitmesini yasaklayan katı askerî emirlere tabi tutulur. Haziran 1967 Savaşı’ndan birkaç yıl sonra İsrail Parlamentosu’na seçilir ve ardından da üzerindeki tüm kısıtlamalar bir miktar gevşer. Ziyad birçok kez hapse atılır ve işkence görür ama hapisteyken takındığı tutum efsanevîdir. Kuzeydeki bir Filistin köyünde yapılan miting sonrası kışkırtıcılık suçlamasıyla tutuklanır ve Tiberyas Tevkif Kampı’na götürülür. Burada dayak yer, işkence görür, aşağılanır ama asla teslim olmaz. Hapiste olmasına karşın kuş gibi hürdür ruhu. Ziyad en iyi şiirlerini hapisteyken kaleme alır. Kendisi ya da çektiği çileler hakkında tek kelime yazmaz, yazdıkları hep İsrail hapishanelerinde bulunan halkının çektiği çilelerle ilgilidir. Hapisten çıktığında daha serttir ve aktif bir ulusal direniş çağrısında bulunur. 1973’te İsrail Parlamentosu’na girer, birkaç ay sonra ise İsrail Ekim Savaşı’nı başlatır. O vakit Ziyad “Geçiş” isimli şiirini yazar. Bu şiirde Ziyad, Mısır ordusunun Süveyş Kanalı’nı geçişine atıfta bulunmaktadır. Sonuçta Parlamento’nun tüm İsrailli üyeleri öldürmek için üzerine yürürler ama o meydan okurcasına ayağa kalkar, İsrailli liderlerden kibirlerine ve ölümlere yol açan askerî politikalarına son vermelerini talep eder. Ziyad oldukça popüler bir şairdir, elde ettiği şöhreti başka bir Filistinli şairde yoktur. O, yaptığı devrim çağrısında alçakgönüllü ve samimidir. Şair, yüzeysel ve maddî yaşamsal lükslerden beridir. O, kendisine hayran halkının ve çocukların arasında yaşayan bir politikacıdır. Çocuklarla ilgili olarak şunları yazar: "Hayatımın yarısını verdim / Ağlayan bir çocuğu güldürene / Ve diğer yarısını ise gülün solmaması için zırh olmaya." 1975’te Nasıriye halkı onu belediye başkanı seçer ve o şehrin tarihsel prestijini yeniden tesis etmek için elinden geleni yapar. Ziyad, Nasıriye şehrindeki altyapıyı geliştirmek için hep birlikte çalışan yerel ve uluslararası gönüllüleri cezbeden “Gönüllü Çalışma Kampı” adını verdiği bir kalkınma ve insanî yardım projesi geliştirir. Aynı zamanda o dönemde İsrail hükümeti 1948’de işgal ettiği binlerce dönümlük Filistin toprağını kamulaştırma kararı alır. Bunun üzerine Filistinliler, bu kararı protesto etmek için greve giderler. Ayrıca Filistinli sivillerle İsrail ordu güçleri arasında çatışmalar yaşanır. Bu çatışmalarda altı Filistinli ölür, otuzdan fazla insan yaralanır. Dahası İsrail ordu güçleri Ziyad’a suikast tertiplerler ama başarısız olurlar. Mahmud Derviş ve Semih Kasım gibi birçok şair ondan etkilenir. Derviş, Ziyad’ın arkasından ağıt yakarak şunları söyler: "O, şiirden gösteriye, hücreye, dilin mekânına doğru hareket etmiş bir isimdir. Ziyad olağanüstü bir kişidir, şevki ve zevkiyle insanlara ilham vermiştir. O yaşama arzusu, sevinç dolu bir yaşama aşkıdır." Ziyad, politik direniş konusunda coşkulu bir isim, hayata ve insanlığa âşık bir şairdir: Sana Sesleniyorum Tutuyorum ellerini Ayağının altındaki toprağı öpüyorum Ve sana Senin hayatın için Kendi hayatımı teklif ettiğimi söylüyorum. Gözlerimin ferini hediye ediyorum sana Yüreğimin sıcaklığını. Yaşadığım dert senin felâketinin bir parçası. Bu kelimeler, insan ve şair olarak Tevfik Zeyyad’ın tüm hayatını ve hikâyesini özetlemektedir.  

