Süleyman Soylu Haberleri - Son Dakika Süleyman Soylu Haber Güncel Gelişmeler

Süleyman Soylu: Her doğan güneşle Ak Parti yeniden kurulur

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, "Her doğan güneşle AK Parti yeniden kurulur" dedi.TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, AK Parti’nin Türkiye siyasi hayatındaki rolüne ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. "AK Parti, Türkiye siyasi hayatının yönünü değiştirmiştir. Türk siyasi hayatını prangalar içerisine almaya çalışanlara karşı milletin cevabı olmuştur AK Parti" diyen Soylu, partinin kuruluş misyonuna dikkat çekti. Soylu, AK Parti’nin yalnızca kurulduğu gün değil her sabah yeniden doğduğunu belirterek şunları söyledi: "AK Parti’nin tüm kurucularına minnettarız; büyük bir cesaretle bu işi gerçekleştirdiler. AK Parti sadece kurulduğu gün kurulmamıştır; iddiasıyla, fikriyle, felsefesiyle hem Türkiye’nin değerlerine ve geçmişine aittir hem de geleceğine aittir. Yani her doğan güneş, AK Parti’nin yeni bir kuruluş günüdür. İnsanıyla, yaptığı hizmetlerle, fedakârlıklarıyla, vizyonuyla, umuduyla her doğan güneşle AK Parti yeniden kurulur."

Süleyman Soylu'dan Özgür Özel'e sert çıkış: “Yalan söylemeyi bırak, gerçekleri çarpıtma”

AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nde terör örgütleriyle irtibatlı kişilerin işe alındığı iddialarına yönelik detaylı bir paylaşım yaptı. “7 Soru 7 Cevap” başlığı altında yayımladığı metinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i yalan söylemekle suçlayan Soylu, “Gerçekleri çarpıtmaya artık son ver” çağrısında bulundu Soylu'nun, Özgür Özel'in açıklamalarına yönelik "7 soru 7 cevap" başlıklı paylaşımı şöyle: "Daha önce büyük gayretlerle bertaraf edilse de 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri sonrası, terör iltisaklı kişilerin yerleştirilmesi suretiyle belediyeler bünyesinde yeniden terör örgütü faaliyetlerinin canlandırılmaya çalışıldığı yönünde istihbaratı emareler oluşması üzerine, terör suçları kapsamında soruşturma başlatılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda, (20/12/2021 tarihli İçişleri Bakanlık makamı onayı ile) İBB, İETT, İSKİ ve Belediye İştiraklerinde (30 şirket) konuyla ilgili etraflı araştırma ve incelemeler yapmak üzere Mülkiye Müfettişleri ve Mahalli İdareler Kontrolörlerini görevlendirilmiş, 2019-2022 yılları arasında toplam 74 .elediyede 88 soruşturma yürütülmüştür. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri, Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Müfettişleri ile birlikte MASAK Uzmanından oluşan 8 kişilik teftiş heyeti tarafından yürütülen ve 1 Ocak .2019-31 Aralık 2021 tarihleri arasını kapsayan teftiş, 26 Ağustos 2022 tarihinde tamamlanmıştır. '578 SAYFALIK RAPOR' Terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı kişilerin ise alım süreçlerinde sorumlulukları bulunan İBB, İETT, İSKİ ve belediye iştiraklerinin yetkilileri hakkında düzenlenen 6 Aralık 2022 tarihli 578 sayfalık tevdi raporu, 9 Aralık 2022 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiş olup; söz konusu rapor üzerinden soruşturma halen adlı makamlardadır. Teftiş neticesinde elde edilen bulgulara göre o günkü tarih itibarıyla; toplam 25 bin 361 kişi ilk defa ise alınmış. Bu kişilerden 4 bin 227’sı hakkında halhazırda yürümekte olan adlı soruşturma ve kovuşturmanın bulunduğu, bunlardan 147’sı hakkında 'terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene karşı işlenen suçlardan' soruşturma olduğu ve 66’sı hakkında yine aynı suçtan mahkumiyet kararının bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca 709 kişi ve 959 yakınları hakkında terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olduklarına dair ilişik kaydı ve adli kayıt bulunduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen kişilerin örgütlere göre dağılımı ise şu şekildedir: FETÖ/PDY: 875, PKK/KCK: 432, DHKP/C:143, THKP/C: 66, TKP/ML: 64, MLKP: 33, DEAŞ: 3, El-kaide: 1 ve diğer örgütler: 51 '432 KİŞİDEN 6'SI DAĞ KADROSUNDAN' Burada PKK/KCK terör örgütü ile irtibatlı veya iltisaklı olan 432 kişiden 6'sının örgütün dağ kadrosunda silahlı faaliyette bulunduğu ve 36'sinin örgütün 'Sözde Değer Ailesi' (terör örgütünün etkisiz hale getirilmiş mensuplarının aileleri) mensubu olduğu anlaşılmıştır. Bu bin 668 kişiden haklarındaki kayıtların ise girişlerine engel teşkil edebileceği değerlendirilen 505 kişiden 484’ünün güvenlik soruşturmaları yapılmadan diğer bir ifadeyle terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olup olmadıkları araştırılmadan ve/veya durumları değerlendirilmeden ise alındıkları tespit edilmiştir. Yine bu soruşturmadan elde edilen bulgular bize, sorumluların ise aldıkları terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olan kişileri gizlilik içeren birimlerde; aynı şekilde ise aldıkları cinsel taciz suçundan kaydı olan kişileri de kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu sosyal hizmetler gibi birimlerde çalıştırmakta bir sakınca görmediklerini göstermiştir. 'SİCİL BELGESİNDE HİLEYE BAŞVURANLAR VAR' Ayrıca kimi kişiler için adlı sicil belgelerinin temininde hileye başvurulmuş, belgeler e-Devlet sistemi üzerinden Kamu/Özel seçeneğinden Kamu tercih edilerek alınması gerekirken Özel seçeneği tercih edilerek temin edilmiştir. 31 Aralık 2021 itibarıyla işe alınmış 25 bin 361 kişiden 15 bin 125’i hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talebinde bulunulmadığı, ayrıca belediye iştirak şirketlerinde ilk defa ise alınan personel için mevzuat gereği oluşturulması gereken değerlendirme komisyonunun da oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Soruşturmanın adli makamlara taşınması sonrası İBB`den İstanbul Valiliğine arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talepleri gönderilmeye başlanmış ve müfettiş raporu mahkemeye bile tevdi edilmeden 120 civarında kişi güvenlik soruşturmaları nedeniyle apar topar işten çıkarılmış ve bunların bir kısmı İBB’yi korkaklıkla suçlayıp belediye önünde eylem yapmışlardır. PKK terör örgütünün talimatları doğrultusunda kurulmuş ve hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış Diayder isimli dernekle gerçekleştirilen toplantılar, Diayder tarafından belediyelerde ise sokulan üyelerin maaşlarının bir kısmını derneğe aktarmaları, İBB tarafından Diayder’e verilen alışveriş kartlarının terör örgütü ile iltisaklı sözde Değer Aileleri’ne aralarında paylaşılması, Diayder’ın 2021 yılı için yaptırdığı takvimlerin ödemesinin İBB tarafından karşılanması vb vb. Bütün bunlar o dönemde Mülkiye Müfettişleri ve Mahalli İdareler Kontrolörleri tarafından yürütülmüş soruşturmanın sonuçlarıdır ve düzenlenen 6 Aralık 2022 tarihli 578 sayfalık tevdi raporu, 9 Aralık 2022 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiş olup; söz konusu rapor üzerinden soruşturma halen adlı makamlardadır. Kürsülerden sorumsuzca savrulan yalan dolanla bir yere kadar. Bilgi, belge ve verilerle gerçekler konuşunca saklanacak yer ararsınız."

