#Tarife

İLKHABER-Gazetesi - Tarife haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarife haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İlaç şirketlerinden 'Trump'ın ilaç tarifesi' açıklaması Haber

İlaç şirketlerinden 'Trump'ın ilaç tarifesi' açıklaması

Alman İlaç Firmaları Birliği tarafından yapılan açıklamada, Trump tarafından duyurulan, ilaçlara yüzde 100 tarife uygulanması kararına sert eleştiriler yöneltildi. Trump'ın kararının uygulamaya konulması halinde Almanya merkezli ilaç şirketlerine ağır darbe vurulacağı, daha önceki transatlantik anlaşmaların da ihlal edileceği belirtildi. Kararın, ABD ile Avrupa Birliği arasında yüzde 15'lik gümrük vergisi üst sınırını öngören önceki ticaret anlaşmalarıyla çeliştiği vurgulanan açıklamada, "Planlar duyurulduğu gibi 1 Ekim'den itibaren uygulamaya konulursa, bu Almanya ve Avrupa'nın bir ilaç merkezi olarak ciddi bir aksama yaşamasına neden olacaktır. Küresel ilaç endüstrisi, istikrarlı koşullara ve açık dünya pazarlarına ihtiyaç duymaktadır." ifadesi kullanıldı. "Büyük ekonomik alanlar arasında bir piyon haline geliyoruz" Açıklamada değerlendirmesine yer verilen VFA Başkanı Han Steutel, ilaçta açıklanan yüzde 100 ithalat vergisinin, uluslararası tedarik zincirleri üzerinde ciddi etkilere sahip olacağını, ilaç üretim maliyetlerini artıracağını ve hem ABD'de hem de Avrupa'da hasta bakımını tehlikeye atacağını savundu. Steutel, "Son açıklamalar, Avrupa ve ABD arasındaki mevcut ticaret anlaşmalarını sorgulatıyor. Avrupa ve Almanya için Avrupa'daki şirketler için umut vadeden hızlı ve sağlam çözümler bulmak artık önemli." ifadesini kullandı. Avrupa tek pazarının önemini vurgulayan Steutel, "ABD'de aynı anda 300 milyon kişiye hizmet verilebiliyor. Avrupa'da ise her ne kadar 27 pazara dağılmış olsa da bu sayı 450 milyon. Tek pazar olarak potansiyelimizi kullanmıyoruz ve bu nedenle büyük ekonomik alanlar arasında bir piyon haline geliyoruz." değerlendirmesini yaptı. 130 bin istihdam sağlıyor Bu arada, yaklaşık 130 bin kişilik istihdam sağlayan Alman ilaç endüstrisi için ABD en önemli ihracat pazarı durumunda. Alman ilaç sektörü, geçen yıl ABD'ye 27 milyar avroluk mal ihracatı yaptı. Trump'ın ilaç tarifeleri Trump, ABD merkezli Truth Social hesabından perşembe akşamı yaptığı paylaşımda, yeni ürün gruplarına yönelik tarifeleri açıkladı. Bu ürün grupları arasında ilaçlar da yer alırken Trump, ABD'de üretim tesisi inşa etmeyen şirketlerin markalı veya patentli ilaç ürünlerine 1 Ekim'den itibaren yüzde 100 gümrük vergisi uygulayacaklarını belirtti. Trump, "(İnşa etme), 'temel atma' veya 'inşaat halinde' olarak tanımlanacak. Dolayısıyla eğer inşa süreci başlamışsa, bu ilaç ürünlerine herhangi bir gümrük vergisi uygulanmayacak." dedi. İlaçlara yönelik tarife kararı, ABD Ticaret Bakanlığının nisan ayında ithal ilaçlara yönelik başlattığı ulusal güvenlik soruşturması sonrası geldi. Trump yönetimi ilaç üretimini ABD'ye geri getirmek istiyor Trump yönetimi, nisan ayından bu yana ilaçlara tarife getirileceğinin sinyalini veriyordu. Bu ürün grubuna uygulayacağı gümrük vergisiyle ilaç üretimini ABD'ye geri getirerek ulusal güvenliği desteklemek isteyen Trump yönetimi, tedarik zincirlerini güçlendirmek ve istihdamla ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlıyor. Yönetim, aynı zamanda özellikle küresel krizler sırasında ilaçlarda diğer ülkelere bağımlı olmaktan kaynaklanan riskleri azaltmayı hedefliyor. Trump yönetimi, ithal ilaç maliyetlerini artırarak yerli alternatiflerin daha cazip hale gelmesini sağlamak istiyor.

