Tarım ve Orman Bakanlığı Haberleri - Son Dakika Tarım ve Orman Bakanlığı Haber Güncel Gelişmeler

Alpedo dondurmalarında “bakteri” iddiası asılsız çıktı

Kahramanmaraş merkezli dondurma markası Alpedo hakkında son günlerde bazı basın organlarında yer alan "bakteri tespit edildi" iddiaları, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın incelemesiyle sonuçlandı. Bakanlık yetkilileri, iddiaların gerçeği yansıtmadığını ortaya çıkardı. BAKANLIK ONAYLI LABORATUVARDA YENİDEN İNCELENDİ Markanın dondurmaları, Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı akredite bir laboratuvarda yeniden analiz edildi. Yapılan analizlerin sonucunda, ürünlerin "uygun" olduğu tespit edildi. Bakanlık tarafından yapılan bu yeniden inceleme sonucunda, "bakteri tespiti" iddiasının asılsız olduğu kesinlik kazandı. SÜREÇ 'HATALI RAPOR' SIZDIRILMASIYLA BAŞLAMIŞTI Süreç, geçtiğimiz haftalarda akredite olmadığı öne sürülen bir laboratuvarın hazırladığı hatalı analiz raporlarının sızdırılmasıyla başlamıştı. Bu raporlar, markayı hedef haline getirmişti. Firmanın Gıda Mühendisi İşletme Müdürü Erdoğan Bayır, söz konusu haberlerin tamamen yanlış ve yanıltıcı bilgiler içerdiğini belirterek hukuki süreci başlattıklarını duyurmuştu. Marka, bakanlık analiz sonucunun kendi iç kontrolleriyle tam uyumlu olduğunu açıkladı. Markaya olan güvenin tazelenmesiyle birlikte, firmanın artan siparişler nedeniyle tam kapasite üretim sistemine geçtiği öğrenildi.

Tarım Orman Bakanlığından Hırvatistan’da düşen OGM uçağıyla ilgili açıklama

Tarım ve Orman Bakanlığı, Hırvatistan’ın Senj bölgesi yakınlarında düşmesi sonucu Pilot Hasan Bahar’ın şehit olduğu Orman Genel Müdürlüğü (OGM) uçağıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, uçağın düşüş anına ve uçuşun neden yapıldığına dair detaylar paylaşıldı. "BİR UÇAĞIMIZ BULUTTAN ÇIKARKEN, DİĞERİYLE İRTİBAT KESİLMİŞTİR" Bakanlık, kazanın 13 Kasım 2025 tarihinde TSİ ile 18.25’te gerçekleştiğini bildirdi. Açıklamaya göre, OGM'ye ait 2 adet uçak, Zagreb Havaalanı'na girmek için Rijeka Havaalanı'ndan kalktı. Ancak uçaklar, Zagreb'e 10 km kala meteorolojik şartlar sebebiyle iniş yapamayarak kalktıkları Rijeka meydanına dönme kararı aldı. Dönüş sırasında yaşananlar ise şöyle aktarıldı: "Rijeka Havaalanı yakınlarında iniş için alçalmak üzere 5 bin feet irtifada buluta girmek zorunda kalmışlardır. 1 uçağımız buluttan çıkmış ancak diğeri ile irtibat kesilmiştir." "KALKIŞTA HAVA UYGUNDU, VARIŞTA BEKLENMEDİK ŞEKİLDE KÖTÜLEŞTİ" Bakanlık, uçağın olumsuz hava şartlarına rağmen neden havalandığı yönündeki tartışmalara da açıklık getirdi. Açıklamada, kalkış planlamasında pilotların uçuş rotası ve varış noktasındaki hava şartlarını incelediği ve "uygun olduğu" teyidini aldığı belirtildi. Ayrıca Zagreb Havaalanı kulesinden de hava durumu teyidi alındığı, ancak varış havaalanına yaklaşıldığında "görüş şartlarının beklenmedik şekilde kötüleştiği" ve kuleden iniş için uygun şartların olmadığı bilgisinin alındığı kaydedildi. Dönüş yolunda ise hava şartlarının daha da kötüleştiği ve Rijeka üzerinin de bulutla kaplı olduğu, bu nedenle "bulut üzerinden alçalma tekniği" uygulandığı ifade edildi. UÇUŞUN NEDENİ 'ÖZEL BAKIM PROSEDÜRÜ' Açıklamada, uçağın Hırvatistan'da bulunma nedeni de detaylandırıldı. 1 Mayıs'tan 12 Kasım'a kadar Çanakkale'de yangın görevinde bulunan uçağın, yangın sezonunun bitimini müteakip Hırvatistan'a intikal ettiği belirtildi. Uçuşun nedeninin, "üretici firma tarafından yapılan yönlendirme ve planlama sonucunda uygulanması gereken özel bir bakım prosedürü" olduğu ifade edildi. Hırvatistan'daki bakım merkezinin, yetkili merkez olarak Türkiye'ye en yakın nokta olması nedeniyle tercih edildiği vurgulandı. Bakanlık, düşen uçağın ABD Airtractor firması tarafından 2023 yılında üretilmiş, 3 ton su atma kapasitesine sahip, tek pilotlu amfibi özellikli bir yangın söndürme uçağı olduğunu belirtti. OGM envanterinde bu tip 12 uçak bulunduğu ve 5 adedinin çift kişilik eğitim versiyonu olduğu bilgisi paylaşıldı.

