#Vergide Adalet

İLKHABER-Gazetesi - Vergide Adalet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Vergide Adalet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Deniz: Mali müşavirler çözümün parçası olmalı Haber

Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Deniz: Mali müşavirler çözümün parçası olmalı

Adana Mali Müşavirler Odası Başkanı Levent Deniz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın son dönemde uyguladığı yüksek cezalar ve yeni harç düzenlemelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Son dönemde vergi gelirlerini artırmak, vergi adaletini sağlamak ve kayıt dışılığı azaltmak amacıyla yapay zekâ destekli denetim ve risk analizlerine hız verildiğini hatırlatan Deniz, bu teknolojik denetim uygulamalarının meslek mensuplarınca desteklendiğini vurguladı. “Mali müşavirlik mesleğinin kalitesi vergi adaletiyle yükselir” Levent Deniz, “Kayıt dışılığın azaltılması ve vergi adaletinin sağlanması, mali müşavirlik mesleğinin kalitesini de yükseltir. Fakat 2024 yılında yapılan değişikliklerle cezalar astronomik oranda artırılmıştır. Bu cezalar artık caydırıcı olmaktan çıkmış, meslektaşlarımızı cezalandırır hale gelmiştir” şeklinde konuştu. Özellikle e-defter beratlarının geç gönderilmesi gibi vergi etkisi olmayan teknik nedenlerle kesilen ölçüsüz cezaların, idare ile mali müşavirler arasındaki bağı zedelediğini belirten Deniz, yeni yasa tasarısında yer alan 4’üncü dönem geçici vergi beyannamesinin geri getirilmesi ve bazı serbest meslek erbaplarından yıllık harç alınması planlarının da meslek mensuplarının yükünü daha da artıracağına dikkat çekti. “Mali müşavirler çözümün parçası olmalı” Levent Deniz, “Eğer amaç gerçekten vergi adaletini sağlamak ve kayıt dışılığı azaltmaksa, mükelleflerin gönüllü uyumunu güçlendirecek adımlar atılmalıdır. Mali müşavirlerin katkısı bekleniyorsa, gerçekten paydaş olarak hareket edilmelidir. Vergi sisteminin sağlıklı işlemesi, mali müşavirlerin emeği ve katkısıyla mümkündür. Biz cezalandırılmak değil, çözümün bir parçası olmak istiyoruz. Kayıt dışılıkla mücadelede, vergi adaletinde ve gönüllü uyumun güçlendirilmesinde meslektaşlarımızın deneyiminden yararlanılmalıdır” diye ifade etti.

Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ağar, işçi hakları ve çözüm yollarını masaya yatırdı Haber

Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ağar, işçi hakları ve çözüm yollarını masaya yatırdı

