#Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

İLKHABER-Gazetesi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Pandemi sonrası dünya ekonomisinden 2 kat fazla büyüdük Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Pandemi sonrası dünya ekonomisinden 2 kat fazla büyüdük

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları ile Deniz Ticaret Odaları Müşterek Konsey Toplantısı yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve TOBB konsey üyelerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda reel sektör ve iş dünyasına ilişkin sorunlar ele alındı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, makroekonomik politikaların şekillendirilmesinde ve sektörel çalışmalarda ortak akılla hareket etmeye büyük önem verdiklerini kaydetti. OVP'yi şekillendirirken ve sektörel politikaları belirlerken reel sektörün fikirlerine kulak verdiklerini belirten Yılmaz, yatırım, istihdam, üretim ve ihracat politikalarında, reel sektörün öncü bir rol oynadığına dikkati çekti. Yılmaz, dünya ekonomisinde pandemi sonrası yeni şartların geliştiğini ifade ederek, "Ülkeler korumacı politikalarla ön plana çıkıyorlar. ABD başta olmak üzere birçok ülkenin artık korumacı bir yaklaşım sergilediği bir dönemdeyiz. Diğer taraftan, dijital alanda yapay zeka başta olmak üzere büyük bir teknolojik dönüşümün yaşandığı bir dönemdeyiz. Dünyanın bu yeni şartlarını okumadan, görmeden, analiz etmeden atacağımız hiçbir adım anlamlı olmayacaktır, gerçekçi olmayacaktır. Yeni normali görmemiz lazım. Dünyadaki küresel ekonomideki bu yeni normali çok iyi görüp analiz etmemiz lazım" açıklamasında bulundu. "Pandemi sonrası dünya ekonomisinden 2 kat fazla büyüdük" Türkiye ekonomisinin büyümesine ilişkin konuşan Yılmaz, dünyanın 2003-2024 döneminde yaklaşık yüzde 3,5 oranında büyüdüğünü, buna karşılık Türkiye ekonomisinin ise yıllık ortalama 5,4 büyüme kaydettiğini ifade etti. Yılmaz, "Pandemi öncesini 100 kabul ederseniz, dünya ekonomisi son 4-5 yılda 115'e yükselmiş. Yani pandemi öncesi 100 ise dünya ekonomisi bugün 115 olmuş durumda. Türkiye ekonomisi ne olmuş aynı dönemde? 100 iken 130 olmuş. Dünyadaki performansın aşağı yukarı iki katını gerçekleştirmişiz. Bu sorunlarımız olmadığı anlamına elbette gelmiyor. Tabii ki dünyanın her yerinde sorun var. Dünyanın her ülkesinde sorun var. Bizde de sorunlar var. Elbette bu sorunların üzerine gideceğiz. Ama ülkemizin kamusuyla özel sektörüyle gösterdiği performansı da görmemiz lazım. Dünyanın iki katı kadar son 5 yılda büyüme kaydettiysek, ekonomimizi dirençli bir şekilde tutabildiysek, bunun da önemini hepimizin görmesi lazım" ifadelerinde bulundu. "İMF'nin tahminlerinin gerçekleşmesi halinde bu yıl sonu 16'ıncı büyük ekonomi haline geliyoruz" Türkiye ekonomisinin dünyadaki sıralamasına ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Eski liberal, küresel düzenin olmadığı, pandeminin, diğer jeopolitik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gösterdiğimiz ekonomik performans hiç de küçümsenecek bir performans değil. Bu performansla birlikte 2002 yılında dünyada büyüklük olarak, 