#Sinüzit

İLKHABER-Gazetesi - Sinüzit haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sinüzit haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sümbül Bayraktar Güzeldağ: Kışın sinüzite dikkat! Soğuk hava riskleri artırıyor Haber

Sümbül Bayraktar Güzeldağ: Kışın sinüzite dikkat! Soğuk hava riskleri artırıyor

Kış aylarında düşük hava sıcaklıklarının sinüslerde bulunan mukusun kuruyup koyulaşmasına neden olabildiğini belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Sümbül Bayraktar Güzeldağ, "Bu durum sinüs kanallarının tıkanmasına yol açarak mikroorganizmaların çoğalması için uygun bir ortam oluşturur" dedi. Sinüzitin en sık karşılaşılan belirtileri arasında burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüz bölgesinde dolgunluk veya basınç hissi ile burun akıntısı yer alıyor. Kış aylarında bu hastalığın daha yaygın görülmesinin nedenlerinin yalnızca tek bir faktöre bağlı olmadığını kaydeden Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Sümbül Bayraktar Güzeldağ, sinüziti tetikleyen etkenleri anlatarak korunma önerilerinde bulundu. Kış aylarında düşük hava sıcaklıklarının sinüslerde bulunan mukusun kuruyup koyulaşmasına neden olabildiğini dile getiren Dr. Güzeldağ, "Bu durum sinüs kanallarının tıkanmasına yol açarak mikroorganizmaların çoğalması için uygun bir ortam oluşturur. Ayrıca soğuk havanın damarları daraltıcı etkisi, sinüslerin doğal temizlenme mekanizmasını zayıflatır. Tüm bu faktörler, kış döneminde sinüzit riskinin artmasına neden olur. Soğuk hava nedeniyle insanların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha uzun süre bulunması, virüs ve bakterilerin kolayca yayılmasına neden olur. Bunun yanı sıra yetersiz havalandırılan ve kuru havaya sahip ortamlar, sinüs mukozasının kurumasına ve tahriş olmasına yol açabilir. Bu durum sinüslerin enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur"diye konuştu. "SICAKLIK DEĞİŞİMLERİ SİNÜSLERİN DENGESİNİ BOZARAK ENFEKSİYON RİSKİNİ ARTIRIR" Soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının kış aylarında oldukça yaygın olduğunu kaydeden Dr.Güzeldağ,"Bu enfeksiyonlar, sinüs kanallarında iltihaplanmayı tetikleyerek sinüzit gelişimine zemin hazırlar. Özellikle viral enfeksiyonlar sinüzitin en sık nedenleri arasında yer alır. Kış aylarında bu enfeksiyonların artması, sinüzit vakalarının da yükselmesine yol açar. Kışın sıklıkla kullanılan ısıtıcılar ve klimalar, ortam havasını kurutarak sinüs mukozasının tahriş olmasına neden olabilir. Ayrıca ani sıcaklık değişimleri sinüslerin dengesini bozarak enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle kış mevsimine özgü yaşam alışkanlıkları, farkında olunmadan sinüzit gelişimine zemin hazırlayabilir. Kış mevsiminde bağışıklık sistemi, yılın diğer dönemlerine kıyasla daha zayıf olabilir. Zayıflamasına daha az maruz kalınması, D vitamini seviyelerinin düşmesine ve bağışıklığın zayıflamasına yol açar. Bağışıklık sistemindeki bu zayıflama, sinüslerin enfeksiyonlara karşı direncini azaltarak sinüzit görülme sıklığını artırır" diye konuştu. KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR Güzeldağ, sinüzit tedavisinde genellikle burun spreyleri, ağrı kesiciler ve bol sıvı tüketiminin önerildiğini ancak uzun süren ya da kronikleşen vakalarda antibiyotik tedavisi veya daha ileri yöntemlerin gündeme gelebildiğini ifade etti. Dr. Güzeldağ, alınacak basit ama etkili önlemleri de şöyle sıraladı: "Grip veya soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlarda tedaviyi geciktirmemek. Burun temizliğine özen göstermek ve burun tıkanıklığını azaltmak. Alerjiye yol açabilecek etkenlerden mümkün olduğunca uzak durmak. Islak saçla soğuk havaya çıkmamak. Doğrudan rüzgâra maruz kalmamaya dikkat etmek. Yaşanılan ortamın nem dengesini korumak."