Uluslararası Çalışma Örgütü, Türkiye Yol-İş Sendikası tarafından düzenlenen ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen “İnşaat sektöründe temel hakların yeniden inşası projesi” başlıklı eğitim seminerinin ilki Türkiye Yol-İş Sendikası Adana Şubesinin ev sahipliğinde Sendika bünyesinde yer alan Holiday Otel’de yapıldı. Seminerin açılışına Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, Türk-İş Bölge Başkanı Edip Gülnar, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Adana Şube Başkanları, Türkiye-Yol İş Sendikası iş yeri temsilcileri ve üyeler katıldı. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından Türkiye Yol-İş Sendikası Adana Şubesi’nde düzenlenen eğitim seminerinin açılışında konuşan Ramazan Ağar, çalışma hayatındaki zorluklara dikkat çekti. Kamuda yapılan son sözleşmenin önemine değinen Ağar, işçi haklarının korunması ve sendikaların güçlendirilmesinin gerekliliğini vurguladı. Ağar, işçilerin ağır vergi yükü altında ezildiğini belirterek, gelir vergisi tarifesinin ücretliler lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçirilen işçilerin haklarında eksiklikler bulunduğunu ve adil bir çalışma düzeni için kanuni değişiklik yapılması gerektiğini ifade etti. Seminere katılan Av. Pamir Başer, Çalışma süreleri ve ücret hakları; Doç. Dr. Işıl Kurnaz sosyal güvenlik hakkı; Doç. Dr. Okan Güray Bülbül ise iş sağlığı ve güvenliği konularında katılımcılara bilgi verdi. “Türk-İş, işçi hakları ve toplumsal sorunlara merhem oluyor” Çalışma hayatının zorluklarından bahsetti, ekonomik durumun her geçen gün geriye gittiğini ifade eden Türkiye Yol İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar , “Kamuda yaptığımız son sözleşme bizi çok yordu, çalışanlar için iyi bir sözleşme yapma uğruna sıkı bir mücadele içine girerken, sözleşmede bu zamana kadar alınmamış kazanımlar elde edildi, ancak sosyal medyada çok ağır eleştiriler yapıldı. Bizi eleştirenler işveren hakkında da aynı konuşmayı yapabiliyorlar mı hayır. Yapılan her eleştiriye açığız dozu ve üslubu yerinde olduğu sürece. Hepimizin çok iyi bilmesi gereken bir şey varsa o da Sendikalara zarar verilirse bu günleri arar hale geliriz. Sendikanın olmadığı yerde işçinin hakkı olmaz, işçinin söz hakkı da olmaz. Kurulduğu günden bu yana işçi sınıfı için mücadele eden Türk-İş’in çalışma hayatının sorunlarının çözümü konusunda elde ettiği kazanımlar herkesin malumudur. Türk-İş sadece işçi sınıfının değil, toplumun tüm kesiminin sorunlarına merhem olmayı kendine düstur edinmiş bir Sendikadır, ülkemizin birliği, bütünlüğü, bağımsızlığını ve üniter devlet yapısını öncelikli gören Türk-İş Türkiye’mizin Çimentosudur” şeklinde konuştu. “Çalışanlar vergi yükü altında eziliyor” Ramazan Ağar, “Eskiden bir işçinin kıdem tazminatı, oğlunun düğünü, kızının çeyiz parası, başını sokabileceği bir ev parası idi, geldiğimiz durumda bunların hepsi hayal oldu, kıdem tazminatının 4’te 3’ü gitti, zaman zaman kıdem tazminatlarına yönelik yeni düzenlemeler yapılma isteniyor, bunun önüne geçmek için net tavır sergileyerek mücadele ediyoruz. Yine ücretli çalışanlar üzerinde, hem doğrudan gelirlerinden hem de dolaylı olarak harcamalarından kaynaklanan ağır bir vergi yükü bulunuyor. Bunun kitabını bastırdık TBMM’de Grup Başkan Vekillerine ve Milletvekillerine dağıttık. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. İşçilerin vergi nedeniyle uğradıkları gelir kaybının önlenmesi için acilen düzenleme yapılması gerekmektedir. Sosyal devlet olmanın gereği olarak vergide adalet sağlanmalı, gelir vergisi tarifesi ve oranı ücretliler lehine yeniden düzenlenmelidir. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kadroya geçirilen işçilerin, ücret, ikramiye ve diğer özlük hakları ile çalışma koşulları bakımından hâlen önemli eksiklikler bulunmaktadır. Bir an önce 696 sayılı KHK’den vazgeçilmeli mevcut 4857 sayılı kanuna tabi olunmalı. Kamu kurum ve kuruluşlarında kalıcı bir huzur ortamı ve adil bir çalışma düzeni ancak böyle tesis edilebilir” diye konuştu. Toplanacak asgari ücret tespit komisyonun üye dağılımının adil olması gerektiğine dikkat çeken Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar şunları söyledi: “Yeni yıldan geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesinde iktidar ve işverenin teklifi ağır basıyor ve zam oranı böyle belirleniyor. Bu zaman kadar yapılan tüm oturumlarda, 6 oturum hariç hepsine şerh koyduk. Son oturumda alelacele toplantı yapıldı ve zam oranı açıklandı. Bu yıl ise, hükümetten teklif bekliyoruz komisyon üye dağılımının adil olması gerekir, adil bir dağılım olmaz ise, komisyonda yer almayız.”

