TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Türk Tabipleri Birliği

İLKHABER-Gazetesi - Türk Tabipleri Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Tabipleri Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İliç’teki maden faciasında toprak altında kalan 2 işçinin daha naaşına ulaşıldı Haber

İliç’teki maden faciasında toprak altında kalan 2 işçinin daha naaşına ulaşıldı

Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu toprak altında 9 işçiden 2'inin daha naaşına ulaşıldı. Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni alanında 13 Şubat 2024 günü liç yığınının göçmesi sonucu 9 işçi siyanür ve sülfürik asit uygulanan toprak altında kalmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından menfezlerin kapatıldığı, siyanür ve sülfürik asit barındıran toprağın Fırat Nehri’ne karışma tehlikesinin bertaraf edildiği, topraktan ve sudan alınan numunelerde herhangi bir kirliliğe rastlanmadığı iddia edilmişti. Öte yandan işçiler için yapılan arama ve kurtarma çalışmaları ise yeni bir heyelan gerekçesiyle bir süre durdurulmuştu. Daha sonra devam eden arama çalışmalarında işçilerden Uğur Yıldız ve Adnan Keklik'in cenazesine ulaşılmıştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda, toprak altında kalan 9 işçiden 2'sinin daha naaşına ulaşıldığını duyurdu. Bakan Bayraktar, diğer 5 işçiye ulaşmak için de ekiplerin 7/24 çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, "İşçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum." ifadesi kullandı. Arama çalışmaları sonucu ulaşılan cenazelerin, Ramazan Çimen ve Kenan Öz'e ait olduğunu öğrenildi. TTB suç duyurusunda bulunmuştu Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından da facianın ekosistemde geri dönülmez bir zarara yol açtığı, Fırat Nehri’nin geçtiği her bölgede halk ve çevre sağlığı açısından uzun vadede ciddi sorunlara sebep olacağı gerekçeleriyle sorumlular hakkında İliç Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştu.

TTB'den, SGK'ya 'reçete ve istirahat raporları' yazısı Haber

TTB'den, SGK'ya 'reçete ve istirahat raporları' yazısı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), muayenehanelerde düzenlenen reçeteler ve istirahat raporları ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yazı gönderdi. Tabipler Odası, muayenehanelerde verilen reçeteler ve istirahat raporlarının Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) yansımasına dair bir yazı göndererek talepte bulundu. Yazıda, öncelikle muayenehanelerin SGK'nın tanımladığı birinci basamak özel sağlık kuruluşları arasında yer almadığına vurgu yapılarak, SGK'nın düzenlemelerinin bu yönetmelikle uyumlu olması gerektiği belirtildi. Yazıda ayrıca, muayenehanelerde verilen tedavilerin, reçetelerin ve istirahat raporlarının kurum işlemlerinde dikkate alınmamasının, hukuka uygun olmadığı ifade edildi. Hekimlerin herhangi bir çalışma yerine bağlı kalmaksızın hastalara tanı ve tedavi hizmeti sunma hakkı vurgulanan söz konusu yazıda,  "Bununla birlikte, reçete ve istirahat raporlarının geçersiz kılınmasının hukuksal dayanağı yok. Bu durum, hekimlerin tedavi planlama yetkisini kısıtlıyor" denildi. Muayenehanelerde düzenlenen reçetelerin SGK tarafından karşılanmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu ifade edilen yazıda, şunlar kaydedildi: "Bu durum, haksız rekabete yol açtığı gibi hekimlerin mesleki özgürlüklerini ve hastaların hekim seçme özgürlüğünü engellemektedir. Muayenehanelerde düzenlenen istirahat raporlarının hastalık iznine esas alınabilmesi için düzenlemelerin yapılması ve muayenehane hekimlerinin sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları kapsamına alınmasını talep ediyoruz."