21'inci sırada olan ekonomik büyüklüğümüz 2025'te, 2024'te 17'inci sıradayız ekonomik büyüklük olarak nominal dolar bazında. İMF'nin tahminlerinin gerçekleşmesi halinde bu yılın sonu itibariyle 16'ıncı büyük ekonomi haline geliyoruz. Türkiye dünyada satın alma gücü paritesinde ise geçen yıl 12'inci sıradaydı. Yine İMF tahminleri gerçekleşirse küresel ekonomiye ilişkin 11'inci büyük ekonomi konumunda olacağız. Toplam ekonomik büyüklüğümüz 2002 yılında 238 milyar dolarken, bu yıl son açıklanan TÜİK'in 3'üncü çeyrek rakamlarından da gördük ki ekonomimiz nominal dolar bazında 1,5 trilyon doları ilk defa geçti" dedi. Bu kapsamda Türkiye'de kişi başına düşen milli gelire ilişkin de konuşan Yılmaz, "Bu önemli bir performans ve kişi başına gelirimizin de bu yıl 17 bin doları aşmasını bekliyoruz. 2002 yılında bu rakam 3 bin 600 dolar civarındaydı. Bu yıl inşallah 17 bin doların üzerinde bir rakamla kapatacağız. Dünya Bankası'nın bir sınıflandırması var" dedi. Yılmaz, doğrudan yatırımların önemine de dikkati çekerek, "Son rakamlara baktığımız zaman 2025 yılının ilk 9 ayında uluslararası doğrudan yatırım girişleri bir önceki dönemin aynı zaman dilimindeki rakama göre yüzde 45,5 artmış durumda ve 11,4 milyar dolara ulaşmış durumda. Yıllıklandırılmış tutarda burada 15,3 milyar dolar. Bu da çok sevindirici. Türkiye dünyada uluslararası sermayenin daraldığı olduğu bir dönemde sermaye cezbedebilen doğrudan yatırım cezbedebilen ülkelerden biri. Bu noktada Ankara'nın da önümüzdeki dönem Google ile Turkcell işbirliği ile gerçekleştirilecek ve toplamda 3 milyar doları bulan yatırıma ev sahipliği yapması da yine sevindirici bir gelişme. Onun da altını tekrar çizmek istiyorum" ifadelerine kullandı. "Milletimizin yastık altı rezervini sisteme dahil edip gösterebilsek Türkiye'nin risklilik göstergeleri çok daha aşağıya inecek" Bir taraftan büyümenin devam etiğine, diğer taraftan ise finansal göstergelerinde iyileştiğine dikkati çeken Yılmaz, "Bankacılık sektörümüzün sermaye yeterlilik oranları oldukça iyi bir noktada. Kanuni hadlerin çok üstünde. Merkez Bankamızın rezervi 28 Kasım itibariyle 183,2 milyar dolar. Ben hep söylüyorum bir de bizim milletin rezervi var. Onu finansal olarak gösteremiyoruz ama altın ve yastık altı döviz başta olmak üzere bir de milletimizin bir rezervi var sisteme tam girmeyen. Onu keşke sisteme dahil edip gösterebilsek Türkiye'nin risklilik göstergeleri çok daha aşağıya inecek aslında. Merkez Bankamızın rezervi milletimizin rezervi çok daha yüksek tabii. Özellikle bu altın ithalatından bunu görüyoruz. Dış ticaret dengemizde çok ciddi anlamda bir altın ithalatı var. O da ülkemizin sonuçta milletimizin bir rezervi varlığı olarak bize güç veriyor" şeklinde konuştu. "Enflasyon beklentisinde reel sektör ve hane halklarında bir düşüş olsa da hala tam istediğimiz noktada değiliz" Yılmaz, ekonomi yönetiminde en önemli unsurlardan birinin dezenflasyon süreci olduğunu söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti: "Enflasyonu düşürmek programımızın omurgası, ana temel unsuru. Burada da ciddi anlamda bir mesafe aldığımızı söyleyebilirim. 