#teknoloji

İLKHABER-Gazetesi - teknoloji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, teknoloji haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Milyarderlerin serveti 15,8 trilyon dolara ulaştı Haber

Milyarderlerin serveti 15,8 trilyon dolara ulaştı

UBS, Milyarder Hedefleri Raporu'nu yayımladı. Rapora göre, yaşanan dalgalanmalara rağmen teknoloji hisseleri ve finansal varlık fiyatlarının genel olarak yükselmesiyle milyarderlerin toplam serveti yeni zirvesine ulaştı. Milyarderlerin sayısı bu yıl geçen yıla kıyasla yüzde 8,8 artarak 2 bin 919'a çıkarken, toplam servetleri yüzde 13 yükselişle 15,8 trilyon dolara ulaştı. Servetteki artış, 2021'den sonraki en yüksek ikinci yıllık yükseliş oldu. Coğrafi olarak bakıldığında, Amerika kıtası milyarder servetinde yüzde 15,5'lik artışla 7,5 trilyon dolar seviyesine ulaşarak başı çekti. Asya-Pasifik bölgesindeki milyarderlerin serveti yüzde 11,1 artarak 4,2 trilyon dolara çıkarken, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki servet yüzde 10,4 artışla 4,1 trilyon dolara yükseldi. Teknoloji milyarderlerinin serveti yüzde 23,8 artışla 3 trilyon dolara çıktı. Milyarder servetinin en yoğunlaştığı diğer alanlar tüketici ve perakende, sanayi ve finansal hizmetler sektörleri oldu. Bu yıl 91 kişi, toplam 297,8 milyar dolar miras alarak milyarderler arasına katıldı. Miras kalan servet tutarı geçen yıla kıyasla yüzde 36 arttı. Bankanın hesaplamaları doğrultusunda, gelecek 15 yılda milyarder çocuklarına en az 5,9 trilyon dolar miras geçeceği öngörüldü. Aynı dönemde, 196 girişimci kendi çabalarıyla milyarder olurken, toplam servetleri 386,5 milyar dolar olarak hesaplandı. Dünya genelinde erkek milyarderlerin sayısı 2 bin 545, kadın milyarderlerin sayısı ise 374 oldu. Milyarderlerin gelecek yıla ilişkin en büyük endişeleri arasında tarifeler, büyük jeopolitik çatışmalar ve politika belirsizliği yer aldı.