ABD Başkanı Trump, karşılıklı tarifelerin yürürlüğe girdiğini duyurdu Haber

ABD Başkanı Trump, karşılıklı tarifelerin yürürlüğe girdiğini duyurdu

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda tarifelere ilişkin açıklamada bulundu. Saatin gece yarısını geçtiğini belirten Trump, karşılıklılık esasına dayanan ve oranları değişen tarifelerin yürürlüğe girdiğini duyurdu. Bu tarifelerden etkilenen ülkelerin uzun yıllardır "ABD'den faydalandığını" savunan Trump, "Milyarlarca dolar gümrük vergisi, artık ABD'ye akıyor." ifadesini kullandı. Karşılıklılık esasına dayanan tarifeler Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Trump tarafından imzalanan kararnameyle ABD'nin artan yıllık mal ticareti açıklarını daha da azaltmak amacıyla bazı ülkelere yönelik karşılıklılık esasına dayanan gümrük vergisi oranlarında değişikliğe gidildiği duyurulmuştu. Trump'ın karşılıklılık esasına dayanan tarifelere ilişkin 2 Nisan'da yaptığı açıklamadan bu yana bazı ülkelerin ABD ile anlamlı ticaret ve güvenlik anlaşmaları yapmayı kabul ettiği ya da kabul etmenin eşiğinde olduğu vurgulanan açıklamada, bazı ülkelerin müzakereler yoluyla ABD'ye bazı teklifler sunduğu, bazı ülkelerin ise hiç müzakereye girmediği bildirilmişti. Açıklamada, Trump'ın bazı ülkeler için karşılıklılık esasına dayalı tarife oranlarının değiştirilmesinin gerekli ve uygun olduğuna karar verdiği kaydedilmişti. Söz konusu kararnamedeki ülkelerin belirtilen oranlarda gümrük vergisine tabi olacağı ifade edilen açıklamada, listede yer almayan ülkelere ise yüzde 10'luk tarifenin uygulanacağı belirtilmişti. Öte yandan Trump, Kanada'ya uygulanan gümrük vergisi oranının yüzde 25'ten yüzde 35'e çıkarılmasını öngören kararnameyi de imzalamıştı. Bu kapsamda Hindistan'a yüzde 25, Endonezya'ya yüzde 19, Irak'a yüzde 35, İsrail'e yüzde 15, Malezya'ya yüzde 19, Norveç'e yüzde 15, İsviçre'ye yüzde 39, Suriye'ye yüzde 41, Tayvan'a yüzde 20 ve Vietnam'a yüzde 20 tarife getirilmesi planlanıyordu. Türkiye'ye ise yüzde 15 gümrük vergisi uygulanması öngörülüyordu.