Uzm. Dr. Polatöz: Yüksek vergi kesintileri sağlık çalışanlarını zorluyor Haber

Uzm. Dr. Polatöz: Yüksek vergi kesintileri sağlık çalışanlarını zorluyor

Adana Tabip Odası, SES ve Genel Sağlık-İş Üyeleri, “Vergide ve Gelirde Adalet ile İnsanca Yaşam” talebiyle bir araya getirme detayı basın açıklaması yaptı. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Özden Polatöz, aile sağlık merkezi (ASM) çalışanlarının hafta içi Çarşamba günlerinde bölgelerde olacağını belirterek, yüksek vergi kesintileri ve eriyen ücretler nedeniyle sağlık çalışanlarının giderek zayıfladığını vurguladı. “ASM çalışanları her Çarşamba vergi alanlarında olacak” Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Özden Polatöz, "Daha önce Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB AHEK) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından 21 Şubat 2024'te sürekli ve her hafta çarşamba günleri sürdürülen uygulamalarımız, 12 Mart 2025'e kadar aralıksız devam etmektedir. Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarından yapılan ve %35'e varan adaletsiz vergi kesintilerinin en fazla %15 ile durdurulması ve yıl içinde sürekli takip talebimizin karşılanması nedeniyle, eylemlerimizin ücretlerimizin kesintili olduğu ayın 15'ini takip eden çarşamba günleri devam edeceğiz. Bugün 19 Kasım 2025 Çarşamba “Aile hekimliği vergide adalet istiyor!” olayların ikinci bölümünde ve 52. haftasında yine ASM önlerindeyiz. Sağlık çalışanları, ücretlerindeki erime ve yüksek vergi kesintileri nedeniyle giderek zayıflarken; imkanın zayıf ve emekçi kesimlerinin zor ekonomik imkanları yeterli ve dengeli beslenemediğine tanıklık etmekte, bu durumun daha da derinleşeceğinden endişe duymaktadır” diye faydalandı. “Dört kişilik ailenin günlük gıda masrafı 898 TL'ye ulaştı” Başkan Uzm. Polatöz, sağlık çalışanlarının ücretlerindeki kesintiler ve yüksek vergi kesintileri nedeniyle giderek zayıfladığını belirterek, "Dört kişilik bir ailenin günlük 898 TL'yi bulan gıda harcamasının 297 TL'sini süt, yoğurt ve peynir gibi ürünler oluşurken, ikinci sırada 227 TL ile et, yumurta ve kuru baklagiller grubu oluyor. Sebze ve meyve için günlük harcama 199 TL olarak kalıyor. 22.104,67 TL olduğunu ve memur maaşlarına 2026 yılında %18 oranında zam yapıldığını hatırlatmak isteriz” diye ifade etti. Uzm. Dr. Polatöz, şu şekilde sıraladı: İnsanca yaşam koşulları, sunumun kamu imkanlarıyla ve yeterli düzeyde sunulmalı, ücretler artırılmalı, vergi kesintileri adil bir şekilde düzenlenmelidir. Sağlık hizmetleri ticari olarak korunmalı, kamu imkanlarıyla eşit, ücretsiz olarak sunulmalıdır. Sağlık çalışanlarına güvenceli iş, güvenli çalışma ortamı ve emekliliğe yansıyacak, tek kalemden oluşan, performansa dayalı olmayan, insanca yaşama yeterli ücret bilgisi alınmalı. Sağlık çalışanlarından yapılan %35'lik vergi kesintilerinden vazgeçilmeli, her ay sabit kalmakla en fazla %15 vergi kesintisi uygulanır.