İmamoğlu’nda yangından etkilenen üreticilere buğday tohumu desteği

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Adana’nın İmamoğlu ilçesinde 17 Ağustos 2025 tarihinde çıkan orman yangınında bahçeleri zarar gören üreticilere buğday tohumu desteği verildi.İmamoğlu İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Üçtepe Mahallesi’nde gerçekleştirilen dağıtım programında, 9 bin 75 kilogram buğday tohumu 17 üreticiye teslim edildi. İmamoğlu İlçe Tarım Müdürü Cemil Çabuk, bölgede üretim yapan çiftçilerin desteklenmesi yönündeki çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Yangından etkilenen üreticilerimizin yeniden üretime kazandırılması için bakanlığımızın destekleri devam edecek" dedi. Üçtepe Mahalle Muhtarı Ali Şahin ise bu yaz yaşanan orman yangınları nedeniyle zor günler geçirdiklerini ifade ederek, "Bölge çiftçisinin desteklenmesinden dolayı Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve İlçe Tarım Müdürlüğümüze teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Sucukta skandal: 11 markada baş, kalp ve kanatlı eti tespit edildi! Bakanlık hileli üreticileri ifşa etti

Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda denetimlerini sıkılaştırarak sahtecilik yapan firmaları kamuoyuna açıklamaya devam ediyor. Bakanlığın 11 Kasım 2025 tarihli güncel “taklit ve tağşiş” listesinde, 11 markanın ürettiği sucuklarda etikette belirtilmeyen baş eti, kalp ve kanatlı hayvan eti kullanıldığı tespit edildi. Sucuk skandalının merkezi olarak ise Afyonkarahisar, Konya ve Ankara öne çıktı. Denetimler sonucunda özellikle Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren altı firmanın, piyasaya sürdüğü ürünlerde mekanik ayrılmış kanatlı eti ve sakatat kullandığı belirlendi. Bu iller arasında yer alan Konya’daki dört firmada ise baş eti ve kalp gibi sakatat türlerinin bulunduğu açıklandı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşması için denetimler aralıksız sürdürülmektedir. Halk sağlığını tehlikeye atan firmalar kamuoyuyla paylaşılmaya devam edecektir” ifadelerine yer verildi. Uzmanlar, vatandaşları marketlerden aldıkları ürünlerde etiket bilgilerini dikkatle incelemeleri konusunda uyardı. Özellikle “%100 dana eti” ibaresiyle satışa sunulan, ancak içeriğinde kanatlı ve sakatat bulunan ürünlerin hem sağlık hem de dini hassasiyetler açısından risk taşıdığı vurgulandı. Gıda güvenliği alanında son yıllarda artan ihlallere dikkat çeken sektör temsilcileri, “Bu tür uygulamalar hem dürüst üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın duyurduğu liste, resmi internet sitesinde kamuoyunun erişimine açık şekilde yayımlandı.

