#Soruşturma

İLKHABER-Gazetesi - Soruşturma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Soruşturma haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Güllü’nün kızı mahkemede konuştu: “Annemi öldürmedim, masumum” Haber

Güllü’nün kızı mahkemede konuştu: “Annemi öldürmedim, masumum”

Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşen Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturmada 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek' suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklanan sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter (27) suçlamaları reddetti. 26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’i tutuklandı, Sultan Nur Ulu'ya ise ev hapsi verildi. Annesini öldürdüğü iddia edilen Gülter, mahkemede Sultan Nur Ulu'nun yaklaşık bir aydır annelerinin evinde kaldığını ifade etti. OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI Yalova'ya çocuğuma bakıcı tutmak için gittiğini akşam da eve geri döndüklerini söyleyen Gülter, yemek yedikten sonra film izleyemeye başladıklarını belirterek, "Filim izleyeceğimiz için annem kendisine meze hazırladı ve şarap aldı. Annem yaklaşık 20 gün önce Şirince'ye gitmişti. Şirince'ye gittiğinden beri şarap içmeye başladı. Daha önce alkol kullanırdı ama şarap içmeye yeni başlamıştı. O gün annem yaklaşık 3,5 şişe şarap içti. Film izlediğimiz sırada ben bir ara odama geçip eski nişanlım olan Kervan'la yaklaşık 20 dakika görüntülü konuştum. Ben geri salona geldiğimde Sultan'la annem film izlemeye devam ediyorlardı. Ben içeri geldikten bir süre sonra filmi kapattık. Annem zaten ben içeri telefonla konuşmaya gittiğim için 's...n filmin içine" dedi. Daha sonra müzik açtık. Üçümüz beraber müzik eşliğinde eğlendik. Daha sonra Sultan'la ben odaya geçtik. Ben odada Kervan ve Çiğdem abla ile görüntülü konuştum. Sultan benim yanımda oturuyordu. Ben bir iki defa salona gidip geldim. Odada olduğum süreçte Kervan'la konuşurken aramızda yüzük muhabbeti geçmişti. Ben yüzüğü atacağım tarzında konuşmuştum ve benim hamile olma ihtimalim vardı. Ancak bunu annem bilmiyordu. Sultan'la konuştuğumuz sırada annemin öğrenme ihtimaline karşı Sultan'a "düştü derim, yada aldırırım" demiştim. Bu sırada salondaki televizyonda Sultan'ın telefonuna bağlı bir şekilde müzik çalıyordu. Biz odadaydık. Sultan'la beraber benim telefonumdan oda da telefon açtık. Sultan'a malkata şarkısını açmasını istedim. Sultan malkata şarkısını benim telefonumdan açmıştı" diye konuştu. Sultan ile malkata oynarken annesinin içeri girdiğini belirten gülter, şunları kaydetti: "Sultan'ın elinden tutup malkata oynatmaya çalıştı. Sultan bilmediğini söyledi. Üçümüz odada dans etmeye başladık. Biz kapı ile gardırobumun arasında dans ediyorduk. Annemle biz birbirimizi mıncıklardık. Bana söylendiği gibi 'bırak beni bırak' gibi bir şey söylenmişse buna istinaden söylenmiştir. Zaten sonrasında annem o sırada bize 'o...' dedi. Ama bunu kızdığı için söylemedi. Sonrasında annem müziğin sesini açmamızı istedi. Sultan gardırobumun önünde yüzüne bakıyordu. Yüzünde dikiş izi vardı. Sultan dikiş izine sürekli bakar, bende o sırada Sultan'ın yanında oynuyordum. Daha sonra ben çok yüksek bir şekilde güm diye bir ses duydum. Önümü camın olduğu tarafa doğru çevirdiğimde annemi görmeyince koş diye bağırarak aşağıya indim. Yukarıda odadayken güm diye ses duyduktan sonra ben annemi görmedim. Nasıl düştüğünü de bilmiyorum. Direk aşağıya koştum. Koşarken Çiğdem ablanın kapısını çaldım. Aşağıya indikten sonra olanları hatırlamıyorum." "Annem benden oldukça ağırdır. Benim onu kaldırma gibi bir