Güney: Vergi adaletine ihtiyacımız var Haber

Güney: Vergi adaletine ihtiyacımız var

BES Adana Şubesi ‘Vergi’de Adalet’ nedeniyle sendika binalarında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı katılanlar adına BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney okudu. Güney, insanca bir yaşam ve adil bir vergi sistemi taleplerini yineleyerek, ek göstergeden gelir vergisine, kamu emekçileri için kira yardımından ücretsiz ulaşım ve yemek hakkına kadar birçok konuda taleplerini sıralayarak, adil bir sistem için mücadelelerini sürdüreceklerini duyurdu. "Vergi haftasında adaletsizlik görmezden geliniyor" BES Adana Şube Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, “İçinde bulunduğumuz yıl 36. yılı kutlanacak olan vergi haftasında da ülkede yaşanan vergi adaletsizliğine ilişkin tek kelime edilmeyecek ve hatırı sayılır mükelleflerin katıldığı resmi konuşmalar, maliye emekçilerine idare tarafından kısa mesaj atma ve artık idarenin bir rutini haline geldi. Bugün başta biz kamu emekçileri olmak üzere toplumun büyük çoğunluğu derin bir yoksullaşma yaşadığımız gerçeği ortadayken, bizlerin elde ettiği gelirlerin önemli bir kısmı gerek doğrudan kazanç vergisi kesintisi yoluyla, gerekse dünyanın en adaletsiz vergisi olan; yoksulla servet sahiplerini aynı oranda vergilendiren dolaylı vergiler yoluyla yaşadığımız yoksulluk derinleştirilmeye devam edilmektedir” diye ifade etti. "Vergi adaletsizliğine karşı mücadelemiz sürecek" Fatma Sarıoğuz Güney, Vergi sisteminin yoksullar üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizler uzun yıllardır sadece Maliye Bakanlığı tarafından kutlanan resmi vergi haftalarında değil, sürekliliği olan bir mücadele takvimi içinde, bu ülkede yaşanan vergi adaletsizliğinin ortadan kaldırılması için mücadele ettik, etmeye de devam edeceğiz.”  "İnsanca ücret ve adil vergi sistemi istiyoruz" Güney, emekçilerin haklarını savunmak için iş yerlerinde ve alanlarda mücadelelerini sürdürdüklerini dile getirerek, “Bizler, bugün örgütlü bulunduğumuz bütün iş yerlerinde ve alanlarda, başta bütün emekçilerin yaşadığı yoksulluğa bir kez daha dikkat çekmek ve insan onuruna yaraşır bir ücret talep etmek ve yine gerek elde ettiğimiz ücretler üzerinden tevkifat yoluyla direk kesilen gelir vergisi haksızlığına, gerekse dünyanın en adaletsiz vergisi olan dolaylı vergilerin hane halkının temel ihtiyacı olan ürünlerde sıfıra indirilmesi talebiyle basın açıklamaları gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. BES Adana Şubesi, kamu emekçileri için taleplerini şu şekilde sıraladı: Adil bir ek gösterge sistemi düzenlensin ve 5510 sayılı Yasaya göre işe giren memurları kapsasın! Vergi dilimi adaletsizliğine son verilsin! Gelir Vergisi yüzde 10’a indirilerek sabitlensin! Açlık sınırı altındaki ücretlerden vergi, sigorta vb. kesintiler kaldırılsın! Emekçilerin zorunlu tüketim maddelerinde dolaylı vergi oranı sıfıra indirilsin! İlave ek ödeme dahil tüm ödemeler taban maaşa eklensin! Seçim vaatleri yalan olmasın. 3600 ek gösterge tüm kamu emekçilerine verilsin! Seçim vaatleri yalan olmasın. Mülakat derhal kaldırılsın! Merkez/Taşra ayrımına son verilsin! Yetki aşımı boyutuna varan görevlendirmelere son verilsin! Mali Hizmetler Sınıfı oluşturulsun! Kariyer liyakata uygun görevde yükselmelerin önü açılsın! Görevde yükselme sınavlarında, mobbinge dönüşen mülakat haksızlığına son verilsin! Tarhiyat uzlaşmalarında, uzlaşma paraları bütün Gelir Uzmanlarına ödensin! Gelir Uzmanlığı kariyer meslek olarak tanımlansın ve inceleme yetkisi verilsin!  Vergi Dairelerinde personel eksikliği giderilsin. Nitelikli çalışma ortamı yaratılsın! Yardımcı hizmetler sınıfına görevde yükselme sınavı açılsın! Bütün emekçilere 20.000 TL. kira yardımı yapılsın! Bütün emekçilere ücretsiz yemek ve ulaşım hakkı tanınsın! Kapanan gider birimlerinde çalışan personellerin hak kayıpları giderilsin!  