Akdeniz ve Ege çekiyor, Adana göç veriyor Haber

Akdeniz ve Ege çekiyor, Adana göç veriyor

Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biri olan Adana’nın merkez ilçelerinden Seyhan’ın 3 bin 500 yıllık göç serüveninin mekânsal verilerle aktarıldığı “Seyhan İlçesi Göç Haritası” adlı kitabın yazarı araştırmacı Fatih Aktaş, bu eserinde kentin sosyal, ekonomik ve demografik dönüşümünü gözler önüne serdi. Aktaş, bu eserde hem iç göç hem de dış göç dinamiklerini analiz ederek ilçedeki göçün sebeplerini, yönünü ve etkilerini mekânsal verilerle ortaya koydu. Mahallelere göre nüfus yoğunluğu, göç veren ve göç alan bölgeler gibi kritik bilgiler görsellerle desteklenirken, göçmen nüfusun ilçeye entegrasyonu, hizmet ihtiyaçları ve toplumsal yapıya etkisi de detaylı biçimde ele alındı. Aktaş, akademisyenler, yerel yöneticiler, şehir plancıları ve sosyal hizmet uzmanları için önemli bir kaynak niteliği taşıyan, sürdürülebilir şehir politikaları ve göç yönetimi açısından da yol gösterici bir referans olarak öne çıkan bu çalışmanın yanı sıra, Adana’nın göç veren yapısına ilişkin de araştırma yaptı. Göçte büyük artış Kent Sosyolojisi, Göç ve Yerel Siyaset Uzmanı Fatih Aktaş'ın araştırmasına göre, 2007 yılında 399.910 kişi olan Adana kökenli göçmen nüfus, 2024’te 616.940 kişiye ulaştı. Son 17 yılda yüzde 54,27’lik artış yaşanması, Adana’nın ülke genelinde önemli bir göç veren il olduğunu ortaya koydu. Adanalı nüfusun en çok ikamet ettiği iller 2007’den 2024’e değişmezken, bu illere göç edenlerin sayısı ciddi şekilde arttı. İstanbul 67.342 kişiden 104.912’ye yükselerek yüzde 55,8 büyüme gösterdi. Mersin’de artış yüzde 52,3, Ankara’da yüzde 64,0, Antalya’da yüzde 76,8, Hatay’da yüzde 47,3 ve İzmir’de yüzde 69,3 olarak kaydedildi. Uzmanlar, İstanbul ve Mersin’in mutlak nüfus açısından hala en fazla Adanalı çeken merkezler olduğunu, Antalya ve İzmir’in ise yüksek büyüme oranlarıyla yaşam kalitesi ve emeklilik göçü çekim gücünü artırdığını belirtiyor. Bölgesel eğilimler ve nedenleri Metropoliten göç: İstanbul, Ankara ve İzmir’deki artış, yüksek nitelikli iş ve eğitim arayışının devam ettiğini gösteriyor. Yakın bölge göçü: Mersin ve Hatay’da büyüme toplam ortalamaya yakın seyrediyor, coğrafi yakınlık hâlâ önemli bir faktör. Ege ve Akdeniz çekimi: Antalya ve Muğla’da göçün toplamın çok üzerinde artması, turizm ve hizmet sektöründeki iş olanaklarının çekim gücünü artırdığını ortaya koyuyor. Doğu ve Güneydoğu’daki düşüş: Erzurum ve Diyarbakır gibi illerdeki azalma, kamu personeli rotasyonları ve tayin sistemlerindeki değişikliklerden kaynaklanıyor. Stratejik çıkarımlar Araştırma, Adana’nın nüfus tutma kapasitesini artırması gerektiğini vurguluyor. Beyin göçü riski yüksek olan Ankara ve İzmir’e göçün önlenebilmesi için tarım dışı sektörlerde, hizmet, teknoloji ve sanayi alanlarında yüksek katma değerli istihdam olanakları yaratılması gerekiyor. Aktaş’ın çalışması, Adana kökenli nüfusun göç dinamiklerinin klasik ekonomik motivasyonlar ile yaşam kalitesi odaklı yeni trendlerin birleşimiyle şekillendiğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin dört bir yanına yayılan Adanalı diaspora, şehirlerin ekonomik ve sosyal çekim gücünü net biçimde yansıtıyor.

Unutulmaya yüz tutan oyuncak, usta ellerinde yeniden hayat buluyor Haber

Unutulmaya yüz tutan oyuncak, usta ellerinde yeniden hayat buluyor

Bir zamanlar sokakların neşesi olan topaç, teknoloji çağının gölgesinde unutulmaya yüz tutsa da, Hataylı bir usta sayesinde geleceğe taşınıyor. Ahşap, çivi ve sicim ipten yapılan bu basit ama eğlenceli oyuncak, çocukluğun simgesi olmaya devam ediyor. Antakyalı Şahin Kadınoğlu, 38 yıldır el emeğiyle topaç üretiyor. Babasından öğrendiği bu geleneği yaşatmak için küçük atölyesinde büyük bir özveriyle çalışan usta, topaç yapımını hem üretip hem de yeni nesle öğretiyor. “Topaç sadece bir oyuncak değil, sabrı, dengeyi ve el emeğini öğreten bir kültür mirasıdır. Geçmişle bağ kurmanın en sade halidir” diyen Kadınoğlu, çocukluğunda sokaklarda topaç çevirdiklerini ve kimisinin topacının daha uzun döneceği için yarıştıklarını anlatıyor. “Şimdi çocuklar ellerinde telefonlarla büyüyor” Şahin Kadınoğlu’nun atölyesinden çıkan el yapımı ahşap topaçlar yalnızca Hatay’da değil, Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. Şahin Kadınoğlu, atölyesini ziyaret eden öğrencilere topaç yapımını uygulamalı olarak göstererek, unutulmaya yüz tutan bu kültürel değeri tanıtıyor. Şahin Kadınoğlu, “Ahşaptan tamamen el emeğiyle yapılan bu oyuncaklar köy pazarlarında, el sanatları fuarlarında ve internet sitelerinde alıcı buluyor. Bu kültürün kaybolmasını istemiyorum. Bizler çocukluğumuzun oyunlarını gelecek nesillere aktarmazsak, onlar sadece ekrandaki oyunları bilecek. Şimdi çocuklar ellerinde telefonlarla büyüyor ama topaç, hâlâ bazılarının kalbinde yer bulabiliyor” dedi.

