#Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu

İLKHABER-Gazetesi - Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TİHEK, Adana Büyükşehir Belediyesi’ne öğrenci indirimi nedeniyle ceza kesti Haber

TİHEK, Adana Büyükşehir Belediyesi’ne öğrenci indirimi nedeniyle ceza kesti

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Adana Büyükşehir Belediyesi’nin toplu taşımada öğrenci indiriminden yararlanmak için “28 yaşından gün almama” şartı getirmesini yaş temelinde ayrımcılık olarak değerlendirerek, belediyeye 200 bin TL idari para cezası verdi. TİHEK’in kararına göre, 1982 doğumlu üniversite öğrencisi M.A, Kasım 2024’te öğrenci vizesi almak amacıyla Adana Büyükşehir Belediyesi Seyahat Kartları Ofisi’ne başvurdu. Ancak başvuru, 14 Ekim 2024 tarihli Meclis kararıyla yürürlüğe giren Seyahat Kartları Uygulama Yönetmeliği’ndeki “28 yaşından gün almama” şartı gerekçe gösterilerek reddedildi. Talebi reddedilen M.A, yaşına bağlı bu uygulamanın ayrımcı olduğunu ve Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı bulunduğunu öne sürerek TİHEK’e başvurdu. Belediyeden alınan görüşte ise, toplu ulaşım hizmetlerinde ücret belirleme yetkisinin Belediye Meclisi’ne ait olduğu ve indirimli tarife uygulamasına dair özel bir mevzuat bulunmadığı bildirildi. TİHEK, inceleme sonucunda "yaş temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine" karar vererek, Adana Büyükşehir Belediyesine 200 bin lira idari para cezası uyguladı. Yaş temelli öğrenci farklılaştırması Anayasa’ya aykırı bulundu TİHEK'in gerekçesinde, eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağının insan hakları hukukunun temel normları arasında yer aldığı, bunun hem uluslararası sözleşmelerde hem de ulusal mevzuatla teminat altına alındığı hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesinin (AYM) kararlarına atıfta bulunulan gerekçede, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesinin, Anayasa'da güvence altına alınan hak ve özgürlüklerden yararlanılırken nesnel ve haklı bir neden olmaksızın aynı veya benzer durumda bulunan kişilere farklı muamelede bulunulmasını yasakladığı belirtildi. Gerekçede, toplu taşıma ücretlerine ilişkin belediyenin takdir yetkisinin bulunduğu ancak bu yetkinin Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen "ölçülülük ilkesi" doğrultusunda kullanılması gerektiği vurgulandı. Toplu taşıma ücretlerinin belirlenmesi ve öğrencilere indirim oranlarının tayin edilmesi hususunda, elde edilmek istenen kamu yararı ile farklı ücretlendirmeye tabi tutulan 28 yaşından gün almış öğrencilerin hakları arasında adil denge kurulması gerektiğine işaret edilen gerekçede, toplu taşımada öğrencilerin yaş temelinde farklı ücretlendirilmesinin Anayasa'nın öngördüğü sınırlar dahilinde makul, gerekli ve orantılı biçimde gerçekleşmesi gerektiği kaydedildi. Başvurucunun yaş temelinde ayrımcılığa maruz bırakıldığına dikkat çekilen kararda, "Muhatap belediye tarafından toplu taşımada 28 yaşından gün almış öğrencilerin farklı ücretlendirmeye tabi tutulması, meşru bir amaç taşısa da uygulama sırasında yaş sınırının belirlenmesinde kişiler arasındaki bireysel farklılıkların göz önünde bulundurulmadığı ve bu durumun hedeflenen amaç ile uygulanan araç arasında bir ölçülülük sağlamadığı, uygulamada makul bir dengenin gözetilmediği gerekçeleriyle başvuru konusu olayda yaş temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır" ifadelere yer verildi.