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Sermayedarların kârları artarken, çalışanlar fakirleşiyor Haber

Uzm. Dr. Özden Polatöz: Sermayedarların kârları artarken, çalışanlar fakirleşiyor

Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyeleri, Adana Tabip Odası binası önünde bir araya gelerek "Vergide Adalet" talep etti. Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, Orta Vadeli Program'ın çalışanları fakirleştirdiğini vurgularken, yüksek vergi kesintilerine ve yeni yönetmelik taslağına karşı çıktıklarını belirtti. 31 haftadır süren eylemlerin, sağlık çalışanlarının hakları için devam edeceğini ifade eden Polatöz, toplumun sağlık hakkının korunması gerektiğini dile getirdi. “Sağlık çalışanları olarak, 31 haftadır sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye ve yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor” Kurumlar adına açıklamayı okuyan Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Bugün 9 Ekim 2024 Çarşamba. Sağlık çalışanları olarak, 31 haftadır sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye, hükümete ve milletvekillerine sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Hükümetin ilan ettiği Orta Vadeli Program (OVP) ile sermayedarların nasıl korunup kârlarına kâr kattığını, çalışanların ise yüksek enflasyon altında eriyen ücretleriyle nasıl fakirleştiğini görüyoruz. Halktan alınan dolaylı vergilerden ve çalışanların ücretlerinden peşin kesilen vergilerden elde ettiği geliri parası olana yüksek faizle dağıtıp, şirketlere çeşitli ad ve gerekçelerle kamudan sermaye aktarıp enflasyonu düşüreceğini vadeden hükümetin hesabı eylülde de şaştı. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Eylül 2024 itibariyle enflasyonu %88,63 olarak belirlerken; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise %49,38 ile her zaman olduğu gibi daha düşük açıkladı. Türkiye’nin en büyük kupürlü banknotu olarak 2009’da tedavüle sokulan 200 TL, Eylül 2024 sonu itibarıyla yüksek enflasyonun ve TL’deki değer erimesinin sembolü haline geldi” şeklinde konuştu. “Sağlık çalışanlarının haklarını gözetecek şekilde ve sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yönetilmelidir” Uzm. Dr. Polatöz, “Sağlık çalışanları olarak; emekçilerin bu gelirden pay alamadığını, barınma ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, yeterli ve dengeli beslenemediğini hem hastalarımızdan gözlemliyor hem de bizzat yaşıyoruz. Hükümet, aile hekimliği çalışanlarından kestiği yüksek vergiler yetmezmiş gibi, ücret kesintilerini içeren yeni bir yönetmelik taslağı hazırlıyor. Çalışanların ‘Eziyet Yönetmeliği’ olarak adlandırdığı aile hekimliği ödeme yönetmelik taslağında yeni aile sağlığı merkezleri açmak için gerekli paranın genel bütçe yerine mevcut ASM’lere ayrılmış sınırlı kaynaktan yapılacak ’ye varan kesinti ile sağlanması planlanıyor. Hekimlerin ve ASM çalışanlarının gelirleri artış göstermek bir yana azalmayla sonuçlanacak karmaşık ve anlaşılma matematiksel formüller ve katsayılar ile hesaplanırken, ulaşılması mümkün olmayan ya da faydalı olmayan performans kriterleri getiriliyor. Verilen hizmetin kalitesi ve önemi değil sayısı dikkate alınıyor. Bir yandan hekimle hastayı karşı karşıya bırakan anlamsız performans kriterleri getirirken hasta “memnuniyeti” (“Müşteri memnuniyeti” diye okunabilir) sağlanmazsa sözleşme feshi ile aile hekimliği çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldırıyor. Hem aile hekimliği çalışanlarının hem de toplum için eziyete dönüşecek yönetmelik, güvenceli çalışmaya aykırı olduğu gibi, iyi hekimliğe ve birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerine büyük zarar verecektir. “Eziyet yönetmeliği” taslağı derhal geri çekilmeli; birinci basamak sağlık hizmetleri toplumun sağlığını koruyan, sağlık çalışanlarının haklarını gözetecek şekilde ve sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleri doğrultusunda yönetilmelidir” dedi. “Sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” %35 vergi kesintisini kabul etmiyoruz. Adaletsiz vergi uygulamasına karşılık her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla vergi kesintisi talebimizi yineliyoruz. Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 31 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi taleplerimiz karşılanana dek her çarşamba sürdüreceğiz. Sağlık çalışanlarının iş ve gelir güvencesini tamamen ortadan kaldıran, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini zayıflatan, sağlık ortamında yeni tahribatlar yaratacak “eziyet yönetmeliği”ne izin vermeyeceğiz. Toplumun sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları için mücadelemiz devam edecek” diye ifade etti.

