#Tehlike

İLKHABER-Gazetesi - Tehlike haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tehlike haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Dere yatakları daralıyor, tehlike büyüyor Haber

Dere yatakları daralıyor, tehlike büyüyor

Uzmanlar, derelerin yalnızca su taşıyan kanallar olmadığını, kendi yataklarında akma, kıyılarıyla birlikte var olma ve doğal döngülerini sürdürme haklarına sahip ekosistemler olduğunu vurguluyor. Ancak plansız yapılaşma ve yanlış müdahalelerin bu doğal hakları giderek yok ettiği belirtiliyor. Meydana gelen sel felaketlerinin ana nedeninin yağış miktarı değil, dere yataklarının ve taşkın alanlarının daraltılması, doldurulması ve suyun akışının engellenmesi olduğunu ifade eden uzmanlar, “Türkiye genelinde son yıllarda pek çok dere yatağı hobi bahçelerine, konutlara, yollara ve ticari yapılara dönüştürüldü. Taşkın alanları yok edildiği için suyun genişleyebileceği doğal bölgeler de kaybedildi” diyor. İklim değişikliğinin etkileriyle artan şiddetli yağışların, riskleri her geçen gün daha görünür hale getirdiğine dikkat çeken uzmanlar, “Bu konudaki çözüm, betonla kaplanmış derelerin doğaya uygun şekilde restore edilmesi, dere yatakları ve taşkın alanlarının etkin biçimde denetlenmesi ve kaçak yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemesinden geçiyor” ifadelerini kullanıyor. “Dereleri hapsederek afetleri davet ediyoruz” Ekoşehirler, Çevre ve İklim Değişikliği Araştırmaları Derneği Başkanı Oğuz Şahin de, doğal döngülere saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Dereleri beton duvarlar arasına sıkıştırdığımızda aslında suyun nefesini kesiyoruz. Su yönünü bulamadığında ise yerleşim alanlarına doğru taşıyor ve bunun adına da ‘afet’ diyoruz. Biz dere yataklarını daraltmayıp suyun haklarını korursak, su da kentleri korur. Taşkın alanlarını geri kazanmak, denetimi güçlendirmek ve doğa temelli çözümleri hayata geçirmek artık bir seçenek değil zorunluluktur.”

Volkanik miras tehlikede: Hassa’nın doğal hazinesi alarm veriyor Haber

Volkanik miras tehlikede: Hassa’nın doğal hazinesi alarm veriyor

Türkiye’nin en dikkat çekici jeolojik alanlarından biri olan Hatay’ın Hassa Volkanik Bölgesi, sahip olduğu eşsiz doğal ve biyolojik zenginlikleriyle bilim insanlarının ve çevre gönüllülerinin ilgisini çekiyor. Bölge hem oluşum süreci hem de barındırdığı nadir canlı türleriyle ülkenin en özel doğa miraslarından biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bölgenin binlerce yıl önce gerçekleşen volkanik faaliyetlerle şekillendiğini, bu süreçte ortaya çıkan lav konileri, kraterler ve bazaltik yapının doğada benzersiz bir mozaik oluşturduğunu belirtiyor. Hassa Volkanik Bölgesi, sadece jeolojik açıdan değil, endemik bitki türleri, yabani zeytin ağaçları ve zengin su kaynaklarıyla da ekolojik bir hazine olarak değerlendiriliyor. Bölgedeki yabani zeytin ağaçlarından elde edilen doğal zeytinyağının, hem aromatik kalitesi hem de genetik çeşitliliği açısından büyük önem taşıdığı vurgulanıyor. Ayrıca yer altı ve yer üstü su kaynaklarının zenginliği, bölgenin sürdürülebilir ekoturizm açısından büyük bir potansiyel taşıdığını ortaya koyuyor. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, ilkhaber-gazetesi.com’a yaptığı açıklamada, bölgenin korunması gerektiğini söyledi. Öğünç, “Hassa Volkanik Bölgesi, benzersiz jeolojik yapısı, nadir ve nesli tehlike altında bulunan canlı türleri, çok özel yabani zeytin ağaçları ve bundan elde edilen zeytinyağı, zengin yer altı ve yer üstü su kaynakları bakımından mutlaka ama mutlaka koruma altına alınıp ekoturizme kazandırılması gereken Hatay'ın muhteşem bölgesi. Bu eşsiz bölge için ‘Aman ha aman’ diyorum. Sonra ‘ah vah’ dememek, sonra ‘keşke’ dememek ve gözyaşı dökmemek için buralara gözümüz gibi sahip çıkalım” dedi. Abdullah Öğünç, bölgenin plansız yapılaşma, madencilik faaliyetleri veya kontrolsüz tarımsal uygulamalardan korunması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu alan sadece Hatay için değil, Türkiye'nin doğa mirası için de paha biçilemez bir değere sahip. Eğer bugünden önlem almazsak, geri dönüşü olmayan kayıplar yaşayabiliriz. Hassa Volkanik Bölgesi’nin jeopark statüsüne kavuşması ve kontrollü ekoturizm faaliyetleriyle yerel halkın da bu süreçten ekonomik olarak fayda sağlaması son derece önemli” ifadelerini kullandı.

