SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tarım

İLKHABER-Gazetesi - Tarım haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tarım haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

e-Devlet’ten yaptığı başvuru Adanalı teknisyeni süt çiftliği sahibi yaptı Haber

e-Devlet’ten yaptığı başvuru Adanalı teknisyeni süt çiftliği sahibi yaptı

Adana’nın Yumurtalık ilçesinde yaşayan veteriner sağlık teknisyeni Davut Budamlı, e-Devlet Kapısı üzerinden başvurduğu Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi” kapsamında aldığı hibe desteğiyle hayalini gerçeğe dönüştürdü. Özel sektörde 13 yıl çalıştıktan sonra kendi süt çiftliğini kuran Budamlı, 250 bin liralık destekle başladığı üretimde bugün ayda ortalama 6 ton süt elde ediyor. 34 yaşındaki Budamlı, Konya’daki Celaleddin Karatay Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi mezunu. Mezuniyetinin ardından 13 yıl boyunca özel sektörde veteriner sağlık teknisyeni olarak çalışan Budamlı, kendi işini kurma hayalini Tarım ve Orman Bakanlığının “Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi” ile gerçekleştirdi. 2023 yılında sosyal medyada projeye dair paylaşımı gördüğünü söyleyen Budamlı, e-Devlet üzerinden yaptığı başvuru sonucunda 250 bin liralık hibe almaya hak kazandı. Destekle 4 gebe düve satın alarak memleketi Yumurtalık ilçesi Deveciuşağı Mahallesi’ndeki arazisine küçük bir çiftlik kurdu. Kısa sürede hayvan sayısını artıran Budamlı, 2 yıl içinde büyükbaş sayısını 30’a çıkardı. Hayvanlarının 15’ini kesime gönderen Budamlı, kalan sağmal inekleriyle ayda yaklaşık 6 ton süt üretimi gerçekleştiriyor. “Hiç umudum yoktu, ama denedim” Projeye kabul edileceğine inanmadığını belirten Budamlı, “Hiç umudum yoktu, ‘çıkmaz’ diyordum ama yine de e-Devlet’ten başvurdum. Aradan beş ay geçti, unutmuştum. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden aradılar ve hak kazandığımı söylediler. 2023 Temmuz’da üretime başladık,” dedi. “Hedefim hayvan sayısını 150’ye çıkarmak” Budamlı, mevcut 15 sağmal ineğin yanı sıra yeni ahır inşa ederek üretimi büyütmeyi planlıyor: “1500 metrekarelik alanımız daha var. 2026’ya kadar hem et hem süt üretimi yaparak hayvan sayımızı 150’ye çıkarmak istiyoruz.” “Hayalimdi, şimdi kendi ahırımdayım” Kendi çiftliğini kurmanın mutluluğunu yaşayan Budamlı, “Yıllarca başkalarının ahırında çalıştım. Hep kendi sistemimi kurmak istiyordum. Şimdi hayalim gerçekleşti. Kimisi parasını altına yatırır, ben danaya yatırıyorum,” ifadelerini kullandı.

Adana’da tropikal meyve şaşkınlığı: Ejder meyvesi, mango ve avokado yoğun ilgi gördü Haber

Adana’da tropikal meyve şaşkınlığı: Ejder meyvesi, mango ve avokado yoğun ilgi gördü