Zeytinyağında şok liste! 13 marka tağşiş yaptı: İşte Tarım Bakanlığı’nın ifşa ettiği markalar

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı denetimlerde, birçok markanın “natürel sızma” olarak sattığı zeytinyağlarına farklı tohum yağlarının karıştırıldığı ortaya çıktı. Denetimler sonucunda uygunsuz bulunan ürünler, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 31. maddesi kapsamında kamuoyuyla paylaşıldı. Bakanlık, gıdalarda yapılan tağşişin tüketiciyi aldatmaya yönelik olduğunu ve bu firmalara yasal işlem başlatıldığını duyurdu. Tespit edilen tohum yağları Rapora göre, tağşiş yapılan zeytinyağlarında aşağıdaki bitkisel yağ türlerine rastlandı: Soya yağı Kolza (kanola) yağı Pamuk tohumu (çiğit) yağı Ayçiçeği yağı Yer fıstığı yağı Aspir yağı Palm çekirdeği yağı Hindistan cevizi yağı Susam, keten ve haşhaş tohumu yağları Bu yağların zeytinyağına karıştırılması, ürünün hem kalitesini hem de güvenilirliğini ortadan kaldırıyor. İfşa edilen markalar ve ürünleri Bakanlığın yayımladığı listeye göre “tohum yağı karıştırıldığı tespit edilen” zeytinyağı markaları ve ürünleri şunlar: Marka Ürün Adı İl – İlçe Refika Susar Naturel sızma zeytinyağı 1 litre Tekirdağ – Şarköy Seval Susar Daşkan Naturel sızma zeytinyağı 5 litre Tekirdağ – Şarköy Doğasan İnş. Otom. Tur. Dan. ve Rek. Sızma zeytinyağı Konya – Karatay İkizler Gıda Naturel sızma zeytinyağı 5 litre Aydın – Didim Zeybek Naturel sızma zeytinyağı 5 litre Aydın – Efeler Köy Tadım Soğuk sıkım naturel sızma zeytinyağı Aydın – Efeler Ayvalık Koop. Natürel sızma zeytinyağı 18 litre Aydın – Efeler Yöresel Bahçem Natürel sızma zeytinyağı 5 litre Aydın – Efeler Öz Tadım Natürel sızma taş baskı soğuk sıkım zeytinyağı 5 litre Aydın – Efeler Tarım Ayvalık Natürel sızma zeytinyağı 1 litre Aydın – Efeler Sancaklı Mandıra Şarküteri Riviera zeytinyağı 2 litre İzmir – Buca Gerçek Gemlik Natürel sızma zeytinyağı 5 litre İzmir – Gaziemir Bakanlıktan uyarı Tarım ve Orman Bakanlığı, vatandaşlara “ambalajsız ürün almamaları” ve “etiket bilgilerini dikkatle kontrol etmeleri” uyarısında bulundu. Ayrıca, tüketicilerin şüpheli ürünlerle karşılaştığında bakanlığın ALO 174 Gıda Hattı’na bildirimde bulunabileceği hatırlatıldı.

İstanbul Tuzla’da yasa dışı getirilen Afrika aslanı yavrusuna el konuldu!

Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü ekipleri, İstanbul’un Tuzla ilçesinde bir veteriner kliniğinde yasa dışı hayvan ticaretine yönelik denetim gerçekleştirdi. Denetim sırasında, yaklaşık 35 günlük erkek Afrika aslanı yavrusunun yasa dışı yollarla ülkeye sokulduğu tespit edildi. Yavru aslan koruma altına alındı Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, yavru aslanın bulunduğu yerden alınarak güvenli bir tesise götürüldüğü ve koruma altına alındığı bildirildi. Yavru aslanın sağlık durumunun iyi olduğu ve veteriner ekipler tarafından özel bakım altında tutulduğu açıklandı. İki kişiye idari para cezası Soruşturma kapsamında olayla bağlantılı olduğu belirlenen iki kişiye idari para cezası uygulandı. Tarım ve Orman Bakanlığı, biyolojik çeşitliliğin korunması ve yaban hayatına zarar veren her türlü yasa dışı faaliyete karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı. “Yaban hayvanı ticaretine izin verilmeyecek” Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Yasa dışı yolla ülkemize getirilen 35 günlük Afrika aslanı yavrusuna ekiplerimiz tarafından el konulmuş, yavru koruma altına alınmıştır. Yaban hayvanlarının ticareti suçtur ve bu tür girişimlere izin verilmeyecektir.”