Antalya'da bikinili kadın trafiği tehlikeye düşürerek, polisi çileden çıkarttı Haber

Antalya'da bikinili kadın trafiği tehlikeye düşürerek, polisi çileden çıkarttı

16 Ekim 2024 tarihinde, Antalya'nın Manavgat ilçesinde, bikinili bir genç kadının trafiği tehlikeye düşürdüğü ihbarı üzerine polis ekipleri olay yerine intikal etti. Ekipler, genç kadının, Mersin’deki oğlunun yanına gitmek istemesi nedeniyle yaşanan karmaşada zor anlar yaşadı. TRAFİĞİ TEHLİKEYE ATTI Manavgat Çevreyolu Köprüsü'nde bir kadının yola çıkarak trafiği tehlikeye düşürdüğü ihbarıyla hareket eden Manavgat Emniyet Müdürlüğü ekipleri, köprüden Alanya istikametine doğru yürüyen bikinili bir genç kadınla karşılaştı. Kadın, zaman zaman yola çıkarak araçların geçişini engelliyor, durumu daha da tehlikeli hale getiriyordu. Polis ekipleri, genç kadını yoldan kenara almak istediklerinde, kadın elinde ve yüzünde siyah çamurla görünüyordu. Genç kadın, Mersin’deki oğlunun yanına gitmek istediğini ancak ulaşım araçlarının kendisini almadığını belirtti. Üzerine tişört giymesi konusunda uyarı yapan polis memuruna "Niye giyiyormuşum? Turistim ben," diye tepki gösterdi. Ekiplerin yardım tekliflerini geri çeviren kadın, olayın sebebinin polisler olduğunu iddia etti ve kendisinin üst düzey tanıdıkları olduğunu belirterek tehditte bulundu. POLİSLERİ AĞRI'YA SÜRDÜRMEKLE TEHDİT ETTİ Polislerin kendisine yardımcı olacaklarını söylemesine inanmayan genç kadın, kendisinin bu durumlara gelmesinden polislerin sorumlu olduğunu belirterek, üst düzey tanıdıkları olduğunu, olay yerindeki tüm polisleri Ağrı'ya sürdüreceğini söyledi. Polislerin ikna çabaları sonuç vermeyince, sağlık ekipleri de olay yerine çağrıldı. Sağlık görevlileri, genç kadının tansiyonunu ölçmek için ambulansa binmesini sağladı. Bu sırada kadın, sağlık ekiplerine polisleri şikayet etti. Sonunda, Manavgat Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki bir kadın polis, genç kadının dertlerini dinleyerek onu ikna etti ve otogara götürerek otobüse bindirmeye çalıştı. Genç kadın, polis otosuyla otogara ulaştırıldı ve oradan otobüse binerek Manavgat'tan ayrıldı.  Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Katil Semih Çelik'in "İncel" gruplarıyla ilişkisi araştırılıyor Haber

Katil Semih Çelik'in "İncel" gruplarıyla ilişkisi araştırılıyor

19 yaşındaki Semih Çelik, kendisiyle aynı yaştaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner'i katlettikten sonra intihar etti. Katilin cep telefonunda yapılan incelemelerde, "involuntary celibacy" (istemsiz bekar) anlamına gelen ve kadınlara karşı öfke besleyen erkeklerin oluşturduğu "incel" gruplarıyla iletişimde olduğu belirlendi. Cinayetin ardından bu gruplar içinde katili destekleyici ve övücü paylaşımlar dikkat çekerken, emniyet güçleri bu mesajların peşine düştü. Yetkililer, Semih Çelik’in işlediği suç ile ağustos ayında Eskişehir’de gerçekleşen aşırı sağcı sembollerin kullanıldığı bir saldırı arasında bağlantı olabileceği ihtimalini araştırıyor. İNCEL GRUPLARI VE ŞİDDET EĞİLİMLERİ "İncel" olarak tanımlanan kişiler, genellikle kadınlara ve topluma karşı nefret besleyen erkeklerden oluşuyor. Karşı cinsle iletişim kuramayan bu kişiler, internet ortamında kadınları aşağılayan ve şiddeti savunan söylemleriyle biliniyor. Bu tür grupların şiddet eğilimleri, son yıllarda dünya genelinde endişe verici boyutlara ulaştı. UZMANLAR UYARIYOR Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel, toplumdaki şiddetin normalleşmesine dikkat çekti. Ögel, "Psikopatlar genellikle yüzeysel bir çekiciliğe sahip olabilir ve insanları etkileyerek peşlerinden sürükleyebilirler. Tarihte ve günümüzde bu tür tarikatlar ya da topluluklar incel, satanizm gibi sapkın fikirler etrafında toplanabilir ve bu kişilerin başında genellikle bir psikopat bulunur" dedi. POLİS OPERASYONLARA HAZIRLANIYOR Semih Çelik’in bağlantıda olduğu bu tehlikeli gruplarla ilgili polis ekipleri geniş çaplı bir takip başlattı. Yakın zamanda ülke genelinde bu gruplara yönelik operasyonların düzenlenebileceği öngörülüyor. Türkiye’de son dönemlerde artış gösteren bu tür şiddet olaylarının arka planında yatan sosyolojik ve psikolojik nedenler, uzmanlar tarafından tartışılmaya devam ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.