şansım yoktur" Sultan'ın annesinin camdan düşmesine ilişkin aleyhime verdiği beyanları kabul etmediğini söyleyen Gülter, "Annem benden oldukça ağırdır. Benim onu kaldırma gibi bir şansım yoktur. Zaten olay sırasında benim sırtım dönüktü. Annemin nasıl düştüğüne dair bir fikrim yok. Normalde Sultan'la aramda herhangi bir problem yok. Sultan'la biz çok yakın arkadaştık. Ancak Sultan kaza yapmadan önce eski sevgilisi ile beraber uyuşturucu kullanmışlar. Ben bunu duymuştum. Hatta kazadan önce Sultan kokain kullanmış bunu bana söyledi. Kaza sırasında da sevgilisi ile beraber metanfetamin kullandıklarını duydum. Dosyaya uyuşturucu testi ile ilgili işlemler girince Sultan bunlardan dolayı çok tedirgin oldu. Test sonucunda uyuşturucu madde kullandığı ortaya çıkıp ona suç atacağımızdan dolayı avukatım Merve Uçanok'a 'siz benim başımı mı yakmaya çalışıyorsunuz' demişti. Aynı yerde oturduğumuzdan dolayı tanıdığım Hülya ve Bircan abla tam hatırlamamakla birlikte cenaze günü ve ertesi günü Sultan'ı korkutmuşlar. 'Başınız belaya girecek, Tuğyan uyuşturucu kullanıyor, senin üstüne iftira atar' şeklinde söylemişler. Bunları bana Sultan çok sonra anlattı. Sultan'ın aleyhime vermiş olduğu ifadelerin bundan dolayı kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü aramızda herhangi bir husumet yoktur. Hatta bu süreçte bana en çok Sultan destek olmuştur" dedi. "ANNEME ÇOK SİNİRLİ OLDUĞUM DÖNEMDİ" Annesiyle arasında uyuşturucu, para ve eski nişanlısı Kervan'dan kaynaklı ya da herhangi bir sebepten kaynaklı bir sıkıntı olmadığına vurgu yapan Gülter, "Benim 'annemi öldürmek istiyorum' şeklindeki mesajlarım hatırladığım kadarıyla Haziran ayında Bircan ablaya attığım mesajlardır. Ancak annemle o zaman kavga etmiştik ve ben 21 gün kadar eve gitmemiştim. Anneme çok sinirli olduğum bir dönemde yazdığım bir mesajdı" ifadesini kullandı. "ANNEM BANA NE DE BEN ONA HUSUMET BESLEMİYORDUM" Yurtdışına kaçacağı iddialarına da yanıt veren Gülter, şöyle konuştu: "Zaten yurtdışına çıkma yasağımda yoktu. Benim küçük bir çocuğum var. Ben onu bırakıp bir yere zaten gitmezdim. Bu konuşmalar sadece Serhat'ın bize açtığı muhabbetten kaynaklanmıştı. Ben Çınarcık'ta olan evde kaldığım süre boyunca sürekli rahatsız edildim. Bu yüzden Gökhan Cevher'in evinde kalmaya başlamıştım. Gökhan Cevher'in evinde kalmaya 3 valiz ile gitmiştim. Gökhan Yalova'da Çınarcık'ta kalıyordu. Tuğba abla ile eşi Serhat abi beni almaya geleceklerdi. Onların olduğu Büyükçekmece'ye gidecektik. Yaklaşık 1,5 hafta Tuğba ablaların evinde kalmıştım. Daha sonra Çınarcık'ta emlakçı Arif abi'den bir ev tutmuştum. Gözaltına alındığımız gün Büyükçekmece'ye valizlerimi alıp kiralayacağım eve götürmek için gitmiştim. Istanbul Büyükçekmece'ye gitmemizle yurtdışına kaçmamız arazında herhangi bir bağlantı yoktur. O sebeple gitmemiştik. Benim annemi öldürmek için herhangi bir sebebim yoktur. Ne annem bana ne de ben ona husumet beslemiyordum. Kendimden emin olduğum için kaçma gibi bir durumum söz konusu dahi değildir." Gülter, Arkadaşı Sultan'ın annemin ölüm olayına ilişkin vermiş olduğu ifadeyi kabul edilemez olduğunu belirtti. Bilirkişi raporuna da itiraz eden Gülter, "Her ne kadar bilirkişi raporunda düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığı ile olduğu söylenmiş olsa da ben bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer annemi itmiş olsaydım ses kayıtlarındaki 'görüşürüz' ifadesi yerine annemin bağırma yada yardım isteme sesi gerekirdi. Kaldı ki 'görüşürüz'" kelimesini ben söylemedim. Kesinlikle kabul etmiyorum. Annemi ben kesinlikle öldürmedim. Ben masumum" dedi.

TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama Haber

TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama

TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, "Soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz" denildi. TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan açıklamada, "Kurumumuzda 2024-2025 eğitim döneminde görev alan bir stajyerin ailesinin şikayeti üzerine 20 Kasım 2025 tarihinde Genel Sekreterliğimizce başlatılan ve 10 Aralık 2025 tarihinde basın açıklaması ile detayları kamuoyuyla da paylaşılan idari soruşturma tamamlanmıştır. Yapılan soruşturmada, şikayete konu olay derinleştirilmiş ve 2 stajyerin daha benzer şikayetleri olduğu görülmüştür. Sosyal ağlar üzerinden mesajları yoluyla stajyerlerle yakınlık kurma girişimlerinde bulunduğu tespit edilen personel haklarında; Haklarındaki iddiaların sübut bulduğu; 4/A statüsünde aşçı olarak çalışan 1 personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesi uyarınca 'Memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak' fiili kapsamında 'Devlet Memuriyetinden Çıkarma', 4/D sürekli işçi statüsünde 2 aşçı personel hakkında Toplu İş Sözleşmesine göre 'cinsel tacizde bulunmak' fiili kapsamında iş akdinin sonlandırılması, cezalarının verilmesi teklifi getirilmiştir. Yine haklarındaki iddialar bu aşamada doğrudan sübuta ermemekle beraber disiplin hükümlerine aykırı fiilleri tespit edilen; 4/D sürekli işçi statüsündeki 1 aşçı personel hakkında 'Kurum içinde kamu görevlisinin itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak' fiili kapsamında Toplu İş Sözleşmesine göre disiplin cezası verilmesi, 4/A statüsünde aşçıbaşı olarak çalışan bir personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125'inci maddesi uyarınca 'Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak' fiili kapsamında disiplin cezası verilmesi, teklifleri getirilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili olarak düzenlenen disiplin raporunun bir örneği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile de paylaşılmıştır. Titiz ve kapsamlı şekilde yürütülen soruşturma süreci ile ilgili olarak şeffaflık ilkesi gereğince siyasi parti gruplarımız bilgilendirilmiş ve her türlü bilgi/belge paylaşımına açık olunduğu ifade edilmiştir. Konunun kamuoyuna yansımasından önce soruşturmayı derhal başlatan, iddiaları ciddiyetle takip eden ve disiplin hukukuna aykırı fiillerin tespiti üzerine gerekli disiplin cezalarını tatbik eden TBMM idari teşkilatı olarak bundan sonrada bu ve benzeri suç iddialarına karşı adli makamlarımızla koordineli şekilde aynı kararlı tavrı sergilemeye devam edeceğinin bilinmesini isteriz."

Güllü’nün ölümünde kaçış iddiasına yalanlama: Valizler Yalova içindi Haber

Güllü’nün ölümünde kaçış iddiasına yalanlama: Valizler Yalova içindi

26 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, fiziki ve teknik takibe alınan Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ile beraberindeki 2 kişi valizlerini hazırlayıp yurtdışına kaçmak için hazırlanırken İstanbul'da gözaltına alındı. Soruşturma çerçevesinde ayrıca Sultan Nur Ulu'nun babası ise Kocaeli'nin Gebze ilçesinde gözaltına alınmıştı. YURTDIŞINA KAÇACAĞI İDDİASINA YALANLAMA Kasten öldürme suçu şüphesiyle gözaltına alınan Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu'nun yurtdışına değil valizlerini toplayarak Yalova'ya gitmek istedikleri iddia edildi. Konuyla ilgili Tuğyan Ülkem Gülter’in gözaltına alınmadan saatler önce Güllü’nün eski asistanı Çiğdem E.’ye attığı mesaj ortaya çıktı. Tuğyan Ülkem Gülter’in Whatsapp üzerinden attığı mesajda, "Abla valizleri alıp geri Yalova’ya döneceğim" dediği görüldü. İstanbul Büyükçekmece’de kaldıkları evin sahibi olan T.Y.’nin de Çiğdem D.E.’ye mesaj attığı öğrenildi. T.Y.’nin mesajında ise, "Tuğyan valizlerini alıp Çınarcık’a dönecekmiş. Ben en azından bu hafta bende kal şu raporlar çıksın dedim ama döneceğini söylüyor. Senin de bilgin olsun" ve "Çocuklar şimdi çıktı haber vereyim" diyerek mesaj attığı ortaya çıktı.ğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu’nun avukatı Rahmi Çelik yaptığı açıklamada, "Bırakın yurt dışını, Büyükçekmece’den Yalova’ya gelecek paraları yoktu" dedi.