2024 yılı Mayıs ayında zirveye ulaşmıştı, yüzde 75,5 ile. O tarihten bugüne 44 puanı aşan bir düşüş gerçekleşti. Enflasyon düştü derken fiyatlardaki düşüşü değil, orandaki düşüşü elbette kastediyoruz. Oranda 44 puandan fazla bir düşüş söz konusu. Son açıklanan rakamla enflasyon oranımız yüzde 31,07 seviyesine kadar indi. Yalnız burada bir noktanın altını çizmem lazım. Piyasadaki aktörlerin beklentileri oldukça iyileşti ve bizim hedeflerimize oldukça yakın. Ancak reel sektör ve hane halklarında bir düşüş olsa da geçmişe göre hala tam istediğimiz noktada olduğumuzu söyleyemem. Şimdi bakın enflasyon yüzde 31'e düşmüş gerçekleşen enflasyon. Ama reel sektörümüze soruyoruz bir yıl sonra enflasyon ne olacak diye yüzde 35 gibi bir şey çıkıyor. Şimdi bunu biz tabii aşağıya çekmek durumundayız. Niye önemli bu? Çünkü bu bir sarmal değerli arkadaşlar. Beklentileri iyileştireceksiniz ki piyasadaki fiyatlamalar ona göre oluşsun, enflasyonda daha fazla gerilesin." Enflasyondaki beklentilerin yüksek olmasının bir nedeninin ise sosyal medyadaki algılar olduğunu söyleyen Yılmaz, "Tüm dünyada maalesef böyle bir eğilim var. Sosyal medyada hiçbir temeli dayanağı olmayan, hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan birçok iddianın algı oluşturabildiğini görüyoruz. Bunlardan bir tanesi işte istatistik hazırladığını iddia eden ENAG diye bir yapı var mesela. Hakikaten bu konu üzerinde durmamız gereken bir şey. Ona benzer başka şeyler de var. Metodolojisi sağlam değil. Uluslararası hiçbir geçerliliği yok. Hangi datalara baktığı belli değil, şeffaflığı yok. 3-5 kişilik bir grup bir takım internet ortamında bir şeyler toplayıp topluma bir algı pompalıyor. Ve maalesef ideolojik sebeplerle demek zorundayım. Çünkü bilimsel olarak bunu izah etmek mümkün değil. Bir takım kesimlerde ideolojik nedenlerle bu rakamlar sanki gerçeği yansıtıyormuş gibi toplumda bir algı oluşturuyorlar. Buna karşı da bilim insanları başta olmak üzere hepimizin çok daha uyanık olması lazım. Ekonomimiz üzerinde, milletimizin geleceği üzerinde algılar kullanılarak bir takım operasyonlar yapılmasına da müsaade etmememiz lazım" diye konuştu. Yılmaz, sosyal adalet açısından da çok önemli enflasyonu düşürmenin çok önemli olduğunun altını çizerek, enflasyonun düştüğü bir ortamda sosyal dengelerin de iyileştiğini vurguladı. Tarımda bütçeden sene 940 milyara yakın kaynak ayrıldığının bilgisini veren Yılmaz, "Bunun bir kısmı doğrudan destek, bir kısmı kredi subvansiyonu, bir kısmı sulama yatırımı, bir kısmı vergisel olarak vazgeçtiğimiz rakamlar. Ama topladığımızda 940 milyara yakın bir kaynağı tarım sektörümüze ayırmış durumdayız. Sulamaları yatırımlarda önceliklendirmiş durumdayız. Önümüzdeki dönem su meselesi konusunda daha özel çalışmalar, hazırlıklar da yapıyoruz. Tarımsal destekleme sistemimizi tamamen su ile ilgili konularla yeniden şekillendirmiş durumdayız. Gelecek yıldan itibaren bunun etkilerini hep birlikte göreceğiz. Dolayısıyla gıda konusunu yine önemli görüyoruz" açıklamasında bulundu. Program, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.