'Türkiye Innovation Week 2025'te yapay zeka konuşulacak Haber

'Türkiye Innovation Week 2025'te yapay zeka konuşulacak

TİM'den yapılan açıklamaya göre, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu Türkiye'nin ve yakın coğrafyanın en büyük inovasyon buluşması olarak nitelendirilen TIW, 9-11 Ekim'de, Ticaret Bakanlığı’nın desteği ve TİM ev sahipliğinde 12'nci kez düzenleniyor. "Tomorrow:Now (Yarın:Şimdi)" temasıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek etkinliğin, her yıl olduğu gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşmesi bekleniyor. Etkinlikte, yapay zekanın üretimden hukuka, savunma sanayinden eğitime kadar hayatın her alanını dönüştürdüğü yeni bir çağda, TIW bu dönüşümü çok katmanlı biçimde ele alacak. İnsan, kültür ve iş modellerinin yeniden şekillendiği bu dönemde etkinlik, teknoloji liderlerini, girişimcileri, akademisyenleri, öğrencileri ve kamu temsilcilerini ortak bir vizyonda buluşturacak. Açıklamada etkinlik hakkındaki değerlendirmelerine yer verilen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına taşıma hedefi doğrultusunda inovasyonun artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu belirtti. Gültepe, "Üretim kabiliyetimizi ileri teknoloji ve yapay zeka ile buluşturmazsak, küresel rekabette geri kalırız. Bu nedenle TİM olarak inovasyonu yalnızca teknoloji geliştirme değil, bir düşünme biçimi, bir kültür olarak görüyoruz. Türkiye Innovation Week 2025 bu anlayışın en güçlü platformudur." ifadelerini kullandı. "WINGS" gibi programlarla inovatif iş fikirleri ve yaratıcı girişimlerin önünün açılması hedefleniyor Açıklamada yer alan bilgilere göre, TİM, inovasyonu bir proje olarak değil, bütüncül bir ekosistem anlayışıyla ele alıyor. İnovaLİG ile kurumsal inovasyonu teşvik ederken, İnoSuit programıyla üniversite-sanayi iş birliklerini güçlendiriyor. Gençlere yönelik İnovaTİM ağıyla geleceğin inovasyon liderlerini yetiştiriyor, TİM-TEB Girişim Evleri aracılığıyla girişimcilik kültürünü tabana yayıyor. Bu yıl TIW kapsamında hayata geçirilecek "WINGS" gibi programlarla da inovatif iş fikirlerinin ve yaratıcı girişimlerin önünü açmayı hedefliyor. Geliştirilen çözümler yalnızca fikir olarak kalmıyor, Türkiye'nin ihracatında somut rekabet avantajına dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu çabaların sonucu olarak Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi'nde son yıllarda dikkat çekici bir yükseliş kaydetti. Bu yükseliş, Türkiye'nin uluslararası inovasyon kapasitesinin tanındığını ve TIW'in stratejik hedeflerine ulaşma yolunda ciddi bir mesafe alındığını ortaya koyuyor. Etkinlik boyunca çok sayıda konuşmacının yer aldığı paneller, masterclass'lar, inovatif sergiler, deneyim alanları ve atölye çalışmalarıyla ziyaretçilere çok yönlü bir deneyim sunulacak. Yapay zekanın dönüştürücü etkisi, üretimden savunma sanayine, eğitimden hukuka kadar pek çok alanda örnek vakalarla tartışılacak. TIW, teknolojinin ötesine geçen, kültürü, insanı ve yeni iş yapma biçimlerini merkeze alan bir vizyon sunacak. Bu yıl TIW sadece üç günlük bir etkinlikle sınırlı kalmıyor. Etkinlik sonrasında yıl boyunca sürecek bir dijital etkileşim ağı da oluşturulacak. LinkedIn üzerinden yapılacak anketler, katılımcı içerik paylaşımları ve sürpriz ödüllerle TIW, etki alanını dijital mecralarda da sürdürecek. Etkinlik, dünyada ve Türkiye'de fark yaratan inovasyon liderlerini, sektör öncülerini, girişimcileri ve öğrencileri aynı çatı altında buluşturacak. Başarı, küresel ödüllerle taçlandı Verilen bilgiye göre, TIW, bu yıl aldığı prestijli ödüllerle de dikkati çekiyor. "The Stevie Awards 2025"te TIW, başvurduğu tüm kategorilerde ödüle layık görüldü. TIW'e "GOLD-Conferences & Meetings (Convention)", "GOLD-Corporate & Community (B2C Event)" ve "BRONZE-Corporate & Community (Community Engagement)" ödülleri verildi. Ayrıca, Eventex ödüllerinde de ikisi altın bir bronz olmak üzere üç ödül aldı. Bu kapsamda, TIW, "Public Event Gold", "Conference Gold" ve "Community Engagement Event Bronze" ödüllerine layık görüldü. Bu ödüllerle birlikte TIW, bugüne kadar toplam 17 ödül kazanmış oldu. Bu başarı, etkinliğin her yıl daha da büyüdüğünü ve inovasyon dünyasındaki önemini pekiştiriyor. Öte yandan katılımın ücretsiz olduğu etkinliğe "turkiyeinnovationweek.com" adresinden ön kayıt yaptırılması zorunlu olacak.