Haşemalı kadının tatil sitesinin havuzuna alınmaması 'ayrımcılık' sayıldı Haber

Haşemalı kadının tatil sitesinin havuzuna alınmaması 'ayrımcılık' sayıldı

Akçakoca ilçesindeki sitenin sakinlerinden Meral Algün, geçen yıl temmuz ayında ortak havuza tesettürlü mayoyla girdiği sırada önce görevli, ardından da site yöneticisi tarafından yasak olduğu gerekçesiyle uyarıldı. Tesettürlü mayoyla girmesi halinde havuzun kullanıma kapatılacağının söylenmesi üzerine Algün, İlçe Emniyet Müdürlüğüne şikayette bulundu. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçlamalarıyla site yöneticisi A.K. ile görevli S.D. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Akçakoca Adliyesine sevk edilen zanlılar, çıkarıldıkları hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Site yöneticisi A.K. ile görevli S.D. hakkında Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesi'nde "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan dava açıldı. Algün, olay nedeniyle din ve inanç temelinde ayrımcılığa maruz kaldığı iddiasıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK)'e başvurdu. Başvuruyu karara bağlayan TİHEK, din ve inanç temelinde ayrımcılık yasağı ihlali nedeniyle site yönetimine 150 bin lira idari para cezası uyguladı. Karar TİHEK'in ihlal kararında, anayasada herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle eşit olduğunun güvence altına alındığı kaydedildi. Kararda, din ve vicdan özgürlüğünün, demokratik toplumun vazgeçilmez unsurları arasında yer alan hem uluslararası hem de ulusal mevzuatla koruma altına alınan temel hak olduğu belirtildi. Kararda, başvuranın beyanları, basına yansıyan haberlerde yer alan video kayıtları, sitenin mayo ve şort harici kıyafetlerle havuza girilmesini yasaklayan 7 Temmuz 2024 tarihli Genel Kurul Kararı, havuzun girişinde yer alan "Haşemayla havuza girmek yasaktır" uyarı yazısı ile "Mayo ve şort dışında hiçbir giysiyle havuza girilmez" ifadesinin yer aldığı "Açık Havuz Talimatı" başlıklı levhanın fotoğrafları, Algül'ün eşinin sitenin mesajlaşma grubuna gönderdiği mesajlar ile yönetici A.K'nin site yönetim kurulu adına verdiği cevaba ilişkin ekran görüntüleri ve Akçakoca Kaymakamlığınca kuruma iletilen İlçe İnsan Hakları Kurul Kararı göz önüne alındığında Algül'ün farklı muameleye maruz kaldığına ilişkin kuvvetli emareleri ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyduğu kanaatine varıldığı anlatıldı. Kararda, site yönetiminin, havuza mayo ve şort dışında kıyafetlerle girilmesini yasaklayan genel kurul kararının "Yüzme Havuzlarının Tabi Olacağı Sağlık Esasları Hakkında Yönetmelik"e dayandığını iddia ettiği belirtilerek, ilgili düzenlemenin ise yüzme havuzlarına mayoyla girilmesini hüküm altına aldığına ve yüzme havuzlarına tesettürlü mayoyla girilmesinin yasak olduğuna dair herhangi bir ifade içermediğinin anlaşıldığına işaret edildi. Kuruma yapılan benzer başvuru kapsamında Sağlık Bakanlığından konu hakkında talep edilen görüşte de belirtildiği gibi tesettürlü mayo ya da diğer yüzücü giysileriyle havuza girilmesi arasında hijyen açısından fark bulunmadığı, söz konusu müdahalenin meşru amaca matuf olmadığı, ölçülülük ilkesi ve onun alt ilkeleri olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık kriterlerine haiz olmadığının değerlendirildiği vurgulanan kararda, şu ifadelere yer verildi: "Site yönetimince gerçekleştirilen tesettürlü mayo giyenlerin havuzdan yararlandırılmaması şeklindeki uygulamanın ayrımcılık türleri arasında sayılan doğrudan ayrımcılık olarak değerlendirilmiş, somut olayda başvuranın din ve inancı nedeniyle sunulan hizmetten diğer kişilere kıyasla eşit yararlanmasının engellenerek ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır. Somut olayda gerçekleşen ayrımcılık yasağı ihlali bakımından ihlalin etki ve sonuçlarının ağırlığı, ekonomik durumu ve ayrımcılık yasağıyla korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak ihlal konusu eylemle ilgili site yönetimine 150 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir."