Bakan Uraloğlu: Her yolculuk Yeşil Vatan’a katkı sağlayacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı, “Her Bilet Bir Fidan Sevdamız Yeşil Vatan Kampanyası” protokolü için imza töreni düzenledi. Bakan Uraloğlu, 11 Kasım 2025 – 11 Kasım 2026 tarihleri arasında Yüksek Hızlı Trenler ile seyahat eden her yolcu adına bir fidan dikileceğini belirterek, yıllık ortalama 13 milyon yolcunun 13 milyon fidanı toprakla buluşturacağını açıkladı. “13 Milyon fidanı toprakla buluşturacağız" Törende basın mensuplarına açıklamada bulunan Bakan Uraloğlu, “Ormanlarımız; toprağımızın nefesi, suyumuzun kaynağı, iklimimizin hassas dengesi, biyo çeşitliliğimizin canlı kalesi, havamızın doğal filtresi, geleceğimizin teminatıdır. Ne yazık ki, özellikle yaz aylarında artan orman yangınları, küresel iklim değişikliğinin acı yüzünü bizlere hatırlatıyor. Bu yangınların azaltılması, ancak vatandaşlarımızın bilinç seviyesinin yükseltilmesi ve ormanlarımızı koruma sorumluluğunun içselleştirilmesiyle mümkündür.” ifadelerini kullandı. “Yüksek hızlı trenlerle seyahat eden her yolcu doğaya bir katkı sunacak” Söz konu protokolün bu bilinçle doğmuş bir proje olduğunu dile getiren Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Her Bilet Bir Fidan Sevdamız Yeşil Vatan Kampanyası” ile; 11 Kasım 2025 – 11 Kasım 2026 tarihleri arasında 1 yıl boyunca Yüksek Hızlı Trenlerimizle; Ankara-İstanbul, Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Ankara-Karaman, İstanbul-Konya, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul, Ankara-Sivas ve Sivas-İstanbul yüksek hızlı tren hatlarımızda; seyahat eden her yolcumuz adına bir fidan dikeceğiz. Bu hatlarımızın genelinde yıllık ortalama 13 milyon yolcumuzun seyahat ettiğini düşündüğümüzde 13 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Bu mesajda; YHT ile gerçekleştirdikleri yolculuk sayesinde karbon emisyonunun azaltılmasına katkı sağladıkları ve e-bilet kullanımıyla çevreye duyarlı bir tercih yaptıkları vurgulanacak. Ayrıca, dikilen fidana ait sertifikaya erişim linki de aynı gün hem SMS hem de kayıtlı e-posta adreslerine iletilecek. Böylece, her yolcumuz, yalnızca bir seyahat yapmış olmayacak; Yeşil Vatan’ın bir parçası, bir fidanın vesilesi olacak.” “Ulaştırma yatırımlarında ekonomi ve çevreyi bir arada hedefliyoruz” Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, doğanın ve çevrenin korunması hassasiyetlerini yalnızca sözde değil, icraat ile de gösterdiklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Ulaştırma yatırımlarımızı yalnızca ekonomik büyüme değil, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleriyle de şekillendiriyoruz. Kurumsal karbon ayak izi hesaplamasını Türkiye’de ilk gerçekleştiren Bakanlık olarak, çevre bilinci hizmet anlayışımıza liderlik etmekten gurur duyuyoruz. İklim kriziyle mücadelede öncü bir rol üstlenerek, çevreye duyarlı, karbon emisyonunu azaltan ulaşım sistemlerini hayata geçiren projeler geliştiriyoruz. Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası” projesini, Avrupa Birliği mali iş birliği çerçevesinde finanse ederek; sektördeki tüm ulaşım modlarını kapsayacak şekilde yürüttüklerini belirterek, “Bu proje, ulaşım faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik etkili bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Proje kapsamında geliştirilen emisyon modeliyle; karayolu, demiryolu, havayolu, denizyolu ulaşım modlarının mevcut durumunu analiz ederek, farklı senaryolara göre aktivite tahminleri, araç sayısı, yakıt türü ve emisyon projeksiyonları oluşturuyoruz” dedi. Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğünün (KGM), Orman Genel Müdürlüğünden (OGM) sonra en fazla ağaç diken kamu kuruluşu olduğunu ifade ederek, KGM’nin son 10 yılda yıllık ortalama 4,3 milyon adet fidan ve ağaç dikimi gerçekleştirdiğini kaydetti. Uraloğlu, Bakanlık olarak da son 23 yılda da 97 milyon fidanı toprakla buluşturduklarının altını çizdi. Uraloğlu ayrıca, 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 30 bin kilometreye yaklaştırarak kesintisiz trafik akışıyla yıllık 6,3 milyon ton daha az karbondioksit salınımı gerçekleştirdiklerine dikkati çekti. “Ekolojik köprüler ve GES’lerle karbon ayak izi azaltılıyor” Ekolojik köprüler, bisiklet yolları, Güneş Enerji Santralleri ve asfalt geri dönüşüm tesisleriyle karbon ayak izini azalttıklarını söyleyen Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: “Yıllık 2 milyon ton asfaltın geri kazanımıyla kaynak ve enerji verimliliği sağlıyoruz. Hiç şüphesiz fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişte elektrikli araçlar da kritik bir rol oynuyor. Türkiye genelinde 2025 itibarıyla trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 320 bini aşmıştır. Şarj soket sayısı 35 bini, lisanslı firma sayısı 170’i geçerek Avrupa ortalamasının üzerine çıkmıştır. Bu artışları çok olumlu buluyor ve elektrikli araçlarla temiz enerjiye geçişi destekleyerek karayolu taşımacılığında yeşil dönüşümü sürdürülebilirliğin merkezine yerleştiriyoruz. Elektrikli kamyon, otobüs, minibüs, çekici ve otomobillerin sektörde kullanımına imkan sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yapıyoruz. Bu noktada Kooperatif AUS test ve Uygulama Koridoru ile dünyadaki yenilikçi teknolojilerin ülkemizde uygulanması sağlıyoruz. İstanbul ve Antalya’da Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS) pilot uygulamalarına başladık. Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için fiber optik altyapımızı karayolu genelinde yaygınlaştıracağız.” Demiryolunda yük taşımacılığı payını da yüzde 5’ten yüzde 22’ye yükseltmek için projeyle daha güvenli, dengeli ve çevre dostu çok modlu taşımacılığı da desteklediklerini dile getiren Uraloğlu, 2025’te 13 bin 919 kilometre olan demiryolu ağını 2028’de 17 bin 500 kilometreye, 2053’te ise yaklaşık 29 bin kilometreye çıkararak çevre dostu ulaşım sistemlerini güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtti. “YHT’ler ve yeşil projelerle taşımacılıkta sıfır emisyon hedefi” Bakan Uraloğlu, “YHT’lerimizin her seferi ile hem zaman kazandırıyor hem de çevreye dost bir ulaşım sunuyoruz. Sadece Marmaray projemizle hizmete açtığımız 2013 yılından bu yana 62 milyon ton karbon emisyonunu engelledik. Yeşil Liman Sertifikası ve deniz taşımacılığında dekarbonizasyon projeleriyle denizcilik alanında da çevreci dönüşümü destekliyoruz. “Havalimanlarında ‘Follow Me’ hizmetlerinde kullandığımız 60 yerli TOGG sayesinde de havacılıkta sıfır emisyon hedefine hızla yaklaşıyoruz. Çevreci ve Avrupa’da örnek gösterilen uygulamaları hayata geçiriyoruz. Bizim hedefimiz 2053’te net sıfır emisyondur taşımacılıkta” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu ve Bakan Yumaklı konuşmalarının ardından Her Bilet Bir Fidan Sevdamız Yeşil Vatan Kampayası için imzaları attı.