Adana'nın yaylası teknolojiden yoksun! Telefon bile çekmiyor Haber

Adana'nın yaylası teknolojiden yoksun! Telefon bile çekmiyor

Yazın kavurucu sıcağından kaçmak ve kafa dinlemek isteyen vatandaşların uğrak noktası olan Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Göller Bölgesi Yenikuyu Mahallesi, doğallığıyla cezbediyor ancak teknolojik altyapı eksikliği nedeniyle vatandaşları zorluyor. Cep telefonlarının dahi çekmediği mahallede iletişim büyük bir sorun haline geldi. Kışın yaklaşık bin olan nüfusun yaz aylarında 4 bine ulaştığı yaylada, internet ve telefon şebekesi yetersizliği özellikle gençler ve öğrenciler için ciddi mağduriyetlere neden oluyor. “Ders çalışamıyoruz, mesajları göremiyoruz” Mahalle sakinlerinden üniversite öğrencisi Akif Emre Özdemir, eğitim hayatının yaylada sekteye uğradığını belirterek, “Derslerimize çalışamıyoruz, konu tekrarı yapamıyoruz. Hocaların gönderdiği mesajları göremiyoruz. Zaman geçmiyor. Yetkililerden telefon ve internetin çekmesini istiyoruz” dedi. “Dağa taşa çıkıyoruz, yine çekmiyor” Bir diğer mahalleli İsmail Akçalı ise iletişim kurabilmek için sürekli yüksek yerlere çıktıklarını söyleyerek, “Telefon çekmiyor, dağa taşa çıkıyoruz. Telefon çeken yer arıyoruz. Bir yerden telefon geliyor ama cevap veremiyoruz. ‘Neden dönmediniz’ diyorlar, ama telefon hiç çekmiyor. Dağın başına bir şebeke kurulsa, sorun çözülecek” dedi. “Çocuklarım bile buraya gelmek istemiyor” Cep telefonu taşımadığını söyleyen Mustafa Çakıcılı da yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: “Kozan ya da başka şehirdeki akrabalarımızı aramak için tepeye çıkmak gerekiyor. Çocuklarım ‘internet çekmiyor’ diye gelmiyor, Kozan’da sıcakta yanıyorlar. Burada en az bin ev var, bu soruna acil çözüm bekliyoruz. O yüzden ben de artık cep telefonu taşımıyorum.” “Torunları çağırıyoruz, ama internet yok diye gelmiyorlar” Yaylada yaşayan Osman Yağbasanlar ise torunlarına seslenerek, “Torunlara ‘yaylaya gelin’ diyorum, ama ‘internet yok’ diye gelmiyorlar. Doğayla baş başayız ama artık bu çağda bu kadar kopukluk olmamalı. Yetkililerden acil çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı. “2020’den beri başvuru yapıyoruz, hâlâ yatırım planında yok” Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi Rümeysa Gül de yıllardır aynı sorunla mücadele ettiklerini belirtti: “Ben her yaz buradayım. 2020 yılından beri cep telefonu şebekesi için başvuru yapıyoruz. Ama hâlâ yatırım planında yok. İnternete giremiyoruz, sınav sonuçlarına bile bakamıyoruz. Duyuruları kaçırıyoruz. Başka bölgelere gitmek zorunda kalıyoruz” dedi. Vatandaşlar çözüm bekliyor Teknolojinin her alanda yaşamı kolaylaştırdığı bir dönemde, Adana’nın bu bölgesinde temel iletişim hizmetlerinin hâlâ sağlanamıyor olması tepkilere yol açtı. Göller Bölgesi Yenikuyu Mahallesi sakinleri, başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile GSM operatörleri olmak üzere yetkililerden bu sorunun bir an önce çözüme kavuşmasını talep ediyor.