TİHEK'ten Tekirdağ Belediyesi'ne siyasi ayrımcılık cezası Haber

TİHEK'ten Tekirdağ Belediyesi'ne siyasi ayrımcılık cezası

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), 14 Mayıs 2023'teki genel seçim sonrası, depremzedeleri kaldıkları otelden çıkarmak isteyen belediyenin, "siyasi görüş temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiğine" karar verdi. Siyasi görüşe dayalı ayrımcılık tespiti TİHEK'in kararına göre, 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Tekirdağ'daki otellere yerleştirilen depremzedelerin, 14 Mayıs 2023'teki genel seçimlerden sonra Tekirdağ Büyükşehir Belediyesince kaldıkları otellerden çıkarılmak istendiğine yönelik haberler üzerine resen inceleme başlatıldı. İnceleme kapsamında yazılı görüşü istenen belediye, iddiaların gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, kurumları aleyhine algı oluşturulmaya çalışıldığını savundu. Belediyenin, ilk günden itibaren depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanması için seferber olduğu ifade edilen görüşte, illerine gelmesi öngörülen depremzede sayısının kısa sürede aşılmasına rağmen, AFAD tarafından gönderilen hiçbir depremzedenin geri çevrilmediği aktarıldı. Depremzedelerin konaklama ve yemek ihtiyaçlarının karşılanması için 13 Şubat 2023'te sözleşme imzalandığı anlatılan görüşte, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılayacağı varsayılan tutarın, ildeki depremzede sayısının artması nedeniyle yetmeyeceğinin öngörülmesi üzerine, 16 Mayıs 2023'te Tekirdağ Valiliği ve Tekirdağ İl AFAD Müdürlüğüne yazı gönderildiği kaydedildi. İllerine gelen depremzedelerin hangi siyasi görüşü desteklediğinin bilinmediği, bu yönde de araştırma veya çalışmanın yapılmadığı ifade edilen görüşte, belediyenin hiçbir personelinin de depremzedelere sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet, siyasi görüş veya bölge farklılığına dayanarak ayrımcılık yapmadığı savunuldu. 141 bin lira idari para cezası TİHEK, siyasi görüş temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle belediyeye üst sınırdan 141 bin 934 lira idari para cezası verdi. Kararda, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesince, 16 Mayıs 2023'te Tekirdağ Valiliği ve Tekirdağ İl AFAD Müdürlüğüne gönderilen yazıda, "Depremzede vatandaşlarımıza yönelik geçici konaklama hizmetimiz, 21 Mayıs 2023'te sonlandırılacak olup AFAD tarafından gerekli işlemlerin yapılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim." ifadesinin yer aldığı belirtildi. Araştırma ve disiplin raporları ile belediyenin sunduğu belgelerden, depremzedelere konaklama hizmeti sunulmasına dair belediye ile yüklenici firma arasında imzalanan sözleşmenin 13 Ağustos 2023'e kadar, yemek hizmetine yönelik sözleşmenin ise 31 Ağustos 2023'e kadar devam ettiğinin tespit edildiği aktarıldı. Kararda, sözleşmenin feshedilmesini gerektiren bir durum olmamasına rağmen, 14 Mayıs 2023'teki genel seçimlerin hemen ardından konaklama hizmetinin sonlandırılacağının bildirildiği kaydedildi. "Seçim sonuçlarına ilişkin YSK verilerine göre depremden etkilenen illerin ekseriyetinde oyların çoğunluğunu alan siyasi partiyle muhatap belediyede görevde olan siyasi partinin farklılık arz ettiği" belirtilen kararda, şu ifadeler yer aldı: "Genel seçim tarihi ve konaklama hizmetinin sonlandırılacağının belirtildiği tarih göz önüne alındığında muhatap belediyenin, konaklama hizmetinden yararlanan depremzedelerin farklı siyasi görüşe sahip olmaları nedeniyle hizmeti sonlandırdığı varsayımına yol açtığı, bunun maddi ve manevi zarara uğramış depremzede vatandaşları olumsuz yönde etkilediği, kişilerin belirli bir siyasi görüşe sahip olduğu varsayımı üzerinden yapılan konaklama hizmetinin sonlandırılması işleminin barınma hakkına müdahale niteliğinde olduğu ve eşitlik ilkesi ile siyasi görüş temelinde ayrımcılık yasağını güvence altına alan ulusal ve uluslararası düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmiştir."

TİHEK Başkanı Kılıç, haşemayla havuza girilmesine izin verilmemesi "ayrımcılığını" değerlendirdi Haber

TİHEK Başkanı Kılıç, haşemayla havuza girilmesine izin verilmemesi "ayrımcılığını" değerlendirdi