KBB Uzmanı: Alerji ve diğer faktörler sinüzit riskini artırıyor Haber

KBB Uzmanı: Alerji ve diğer faktörler sinüzit riskini artırıyor

Çocuklar dahil her yaştan insanı etkileyebilen sinüzit; burun tıkanıklığı ve akıntısı, öksürük ve yüzde baskı hissi gibi semptomlara yol açıyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Opr. Dr. Cemal Ayhan, semptomların kişileri fiziksel, işlevsel ve duygusal olarak olumsuz etkileyebileceğini ifade ederek sinüzitin, genellikle ilaçlar ile tedavi edilse de ilerleyen vakalarda cerrahinin de bir seçenek olduğunu belirti. Sinüslerin bulundukları kemiğe göre sınıflandırıldığını dile getiren Medicana Intarnational Samsun Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Sinüsler, sfenoid, maksiller, frontal ve etmoid sinüs olarak 4’e ayrılır. Sağlıklı sinüsler, sinüslerin ve burun kanallarının içini nemlendiren mukus üretir. Burun çevresinde yer alan sinüsler; kafatası ağırlığının azaltılması, burundaki hızlı sıcaklık dalgalanmalarında hassas yapıların korunması, yüzde meydana gelen travmaların etkilerinin azaltılması, immünolojik savunma gibi farklı görevlere sahiptir. Sinüzit meydana geldiğinde ise şişen ve iltihaplanan mukozal astar, çok daha fazla miktarda iltihaplı mukus üretir. Bu durum; sinüslerde tıkanıklık ve rahatsızlık, burun akıntısı ve tıkanıklığı, koku duyusunun azalması gibi semptomlar ile kendini gösterir. Sinüzitler de akut, kronik ve nazal polipozisli sinüzit olarak 3’e ayrılır. Alerjik rinit veya astımı olan kişilerin kronik sinüzitten muzdarip olma ihtimali yüksektir. Bunun nedeni, bu hastalıkların varlığında solunum yollarının iltihaplanma ihtimalinin daha yüksek olmasıdır” dedi. Sinüzit için risk faktörü oluşturan faktörler Risk faktörlerinden bahseden Opr. Dr. Cemal Ayhan, “Sinüzit, sıcaklık veya hava basıncındaki değişiklikler ya da sinüse neden olan veya mukus temizliğini engelleyen herhangi bir faktör nedeniyle ortaya çıkabilir. Alerjiler, burun spreylerinin aşırı kullanımı, sigara içmek, yüzme, dalış ve nazal polipler sinüzit için risk faktörleri şunları içerebilir. Sinüs içinde virüs, bakteri ya da mantar gelişmesi durumunda sinüzit; sinüs enfeksiyonuna dönüşür. Bu tür enfeksiyonlar, virüsün sinüs astarına saldırarak şişmeye ve daralmaya neden olduğu soğuk algınlığının ardından gelişebilir. Vücudun daha fazla mukus üretme tepkisi, kısıtlı drenajla birleştiğinde bakteri büyümesine neden olan bir ortam oluşturur ve sinüs enfeksiyonuyla sonuçlanır” diye konuştu. Sinüzitin belirtileri ve tedavisi Hastalığın belirti ve tedavisi hakkında da bilgi deren Opr. Dr. Ayhan, şunları söyledi: “Sinüzit belirtileri arasında yüz ağrısı ve basınç, burun tıkanıklığı, burundan nefes almada zorluk, burundan sarı veya yeşil mukus akıntısı, dişlerde ağrı, geceleri öksürük, koku veya tat alma duyusunun kaybı, baş ağrısı, yorgunluk, boğaz ağrısı ve ağız kokusu yer alır. Bu belirtilere ek olarak; ateş, yüz veya gözde ağrı ya da şişlik, yanak veya göz çevresinde kızarıklık, şiddetli baş ağrısı, bilinç bulanıklığı veya boyun tutulması gibi semptomların görülmesi durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir. Sinüzit tedavisinde en sık kullanılan tedaviler, ilaçlar ve sinüs cerrahisidir. Spreyler, antibiyotikler ve steroidler gibi ilaçlar, sinüzit semptomlarını tedavi etmek için öncelikli olarak tercih edilir. Buhar solumak ya da nazal tuzlu su spreylerini veya damlaları kullanmak da sinüs rahatsızlığını hafifletmeye yardımcı olabilir. Bu ilaçlar; sinüslerin içindeki şişliği azaltmada, enfeksiyonla mücadelede ve tıkanıklıkları gidermede etkili olabilir. İlaç tedavisinden yanıt alınamadığında sinüs cerrahisi önerilebilir. Cerrahi; fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi olarak bilinen geleneksel yöntem ya da balon sinuplasti ile gerçekleştirilebilir. Balon sinoplasti işlemi, minik balonlar da dahil olmak üzere sinüs boşluklarının açılmasını sağlayan gelişmiş bir prosedürdür. İşlem sırasında endoskopide de kullanılan ince ve esnek tüplerden yararlanılır. Cerrah, bu tüpleri kullanarak tıkalı sinüs geçiş yoluna küçük bir balon yerleştirir. Daha sonra sinüs geçiş yolunun yapılandırılması ve açılması için balon şişirilir. Bu işlem, normal sinüs drenajını ve fonksiyonunu geri kazandırmaya yardımcı olur. Genellikle herhangi bir doku veya kemiğin çıkarılması ihtiyacını ortadan kaldırdığı için geleneksel sinüs cerrahisinden ayrılır. Ameliyatın ardından özellikle kronik sinüzit tekrarlayabilir. Sinüs ameliyatı geçiren hastalar, kronik sinüzitin tekrarlanmaması için devam eden tıbbi tedaviye ihtiyaç duyabilir.”