Geleceğin kentleri bugünden kodlanıyor Haber

Geleceğin kentleri bugünden kodlanıyor

Artan kent nüfuslarıyla birlikte kentlerin karşı karşıya kaldığı sorunlar da her geçen gün çeşitleniyor. Trafik yoğunluğu, çevre kirliliği, Çevre ve güvenlik gibi temel meseleler, günümüz şehir yaşamını doğrudan etkileyen başlıca zorluklar arasında yer alıyor. Ancak, teknolojik gelişmeler bu sorunlara yenilikçi çözümler sunma potansiyeli taşıyor. Bu noktada en önemli kavramlardan biri ise “Akıllı Kentler” modeli olarak öne çıkıyor. Bu model, kent yaşamını daha sürdürülebilir, verimli ve yaşanabilir hale getirmeyi hedefliyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yerel Yönetimler Uzmanı Oğuz Şahin, "Akıllı kentler, geleneksel şehir altyapısının dijital teknolojilerle entegre edilmesi yoluyla yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Bu dönüşüm, yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda stratejik planlama, toplumsal katılım ve sürdürülebilirlik anlayışını da içinde barındırıyor” dedi. Veri odaklı yönetim Akıllı kentlerin temelinde veri analitiği, yapay zekâ, sensör teknolojileri ve nesnelerin interneti (IoT) gibi ileri teknolojiler bulunduğunu vurgulayan Şahin, “Bu araçlar sayesinde kent yönetimi çok daha etkili, verimli ve gerçek zamanlı hale geliyor” ifadesi kullandı. Şahin, özellikle trafik yönetimi alanındaki uygulamalara dikkat çekerek şunları söyledi: “Akıllı trafik sistemleri sayesinde yollar üzerindeki yoğunluk anlık olarak izlenebiliyor, trafik akışı sensörler ve kameralar yardımıyla optimize ediliyor. Bu hem sürücülere zaman kazandırıyor hem de hava kirliliğini azaltarak çevresel katkı sağlıyor.” Enerjide verimlilik, sokakta güvenlik Yalnızca ulaşım değil, enerji yönetiminin de akıllı kentlerin önemli bir parçası olduğuna değinen, Şahin, bu alandaki gelişmeleri şöyle özetledi: “Akıllı enerji yönetim sistemleri, kentlerin enerji kullanımını izleyip kontrol edebiliyor. Bu da hem maliyetleri düşürüyor hem de karbon ayak izini azaltıyor. Ayrıca, akıllı aydınlatma sistemleri sayesinde sokak lambaları sadece gerektiği kadar ışık veriyor. Böylece hem enerji tasarrufu sağlanıyor hem de gece güvenliği artırılıyor.” Şahin, akıllı kent adımlarının yalnızca teknolojiye yatırım yapmakla sınırlı olmadığını da dile getirerek, “Bu süreçte veri güvenliği, dijital eşitsizlikler ve vatandaş katılımı gibi sosyal boyutların da mutlaka dikkate alınması gerekiyor. Kentleri dönüştürürken sadece algoritmalara güvenemeyiz. Katılımcı yönetim modelleri, sosyal adalet ve bireysel hakların korunması da en az teknoloji kadar önem taşıyor. Akıllı şehirlerin sunduğu fırsatlar, ancak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmeli. Teknolojiyi bir araç olarak kullanmalı, onu kapsayıcı ve sürdürülebilir bir vizyonla harmanlamalıyız. Geleceğin kentleri, yalnızca dijitalleşen değil, aynı zamanda daha adil, yaşanabilir ve dirençli kentler olmalıdır.”