Hekimlerin ‘Vergide Adalet’ eylemleri devam edecek Haber

Hekimlerin ‘Vergide Adalet’ eylemleri devam edecek

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) başlattığı "Vergide Adalet" eylemleri, 8. haftasında devam edecek. TTB Aile Hekimliği Kolu ve SES'in, Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan hekimlerin vergi kesintileri ile kesinti oranları konusunda 7 hafta önce başlattığı eylemin, bu hafta da devam edeceği bildirildi. Adana Tabip Odası tarafından yapılan duyuruda, yarın Adana'da yapılacak eylemin, Fethi Zengin Aile Sağlığı Merkezi önünde gerçekleştirileceği belirtildi. TTB'den konuyla ilgili yapılanaçıklamada ise, şu ifadelere yer verildi: "Ülkemizde gelir dağılımı hızla bozuluyor. Düşük ücretlerle, azalan alım gücümüzle, sendikalaşmanın ve hak aramanın önündeki engeller her gün biraz daha katmerleniyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi adaletsiz vergi sistemi nedeniyle kaşıkla verilen kepçeyle geri alınıyor. Türkiye’de vergi yükü giderek daha fazla işçilerin, emekçilerin, emeklilerin dar gelirlilerin omuzlarına yıkılıyor. Vergide adaletin kantarı her gün biraz daha bozuluyor. 2024 gelir vergisi tarife dilimleri 30 Aralık 2023 tarihinde Resmî Gazete’de 'Gelir Vergisi Genel Tebliği' başlığında yayımlandı. Yayımlanan tebliğe göre ilk gelir vergisi dilimi 110 bin TL olarak belirlendi. Vergi tarife dilimleri yıllardır bilinçli olarak yeniden değerleme oranı ve asgari ücret artışından az artırılmaktadır. Böylece ücretlilerin erkenden bir üst vergi dilimine girmesine ve daha yüksek oranda vergi vermelerine neden olmaktadır. Bu kadar yüksek enflasyon ortamında, yıl içinde bir üst vergi dilimine girdiği için eline geçen ücreti düşen ücretlilerin geçim mücadelesi daha da zorlaşmaktadır. 2000 yılında 2 bin 500 TL olan ilk vergi tarife dilimi, yeniden değerleme oranına göre artırılsaydı 2024’te ilk vergi tarife dilimi 288 bin 571 TL olarak uygulanmalıydı. Oysa 2024 için ilk vergi dilimi 110 bin TL olarak saptandı. Yeniden değerleme oranına göre olması gereken ilk vergi tarife dilimi ile mevcut ilk vergi tarife dilimi arasında 178 bin 571 TL’lik bir fark oluştu. En düşük vergi tarife dilimi artışının bilinçli biçimde düşük artırılması sonucunda tüm ücretliler erkenden daha yüksek vergi tarife dilimine girmeye başladık. Cumhurbaşkanı ilgili mevzuat gereğince ortaya çıkan bu tutarı yüzde 50’sine kadar artırmaya, yüzde 50’sine kadar da indirmeye yetkilidir. Ancak Cumhurbaşkanı bu yetkiyi 2024 yılında da kullanmamış, işçilerin erkenden üst vergi dilime girmesini engellememiştir. Öte yandan ücretlilerin gelir vergisi oranı da oldukça yüksektir. Bu oran yüzde 10 olarak saptanmalıdır. Bu yönde vergi mevzuatı değişikliği yapılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret istisnası vergiden indirim değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı için; Gelir vergisi dilimleri üst sınırı, ücretlilerde yüzde 15’e düşürülmelidir. Vergi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranı veya asgari ücret artış oranı kadar artmalıdır. Asgari ücret vergi istisnası vergiden indirim yoluyla değil matrahtan indirim yöntemiyle uygulanmalıdır. Böylece bu istisnadan çalışanlar yararlanmalıdır. İşverenlere sağlanan 5 puan SGK prim desteği herkese sağlanmalıdır. Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır. Vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz. Eylemlerim, vergi kesinti oranı üst sınırı yüzde 15 olana dek her çarşamba sürecek."