Nihat Köse: Üreticilerimiz tüm hayvan varlığını aşılamalı

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından üreticilerin korkulu rüyası haline gelen Şap hastalığı ile mücadelede elde edilen başarının önemli olduğunu ve hastalığın kontrol altına alınmasının önemli olduğuna değinen Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, “Bütün hayvanlarımızı mutlaka aşılamamız gerekiyor. Çünkü sürü bağışıklığı çok önemli. Ayrıca aşılamaların başarılı olması rehavete kapılmamıza da sebep olmamalı. Ülkemizde son mihrak sönünceye kadar mücadeleye devam edilmelidir.” dedi. İlkhaber Gazetesi'nden Serhat ŞANLI'nın haberine göre; Tarım ve Orman Bakanlığı, yaptığı açıklamayla Şap (SAT1) hastalığıyla mücadelenin kontrollü şekilde ilerlediğini belirtti. Yapılan açıklamada aşılamanın yüzde 92'ye kadar ilerlediğini ve salgının kontrol altına alındığı belirtildi. Yapılan açıklamayla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, hastalıkla mücadelede önemli bir noktaya gelmenin önemli olduğuna değindi. Hayvan varlığının korunmasında aşılamanın önemine vurgu yapan Nihat Köse, bazı basın yayın ve sosyal medyada aşı yaptırmayın gibi açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini söyledi. Nihat Köse, “Basında ya da sosyal medyada ‘Aşı yaptırmayın, aşı zarar veriyor’ gibi bilim dışı açıklamalar var. Veteriner hekimler olarak söylüyoruz. İşletmenize gelen veteriner hekimler asla size zarar verecek işler yapmazlar. Onların aşılayalım dedikleri her hayvanı aşılatın. İl ve ilçe müdürlüğünde çalışan veteriner hekimler günlerdir gece gündüz, hafta sonu demeden çalıştılar ve aşılamayı yüzde 92'ye kadar getirdiler. Adana'da aşılanan hayvanlardan kan alıp antikor testi de yaptırıyorlar ve sonuçların gayet iyi olduğunu öğrendik. Ancak yurttaşlarımızda gebe hayvanlara aşı yaptırmamak gibi doğru olmayan bir alışkanlık da var. Bütün hayvanlarımızı mutlaka aşılamamız gerekiyor. Çünkü sürü bağışıklığı çok önemli. Ayrıca aşılamaların başarılı olması rehavete kapılmamıza da sebep olmamalı. Ülkemizde son mihrak sönünceye kadar mücadeleye devam edilmelidir. Hayvan hareketlerini de kontrol etmeye devam edelim. Üreticilerimiz bilmedikleri kişilerin yabancı hayvanlarını işletmeye girişlerine engel olmalı. Yani biyo güvenlik önlemlerine azami dikkat gösterilmelidir. Veteriner hekimlerin söylediklerini ciddiye alsınlar ve meslek dışında konuşanları ise önemsemesinler.” diye konuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ülke genelinde görülen Şap Hastalığı (SAT1 serotipi) ile mücadele çalışmalarının planlı, kontrollü ve bilimsel temelde sürdürüldüğüne değinilen açıklama şöyle, “Salgın kontrol altına alınmıştır. Ülke genelinde yürütülen yoğun aşılama, karantina ve saha denetimleri sayesinde hastalığın yayılımı büyük oranda sınırlandırılmıştır. Aşılama oranı yüzde 92'ye ulaşmıştır. Türkiye'deki tüm büyükbaş hayvan varlığı ilk tur aşılamadan geçirilmiş olup, ikinci tur aşılama kampanyası başlatılmıştır. Sahadan düzenli olarak numune akışı sağlanmakta, virüsün genetik yapısı takip edilmektedir. Bilim dışı iddialara karşı adli süreç başlatılmıştır. Sosyal medyada aşıların hayvanları hasta ettiğine yönelik gerçeğe aykırı paylaşımlar yapan kişiler hakkında adli işlemler başlatılmıştır. Acil Eylem Planı kapsamında tüm süreçler titizlikle yürütülmektedir. İl ve ilçe müdürlükleri, laboratuvarlar ve saha ekipleri, Bakanlığımızın Acil Eylem Planı doğrultusunda koordineli şekilde görev yapmaktadır. Veteriner sağlık personeli 7/24 sahadadır. Hastalığın yayılımını önlemek amacıyla denetim, aşılama ve numune alma faaliyetleri aralıksız devam etmektedir.Konuyla ilgili Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile sürekli temas halinde olunarak teknik bilgi paylaşımı yapılmakta, ülkemizdeki gelişmeler düzenli olarak raporlanmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak hayvan sağlığının korunması, hayvancılığın sürdürülebilirliği için tüm tedbirler alınmaya devam etmektedir.”