Süleyman Soylu: Yolsuzlukla mücadelede kimse dokunulmaz değildir

Eski İçişleri Bakanı ve TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Milletvekili Süleyman Soylu, AK Parti'nin Bayrampaşa, Sultangazi, Gaziosmanpaşa ve Eyüpsultan İlçe Başkanlıklarında düzenlenen bayramlaşma programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Soylu, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen terör ve yolsuzluk soruşturmasına değinerek Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) sert bir dille eleştirdi. "DEVLETİN DİNİ ADALETTİR, YOLSUZLUKLA MÜCADELE TEMEL GÖREVDİR" Devletin temel ilkesinin adalet olduğunu vurgulayan Süleyman Soylu, "Devletin dini adalettir. Bu yüzden yolsuzlukla mücadele devletin temel görevidir. Devletin dini adalet olduğu için, ötekileştirmelerle mücadele etmek, vergilerin millete hizmet olarak dönmesini sağlamak ve bunu kontrol etmek zorunluluktur. Kimse devletin kaynaklarını kişisel çıkarları için kullanamaz" ifadelerini kullandı. "ARTIK TÜRKİYE'DE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VAR" Türkiye'nin geçmişte askeri darbeler ve siyasi müdahaleler nedeniyle hesap sorulamayan dönemler yaşadığını hatırlatan Soylu, "Tayyip Erdoğan sadece altyapı yapmadı, insanların başını dik yürütmesini sağladı. Artık Türkiye'de hukukun üstünlüğü var" şeklinde konuştu. "CHP'NİN KONGRESİNDE DÖVİZ TOPLANDI" İDDİASI CHP'nin İstanbul il kongresi sırasında şaibeli işlemler yapıldığını öne süren Soylu, "Hiçbiriniz bir il kongresinde para döndüğünü gördünüz mü? Kongrelerde dövizler toplandı, dolarlar Ankara'ya götürüldü. Kendi içlerinde ihanet yaşandı, siyaseti kirlettiler" dedi. Ayrıca, Özgür Özel'in Kemal Kılıçdaroğlu'nu "sırtından hançerlediğini" iddia etti. "NAYLON ÖN SEÇİMLE YOLSUZLUKLARI ÖRTÜYORLAR" CHP'nin seçimlere 3 yıl kala gerçekleştirdiği ön seçimi eleştiren Soylu, bu uygulamanın ne siyasi partiler kanununda ne de seçim kanununda yer almadığını belirtti. Soylu, "Neye alışmışlar? Naylon faturaya, Şimdi de naylon ön seçim yapıyorlar. Kendi partilerini kirli hesapları için kullanıyorlar. Yolsuzluklarını meşrulaştırmak adına üye ve gönüllülerini bir araç haline getiriyorlar" ifadelerini kullandı. "İBB'Yİ DEFALARCA UYARDIM" İçişleri Bakanlığı döneminde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu yolsuzluk ve usulsüz ihaleler konusunda defalarca uyardığını dile getiren Soylu, "Tam 5-6 yıl boyunca uyardım, müfettiş gönderdim. Belediyelere almamanız gereken kişileri alıyorsunuz dedim. PKK'dan, FETÖ'den eleman alıyorsunuz dedik, dinlemediler. Yolsuzluklar tespit ettik, ihale yanlışlıklarını ortaya koyduk. Ama bunlar üstünlerin hukukuna alışmış" dedi. "SOKAĞIN İSTİKRARSIZLIK GETİRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ" Son dönemde yaşanan sokaktaki şiddet olaylarına da değinen Soylu, "Hiçbir zaman sokak hiçbir şeyi başaramamıştır. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Gençlerimizi, çocuklarımızı tahrik etmeye çalışıyorlar ama buna müsaade etmeyeceğiz. Sokağın istikrarsızlık getirdiği bir ortamı asla oluşturmayacağız" şeklinde konuştu.