Eren:  Türkiye ve Dünya'daki gelişmeler emekçileri derinden etkiliyor Haber

Eren: Türkiye ve Dünya'daki gelişmeler emekçileri derinden etkiliyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şubesi, bir yıllık değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, sendika başkanı Erol Eren, Türkiye’nin ve dünyanın mevcut durumunu değerlendirerek, savaşlar, göçler ve sağcı ideolojilerin yükselmesi gibi sorunlara dikkat çekti. Ayrıca, Adana'da 30 haftadır devam eden Vergide Adalet eylemlerine de değinen Eren, Türkiye'deki gelir dağılımındaki bozulma ve sosyal hizmetlerdeki yetersizliklere dikkat çekerek var olan sorunların çözülmemesi durumunda eylem yapacaklarını belirtti. Ses Şube Başkanı Erol Eren, “Kuşkusuz dünyadaki gelişmeler Türkiye'yi de derinden etkilemektedir. Savaşlar göçler emeğe, emekçiye emekliye ,işçiye, hayvana, ormana, toprağa, suya yönelik saldırılar sağcı ideolojilerin yükselmesi ırkçılık bunlar arasında sayılabilir  Dünyada ve Türkiye'de kapitalist sistem yarattığı krizden çıkış yolu olarak bu dönemde .Savaş politikalarını önceki dönemde olduğu gibi sürdürmeye devam etmiştir. Sürekli çatışma ve savaş alanı yaratılıyor yaratılmaktadır. Bugün küresel kapitalizm tarafından dünya halklarına yaşatılan en büyük en insanlık dışı sorunlar savaşlar ve savaşların neden olduğu göçlerdir” diye ifade etti. “Gelir dağılımı hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye'de bozulmuş durumda” Erol Eren Adana’da 30 Haftadır devam eden Vergide Adalet eylemine değinerek şunları söyledi: “30 haftadır yaptığımız vergide Adalet eylemlerinin TÜİK'e karşı düzenlenen protestoların işçi eylemlerinin, görmezden ,duymazdan bilmezden geliniyor. Yeni paketlerle vergide adaletsizlik  daha da artırılıyor .Kamuda tasarruf paketi veya diğer paketler uygulamaya koyuluyor derinleşen ekonomik krize karşı çıkış yolu olarak gördükleri ücretlerde artış yapılmayarak enflasyonda düşüşün sağlanmaya çalışılması gibi akıl dışı uygulama adaletsiz vergilendirme çeşitli ve güvence istihdam modelleri ile işçi ,emekçi ve emekliler açlık sınırının altında bir yaşamaya mahkum edilmiş .Onlarla beraber halk yoksullaştırılmıştır. Gelir dağılımı hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye'de bozulmuş ve bu durumda sınıfsal çelişkiler derinleştirmiştir. Buna paralel olarak artan memnuniyetsizlik toplumda yeterince karşılığını bulmamıştır. Sağlık alanında yaşanılan sorunlar mobbing, liyakatsızlık, güvencesizlik ,yüksek vergi kesintileri ,angarya, düşük ücretler, yemeklerin sağlıklı olmaması ,yapılan işten sağlıklı kanser gibi hastalıklara yakalanma ,boyun ,omuz dizilerde, rahatsızlık sağlıkla şiddet aşı karşılıklı ASM'lerin bina sorunu ,tasarruf paketi ve şiddettir .” "Adana'da sorunların çözülmemesi durumda farklı biçimde eylemler gündememizde" Adana var olan sorunların çözülmemesi durumunda eylem yapacaklarını belirten Eren şunları söyledi: “İlimizde bu sorunların çözümüne yönelik yöneticilerle görüşmeler yapılmakta sorunların çözülmemesi halinde ise farklı eylem biçimleri ile konu gündemde tutulmaktadır. Sosyal hizmetlerde ise hak temelli hizmet yerine yandaşlık ilişkisini güçlendiren bağımlılık yaratan politikalar halen devam etmektedir. Hizmete ihtiyaç duyan yaşlı kadın ve çocukların yerleştirileceği sosyal hizmet kuruluşları yetersiz olduğundan sırada bekletilmekte huzurevi başvurusu yapmış ve işlemleri tamamlanmış yaşlılar sırada beklerken ölüm haberleri alınmaktadır. Maliyeti yüksek olan sosyal hizmet kuruluşlarına (huzurevleri engelli kurum bakım) hizmeti talebi azaltmak için uygulanmaya koyulan Engelli Evde Bakım Hizmeti  engellinin yakını olan bakım hizmeti verenlere düşük ücretler. Hastanelerin iş yeri, hastaların müşteri haline geldiği bu sistemde sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesinde karlılık göz önünde tutulmuş niteliği değil niceliğe öncelik verilmiştir.”

