#tepki

İLKHABER-Gazetesi - tepki haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tepki haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Belen Atik Yaylası’nda ‘taş ocağı’ krizi Haber

Belen Atik Yaylası’nda ‘taş ocağı’ krizi

Ülke genelinde faaliyet gösteren taş ocakları, sadece çevreye değil insan sağlığına da ciddi zararlar veriyor. Uzmanlar, taş ocaklarının yakınında yaşayan halkın solunum yolu hastalıkları, alerjik reaksiyonlar ve psikolojik stres gibi sağlık sorunları yaşama riskinin yüksek olduğunu belirtiyor. Taş ocaklarından yayılan toz ve partiküller, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişiler için büyük tehlike oluşturuyor. Ayrıca, yüksek gürültü ve titreşim, uzun vadede işitme kaybı ve uyku bozuklukları gibi sorunlara yol açabiliyor. Halk sağlığı uzmanları, taş ocaklarının faaliyetlerinin sıkı denetimle kontrol edilmesi gerektiğini vurguluyor. “Toz ve gürültü ölçümlerinin düzenli yapılması, çevresel ve sağlık standartlarının uygulanması hayati önem taşıyor” diyen uzmanlar, risklerin azaltılması için çevresel önlemlerin zorunlu olduğunu belirtiyor. Son yıllarda artan taş ocağı faaliyetleri, özellikle kentlere yakın bölgelerde yaşayan halk arasında endişe yaratıyor. Vatandaşlar hem sağlık hem de yaşam kalitesinin korunması için yetkililerden daha sıkı denetim ve önlem talep ediyor. Taş ocaklarının çevresel etkileri, asrın felaketinin yaşandığı Hatay genelinde de büyük tepkilere neden oluyor. Hatay’da bu konudaki tepkiler, artarak sürüyor. Benzer sorunun yaşandığı Belen Atik Yaylası yakınlarındaki taş ocağı da buna örnek oluşturuyor. Taş ocağına tepki amacıyla bir araya gelen yayla sakinleri, sorunu çözmek adına taş ocağı işletmecilerinin önlem almadığını öne sürerek, “Yetkili kurum da bu konuda ilgisiz. Bizler taş ocaklarına değil, evlerimize ve sağlığımıza verdiği zarara karşıyız. Buradaki ve yakın çevredeki taş ocakları, evlerimize ve sağlığımıza zarar vermeyecek daha uygun yerlere taşınabilir” diyerek tepkilerini dile getirdi. Yayla sakinleri, haklı taleplerini daha yüksek sesle duyurmak amacıyla platform kuracaklarını ve söz konusu taş ocağının kapatılması için de yasal yollara başvuracaklarını kaydettiler.

Kamu çalışanlarından zam teklifine tepki Haber

Kamu çalışanlarından zam teklifine tepki

Kamu işvereninin 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sunduğu zam teklifini yetersiz bulan memurlar, Türkiye genelinde olduğu gibi Adana’da da eylem yaptı. Memur-Sen Adana İl Temsilciliği tarafından Atatürk Parkı’nda düzenlenen eyleme, Eğitim-Bir-Sen Adana Şubesi de destek verdi. Hazırlanan basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Adana İl Temsilcisi Bekir Nennioğlu, kamu işvereninin 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için ise yüzde 4+4 zam teklifinde bulunduğunu belirterek, “Bu teklifi yok sayıyoruz ve gerçekçi bulmuyoruz. Teklifte refah payı, taban aylığa zam, gelir adaleti ve emekliyi gözeten düzenlemeler yok” dedi. Kira artış oranının yüzde 41 olduğu bir ortamda düşük enflasyon hedeflerine göre zam yapılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Nennioğlu, Memur-Sen’in tekliflerini şöyle sıraladı: “2026 yılı için: İlk 6 ay yüzde 10 refah payı, 10 bin TL taban aylık zammı, yüzde 25 oranında zam; ikinci 6 ay için yüzde 20 zam. 2027 yılı için: İlk 6 ay 7 bin 500 TL taban aylık zammı, yüzde 20 zam; ikinci 6 ay için yüzde 15 zam.” Ayrıca ek göstergelerin artırılması, akademisyen, şube müdürü, mühendis ve teknik personelin mali haklarının iyileştirilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, bayram ikramiyesi ve kira desteği verilmesi, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi gibi taleplerini de dile getiren Nennioğlu, “Toplu sözleşme masasında adil teklif bekliyoruz. Aksi halde iş bırakma, miting ve eylemlerimiz sürecek” diye konuştu. Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili de, kamu işvereninin sunduğu oranların yaşam koşullarını iyileştirmeye yetmediğini ifade ederek, “Bu mücadele yalnızca bir zam meselesi değil, çalışma hayatında adalet ve kamu hizmetinin sürdürülebilirliği meselesidir” dedi. Sarıgeçili, kamu çalışanlarının haklı taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladı ve “Gün, birlik olma ve hakkı gözetme günüdür. Taleplerimiz karşılanana kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