Soylu elini öpmek istedi Bahçeli, nezaketle engelledi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin makam aracına yöneldiği sırada yanına gelen eski İçişleri Bakanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu'nun yaptığı hareket büyük ses getirdi. Bahçeli, elini öpmek için aracın içine eğilen Soylu'yu nazik bir şekilde engelleyerek "Estağfurullah" dedi. Bu anlar, kameralara saniye saniye yansıdı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı ile birlikte siyasi arenada liderler arasındaki diyaloglar dikkat çekerken, Bahçeli ile Soylu arasında yaşanan bu olay en çok konuşulan anlardan biri oldu. Devlet Bahçeli, makam aracına yöneldiği sırada Soylu, elini öpmek için harekete geçti; ancak Bahçeli, Soylu'yu nezaketle engelleyerek vedalaştı. Bahçeli'nin, elini öpmeye çalışan Soylu'ya engel olduğu ve "Estağfirullah" dediği o anlar, kameralara yansıdı.

Sezgin Baran Korkmaz, Fatih Altaylı'ya çarpıcı açıklamalarda bulundu

ABD’de kara para aklama suçlamasıyla yargı süreci devam eden ve hakkında yakalama kararı bulunan iş insanı Sezgin Baran Korkmaz, gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında önemli iddialarda bulundu. Korkmaz, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve iş insanı İnan Kıraç ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Korkmaz: "Soylu, 'İnan Kıraç'ın 50 Milyon Dolarlık Borcunu Sileceksin' dedi Sezgin Baran Korkmaz, Fatih Altaylı ile yaptığı röportajda, Süleyman Soylu’nun kendisine İnan Kıraç’ın 50 milyon dolarlık borcunu silmesini emrettiğini öne sürdü. Korkmaz, “Soylu, beni Ankara’daki makamına davet etti. Gittiğimde hukuken haklı olduğumu, ihtiyati haciz kararı aldığımı ve İnan Kıraç’a hacze gideceğimi söyledim. Bakan Soylu ise bu borcu silmem gerektiğini ve hisseleri bedelsiz şekilde İnan Kıraç’a devretmem gerektiğini söyledi. Nedenini sorduğumda, bu işin devlet meselesi olduğunu belirtti” diye konuştu. "İnan Kıraç Beni Erdoğan'a Şikâyet Etti" Sezgin Baran Korkmaz, İnan Kıraç’ın uzun yıllardır iş ortaklığı yaptığı Nahum ailesinin Kıraça Holding’deki yüzde 45’lik hissesini 60 milyon dolara satın aldığını, ancak Kıraç'ın bu parayı geri ödemediğini söyledi. Korkmaz, Kıraç'ın bu durumu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şikâyet ettiğini ve Erdoğan’ın da konuyu önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, ardından da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya devrettiğini iddia etti. Korkmaz, “Erdoğan’a bu işin ticari bir alacak verecek meselesi olduğu belirtilmişti. Ancak, birileri Erdoğan’a bu işin içinde başka meseleler olduğunu söyleyerek, konunun İçişleri Bakanı'nın görev alanına girdiğini ifade etti ve Erdoğan dosyayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdi” dedi. "Görüşme Gergin Geçti, Yeniden Çağrıldım" Korkmaz, Bakanlıkta yaptığı görüşmede, Süleyman Soylu'nun kendisine baskı yaptığını, hatta odada bulunan bir emniyet müdürüyle tartışma yaşadığını anlattı. Korkmaz, “Ben, Soylu’ya ‘Kürt olduğum için mi bana böyle davranıyorsunuz’ dediğimde, odadaki bir emniyet müdürü bana karşı çıktı. Konuşma farklı yerlere gitti. ‘Ben Trabzonlu olmadığım için mi benimle böyle konuşuyorsunuz?’ dedim. Emniyet müdürü ayağa kalktı, ben de ayağa kalktım. Gerginlik artınca bakanlıktan ayrıldım. 10 dakika sonra beni tekrar çağırdılar. Bu kez daha sert bir şekilde 'Bu devlet meselesi, Kıraç'ın borcunu sileceksin' dediler” şeklinde konuştu. "Soylu, İnan Kıraç’ı Görüntülü Olarak Aradı" Sezgin Baran Korkmaz, görüşmenin ardından Ankara’da devletle ilgili etkin bir ismi aradığını ve bu talebin devletle ilgisinin olmadığını öğrendiğini belirtti. Korkmaz, “Soylu’nun Erdoğan’a ve Kıraç’a şirin gözükmek için işgüzarlık yaptığını söylediler. Daha sonra beni biri daha aradı, ‘Seni Ankara’da ezdiler mi’ diye sordu. Ben de ‘Nasıl yani?’ dediğimde, ‘Soylu, görüntülü olarak İnan Kıraç’ı aradı ve olayı böyle anlattı’ dedi” ifadelerini kullandı. "İnan Kıraç Bana Çökmeye Çalıştı" Korkmaz, İnan Kıraç’ın Nahum ailesinin Kıraça Holding’deki hisselerini satın alması için kendisine baskı yaptığını, daha sonra bu hisseleri bedelsiz şekilde Kıraç’a devretmesini istediğini ileri sürdü. “Ben İnan Kıraç’a çökmeye çalışmadım, İnan Kıraç bana çökmeye çalıştı. Hatta İnan Kıraç’ı İnan Kıraç yönetmiyor; kendisine vasi atanması lazım. Kendi kızıyla yaşadığı sorunların arkasında da bu var. İnan Kıraç üzerinden İpek Kıraç’a da çökmek istiyorlar” dedi. Korkmaz’dan Yeni Açıklama Korkmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda da dikkat çeken ifadeler kullandı. Röportajının manipüle edilmemesi gerektiğini vurgulayan Korkmaz, "FETÖ borsasının nasıl kurulduğunu ve nasıl ceplerini doldurduklarını yarın sabah 8'de Fatih Altaylı ile Teke Tek programında konuşacağım" dedi.

