#Silivri

İLKHABER-Gazetesi - Silivri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Silivri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Küçükçekmece mi, Silivri mi? Deprem uzmanı Ahmet Ercan beklenen depremin merkezini ilk kez böyle açıkladı! Haber

Küçükçekmece mi, Silivri mi? Deprem uzmanı Ahmet Ercan beklenen depremin merkezini ilk kez böyle açıkladı!

Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul’da beklenen olası depreme ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Kanal D’de katıldığı programda değerlendirmelerde bulunan Ercan, deprem merkezinin Kuzey Marmara Fayı üzerinde olacağını belirtti. İki bölgeyi özellikle işaret eden uzman, Küçükçekmece ve Silivri açıklarının kritik noktalar olduğunun altını çizdi. Deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan, İstanbul depremiyle ilgili tartışmalar sürerken önemli açıklamalar yaptı. Yapılan uyarıların “korkutma” olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Ercan, “Deprem bilimcileri denetlemeden duramaz. Toplumu önceden uyarma zorunluluğumuz var” ifadelerini kullandı. “Yapılaşma yanlış zeminlerde yoğunlaştı” 55 yıldır deprem araştırmaları yürüttüğünü söyleyen Prof. Ercan, Türkiye’de dar gelirli vatandaşların çoğunun zayıf zeminlerde yaşamak zorunda kaldığını belirterek şu sözleri kaydetti: “Gevşek, sulak ve tarımsal bölgelerde kurulan yapılar deprem sırasında 3 ila 5 kat daha fazla sarsılıyor.” “Türkiye’de yapılaşma 20. yüzyıldan itibaren yanlış zeminlerde yoğunlaştı.” Kuzey Marmara Fayı'nda iki kritik nokta Prof. Dr. Ercan, İstanbul’un altından geçen aktif bir fay hattı bulunmadığını, beklenen büyük depremin Kuzey Marmara Fayı üzerinde olacağını belirtti. Ercan’ın işaret ettiği iki kritik bölge: 1. Küçükçekmece’nin 25 kilometre güneyi Beklenen büyüklük: 6.4 – 6.8 Derinlik: 7–10 kilometre 2. Silivri açıkları 2025’te meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremün gerilimi azalttığını belirtti. Olası deprem kapasitesinin 6.9 – 7.1 aralığına gerilediğini söyledi. “En erken tarih 2065–2075” Uzun dönemli hesaplamalarını paylaşan Ercan, olası büyük İstanbul depreminin yakın zamanda beklenmediğini ifade ederek şöyle konuştu: “1999’dan beri ‘her an olacak’ deniyor ama olmuyor. Bilimsel veriler yakın zaman göstermiyor. Benim uzun erimli uzatımlarım en erken 2065–2075 aralığını işaret ediyor.” “Deprem olacak ama doğru zemin hayat kurtarır” Prof. Dr. Ahmet Ercan son olarak, depremin mutlaka yaşanacağını ancak zeminin öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı: “Doğru zemin ve doğru bina seçimi hayatı kurtarır. Nerede yaşadığınız, hayatta kalıp kalamayacağınızı belirler.”

Cumhurbaşkanını tehdit iddiası: Fatih Altaylı ilk kez mahkeme önünde Haber

Cumhurbaşkanını tehdit iddiası: Fatih Altaylı ilk kez mahkeme önünde

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı, sosyal medya kanallarında paylaştığı programdaki sözleri gerekçe gösterilerek açılan davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Altaylı, 104 gündür Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuluyor. Duruşma, 03 Ekim 2025 Cuma günü saat 10.55’te Silivri Açık Ceza Yerleşkesi 2 No’lu duruşma salonunda başladı. Altaylı’yı izlemek üzere eşi Hande Altaylı, CHP ve İYİ Parti’den çok sayıda milletvekili ile akademisyen Celal Şengör duruşma salonunda hazır bulundu. Altaylı savunmasında, tutuklu olmasının temel nedeninin ülke için duyduğu kaygılar olduğunu vurguladı: "Burada bulunmamın nedeni, ülkenin en ücra köyünde yaşayan çocukların da, çevremdekiler kadar eşit fırsatlara sahip olmasını istememdir. Onların hayatını önemsediğim için buradayım" dedi. Sanık, meslek hayatı boyunca kimseyi tehdit etmediğini belirterek, sosyal medyada hedef alınmasını şöyle anlattı: "2,5-3 dakikalık iyi niyetli konuşmamın içinden 15-20 saniye kesildi ve sosyal medya lincine uğradım. Bu nedenle Silivri’de hücreye atıldım" ifadelerini kullandı. Olayın Geçmişi: Fatih Altaylı, kendi YouTube kanalında yaptığı yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ve 22 Haziran 2025’te tutuklanmıştı. Altaylı’ya yönelik dava kapsamında en az 5 yıl hapis cezası talep ediliyor.