KOBİ'lere 'Nefes' desteği büyüdü Haber

KOBİ'lere 'Nefes' desteği büyüdü

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kredi Garanti Fonu (KGF) ve bankaların iş birliğiyle KOBİ'lere yönelik başlatılan finansman desteğinde kapasite artışına gidildi. 2 Ekim 2025 tarihinde 25 milyar TL limit ile devreye alınan ikinci "Nefes Kredisi" paketinin hacmi, gelen talepler doğrultusunda 50 milyar TL'ye yükseltildi. BAŞVURULAR NE ZAMAN BAŞLAYACAK? Genişletilen kredi paketi için başvurular 19 Kasım Çarşamba günü (yarın) başlayacak. TOBB'a bağlı oda ve borsalara üye olan işletmeler; Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Denizbank, Garanti Bankası, Akbank, Yapı Kredi ve Ziraat Katılım şubeleri üzerinden müracaat edebilecek. 6 AY ÖDEMESİZ, 36 AY VADE İMKANI Kredi hacmi artırılsa da mevcut kullanım koşullarında değişikliğe gidilmedi. Buna göre, her firma en fazla 1.5 milyon TL kredi kullanabilecek. Krediler, 6 ayı anapara ödemesiz olmak üzere toplam 36 ay vadeli olarak sunulacak. Faiz oranları ise 24 aya kadar olan vadelerde yüzde 33, 24 ay ve üzeri vadelerde yüzde 32 olarak uygulanacak. HİSARCIKLIOĞLU: "ÇARKLARIN DÖNMESİNİ SAĞLAMALIYIZ" TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ'lerin finansmana erişimde yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, 25 milyar TL'lik ilk limitin dolmak üzere olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu, "Amacımız zor günlerde KOBİ’lerimizin yanında durup çarkların dönmesini sağlamak. Temmuz ayındaki ilk paketle birlikte, bu yıl KOBİ'lere sağladığımız toplam destek 80 milyar TL'ye ulaşmış olacak" değerlendirmesinde bulundu. Temmuz ayındaki ilk fazda 23 bin 515 firmaya 30 milyar TL'lik kaynak aktarılmıştı.

Bakan Ömer Bolat: Hedefimiz, 2030’larda e-ihracatı toplam ihracatın yüzde 10’una çıkarmak Haber

Bakan Ömer Bolat: Hedefimiz, 2030’larda e-ihracatı toplam ihracatın yüzde 10’una çıkarmak

Ticaret Bakanlığı'nın himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde 'Ankara E-İhracat Zirvesi'nin ikincisi düzenlendi. TOBB Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programın açılışına katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, hem ekonomideki güncel gelişmelere hem de e-ihracat hedeflerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. EKİM AYINDA İHRACAT REKORU KIRILDI Konuşmasına ekim ayı dış ticaret verilerini hatırlatarak başlayan Bakan Bolat, ihracatta güçlü performansın sürdüğünü belirtti. Bolat, "Ekim ayında da 527 milyon dolar net artış mal ihracatımızda sağladık. Toplamda 24 milyar dolara ulaştık. Bu 24 milyar dolar hem Ekim ayının ihracat rekoru oldu, hem de Cumhuriyet tarihimizin en yüksek 4'üncü aylık ihracat rakamı oldu" şeklinde konuştu. İlk 10 ayda ihracatın yüzde 3,9 artışla 224,6 milyar dolara ulaştığını belirten Bolat, bu sayede cari işlemler açığında da makul rakamların korunduğunu vurguladı. Temmuzda 1,7 milyar dolar, ağustosta ise 5,5 milyar dolar cari fazla verildiğini hatırlatan Bakan Bolat, "Eylül ayında 1 milyar dolar, Ekim ayında da yarım milyar dolar bir cari işlemler fazlası bekliyoruz. Böylece yaklaşık 9 milyar dolara yakın 4 ay üst üste cari işlemler fazlası sağlamış olacağız" ifadelerini kullandı. E-İHRACATÇILARA 500 MİLYON TL'LİK KREDİ MÜJDESİ Ticaret Bakanlığı olarak e-ihracatla alakalı firmalara her türlü imkanla destek olduklarını belirten Bakan Bolat, zirvede yeni bir kredi programının müjdesini verdi. Bolat, "Türk Eximbank'ımız Hazine ve Maliye Bakanlığımızın garantisiyle İGE kefaletli olarak hazırlanan e-ihracat destek paketi adında bir kredi programının da müjdesini bugün sizlere veriyoruz. Türk Eximbank e-ihracatçılarımız için yüzde 100 İGE kefaleti sayesinde başka bir kefalete ihtiyaç duymaksızın azami 6 ay ana para ödemesiz ve azami 12 aylık olmak üzere toplam 500 milyon liralık bir kredi paketi hazırladı" dedi. YENİ HEDEF 2030'LARDA YÜZDE 10 PAY Bakan Bolat, e-ihracat yapan ihracatçı sayısının 2023'te yaklaşık 7 bin iken, 2024'te yüzde 62 artışla 11 bin 283'e yükseldiğini kaydetti. En çok e-ihracat yapılan ülkelerin ABD, Almanya, Azerbaycan, Romanya ve Polonya olduğunu belirten Bolat, sektörel olarak da giyim, kimya ve gıdanın öne çıktığını söyledi. Bakan Bolat, 2023'te 5,3 milyar dolar olan e-ihracatın 2024'te 6,5 milyar dolara çıkarak toplam ihracattan yüzde 2,7 pay aldığını hatırlatarak, nihai hedefi şu sözlerle açıkladı: "Amacımız inşallah 2030'lu yıllarda Türkiye e-ihracatını toplam ihracatın yüzde 10'una ulaştırmak." DİJİTAL TEŞVİK DÖNEMİ BAŞLIYOR Bakan Bolat, desteklere erişimi kolaylaştıracak bir yeniliği de duyurdu. "Dijital Teşvik Takip Modülü hazırladık. Bunun da müjdesini vermek istiyorum" diyen Bolat, bu sayede teşvik başvurularının dijital olarak takip edileceğini ve sürecin hızlanacağını belirtti. Zirvede ayrıca, İhracat Akademisi, TOBB ve TOBB ETÜ arasında "E-İhracat Uzmanlığı Programı"nı kapsayan bir eğitim iş birliği protokolü de imzalandı.