Adana'da buğday, pamuk ve narenciye gibi geleneksel ürünler yerine yetiştirilen ejder meyvesi, mango, avokado ve muz gibi tropikal ürünler sergilendi. Tropikal meyveleri tadan ziyaretçiler, ürünlerin Adana'da yetiştiğini öğrenince şaşırdıklarını ifade etti. ZİYARETÇİLER ÜRÜNLERİN ADANA'DA YETİŞTİĞİNİ DUYUNCA ŞAŞIRDI Türkiye'nin en önemli buğday, pamuk ve narenciye üretim merkezlerinden Adana'da iklim değişikliğiyle birlikte ürün çeşitleri de çoğaldı. Bir zamanlar pamuk ayağıyla ünlü şehirde artık binlerce dönüm narenciye bahçeleri, binlerce dönüm buğday tarlalarının yanı sıra tropik ürünler de yer alıyor. İklim değişikliğinin en büyük etkilerini yaşayan kentte, seralarda üretilen avokado, muz, ejder meyvesi, mango, yaban mersini gibi ürünler tarım fuarında Yüreğir Ziraat Odası standında görücüye çıkartıldı. Stantta bulunan tropikal ürünler ve narenciye ürünleri, ziyaretçilere ikram edildi. Tropikal ürünlerin Adana'da yetiştiğini duyan vatandaşlar şaşırdı. "PAMUK AĞALARI ESKİDEN GÜNDEME GELİRDİ, O DEVİR KAPANDI" Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çukurova'nın tropikleştiğini anlatarak, "Adana'nın ürün çeşitliliği çok fazla. Türkiye narenciye üretiminin yüzde 40'ı Adana'da üretiliyor. Tropikal ürünlerin son yıllarda üretimi arttı. Adana'da her geçen gün sera ekimi artmakta. Pamuk ağaları eskiden Adana'da gündeme gelirdi ancak o devir kapandı. Adana yavaş yavaş tropikal ürünlere dönüyor, bu ürünlerin Adana'da yetiştiğini görenler şaşırıyor" ifadelerini kullandı. Vatandaşlardan Melek Didem Demirci ise tropik ürünlerin Adana'da yetiştiği bilmediğini belirterek, "Adana'da normalde narenciye ünlüyken böyle tropik ürünleri görmek beni şaşırttı. Tatlarına da baktım ve çok beğendim. Adana'da yetiştiğini bilmiyordum, şimdi öğrendim" diye konuştu.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Aydıncık’ta üreticiye 45 bin hıyar fidesi ve güneş paneli desteği sağladı Haber

Mersin Büyükşehir Belediyesi Aydıncık’ta üreticiye 45 bin hıyar fidesi ve güneş paneli desteği sağladı

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Aydıncık ilçesinde tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine katkı sağladı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı'nın 'Destek Büyükşehirden, Üretim Çiftçiden' projesi kapsamında, örtü altı sebze üretimi yapan üreticilere 'hıyar fidesi desteği' sağlandı. 9 mahalledeki 42 üreticiye, kişi başı bin 80 adet olmak üzere toplam 45 bin 360 adet fide dağıtımı yapıldı. MALİYET DÜŞTÜ, KALİTE YÜKSELTİLDİ Sofralık tüketime uygun 'PS-64 sırık hıyar' fideleri ile üreticilerin kaliteli fideye erişimi kolaylaştırıldı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, piyasa şartlarında 17 lira 50 kuruş olan fidenin, üreticilere yüzde 70 hibeyle 5 lira 25 kuruştan ulaştırıldığını belirtti. Şahutoğlu, "Bu dağıtım, Mersin Büyükşehir Belediyesinin tarım politikasının ne kadar doğru işlediğini gösteriyor. Her projemiz, bölgenin iklimi, toprağı ve ekim desenine uygun şekilde planlanıyor" dedi. GÜNEŞ PANELİ VE EKİPMAN DESTEĞİ Proje kapsamında girdi maliyetlerini düşürmek amacıyla düzenlenen dağıtım töreninde 4 üreticiye yüzde 50 hibeli güneş paneli desteği de sağlandı. Şahutoğlu, fidelerin sulanması için sulama borusu desteklerinin de sürdüğünü söyledi. Ayrıca Aydıncık’ta bugüne kadar üzüm sıkma makinesi, badem soyma makinesi, hamur yoğurma makinesi ve 37 bin 138 adet avokado, zeytin, pasiflora ve lavanta fidanı desteğinde bulunduklarını da ifade etti.