TTB'den, deprem bölgelerindeki aile hekimleri için çağrı Haber

TTB'den, deprem bölgelerindeki aile hekimleri için çağrı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, deprem bölgesindeki aile hekimlerine yönelik ödemeler hakkında çağrıda bulundu. TBB tarafından gönderilen yazıda, 5 Nisan 2023 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan ve afet bölgesindeki aile hekimlerine yapılacak ödemeleri düzenleyen yönetmelik hatırlatıldı. Söz konusu yönetmeliğe göre, afet öncesine ait aylık ücretlerden az olmamak üzere ödemelerin yapılacağı ve hizmet sunumuna devam edilemeyen birimler için önceki ayın giderlerinin ödenmesinin öngörüldüğü belirtilen yazıda, ancak bu düzenlemelerin altı ay süreyle geçerli olduğu ve sürenin dolmasıyla normal uygulamalara geçileceği anımsatıldı. Deprem bölgesinde yaşamın hâlâ normale dönmediği ve pek çok alanda çalışmaların tamamlanmadığı öne sürülen yazıda, şu ifadelere yer verildi: "Henüz pek çok yerde enkaz kaldırma çalışma tamamlanmamış, yerleşim yerleri çok büyük ölçüde yeniden inşa edilememiş, az ve orta hasarlı binaların güçlendirme çalışmaları tamamlanamamıştır. Halen pek çok kişi çadır ve konteynır kentlerde yaşamlarını sürdürmektedirler. Barınma sorunun yanı sıra bu yerlerde güvenliğin, yol ve özellikle toplu ulaşım imkanlarının, eğitim olanaklarının yeterince sağlanamaması, başka kentlere ve ülkelere geçici olmak üzere giden kişilerin dönmelerini geciktirmiştir. Deprem bölgesinde ikamet etmeye devam eden nüfus azalsa da, sağlık hizmetine ihtiyacı daha da artmıştır." Nüfus hareketliliğine bağlı olarak aile hekimlerinin aldığı ücretin deprem öncesine göre neredeyse yarı yarıya düştüğüne dikkat çekilen yazıda, şunlar kaydedildi: "Barınma ve ulaşım başta olmak üzere artan harcama yükü de düşünüldüğünde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının yaşamlarını sürdürmesinin mümkün değildir. Bu durum, sözleşme fesihlerini de beraberinde getirebileceği gibi, dolayısıyla toplumun sağlık hizmetine erişiminin önünde de ciddi bir engel teşkil edecektir. 6 Şubat depreminden etkilenen yerleşim yerlerinde Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin 25/A maddesinin uygulanmasına devam edilmesini sağlayacak düzenleyici işlemlerin ivedilikle yapılması talebimizi, gereği için bilgilerinize sunarız."

Sağlık çalışanları vergi kesintileri konusunda taleplerini aktardı Haber

Sağlık çalışanları vergi kesintileri konusunda taleplerini aktardı

Aile hekimliği çalışanları, ‘vergide adalet istiyoruz’ eylemleri altıncı haftasında devam etti. İLKHABER Gazetesi'nden Selma Duman'ın haberine göre; Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri Aile hekimliği çalışanlarının vergide adalet istediğini talep ederek basın açıklaması yaptı. Doğal Park Aile Sağlığı Merkezi önünde bir araya gelen Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri burada bir açıklama yaptı. Açıklamayı grup adına Selma Çınkır okudu. Çınkır, ceplerine girmeden eriyen ücretlerinin yüksek vergi kesintisine karşı eylemlerinin sürecek olduğunu belirtti. Aile hekimliği çalışanlarının altı haftadır ‘Vergide Adalet İstiyoruz!’ diye kendi Aile Sağlığı Merkez’lerinde eylem yaptıklarını ve seslerini duyurmaya çalıştıklarını aktaran Çınkır, “Geçen hafta yaptığımız anketlerde Aile hekimlerinden Şubat 2024 ücretlerinden ortalama 8000 lira vergi kesintisi yapıldığını duyurmuştuk” dedi. Taleplerini aktaran Çınkır, “Aile Hekimliği çalışanlarından her ay giderek artan oranda yüzde 35’e varan vergi kesintilerine son verilsin. Ücretlerden yapılan vergi kesintileri her ay sabit ve en fazla yüzde 15 oranında olsun. Talebimizde ısrarlıyız, mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Deprem bölgesindeki Aile hekimliği çalışanlarından yapılan büyük maaş kesintisi derhal geri ödenmelidir. Yapılan bütün bu haksız kesintilerin geri ödenmesi için, performansa bağlı kesintilerin ve yüksek vergi kesintilerinin bir an önce son bulması için deprem bölgesinde hizmet veren sağlık çalışanlarının haklı yakarışının yanındayız” diye konuştu.  Çınkır sözlerini şöyle sürdürdü; “Şimdilik Aile Sağlığı Merkezlerinde sürdürdüğümüz bu eylemimizi ,   çalışanların tümünün ücretlerinden kesilen yüksek vergilere karşı bir ortak mücadele hattına dönüştüreceğiz. Talebimiz karşılanana dek bütün ASM’lerde  her Çarşamba eylem yapmaya ve haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Halkın sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının haklı mücadelesi için, verginin adaletli alınması için yürüttüğümüz mücadelede bütün sağlık emekçilerinden ve halkımızdan destek bekliyoruz.”