Türk kahvesi Avrupa Birliği'nde tescilleniyor Haber

Türk kahvesi Avrupa Birliği'nde tescilleniyor

Kültürel mirasımızın en önemli simgelerinden biri olan Türk Kahvesi, Avrupa Birliği (AB) nezdinde tarihi bir başarıya imza attı. Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde bugün yayımlanan duyuruyla "Türk Kahvesi" AB’de “Geleneksel Ürün Adı” (Traditional Specialities Guaranteed) olarak ilan edildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yapılan başvuru sonucunda elde edilen bu başarı, 3 aylık itiraz sürecinin tamamlanmasının ardından kesinleşecek. Türk Kahvesi, bu sürecin sonunda Türkiye’nin AB’de tescil edilen ilk "Geleneksel Ürün Adı" unvanını alacak. HİSARCIKLIOĞLU: "DOSTLUĞUN VE SOHBETİN SİMGESİ" Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tescilin önemine vurgu yaptı. Hisarcıklıoğlu "Kültürümüzün en köklü sembollerinden biri olan Türk Kahvesi, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde de yer alıyor. 500 yılı aşkın geçmişiyle, sadece bir içecek değil; misafirperverliğimizin, sohbetin ve dostluğun simgesi" dedi. TOBB olarak yerel değerleri korumak için çalıştıklarını belirten Hisarcıklıoğlu "TOBB olarak yerel ve geleneksel değerlerimizi korumak, dünya çapında tanıtmak ve tescil ettirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Türk Kahvesi’nin eşsiz kokusu ve lezzeti Avrupa’da da tescilleniyor" ifadelerini kullandı. AB'DEN TESCİL ALAN ÜRÜN SAYISI 40'A ÇIKTI Avrupa Birliği'nden gelen tek sevindirici haber Türk Kahvesi ile sınırlı kalmadı. Hatay Kaytaz Böreği ve Antep Lahmacunu / Gaziantep Lahmacunu da Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili almayı başardı. Bu son eklemelerle birlikte Türkiye'nin AB tarafından tescillenen coğrafi işaretli ürün sayısı 40'a yükseldi. TÜRKİYE'NİN AB TESCİLLİ ÜRÜNLERİ AB nezdinde koruma altına alınan 40 ürünün tam listesi şu şekilde: "Gaziantep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı, Aydın kestanesi, Milas zeytinyağı, Bayramiç beyazı, Taşköprü sarımsağı, Giresun tombul fındığı, Antakya künefesi, Suruç narı, Çağlayancerit cevizi, Gemlik zeytini, Edremit zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Ayaş domatesi, Maraş tarhanası, Edremit Körfezi yeşil çizik zeytini, Ezine peyniri, Safranbolu safranı, Aydın memecik zeytinyağı, Araban sarımsağı, Osmaniye yer fıstığı, Bingöl balı, Bursa şeftalisi, Hüyük çileği, Bursa siyah inciri, Söke pamuğu, Manisa mesir macunu, Gaziantep menengiç kahvesi, Silifke yoğurdu, Aydın memecik zeytini, Erzincan tulum peyniri, Aydın çam fıstığı, Afyon pastırması, Afyon sucuğu, Gaziantep fıstık ezmesi, Mut zeytinyağı, Kırkağaç kavunu, Hatay kaytaz böreği, Gaziantep lahmacunu." Öte yandan, Avrupa Birliği'ne başvurusu yapılmış ve süreci devam eden 42 coğrafi işaret ile 2 geleneksel ürün adıyla ilgili çalışmaların da sürdüğü bildirildi.