İzmir'de toplanmayan çöpler tepkilere neden oldu Haber

İzmir'de toplanmayan çöpler tepkilere neden oldu

İzmir'de birçok ilçede toplanmayan atıklar, konteynerler çevresinde çöp yığınları oluşturdu. Biriken çöpler, bazı noktalarda yaya ve araç yollarına taştı. Çöpler, sıcak havanın etkisiyle etrafa koku da yaydı. Yaklaşık 1,5 aydır çöp yığınları gördüklerini ifade eden Durmaz, "Aşırı pislik var. Sinekler, böcekler, fareler cirit atıyor. Akşamları fareler çıkıyor. Dükkanımın önünde barikat kuruyorum, üç kedi besliyorum ki fare gelmesin. Gıda işiyle uğraşıyorum, bu görüntü sağlık açısından tehlikeli. Bir dönem grev vardı, tamam olabilir ama grev bitti. Hep mi grev var? Ben anlamadım. Türkiye'nin üçüncü büyük ili, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesi var. Kimse el atmıyor mu çöp sorununa?" diye konuştu. Konak'ta yaşayan Veysel Kızılay da "İzmir'in bu şekilde olması içler acısı. Sinekler ve böcekler çoğaldı. Koku dayanılmaz hale geldi, nefes alamıyoruz. Yakında hasta olacağız. Bu soruna bir çözüm üretsinler." dedi. Konuyla ilgili açıklama yapan ilçe belediye yetkilileri, Çiğli ilçesindeki Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi'nin mahkeme kararıyla geçen ay kapatıldığını, toplanan çöplerin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Bergama ve Tire ilçelerindeki alanlara götürüldüğünü ancak buraların uzak olması nedeniyle çöp taşıyan tırlarının geciktiğini, bunun da toplama işlemini aksattığını belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise Çiğli'deki tesisin kapatılmasının ardından ilk günlerde yaşanan araç gecikmelerinin kapasite artırımıyla 1-2 saate düşürüldüğünü, sorunun Büyükşehir Belediyesinden kaynaklanmadığını bildirdi.

Hatay'da taş ocaklarına tepki Haber

Hatay'da taş ocaklarına tepki

Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, kent genelindeki taş ocaklarının yaşamı ve doğayı olumsuz etkilemeye devam ettiğini söyledi. Taş ocakları nedeniyle şehrin adeta bir "köstebek yuvasına" döndüğünü ve acil önlem alınması gerektiğini belirten Öğünç, kentin dört bir yanından yükselen "yardım edin" feryatlarının yetkililerin dikkatini çekmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Öğünç, mevcut durumun plansız ve programsız bir şekilde ilerlediğini dile getirerek, "Memleket köstebek yuvasına döndü. Bu taş ocakları yüzünden şehrin dört bir yanından yardım et talebi geliyor. Plan yok program yok" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Doğaya ve canlılara olan saygının yitirildiğine dikkat çeken Öğünç, "Hayvana saygıyı bırakın, insanın yaşam alanına bile saygı kalmamış" ifadeleriyle durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Taş ocaklarının denetimsizliğinin çevreye ve insan sağlığına büyük zararlar verdiğini dile getiren Öğünç, acil çözüm çağrısında bulundu. Abdullah Öğünç, taş ocaklarının çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerine acilen tabi tutulması ve denetimlerinin artırılması gerektiğini de belirterek, "Taş ocakları acilen ÇED'e tabi tutulup denetimleri arttırılmalı" talebini yineledi. Hatay'ın doğal güzelliklerinin ve yaşam alanlarının korunması için yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ankara’da suya yüzde 169 zam kabul edildi Haber

Ankara’da suya yüzde 169 zam kabul edildi

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Haziran ayı meclis toplantısında, ASKİ Genel Müdürlüğü’nün önerdiği yeni kademe su tarifesi teklifi CHP’li meclis üyelerinin oy çokluğuyla kabul edildi. Buna göre konutlarda suyun metreküp fiyatı 58,06 liradan 156,19 liraya yükseldi. Zam oranı yüzde 169 olurken, 2019 yılındaki 5 liralık fiyatla kıyaslandığında toplam artış yüzde 3024’e çıktı. Teklif, AK Parti ve MHP’li üyelerin ret oylarına rağmen kabul edildi. AK Parti Milletvekillerinden Yüksek Zam Tepkisi Zam kararı sonrası AK Parti milletvekillerinden sert açıklamalar geldi. Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta, “Sosyal belediyecilik söylemiyle vatandaşa suyun en temel hak olduğunu unuttular. Bugün suya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. 6 yılda yapılan yüzde 3024 zam sosyal adaleti yerle bir etti” dedi. Genel Başkan Vekili Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Ahmet Fethan Baykoç, “Metreküp fiyatını 3,5 liradan 156 liraya çıkaran Mansur Yavaş, Ankaralılara su zulmü yaşatıyor. Ankara’nın en pahalı suyuna sahip olması bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. “Musluktan Su Değil Zam Akıyor” AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam, “2019’da 5 lira olan su 2025’te 156 liraya çıktı. ‘Sosyal belediyecilik’ söylemiyle yapılan zam suyu lüks hale getirdi” diyerek zammın temel ihtiyaç olan suya erişimi zorlaştırdığını vurguladı. AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir ise Mansur Yavaş’ın geçmişteki “Sudan para kazanılmaz” sözlerini hatırlatarak, “Yavaş defalarca zam yaptı. Son zam yüzde 169. Bu sosyal belediyecilik değil, sömürge belediyeciliktir” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.