TBMM Başkanlığı, Süleyman Soylu'nun dokunulmazlık başvurusuna yanıt verdi

İstanbul Milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) yaptığı dokunulmazlığının kaldırılması başvurusuna TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'tan yanıt geldi. Soylu, başvurusunda suç yapıları ile fikir ortaklığı ve işbirliği içerisinde olanların yıkıcılığına karşı mücadele ettiğini belirterek, dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmişti. Kurtulmuş'un imzasıyla yapılan açıklamada, "Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin işlemler Anayasa ve İçtüzük hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Başkanlığımıza hakkınızda herhangi bir tezkere ulaşmamıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda başvurunuz hakkında Başkanlığımızca yapılabilecek herhangi bir işlem yoktur" denildi. Bu yanıtla birlikte, Soylu'nun başvurusunun işleme alınamayacağı ifade edildi.

Süleyman Soylu'dan yasama dokunulmazlığının kaldırılması başvurusu

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Soylu, dilekçesinde, "Karalama, iftira ve itibarsızlaştırma kampanyası karşısında, yasama dokunulmazlığımın kaldırılması başvurusunda bulunulması zorunluluğu hasıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, 26 Temmuz’da TBMM Başkanlığı’na dilekçe sunan Soylu, siyasette 40 yıldır aktif rol aldığını ve bu süre zarfında çeşitli görevlerde bulunduğunu belirtti. Soylu, görev aldığı her pozisyonda millete hizmet etme, hesap verme ve şeffaf olma sorumluluğunu taşıdığını vurguladı. Soylu, dilekçesinde şunları kaydetti: “Halihazırda üyesi olmaktan onur duyduğum Gazi Meclis’imizin çatısı altında da milletimizi temsil ve hizmet ifasıyla, milletvekilliği görevimi yaparken, hükümetlerimizi, İçişleri Bakanı olarak görev yaptığımız dönemi, şahsımı ve birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımızı hedef alan ve devletimizin itibarını ayaklar altına almak isteyen dahili ve harici menşeli çok sayıda mesnetsiz, tamamen iftiraya dayalı, manipülatif ve çoğu benzer mahfillerden üretilen organize ve sistematik karalamalarla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.”