Murat Aktoğ, yeniden TOBB TIR Komite Üyeliğine seçildi Haber

Murat Aktoğ, yeniden TOBB TIR Komite Üyeliğine seçildi

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Aktoğ, bir kez daha Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) TIR Komite Üyeliğine seçildi. ÖNCELİKLİ GÜNDEM: SINIR KAPILARI, VİZE VE MALİYETLER MTSO’nun geçmiş dönemde ilk kez yer aldığı bu komitede ikinci kez görev alma başarısı gösteren Aktoğ, iki yıl daha TOBB TIR Komitesinde Mersin’i temsil edecek. Seçim sonrası değerlendirmelerde bulunan Aktoğ, Mersin’in dış ticaretinin yaklaşık yüzde 30’unu kara taşımacılığıyla gerçekleştirdiğini hatırlatarak, "Türkiye’nin en büyük kara araç filolarından birine sahibiz. Ancak lojistik sektöründe çözüm bekleyen önemli başlıklar var. Sınır kapılarında uzun bekleme süreleri, artan taşıma maliyetleri, şoför bulma ve vize sorunları, geçiş belgesi kotaları konusunda yaşanan sıkıntılar sektörün öncelikli gündemini oluşturuyor. Bu sorunlar firmalarımızın rekabet gücünü etkilerken, ülke ihracatının hızını da yavaşlatıyor. Geçmiş dönemde olduğu gibi bu dönem de sektörle ilgili tüm konuların takibini sürdüreceğiz" dedi. Lojistik maliyetlerinin optimizasyonu için lojistik merkezlerin önemine dikkat çeken Aktoğ, Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artıracak yatırımların hızlandırılması ve gerekli kamu desteklerinin sağlanmasına yönelik çalışmalar yapacaklarını ifade etti. GELECEK VİZYONU: YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uyum sürecinin önemine de değinen Aktoğ, "Düşük emisyonlu araçlara geçiş, lojistikte karbon ayak izinin azaltılması ve dijital takip sistemlerinin yaygınlaşması artık ertelenemez bir ihtiyaç. Bu noktada devlet, özel sektör ve uluslararası kurumların işbirliği büyük önem taşıyor" diye konuştu. Dijitalleşmenin sektörün geleceğini şekillendireceğini vurgulayan Aktoğ, "Dijital gümrük uygulamaları, elektronik TIR karneleri ve akıllı lojistik çözümleri önümüzdeki dönemde sektörün rekabet gücünü artıracak. Bizler de bu dönüşümde aktif rol almaya, sorunları çözmek kadar geleceğin lojistiğini kurmaya da kararlıyız" ifadelerini kullandı.