HPV aşısı, kanserle mücadelede önemli rol oynuyor Haber

HPV aşısı, kanserle mücadelede önemli rol oynuyor

Küresel Kanser Gözlem Verisi (GLOBOCAN) verilerine göre, dünya genelinde kadınlar arasında dördüncü en yaygın kanser türü olan ve çoğunlukla Human Papilloma Virüs (HPV) enfeksiyonu ile ilişkilendirilen kansere karşı, HPV aşısının önemli rol oynadığı belirtildi. Cilt veya mukozada bulunan hücreleri enfekte eden Human papilloma virüsü (HPV), serviks, penil kanserler, baş boyun kanserleri ve genital siğillere yol açıyor. Virüsün yol açtığı rahim ağzı kanseri, 2018 GLOBOCAN verilerine göre dünya genelinde kadınlar arasında dördüncü en yaygın kanser türü olarak biliniyor. Her yıl yaklaşık olarak çeyrek milyon kadının serviks kanseri nedeniyle ölümünden sorumlu olduğu belirlenen virüs, yalnızca kadınlar için değil, penil, anal ve baş boyun kanserlerine neden olarak erkekler için de önemli bir sağlık sorunu oluşturuyor. Türk Tabipleri Birliği'nin, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği ile Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği'nin de imzasını taşıyan açıklamasında, 2019'da HPV'nin dünyada kadınlarda 620 bin, erkeklerde 70 bin kanser vakasına neden olduğu belirtildi. Servikal sürüntü alınarak yapılan sağlık taramalarının, kadınlar ve erkekler için kanseri önlemenin etkili yolu olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "HPV için ilk aşı 2006'da onaylanmış olup şu anda 6 koruyucu HPV aşısı bulunmaktadır. Tüm HPV aşıları, 9 yaş ve üzeri kadınlarda kullanılmak üzere endikedir; uygulanan aşıya göre 26 veya 45 yaşına kadar kullanım için uygundur. Bazı HPV aşılarının erkeklerde kullanımı da lisanslıdır. Tüm aşılar, rekombinant DNA ve hücre kültürü teknolojisi kullanılarak hazırlanmıştır. HPV aşıları canlı biyolojik ürünler veya viral DNA içermez ve dolayısıyla enfeksiyona yol açmaz. HPV aşılarının önerilen uygulanma takvimi, 15 yaş ve üzerindekiler için 6 aylık süre içinde (0, 2. ve 6. aylarda birer doz olmak üzere) üç doz halinde uygulanmasıdır. 9-14 yaş arasındakiler içinse iki doz (0 ve 6-12 ay) yeterli görülmektedir. DSÖ’ye göre 2024 yılı itibariyle dünya çapında 137 ülke HPV aşılarını ulusal programlarına dahil etmiş bulunmaktadır. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’ne göre 30 Avrupa ülkesinden 28’inde 9-14 yaş arası kız ve erkek çocukları bağışıklama programı kapsamında HPV aşısı ile aşılanmaktadır. Bulgaristan ise sadece adölesan dönemdeki kız çocuklarını programına dahil etmiştir. Bu 29 Avrupa ülkesinin tamamında aşı ücretleri ulusal sağlık sistemleri tarafından karşılanmaktadır. Ülkemizde uygulanan rutin aşı takviminde ise henüz HPV aşısı yer almamaktadır. Sağlık Bakanı’nın 2022 yılında HPV aşısının Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında ücretsiz olarak uygulanacağı ve HPV aşısı üretiminin sağlanacağına ilişkin demecinin üzerinden iki yıla yakın zaman geçmiş, ancak herhangi bir gelişme olmamıştır.  '12 ve 13 yaşına gelmiş tüm kız çocuklarına 2 doz 9 valan HPV aşısı ücretsiz uygulanmalı' 2014 yılından beri süren Türkiye Servikal Kanser Tarama Programı’nın 4 milyon kadından elde edilen verilerine göre 2020 yılında ülkemizde HPV-DNA pozitifliği yüzde 4,39 saptanmıştır. Ülkemizde uygulanan rutin aşı takviminde ise henüz HPV aşısı yer almadığı için DSÖ 2030 hedeflerine ulaşmakta oldukça geride olduğumuz görülmektedir. Sonuç olarak HPV’ye bağlı hastalıklar ile mücadele ve korunma için en etkili yol bağışıklamadır. HPV nedenli kanserler aşıyla önlenebilir. HPV aşısının ulusal sağlık sistemi tarafından ücretsiz sunulması, temel insan haklarından olan sağlık hakkının gereğidir. Dünyada 137 ülkenin ulusal bağışıklama programına aldığı HPV aşısı için ülkemizde daha fazla zaman kaybedilmemelidir. Önerimiz; en azından başlangıç için 12 ve 13 yaşına gelmiş (12 ve 13 yaş kohortu) tüm kız çocuklarına 2 doz 9 valan HPV aşısının ücretsiz olarak uygulanmasına başlanmasıdır. Sonrasında tüm kız çocuklarının 12 yaşına geldiklerinde aşılanmasıyla bağışıklamanın devam ettirilmesidir."