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesince, bir tatil sitesinde haşema ile havuza girilmesine izin vermeyen sanıklar hakkında verilen 10'ar ay hapis cezasının uygun bulunması ve TİHEK'in daha önce bu yönde aldığı ihlal kararlarına ilişkin,açıklama yaptı. TİHEK Kanunu çerçevesinde belirlenmiş 15 temeldeki her türlü ayrımcılığın yasaklandığını kaydeden Kılıç, kanunda öngörülen temellerden birinin de din ve inanç temelinde ayrımcılık olduğunu söyledi. Söz konusu ayrımcılıkla, özel mülklerde havuzların kullanımı ve başka hizmet alanlarında karşılaşılabildiğini belirten Kılıç, "Vatandaşlara bir ayrımcılık yapılması, aynı durumda olanlara ayrımcı muamele sergilenmesi kanunen yasaklanmış durumda." açıklamasını yaptı. TİHEK'in daha önce bu konuda yapılan başvurularda ihlal kararları verdiğini anımsatan Kılıç, 2021'de verilen bir kararda, haşema ile havuza girilmesinde sağlık açısından sorun olmadığının raporlandığını, ihlal kararında da bu rapora değinildiğini ifade etti. "Kişilerin hizmet alırken kısıtlanmaları yasaklanmış durumda" Kılıç, TİHEK Kanunu ile düzenlenen yasaklama ve düzenlemelerin yanında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nden başlamak üzere uluslararası sözleşmelerde ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesinin 22 numaralı yorumunda da ayrımcılığın yasaklandığını belirtti. Muharrem Kılıç, "Kişilerin din ve inançlarını temsil eden giyimle kuşamla ya da ritüellerin temsili niteliğindeki durumlar üzerinden ayrımcılığa maruz bırakılması insan haklarına ve eşitlik hukukuna aykırılık teşkil ediyor." dedi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yorumları doğrultusunda da hak ve özgürlük alanına ilişkin kısıtlamaların makuliyet ölçüsünü aşacak şekilde yapılmasının yasaklandığını belirten Kılıç, konuyla ilgili yargı makamlarınca verilen kararların da mevcut olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Kılıç, "Din ve inanç özgürlüğünün herhangi ritüelle olduğu gibi o dinin sembollerinin gösterimi noktasında kişilerin haklarının hizmet alırken kısıtlanmaları, ayrımcılığa maruz bırakılmaları yasaklanmış durumda." diye konuştu. Bugüne kadar "haşema" nedeniyle 13 ihlal kararı verildi TİHEK Başkanı Kılıç, haşema ile havuz kullandırılmaması nedeniyle daha önce verilen kararlara ilişkin, "2020'de ilk kararımızı vermiştik, ayrımcılık yasağının ihlali olarak nitelendirilmiştik. Bir sitede, o sitenin sakini olan bir vatandaşın kendi inancına uygun olan kıyafetle, haşemayla havuza girme isteğinde, diğer vatandaşlara imkan sağlanırken ona sağlanmaması nedeniyle, başvuran kişi hakkında ihlal kararı vermiştik." dedi. Kılıç, TİHEK tarafından diğer yıllarda verilen kararlara ilişkin, "2021 yılında da vermiş olduğumuz bir karar vardı. 2022'de 8 karar verdik bu noktada. Yine ihlal kararı verdi kurulumuz. Geçen yıl da 3 karar, yani kurulumuz bu zamana kadar 13 karar vermiş durumda. Bu bir içtihadın, içtihat birliğinin oluştuğu anlamına geliyor." ifadelerini kullandı. TİHEK'in verdiği kararlara ilişkin yargı yolunun açık olduğunu dile getiren Kılıç, verilen ihlal kararlarının yargı kurumlarınca uygun bulunduğunu belirterek, "Yani hem yargı kararları hem de kurulumuzun vermiş olduğu kararlar, bunun din ve inanç özgürlüğüne dair bir ihlal olduğunu tespit etmiş durumda." diye konuştu. TİHEK'in resen inceleme yetkisi de bulunuyor Muharrem Kılıç, ayrımcılığa maruz kalanların TİHEK'e başvurabileceklerini, bunu şahsen ya da avukatları aracılığıyla da yapabileceklerini dile getirdi. Kılıç, TİHEK'e müracaatta herhangi bir başvuru ücretinin bulunmadığını vurgulayarak, "İllerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar üzerinden ya da doğrudan web sayfamız üzerinden bize başvuru yapabilirler." ifadelerini kullandı. TİHEK'e başvuru öncesi, ayrımcılığa maruz kaldığını iddia eden kişilerin, mağduriyetlerinin giderilmesini ilgili kişiden isteme koşulunun bulunduğunu belirten Kılıç, 30 gün içinde yanıt alınmadığı halde, mağdur olduğunu savunanların TİHEK'e başvurabileceğini söyledi. Kılıç, telafisi imkansız bir durumla karşı karşıya kalınması halinde ise başvuru koşulu aranmaksızın TİHEK'in harekete geçebileceğini belirterek, resen inceleme yetkilerinin de bulunduğunu bildirdi. Bu mağduriyet durumlarının, hukuk ya da ceza davasına konu olabilecek nitelikte de olabildiğini dile getiren Kılıç, TİHEK'e yapılan başvuruların dava sürelerini durdurduğunu belirterek, bunun herhangi bir mahrumiyet ya da mağduriyete yol açmadığını kaydetti.