AB, ABD ile tarife anlaşması istiyor Haber

AB, ABD ile tarife anlaşması istiyor

Ursula Von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa, Brüksel'de düzenlenen AB Zirvesi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. "Liderlere ABD ile ticaret görüşmelerimizin mevcut durumu hakkında bilgi verdim." diyen von der Leyen, geçen hafta Kanada'da düzenlenen G7 zirvesi marjında ABD Başkanı Donald Trump'la "olumlu" bir görüşme yaptığını ve 9 Temmuz'dan önce bir anlaşma yapmak için çalışmaları hızlandırmakta uzlaştıklarını anımsattı. Von der Leyen, ABD tarafından müzakereleri ilerletmeye yönelik son belgeyi bugün aldıklarına ve bu belgeyi değerlendirmeye başladıklarına işaret ederek, "Mesajımız çok açık. Bir anlaşmaya hazırız. Aynı zamanda tatmin edici bir anlaşmaya varılamaması ihtimaline karşı da hazırlık yapıyoruz." dedi. ABD ile ticari ilişkileri dengeleyecek ürünleri içeren liste konusunda da liderlerle istişarelerde bulunduklarını anlatan von der Leyen, "Avrupa çıkarlarını gerektiği gibi savunacağız. Tüm seçenekler masada kalmaya devam ediyor." diye konuştu. DTÖ'ye alternatif arayışı Von der Leyen, liderlere serbest ticaret anlaşmaları yapmak isteyen birçok farklı ülkeye sunulan farklı olasılıkları ve seçenekleri anlattığını belirterek, "Benim için en çekici ve ilginç olanı Trans-Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşması." dedi. Asya ülkeleri ile AB'nin karşılıklı biçimde yapılandırılmış bir işbirliği kurmak istediğini anlatan von der Leyen, "Bu nedenle bunu Dünya Ticaret Örgütü'nü (DTÖ) yeniden tasarlamanın bir başlangıcı olarak düşünebiliriz." değerlendirmesinde bulundu. Ticari anlaşmazlıkların giderilmesi konusunda DTÖ'ye alternatif bir yapı kurulması fikrine sahip olduğuna dikkati çeken von der Leyen, DTÖ'de yapılmış olan hataları tekrarlamamak gerektiğini belirtti. Von der Leyen, dünya geneline çok sayıda ülkeyle serbest ticaretin kurallara dayalı bir temelde yapılabileceğini göstermek gerektiğini, bunun üzerinde durulması gereken önemli bir proje olduğunu anlattı. AB Konseyi Başkanı Costa da ABD ile tarife konusunda yapılacak bir anlaşmanın anlaşmamaktan çok daha iyi bir seçenek olduğunu vurguladı. Sıfır tarifenin tarifelerden daha iyi olduğuna işaret eden Costa, "Ekonomimiz için en kötü şey belirsizliktir. Yatırımcılarımıza, çalışanlarımıza ve şirketlerimize mümkün olan en kısa sürede netlik kazandırmak için harekete geçmeliyiz." ifadelerini kullandı. ABD Başkanı Trump, göreve gelmesinin ardından AB ülkelerinden çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 50, otomotiv sektörüne yüzde 25 ve diğer ürünlere de yüzde 10 gümrük vergisi tarifesi getirmişti. Trump, AB ile ticaret anlaşması görüşmelerinin hiçbir yere varmadığını belirterek, AB'ye doğrudan yüzde 50'lik tarife uygulanmasını önermiş, AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, söz konusu açıklamaları sonrası Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Görüşmenin ardından ABD tarafı, AB'ye doğrudan yüzde 50 tarife uygulanmasına yönelik kararı müzakerelere alan sağlamak için 9 Temmuz'a ertelemişti. AB ülkelerini ticari konularda AB Komisyonu temsil ediyor. Bu aşamada AB ile ABD yetkilileri, tarifeler konusunda bir anlaşma müzakere ediyor.