ASKİ dijital dönüşüm ile hizmet kalitesini artırıyor Haber

ASKİ dijital dönüşüm ile hizmet kalitesini artırıyor

Adana Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), tüm yazılım ve dijital altyapı çalışmalarını kendi kaynakları ve alanında uzman yazılımcı personeli ile geliştiriyor. Bu sayede, bilgi yönetim sistemini (BYS) tamamen öz kaynaklarıyla güncel yazılım teknolojilerini kullanarak inşa eden ASKİ, ‘dijital dönüşüm’ sürecini sürdürüyor.  ASKİ Koordinasyon Merkezi, 7/24 vatandaşa hizmet veriyor Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın göreve gelmesinden bu yana çok önemli yatırımlar yapan ASKİ, dijital dönüşüm ile de teknolojiyi kullanarak halka hizmet ediyor. ASKİ Koordinasyon Merkezi (ASKOM), ALO 185 ihbar hattı ile 7/24 hizmet veriyor.  Vatandaşların 185 çağrı merkezini arayarak ya da WhatsApp hattı üzerinden bildirdikleri her türlü talep, şikayet ve önerileri tek bir yerden yönetilip, ihtiyaç durumunda iş emirleri üreterek ilgili birimlere anlık iletilmekte ve bildirim yapılan bölgeye kısa süre içerisinde ekipler ulaşmaktadır. Yılda 1 milyon çağrıyı karşılayan merkezin yüzde 95 oranında memnuniyet oranı bulunuyor. E-Devlet ile ASKİ abonelik işlemleri hızlandı, %72’si dijital ortamda gerçekleşiyor ASKİ, abonelik işlemlerinde dijital çözümlerle vatandaşlara hız ve kolaylık sunuyor. E-Devlet üzerinden yeni abonelik başvurusu, abonelik devri, fatura sorgulama, sözleşme feshi ve arıza başvurusu gibi işlemleri gerçekleştirmek mümkün hale gelirken, abonelik işlemlerinin %72’si artık kurumlara gelmeden yapılabiliyor. Ayrıca geliştirilen Adana ASKİ Mobil uygulaması sayesinde su faturası ödeme, online randevu alma, geçmiş ödemeleri inceleme ve arıza bildirimi gibi hizmetlere akıllı telefonlardan kolayca erişilebiliyor. Uygulama, iOS ve Android cihazlarda ücretsiz olarak indirilebilir. Aynı zamanda ödeme işlemlerinin her yerden, güvenli bir şekilde yapabilmesi için online tahsilat sistemi modernize edildi. 24 banka ile online olarak tahsilat yapılıyor. Otomatik ödeme talimatı olan aktif olarak toplam 383.096 sözleşme bulunuyor. Her sözleşme numarasına ait yalnızca bir bankadan talimat verilebilmesi sayesinde mükerrer ödeme dönemi son buldu. Adana’da SCADA ve Kontrol Merkezi, su yönetiminde teknolojik bir dönüm noktası oluyor Adana’da bir ilk hayata geçirilerek SCADA ve Kontrol Merkezi hizmete açıldı. 200.000 abone kapsamında SCADA basınç yönetimi sistemi kuruldu ve dağınık SCADA sistemlerinin tek bir merkezden yönetilmesi sağlanarak diğer sistemler ile entegre edildi. İleri teknoloji ve yapay zeka destekli merkez sayesinde her damla su gerçek zamanlı ve tek bir merkezden 7/24 takip edilebiliyor. Hatlar üzerindeki olası arıza ve su kayıp kaçakları anında tespit edilerek ekipler sorun olan bölgeye yönlendiriliyor ve hızlı müdahale ile su kayıpları asgari seviyeye düşürülüyor. 15 yıldır kullanılan el terminalleri yeni teknolojilere göre dizayn edilerek endüstriyel akıllı cihazlara dönüştürüldü. Bu sayede Tufanbeyli’ye kadar tüm fatura okumaları online olarak anlık gerçekleştirilebiliyor. 992 bin aboneye ait sayaçların günlük 32 bin tanesi 252 adet el terminali ile okunuyor.  ASKİ, Doğal Afetlere Karşı Felaket Kurtarma Merkezi ile sistem güvenliğini artırdı ASKİ’nin ağ altyapısını güçlendirmek için Ankara merkezli Felaket Kurtarma Merkezi devreye alındı ve sunucular taşındı. Adana’da olası doğal afet durumlarında ASKİ’deki işleyişin aksamaması için tasarlanan sistem, sunucuları eşzamanlı olarak yedekliyor ve anlık olarak devreye girecek şekilde uzaktan yönetilebiliyor. Dijitalleşme adımları ve süreç yönetimindeki yeniliklerle hizmet kalitesini her geçen gün artıran ASKİ, başarılı sonuçlara imza atıyor. Hayata geçirilen uygulamalar ve sistemli şekilde ilerleyen süreç sayesinde arızalar, aciliyet durumlarına göre 8-24 saatte çözülüyor. Sayaç değiştirme süresi 7 günden 1 güne; abone keşfi süresi ise 5 günden 1 güne indi. Fesih başvuruları artık aynı gün içinde sonuçlandırılıyor. 2023 -2024 arası 10 aylık tahakkuk miktarı m³ bazında %5.25 oranında artış gösterdi. Bu veriler, ASKİ’nin vatandaşa daha hızlı ve etkin hizmet sunma hedefinde önemli bir ilerleme kaydettiğini ortaya koyuyor.