 Müge Anlı canlı yayında duyurdu: Sami Kırkuşu olayında şok karar Haber

 Müge Anlı canlı yayında duyurdu: Sami Kırkuşu olayında şok karar

Antalya Muratpaşa’da 30 metrelik falezlerin alt kısmında yürüyüş yapan vatandaşlar, kayalık alanda hareketsiz bir kişiyi fark ederek durumu polise bildirdi. Olay yerine sevk edilen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri, dik yamaçta güçlükle yapılan çalışmaların ardından 44 yaşındaki dört çocuk babası Sami Kırkuşu’nun cansız bedenine ulaştı. Ölüm “şüpheli” olarak kayıtlara geçti. Soruşturma kapsamında, Kırkuşu’nun yıllar önce ilişki yaşadığı ve yeniden görüşmeye başladığı şüpheli sevgilisi Sibel Yılmaz ile yakınları gözaltına alındı. Müge Anlı’nın canlı yayınına bağlanan taksi şoförü, olay gecesi Yılmaz’ın panik halinde taksisine bindiğini ve “Sevgilim falezlerden atladı” dediğini anlattı. Olayla ilgili yapılan incelemelerde Yılmaz’ın ifadelerindeki çelişkiler dikkat çekerken, operasyon sabahın erken saatlerinde gerçekleştirildi. Polis, Sibel Yılmaz, kızı Seyhan, kız kardeşi ve eniştesini gözaltına aldı. Müge Anlı yayını sırasında Yılmaz’ın son evlendiği eşinin de ani bir kalp krizinden ölmüş olduğu, ancak bunun da şüpheli bulunduğu bilgisi aktarıldı. Bugün mahkemeden çıkan karara göre, Sibel Yılmaz’a adli kontrol uygulanırken, diğer şüpheliler serbest bırakıldı. Müge Anlı, yayınında mahkeme kararını canlı olarak aktararak, olayın soruşturma sürecindeki son durumu izleyicilerle paylaştı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor ve Kırkuşu’nun ölümüyle ilgili tüm detaylar titizlikle incelenmeye devam ediyor.

Güllü dosyasında şok gelişme: Kızı camdan ittikten sonra “Hadi Bay Bay” demiş Haber

Güllü dosyasında şok gelişme: Kızı camdan ittikten sonra “Hadi Bay Bay” demiş

Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi’nde 6 katlı binanın teras katındaki evinde hayatını kaybeden şarkıcı Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor. NTV’nin aktardığı bilgilere göre, Güllü’nün ölümüyle ilgili hazırlanan rapor cinayet ihtimalini gündeme getirdi. Raporda, şarkıcının kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in annesini camdan ittiği ve düşüşten sonra “Hadi görüşürüz bay bay” dediği belirtildi. Soruşturma kapsamında, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve olay günü aynı odada bulunan arkadaşı Sultan Nur Ulu ile birlikte iki kişi 9 Aralık’ta gözaltına alındı. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı titizlikle yürütüyor. Evde yer alan güvenlik kameralarının ses kayıtları TÜBİTAK’a gönderildi ve yapılan analizde, Gülter’in annesine yönelik “Atacağım şimdi seni” şeklindeki sözleri netleştirildi. Rapora göre, Güllü’nün yüksek oranda alkol aldığı bir anda banyoya gitmesinin ardından kızı ve arkadaşı Ulu, şarkıcının pencereye yakın odaya gitmesini sağladı. O sırada evde Güllü’nün sevdiği roman havası “Malkara” çalındı. Müziği duyan şarkıcı şaşkınlıkla odaya yöneldi ve burada kızı ile arasında boğuşma yaşandı. Boğuşmanın ardından Güllü, pencereden aşağıya düştü. Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, zanlıların farklı zamanlarda verdikleri ifadelerin birbiriyle çelişkili olduğunu ve kapsamlı bir inceleme yürüttüklerini belirtti. Öksüz, “İğneyle kuyu kazdık” ifadelerini kullanarak soruşturmanın ayrıntılı şekilde sürdüğünü vurguladı. Öte yandan, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter, 6 Kasım’da verdiği ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddetmişti. Gülter, annesiyle zaman zaman tartışmalar yaşadıklarını ve bu durumun her evde olabileceğini ifade etmiş, ayrıca mesajlarının çarpıtıldığını iddia etmişti. Soruşturma halen devam ediyor ve olayın detayları, adli süreçle birlikte netleşmeye devam edecek.