İSTANBUL - İçişleri Bakanı Soylu, Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığını ziyaret etti

İSTANBUL (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti'nin MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı'na ilişkin, "Bizimkisi sadece bir seçim ittifakı, seçim birlikteliği değildir. Bu, aslında bizim medeniyetimizin bize buyurduğu ve bir arada olma zorunluluğumuzu hissettiren, ortaya koyan bir birlikteliktir." dedi. Eyüpsultan'daki Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanlığını ziyaret eden AK Parti İstanbul milletvekili adayı Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türkiye'de gelecek nesillere büyük bir miras bırakmakta olduklarını söyledi. Soylu, ''Bizimkisi sadece bir seçim ittifakı, seçim birlikteliği değildir. Bu, aslında bizim medeniyetimizin bize buyurduğu ve bir arada olma zorunluluğumuzu hissettiren, ortaya koyan bir birlikteliktir. Bu bir vuslattır, buluşmadır." dedi. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatan Soylu, "Karşımızdakiler, Türkiye'yi 1919 öncesine döndürebilmek, ülkemizi vesayet ve mandacılık üzerinden işgal edebilmek için 15 Temmuz'u denemişlerdir. Ondan öncesinde de denemiş, birçok saldırı ortaya koymuşlardır. Ama 15 Temmuz'da hem akıllarıyla hem teknolojileriyle hem fiilleriyle beraber bunu gerçekleştirmek istemişlerdir. Memleketin evlatları sokaklara çıkmış ve bu ülkeyi, bu vatanı, geçmişin bize bütün emanetini, dahi geleceğe bırakacaklarımızın birçoğunu elimizden almak isteyenlere fırsat vermemiştir." diye konuştu. Soylu, Cumhur İttifakı'nın bir değerler buluşması olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz bugün Fatih'in, Yavuz'un çizdiği yoldan gidiyoruz. Şu anda huzurlarında bulunduğumuz Eyüp Sultan'ımızın, Mevlana'nın, Hacı Bektaş'ın çizdiği yoldan gidiyoruz. Biz bu toprakların bütün değerleriyle donanmış yoldan gidiyoruz. Bizimkisi hesabi bir birlik, ittifak değildir. Bizimkisi hasbi, samimi birliktir. Bizimkisi sadece bu seçime ait de bir birlik değildir. 'Türkiye Yüzyılı' adı verilen ve inanıyorum ki yüzyıllık bir istikrarı, büyümeyi, geleceği ortaya koyacak ve bu milletin yürüyüşüyle başlayacak bir birlikteliktir." Soylu, Ülkü Ocakları'nın Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu, hakkın, adaletin, Türk'ün töresinin, örfünün, Müslümanlığın bütün şiarının temsilini ortaya koyduğunu kaydetti. Bakan Soylu, ''Siz, memleket meselelerine, medeniyetimize, geleceğimize sahip örnek insanlarsınız. Yaşam biçiminizle, hayatınızla ve ortaya koyacağınız bundan sonraki yürüyüşünüzle örnek insanlarsınız. Lisedeki çocukların, gençlerimizin, ortaokuldaki gençlerimizin sizlere baktığında bu ülkenin yürüyüşünü görmesi gerekir. Bunu sağladınız. Uzun yıllardan beri bunu sağlıyorsunuz. Şimdi Türkiye Yüzyılı'nda bunun esas sahibi olacaksınız." ifadelerini kullandı.