Ergenlik çağındaki çocukları teknoloji bağımlılığından korumanın yolları Haber

Ergenlik çağındaki çocukları teknoloji bağımlılığından korumanın yolları

Ergenlik çağındaki çocuklar, teknolojiye ve dijital dünyaya hızla adapte olan bir nesil oluşturuyor. Bu süreçte, aşırı teknoloji kullanımı ve dijital bağımlılık, önemli bir sorun haline gelebiliyor. Ergenler, sosyal medya, oyunlar ve internet gibi platformlarda daha fazla vakit geçirirken, fiziksel aktivite, yüz yüze iletişim ve uyku gibi sağlıklı alışkanlıklardan uzak kalıyor. Teknoloji bağımlılığının, ergenlerin psikolojik ve sosyal gelişimlerini olumsuz etkilediğini ifade eden uzmanlar, "Bu durum, depresyon, kaygı ve yalnızlık gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, ailelerin ve eğitimcilerin, teknolojiyi bilinçli ve dengeli kullanma konusunda rehberlik etmesi büyük önem taşır. Teknoloji kullanımı sınırlandırılmalı, zaman yönetimi becerileri kazandırılmalı ve sosyal etkinliklere katılım teşvik edilmelidir" uyarısında bulunuyor. Psikolog Yazar Dr. Lisa Damour da, ergenlik çağındaki çocukların ekran başında geçirdiği süreyi yönetmesine yardımcı olacak püf noktalarına değindi. Özellikle sosyal medya veya video oyunlarıyla meşgul olduklarında, ekran başında ne kadar vakit geçirdiklerini yönetmenin çocuklar için her zaman kolay olmadığını ifade eden Damour, "Bunun nedeni, söz konusu mecraların gençlerin kolayca kalkıp gidemeyeceği şekilde tasarlanmış olmasıdır. Ergenlik çağındaki çocuğa teknoloji hakkındaki düşüncelerin sorulması, ekran başında vakit geçirmenin diğer faaliyetlerin yerini almasına izin verilmemesi ve sağlıklı ekran kullanımı konusunda örnek olunması, bu sürecin yönetilmesine önem taşır" dedi.  Psikolog Yazar Dr. Damour, şunları kaydetti: "Teknolojik cihazları hangi amaçlar için kullandıkları konusunda gençlerle yaptığımız sohbetlere gerçek bir merak duygusuyla yaklaşmak, çoğu zaman bu diyalogların daha başarılı geçmesini sağlayacaktır. Çocuğunuzun teknolojiyi kullanmanın hangi yönlerini sevip hangi yönlerini sevmediğini öğrenmeye çalışın. Farklı dijital etkinlikler sırasında kendilerini nasıl hissettiklerini sorun. Bunları yapmak çocuğunuzla daha yakın bir ilişki kurmanızı sağlayacaktır. Ayrıca çocuğunuzun bu etkinlikleri mümkün olan en iyi şekilde tecrübe etmesini sağlayacak sınırları birlikte belirlemenize de yardımcı olacaktır. Çocuğunuzun ekrana bakmasına karşı olmak yerine, sağlıklı gelişimini destekleyen faaliyetlere katılmasını destekleyin. Derslerine bolca vakit ayıran, yüz yüze etkileşimlerden keyif alan, evdeki işlere veya çevresindeki insanlara yardım eden ve fiziksel olarak aktif olan gençlerin genellikle ekranlarla en sağlıklı ve dengeli ilişkiyi kurmayı başaran kişiler olduğu görülmektedir. Ergenlik çağındaki gençler, yetişkinlerin sözleri kadar davranış şekillerine de dikkat ederler. Ekranlarla ilişki konusunda önce sizin sağlıklı alışkanlıklar edinmeniz, çocuğunuzun da aynısını yapmasına yardımcı olacak ve ekran süresiyle ilgili kurallarınızı uygulamanızı kolaylaştıracaktır."