Çin'den ABD'ye tarifeleri kaldırma çağrısı Haber

Çin'den ABD'ye tarifeleri kaldırma çağrısı

Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Hı Yadong, yaptığı açıklamada Çin'in müzakerelerin baskı ve zorlama aracı olarak kullanılmasını kabul etmeyeceğini belirterek, "Eğer ABD gerçekten sorunları müzakere yoluyla çözmek istiyorsa, samimiyet göstermeli, yanlışından dönmeye ve tarifeleri kaldırmaya hazır olmalı." ifadesini kullandı. Sözcü Hı, Çin'in tek taraflı tarifelere karşı olduğunu yineleyerek, bir anlaşmaya varma adına ilkelerinden ödün vermeyeceğini vurguladı. Hı, Çin'in uluslararası eşitlik ve adalete zarar vermeyeceğinin altını çizdi. ABD veÇinli yetkililer, tarife müzakereleri için 9-12 Mayıs tarihlerinde İsviçre'de bir araya gelecek. Müzakerelerde ABD tarafını Hazine Bakanı Scott Bessent, Çin tarafını ise Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı H ı Lifıng temsil edecek. Görüşmeler, iki ülke arasındaki nisan ayında yaşanan tarife restleşmesinin ardından bu konuda yürütülecek ilk müzakere olacak. "Karşılıklı tarifeler" ve Çin'in tepkisi ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan'da, aralarında Çin'in de olduğu ticaret ortaklarına "karşılıklı tarifeler" kapsamında ek gümrük vergileri açıklamıştı. Çin'in karşılık vermesiyle iki ülke arasında başlayan tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin'e uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 145'e kadar çıkartmış, Çin de ABD'ye yüzde 125 gümrük tarifesi getirmişti. Washington yönetimi, diğer ülkelere getirdiği ek tarifeleri 90 gün ertelerken Çin'e yönelik tarifeler yürürlüğe girmişti. Başkan Trump, Çin ile müzakereler öncesinde ABD'nin iyi niyet ifadesi olarak tarifeleri düşüreceği iddiasını reddetmişti. ABD'den İran petrolünün satışında rolü bulunduğu gerekçesiyle Çinli rafineri şirketine yaptırım ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, yüz milyonlarca dolar değerindeki İran petrolünün satın alınması veya teslimatın gerçekleştirilmesinde rol oynadığı gerekçesiyle Çinli rafineri şirketi Hebei Xinhai Chemical Group Co. Ltd. ve üç petrol terminali operatörünün yaptırım listesine alındığı belirtildi. Bu yaptırımın, Başkan Donald Trump'ın 4 Şubat 2025'te Ulusal Güvenlik Başkanlık Muhtırası'nı yayınlamasından bu yana ABD'nin Çin merkezli bağımsız rafineri şirketlerine yönelik üçüncü eylemi olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, ABD'nin ayrıca İran petrolünün Çin'e taşınmasını kolaylaştıran çok sayıda firmayı, gemiyi ve gemi kaptanını "İran'ın istikrarsızlaştırıcı davranışlarını ve terörist vekillerine desteği finanse eden gölge filosunun bir parçası" olarak belirlediği ifade edildi.