Gürer: Türkiye kendi kendine yeten ülke olmak zorunda Haber

Gürer: Türkiye kendi kendine yeten ülke olmak zorunda

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin giderek artan tarımsal dışa bağımlılığına dikkat çekerek, pandemi, iklim değişikliği, kuraklık, zirai don ve küresel gelişmelerin ülkeleri kendi kendine yeter hale gelmeye zorladığını söyledi. Gürer, “Türkiye’nin hava, su ve toprak zenginliğine rağmen ithalatçı ülke konumuna gelmesi kabul edilemez. Çiftçimizi küstürür, üretimden koparırsak gelecekte gıda güvenliği ciddi biçimde tehlikeye girer” dedi. “İklim değişikliği ve kuraklık tarımı tehdit ediyor” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, iklim değişikliği, zirai don, kuraklık ve pandemi sürecinin tarıma olan etkilerine dikkat çekerek, “Her ülke artık kendi gıda güvenliğini sağlama çabasında. ABD’den Çin’e, Hindistan’dan Avrupa Birliği ülkelerine kadar tüm büyük üreticiler kendi kendine yeterlilik arayışında. ABD’de Trump yönetiminin uyguladığı korumacı politikalar, tarımda da içe dönük bir üretim anlayışını öne çıkarıyor. Önümüzdeki süreçte ithalata bağımlı ülkeler büyük sorunlar yaşayacak. Bu nedenle Türkiye’nin kendi kendine yeter bir üretim sistemini mutlaka kurması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Birçok üründe ithalat artıyor, Türkiye dışa bağımlı” Ömer Fethi Gürer, TÜİK verilerine göre 2024 ve 2025 yıllarında ithalatın birçok üründe arttığını belirterek şunları söyledi: “Nohutta 2024 yılında 12 bin ton olan ithalat, 2025’in ilk 8 ayında 31 bin tona yükselmiş. Ayçiçek yağında 2024’te 2 milyon 951 bin ton ithalat yapılırken, bu yılın ilk 8 ayında 2 milyon 138 bin ton ithalat gerçekleşmiş. Kuru soğan bile ithal ediyoruz. Geçen yıl 3 bin 554 ton soğan ithal ederken bu yılın ilk 8 ayında 2 bin 695 ton soğan ithal edilmiş” dedi. Pamukta ithalatın 762 bin tondan 971 bin tona çıktığını belirten Gürer, kırmızı mercimek, kuru fasulye, ceviz ve elma gibi ürünlerde de dışa bağımlılığın sürdüğünü söyledi. “Kuru fasulyede 2024 yılında 6.703 ton ithalatımız varken bu yılın 8 ayında 3.292 ton kuru fasulye ithal etmişiz. Kırmızı mercimek, anavatanı Anadolu olan kırmızı mercimekte geçen yıl 543.303 ton ithalat yapılırken bu yılın 8 ayında 301.759 ton ithalat yapmışız. Cevizde 2024 yılında 73.393 ton ithalatımız varken bu yılın 8 ayında 53.218 tona çıkmış. Elmada da zirai dondan dolayı geçtiğimiz yıl 77 ton ithalat yapılan elma bu yıl 31.219 tona ermiş. Ayrıca pirinçte, soyada, ayçiçekte farklı ürünlerde ithalat yapmak zorundayız. Pirinci yarı yarıya ithal ediyoruz. Soyada %95 dışa bağımlılığımız var.” “Arz açığı olan ürünlerde denge sağlanmalı” İthalata dayalı tarım politikasının sürdürülemez olduğunu vurgulayan Ömer Fethi Gürer, şu uyarılarda bulundu: “Üretici düşük alım fiyatları nedeniyle ürettiği üründen para kazanamıyor. Bu durumda çiftçi, ihtiyaç duyulan ürünü değil, kazanç sağlayabileceği ürünü ekmeye yöneliyor. Bu da üretimde dengesizlik ve arz açığına yol açıyor. Oysa Türkiye’nin toprağı, suyu, iklimi var. Yeter ki üreticiye gerçekçi destek verilsin, girdi maliyetleri düşürülsün, üreten sahiplenilsin. Yeni dünya düzeninde ithalatçı ülkelerin yarın mal bulup bulamayacağı belli değil. ‘Paramız var, alırız’ anlayışı da doğru değil. Çünkü o, diğer ülkelerle olan siyasi ve ekonomik ilişkilere bağlı. Türkiye’nin gıdada sorun yaşamaması için arz açığı olan ürünlerde dengeyi sağlamak zorunda.” Ömer Fethi Gürer, “Arpa, mısır, pirinç gibi temel ürünlerde de ithalatçı konuma geldik. Bu tabloyu tersine çevirmeliyiz. Türkiye geçmişte olduğu gibi yeniden kendi kendine yeten ülke olmalı. Bunun için üretimi teşvik eden, çiftçiyi koruyan, planlı bir tarım politikası şart. Buğdayda üç yılda üç milyona erişen ürün kaybı önemli” şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.