TİHEK'ten,  engelli vatandaşın ücretsiz seyahat hakkını askıya aldığı gerekçesiyle TCDD'ye ceza Haber

TİHEK'ten, engelli vatandaşın ücretsiz seyahat hakkını askıya aldığı gerekçesiyle TCDD'ye ceza

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), ücretsiz aldığı biletle 1 ay içerisinde 2 kez trene binmeyen bir engellinin ücretsiz seyahat hakkını 180 gün askıya aldığı gerekçesiyle TCDD'ye 9 bin 441 lira idari para cezası verilmesine ve kararın kamuoyuna duyurulmasına karar verdi. TİHEK'in internet sitesinden açıklanan karara göre, engellilere tanınan ücretsiz seyahat hakkından yararlanan yüzde 46 engelli olan İ.Ş, biletini aldığı iki tren seferini kaçırdı. TCDD, son 1 ay içerisinde 2 kez trene binmediği gerekçesiyle İ.Ş'nin ücretsiz seyahat hakkını 180 gün askıya aldı. Bunun üzerine İ.Ş, engellilik temelinde ayrımcılığa maruz kaldığını öne sürerek, TİHEK'e başvuruda bulundu. TCDD'nin inceleme kapsamında gönderdiği yazılı görüşünde, engelli vatandaşların aynı gün içinde birden fazla trene birden fazla bilet aldığı, trenlerden devamlı bilet alıp seyahat etmedikleri ve böylece bu hakkı kötüye kullandıklarının tespit edildiği belirtildi. Engellilerce alınan biletlerin kullanılmaması sonucunda hizmetten yararlanmak isteyen diğer kişilerin mağdur olmasının yanı sıra yüksek miktarda kamu zararı oluştuğu ifade edilen görüşte, bu durumun 2019'da Sayıştay tarafından da tespit edildiği ve oluşan zararın azaltılabilmesi için engelli vatandaşlarca alınıp kullanılmayan bilet oranının düşürülmesinin tavsiye edildiği kaydedildi. Suistimallerin önlenmesi amacıyla 1 Aralık 2020'den bu yana söz konusu kısıtlamaya gidildiği anlatılan görüşte, kararın bir hakkın kullanılmasının engellenmesi niteliğinde değil, kamu adına çalışan TCDD'nin tarafsız, adil ve eşit bir hizmet sağlamasına yönelik olduğu öne sürüldü. Başvuru karar bağlandı ve 9 bin 441 lira idari para cezası verildi Başvuruyu karara bağlayan TİHEK, engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiği gerekçesiyle şirkete 9 bin 441 lira idari para cezası verdi.  TİHEK'in kararında, TCDD'nin başvurana uyguladığı kısıtlamanın, "kamu hizmetinin gereği gibi yerine getirilmesi" ve "kamu zararının önlenmesi" şeklinde haklı ve meşru gerekçelere dayandığı kaydedildi. Meşru amaç taşıyan farklı muamelenin ayrımcılık yasağını ihlal etmemesi için kişiye aşırı ve olağanın ötesinde külfet yükleyip yüklemediğinin de değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilen kararda, şu ifadeler yer aldı: "TCDD tarafından uygulanan kısıtlamanın her ne kadar kamu zararının önlenmesi ve hizmetin gereği gibi ifası şeklinde haklı gerekçeye dayandığı değerlendirilmekteyse de kullanılan araç ile hedeflenen amaç arasında makul bir orantılılık olduğu söylenemeyecektir. Engelli bireylerin yaklaşık 6 ay gibi bir süreyle ücretsiz bilet imkanından yararlandırılmaması söz konusu olacağından bu uygulamanın aşırı ve olağanın ötesinde bir külfet yükleyeceği değerlendirilmektedir." Kararda, ücretsiz bilet hakkının kötüye kullanılmasının engellenmesi için kullanılmayan bilet ücretinin ödenmesi veya bilet ücretinin bir cezayla birlikte ödenmesi, kişilerin önceden yazılı olarak uyarılması gibi alternatif çözüm yolları öngörülmeksizin böyle bir uygulamanın yapılmasının orantılı olmadığı aktarıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.