Konsere “Miting Sami!” damgası Haber

Konsere “Miting Sami!” damgası

Zekeriya ŞAHİN ADANA(İLKHABER) –Çukurova’nın Doğal Tarihi ve Kültürel Değerlerini Araştırma Derneği (ÇUDAK) Ahmet Sağyaşar Türk Sanat Müziği Korusu 2017’nin ilk konserini icra ederken, izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Adana Büyükşehir Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen konsere Miting Sami lakaplı 91 yaşındaki Sami Eryurt okuduğu Nöbetçi Millet şiiriyle damga vurdu. Türk Sanat Müziği’nin yaşatılması ve yaygınlaştırılması amacıyla kurulan derneğin sunduğu konseri Selda Üzer sundu. Koro Şefi Ahmet Sağyaşar tarafından yönetilen konser iki bölümden oluştu. İlk bölümde hicaz, ikinci bölümde ise Nihavent Şarkılar seslendirildi. Konser Refik Fersan’ın hicaz peşreviyle başladı. Yaşamak Yalan Belki adlı şarkıyı seslendiren Özlem Arıoğlu, şarkısının ardından kısa bir konuşma yaptı. Babası Aydın Gültekin ile ünlü sanatçı Mustafa Sağyaşar’ın sınıf arkadaşı olduğunu ve onu çok sevdiğini söyleyen Arıoğlu, “Babamı 15 gün önce kaybettim. Ahmet Sağyaşar’ı da manevi babam olarak kabul ediyorum. Burada olduğum için çok mutluyum.” dedi. Ahmet Sağyaşar da Özlem Arıoğlu’nu geldiği için teşekkür etti ve “O da benim manevi kızım” ifadesini kullandı.  Konserin bu bölümünde solistler, bir birinden değerli aşk ve özlem yüklü şarkıları seslendirdi. Birinci bölüm koronun seslendirdiği Akşam olur sabah olur yar gelmez adlı şarkının seslendirilmesiyle sona erdi. Duygulu anların doruk noktaya çıktığı konserin ikinci bölümü Osman Bey4in Nihavend Peşreviyle müzik deryasına çıkarken, solistler de şarkılarını büyük bir incelikle yorumladı. Bu arada Adana Emniyet Müdürlüğü Baş Müfettişi Hasan Hüseyin Armak, Türk Sanat Müziği’ne değerli hizmetlerinden ötürü Korolar Birliği Başkanı Suat Yener’e plaket sundu ve başarılı çalışmalarının devamını diledi. İkinci bölümün ortalarında ise sözü Ali Kesen’e ait “Varsın Değişmesin” adlı şarkıyı besteleyen koro şefi Ahmet Sağyaşar, bu eseri eşine armağan ettiğini ifade etti. Daha sonra Sağyaşar hem bestesini seslendirdi, hem de koroyu yönetti. Bu bölümde de aşk şarkıları peş peşe icra edilirken, salonu dolduran izleyiciler koronun seslendirdiği “Gel Gönlümü yerden yere vurma güzel” adlı esere alkışlarıyla iştirak ederken, konserin sona ermesine üzüldü. Koro şefi Ahmet Sağyaşar, böyle bir konseri icra ettiklerinden dolayı mutlu olduklarını ve hatalarının affedilmesini dileyerek,” Bizim her konserimizde bulunan Miting Sami yani Sami Eryurt ağabeyimiz aramızda. Kendileri bir şiir okumak istiyor.” dedi ve Sami Eryurt’u sahneye davet etti. Adana’da sanat dünyasının yakından tanıdığı 91 yaşındaki Sami Eryurt(Miting Sami) büyük bir heyecanla ve torunun yardımıyla elindeki bastonu da kullanarak sahneye geldi. Böyle bir konserde bulunduğu için çok mutlu olduğunu ifade eden Miting Sami, “Şimdi burada Atatürk’ü anmadan geçmek olmaz. Sizlere Behçet Kemal Çağlar’ın Nöbetçi Millet adlı şiirini okumak istiyorum.” Dedi. Bastonunu da Ahmet Sağyaşar’ı veren Miting Sami 91 satırdan oluşan Nöbetçi Millet şiirini hatasız bir şekilde seslendirdi. Şiir sona erdiğinde ise salonu dolduran izleyenler Sami Eryurt’u(Miting Sami’yi) ayakta alkışlıyordu. Behçet Kemal Çağlar’ın Nöbetçi