Trump'ın politikaları dolara kan kaybettiriyor Haber

Trump'ın politikaları dolara kan kaybettiriyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın tarife politikaları ve ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı hakkındaki söylemlerinin etkisiyle gerileyen dolar endeksi, 97,9 ile Mart 2022'den bu yana en düşük seviyesini gördü. Başkan Trump'ın gümrük tarifesi politikaları ve Fed Başkanı'nı görevden alabileceğine dair söylemleri ülke ekonomisine duyulan güveni sarsıyor. Bu durum ülkede resesyon ve enflasyon endişelerini de beraberinde getirirken, ülkenin para birimi olan dolar diğer para birimleri karşısında değer kaybediyor. Gelişmelerin etkisiyle şubat ayından bu yana değer kaybeden dolar endeksi bugün 97,9 ile Mart 2022'den bu yana en düşük seviyesine geriledi. Dolar endeksinin içinde en yüksek paya sahip olan avro da dolar karşısında yükselişini sürdürdü. Avro/dolar paritesi 1,1573 ile Kasım 2021'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Paritenin yıl başından bu yana yüzde 11,3 değer kazandığı görüldü. Dolardaki gerileme altın fiyatlarının yukarı yönlü ivmesini destekledi. Altının ons fiyatı, tarife politikalarındaki belirsizlikler ve zayıflayan doların etkisiyle bugün 3 bin 397 dolarla rekor kırdı. Stratejist Cüneyt Paksoy, yaptığı değerlendirmede, yeni yıla girerken avro/dolar paritesinde böyle bir yükselişi kimsenin beklemediğini belirtti. Dolar endeksinin 98 seviyelerine gerilemesinin dolaylı olarak avro/dolar paritesini 1,15 bandına yükselttiğini ifade eden Paksoy, bunun çok kısa bir süre içinde gerçekleşmesinin dikkati çektiğini söyledi. Paksoy, "Avro/dolar paritesinin yükselişindeki en büyük etken Trump'ın tarife süreciyle başlattığı daha sonra farklı başlıklarla desteklenen olağan dışı bir döneme geçişimizdir." dedi. Donald Trump'ın, başlattığı tarife kriziyle bazı kazanımlar elde etmek istediğini kaydeden Paksoy, ancak işlerin ABD ekonomisinin lehine gerçekleşmediğini aktardı. Paksoy, ABD içinde de Trump'a karşı bir cephe oluşmaya başladığını dile getirdi. Kurumlardan ve bireylerden Trump'ın politikalarının uzun vadede ABD'ye zarar vereceğine dair açıklamalar geldiğini belirten Paksoy, şu değerlendirmelerde bulundu: "Yani birçok eyalette, ABD'de Trump karşıtı gösteriler yapıldığını global basından gözlemliyoruz. Dolayısıyla Trump ciddi bir başarı ile başkan olmasına rağmen kendi hane halkından, kendi vatandaşından beklediği desteği şu an henüz alabilmiş değil. Yani politikaların beklediği sonuçları henüz gerçekleşmedi. Oluşturduğu süreç her ne kadar 3 ay için ötelense de ciddi tepkilere sebep oldu. Japonya'dan yani dünyanın majör ülkelerinden çok ciddi tepkiler gördü. Bu da ABD için bir sıkıntı oluşturdu." Çin'in uyarısı önemli Paksoy, Çin'in "ABD'yle birlik olarak Çin'e ABD isteğiyle tarife uygulayacak ülkelere en sert cevabı vermeye hazırız." açıklamasının önemli olduğunu kaydederek, bu durumun da sürecin ABD'nin aleyhine işlediğini gösterdiğini vurguladı. Aynı zamanda ABD'nin çok ciddi bir borcu olduğunu ifade eden Paksoy, şöyle devam etti: "ABD'nin ve bu borcu ilk defa dile getiren bir Fed başkanı gördüm. Fed Başkanı Jerome Powell, konuşmasında gerçekten önemli detaylara değindi ama ben uzun süredir ilk kez bir Fed başkanının ABD borçluluğunu ve bunun potansiyel etkilerini konuştuğunu gördüm ve enflasyonu önemsediklerini, potansiyel sürecin ABD ekonomisine getirebileceği riskleri ve yükleri iyi takip ettim. Powell'ın buna göre karar vereceklerini belirtmesi ve bir faiz indirim sinyali vermemesi Trump tarafında da bir Fed karşılıklığı başlattı. Bu da önemli. Şimdi artık piyasaların yeni bir başlığı daha var. O da 'Trump ile Fed arasındaki süreç." Fed'in bağımsızlığı bugüne kadar ABD içinde Trump haricinde pek tartışılan bir konu değildi." Paksoy, ABD 10 yıllık tahvillerinin de güvenli liman özelliğini kaybettiğini belirterek, ABD 2 yıllık tahvil faiziyle 10 yıllık tahvil faizi arasındaki makasın ciddi şekilde açıldığına dikkati çekti. Jeopolitik risklere de değinen Paksoy, "Ukrayna'da henüz bir anlaşma, bir barış yok. Trump, barışı getireceğim demesine rağmen orada da henüz bir sonuç alamadı. 'Hatta çekiliriz gerekirse' ifadeleri kullanıldı. İran'da görüşmeler devam ediyor. O ayrı bir stres. Böyle bir ortamda hani güvenli liman olarak dolar tercih edilirdi." diye konuştu. Paksoy, "Avro/dolar paritesindeki bu yükseliş Avrupa'nın ne kadar işine gelecek onu da ayrıca tartışmak gerekecek." ifadesini kullandı.

Küresel piyasalar Trump'ın açıklayacağı tarifeler öncesi karışık seyrediyor Haber