Alparslan Türkeş Üniversitesi’nden Gıda Mühendisliği için yeni tanıtım hamlesi Haber

Alparslan Türkeş Üniversitesi’nden Gıda Mühendisliği için yeni tanıtım hamlesi

Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, bilgisayar teknolojileri konusunda bölgenin öncü üniversitesi olacaklarını belirterek, bu zenginliği dünyanın çeşitli üniversiteleriyle de entegre edeceklerini söyledi. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ne iade-i ziyarette bulunan Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen, Başkan Cafer Esendemir ve Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü. “Gıda mühendisliği bölümünü lezzet festivalinde tanıtacağız” Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak lezzet festivali alanında gıda mühendisliği bölümünün standını açtıklarını belirten Prof. Dr. Sözen şunları söyledi: “Bu yıl gıda mühendisliği bölümüne 9 öğrenci geldi. Bu kadar tarım kenti olan bir şehirde Çukurova’da ziraat fakültesi var. Onlar ürünü ürettiler. Bu ürünü test edecek, ürünün kalitesin artıracak veya gıda ile ilgili işleri kim yapacak bizim bölüm yapacak. Neden bu kadar az öğrenci geliyor diye düşündük. Bu yüzden lezzet festivalinde bir stant açtık. Gıda mühendisliği bölümünü orada tanıtacağız. Tüm Adanalıları festivale bekliyoruz.” “11 Kasım Dünya Ormancılık Günü’nde 6 bin fidan daha dikeceğiz” Prof. Dr. Adnan Sözen, “Üniversiteye geldiğimde yerleşim merkezi olarak Amerikanvari bir bina yapısıyla karşılaştım. Üniversitemizin çok güzel bir mimari yapısı var. Ağaçlandırma çalışması yapılmış ama biz Orman Bölge Müdürümüzle görüştük 11 Kasım Dünya Ormancılık Günü’nde 6 bin fidan daha dikeceğiz. Kampus üniversitesi olarak güzel bir ortamı var yapacağımız ağaçlandırma ile bu ortamı daha da zenginleştireceğiz” şeklinde konuştu. Üniversitenin altyapısı konusunda ciddi çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, şunları söyledi: “5 fakültemizin olduğu üniversitemizde 22 bölüm var ama YÖK üç fakültemizi tek fakülte haline dönüştürdü. Siyasal Bilgiler, İşletme Fakültesi ve İnsan Toplum Fakültesini kapattı. Onun yerine İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’ni kurdu. Göreve geldiğimde ilk işim bu fakültenin altyapısını oluşturmaktı. Burada aynı bilim dallarını ve aynı programları açmamız gerekti. Öğrencilerin nakillerini yapmamız gerekti. Her hafta yönetim kurulunda bir karar alıp YÖK’e gönderiyoruz. Bu hafta programların açılması ertesi hafta öğrencilerin ve öğretim üyelerinin nakli şimdi de YÖK’ün birim ağacında onların gözükmesini bekliyoruz. Öğretim elemanı alabilmemiz için de o birim ağacı üzerinde çalışıyoruz.” Sözen, “Bizim üniversitemiz dijital alanda ihtisaslaşmış yani YÖK bize ‘bilgisayar ve bilişim alanında uzmanlaşın’ demiş. Onun için diğer fakültelerde olmayan bilgisayar ve bilişim fakültemiz var. Bu bölüm diğer fakültelerde mühendisliğin altında ama bizde 6 bölüm şeklinde yer alıyor. Bilgisayar, yazılım, yapay zekâ, bilgi teknolojileri ve bilgi güvenliği gibi bölümlerimiz var. Ayrıca bu yıl açılan bilişim teknolojisi meslek yüksek okulumuz var. Orada da 4 program var 160 öğrenci aldık bu yıl, okul tamamen doldu. Makine, elektrik ve diğer meslek yüksek okulları diğer yerlerde vardı ama bilişim üzerine meslek yüksek okulu ilk defa oluyor. Bölümümüz çok da ilgi görüyor.” Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı Cafer Esendemir de iade-i ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirerek, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin her yönden kalkınması adına ellerinden gelen desteği sağlayacaklarını söyledi. Ziyarette ÇGC Başkanvekili Sefa Saygıdeğer, Başkan Yardımcısı Dilek Akın ve Yönetim Kurulu üyeleri Recep Şenyurt, Mustafa Akköse ve Çetin Ulucan da hazır bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.