Büyükçekmece Adliyesi’ndeki altın soygununa ilişkin 5 şüpheli tutuklandı Haber

Büyükçekmece Adliyesi’ndeki altın soygununa ilişkin 5 şüpheli tutuklandı

Büyükçekmece Adliyesi soygununa ilişkin soruşturma kapsamında aralarında firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi ve kayınpederinin de bulunduğu 5 kişi tutuklandı. 3 kişi hakkında 'ev hapsi', 5 kişiye de 'yurt dışına çıkış yasağı' şartıyla tedbir kararı uygulandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli emanet deposundan çalınan altınların bulunması ve şüphelilerin tespitine yönelik 17 ayrı düzenlenen operasyonda firari şüpheli Erdal T.’nin eşi Esma T.’nin annesi, babası ve kardeşi, kamera kayıtlarıyla altınların yüklendiği araçta bulunduğu tespit edilen bir şüpheli ile çalınan altınlardan bir kısmını almak üzere olay yerine gelen başka bir şüpheli de dahil olmak üzere toplam 13 kişi gözaltına alınmıştı. 5 şüpheli tutuklandı Firari Erdal T.’nin kayınvalidesi, kayınbiraderi, kayınpederi ile çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan şahıslar, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarıldı. İfadeleri alınan şüphelilerden Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V., Y.E.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.Şüphelilerden M.T., B.Ç., M.S. ise 'ev hapsi' tedbiriyle serbest kaldı. Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. adlı şüpheliler ise 'yurt dışına çıkış yasağı' şartıyla serbest bırakıldı.

Müge Anlı canlı yayında: Sami Kırkuş cinayetinde şok gelişme, 4 kişi gözaltına alındı! Haber

Müge Anlı canlı yayında: Sami Kırkuş cinayetinde şok gelişme, 4 kişi gözaltına alındı!

Müge Anlı ile Tatlı Sert programında Sami Kırkuş ile ilgili son dakika gelişmeleri canlı yayında aktarıldı. Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşanan olay, şehirde büyük yankı uyandırdı. Müge Anlı’ya ulaşan tanık, olayın seyrini değiştirecek önemli ifadeler verdi. Tanık, olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı: “Beni uygulamadan çağırdı, Sibel Hanım’ı ben götürdüm.“Çok stresliydi, sevgilim falezlerden gözümün önünde atladı. Ben ayrılmak istediğimi söyledim, bu yüzden atladı. Ardından kızını arayıp ona da anlattı” dedi. Ben de karakola götürmek istedim ama eve geçmek istediğini söyledi.” Bu açıklamalar, olayın arka planında farklı detaylar olabileceğini gösteriyor. Soruşturma kapsamında Sami Kırkuş ile ilgili gizli bir tanığın ifadesi ciddiye alındı. Bunun üzerine dört şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Sibel Yılmaz, kızı, kız kardeşi Seyhan ve eniştesi bulunuyor. Polis ekipleri olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı. Ne olmuştu? Antalya’da Muratpaşa ilçesindeki Falez Parkı’nda başladı. Balık tutmaya giden bir kişi, kayalıkların arasında hareketsiz yatan bir erkek cesedi fark ederek durumu polise bildirdi. İlk incelemede hayatını kaybettiği belirlenen kişinin kimliği Sami Kırkuş olarak tespit edildi. Ekipler, cesedi kayalıklardan çıkarırken yaklaşık iki saatlik bir çalışma yürüttü. Ceset, yapılan çalışmaların ardından Antalya Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Adli Tıp raporuna göre Sami Kırkuş’un yaklaşık beş metre yükseklikten düşerek hayatını kaybettiği ve vücudunda kırıklar olduğu belirlendi. Müge Anlı, canlı yayında olayla ilgili son bilgileri ve tanık ifadelerini aktarmaya devam ediyor. Antalya’daki hareketli dakikalar, izleyiciler tarafından dikkatle takip ediliyor ve soruşturmanın seyrine dair yeni gelişmeler merakla bekleniyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.