Küresel piyasalar Trump'ın açıklayacağı tarifeler öncesi karışık seyrediyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Önce Amerika" politikası kapsamında izlediği ekonomi ve ticaret politikaları küresel anlamda belirsizlik kaynağı olmaya devam ediyor. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt düzenlediği basın toplantısında, tarifelerin duyurulmasının ardından hemen yürürlüğe gireceğini ifade ederek, "2 Nisan 2025, modern Amerikan tarihinin en önemli günlerinden biri olarak kayıtlara geçecek." dedi. Analistler, söz konusu gelişmelerin fiyatlamaları zorlaştırdığını kaydederek, Trump'ın izleyeceği politikalara yönelik haber akışının yatırımcıların odağında olduğunu bildirdi. ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin de açıklamaları takip edilirken, Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, Trump yönetiminde getirilecek geniş kapsamlı tarifelerin enflasyonun yeniden yükselmesine veya ekonomik yavaşlamaya yol açabileceği konusunda uyardı. Goolsbee, ithalatın ABD ekonomisinin yalnızca yüzde 11’ini oluşturduğunu ve bu nedenle tarifelerin genel fiyatlar üzerindeki etkisinin sınırlı olabileceğini söyledi. Ancak tarifelerin üretim maliyetlerini artırması veya tüketiciler ve işletmeler arasında ekonomik belirsizliğe yol açması durumunda daha büyük bir risk oluşturabileceğini vurguladı. Goolsbee, “Endişe, bunun yüzde 11’lik alanın dışına çıkması. Eğer tüketiciler harcamayı durdurur ya da işletmeler belirsizlik ve korku nedeniyle yatırım yapmaktan vazgeçerse, bu biraz karmaşık bir durum olur.” dedi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in haziran ayında yüzde 83 ihtimalle faiz indirmesi beklenirken, tarifelerin ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği endişeleri bankanın yıl sonuna kadar toplamda 3 faiz indirimi yapacağına yönelik fiyatlamaların güçlenmesine neden oldu. Öte yandan, Trump ülkesine yapılan yatırımları hızlandırmak amacıyla yeni bir ofis kurulması için kararname imzaladı. Bu kapsamda ABD'ye 1 milyar dolar ve üzerinde yatırım yapacak kişilerin işlerinin kolaylaştırılması, yabancı ve yerli yatırımcılara yardımcı olunması hedefleniyor. Makroekonomik veri tarafında, ABD'de Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), mart ayında 49 değerine inerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti ve sektördeki daralmaya işaret etti. Ülkede JOLTS açık iş sayısı da şubatta 7 milyon 568 bine gerileyerek öngörülerin altında kaldı. Trump'ın tarife adımları ve Fed'in para politikasında izleyeceği yol haritasına ilişkin belirsizliklerin etkisiyle son 3 işlem gününde gerileyerek yüzde 4,16'ya kadar inen ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 4,20'ye yükseldi. Küresel çaptaki riskler ve merkez bankalarının alımlarıyla desteklenen altının ons fiyatı da dün 3 bin 149 doları test ederken, şu sıralarda önceki kapanışa göre yüzde 0,4 yükselişe 3 bin 126 dolardan alıcı buluyor. Dolar endeksi ise yatay seyirle 104,2 seviyesinde bulunurken, Brent petrolün varil fiyatı da önceki kapanışın hemen üzerinde 74,3 dolardan satılıyor. New York Borsası'nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,38, Nasdaq endeksi yüzde 0,87 yükselirken, Dow Jones endeksi yatay seyretti. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif bir seyirle başladı. Avrupa borsaları dün pozitif seyrederken, gözler Trump'ın açıklayacağı tarifelere ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın açıklamalarına çevrildi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD'nin tariflerine karşı güçlü biçimde misilleme yapmaya hazır olduklarını söyledi. ABD yönetiminin şimdiye kadar çelik, alüminyum, otomobil ve otomobil parçaları ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi duyurduğunu hatırlatan von der Leyen, gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacak sonraki sektörlerin yarı iletkenler, ilaçlar ve kereste olacağını belirtti. Genel olarak tarife uygulamanın işleri daha kötü hale getireceğine dikkati çeken von der Leyen, "Tarifeler, halk tarafından ödenecek vergilerdir. Tarifeler sadece enflasyonu körükleyecek." dedi. Von der Leyen, AB'nin tarifelere karşı stratejisi kapsamında ilk unsurunun müzakere olduğunu ve bu sorunları görüşmek istediklerini belirtti. Makroekonomik verilerde ise, Avro Bölgesi'nde yıllık enflasyon mart ayında yüzde 2,2 seviyesine düşerken, işsizlik ise şubat ayında yüzde 6,1 seviyesine geriledi. Dün, Almanya'da DAX 40 yüzde 1,7, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,1, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,61 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,33 yükseldi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı. Asya borsalarında karışık bir seyir izlenirken, Trump tarifelerinin olası etkileri bölge pay piyasalarında etkili oluyor. Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Kazuo Ueda, ABD yönetiminin uygulayacağı tarifelerin küresel ticaret üzerinde büyük bir etkisi olabileceği uyarısında bulunarak, bu ay Washington'da düzenlenecek G20 maliye bakanları toplantısında, meslektaşlarıyla tarifelerin küresel ekonomiye etkilerini tartışmak istediğini dile getirdi. Ueda, "ABD'nin tarife politikasının küresel ekonomi üzerindeki etkisi oldukça belirsiz. Ancak tarifelerin kapsamı ve ölçeğine bağlı olarak, her ülkenin ticari faaliyetleri üzerinde büyük bir etkisi olabilir." ifadelerini kullandı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise, ABD ile görüşmenin tarifelerin kaldırılmasına bağlı olduğunu söyledi. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 yükselirken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,7 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,1 düştü. Yurt içinde Ramazan Bayramı öncesi son işlem günü olan cuma gününde alış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,49 değer kazanarak 9.659,48 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün yatay seyirle 37,9420'den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında önceki kapanışının hemen üzerinde 37,9560 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), yurt dışında ise ABD'de ADP özel sektör istihdamı ve Avro Bölgesinde ECB Başkanı Lagarde'ın konuşmasının takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.600 ve 9.500 puanın destek, 9.750 ve 9.850 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 10.00 Türkiye, mart ayı imalat sanayi PMI 14.00 ABD, haftalık mortgage başvuruları 15.15 ABD, mart ayı ADP özel sektör istihdamı 17.00 ABD, şubat ayı fabrika siparişleri 17.00 ABD, şubat ayı dayanıklı mal siparişleri 21.45 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması

Turkcell'in milletvekillerine özel indirimli paketi tepki çekti: Vatandaş daha mı zengin dedirtti! Haber

Turkcell'in milletvekillerine özel indirimli paketi tepki çekti: Vatandaş daha mı zengin dedirtti!

Vatandaşlar, artan GSM ve internet fiyatlarından şikayet ederken, Turkcell'in milletvekillerine üç kat daha ucuza sunduğu 50 GB internet paketine tepkiler büyüyor. Standart aboneler için yaklaşık 900 TL'ye satılan paket, milletvekillerine 286 TL’ye sunuluyor. GSM ve internet hizmetlerindeki yüksek fiyatlar Türkiye genelinde tartışılmaya devam ederken, Turkcell'in milletvekillerine yönelik sunduğu indirimli özel paket kamuoyunda tepkilere yol açtı. Hayat pahalılığı nedeniyle geçim sıkıntısı çeken vatandaşlar, Turkcell’in standart abonelerden çok daha düşük bir fiyata milletvekillerine hizmet sunmasına sosyal medya üzerinden tepki gösteriyor. Üç Kat Fiyat Farkı Vatandaşlar için yaklaşık 900 TL’ye sunulan Turkcell'in 50 GB internet paketi, milletvekilleri için yalnızca 286 TL’ye sabitlenmiş durumda. Bu paket; 50 GB internetin yanı sıra her yöne 3 bin dakika, grup içi 5 bin dakika konuşma hakkı ve 250 SMS içeriyor. Milletvekili olmayan kullanıcılar ise bu paket için neredeyse üç katı olan 850-900 TL civarında ödeme yapıyor. Vatandaşlar Tepkili Yükselen GSM ve internet fiyatları nedeniyle sıkıntı yaşayan vatandaşlar, Turkcell’in milletvekillerine sunduğu bu özel indirimli tarifeyi adaletsiz bulduklarını ifade ediyor. Sosyal medyada birçok kullanıcı, artan faturalar karşısında zorlandıklarını dile getirerek, Turkcell’in bu uygulamasını eleştirdi. "Vatandaş pahalıya, milletvekili ucuza" şeklinde yorumlar yapılırken, birçok kişi bu farkın giderilmesi çağrısında bulundu. Turkcell’in bu indirimli paketinin ne kadar süreceği veya fiyatlarda bir değişiklik olup olmayacağı konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.