CHP’li gençlerin Adana’dan Silivri’ye Özgürlük Yürüyüşü 40 gün sonra tamamlandı Haber

CHP’li gençlerin Adana’dan Silivri’ye Özgürlük Yürüyüşü 40 gün sonra tamamlandı

CHP Adana Gençlik Örgütü’nün, tutuklu Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve diğer CHP’li belediye başkanlarına destek için başlattığı Adana’dan Silivri’ye Özgürlük Yürüyüşü tamamlandı. 40 gün süren yürüyüş Silivri’de sona ererken, gençler CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından karşılandı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Gençlik Örgütü, başta görevden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar olmak üzere CHP’li diğer tutuklu belediye başkanlarına destek amacıyla başlattığı yürüyüşü başarıyla tamamladı. Gençler, 40 gün boyunca Adana’dan yola çıkarak Silivri’ye ulaştı. Yürüyüşe katılanlar, Silivri’de yaptıkları açıklamada, “Başkanlarımız yargılanamaz değiller; ancak hiçbir somut delile dayanmayan suçlamalarla hapiste tutulmaları kabul edilemez” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gençleri Silivri’de karşıladı. Özel, yürüyüşü “Dünya tarihinin en büyük yürüyüşü” olarak nitelendirerek, “Günü geldiğinde, yazılmayan iddianame ortaya çıktığında hukukun nasıl eğilip büküldüğü görülecek. Burada gençler tarafından okunan basın bildirisi de Türkiye’nin demokrasi tarihinde yerini alacak” dedi. Özel, yürüyüşün ardından tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile tutuklu diğer belediye başkanlarını Silivri Cezaevi’nde ziyaret edeceklerini açıkladı.

Mangal sefası yangına neden oldu Haber

Mangal sefası yangına neden oldu

Silivri Çanta Balaban Mahallesi'nde saat 15.00 sıralarında çalılık alanda çıkan yangın rüzgarın da etkisiyle tarım ve ormanlık alanlara yayıldı. Bölgeye İstanbul'un çeşitli ilçelerinden çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Alevleri kontrol altında almakta zorlanan ekipler havadan müdahale istedi. Yangına Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD ve itfaiye ekipleri 2 yangın söndürme uçağı, 7 arazöz, 21 araç ve 74 personelle müdahale etti. Ekipleri, yangının yerleşim yerlerine sıçramaması için yoğun çaba sarf etti. Yangının yerleşim yerlerine sıçramasının önüne geçildiği öğrenilirken, helikopterler de çalışmalara katılıyor. "Mangal yaparken, rüzgarın etkisiyle kuru otlar tutuşuyor" Yangının söndürme çalışmaları yerine giden İstanbul Valisi Davut Gül, açıklamalarda bulundu. Bir kişinin bahçesinde mangal yaparken alevlerin çalılık alana sıçradığını ve yangının büyüdüğünü söyleyen Gül, "Evet maalesef Silivri’de bu yangın çıktı. Bir hemşerimiz bahçesinde mangal yaparken, rüzgarın etkisiyle kuru otlar tutuşuyor. Onun neticesinde de gördüğünüz bu tablo ortaya çıkıyor. Olayın ilk anından itibaren Tarım Bakanımız başta olmak üzere, bakanlık tüm teşkilatı konuyu organize ettiler. Hava araçları, gördüğünüz gibi uçaklarımız, helikopterimiz müdahale ediyor. Orman Bölge Müdürlüğümüzün koordinasyonunda itfaiyenin, ilçe belediyesinin, jandarmanın, emniyetin, kamu kurum ve kuruluşlarının daha da önemlisi gönüllülerin desteği ile yangına müdahale ediliyor. Gördüğünüz gibi hemşerilerimiz traktörlerini alarak, iş makinelerini alarak, burada bu yangın söndürmeye destek veriyorlar, onlara ayrıca teşekkür ediyorum" diye konuştu. Olayla ilişkin büyük zararların olduğu ve bir kişini gözaltına alındığını belirten Vali Gül, "Hep birlikte yangını söndürmeye gayret edeceğiz. Şu an itibariyle bir yaralımız yok. Yangının sıçrama ihtimali olan evleri, yerleşim yerlerini boşaltma işlemleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Gündüz gözü ile olduğu için vatandaşlar, bu anlamda yangının çıktığını gördüler, biliyorlar. Duyurularımıza devam ediyoruz, olay mahallinde arkadaşlarımızla birlikte takip etmeye devam ediyoruz. Olayda çok büyük zararlar olduğu için, gözaltı işlemi ve diğer süreçler devam ediyor" dedi. Yangını söndürme çalışmaları sürüyor.