KBB Uzmanı, Türkiye'de kış aylarında yaklaşık 15 milyon kişi sinüzitten etkileniyor Haber

KBB Uzmanı, Türkiye'de kış aylarında yaklaşık 15 milyon kişi sinüzitten etkileniyor

Yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihapla dolması sonucu ortaya çıkan sinüzit, burun tıkanıklığı, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, geniz akıntısı, baş ve yüzde zonklama, yüzde dolgunluk hissi, seste çatallaşma ve koku almada güçlük şeklinde kendini belli ediyor. Hastalık tam ve doğru tedavi edilmediğinde kronik farenjit, göz çevresinde enfeksiyonlar hatta körlük, menenjit ve beyin apsesi gibi ciddi sorunlara bile kapı aralayabiliyor. Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Arslanhan, kış aylarında sinüzitten korunma yolları hakkında şu 7 öneride bulundu: Üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunun Grip ve nezle gibi üst solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığı kışın oldukça artar ve bu enfeksiyonlar sinüzit için uygun zemini hazırlar. Bundan dolayı grip ve nezle olan kişilerle yakın temastan kaçının ve sık-sık el yıkayarak kişisel hijyen kurallarına dikkat edin. Kirli havada maske takın Kirli hava sinüzit için tetikleyici bir rol oynar. Bunun nedeni ise kirli hava partiküllerinin bireyin hava yollarında iltihaba neden olarak hastalığı alevlendirmesidir. Bu nedenle hava kirliliğinin yoğun olduğu saatlerde dışarda bulunmamaya çalışın, dışarıda bulunmanız gerekiyorsa da maske takın.  Kapalı ortamları havalandırın Kış aylarında havasız ve kalabalık mekanlarda zaman geçirmek, enfeksiyon riskini oldukça yükselten bir nedendir. Bu yüzden bulunduğunuz kapalı alanların her yarım saatte bir 10 dakika kadar havalanmasını sağlayın ve sık-sık dışarıya çıkarak temiz hava almaya özen gösterin. Bulunduğunuz ortamı nemlendirin Sıcak ortamlarda hava kurur ve bu durum burnun içerisindeki mukozanın bağışıklık düzeyini düşürerek burnu üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı savunmasız yapar. Bu nedenle sıcak ortamlarda kalorifer peteklerinin üzerine bir kap su koyarak ortamı nemlendirin. Eğer ısınmak için klima kullanıyorsanız buhar makinesi kullanmayı deneyin. Rüzgârda yüzünüzü kapatın Rüzgâra maruz kaldığımızda hem ısı düşer hem de kuru hava solumak zorunda kalırız. Bu da sinüzit riskini artıran önemli bir faktördür. Bundan dolayı rüzgârlı havalarda yüzünüzü kapalı tutacak şekilde giyinerek burnunuzun kurumasını engelleyin. Sigara tüketmeyin Sigaranın içinde bulunan birtakım maddeler, burun mokozasına olumsuz şekilde etki ederek bakteri ve virüslerin yerleşmesi için uygun ortamı hazırlar. Bu durum ise üst solunum yollarına davetiye çıkartarak sinüzit riskini artıracağından sigara içmeyin, içilen ortamlardan da uzak durun. Burun yıkaması yapın Tuzlu ve karbonatlı su yardımıyla sık-sık burun yıkaması yaparak sinüs akıntılarınızı iyice temizleyin. Bunun için gerekli olan karışımı evinizde 1 litre temiz ve ılık suya 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı da karbonat ekleyerek kendiniz de yapabilirsiniz.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.