Gülnar: Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir Haber

Gülnar: Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir

Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, kıdem tazminatının korunmasının sendikanın önemli önceliklerinden biri olduğunu ifade etti. Başkan Kurulu toplantısı Türk-İş’e bağlı Sendika Başkanlarının katılımı ile Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, başkanlığında yapıldı. Toplantıda konuşan Gülnar, kıdem tazminatında yapılacak herhangi bir düzenlemenin, ülkedeki mevcut ekonomik durumu daha da kötüleştireceğini belirtti. “Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa'da birinci, dünyada 28. sıradadır” Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı olmadığını belirterek şunları söyledi: “Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelinden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa'da birinci, dünyada 28. sıradadır. Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır. Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakârlık etmesi beklenmemelidir.” “Vergideki adaletsizliği, haksızlığı ve dün olduğu gibi bugünde, yarında dile getirmeye devam edeceğiz” Ülke ve kent gündeminin ele alındığı toplantının ardından Başkanlar Kurulu adına açıklamalarda bulunan Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Çalışan emekçinin iki maaşını bir yılda vergiden dolayı alıyorlar, böyle sistem dünyanın bir ülkesinde yok, Bu haksızlığın son bulmasını, vergide adaletin sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınasını istiyoruz. Geçtiğimiz haftalarda 81 İl’de Türk-İş’e bağlı tüm sendikalar olarak ortak basın açıklaması gerçekleştirdik. Ardından Türk İş Konfederasyonumuz iki ilimizde geniş katılımlı işçi mitingleri yaptı. Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde veya Ankara Tandoğan Meydan’ında da geniş katılımlı bir toplantı yapılması planlanıyor. Vergideki adaletsizliği, haksızlığı ve dün olduğu gibi bugünde, yarında dile getirmeye devam edeceğiz” diye ifade etti. "Kıdem tazminatında yapılacak herhangi bir düzenleme ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kaosu daha da büyütecektir”  Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Türk-İş olarak bu konuda tavrımız nettir. Kıdem tazminatı bizim kırmızıçizgimizdir. Kıdem tazminatında yapılacak herhangi bir düzenleme ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kaosu daha da büyütecektir.  Orta Vadeli Program’ın (OVP) ‘Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar’ bölümünde ‘öncelikli reform alanı’ olarak düzenlenmek istenen “İkinci Basamak Emeklilik Sistemi” işçilerde önemli bir endişe ve rahatsızlığa yol açmıştır. Kıdem tazminatının özüne yönelik herhangi bir düzenleme işçilerin verimliliğini, çalışma motivasyonunu olumsuz etkileyecek, iş barışını bozacaktır.  İşçiler için geleceğinin güvencesi olan kıdem tazminatının enflasyonla aşınmasına artık dur denilmeli, kıdem tazminatında hak kaybına neden olabilecek girişimler artık sona ermelidir” şeklinde konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten vergide adalet ve kayıt dışılıkla mücadele açıklamaları Haber

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten vergide adalet ve kayıt dışılıkla mücadele açıklamaları