Millet adlı şiiri şöyle: “Yaradan hey Yaradan ! Dört yıl degil bin yıl geçse aradan Sensin ates diye kanımızdaki Sesin ısık diye önümüzdeki ! Ey yanımızdaki Bes on mermere, bir avuç topraga sıgan Sınırsız mavi umman hey ! Yeni kıyılar bulur, yeni yarlar kazardın Sen her köpürüp tasmanda; Her konusmanda Milletin alın yazısını yeniden yazardın.. Bakısların inanmayanı ezerdi Sag kolun bir tırpana benzerdi: Baslardı yurt tarlasında düsüncenin hasadı. Cümlelerin ya örsten kalkardı Ya çıkardı kından. Basak saçların sarkardı harman alnından: Halk, biçilmis ekin gibi, düserdi dizlerine. Milyonlar katılırdı sözlerine Mıknatısa kosan zerreler gibi. Köhne kanaatler, köhne küreler gibi Sözünde çarpısıp düserdi. Tam sustugun gün kıyamet oldu Tam konustugun anlarsa mahserdi: Rab, gökte "dinleyin" derdi meleklerine; Yıldızlar girerdi yeni mahreklerine; Nehirler kavusurdu yeni denizlerine: Halk biçilmis ekin gibi düserdi dizlerine. simdi nöbetçi olmak için Anıtkabrine Tamamlayabilmek için tavafını Sarmıs yalın kılıçlar gibi etrafını Tutuyor nöbet.. Bu millet: Bu, vaktiyle ayaklarını ummanlar yalayan, Bu, üç kıtayı atının nallarıyla damgalayan, Bu, Timur'u, Atilla'yı, Oguz'u Bu, Yıldırım'ı, Fatih'i, Yavuz'u Bu, seni yetistiren ulu millet. Vakar ve haysiyetle dimdik Uyanık, tetik Anıtkabrinde tutuyor nöbet. Dünya dönüp dolasıp Bogazlasıp dalasıp Ergeç ve ancak Milli misaklarda karar kılacak. Ey en büyük usta! Düsünen olmadı bu hususta Senden evvel ve senden ileri. İlk müjdeyi, ilk haberi Senden almıstı cihan Ta o zamandan Anlayamadıgına yansın. Sen, dünyanın dönüp dolasıp gelecegi Ugrunda milyonların seve seve ölecegi En büyük maksat için Dünyaya ilk karsı koyansın. Nasıl içimizdeysen bütün varınla İste öylece dünya davalarındasın! O ısık saçların, o alev sözlerinle O gök gözlerinle sen. Ey ıssız geceler içinden Bize essiz sabahı getiren! Ey asırlardır dul bayragın esi, Ey geceyarılarımızın günesi, Ey ısık saçlar, Ey yele kaslar, Ey çekilmis hançer bakıslar, Ey fikri döven sakaklar, Ey kalem parmaklar, Ey ay-yıldızlı el, Ey en güzel, Ey en büyük, Ey Atatürk! Getir dudaklarını bir bir alnımıza koy, Daglansın atesinle bu soy. Oy Atatürk oy! İrkilmez Ata çocugu irkilmez: Zaptedilmez, Atam, zaptedilmez Biz varken senin hisarının burçları: Bakıslarımız kılıç uçları, Bekliyoruz devrimini biz. Çökmeyecegiz diz.. İsterse hayat zehrolsun, İsterse refah kahrolsun, İsterse kursun düssün yanımıza, belimize, İsterse geçinmek için, bir dilim Kuru ekmek geçmesin elimize. Halel gelmez bizim atesimize; Dünya düsse pesimize, Yer sarsılsa yerinden, Ne senden geçeriz, ne senin eserinden ...” “7 BİN YILLIK BİR GELENEK” Koro Şefi Ahmet Sağyaşar, konserin sonunda yaptığı özel açıklamasında ise şöyle dedi: “Türk Sanat Müziği 7 bin yıldan beri süre gelen bir gelenektir. Türkiye’de yüzlerce televizyon kanalı var, bu kanallarda yeterli düzeyde bu alana yer verilmiyor. Ayrıca okul müfredatlarında da bununla ilgili bir ders görülmüyor. Bizler de bu açığı kapatmak amacıyla, gayri federe bir hizmet anlayışıyla Türk Sanat Müziği’ni yaşatmanın gayreti içindeyiz. Bu amaçla verdiğimiz bu konserimizde bizleri onurlandıran Türk Sanat Müziği sevdalılarına Ahmet Sağyaşar Türk Sanat Müziği Korosu adına teşekkür ediyorum.”