Hekimler, vergi kesintileri eylemini sürdürüyor Haber

Hekimler, vergi kesintileri eylemini sürdürüyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES), aile sağlığı merkezi hekimleri için ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemi sürüyor. Adana Tabip Odası ve SES Adana Şubesi tarafından Doğalpark Aile Sağlığı Merkezi önünde yapılan açıklamada, aile hekimlerinden bu ay ortalama 8 bin TL vergi kesintisi olduğu belirtildi. Her üç aile sağlığı merkezi hekiminden birinin, vergi kesintisine ek olarak ücret kesintisi yaşadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Geçen hafta yaptığımız aynı ankete yanıt veren arkadaşlarımızdan her üç aile hekiminden biri, vergi kesintilerine ek olarak sadece bu ay nüfus düşmesi, eğitim alması, doğum/hastalık izninde olması ya da haksız performans şartları bahane edilerek ücretlerinde düşüşler yaşadığını bildirdi. Aile sağlığı merkezi çalışanlarından çok büyük ek performans kesintileri yapıldı. Depremde görev yaptığı aile sağlığı merkezi yıkılmış, mahallesi yıkılmış olsa da çalışmaya devam eden, depremden kurtulabilmiş insanların sağlıklarını korumak için canla başla çalışan aile hekimlerinden ortalama yapılan 23 bin lira performans kesintisi, derhal geri ödenmelidir. Haksız ve adaletsiz vergi kesintilerinden vazgeçilmelidir. Aile hekimliği çalışanlarından sabit yüzde 15 vergi alınmasını talep ediyoruz. Her ay giderek artan gelir kaybına tahammül etmeyeceğimizi ve vergide adalet sağlanana kadar eylemlerimizi devam ettireceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz. Her Çarşamba bu haksızlığı seslendirmeye devam edeceğiz."

TTB'den pandemide hayatını kaybedenlere anma Haber

TTB'den pandemide hayatını kaybedenlere anma

Türk Tabipleri Birliği, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen koronavirüs pandemisinin 4. yılında, hayatını kaybeden vatandaşlar, hekim, ve sağlık çalışanlarını andı. COVID-19 pandemisi, sadece bir sağlık krizi olmanın ötesinde, hayatın her alanını etkileyen küresel bir krize dönüştü. Pandeminin etkileri hala devam ederken, uzmanlar, bu salgının etkilerinin gelecekte de hissedilmeye devam edeceğini öngördü. Pandemiyle birlikte küresel ekonomi 2020'de tarihi bir daralma yaşadı, milyonlarca insan işini kaybetti, küresel ticaret ve turizm önemli ölçüde azaldı, birçok işletme kapanmak zorunda kaldı, eğitim sistemleri aksamalara uğradı, ölümler yaşandı. Salgınla mücadelede sağlık sistemleri de büyük bir yükün altına girerken, hastaneler ve sağlık çalışanları kapasitelerinin sınırlarını zorladı. Pandemiyle mücadelede bir çok hekim ve sağlık çalışanı da yaşamını kaybetti. Türk Tabipleri Birliği de, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen koronavirüs pandemisinin 4. yılında, hayatını kaybeden hekim ve sağlık çalışanlarını andı. Türk Tabipleri Birliği'nden yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüsü pandemi ilan etmesinden ve Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklanmasından bu yana dört yıl geçti. Bilimsellikten, şeffaflıktan, sorumluluktan uzak bir yönetim anlayışının sonucunda yüzbinlerce insanımızı korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalıktan kaybettik. Sorumluları biliyoruz, unutmuyoruz, affetmiyoruz. Pandemi ile mücadelede fedakarca emek veren tüm hekimlere ve sağlık emekçilerine minnetlerimizi sunuyor; kaybettiğimiz tüm yurttaşlarımızı, hekimleri ve sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.