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Doğrudan vergilerin payını artırmak yani vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın 2025-2027 dönemine dair enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerin yer aldığı Orta Vadeli Program’ı açıklamasının ardından Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, söz konusu programa, vergide adaletin sağlanmasına yönelik atılan adımlara ve kayıt dışılıkla mücadele kapsamında hayata geçirilen yeni girişimlere ilişkin konuştu. Bütçe açığını azalttıklarını ifade eden Şimşek, “2025 yılında negatif bir mali etki söz konusu. Yani bütçe açığını azaltıyoruz. Bütçe açığının azalması demek; aslında dezenflasyona, enflasyonun düşürülmesine güçlü destek demek. Şimdi bu sene öngördüğümüz bütçe açığı ne? Milli gelire oran olarak yaklaşık yüzde 4.9 . Şimdi gelecek sene bunun 3.1’e düşecek olması demek muazzam bir negatif mali etki demek. Yani dezenflasyonu destekleyici demek. Diğer önemli bir husus; yönetilen ve yönlendirilen fiyat artışları Hedef enflasyonla uyumlu olacak denildi programda. Programın esaslarından bir tanesi de budur. Bu da dezenflasyonu destekleyicidir. Diğer bir önemli husus gelirler politikası da 2025 yılında daha destekleyici olacak” dedi. Amaçlarının kısa vadede önce fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurgulayan Şimşek, sonrasında ise hedeflerinin kalıcı refah artışını, adil gelir dağılımını sağlamak olduğunu söyledi. Vergi Sisteminde Reformlar Yeni Vergi Paketi hakkında da konuşan Şimşek, “Biz doğrudan vergilerin payını artırmak için yani vergide adaleti sağlamak için önemli adımlar attık. Vergi sisteminde etkinliği sağlamak için önemli atıyoruz. Bakın size birkaç tane örnek vermek istiyorum tekrar hatırlatmak adına. Geçen sene kurumlar vergisini beş puan arttırdık. Hatta banka ve finansal kuruluşların kurumlar vergisi oranını yüzde 30’a yükselttik. Bu ne demek? Bu aslında bir yani doğrudan vergilerin arttırılması için bir çaba demek. Hemen sonuçta olmuyor. Zamanla bu sonucu alıyorsunuz. Çünkü geçen sene yaptığınız uygulama ancak bir sonraki sene etkili oluyor. Bakın bu sene çok ulus şirketlere asgari yüzde 15 kurumlar vergisi getirdik. Bunun etkisini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Yine yurt içi yüzde 10 askeri kurumlar vergisi getirdik. Bunun etkilerini önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Neden? Çünkü teşvik sistemiyle alınan bir takım indirim imkanları var. Zamanla bu etkili olacak. Bakın “Yap İşlet Devret Modeli” kapsamında kamu özel işbirliği alanında yapılan projelerde biz kurumlar vergisi oranını yüzde 30’a çıkarttık. Bunlar sadece birkaç tane başlık. Yani doğrudan vergileri nasıl artırdığımıza ve vergide adaleti tesis etmek için vatandaşımıza ilave bir yük getirmeden vergi sistemini nasıl iyileştirdiğimize dair sadece birkaç tane örnek” diye konuştu. KKM kapsamında mevduata vergi getirdiklerini hatırlatan Şimşek, "Şirketler için vergi avantajını kaldırdık. Bireyler için vergiyi getirdik. Aşağı yukarı borsa hariç bütün finansal enstrümanlara vergi uygulamasına başladık. Bunların tamamı 2024 yılında. Dolayısıyla dergide adaleti sağlamaya yönelik hiçbir dönemde olmadığı kadar son bir yıl içerisinde çaba var. Önümüzdeki dönemde de tekrar söylüyorum; vergide adaleti sağlamaya yönelik, özellikle bazı istisnaların ve indirimli oranların gözden geçirilmesi hususunda çalışmalarımıza sürekli devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kayıt Dışılıkla Mücadele Vergide adaleti sağlamak için en önemli konunun kayıt dışılıkla mücadele olduğunun altını çizen Şimşek, “Programın esaslarından bir tanesi de kayıt dışılıkla mücadeledir. Çünkü kayıt dışılık en büyük adaletsizliktir. Bakın kayıt dışılıkla mücadele için son çıkan vergi paketinde çok önemli düzenlemeler var. Özellikle izaha davet gibi. Maliye Bakanlığı olarak kayıt dışı işletmelerde biz günlük, ayda birkaç gün, yılda birkaç ayda denetim yaparak hasılat tespitine gidiyoruz” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.