Kerem Özakman’dan şiir dinletisi Haber

Kerem Özakman’dan şiir dinletisi

Serhat Şanlı ADANA (İLKHABER) - Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Adana Şubesi, Çanakkale Zaferi etkinlikleri çerçevesinde, Türkiye'nin Kurtuluş ve Cumhuriyet tarihine ışık tutan araştırma ve kitaplarıyla tanınan ve aramızdan 2013 yılında ayrılan merhum Turgut Özakman’ın oğlu Kerem Özakman’ı Adana’ya getirdi. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Kanan’ın organize ettiği etkinlikte, Çanakkale Zaferi’nin önemi anlatıldı. Ardından Kerem Özakman katılımcılara şiirler okudu. Açılış konuşmasını yapan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Kanan, 18 Mart’ın hepimiz için çok önemli olduğunu belirterek;’’ Bugün çok önemli bir gün, 18 Martı anıyoruz. Bizde böyle bir günde merhum Turgut Özakman’ın oğlu yetenekli şair Kerem Özakman’ı Adanalılar ile buluşturup güzel şiirlerini dinleyeceğiz. Biz Üniversiteli Kadınlar Derneği olarak Adana’ya bir sanatsal hizmet yapıyoruz.’’ Dedi. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Adana Şube Başkanı Zuhal Dinçer de, 102 yıl önce önemli bir tarih yazıldı ve dünya tarihi değişti dedi. Çanakkale Zaferi’nin bir milat olduğuna vurgu yapan Dinçer konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Çanakkale Zaferi’nin 102’nci yılı nedeniyle gençlerimiz ve üyelerimiz ile bir araya geldik. 102 yıl önce bir tarih yazıldı ve dünya tarihi değişti. 1915 istiklalimizin ve istikbalimizin miladı oldu. Çanakkale Zaferi’nin Türk İstiklalinin ve istikbalinin kazanılmasında milat olduğunu anlatacağız. Çok geniş hayalleri ile yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün yoktan var olan bir milleti diriltmesi ve başardığı zafer ile bizleri bugünlere getirmesini anlatacağız. Bugün hepimiz için özel bir gün. Bu özel günde değerli bir misafiri ağırlamaktan onur duyuyoruz. Bizde bu özel günde yine özel bir misafir ağırlamaktayız. Türkiye'nin Kurtuluş ve Cumhuriyet tarihine ışık tutan araştırma ve kitaplarıyla tanınan ve aramızdan 2013 yılında ayrılan merhum Turgut Özakman, oğlu Kerem Özakman’ı ağırlamaktan gurur duyuyoruz. Kerem Özakman konuklarımıza o güzel şiirlerinden dinleti verecek. Etkinliğimize katılımından dolayı Kerem Özakman’a teşekkür ediyorum.’’ Böyle güzel bir günde böyle güzel bir etkinlikte ve Adana’da bulunmaktan onur duyduğunu belirten Kerem Özakman, kendisi için çok anlamlı bir gün olduğunu söyledi. Cumhuriyet ilkelerine çok bağlı bir aileden geldiklerini belirten Kerem Özakman; ‘’Bugün Çanakkale zaferini anma günü ve hepimiz için çok anlamlı bir gündür. Bu güzel ve anlamlı günde Adana’da böyle bir etkinlikte bulunmaktan çok mutluyum. Şiir dinletisi vereceğiz. Şiir güzel ancak, 18 Mart ayrı bir anlamı var. Adana’ya çok gelip gidiyorum. Gelişmiş ve güzelleşmiş bir kenttir. Bize büyük bir şantiye olarak görüyoruz diyorlar ancak ben öyle görmüyorum. Bence derli toplu, güzel bir şehir olmuş.’’ dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.