Tarım ve Orman Bakanlığı: Şap salgını kontrol altına alındı, aşılama oranı yüzde 92’ye ulaştı

Tarım ve Orman Bakanlığı, ülke genelinde görülen şap hastalığı (SAT1 serotipi) ile yürütülen mücadeleye ilişkin son durumu paylaştı. Yapılan yazılı açıklamada, salgının planlı, kontrollü ve bilimsel temelde yürütülen çalışmalar sonucunda kontrol altına alındığı bildirildi. Hastalığın yayılımının, ülke genelinde yürütülen yoğun aşılama, karantina uygulamaları ve saha denetimleri sayesinde büyük oranda sınırlandırıldığı vurgulandı. AŞILAMA ORANI YÜZDE 92, İKİNCİ TURA GEÇİLDİ Mücadele kapsamında Türkiye'deki tüm büyükbaş hayvan varlığının ilk tur aşılamadan geçirildiği belirtildi. Açıklamada, toplam aşılama oranının yüzde 92 seviyesine ulaştığı ve bu başarının ardından ikinci tur aşılama kampanyasının da başlatıldığı kaydedildi. "BİLİM DIŞI İDDİALARA" YÖNELİK ADLİ SÜREÇ Bakanlık, sahadan alınan numunelerle virüsün genetik yapısının da sürekli takip edildiğini belirtti. Ayrıca, sosyal medyada "aşıların hayvanları hasta ettiğine" yönelik gerçeğe aykırı ve bilim dışı iddiaları paylaşan kişiler hakkında adli işlemlerin başlatıldığı duyuruldu. ACİL EYLEM PLANI DEVREDE Tüm süreçlerin "Acil Eylem Planı" kapsamında titizlikle yürütüldüğü ifade edildi. Veteriner sağlık personelinin 7 gün 24 saat esasına göre sahada olduğu, il ve ilçe müdürlüklerinin koordineli şekilde denetim, aşılama ve numune alma faaliyetlerini aralıksız sürdürdüğü bildirildi. Açıklamada ayrıca, konuyla ilgili Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile sürekli temas halinde olunduğu ve gelişmelerin düzenli raporlandığı ifade edildi.

#Tarım ve Orman Bakanlığı