KOBİ'lere 'nefes' oldu: TOBB Nefes Kredisi'nde 16,2 milyar TL'ye ulaşıldı, limit artışı talep edildi Haber

KOBİ'lere 'nefes' oldu: TOBB Nefes Kredisi'nde 16,2 milyar TL'ye ulaşıldı, limit artışı talep edildi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) finansmana erişimde yaşadığı zorlukları aşmak için geçen hafta hayata geçirilen TOBB Nefes Kredisi projesinin son durumu hakkında bilgi verdi. Projeye KOBİ'ler tarafından yoğun ilgi gösterildiği belirtildi. BİR HAFTADA 16,2 MİLYAR TL KREDİ HACMİNE ULAŞILDI TOBB'dan yapılan açıklamaya göre, projenin başlamasından bu yana geçen kısa sürede önemli bir başarıya imza atıldı. Bugün itibarıyla 11 bin 900 firma, Nefes Kredisi'nden faydalanarak toplam 16,2 milyar lira tutarında kredi hacmi oluşturdu. Kredi paketinde kamu tarafından onaylanan toplam limitin 25 milyar lira olduğu ve bu miktara ulaşılana kadar taleplerin alınmaya devam edeceği ifade edildi. TOBB'DAN 'LİMİT ARTIRIMI' TALEBİ Açıklamada, KOBİ'lerden gelen yüksek talep nedeniyle mevcut limitin yetersiz kaldığına dikkat çekildi. TOBB'un, bu limitin artırılmasına yönelik talebini ilgili makamlara ilettiği bildirildi. Talebin olumlu sonuçlanması durumunda, oluşturulacak ilave kredi limitinin de en kısa sürede KOBİ'lerin kullanımına sunulacağı kaydedildi. 'KREDİ ONAYI BANKALARIN YETKİSİNDE' TOBB, kredi sürecine ilişkin önemli bir hatırlatmada da bulundu. Açıklamada, "TOBB Nefes Kredisi kapsamında hangi firmalara kredi kullandırılacağı ve bu kredilerin onayı ilgili bankalarca gerçekleştirilmektedir. TOBB, Oda ve Borsaların kredi verilecek firmaların seçiminde, kredilerin onaylanmasında veya kullandırılmasında bir yetkisi bulunmamaktadır" denilerek, başvuruların ve değerlendirme sürecinin bankalar tarafından yürütüldüğünün altı çizildi.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç’ten KOBİ’lere çağrı: TOBB Nefes Kredisi fırsatını kaçırmayın Haber

İTO Başkanı Şekib Avdagiç’ten KOBİ’lere çağrı: TOBB Nefes Kredisi fırsatını kaçırmayın

KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde yeniden hayata geçirilen Nefes Kredisi'nin başvuru sürecinin başlamasıyla, iş dünyasından ilk önemli destek ve çağrı geldi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı açıklamayla tüm işletmeleri bu tarihi fırsatı değerlendirmeye çağırdı. "PİYASANIN SAĞLIKLI YÜRÜMESİ İÇİN ÖNEMLİ" Açıklamasında, piyasanın sağlıklı işleyişi için küçük ve mikro ölçekli işletmelerin finansmana erişiminin hayati önem taşıdığını belirten Avdagiç, "Hep dikkat çektiğimiz gibi piyasanın sağlıklı yürümesi için küçük ve mikro ölçekli işletmelerin, bankaların TL ticari kredilerdeki büyüme sınırının dışında tutulması gerekiyor. TOBB Nefes Kredisinin, bankaların ticari kredi büyümesi engellerinin kaldırılmasına öncülük edeceğine inanıyorum" dedi. "YENİ KGF KREDİLERİ İÇİN BİR BAŞLANGIÇ OLMASINI DİLİYORUZ" İTO Başkanı Avdagiç, Nefes Kredisi'nin, iş dünyasının kendi birikiminin yine firmalara kredi olarak dönmesi anlamına geldiğine dikkat çekti. Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu: "TOBB'un öncülüğünde KOBİ'lere 2,5 milyon TL'ye kadar, 6 ay ödemesiz olmak üzere 36 ay vadeli Nefes Kredisi’nin, uygun şartlardaki banka kredilerinin yeniden açılması ihtiyacına işaret edeceğine inanıyoruz. Özellikle öz kaynak desteğiyle yeni KGF kredileri için bir başlangıç olmasını diliyoruz." Enflasyonla mücadele sürecinde arzı artırmanın önemine değinen Avdagiç, bunun için de KOBİ'lerin nakit akışının rahatlatılması gerektiğini ve kredi mekanizmalarının sağlıklı işlemesinin şart olduğunu belirtti. Avdagiç, açıklamasının sonunda projeye öncülük eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na, Kredi Garanti Fonu'na (KGF) ve krediye aracılık edecek olan Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Akbank, Yapı Kredi, Denizbank ve Ziraat Katılım'a teşekkür etti.