Melih Baki, Marmara Denizi'ndeki depremlerin ardından kritik uyarılarda bulundu Haber

Melih Baki, Marmara Denizi'ndeki depremlerin ardından kritik uyarılarda bulundu

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 23 Nisan Çarşamba günü saat 12.49'da Marmara Denizi'nde Silivri açıklarında 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini duyurdu.  Depremin, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Orta Marmara içinden geçen segmenti üzerinde gerçekleştiği belirtildi. Depremin, yüzeyin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde meydana geldiği ve 13 saniye sürdüğü belirtilerek, "Deprem dış merkezden 300 kilometre yarıçaplı bir alan içindeki illerimizde hissedilmiştir. Ana şok sonrasında şu ana kadar toplam 184 artçı sarsıntı kaydedildi. 4 ve üzeri büyüklükteki artçı sayısı 7'dir. Bu artçı sarsıntılar önümüzdeki günlerde bir süre daha devam edebilecektir. Binasıyla ilgili şüphesi olan vatandaşlarımız, 112 Çağrı Merkezi'ne durumu bildirmelidir. Ana şoktan sonra devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle belirli bir süre daha belli bir büyüklüğe varan depremler olması muhtemeldir. Halkımızın sakin olması, bu tür sarsıntılarda panik yapmaması, ancak tedbirli olması önem arz etmektedir” denildi. Melih Baki, Türkiye’nin genel sismik yapısına dikkati çekti "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli deprem başta olmak üzere son dönemlerde Türkiye genelinde sıkça yaşanan depremlerin, halk arasında büyük bir endişeye yol açtığını belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Merkezi Onur Kurulu Üyesi deprem uzmanı Melih Baki, Türkiye’nin genel sismik yapısına dikkati çekti. Melih Baki, ilkhaber-gazetesi.com'a yaptığı açıklamada, depremlerin doğası, etkileri ve alınması gereken önlemlere ilişkin görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin, coğrafi olarak deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğunu söyleyen Baki, “Enerji birikimi sonucu son yıllarda artış gösteren küçük ve orta ölçekli depremlerin, daha büyük depremlerin habercisi olabiliyor. Bu nedenle, öncelikle tüm deprem bölgelerindeki eski ve riskli yapıların güçlendirilmesi, yeni yapıların deprem yönetmeliğine göre inşa edilmesi ve sıkı bir denetim mekanizması gerekliliğine tekrar dikkat çekmekte yarar var” dedi.  “Binalar yönetmeliğe uygun inşa edilmeli” Melih Baki, büyük depremlerin yaratacağı risklerin binaların yıkılmasından kaynaklanacak can kayıplarıyla sınırlı kalmayıp kentlerin altyapılarına zarar vereceğini, ekonomik kayıplara yol açabileceğini dile getirerek, şunları söyledi: "Deprem bölgelerinde yer alan binaların, mutlaka deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi gerekir. Eski binalar ise kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmeli. Bu, felaketin boyutlarını azaltır. Bu konu önceliklidir ve depremden korunmanın ilk unsurudur. Deprem yönetmeliği, binaların tasarımından inşasına kadar birçok aşamada dikkate alınması gereken standartları belirler. Bu standartlar, yapıların depreme karşı dayanıklılığını artırmayı ve can kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde, inşaat firmaları bu yönetmeliklere sıkı sıkıya uymalı, hem malzeme kalitesi hem de inşaat teknikleri doğru bir şekilde uygulamalı. Binaların inşasından önceki zemin etüdü ve sonrasındaki yapı imalatında da yerel yönetimlerin denetimi çok büyük önem taşıyor. İnşaatların yönetmeliklere uygun yapılmaması, hem kamu güvenliği hem de yatırımcıların can ve mal güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturur. İnşaat sektöründe çalışanların deprem yönetmeliği ve yapı güvenliği konularında sürekli eğitim alması gerektiğini de hatırlatmakta yarar var.” Türkiye’nin deprem tarihinde büyük yıkımlara yol açan depremler olduğunu hatırlatan Melih Baki, İstanbul ve Marmara Bölgesi için olası bir büyük depremin yaratacağı tehlikelere de daha önce değindiğini anımsattı. Baki, şunları kaydetti: "Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek bir depremin, sadece İstanbul’u değil çevre illeri de ciddi şekilde etkileyebileceğini daha önce açıklamıştım. Enerji ve basınç birikiminin Kıbrıs, Ege, Marmara, Midilli arasında yoğunlaştığını ifade etmiştim. Fay değil, biriken basınç ve enerji deprem üretiyor. Dün meydana gelen depremin artçıları da devam edecektir. Buna karşı tedbirli olunmalı. Dün yaşanan depremle birlikte önemli derecede enerji boşalması oldu. Şimdi de basıncın ve enerjinin yön değiştirip değiştirmediği inceleniyor. Yaşadığımız coğrafya birinci derecede deprem coğrafyası. Deprem olacak mı? Olacak. Önemli olan deprem öncesi önlemler. Yani depreme dayanıklı bina yapmak. Konuşulması gereken tek konu bu olmalı. Yasa ve yönetmeliklerde eksikliler ele alınmalı. Deprem coğrafyasında yer alan Çin, Japonya, ABD, Fransa, gibi ülkelerin yönetmelikleri örnek alınsın. Bilim ve teknoloji çağındayız. Yasalarda zemin etüdünü yapanlar ile binayı yapan ve denetleyenlere yasal sorumluluk getirilmeli. O zaman herkes işini doğru yapar. Bu sayede olası şiddetli depremlerde can kayıpları olmaz."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.