KOBİ'lere MÜJDE: 2025 Nefes kredisi geri döndü! başvurular ne zaman, hangi bankalar veriyor, faiz oranı kaç? Haber

KOBİ'lere MÜJDE: 2025 Nefes kredisi geri döndü! başvurular ne zaman, hangi bankalar veriyor, faiz oranı kaç?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, KOBİ'lere düşük faizli finansman sağlamak amacıyla hayata geçirilen Nefes Kredisi, 2025 yılı için yeniden devreye alınıyor. Kredi Garanti Fonu (KGF) ve 7 büyük bankanın katılımıyla hazırlanan kredi paketinin detayları belli olmaya başladı. İşletme sahipleri, kredi başvuru tarihlerini, şartlarını ve faiz oranlarını araştırmaya başladı. 2025 NEFES KREDİSİ BAŞVURULARI NE ZAMAN BAŞLIYOR? TOBB Nefes Kredisi için başvurular, 8-9 Temmuz 2025 (Salı-Çarşamba) tarihlerinde başlayacak. Krediden yararlanmak isteyen TOBB'a bağlı Oda ve Borsa üyesi işletmeler, anlaşmalı banka şubeleri aracılığıyla başvurularını yapabilecekler. NEFES KREDİSİ'Nİ HANGİ BANKALAR VERECEK? KOBİ'lere finansman sağlayacak olan kredi paketinde hem kamu hem de özel bankalar yer alıyor. 2025 Nefes Kredisi'ni verecek olan bankalar şunlardır: Ziraat Bankası Halkbank Vakıfbank Akbank Yapı Kredi Denizbank Ziraat Katılım KREDİ LİMİTİ, VADE VE ÖDEME KOŞULLARI NELER? Yeni kredi paketinin KOBİ'lere önemli avantajlar sunması bekleniyor. Kredi koşulları şu şekilde belirlendi: Azami Kredi Limiti: Her bir işletme en fazla 2,5 milyon TL kredi kullanabilecek. Ödemesiz Dönem: Kredilerde 6 ay anapara ve faiz ödemesiz dönem uygulanacak. Azami Vade: Ödemesiz dönem dahil toplam vade en fazla 36 ay olacak. Kefalet Desteği: Kredi Garani Fonu (KGF), kullandırılacak kredilerin yüzde 80'ine kefil olarak KOBİ'lerin krediye erişimini kolaylaştıracak. NEFES KREDİSİ FAİZ ORANI BELLİ OLDU MU? İşletme sahiplerinin en çok merak ettiği konu olan 2025 Nefes Kredisi faiz oranı henüz netleşmedi. Faiz oranlarının, başvuru sürecinin başlayacağı 8-9 Temmuz tarihlerinde bankalar tarafından duyurulması bekleniyor. Karşılaştırma amacıyla, 2021 yılında uygulanan Nefes Kredisi'nde yıllık brüt faiz oranı yüzde 17,50 olarak belirlenmişti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.